Dikkat ! KAYGAN ZEMİN !..
-
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü beyefendi güya çağdaş olmak adına
ve muhtemelen hukukçularının ikazıyla orta refüjlere yıllardır şöyle bir yazı koyuyor;
“Dikkat kaygan zemin. Sulama yapılmaktadır. Park ve Bahçeler Müdürlüğü”Aferin!
Yazıyı koydun ya artık kimse kaymaz. Bahçe müdürü bir de imza atmış, maharet gibi.
Bunun Türkçe açıklaması şudur; “Biz adam gibi sulama yapmasını bilmiyoruz.
Su kıtlığı filan var ama olsun yine de suyu açtık mı nereyi sulayacağımız, suyu nereye taşıracağımız belli olmaz.
Virajı dönerken lastiğine güvenme, yapışırsın hıyar gibi karşı kaldırıma”
Haziran akşamında sıcaklık 30 derece ve hava pırıl pırılken yanınıza şemsiye ya da yağmurluk alır mısınız?
Ben güncel paranoyak değilim almam.
Aynı coğrafya koşullarında Beyoğlu’na mağaza gezmeye gittiğinizde ayağına “Belki yerler ıslak ve çamurlu olur” diyerek
uzun konçlu çizme giyeniniz var mı?
Peki, ben gps yerine müneccim ibresi mi kullanacağım da
virajı trafik kuralları içerisinde dönmeme rağmen nasıl bir rutubetle karşılaşacağımı bileceğim.
Havadan nem kapanlardan değilim. Ama hepiniz gibi yıllardır enayi yerine konmaktan bıktım artık.
Bunun bir de şehirlerarası yolun dümdüz gidişinin bitimine mıcır döküp kenara
üç bacaklı bir sehpa üzerine 30 kilometre hız tahdidi koyan versiyonları var.
Sonra en geri zekalı biçimde dünyanın mıcır nedeniyle kaza yaparak hayatını kaybedenler liginde açık ara birinciyiz.
Mıcırcı beyefendiye sorarsan şoför 30 yerine 50′yle geldiği için kaymış. Allah rahmet eylesin.
Dünyada mıcır diye bir şey kalmadı bilesiniz bu arada.
Bir de asfaltı durduk yerde kaldıranlar var. Yeni asfalt dökülecekmiş.
Yahu iyi güzel de masa örtüsü değiştirir gibi kimseye hele de o yolu kullananlara bir uyarıda bulunmadan asfalt kazınır mı?
O kazınmış asfalt üzerinde motosikletlerin dengesinin, yönünün nasıl bozulduğunu hiç mi bilmez bu düşüncesizler?
Sabah işe gidersin asfalt yerinde, akşam bir bakarsın ki yok. Kaldırmışlar.
Abartmıyorum, Yeşilköy havaalanı yoluna “Kaygan zemin” tabelasını koyup beş kilometre ileride asfaltı kaldırmışlar.
Mıcır görmek isteyen şehirlerarası yol yapsın. Asfaltı kaldırırken de öyle ince ayar çekemez bu arkadaşlar.
Yerine göre kaldırım boyu setten atlar, toz toprak karışımı engebeli araziye dalarsın.
Bu şartlarla yola girince haliyle fren yapanı, birden duranı, tozdan kurtulmak için iki katı gazlayanı; ne ararsan bulursun orada.
İstanbul göbeğinde enduro pisti.
Almanya’da yaşayan ve her yıl motoruyla bütün Avrupa’yı gezdikten sonra Türkiye’ye izne gelen arkadaşım anlatıyor;
“Türkiye’de ölmeden motor kullanan herkes dünyanın her yerinde motora binebilir, araç kullanabilir”
Utanç verici.
Bakarsın deniz kıyısı muhteşem. Ama bir tabela; “Buradan denize girmek tehlikeli ve yasaktır”.
Hah bilin ki orada birileri daha önce boğulmuş.
Denize girmenin zaten her canlı için bir miktar tehlikesi olmasına rağmen buradaki durum
büyük ihtimalle kum ocakları için denizin altının oyulmasından ibarettir. Adımını atarsın yarım metre, bir adım sonra kuyu.
Niye; kazmış çünkü kum lazım olan birileri. Düşünceli belediyem de tabelayı koymuş; “Tehlikeli ve yasaktır”
Yol dışı örnekleri bunların bir ihmal değil, umarsız vurdumduymaz yetkililerin iş yapma biçimi olduğunu anlamanız için verdim.
Hadi; hak, hukuk, mahkeme, ceza, tazminat işlemiyor size. İnsan bu kadar cahil olamayacağına göre nasıl bu kadar vicdansız olabilir.
Pes!
Az sonra işe gideceğim. Kaygan zemin ikazlı yollardan ve bugün nerede kaldırıldığı bilinmeyen asfaltı arayarak.
Taktım kulaklığı, açtım müziği; melodisinden hoşlanmadım ama İsmail YK isimli bir arkadaş söylüyor.
Ben de onunla birlikte bağıra bağıra eşlik ediyorum.
Rauf Gerz 2008/07
[B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]
Reklamlar
-
ne kadar kolaycılığımız var değilmi sorumsuzluğumuzu ve bilinçsizliğimizi bır tabela ile örtmeya calışıyoruz
-
O değilde 1. köprüden anadolu yakasına geçince acıbadem sapağından çıkar çıkmaz geceleri açılan sulama musluğunu yola çeviren biladere sesleiyorum, her gece onun orda olduğunu bile bile ıslanıyorum
Hangimiz salak
-
+1000/1000
Asla pes etme !
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)