BMW ürün tanımlamalarının tarihçesi

**airman** · 27 Şubat 2008, 22:44

BMW ürün tanımlamalarının tarihçesi (BMW Motorrad Türkiye'den alıntıdır.)

BMW motosikletlerinin isimlerini nerden aldığını hiç merak ettiniz mi? Uçak motorlarının, motosikletlerin ve otomobillerin taşıdığı isimler; bir yandan süregelen ürün serilerini yansıtırken bir yandan da sürpriz değişimlerden geçer.

Şirket uçak motorları üretmek üzere ilk kurulduğunda, BMW ilk motorların isimleri için eski çağlardan ilham alıyordu. Alman İmparatorluk Hava Kuvvetleri, uçak motorlarının isimlerini, motorların güç sınıflarına göre belirliyordu ve Roma rakamlarının kullanıldığı bu askeri sistemi pek çok motor üreticisi kullanmaktaydı. Şirket, BMW IIIa motorundan 1932 yılında üretilen BMW XV motoruna kadar, bu isimlendirme sistemini hem su hem de hava soğutmalı uçak motorlarında kullanmaya devam etti.

Ancak, motorların tanımlanmasında kullanılan bu askeri sistem, BMW mühendislerinin otomobiller ve motosikletler için tasarladığı motorlarda biraz garip kaçıyordu. Bu nedenle, bu motorlara satışta kullanılan bir marka olarak Bayern-Motor adı veriliyor ve bu markayı motorun güç değeri izliyordu. Şirkette bu motorlara uygulanan yeni tanımlama sistemi, motorların silindir sayısı, model serisi ve proje numarası gibi teknik bilgileri doğrultusunda uygulanıyordu.

Bu sistem de ilk bakışta fazlasıyla gizemli bir intiba uyandıran M4A1 ve M2B15 gibi tanımlamaları ortaya çıkarmıştı. Bu tanımlamalar çözümlendiğinde ise, hangi ürüne ait olduklarının anlaşılması oldukça kolay oluyordu. M, Motor kelimesini ifade ediyordu, ardından gelen sayı silindir sayısını, bunu izleyen harf model serisini ve son sayı da motorun kullanıldığı projenin numarasını belirtiyordu. Örneğin, M4A1 kodu, bir A serisi (büyük hacimli, sıralı), dört silindirli motoru ve 1 numaralı projeyi ifade etmekteydi.

BMW, 1920'li yılların ortasında sistemi basitleştirmek için çalışmalar yaptı. Silindir sayısı ve model serisi ile ilgili haneler kaldırıldı. Artık proje numarasından önceki tek hane motoru (M = Motor), şanzımanı (G = Getriebe), motosikletler için yürüyen aksamı (R = Rahmen) veya otomobiller için yürüyen aksamı (F = Fahrgestell) ifade etmekteydi.

İşte ilk BMW motosikleti de adını bu şekilde aldı. Yeni motosiklet proje listesine eklendiğinde, R 32 proje numarasını almıştı. Motora başlangıçta M3B33 tanımlaması verilse de daha sonra bu tanımlama da M33 olarak kısaltıldı. Motosiklette kullanılan şanzıman da G 34 tanımlamasına sahipti. Yürüyen aksam yapısı için şirket içerisinde kullanılan proje numarası, motosikletin BMW R 32 resmi satış tanımlaması ile pazara sunulmasına neden olmuştu. Başlangıçta tüm motosiklet markaları; modellerini bu sistemle, tasarım organizasyonunun bir ürünü şeklinde tanımlıyorlardı. Bu dönemde, halkın gözünde R harfi Rad, yani Motorrad (= motosiklet) kelimesinin kısaltması olarak görülüyordu. Enteresan bir şekilde pek çokları da Rad kelimesini, kelimenin diğer anlamı olan tekerlek olarak algılıyordu!

1920'li yılların ortalarında, bu tanımlama prensibinde değişikliğe gidildi. Bu noktaya kadar her motosikletin kendi yürüyen aksam yapısı bulunmaktaydı. Bu dönemde ise tasarımcılar farklı modeller için aynı yürüyen aksamı kullanmaya başlıyor ve modeller birbirlerinden motorları ile ayrılıyordu. Bu gelişme, satış tanımlamasının artık yüyüyen aksamların proje numarası üzerine kurulamayacağı anlamına gelmekteydi. R harfi korundu, ancak artık ardından tasarım tanımlamasından farklı, iki haneli bir sayı geliyordu.

Motosikletlere yeni satış tanımlamaları verilecekti. Tek silindirli motorlara tek haneli tanımlama kodları, iki silindirli motorlara ise iki haneli tanımlama kodları veren bir sistem kullanılmaya başlandı.

1928 yılında Eisenach fabrikasının satın alınmasıyla, uçak, motosiklet ve otomobil geliştirmede kullanılan numaralandırma sistemlerinin birbirinden ayrılmasına karar verildi. 1933 yılından sonra Nasyonel Sosyalistler Almanya'yı yeniden silahlandırmaya başladılar. Lufwaffe'nin (Alman Hava Kuvvetleri) güçlendirilme çalışmalarının basitleştirilmesi için Reich Hava Bakanlığı, çeşitli motor üreticileri için standart numaralandırma sistemleri belirledi. BMW'ye 100 ile 199 arasındaki sayılar tahsis edilmişti.

BMW, yeni talimatları yeni bir dahili isimlendirme sistemini kullanıma sunmak için bir sinyal olarak kabul etti. 100 ile 199 arasındaki sayılar uçak motorlarına verildiğinden, motosikletler 200 ile 299, otomobiller ise 300 ile 399 arasındaki sayılarla tanımlanacaktı. Mevcut motosiklet modelleri, geleneksel tanımlamaları doğrultusunda yeni sisteme uyarlandı. Örneğin, geliştirme dokümanlarında R 32 modeli 232 olarak tanımlanmaya başlandı. Motosikletler için geleneksel olarak kullanılan satış tanımlamaları kullanılmaya devam edilse de mevcut sistemde bazı değişiklikler gerçekleştirildi. 1930'ların ortalarından itibaren, model tanımlamaları kural olarak motor hacmini de yansıtmaktaydı. Örneğin, 500 cm3 boxer motorlu modele BMW R 5 ve halefine de BMW R 51 adı verilmişti.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra BMW yeniden eski günlerine döndü ve savaş öncesindeki modellerini geliştirmeye başladı. Savaş sonrasında üretilen ilk motosiklet, savaş öncesinde de üretilen tek silindirli BMW R 23 modelinin az da olsa değişikliğe uğramış versiyonuydu. 1930'ların mühendislik akımlarına yeni bir hava kazandırmasının yanı sıra BMW, tanıdık eski tanımlama sistemini de kullanmaya devam ediyordu ve savaş sonrasındaki ilk model de 1948 yılında BMW R 24 adıyla pazara sunulmuştu.

Boxer motorlu motosikletler söz konusu olduğunda BMW, uzun yıllar boyunca klasik R (ardından motor hacmini ifade eden sayı) tanımlamasını kullanmaya devam etti. Temel modelin farklı varyantları ise ek kısaltmalarla ifade ediliyordu: Örneğin G/S kısaltması Geldne/Strae (arazi/asfalt); GS kısaltması Gelndesport (arazi-spor) ve RT kısaltması da Reisetourer (gezi) kelimelerini ifade etmekteydi.

BMW'nin sıralı motorlara sahip motosikletler üretme kararı, bu model serisindeki tüm motosikletlerin yepyeni tanımlamalar almasına neden oldu. Seri tanımı olarak geliştirme anlamında K kullanılıyordu. Boxer modellerde olduğu gibi K harfinin ardından sıralı motorun silindir hacmini yansıtan bir sayı geliyordu. BMW, 1993 yılında satışa sunulan tek silindirli modelinde de aynı yöntemi izledi. Bu model serisine Fundro konseptini ifade eden F tanımlaması verildi. Daha yakın dönemde ise yeni jenerasyon hafif, tek silindirli modeller G harfi ile 2006 yılında satışa sunuldu.

BMW, yepyeni bir mobilite konseptini tanıtırken yepyeni bir yaklaşım da ortaya koyuyordu. Üzeri kapalı motosiklete BMW C1 adı verildi, C harfi City (Şehir) kelimesini ifade ediyor ve bu motosikletin ana kullanım alanını belirtiyordu. 2005 yılında satışa sunulan yeni arazi motosikleti ile BMW, 1923 yılından bu yana ilk defa boxer motorların tanımlanmasında kullanılan geleneği bozuyordu. Yeni model HP (Yüksek Performans) 2 (silindir) Enduro olarak tanımlanmıştı. Bu seriye daha sonra Megamoto ve HP2 Sport modelleri eklendi.

Ya yıllar boyunca bu kadar alıştığımız R, RS, S, CS, C, CL, GS, RT, RS, GT ve LT kodları?

R kodu ilk defa 1991 yılında R 100 R modelinde kullanıldı. Tabii ki Roadster anlamına geliyor. S harfi ise Sport kelimesini ifade ediyor. İlk olarak R 50 S ve R 69 S modellerinde ve daha sonra, 1973 yılında R 90 S modelinde kullanıldı. Son dönemde ise R 1100 S, R 1200 S ve K 1200 S modelleri S tanımlamasını gururla taşıdı.

Altmışlı yıllarda Coup Sport veya CS adı verilen bir BMW otomobil serisi de vardı. Motosikletlerde bu tanımlama ilk defa 1980 yılında, makyajlanan R 100 S modeli için, ancak bu defa Classic Sport kelimelerinin kısaltması olarak kullanıldı. Rotax motorlu F 650 CS modeli 2001 yılında satışa sunulduğunda da ortaya çıktı, ancak bu defa City Scarver kelimelerinin kısaltması olarak.

RS tanımlaması ilk olarak 17 etaptan oluşan,seri üretim yarış motosikletlerine açık bir şampiyonada ortaya çıktı. 1939 model R 51 RS modelinde Rennsport (yarış spor) kelimelerinin kısaltması olarak kullanılırken SS tanımlaması Supersport anlamına geliyordu. 1976 yılında, RS tanımlaması Reisesport (gezi spor) hâline geldi ve o günlerden bu yana kendisine RT (Reise-Tourer = gezi seyahat); LT (Luxus-Tourer = lüks gezi); C (Cruiser); CL (Cruiser-Luxus = lüks cruiser) ve GT (Grand Tourisme) kısaltmaları eşlik ediyor.

Çok yakından tanıdığımız GS tanımlaması ilk olarak 1980 yılında kullanıldı ve o günlerde Gelnde/Strae (arazi/asfalt) anlamına geliyordu. İlk olarak, GS modelinin asfalt versiyonu için 1982 yılında kullanılan ST tanımlaması da vardı. Strae/strada (sokak) anlamına geliyor ve güncel R 1200 ST modelinde de kullanılıyor.

**babaçi** · 27 Şubat 2008, 22:56

bilgilendirme için teşekkürler

**~~06bluedragger~~** · 27 Şubat 2008, 23:00

paylaşım için saol...
...........................

**ByPaTr10** · 28 Şubat 2008, 16:21

bılgılendırdıgın ıcın cok saol

**mach1** · 28 Şubat 2008, 21:20

Bilgilendirme için teşşekür ederim.Arkadsımın babasında bmw k1200 gt var hayatimda oyle motor görmedim ellecikler ve koltuklar ısıtmalı,şaftlı oyle keyif verici motor görmedim arkada oturmak bile ayrı bir zevk ama kötü yönleride vardı yedek anahtar plastik,vites atışı 1 aşşaya 5mi 4mü yukarı ters vites atılıyor.

**srhtsglm** · 28 Şubat 2008, 21:48

mach1 adlı üyeden alıntı

Bilgilendirme için teşşekür ederim.Arkadsımın babasında bmw k1200 gt var hayatimda oyle motor görmedim ellecikler ve koltuklar ısıtmalı,şaftlı oyle keyif verici motor görmedim arkada oturmak bile ayrı bir zevk ama kötü yönleride vardı yedek anahtar plastik,vites atışı 1 aşşaya 5mi 4mü yukarı ters vites atılıyor.

e zaten hemen hemen her motorda 1 aşağı gerisi yukarıdır