Tekrar söylüyorum tamam bana herkes al bu motoru demesin sorun değil ama 2 cümleden biri de ölürsün olmasın...
O motorun özellikleri nedir? model km bir de resim varsa???
Gökhan,
Motoru alınca, öncelikle yapacağın işler;
-Hemen bir tank ped yapıştırt,
-Hemen, bir takım denge topuzu al ve ihmal etmeden hemen taktırt.(denge topuzu takılınca 600 RR'ler çok hoş oluyor)
-Sticker şeklinde nazar boncukları var, normal büyüklükte 2 tane alıp, birini öne birini arkaya yapıştır.Çok göz iler, nazar değer.
Depoyu ceketin fermuarı metal şeyler çizmemesi için diye okumuştum forumda.berk_cglr adlı üyeden alıntı
al rr budur
http://www.motosiklet.net/forum/sati...h-gibi-rr.html
motoru alınca ilk önce yağı filtresi bujileri lastikleri akusu v.b bakımları aldığın kişi yaptım dese dahi kontrol ettir gerekiyorsa bir daha yaptır.
Sonra sürücü bakımları full korumalı elbise(bot-eldiven-tulum yada ceket pantolon ) ve kral bi kask
üşenmedim yazılan bütün yorumları okudum. 600rr ın neden tehlikeli olduğunu herkes elinden geldiğince yazmış. ufak bi ekleme yapıyorum. gazı fazla açmanda önünü kaldırıp dengeni yokedebileceğini unutma. kuzenim zzr1100 ile kaza yapmıştı 2 kabura 1 kol bir bacak kırmasıyla kurtulmuştu (full koruma vardı) motor geçmişi de sağlamdır bayaa güçlü motorlar kullanmıştı. yaptığı kazada da virajda fazla gaz vermeden dolayı savrulmaydı. zzr1100 rr dan güçlüdür ama tecrübe faktörünü eklersek değişir.
benim fikrime gelince, öncelikle korumaların tamam olsun, bu işin eğitimini adam gibi al. hatta bi yerden değil bir çok yerden al. forumda konuları var araştırırsan bulursun. ve belki de en çok mantığına uyacak olan şey, ss lerde güç düşürücü kitler vardı. belirli bir deviri mi geçmeyi engelliyodu gücü mü kısıyodu bilmiyorum açıkçası ama yine de bi araştırman işine yarayabilir. bilen arkadaşlar yorum yazacaktır yinede.
bu kadar şey boşuna yazılmamış. türkiye trafiğinde saygı araçların boyutlarıyla orantılıdır, motorları kimse sallamaz ama ss leri sallarlar. onları sıkıştırma daha çok olur. sesini duyalım bakalım nasıl gidiyo diye sıkıştıran dengesiz çok memlekette.
hiç kimse arkadaşın aradığı cevabı verememiş ben sırasıyla yazıyorum ilkmotorum (bisiklete binmedim)velosolex yaşım7-18 jawa ceylan yaşım20-22 mz251 yaşım21-22 jawa350 yaşım 21-22 minsk125cc yaşım22-25 sonra evlendik çocukta olunca gözümüz motor görmedi 2006yılında yaşım 39 100cc cub aldım bu zevk unutulmaz hastalık ağır bastı arkadaşım sen bunu kullanırsın dedi ve1 ay önce 13000 tl ye aldığı 600f motoru bana verdi ne görmüşlüğüm ne kullanmışlığım var bide bana artcı oldu motorlada ilk sürüşümü otobanda yaptım am 120 km yi geçmedim ilk kullanmamda
şimdi izlenimlerim bikere benim cub tan çok daha güvenli yolda gidişi istikrarlı ağır olduğu için yol tutuşu benim motordan 10 kat daha iyi frene bastımı motor yavaşlıyor hatta frene basmana gerek yok gazı bıraktımı motor kompresyonu motoru çok güzel yavaşlatıyor istersen çok güzel duruyor benim cub hafif olduğu için 600f gibi yavaşlayıp durmuyor virajları çok güvenli alıyorsun benim motorla o rüzgarda viraja 80 le girde cıkabiliyomusun bakalım yanından geçen aracın rüzgarı seni bu motorda fazla etkilemiyor ama gaz yemesi...................tabancadan farkı yok elinin ayarı yoksa artis biriysen altındaki makinayla 1-2 ay sonra hava atmaya kalkarsan veya çabuk gaza gelirsen birilerine altındaki makinayı ispatlamaya kalkarsan hiç şansın yok 10 senelik motorcuda olsan sonuç tahtalı köy bu benim büyük motordaki yorumum şimdi ben hayabusaya taktım kısmetse şubat mart almayı düşünüyorum
Yıllardır tartışılır bu konular, bikaç kez göz gezdirmişliğimvar o kadar. Bu topic inde ilk ve son sayfasına baktım halen aynı durumdayız bi adım yürüyemedik..
Büyük motorla başlayan biri olarak yorum yaparsam taşa topa tutulacağım kesin..
Ben adaşıma hayırlı olsun şimdiden diyip kaçıyim
çok teşekkürler... KEŞKE YORUMUNU KATSAN ÇÜNKÜ BENİM ASIL ARADIĞIM BÜYÜK MOTOORLA BAŞLAYANLARIN YORUMLARIYıllardır tartışılır bu konular, bikaç kez göz gezdirmişliğimvar o kadar. Bu topic inde ilk ve son sayfasına baktım halen aynı durumdayız bi adım yürüyemedik..
Büyük motorla başlayan biri olarak yorum yaparsam taşa topa tutulacağım kesin..
Ben adaşıma hayırlı olsun şimdiden diyip kaçıyim
---------- Mesaj ekleme zamanı: 05:20 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 05:19 ----------
çok teşekkürler...
Aklıma ilk örnek Murat geldi , nabiyim
abi , kimseye kimseden ötürü kuyruk acım felan yok714.578 km2 üzerindeki 80 milyon şahsı eşit seven biriyim (biri biraz daha fazla
)
süper moral , bravoyanlış bişe söylememisler ki , hepimiz bir gün ölecez
domuz gribi korkusunun hatsaffa yaşandığı son günlerde bundan daha güzel bi moral olamaz
abla naptın böyleMerhabalar;
Yazılan herşeyi okudum. 600 cclik bir canavarla başlayıp da ölmemek....
Mümkün müdür?
Tabi ki...
Ama önce bazı noktalara dikkat etmen gerek. Ben tartışmadan birkaç şey söyleyeceğim dikkate almak senin elinde. Almazsan da sorun değil sonuçta senden sonra mutlaka birileri faydalanır.
Herşeyden önce ben bir iki noktaya dikkat etmek istiyorum. Sende pek hoşlanmadığım bit tarz var; bunu neden sana söylüyorum, çünkü yenisin ve burada bilip bilmeden herkesle aynı şekilde konuşamazsın. Bilmem farkında mısın ama sürekli " Bu tavsiyeyi verenin altında ne var, o markayı bu markaya tercih edersen seni dikkate almam.... vb" bir sürü şey var. Öncelikle bilmelisin ki bir markayı bir markaya tercih ederken birçok etken dikkate alınır, ve bunlar değişkendir. Sana göre saçma olan bir tercih bir başkası için çok doğru olabilir. çünkü sen dediğin gibi görünüşünü beğendiğin için binersin o motora ama o belki de sadece kullanılan bir sistemi beğendiği için bile binebilir.
Ayrıca insanların tecrübeleri ya da bilgileri yalnızca kullandığı motora göre oluşmaz. Herkesin maddi durumu pahalı motorlar kullanmaya yetmeyebilir.
Ama bir MOTORCU'nun altındaki motorun fiyatı, modeli ya da başka bir şeyi onun MOTORCUluğunu etkilemez.
Hiç düşündün mü " Yahu burda bana yapma zarar görürsün diye yırtının insanlar neden bunu düşünüyor ki?" diye...
Seni tanımıyorlar, seni görmediler, bilmezler, etmezler... Sana zarar gelse birşey kaybetmezler... Peki neden burada seninle uzun uzadıya tartışarak kedilerini yorsunlar ki? Üstelik yardımcı olmaya çalıştığı kişi kendisine saygısızlık yaptığı halde? ( Kusura bakma ama bence verdiğin cevapların bazıları çok saygısızca.)
Çünkü onlar her ne olursa olsun bir MOTORCU'nun zarar görmesini istemezler. Önemli olan kim olduğu, nası olduğu, akıllı ya da aptal olduğu, tercihlerinin KAALE bile alınmayacak kadar saçma olup olmadığı, ya da altındaki makinanın gücü değildir... Önemli olan MOTORCU olabilmesidir.
Ben sana 600 cc alma diyeceğim ve sen muhtemelen bana da olmaması gerekn bir cevap vereceksin.
Soruyorsun, 600 lükle başlayıp ölmemek mümkün mü?
Cevaplıyorum, evet. Ama...
"Ama" nın arkasında esasında ciddi parametreler var. Ancak en önemlisi senin bu parametrelere ne derece dikkat ettiğin. Bence şöyle yap( bunu söylüyorum çünkü sen bir 600 RR a SAHİP OLMAK istiyorsun herşeyden önce anladığım kadarıyla);
Al 600RR ı. Herşeyden önce rahatla... Kafan rahatlasın, içine sinsin.
Sonra ufak cc li bir motorcu bul kafana göre rica et ve motorunu kullan ya da bence git ucuzundan bir çinli al. Vaktin varsa uzun uzadıya zorla sınırlarını bu ufaklıkla. Ama senin de dediğin gibi hafta sonları da RR ı ihmal etme. Ama sakın onda gazın ayarını kaçırma. Baktın içinden gazlamak geldi atla ufaklığa git boş bir yere gazla...
Şimdi iki motor maliyet falan gibi şeyler gelecek aklına. Belki ikinci motoruna 2 milyar fazla vereceksin ama emin ol birşey değil. Çünkü en basitinden bir ameliyat ve kaybedeceklerinin yanında lafı bile olmaz.
Sonra lütfen motorcu olmanın havalı olduğu olgusundan yola çıkarak sırf hava atmak için motora binme. Yine aynı sebepten sırf kendini ispatlamak ya da birşeyleri kanıtlamak için gaz çevirme.
Kedimden bir tecrübe örneği vereyim. Ben de senin gibi düşünüyordum motora başlarken. Ben endurocuyum ve nerdeyse almak üzere olduğum XT600 yerine son anda vazgeçip 200'lük bir motorla başladım.
Neden?
Asfaltta belki çok fazla ihtiyacın olmayacak zor bir duruma düşmediğin sürece belki ama düşün; eğer motorun devrilmek üzereyken gaz vererek toparlaman gerekse ne yapcaksın? Eğer 600 lük olursa muhtemelen motoru kontrol edemeyeceksin ve kaza yapacaksın. Düşük cc de iste ilk tepki daha az olacağından kontrol edebileceksin. Düşük cc den başla denmesinin sebebi sadece hızlı gidersin kaza yaparsın değil.
Güç arttıkça kullandığın teknikler de değişmekte.
Ben de senin gibi düşünüyordum dedim ya, sürati sevmememe rağmen motorumu ilk aldığımda sınırlarda dolaşıyordum. Çünkü Seenin de dediğin gibi bazı insanlarda zor olana en iyiye sahip olmaya çalışma isteği baskındır. İşte ne kadar yapmayacağım etmeyeceğim desem de yaptım. Çok zor o duyguya karşı koymak. Ki bence koyulmamalı da. Çünkü eğer karşı koymazsan daha fazla haz daha fazla bağlılık kazanıyorsun motora. Eğer bu isteğini engellersen bir zaman sonra tad alamamaya başlıyorsun. Peki bu hazzı 600 lük bir makinayla nasıl tatmin edeceksin?
Hadi zorla sınırlarını.... Ama dikkat et o sürtmek üzere olduğun şey bariyer.
E istediğin gibi gaz çeviremediğin zaman mutlu olamayacaksın emin ol. Hani motosiklet özgürlüktü? Daha elinin altındaki gazı bile istediğin kadar çeviremezken nasıl "Özgürlük Duygusu" nu tadacaksın?
Bunun gibi birçok şey var. Ama bence en önemlisi şu anda yapmakta olduğun şeyi yapma. Sadece senle aynı fikirde olanları destekleyip " Akıllı" olarak niteleyip aslında senin iyiliğin için burada çaba sarf edip uğraşanlara " Boş konuşuyor, işkembeden sallıyor... " gibi şeyler söyleme.
Bak benim motosiklete olan aşkımı 20yle çarpan bir etkeni paylaşmak istiyorum seninle. İşte motosiklet böyle kullanılmalı, tanımı da bu etkisi de, bakılması gereken açı da...
birçok babanın korkusu oğlunun motosiklete binmesidir.ölümden ve başka her türlü tehlikeli durumun çocuklarının başına gelmesinden korkarlar.
benim senin başına gelmesinden en çok korktuğum şey ise hayatın zevklerini almadan yaşayan bir eğreltiotu olmandır.
eğer yapmak istediğin şey orada duruyorsa ve aranızda bir tehlike dikilmişse, senin yapman gereken o tehlikeyi bertaraf edip, istediğin şeye ulaşmaktır. işte bunu yapamazsan hayatın ancak bir eğreltiotununki kadar heyecanlı olabilir.
motosiklete bin oğlum, ama dikkat et, motosiklet tehlikelidir.
o tehlikenin üzerine aptal gibi gitme. unutma sun tzu der ki; "kötü komutanlar önce savaşa girer, sonra nasıl kazanacağını düşünürler; iyi komutanlar önce nasıl kazanacağını bulmadan savaşa girmezler".
önce viraja girip de sonra nasıl çıkacağını düşünen aptallardan olma.
tehlikeleri en küçüğüne kadar bertaraf et. hep tam koruma kullan, bakımsız motorla yola çıkma, alkollü ya da yorgun binme, kafan bozukken taksi tut, bilmediğin yolda risk alma, diğer araç sürücülerinden köşe bucak kaç.
tehlikeleri nasıl dibine kadar bertaraf edeceğini bilemiyorsan sakın motosiklete binme, çünkü o zaman bu işi beceremezsin demektir.
motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet aşktır. sadece kızlardan bahsetmiyorum, motosiklet macerası yaşam aşkıyla doludur.
güneşi batıracağın yeri bilmek, üzerinde yaşadığın toprakları karışı karışına gezmek, her yaş ve meslekten insanla yolunu paylaşmak ve bindiğin makinenin üzerinde sanki çığlık atarmış gibi kopup gitmek, hayatı dibine kadar yaşamak, ancak bu araçla mümkündür.
motosiklet macerasının içinde yaşam aşkı olmayan insanların tek yaptığı ise teknik detayları birbirlerine anlatarak kocaman, yararlı ama sıkıcı bir ansiklopediyi yaşayıp gitmektir.
aşkın ucunu bırakma, heyecanlı ve renkli ol, sıkıcı olma. sıkıcı olacaksan arabaya binip, hafta sonları futbol, akşamları ana haber seyrederek yaşayabilirsin, motosiklete ihtiyacın yok.
günü yakalamayı bil oğlum, motosiklet senin yaşama enstrümanındır.
kızlardan bahsetmiyorum dediysem, o kadar da demedim tabi. hani bazen pembe bir vespa üzerinde pembe kaskla kuğu gibi giden pembe pantolonlu bir kız görürsün ya? git yanaş, merhaba de ona. seni terslerse, kıza efendi gibi bir selam çakıp gazla bana gel, ensene bir tane patlatayım, sonra bira içmeye gideriz. hayatı böyle yaşayacaksın işte, öküz gibi, ödlek gibi değil. hem efendiliğini bozmayacaksın, hem de çılgınlığını koruyacaksın.
ha hoşlandığın bir kız mı buldun? at motorunun arkasına, datça'ya götür onu, knidos'un sularıyla yıka. can yücel'in en sevdiğin şiirlerini okurken batan güneşi izlet ona, domuzbükü'nde yıldızları ört üstüne uyusun. sonra bu macera için bana teşekkür edeceksin.
motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet isyandır.
insanlık tarihi popüler kültürler ve onlara tepkiyle gelişen kültlerle doludur. rock tarihi, 68 kuşağı, avrupa bohemleri, beatnick'ler hep aynı heyecanla tutuştular. bugün bu ateş bir miktar sönmüş görünse de sen buna aldanma. insanoğlunun doğasında isyan vardır ve motosiklet bunun dışa vuruluş şekillerinin en güzellerinden biridir. motosiklet bir ulaşım aracı değildir, bir isyan aracıdır, bunu kafandan çıkarma.
hayatın rutinlerine dikkat et oğlum. efendi ol ama içindeki serseriyi korumayı bil, akşam eve gelince takım elbiseni çıkarıp deri montunu giy.
her zaman kravatın olabilir ama hiç yuların olmasın , her zaman bir patronun olabilir ama hiç efendin olmasın. eğer seni zincirliyorlarsa o patronu, arkadaşı ya da sevgiliyi dehleyip, kravatı çöz, kol saatini fırlatıp at, gemileri yakmayı bil.
hayatımda tanımaktan keyif aldığım insanların neredeyse hepsi, günü geldiğinde hayatında radikal değişiklikler yaparken gözünü kırpmamış insanlardır.
ve bu insanların neredeyse hepsi motorcudur.
motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet dostluktur.
bir motosiklet grubuna mutlaka gir. o motosiklet grubunun içerisindeki bir kavgaya ise asla girme. unutma ki insanın olduğu yerde sevgi de vardır, kavga da vardır. toplumdan soyut yaşama, yolu paylaş. ama kimliğini de kaybetme, yolunu şaşırma. toplumun içinde dur, ama tek başına ayakta dur, sonuçta yol yalnız senin yolundur unutma.
herkesle konuştuğun gibi, her tip motora da bin, tutucu olma. "chopper gitmiyor, dönmüyor" diyenleri takma, altındaki v motorun ritmiyle dans etmeden isyanın ruhunu anlayamazsın. sıkı bir enduroyla off-road yapmadan doğaya fazla kavuşamazsın. ibrende bir kez olsun 200'leri görmeden de adrenalin seni ilk defa içki içmiş 15 yaşındaki kız gibi sarhoş eder durur. herkesi dinle ama hiç kimseye kulak asma. motosiklet türlerinin her biri farklı amaçlarla üretilmiştir, birini seçeceksen seç, ama hepsiyle barışık ol, hiçbirinin fanatiği olma.
motosiklete bin oğlum, çünkü ben hep motosiklete bindim.
ve şu hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri bu. tek bir dakikasından bile pişman değilim ve iyi kötü her maceramın kıymetini bildim.
hayatta öğrendiğim birçok şeyi bu iki tekerlekli cansız makineden öğrendim.
motosikletle yaşa oğlum ve aradan yıllar geçerse ve ben motosiklete binemeyecek durumda olursam, gel bana maceralarını anlat, nereleri keşfettiğini, kimlerle hırlaştığını, kimlerle dost olduğunu, hangi şarabı kiminle içip, hangi güneşi nerede batırdığını.
eğer ben ölmüşsem de çok önemseme. motor üzerinde ölmüşsem neden pişman olmadığımı anlayacak tek kişi sen olacaksın. eğer ölmemişsem şu pembeli kıza sor bakalım ablası var mı?
sana bırakacağım en büyük miras, işte bu hayat rehberi, motosikletli hayatın ta kendisidir.
motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayatın ta kendisidir.
Umarım 600RRla mutlu olursun.
Yaklaşık 2007 yazı ortalarıydı, seninle aynı hislere kapılmıştım ama biraz farklıydı tabi...
Hayatta yapayalnız, ruhani çöküntünün tam ortasındaydım velasıl daha önceleri inteharın tüm çeşitlerini denemiş ve başarılı olamamıştım...
Her nasıl olduysa daha önce neden icad edildiğini bir türlü anlayamadığım kullanan herkesin bir aptal olduğunu düşündüğüm motosiklet geldi aklıma...
İnternette dolaşırken 1000RR'ın resimlerini gördüm, ben bunu süremem zaten ölürüm dedim hoş sürersem de yaşamak için bir sebebim olur.
Ara tara piyasada sıfır 1000rr yok, fabrikaya günlük taciz maili atıyorum ve bir gün dönüş yaptılar "ankarada şu bayiimizde var!" hemen aradım, var mı? var? ne kadar? şu kadar.. hesap no nedir? şudur... parayı gönderdim dosyamı kargoya verip yollayın...
Dosya geldi, iki güne plakam ruhsatım çıktı, ve ben bir ay almaya gidemedim, tamam patlıycaz ölecez ona kabuluzde bu aleti patlayacak kadar nasıl sürecez.
Aramızdaki bir diğer fark ben senden daha zekiydim, böyle bir başlık açma gafletinde asla bulunmadım çünkü yazılacaklar daha önce yazılmışlardan açıkca belliydi.
Ruhsat çıktıktan bir ay sonra felan sürebilecek kadar bilgi okuduğumu düşünüp motoru almak için pegasusun 13 kuyruk numaralı 666 sefer sayılı uçağıyla ankaraya gittim.
Ordaki detayları geçiyorum yoksa yazmakla bitmeyecek, en son satıcıdan istanbula varınca geriye kargolamak üzere aldığım emanet kask kafamda, üstümde tişört, altımda kot, eldiven meldiven hak getire motora binip yola çıkmak üzereyken emin olmak için sordum; "soldaki debyraj dı demi?" motoru hazırlayan çocuk bağırarak içeriye koştu, xxxx beyyyy murat bey motor sürmeyi bilmiyorrrr....!!!
Aha dedim mıçtın, bunlar artık bırakmaz seni, savaşın saliselerle, çalıştır ve kaç...
Aynen kaçtım da.. anaam o nasıl bir duygu, 100 desibel yusufluyorum ama daha önce böyle bir zevkte yaşamamışım, 1000RR üzerinde varolmanın inanılmaz küstahlığıyla sadece gösterge paneline bakarak ilerliyorum, sanki motor ordan sürülüyore.
İlerde ışıklar 90 derecelik bir dönüş ama gayet rahatım, yetenek yok tecrübe yok ama aklımız var, karadeniz fıkralarıyla büyümüşüm.
Tam köşe başında dur, aşa in ileri geri çevir, bin üstüne, bir sonraki dönüşe kadar tekrar yolların hakimiyim.
Ankara'da bir caddede motor ve arabaları yarıştırıyorlar, kızlı erkekli en az 300 kişi var ciddi bir kalabalık, ben salağı arasam bulamam ama bu yarışların yapıldığı caddeye girmişim, zaten yavaş gidiyorum, habire biri önüme atlıyor abi yarışlara mı geldin, abi yarışacan mı... eee şeyyy henüz rodajı bitmedi.
Pazar saat 2 gibiydi ankaradan yola çıktığımda, ohoo dedim ne kaldıkı istanbula, otobana bile girdim, 30-40kmh hız kendi çapımda deli gibi gidiyorum...
Daha 50km yol gitmemişim, tak bir jeep kesti önümü iki tane emo mu desem conci mi desem tikicanmı artık neyse bu malukatlar geldiler yanıma, biri "vaay 2007 1000rr off offf çok güzel" diyo biri oraya elini atıyo biri şuraya, bizdede şundan var "bendede hayabusa var" muhabbetini ilk yediğim andır o an...
Tabi 3 dakka sürmedi çözdüler beni, biri kamyonun birine at git ölürsün dediysede inadımı anlayınca yolda ararız seni diyerek telefon numaramı aldı, bunlar tam gidecekken bir motor viraja yatarak en az 250 felan geçti, vaay budur felan alkışlar tabi bende bir hebeeee bakışı bir tekirdağ acı ezme kıvamı...
Neyse yola devam, git git gittt yol bitmiyor, bazen korka korka 60-70'e çıkıp bırakıyorum, motoru denemekten değil, kalan yol azalsın diye...
Tişört zaten paso kafamda, arkadan bakana pazar malı donumun rengini belli edecek kadar parçası ve hafif bir çatal manzarası kaçınılmaz, güneş tam karşımda büsbütün amele yanığıyım, yanımdan sürekli arabalar geçiyor, gözlerimi bakışlarından kaçırmıya çalıştığımı büyükler anlıyor ama arka koltuktaki küçükler bu gerizekalıya hayretlerle bakmaktan hiç vazgeçmiyorlar...
Düzceye yaklaşırken artık hava iyice kararmış, saat yaklaşık akşam 9 felan, güneş gitmiş ya ohhh hafif ılık rüzgar tenime tatlı tatlı vuruyor, düzcedeyim, halen tek parçayım, bir başarmışlık hissiyle bir benzinliğe giriyorum, bir inişim bir motorun karşısına oturup çay sigara içişim var ki sanırsın istanbulu ben besliyorum...
Ordanda çıkıyorum.. 10dk gittim gitmedim anaam o ne soğuk o ne üşüme, titremekten motorun üstünde zor tutunuyorum, dişlerim birbirine öyle vuruyorduki dişim kırılsa şaşırmazdım.
Bolu tünelini çıkarken tam tünelin çıkışında sağa emniyet şeridine çektim motora bi sarılmışım orda ohhhh sıcacıkkkkk, heralde geçerken görenler "motor delisine bak nasılda sağa çekmiş motoruna sarılıyor" demiştir.
Ne bilsinler "lan ben naaptım donarak ölecem buralarda" diye sızlanıp donarak ölmemek için sarıldığımı.
O an biri çıksa, 89 doğan görünümlü şahinim var takas eder misin diye sorsa cevabım "üste 5000 veririm" olurdu.
Neyseki o gece otobandaki tek şanslı kişi bendim de böyle bir teklif hiç gelmedi.
Ha bu arada benim emocanlar ortalama 30dk da bir cepten arıyorlar, ben efendim diye açıyorum onun soru fiks "sen daha ölmedin mi?", şaka zannedip gülüyorum telefonu kapatıp yola devam...
İzmite geldiğimde saat gece 4 felandı, yol sanırım kazadan dolayı kapanmış, arabaların peşinde 5-10km hızla dur kalk giderken motorun üstünde uyuyup şeride devriliyorum, ordada uyuycam ama ne mümkün, vatandaş bırakmıyor.
Pazartesi sabah saat 6:30-7 gibi heleşükür kartal'a geldim, motoru parkettim, eve çıkıp uyudum...
Uyandığımda çarşamba öğleden sonraydı, telefon cevapsız çağrı dolu, en çokta emocanlar aramış, aradım bunları, yorgun bir merhaba çektim...
Nerdesin diye sordu, çok bitkinim 2 gündür uyuyorum galiba dedim, nasıl yani nerdesinki gebermedinmi sen daha dedi, evdeyim dedim, istanbulda mı diye sordu, ben evet diyince allah belanı versin dedi kapadı.
Sırası gelmişken yolda ölmediğim için o arkadaştan tekrar özür dilerim.
Sonra yaşama tutundum, motor bütün dünyam olmuştu ama bana bişey olmazdı ben zaten tipine hastaydım, hep yavaş kullancaktım, 15 yıldır araba sürüyordum zaten, gazın kontrolü de bendeydi, hız sevmiyordum zaten...
Derken kaza patlama o bu sanırım 2-2,5 sene geride kaldı, halen ufak ufak sürmeyi öğreniyorum.
Mesela şu alttaki video da öndeki motoru yavaş süren sadece tipine hasta olan benim, arkadaki motoru süren arkadaşın 10yıl'dan fazla tecrübesi var...
Ama süre 2.47 ye bakarsan, bazen şansın tecrübeden dahi önemli olduğunu görürsün.
Hoş Mert'in yaşıyor olması bile tüm fizik kurallarına aykırı.(2.47 için demiyorum) ama işte ecel gelmeyince gelmiyor.
Şimdi ben sana ne yaşarsın ne ölürsün diyorum ama şuan içinde bulunduğun kaos bile bir zevk, bunu aştığın zaman herhalükarda üzül, çünkü ölmesen bile artık ölüme daha yakın olacaksın...
Hem motora 1000RR'la başlamak ne ki.. ben evliliğe çiçekle başladım.
bu arada , siz evlendiniz di mi
[QUOTE=eftelya;1854876]diyosunn halis abicim ama okullar açıldı farkındaysan , ne işim var istanvulda , hıı , söyleyek söz bulamıyorum
bence o zaman msn deki notu degiştir
Ben kusur kalmisim bisey yazmamisim.
Gerçi topigi açan arkadas, buyuk motorla baslamayan bisey yazmasin gibilerden biseyler soylemis, ondan yazmadim.
Fakat sonradan farkettigim bisey var.
Ben mobiletle basladim.
Ama ben basladigimda mobilet bana çok buyuk geliyordu.
Aye'de kizi kapti açildi valla.
Hayat hikayesini yazmis.
Ben kusur kalmayip, yorum yapayim.
Eger CBR 600RR ile baslarsan kesin patlayacaksin.
Uzgunum ama gerçek bu.
Ama yanlis anlama.
Bunun nedeni ne senin acemi olman, ne de motorun tehlikeli bir türde olmasi.
Sorun, senin buraya topic açman.
Bizim forum istatistiklerine baktim.
600RR ile baslayacagim, ne yapayim, alayimmi vs. baslikli 1887 topic açilmis simdiye kadar.
Bu basliklari açanlardan sadece 7 tanesi motoru almis.
Geri kalan 1880 kisi motoru almamis ya da alamamis.
Motoru alan 7 kisinin 7 si de patlamis.
Bunlardan 2 tanesi hala yasiyor.
Biri kendini ahiret islerine verdi.
Digeri de motorun kalan parçalarini tek tek satmaya çalisiyor.
Arasira satilik ilanlarinda kendisine rastlarsin.
"CBR sol sinyali var."
"Egsoz var."
"CBR koltugu satilik"
baslikli ilanlar açip duruyor.
Amma çok parça varmis bu CBR de 2 senede sat sat bitiremedi.
Neyse uzatmayayim.
Bizim forum istatistikleri boyle diyor.
Yani uzgunum.
Bizim forum simdiye kadar hiç yanilmadi.
Seviyorum senin sıradışılığını, hastasınım.Ben kusur kalmisim bisey yazmamisim.
Gerçi topigi açan arkadas, buyuk motorla baslamayan bisey yazmasin gibilerden biseyler soylemis, ondan yazmadim.
Fakat sonradan farkettigim bisey var.
Ben mobiletle basladim.
Ama ben basladigimda mobilet bana çok buyuk geliyordu.
Aye'de kizi kapti açildi valla.
Hayat hikayesini yazmis.
Ben kusur kalmayip, yorum yapayim.
Eger CBR 600RR ile baslarsan kesin patlayacaksin.
Uzgunum ama gerçek bu.
Ama yanlis anlama.
Bunun nedeni ne senin acemi olman, ne de motorun tehlikeli bir türde olmasi.
Sorun, senin buraya topic açman.
Bizim forum istatistiklerine baktim.
600RR ile baslayacagim, ne yapayim, alayimmi vs. baslikli 1887 topic açilmis simdiye kadar.
Bu basliklari açanlardan sadece 7 tanesi motoru almis.
Geri kalan 1880 kisi motoru almamis ya da alamamis.
Motoru alan 7 kisinin 7 si de patlamis.
Bunlardan 2 tanesi hala yasiyor.
Biri kendini ahiret islerine verdi.
Digeri de motorun kalan parçalarini tek tek satmaya çalisiyor.
Arasira satilik ilanlarinda kendisine rastlarsin.
"CBR sol sinyali var."
"Egsoz var."
"CBR koltugu satilik"
baslikli ilanlar açip duruyor.
Amma çok parça varmis bu CBR de 2 senede sat sat bitiremedi.
Neyse uzatmayayim.
Bizim forum istatistikleri boyle diyor.
Yani uzgunum.
Bizim forum simdiye kadar hiç yanilmadi.
Değişik bir istatiksel yorum yapmışsın, müşteki olarak katılmaktayım...
Hatta geçenlerde bir arkadaş 1000rr almıştı, ne diycemi şaşırdım, anlıyorsun olacağı, biliyorsun ama kendi kıçında çuvaldız olunca kimseye iğneyide batıramıyorsun.
Bir ay dolmadı patladığını duydum, artçısında bir kırık harici sağlık açısından başka sorun olmadığını öğrenince inan çok mutlu oldum.
Allah'ın sevdiği kuluymuş ki motoru aldı elinden kurtardı diye düşündüm.
Bu işte o kadar çok etken var ki, kişinin yaşı, tecrübesi, şansı, kaderi, yeteneği, bilgisi... genelleme yapmak genellikle doğru değil.(hoş bu da bir genelleme oldu ya)
Allah herkese mutlu hayırlı sağlıklı bir yaşam versin inşallah, herkesi sevdiklerine bağışlasın, amin.
@Metehan He canım ol diyorum oluyor... Fürek ol!
Bu arada evliliğimi tebrik eden herkese teşekkürler, umarım hepinize hayatınızı hayallerinizdeki eşle birleştirmek nasip olur.
Çiçeği ilk 2007 yazında maltepe sahilindeki MT buluşmasında gördüm, gördüğüm ilk anda da aşık oldum, avarel avarel kaçamak kaçamak dakikalarca seyrettim kendisini...
Öyle ol deyince de olmuyor, bir merhaba diyebilmek bile aylar sürdü, kandırana kadar anam ağladı, nihayetinde kandırıp bastım nikahı, evlilik ruhsatımı da yeni anneme teslim ettim.
Unutmadan bana bir eş ve bir çok mükemmel arkadaş verdiği için MT'ye teşekkürler.
Oldu da bitti maşallah, olduda bitti maşallah.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
