Şöförler Ve Otomobilciler Odası
Ben bu adamları çözemedim. Hiçte ısınamadım ısınmakta istemem hep garip garip işler yapıyorlar. Bizim burdaki sürekli motosikletlerden duydukları rahatsızlığı dile getiriyor. Bir kere bile motosikleti desteklediğini görmedim.
işte bu resimde internetten;
Manipülasyon sanmayın bu adamlar hep böyle.
Şahsen bizim burdakinin kapısında da aynen şöyle yazıyor;
"Şöförler Milletin Efendisidir.
M.Kemal Atatürk"
Ulan ne büyük adammış bu ATATURK yaaa..
Düşünce dernegi bile mason dolu ve onun üzerinden istedigi oyunu oynuyor bizlere.
Önüne gelen onun arkasına sıgınıyor. Allah biliyor ya simdi olsaydı ne kadar üçkagıtçı varsa hepsinin suratına tükürürdü neyse. siyaset olmasın simdi.
Asil duygu derken kasıt ne acaba?......
Atatürk zamanında şöförlüğü meslek olarak yapan kaç kişi vardı acaba merak ediyorum.....
4 tane araba var 2 kamyon....Onlarda dernek mi kurmuş.....
Manyakmı bunlar yaaaa......
Alet etmesinler herşeye Atatürk ü....
şöförler odasının işi milleti soymak ve başka iş yapmazlardı diye biliyorum başka ne iş yapar bu asalaklar.sahi aldıkları o kadar parayı tek mi yiyorlar yoksa yanlarında başka yiyicilerde var mı?
kısaca trafikteki günlük onbinlerce işten aldıkları paralar deli para yahu kimsede bu para nereye gidiyor demiyor.bilen varsa allah rızasına söylesin bu paralar kimin cebine gidiyor.
bart1969 adlı üyeden alıntı
Hakkaten ya ne işler yapıyorlar hiç belli değil ehliyet alırkende bi dünya para ödüyoruz biz bu adamlara.
Yalçın BAYER -Hürriyet-
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, polisteki 'hainleri' bir bir temizlemeye başladıktan sonra şoför esnafı üzerinden 'dernek ağalığı' yapanların musluklarını da kesmeye başladı. Gazetemizde dün Kadir Ercan'ın haberinde okudunuz; Tantan motorlu araç ruhsatı satış yetkisini Şoförler Federasyonu Başkanı Derviş Günday'ın elinden aldı; 13 trilyonluk vurgunu devlete ve polise aktardı... Bu káğıtların satışı ile Maliye Bakanlığı'na bedelsiz hizmet verdiğini söylese de Günday'ın elinden bu kaynağın alınması önemli bir operasyon sayılıyor. Aslında vurgunun 13 trilyonun çok çok üzerinde olduğu da söyleniyor.
Tantan'ın, Mülkiye müfettişleri raporuna dayanarak aldığı bu karar, şoför derneklerinde adeta deprem yarattı; iş takipçileri panikledi.
İddiaya göre Günday, kararın iptali üzerine Cumhurbaşkanı Demirel'e çıkarak Tantan'ı şikáyet etti ve yakınlarına ‘‘Tantan'ın hakkından geleceğim'' demeye başladı. Şimdi de, eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen aracılığıyla Başbakan Ecevit'ten randevu almaya çalışıyor.
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu ile bunun üst örgütü olan Türkiye Esnaf ve Sanatkárlar Konfederasyonu'nun (TESK) Genel Başkanlıklarını birlikte yürüten Derviş Günday, yıllardır her iki kurumun 'ebedi ve ezeli değişmez' başkanıdır. Hangi hükümet işbaşına gelirse gelsin önce kişisel, sonra da sözüm ona şoför esnafının menfaatlerini korumak için yönetmelikler çıkarttırır. Ancak, bu genelge ve yönetmelikler Yargıtay tarafından bozulunca, bu kez ilgili yasa maddelerine 'ek'ler koydurtarak, siyasilerin üzerinde ne kadar etkin olduğunu ispatlar. Karayolları Trafik Kanunu'nun 31. maddesinde 'yük ve yolcu nakliyatı yapan kamyon, otobüs ve çekicilerde elektronik takograf bulundurma ve kullanılır durumda olmasını' şart koşmasına rağmen bakanları ikna ederek yönetmelik çıkartması, bunların Danıştay'ca iptal edilmesine rağmen hálá pes etmemesi bir örnek sayılmalıdır.
Burada sözü okurumuz Raşit Tekin'e bırakarak, Derviş Günday'ın şimdi ne yapmak istediğini öğrenelim:
‘‘Günday yine pes etmek istemiyor. Bu kez, yeni Karayolları Trafik Kanunu taslağına, mevcut 31. maddeye 'ek' yaptırarak, 1984 model ve daha yaşlı araçlarda, şehiriçi servis otobüs ve nakliye araçlarında takograf aranmayacağı maddesini hükümete koydurma çabası içerisindedir.
TAKOGRAF OYUNU
Zira Derviş Günday sayıları 300 bini aşan bu araçlardan takografı kaldırarak, tıpkı plaka ve reflektör olayındaki gibi yeni bir vurgun peşinde koşmaktadır. Amaç açıktır; takograf takmayacak araçlara sürücü çalışma belgesi satacaktır. Bu belge defter şeklinde olup, isteyen şoföre istediği adette milyon liralara satılan ve sadece şoför beyanına dayalı, denetime en küçük bir katkısı olmayan bir kağıt parçasıdır. İddialarına göre şoför arabaya bindiği zaman o deftere 'ben şu saatte araca bindim, şu kadar yol kat ettim. Şu kadar saat dinlendim' diye yazacak, şansa bir denetim sırasında da ilgili memur bu ifadeleri gerçek kabul edecek. Bir yanda teknoloji ürünü takograf, diğer yanda Günday'ın kasasını dolduracak defter parçaları... Trafik terörü PKK terörünü sollamışken; 300 binden fazla aracı kontrol dışı bıraktırma gayretlerine Tantan nasıl bakmaktadır?''
Trafik Daire Başkanı Mehmet Naldöven'in, Günday'ın takograflarıyla ilgili girişimi desteklediği için görevden alındığı söyleniyor.
Bu arada, kazalarda kullanılacak bazı trafik araçlarının ihalesiz alımıyla ilgili müfettiş soruşturması da başladı. Bu amaçla, trafikten sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Şevket Ayaz'ın ifadesi alındı.
Burada Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'ya da görev düşüyor. Yalım Erez'in bakanlığı döneminde plaka yolsuzluğu iddiasıyla Günday'ı 'temize çıkaran' müfettişlerin raporunu okumalı. Günday'a karşı yıllardır dosyalı muhalefet yapan rakibi Halil Üçler'i dinlemeli. Çankaya Belediyesi'nin Ahlatlıbel Dinlenme Tesisleri'ndeki restoranın ihalesiz Günday'a nasıl peşkeş çekildiğini öğrenmeli. Ve en önemlisi, Günday'ın ve yakınlarının mal bildirimi verip vermediklerini araştırmalı.
Sayın Tantan, Sayın Tanrıkulu... Günday hukuküstü, partilerüstü bir şahsiyet midir? Bu ülkede daha ne kadar at koşturacaktır.
Garip ülkeyiz
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
kendi kafalarından atasözü uyduruyolar utanmadan
