arkadaş şu 600 cc yi kulanırım demekle olmuyo, önce onu kullanan bi arkadaş bul bin arkasına şöyle bi 250 nin üstüne çıkın ve çıkarken satinin kronometresini aç süresini bi tart ölç biç - tabi o serilikte korkudan saate bakmaya zamanın kalırsa ondan sonra karar ver 600 cc ye.
dostum bende srad 750 ile başladım ss le başlanmaz diye bişeye yok başlanır hatta on numarada olur ama cidden ilk zamanlar o seni kullanıyor dönmek istiyosun istemden dönüyor gibi faln geliyo ama şunu söliyim benim kadar sakin hız delisi olmayan biri bile farkına varmadan 190 çıktıysa biraz hızı seven birinin ibrede ne görceğini düşünmek bile istemiyorum benden sana tavsiye alcaksan 600 lük motor al ama cidden hemen trafiğe çıkma en azından biraz motora alış ki ben özel ders almama rahmen kullanmakta sıkıntılar çekiyorum ki bu sadece sürmekten ibaret değil motoru sağa yada sola devirdiğini düşün tek başına kaldırmak zorunda olduğunda olabilecek en savunmasız olduğun an deliler gibi kaldırmak için asılıyosun ama kalkmıyo en az 1 kişi daha olması lazım ilk zamanlar diye böle belkide ama emin ol motoru kullanmak sadece gazlamaktan ibaret değil düşmesi cart curt bi çok şeyi var bu arada tekrarlıyorum sen yinede git 600 rr albendeçok baktım forum siteleri falan filan ama yinede gittim srad 750 aldım ki bilen bilir nasıl bi motor olduğunu keinlikle acemi işi değilmiş bunuda belirtiyim
Önce okuduğunu anlamak lazım ardından iyice bi düşünmek lazım ardından da yazmak lazım... Bu işler oyle binerim demekle olmuyor valla atı filan geçtim insan deveye bile binerken bacakları titriyor... bu RR tarzı motorlara binerken ben olsam 50 kere düşünürdüm... 125 CBR a bindim hiç beklediğim gibi gelmedi o bile fazzla geldi neredeyse
Gökhan;
Yazdıklarımı sonuna kadar oku.(Bu arada 37 yaşındayım, bunlar sana "Abi tavsiyesi")
600RR'yi al.
Anladığıma göre; ekonomin düzgün, gösterişli motorları seviyorsun, emeklemeden yürümey de alışmışsın.
Sen, bu motorum almazsan, inan ki, hiç bir motor seni mutlu etmez.
600RR'yi al, ancak, motora binmeden önce kaskını(Çok iyi bir kask olmalı), montunu, pantolonunu ve eldivenlerini al(Eldiven de dört dörtlük olmalı).
Sonra, 2-3 hafta motora tenha yerlerde bin, trafiğe çıkma.Temsil, Üçkuyular İskele-İnciraltı (trafik lambaları, Özdilek'e dönülen yer) arası bu iş için uygun.(başka bildiğin yer varsa orada da binebilirsin)
Son sözüm, 600 RR'yi al, ama, çok dikkat et.
aynen katılıyorum ayrıca arkadaş bu kadar araştırıp sohbet ettiğine göre işin ciddiyetinin de epey farkında bilinçli bir kullanıcıMaverick35 adlı üyeden alıntı
Motorsiklet kullanan hepimizin garantisi üzerindeki korumalardan başka bişey değil
Biz ne kadar usta sürücü olarsak olalım başka bir yerden bir araç tak diye vurabilirde
Bence insan neye sevdelanmışsa ona varmalı ölüm ondaysa bile varmalı değilse hep eksik kalır.
Yaklaşık 2007 yazı ortalarıydı, seninle aynı hislere kapılmıştım ama biraz farklıydı tabi...
Hayatta yapayalnız, ruhani çöküntünün tam ortasındaydım velasıl daha önceleri inteharın tüm çeşitlerini denemiş ve başarılı olamamıştım...
Her nasıl olduysa daha önce neden icad edildiğini bir türlü anlayamadığım kullanan herkesin bir aptal olduğunu düşündüğüm motosiklet geldi aklıma...
İnternette dolaşırken 1000RR'ın resimlerini gördüm, ben bunu süremem zaten ölürüm dedim hoş sürersem de yaşamak için bir sebebim olur.
Ara tara piyasada sıfır 1000rr yok, fabrikaya günlük taciz maili atıyorum ve bir gün dönüş yaptılar "ankarada şu bayiimizde var!" hemen aradım, var mı? var? ne kadar? şu kadar.. hesap no nedir? şudur... parayı gönderdim dosyamı kargoya verip yollayın...
Dosya geldi, iki güne plakam ruhsatım çıktı, ve ben bir ay almaya gidemedim, tamam patlıycaz ölecez ona kabuluzde bu aleti patlayacak kadar nasıl sürecez.
Aramızdaki bir diğer fark ben senden daha zekiydim, böyle bir başlık açma gafletinde asla bulunmadım çünkü yazılacaklar daha önce yazılmışlardan açıkca belliydi.
Ruhsat çıktıktan bir ay sonra felan sürebilecek kadar bilgi okuduğumu düşünüp motoru almak için pegasusun 13 kuyruk numaralı 666 sefer sayılı uçağıyla ankaraya gittim.
Ordaki detayları geçiyorum yoksa yazmakla bitmeyecek, en son satıcıdan istanbula varınca geriye kargolamak üzere aldığım emanet kask kafamda, üstümde tişört, altımda kot, eldiven meldiven hak getire motora binip yola çıkmak üzereyken emin olmak için sordum; "soldaki debyraj dı demi?" motoru hazırlayan çocuk bağırarak içeriye koştu, xxxx beyyyy murat bey motor sürmeyi bilmiyorrrr....!!!
Aha dedim mıçtın, bunlar artık bırakmaz seni, savaşın saliselerle, çalıştır ve kaç...
Aynen kaçtım da.. anaam o nasıl bir duygu, 100 desibel yusufluyorum ama daha önce böyle bir zevkte yaşamamışım, 1000RR üzerinde varolmanın inanılmaz küstahlığıyla sadece gösterge paneline bakarak ilerliyorum, sanki motor ordan sürülüyore.
İlerde ışıklar 90 derecelik bir dönüş ama gayet rahatım, yetenek yok tecrübe yok ama aklımız var, karadeniz fıkralarıyla büyümüşüm.
Tam köşe başında dur, aşa in ileri geri çevir, bin üstüne, bir sonraki dönüşe kadar tekrar yolların hakimiyim.
Ankara'da bir caddede motor ve arabaları yarıştırıyorlar, kızlı erkekli en az 300 kişi var ciddi bir kalabalık, ben salağı arasam bulamam ama bu yarışların yapıldığı caddeye girmişim, zaten yavaş gidiyorum, habire biri önüme atlıyor abi yarışlara mı geldin, abi yarışacan mı... eee şeyyy henüz rodajı bitmedi.
Pazar saat 2 gibiydi ankaradan yola çıktığımda, ohoo dedim ne kaldıkı istanbula, otobana bile girdim, 30-40kmh hız kendi çapımda deli gibi gidiyorum...
Daha 50km yol gitmemişim, tak bir jeep kesti önümü iki tane emo mu desem conci mi desem tikicanmı artık neyse bu malukatlar geldiler yanıma, biri "vaay 2007 1000rr off offf çok güzel" diyo biri oraya elini atıyo biri şuraya, bizdede şundan var "bendede hayabusa var" muhabbetini ilk yediğim andır o an...
Tabi 3 dakka sürmedi çözdüler beni, biri kamyonun birine at git ölürsün dediysede inadımı anlayınca yolda ararız seni diyerek telefon numaramı aldı, bunlar tam gidecekken bir motor viraja yatarak en az 250 felan geçti, vaay budur felan alkışlar tabi bende bir hebeeee bakışı bir tekirdağ acı ezme kıvamı...
Neyse yola devam, git git gittt yol bitmiyor, bazen korka korka 60-70'e çıkıp bırakıyorum, motoru denemekten değil, kalan yol azalsın diye...
Tişört zaten paso kafamda, arkadan bakana pazar malı donumun rengini belli edecek kadar parçası ve hafif bir çatal manzarası kaçınılmaz, güneş tam karşımda büsbütün amele yanığıyım, yanımdan sürekli arabalar geçiyor, gözlerimi bakışlarından kaçırmıya çalıştığımı büyükler anlıyor ama arka koltuktaki küçükler bu gerizekalıya hayretlerle bakmaktan hiç vazgeçmiyorlar...
Düzceye yaklaşırken artık hava iyice kararmış, saat yaklaşık akşam 9 felan, güneş gitmiş ya ohhh hafif ılık rüzgar tenime tatlı tatlı vuruyor, düzcedeyim, halen tek parçayım, bir başarmışlık hissiyle bir benzinliğe giriyorum, bir inişim bir motorun karşısına oturup çay sigara içişim var ki sanırsın istanbulu ben besliyorum...
Ordanda çıkıyorum.. 10dk gittim gitmedim anaam o ne soğuk o ne üşüme, titremekten motorun üstünde zor tutunuyorum, dişlerim birbirine öyle vuruyorduki dişim kırılsa şaşırmazdım.
Bolu tünelini çıkarken tam tünelin çıkışında sağa emniyet şeridine çektim motora bi sarılmışım orda ohhhh sıcacıkkkkk, heralde geçerken görenler "motor delisine bak nasılda sağa çekmiş motoruna sarılıyor" demiştir.
Ne bilsinler "lan ben naaptım donarak ölecem buralarda" diye sızlanıp donarak ölmemek için sarıldığımı.
O an biri çıksa, 89 doğan görünümlü şahinim var takas eder misin diye sorsa cevabım "üste 5000 veririm" olurdu.
Neyseki o gece otobandaki tek şanslı kişi bendim de böyle bir teklif hiç gelmedi.
Ha bu arada benim emocanlar ortalama 30dk da bir cepten arıyorlar, ben efendim diye açıyorum onun soru fiks "sen daha ölmedin mi?", şaka zannedip gülüyorum telefonu kapatıp yola devam...
İzmite geldiğimde saat gece 4 felandı, yol sanırım kazadan dolayı kapanmış, arabaların peşinde 5-10km hızla dur kalk giderken motorun üstünde uyuyup şeride devriliyorum, ordada uyuycam ama ne mümkün, vatandaş bırakmıyor.
Pazartesi sabah saat 6:30-7 gibi heleşükür kartal'a geldim, motoru parkettim, eve çıkıp uyudum...
Uyandığımda çarşamba öğleden sonraydı, telefon cevapsız çağrı dolu, en çokta emocanlar aramış, aradım bunları, yorgun bir merhaba çektim...
Nerdesin diye sordu, çok bitkinim 2 gündür uyuyorum galiba dedim, nasıl yani nerdesinki gebermedinmi sen daha dedi, evdeyim dedim, istanbulda mı diye sordu, ben evet diyince allah belanı versin dedi kapadı.(her ölürsün diyenin samimiyetine de inanma)
Sırası gelmişken yolda ölmediğim için o arkadaştan tekrar özür dilerim.
Sonra yaşama tutundum, motor bütün dünyam olmuştu ama bana bişey olmazdı ben zaten tipine hastaydım, hep yavaş kullancaktım, 15 yıldır araba sürüyordum zaten, gazın kontrolü de bendeydi, hız sevmiyordum zaten...
Derken kaza patlama o bu sanırım 2-2,5 sene geride kaldı, halen ufak ufak sürmeyi öğreniyorum.
Mesela şu alttaki video da öndeki motoru yavaş süren sadece tipine hasta olan benim, arkadaki motoru süren arkadaşın 10yıl'dan fazla tecrübesi var...
Ama süre 2.47 ye bakarsan, bazen şansın tecrübeden dahi önemli olduğunu görürsün.
Hoş Mert'in yaşıyor olması bile tüm fizik kurallarına aykırı.(2.47 için demiyorum) ama işte ecel gelmeyince gelmiyor.
Şimdi ben sana ne yaşarsın ne ölürsün diyorum ama şuan içinde bulunduğun kaos bile bir zevk, bunu aştığın zaman herhalükarda üzül, çünkü ölmesen bile artık ölüme daha yakın olacaksın...
Hem motora 1000RR'la başlamak ne ki.. ben evliliğe çiçekle başladım.
ve AYE gelir...
NACRE kişisi gelsin buraya...insanlara kullanmadıkları motorlar hakkında ölürsün diyenlere haddini bildirsin...kendileri ölmüşmü...ölmediyse ve 600rr kullanmadılarsa bunun hesabını birileri sormalı dimi...
Motorhocası;
Şimdi şöyle bir durum var (İzmir'de olmayan, yaşamayan veya buraya hiç gelmemiş MT'liler bunu bilemez);
İzmir'de, gençler, bir BOYOZ'a İkincisi ise 600 RR'ye hastadır.İnan ki, İzmir'in kızları bile 3. sırada kalır.
Takdir-i İlahi, işte...İzmir'de 600 RR ve Yamaha YZF R6 çok tutulur.
Gençlerin ilk tercihi bu motorlardır.
Şimdi, bu Gökhan arkadaşımıza ne desek boş.En güzeli, "Full korumayla" motora binmesini teşvik etmek.
Sayın abim,
Ben illa ki insanlar beni desteklesin istemiyorum sadece anlaşılmak istiyorum.
İnsanlar nedense kafalarında bir şablon oturtmuş illa ki o olsun istiyolar herkesi kendi gibi görüyorlar ve olabilecek olayları tasavvur ederken bunu düşünüyorlar.
Neyse çok uzattım Evet ben de aynen böyle düşünerek bu kararı verdim önceleri ufak ufak tenhalarda binerim sonra yavaş yavaş çıkarım diye! Ama söylenenler direkt ölürsün olunca.... Saygılar sevgiler sana...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 01:51 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:46 ----------
Aynen katılıyorum size özellikle son cümle. Ben daha ilkokula giderken motor binmek için dayımlara giderdim.(mobylette) o motorun kaç kere üzerime düştüğünü hatırlamıyorum bile!! ama ilkokulun sonlarında 90 kg olan dayımı artçı olarak Ankara asfaltında taşıdım. motorun ön tekerleği neredeyse havada!!!
Bunun haricinde gerçekten o yaşlarda üzerime düşen motorun haddi hesabı yok!!!
BENDEKİ MOTOR SEVDASI ÇOĞU KİŞİDE BÖYLESİNE DEĞİLDİR SANIRIM...
Mert arkadaşımız olayı aşmış gerçekten seyrederken ben korktum ne yalan söyleyim!!! Ama benim istediğim zaten böyle motor kullanmak değil ki! Ben arabyla bu tip hareketler yapmam motorla da yapacağımı düşünmüyorm şimdilik(artık tepki almamak için cümlelerime ufak kelimeler ekliyorumYaklaşık 2007 yazı ortalarıydı, seninle aynı hislere kapılmıştım ama biraz farklıydı tabi...
Hayatta yapayalnız, ruhani çöküntünün tam ortasındaydım velasıl daha önceleri inteharın tüm çeşitlerini denemiş ve başarılı olamamıştım...
Her nasıl olduysa daha önce neden icad edildiğini bir türlü anlayamadığım kullanan herkesin bir aptal olduğunu düşündüğüm motosiklet geldi aklıma...
İnternette dolaşırken 1000RR'ın resimlerini gördüm, ben bunu süremem zaten ölürüm dedim hoş sürersem de yaşamak için bir sebebim olur.
Ara tara piyasada sıfır 1000rr yok, fabrikaya günlük taciz maili atıyorum ve bir gün dönüş yaptılar "ankarada şu bayiimizde var!" hemen aradım, var mı? var? ne kadar? şu kadar.. hesap no nedir? şudur... parayı gönderdim dosyamı kargoya verip yollayın...
Dosya geldi, iki güne plakam ruhsatım çıktı, ve ben bir ay almaya gidemedim, tamam patlıycaz ölecez ona kabuluzde bu aleti patlayacak kadar nasıl sürecez.
Aramızdaki bir diğer fark ben senden daha zekiydim, böyle bir başlık açma gafletinde asla bulunmadım çünkü yazılacaklar daha önce yazılmışlardan açıkca belliydi.
Ruhsat çıktıktan bir ay sonra felan sürebilecek kadar bilgi okuduğumu düşünüp motoru almak için pegasusun 13 kuyruk numaralı 666 sefer sayılı uçağıyla ankaraya gittim.
Ordaki detayları geçiyorum yoksa yazmakla bitmeyecek, en son satıcıdan istanbula varınca geriye kargolamak üzere aldığım emanet kask kafamda, üstümde tişört, altımda kot, eldiven meldiven hak getire motora binip yola çıkmak üzereyken emin olmak için sordum; "soldaki debyraj dı demi?" motoru hazırlayan çocuk bağırarak içeriye koştu, xxxx beyyyy murat bey motor sürmeyi bilmiyorrrr....!!!
Aha dedim mıçtın, bunlar artık bırakmaz seni, savaşın saliselerle, çalıştır ve kaç...
Aynen kaçtım da.. anaam o nasıl bir duygu, 100 desibel yusufluyorum ama daha önce böyle bir zevkte yaşamamışım, 1000RR üzerinde varolmanın inanılmaz küstahlığıyla sadece gösterge paneline bakarak ilerliyorum, sanki motor ordan sürülüyore.
İlerde ışıklar 90 derecelik bir dönüş ama gayet rahatım, yetenek yok tecrübe yok ama aklımız var, karadeniz fıkralarıyla büyümüşüm.
Tam köşe başında dur, aşa in ileri geri çevir, bin üstüne, bir sonraki dönüşe kadar tekrar yolların hakimiyim.
Ankara'da bir caddede motor ve arabaları yarıştırıyorlar, kızlı erkekli en az 300 kişi var ciddi bir kalabalık, ben salağı arasam bulamam ama bu yarışların yapıldığı caddeye girmişim, zaten yavaş gidiyorum, habire biri önüme atlıyor abi yarışlara mı geldin, abi yarışacan mı... eee şeyyy henüz rodajı bitmedi.
Pazar saat 2 gibiydi ankaradan yola çıktığımda, ohoo dedim ne kaldıkı istanbula, otobana bile girdim, 30-40kmh hız kendi çapımda deli gibi gidiyorum...
Daha 50km yol gitmemişim, tak bir jeep kesti önümü iki tane emo mu desem conci mi desem tikicanmı artık neyse bu malukatlar geldiler yanıma, biri "vaay 2007 1000rr off offf çok güzel" diyo biri oraya elini atıyo biri şuraya, bizdede şundan var "bendede hayabusa var" muhabbetini ilk yediğim andır o an...
Tabi 3 dakka sürmedi çözdüler beni, biri kamyonun birine at git ölürsün dediysede inadımı anlayınca yolda ararız seni diyerek telefon numaramı aldı, bunlar tam gidecekken bir motor viraja yatarak en az 250 felan geçti, vaay budur felan alkışlar tabi bende bir hebeeee bakışı bir tekirdağ acı ezme kıvamı...
Neyse yola devam, git git gittt yol bitmiyor, bazen korka korka 60-70'e çıkıp bırakıyorum, motoru denemekten değil, kalan yol azalsın diye...
Tişört zaten paso kafamda, arkadan bakana pazar malı donumun rengini belli edecek kadar parçası ve hafif bir çatal manzarası kaçınılmaz, güneş tam karşımda büsbütün amele yanığıyım, yanımdan sürekli arabalar geçiyor, gözlerimi bakışlarından kaçırmıya çalıştığımı büyükler anlıyor ama arka koltuktaki küçükler bu gerizekalıya hayretlerle bakmaktan hiç vazgeçmiyorlar...
Düzceye yaklaşırken artık hava iyice kararmış, saat yaklaşık akşam 9 felan, güneş gitmiş ya ohhh hafif ılık rüzgar tenime tatlı tatlı vuruyor, düzcedeyim, halen tek parçayım, bir başarmışlık hissiyle bir benzinliğe giriyorum, bir inişim bir motorun karşısına oturup çay sigara içişim var ki sanırsın istanbulu ben besliyorum...
Ordanda çıkıyorum.. 10dk gittim gitmedim anaam o ne soğuk o ne üşüme, titremekten motorun üstünde zor tutunuyorum, dişlerim birbirine öyle vuruyorduki dişim kırılsa şaşırmazdım.
Bolu tünelini çıkarken tam tünelin çıkışında sağa emniyet şeridine çektim motora bi sarılmışım orda ohhhh sıcacıkkkkk, heralde geçerken görenler "motor delisine bak nasılda sağa çekmiş motoruna sarılıyor" demiştir.
Ne bilsinler "lan ben naaptım donarak ölecem buralarda" diye sızlanıp donarak ölmemek için sarıldığımı.
O an biri çıksa, 89 doğan görünümlü şahinim var takas eder misin diye sorsa cevabım "üste 5000 veririm" olurdu.
Neyseki o gece otobandaki tek şanslı kişi bendim de böyle bir teklif hiç gelmedi.
Ha bu arada benim emocanlar ortalama 30dk da bir cepten arıyorlar, ben efendim diye açıyorum onun soru fiks "sen daha ölmedin mi?", şaka zannedip gülüyorum telefonu kapatıp yola devam...
İzmite geldiğimde saat gece 4 felandı, yol sanırım kazadan dolayı kapanmış, arabaların peşinde 5-10km hızla dur kalk giderken motorun üstünde uyuyup şeride devriliyorum, ordada uyuycam ama ne mümkün, vatandaş bırakmıyor.
Pazartesi sabah saat 6:30-7 gibi heleşükür kartal'a geldim, motoru parkettim, eve çıkıp uyudum...
Uyandığımda çarşamba öğleden sonraydı, telefon cevapsız çağrı dolu, en çokta emocanlar aramış, aradım bunları, yorgun bir merhaba çektim...
Nerdesin diye sordu, çok bitkinim 2 gündür uyuyorum galiba dedim, nasıl yani nerdesinki gebermedinmi sen daha dedi, evdeyim dedim, istanbulda mı diye sordu, ben evet diyince allah belanı versin dedi kapadı.
Sırası gelmişken yolda ölmediğim için o arkadaştan tekrar özür dilerim.
Sonra yaşama tutundum, motor bütün dünyam olmuştu ama bana bişey olmazdı ben zaten tipine hastaydım, hep yavaş kullancaktım, 15 yıldır araba sürüyordum zaten, gazın kontrolü de bendeydi, hız sevmiyordum zaten...
Derken kaza patlama o bu sanırım 2-2,5 sene geride kaldı, halen ufak ufak sürmeyi öğreniyorum.
Mesela şu alttaki video da öndeki motoru yavaş süren sadece tipine hasta olan benim, arkadaki motoru süren arkadaşın 10yıl'dan fazla tecrübesi var...
Ama süre 2.47 ye bakarsan, bazen şansın tecrübeden dahi önemli olduğunu görürsün.
Hoş Mert'in yaşıyor olması bile tüm fizik kurallarına aykırı.(2.47 için demiyorum) ama işte ecel gelmeyince gelmiyor.
Şimdi ben sana ne yaşarsın ne ölürsün diyorum ama şuan içinde bulunduğun kaos bile bir zevk, bunu aştığın zaman herhalükarda üzül, çünkü ölmesen bile artık ölüme daha yakın olacaksın...
Hem motora 1000RR'la başlamak ne ki.. ben evliliğe çiçekle başladım.
)
Artık insanlar deli cesaretimi der ne der bilemem ama bende de seninki gibi bi durum söz konusu!!!
İLGİNE ÇOK TEŞEKKÜRLER... BENİM İSTEĞİM DE GERÇEK KULANICILARIN FİKİRLERİNİ ÖĞRENMEKTİ ZATEN AMA TOPİĞE BAKMADAN HERKES YORUM YAZDI!!! (Eşinle de bir ömür boyu mutluluklar dilerim)
teşekkürler... benim de söylemeye çalıştığım bu zaten ama millet bi taraflarından uyuz aşağılanma duygusu yer etmiş içlerine ne desem hata oldu...ve AYE gelir...
NACRE kişisi gelsin buraya...insanlara kullanmadıkları motorlar hakkında ölürsün diyenlere haddini bildirsin...
EĞER GERÇEKTEN FAYDA SAĞLAMAK İSTİYORSANIZ MOTOR HAKKINDAKİ YORUMLARI SADECE BU MOTORUN KULLANICILARI YAPSIN!!! HAAA TABİKİ HER GÖRÜŞE SAYGIMIZ VAR AMA 2 CÜMLEDEN BİRİSİ "ÖLÜRSÜN" OLMAZSA SEVİNİRİM...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:15 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 02:12 ----------
arkadaşlar tekrar söylüyorum;
İLK DEFA FORUMDA YAZIYORUM BU KONUYLA ALAKALI OLARAK HATALIYSAM ÖZÜR DİLERİM BAZI YORUMLARDA BUNUNLA ALAKALI DA TEPKİ VAR:(
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:16 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 02:15 ----------
Teşekkür ederim...
ya sen şu motoru al da! hem yorum istiyorsun başlık açıyorsun ama senin fikrine aykırı olanları eleştiriyorsun. sen kafana koymuşssun bir kere! bence akıllıca hareket değil. ama illaki alacaksan bir komşum/arkadaşımda 2008 7500 kmde 600rrr var satıyor. ufak bir kazası var ama serviste toplandı. grenaj değişti. servis tadilat raporu var. ekonomik problemler yüzünden satıyor. temiz motor. orijinal kmsinde. istediğin usataya gösterebilirsin. bursada. buralarda arada sırada takılıyor, nicki baba selim. ulaşamazsan bana ulaşabilirsin.
ama aklınla düşünürsen, alma. mustangle kıyaslamışsın 68 mustang hardtop (en bulunan modeli) 215hp gücü, 1450kg ağırlık ile veriyor peki cbr 600rr? 118hpyi 167kg da veriyor. bu motorun güç-ağırlık oranı ne? bu konuda fikrin varmı? üzerinde acemilik atılacak motor değil. yolda sıkıştırırlar, tır geçer sen limiti bilirken rüzgarında panik yapar açarsın gazı, yol ıslak olur, tekerin kayar toparlayamazsın ve elciği köklersin gidersin. bilmediğin virajda dengeni ayarlayamaz kurtarmaya çalışırken yoldan çıkarsın. kimse işkembesinden sallamıyor. söyleyenlerin bildiği birşey var. öyle ileri eğitimle de bir halt olmuyor arkadaşım, pekiştirirsin ayrı. trafik ayrı, üniversiteden (okulda uygulamalı olsun isterse) mezun olduğunda, herşeyi bilsende, uygulamaya dökmek çok farklı. eğer ss motorlara takmşssan al bir hyosung gt250, ikinci el ucuza. paranı koy kenara, fon mu alırsın döviz mi bilemem. yap üzerinde 15-20 bin km. çok kaybetmeden sat. al bir rr. arabayla motosikleti kıyaslama, enzo ver ortalama bir şoföre zorlansada kullanır. zira 4 teker ama motosikleti ayakta tutmaya çalışan sensin.
pek iyi bir satış tekniği olmasada ilgilenirsen anlaşılabilecek fiyattan temiz rr600 var.
ya öffffffffffffffffff ben orada mustagla kıyaslama yapmadım yorumculardan biri öyle anladı herkes onu okuyor!!! BEN ORADA DEDİM Kİ "EĞER VAHŞİ BATIDA YAŞASAYDIM ATLARIN EN MUSTANG OLANINA BİNMEYE ÇALIŞIRDIM HAA BU DEMEK DEĞİL Kİ HERZAMAN DÖRTNALA GİTCEM" BU CÜMLENİN SONUNA DA BU SÖZLERİM ANLAYANA ANLAMAYAN YORUM YAPMASIN YAZMIŞTIM arkadaşlardan biri yorum yazdı yanlış anlayarak sizler de onun yazdığı yorumu okuyosunuz sanırım:(
Bu site Dallas dizisini aratmıyor...daha geçen yıl Tophanede ki buluşmalar geldide aklıma...
ben yatıyorum iyi geceler...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
