Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Neden kiloluyuz?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #21
    Punctum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2023
    Şehir
    Giritli
    Motosikleti
    Honda CB750 Hornet / Kanuni Seha 150
    Kişisel olarak kilolu değilim...

    Yıllardır haftada 6 gün fitness çalışan, doğru beslenen (en azından öyle yapmaya çalışan), hazır gıda tüketmeyen, paketli ürün almayan, yaşam biçimi olarak durağanlıktan vazgeçen bir yaşlı adamım (55).

    Tek başına bunlardan biri bile aksatılsa, sonuç değişmiyor. Kalıcı kilo, yağlanma, sağlıksız beslenme...

    Temelde ekonomik koşullar ile logaritmik bir bağlantısı olsa da, her bütçede sağlıklı beslenmek için efor sarfedilebilir. Bariz örnek, zengin ama sağlıksız yaşayan Amerikan toplumu. Zengin ama çok sağlıklı yaşayan İskandinav toplumları ise diğer uç örnek...

    Spor salonuna sürekli yeni ve hevesli üyeler gelir. Büyük bir azimle başlarlar. Yaklaşık 3 ay içinde bunları bir daha göremezsiniz Genelde yaz sezonu öncesi gelirler. 2-3 ay içinde o göbekleri eritip, selülitlerden kurtulup havuzda/denizde fit fit dolaşacaklarını sanırlar...ama öyle değil o iş. Öyle olsaydı yazın etrafta göbekli insan görmememiz gerekirdi.

    Aslında bu işin en büyük reçetesi sabır ve disiplin. E bizim gibi toplumlarda en az rastlanan karakteristik olunca da, sonuç değişmiyor. Diyete başlayıp, bırakmayan insan ben tanımıyorum. Bir de bizim karbonhidrat temelli sofralarımız ve vazgeçemediğimiz ekmek tutkusu nedeniyle işimiz çok daha zor.
    Guven bunu beğendi.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    28 Eylül 2023
    Şehir
    Türkiye'nin her yeri.
    Motosikleti
    VFR 800X (RC60)
    Yağ ve şekeri azaltırsanız isteseniz de kilo alamazsınız. Örnek; sınırsız suda haşlanmış (yağsız) patates, makarna bile yeseniz kilo alamazsınız. Kilo almak, vermekten çok daha zordur çünkü ekstra +7000 civarı kalori almak gerekir.

    Sabah uyandığınız gibi güne başlamamanız gerekir. En az 30 dakika tempolu yürüyerek vücudunuzu güne önceden hazırlamalısınız. "Akşam yemek kilo aldırır" diye de bir şey yoktur ama "vücut su tutmaya meyilli" olur demek doğrudur. Kilo sadece "ihtiyaçtan fazla kalori" alınması sonucu vücutta yağ depolarının dolmasıyla oluşur (yine de akşam yemek yememek lazım tabii vücudumuz gün ışığına duyarlıdır, güneş batınca beslenme bitmiş demektir).

    Günümüzde en mantıklı yöntem aralıklı oruç gibi durmaktadır. Şekersiz çay-kahve haricinde besin olarak 10.00 - 18:00 arası gıda tüketmek iyidir. Bunu kendi direncinize göre 09:00 - 17:00, 11:00 - 19.00 gibi de düzenleyebilirsiniz. Vücudunuza 12+ saat açlık/gıdasızlık tanımazsanız, boşa kürek çeker durursunuz.

    Diğer önemli unsur da su içmek. Susuz kalmak çoğu zaman "sahte açlık" hissini uyandırır. Yanınızda bir termos bulundurmak ve günde 1,5 LT civarı su tüketmek iyidir, vücudun çalışması ve görevlerini yerine getirmesi adına önemlidir.

    Özet; Fit olma işi disiplin işidir ama zor değildir.

    Ek olarak ağırlık antrenmanları da belli yaştan sonra şarttır. Özellikle dead lift, sağlıklı postür, bel kuvveti ve bacak kaslarının sıklaşması adına çok önemlidir. Buradaki asıl nokta, insan vücudunun en kas yoğunluğu fazla bölgesi bacak olduğu için, kaslar da etrafına yağ toplamaya müsait olduğu için, bacaklarınızı yağsız ve sıkı tutmanız lazım. Bunun içinde sabah yürüyüş, akşam dead lift çok faydalı olacaktır.

    Yazdıklarım sonucu belki "bunlarla kim uğraşır" diyebilirsiniz.

    İşte sen koca kıçlı bir şişmansın ve öyle de öleceksin. Belki de çok güzelsin/yakışıklısın ama bir yağ fıçısı olduğun için o "göze güzel gözüken" versiyonunu hiç tanımayacaksın.
    tommygun, espresso ve mehmetyasin bunu beğendiler.

  3. #23
    tommygun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2015
    Şehir
    İzmir, Pornova
    Motosikleti
    Ülkedeki en yüksek km.li Kawasaki Er6F (2008)
    Alıntı fakebitchess adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İşte sen koca kıçlı bir şişmansın ve öyle de öleceksin. Belki de çok güzelsin/yakışıklısın ama bir yağ fıçısı olduğun için o "göze güzel gözüken" versiyonunu hiç tanımayacaksın.
    Sandalyeden düşüyordum az kalsın, muhabbete bilimsel bir başlangıçla başlayıp sonunu nigga gibi bitirmek.
    fakebitchess ve espresso bunu beğendiler.

  4. #24
    okanius - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Mart 2014
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    BMW R1200 GS
    Aralıklı oruç candır. Akşam en geç 20:00 öğlen 12:00 arası yemek yemiyorum. Sabahları yarım saat kadar tempolu yürüyüş olmasa da köpek gezdiriyorum. Fit miyim? hayır ama idare ediyoruz işte. Yemek yemeyi seviyorum
    fakebitchess bunu beğendi.

  5. #25

    Üyelik
    17 Eylül 2020
    Motosikleti
    domicik 400 ug
    ben diyet yapacağım zaman bilinen saat kavramının aksine diyet yapıyorum.
    ben sabah uyanır bir şey yemem akşama kadar.
    gün içinde sadece akşam yemek yerim ve akşamdan sonra ne bileyim saat 10a kadar 50 gram mısır bol çay içerim belki, hatta birkaç kahve vs. çünkü akşam yemek daha zevkli. şöyle düşünün, akşam yemeği beklemek mi daha kolay yoksa gün içi yiyip akşam yemeden durmak mı? bence net yemeden durmak. bir yere sonunda ulaşıyorsan o kadar zorlanmazsın

    zaten gece 11den ertesi gün akşam 6-7e kadar bir şey yemiyorum. 2.5-3 litre su içiyorum, bol çay ve kahve ile bir şekil akşamı görüyorum.

    biraz da tarz ile alakalı. ben işyerinde onla bunla bir şey yiyeceğime akşam ailemle yemeyi tercih ederim.
    misal ileride istediğim kiloya ulaştığımda yapacağım stil yine bu olacak. misal akşamları eşimle çok diyet bozuyorsam çok tatlı vs yiyorsam, gün içi yemicem hiç sadece akşam yicem.
    veya haftasonu eşimle full hayvan gibi tatlı vs yiyorsam, tüm haftaiçi bu diyeti yapıcam.

    şöyle düşünmek lazım vücut fit ve yerinde. eee? tüm hafta içi zaten diyet yaptın işyeridne yemek yemedin, tatlı yemedin. sadece akşam eşinle yemek yedin. ee haftaiçi kalori kıstın, haftasonu üstüne ekledin? sonuç? nötr. haftasonu su toplaman çok mümkün. haftaiçi de haftada 3 gün sabahları 50 dakika sabahın 6sında kalkıp netflix karşısında dizi izlerken yavaş üstü çok hızlı olmayacak tempoda bisiklet yap. akşamak adar bir şey yeme. imkanın varsa bisikletten önce bcaa al.
    her akşam tek bölge ağırlık çalış.

    neden tek bölge? çoğu kişi spor yapmayı sevmiyor. tek bölge maksimum 20 dakiak sürer. ooh kebap

    bu stil ileride benım besleneceğim stil. ben tatlı yemeği de fastfoodu da çok seviyorum ama işyerinde orada burada yemem çok da onemlı değil. evimde ailemle veya masa başında yemek daha hoş geliyor ve bırakması daha zor. böyle kendımce yontemle hayat boyu fıt kalmanın yolunu buldum.

    geçen aylarda bu tarz diyetle 96dan 86.5 düştüm ama maalesef şu an 92yim. saçma sapan 1.5 aydır hastayım yenı yenı geçti.
    2 gündür tekrar bu diyete başladım. hadi hayırlısı diyelim.
    hedef kilom 76 falan. benim için hayat boyu limit karın kası olacak. baktım su topluyor anında 1 hafta diyet yapacam. baktım su topluyor hooop 1 hafta akşama kadar iş yeridne yemek yok. sabah 40dk bisiklet akşam ağırlık. tamamdır
    espresso bunu beğendi.

  6. #26
    Punctum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2023
    Şehir
    Giritli
    Motosikleti
    Honda CB750 Hornet / Kanuni Seha 150
    Alıntı fakebitchess adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Yağ ve şekeri azaltırsanız isteseniz de kilo alamazsınız. Örnek; sınırsız suda haşlanmış (yağsız) patates, makarna bile yeseniz kilo alamazsınız. Kilo almak, vermekten çok daha zordur çünkü ekstra +7000 civarı kalori almak gerekir.

    Sabah uyandığınız gibi güne başlamamanız gerekir. En az 30 dakika tempolu yürüyerek vücudunuzu güne önceden hazırlamalısınız. "Akşam yemek kilo aldırır" diye de bir şey yoktur ama "vücut su tutmaya meyilli" olur demek doğrudur. Kilo sadece "ihtiyaçtan fazla kalori" alınması sonucu vücutta yağ depolarının dolmasıyla oluşur (yine de akşam yemek yememek lazım tabii vücudumuz gün ışığına duyarlıdır, güneş batınca beslenme bitmiş demektir).

    Günümüzde en mantıklı yöntem aralıklı oruç gibi durmaktadır. Şekersiz çay-kahve haricinde besin olarak 10.00 - 18:00 arası gıda tüketmek iyidir. Bunu kendi direncinize göre 09:00 - 17:00, 11:00 - 19.00 gibi de düzenleyebilirsiniz. Vücudunuza 12+ saat açlık/gıdasızlık tanımazsanız, boşa kürek çeker durursunuz.

    Diğer önemli unsur da su içmek. Susuz kalmak çoğu zaman "sahte açlık" hissini uyandırır. Yanınızda bir termos bulundurmak ve günde 1,5 LT civarı su tüketmek iyidir, vücudun çalışması ve görevlerini yerine getirmesi adına önemlidir.

    Özet; Fit olma işi disiplin işidir ama zor değildir.

    Ek olarak ağırlık antrenmanları da belli yaştan sonra şarttır. Özellikle dead lift, sağlıklı postür, bel kuvveti ve bacak kaslarının sıklaşması adına çok önemlidir. Buradaki asıl nokta, insan vücudunun en kas yoğunluğu fazla bölgesi bacak olduğu için, kaslar da etrafına yağ toplamaya müsait olduğu için, bacaklarınızı yağsız ve sıkı tutmanız lazım. Bunun içinde sabah yürüyüş, akşam dead lift çok faydalı olacaktır.

    Yazdıklarım sonucu belki "bunlarla kim uğraşır" diyebilirsiniz.

    İşte sen koca kıçlı bir şişmansın ve öyle de öleceksin. Belki de çok güzelsin/yakışıklısın ama bir yağ fıçısı olduğun için o "göze güzel gözüken" versiyonunu hiç tanımayacaksın.
    Aralıklı oruç ve sabah yürüyüşü, disiplinli spor yapmayan ve yeme alışkanlıklarını düzene sokmakta zorlananlar için bir çözüm yöntemi olabilir. Oruç konusu biraz tartışmalı ancak ister sabah ister akşam olsun, hareketli bir gün geçirmek temel öncelik. Ama sonucu pek değiştirmiyor Çalıştığım kurumun geniş bahçesi, sabah akşam yürüyen kilolu teyzeler/amcalar ile dolu. Yaşamınıza ağırlık antrenmanı eklemediğiniz sürece yürümek vs. çözüm değil. Yada bizim yürüyenlerin temposu ile mümkün değil. Görüyorum adam sahilde volta atar gibi yürüyor. Güzel, temiz hava alıyor ama o kadar. Kalori orada duruyor.

    Deadlift ise biraz sıkıntılı. Özellikle belli bir antrenman geçmişi olmayan, belli bir kas kütlesi yaratmamış, deneyimsiz kişilerin yapmasını önermem. En riskli hareketlerden birisi. Hele gördüğüm, yapanların %90'ı hatalı. Sonuçta bel sakatlığı. Adı geçtiği için yazıyorum. Şimdi millet zayıflayacağım diye gidip yapmaya çalışır, sonra vebale girmeyelim Zaten hafif ağırlıkla da bir işe yaramaz. Yüksek ağırlık ise hem deneyim, hem risk demek. Ona gelene kadar hafif kilolardan başlayarak tüm vücut antrenmanlarla bir süre vücudu hazırlayıp, sonra bölgesel çalışmalara geçmek en ideali. Bu disiplin beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ise desteklenirse, birkaç ayda sonuç alınmaya başlar. Ama asıl zor dönem sonrası. Bunu devam ettirebilmek ve vazgeçmemek. İşte zaten onu beceremiyoruz. Yoksa burada size 40 tane program da yazarım.
    fakebitchess bunu beğendi.

  7. #27

    Üyelik
    21 Şubat 2021
    Şehir
    Almanya
    Motosikleti
    Yok.
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Öyleyse neden fazla yiyoruz diye sorayım.

    "Göbeğim önden gidiyor çünkü çok yiyorum ve bu bence hiç sorun değil, aynen böyle devam" diyen de duymadım hiç. Sorunca herkes şikayetçi.
    Suan ki ruh halimle aynen yukarida yazdiginiz sekildeyim. 190 cm boyum var ve 132 kilo oldugum icin önden giden bir göbegim var. Suan icin ne spor yapmak ne de az yemek derdindeyim.

  8. #28
    sallami - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Temmuz 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kymco Downtown350i/Dominar 400
    Hastalık ve anormallik harici totomuzun rahatını bozmamayı tercih ettiğimiz için. Sıkıya gelemediğimiz için. Boğazımızı tutamadığımız için. Hedonist olduğumuz için.
    ''Bir adam hangi yolda gidiyorsa, o yol onun kendi seçimidir.'' İp Man

  9. #29
    arndiol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Nisan 2018
    Alıntı espresso adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Amerikada kilolu olanlar fakirler. Fakirlerin parası fast food yemeye yetiyor, onlarda fast food ucuz yiyecek. Parası olmadığından iki işte birden çalışıp anca kirasını falan ödeyebilip evde yemek hazırlayacak vakti ve alet edevatı olmayanlar mecburen hamburger ile doyuyor sonra obez oluyor, zenginler organik ve sağlıklı gıdalara ulaşabildiği için obezlik daha az.

    Bizde de senin dediğin gibi ne bulursak onu yiyoruz çünkü bakit yok, günümüzün yarıdan çoğu çalışmakla kalanı da yolda geçiyor, eve gelip sağlıklı öğün hazırlamaya vakit de enerji de kalmıyor, zaten işyerinde öğle yemeklerinde ne bulsak yemek zorunda kalıyoruz.

    Bundan yaklaşık 150 yıl önce bir sürü mücadele ve müdacede edenlerin ölümleri ile kazanılmış 8 saatlik çalışma günü mevzusu da buna etken. O zamnalar evde bir kişi 8 saat çalışacak, kadınlar evde kalıp yemek hazırlama vb. ev işlerini görcek şeklindeydi. Devir değişti artık kadınlar da eşit haklarını alabildiler, onlar da çalışıyor, haliyle evde bütün gün yemek vb. ev işlerini yapacak ücretsiz çalışan olmayınca 8 saat çalış, 3 saat de yolda geçir eve gelince yemek yapmaya da hiç bir şeye de enerji kalmıyor. Obezliğe çare de kapitalizmle mücadele ve en azından çalışma saatlerini 150 yıl öncesindeki gibi 8 saat değil 4 saate indirme mücadelesindne geçiyor.

    abi 8 saat calısan kişi sayısı kaç acaba ülkede
    espresso bunu beğendi.
    Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.

  10. #30
    espresso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Kasım 2016
    Şehir
    Trakya
    Motosikleti
    Suzuki Vstrom DL650 XT
    Alıntı arndiol adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    abi 8 saat calısan kişi sayısı kaç acaba ülkede
    8 saat çalışan haline şükrediyor haklısın. Ama boşuna demiyoruz "şükretme, isyan et" diye.
    DickName bunu beğendi.

  11. #31
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    28 Eylül 2023
    Şehir
    Türkiye'nin her yeri.
    Motosikleti
    VFR 800X (RC60)
    Alıntı Punctum adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Deadlift ise biraz sıkıntılı. Özellikle belli bir antrenman geçmişi olmayan, belli bir kas kütlesi yaratmamış, deneyimsiz kişilerin yapmasını önermem. Ona gelene kadar hafif kilolardan başlayarak tüm vücut antrenmanlarla bir süre vücudu hazırlayıp, sonra bölgesel çalışmalara geçmek en ideali. Bu disiplin beslenme alışkanlığının değiştirilmesi ise desteklenirse, birkaç ayda sonuç alınmaya başlar. Ama asıl zor dönem sonrası. Bunu devam ettirebilmek ve vazgeçmemek. İşte zaten onu beceremiyoruz. [B]Yoksa burada size 40 tane program da yazarım.
    -------------------------------------

    Bu forumun yaş ortalaması herhalde 25 üstüdür. Bu kişiler, 25 yaş ve devamında, belli bir kas kütlesine erişememişlerse, bu adamlar şınav bile çekmemiş olsa gerek. Deadlift sıkıntılı gibi gözükür ancak insan postürü, mantıken yerden bir şey kaldırırken bile o pozisyonda olmalıdır. Hatta kargo şirketlerinin içinde bile "koliyi şu pozisyonda kaldırın" gibi bir görsel vardır. Bu da deadlift/squat formudur. Herkesin o formu adı gibi bilmesi gerekir.

    Bir de "bölgesel çalışma" diye de bir şey yoktur. Karın kası mekik çekerek çıkmaz mesela, yağ oranı düşerse ortaya çıkar. Deadlift esprisi de "full body" antrenmana yatkın olduğu için öneridir. Neticede tek bir bölge çalışmıyor. Sadece göğüsleri desteklemek lazım, o konu da şınavla bile çözülebilir ama sonuç olarak insan vücudu "genetik yapısına bağlı olarak" eşit şekilde yağ alır ve verir. Kimi yağlanmaya başladığını suratından anlar, kimisin göbeğinden, kimisi de kalçalarından. Kimi kaslanmaya başladığı zaman göğüs kısmı pump olur, kiminin omzu, kiminin bicepsi. Adam biceps şişireceğim diye curl kasar ama omuzları büyür mesela bu onun seçebileceği bir şey değil, vücut karar verir/vermiştir hatta.

    Maksat çok yağ yakmak ve fit olmaksa, benim tek önerim deadlift olabilir. 22 senelik spor hayatımda vücudu daha hızlı ve postür anlamında daha başarılı toplayan, başka bir harekete rastlamadım. Ancak amatör birinin "hafif kilo" ile başlaması tabii ki lazım. Yine de bir insan "beli bir süre sonra" kendi kilosu kadar deadlift yapabilmelidir (en azından sumo deadlift yapmalıdır). Örnek; 70 kilo olan biri 40 kilo ile başlayıp, kademe kademe bunu kendi kilosuna kadar çıkarabilmelidir. Doğru postürü oturttuğu zaman zaten zorlanmayacaktır.

    Program, beslenme rutini zaten bu işin pazarlaması. İnsan kendi vücudunu tanıdıktan sonra en uygun programı kendisine seçecektir. Tabii buraya çok detay yazıp iyice kafaları karıştırmak da istemem. "Yağ almayın" denilebilir ama "yağ almazsan, yağ da yakamazsın" diye bir gerçek de vardır. Bu yağ ne o zaman ve kaç gram olmalı? Bunlar tabii işin detayı ama günlük 50-60 gram yağ alınması gereken bir ortamda zaten abur cubur yeme hakkı doğmaz. Zaten yemek yapsan 50-60 gram yağ kullanıyorsun (zeytinyağı olduğunu varsayıyorum) o yemeği yaparken. Belki de kuruyemiş yiyorsun ve bu limiti "sağlıklı" olarak dolduruyorsun. O saatten sonrası zarar, ziyan ve israf. Kek yedim, çikolata yedim, dondurma yedim, bisküvi yedim ... ee tabii ki koca götlü olacaksın almışsın 300 gram yağ ve bunun 200-250 gramı zaten leş yağ. 1 gram yağ = 8,9 kalori zaten.

    Tabii bu işin "cycle" dedikleri olayı da çok önemli. Haftada bir gün "cheat day" ya da "cheat meal" yapılabilir. Sürekli aynı sağlıklı beslenmenin de sonucunda tıkanma olur; yani işin komiği, kilo vermek ve sağlıklı olmak için de, bazen saçma sapan ve serbest beslenmek lazım. İnsanlar zannediyor ki "sağlıklı biri olursam güzel şeyler yiyemem" aslında tam tersi. Baklava da yersin, kebap da yersin, çikolata da yersin ama bunları yapabileceğin bir günün ya da bir öğünün olur. Bu da yine disiplin işi, kendine hâkim olma işi, kararlarına saygı işi.

    Özet geçersem; yaktığın kalori aldığın kalori kadar olmadıkça bu işlerde bir yere gidilemez. Vücut harika bir mekanizma. Aç kalacak ki enerjisini sağlamak için yağlarını kullanacak. Bir de yetişkin bir erkeğin günde "hiçbir şey yapmasa bile" ortalama 2000 kalori yaktığını düşünürsek. 2000 kalorilik bir diyet ve basit egzersizler ile zaten bir insan kilo alamayacaktır. Tabii bir Waffle 1500 kalori olunca, White Chocolate Mocha 300 kalori olunca, bu tip gereksiz gıdaları vücuda sokarak bir yere varılamıyor. Yoksa kabak, patlıcan, haşlanmış patates hatta makarna ile 2000 kalori bile almak zor ama doymak kolay. Protein işi de aşırı abartılıyor da 10 sayfa yazı yazmışım, oraya hiç girmeyeyim.

    Neyse, tembeller bu kadar yazının tamamını okumayacağı için onlara yağlı kıçlı, pelikan gıdıklı, keşkül göbekli hayatlarında tekrar başarılar.
    tommygun, espresso ve F54 bunu beğendiler.

  12. #32
    Punctum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2023
    Şehir
    Giritli
    Motosikleti
    Honda CB750 Hornet / Kanuni Seha 150
    Alıntı fakebitchess adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    -------------------------------------

    Bu forumun yaş ortalaması herhalde 25 üstüdür. Bu kişiler, 25 yaş ve devamında, belli bir kas kütlesine erişememişlerse, bu adamlar şınav bile çekmemiş olsa gerek. Deadlift sıkıntılı gibi gözükür ancak insan postürü, mantıken yerden bir şey kaldırırken bile o pozisyonda olmalıdır. Hatta kargo şirketlerinin içinde bile "koliyi şu pozisyonda kaldırın" gibi bir görsel vardır. Bu da deadlift/squat formudur. Herkesin o formu adı gibi bilmesi gerekir.

    Bir de "bölgesel çalışma" diye de bir şey yoktur. Karın kası mekik çekerek çıkmaz mesela, yağ oranı düşerse ortaya çıkar. Deadlift esprisi de "full body" antrenmana yatkın olduğu için öneridir. Neticede tek bir bölge çalışmıyor. Sadece göğüsleri desteklemek lazım, o konu da şınavla bile çözülebilir ama sonuç olarak insan vücudu "genetik yapısına bağlı olarak" eşit şekilde yağ alır ve verir. Kimi yağlanmaya başladığını suratından anlar, kimisin göbeğinden, kimisi de kalçalarından. Kimi kaslanmaya başladığı zaman göğüs kısmı pump olur, kiminin omzu, kiminin bicepsi. Adam biceps şişireceğim diye curl kasar ama omuzları büyür mesela bu onun seçebileceği bir şey değil, vücut karar verir/vermiştir hatta.

    Maksat çok yağ yakmak ve fit olmaksa, benim tek önerim deadlift olabilir. 22 senelik spor hayatımda vücudu daha hızlı ve postür anlamında daha başarılı toplayan, başka bir harekete rastlamadım. Ancak amatör birinin "hafif kilo" ile başlaması tabii ki lazım. Yine de bir insan "beli bir süre sonra" kendi kilosu kadar deadlift yapabilmelidir (en azından sumo deadlift yapmalıdır). Örnek; 70 kilo olan biri 40 kilo ile başlayıp, kademe kademe bunu kendi kilosuna kadar çıkarabilmelidir. Doğru postürü oturttuğu zaman zaten zorlanmayacaktır.

    Program, beslenme rutini zaten bu işin pazarlaması. İnsan kendi vücudunu tanıdıktan sonra en uygun programı kendisine seçecektir. Tabii buraya çok detay yazıp iyice kafaları karıştırmak da istemem. "Yağ almayın" denilebilir ama "yağ almazsan, yağ da yakamazsın" diye bir gerçek de vardır. Bu yağ ne o zaman ve kaç gram olmalı? Bunlar tabii işin detayı ama günlük 50-60 gram yağ alınması gereken bir ortamda zaten abur cubur yeme hakkı doğmaz. Zaten yemek yapsan 50-60 gram yağ kullanıyorsun (zeytinyağı olduğunu varsayıyorum) o yemeği yaparken. Belki de kuruyemiş yiyorsun ve bu limiti "sağlıklı" olarak dolduruyorsun. O saatten sonrası zarar, ziyan ve israf. Kek yedim, çikolata yedim, dondurma yedim, bisküvi yedim ... ee tabii ki koca götlü olacaksın almışsın 300 gram yağ ve bunun 200-250 gramı zaten leş yağ. 1 gram yağ = 8,9 kalori zaten.

    Tabii bu işin "cycle" dedikleri olayı da çok önemli. Haftada bir gün "cheat day" ya da "cheat meal" yapılabilir. Sürekli aynı sağlıklı beslenmenin de sonucunda tıkanma olur; yani işin komiği kilo vermek ve sağlıklı olmak için de bazen saçma sapan ve serbest beslenmek lazım. İnsanlar zannediyor ki "sağlıklı biri olursam güzel şeyler yiyemem" aslında tam tersi. Baklava da yersin, kebap da yersin, çikolata da yersin ama bunları yapabileceğin bir günün ya da bir öğünün olur. Bu da yine disiplin işi, kendine hâkim olma işi, kararlarına saygı işi.

    Özet geçersem; yaktığın kalori aldığın kalori kadar olmadıkça bu işlerde bir yere gidilemez. Vücut harika bir mekanizma. Aç kalacak ki enerjisini sağlamak için yağlarını kullanacak. Bir de yetişkin bir erkeğin günde "hiçbir şey yapmasa bile" ortalama 2000 kalori yaktığını düşünürsek. 2000 kalorilik bir diyet ve basit egzersizler ile zaten bir insan kilo alamayacaktır. Tabii bir Waffle 1500 kalori olunca, White Chocolate Mocha 300 kalori olunca, bu tip gereksiz gıdaları vücuda sokarak bir yere varılamıyor. Yoksa kabak, patlıcan, haşlanmış patates hatta makarna ile 2000 kalori bile almak zor ama doymak kolay. Protein işi de aşırı abartılıyor da 10 sayfa yazı yazmışım, oraya hiç girmeyeyim.

    Neyse, tembeller bu kadar yazının tamamını okumayacağı için onlara yağlı kıçlı, pelikan gıdıklı, keşkül göbekli hayatlarında tekrar başarılar.
    Ben ne gençler tanıyorum, götü göbeği salmış dolaşan Yıllardır spor salonlarındayım, bırak şınav çekmeyi, yürümeyi zul gören adamlar var. Keşke etrafta kaslı, yağsız 25 yaşlar görsek bol bol. LGS di, YKS'di, kursuydu, ödeviydi, vs bu çocuklar bırak spor yapmayı, evden dışarı çıkamıyorlar. Neyse bu çok tartışmalı konu.

    Bölgesel çalışmadan kastım, üst/alt vücut, büyük/küçük kas grubu gibi. Yoksa mekik çekerek karın kası yapmak değil. Ha o da iyidir ama sanki tek doğruymuş gibi kabullenmek değil. Özellikle karın grubu yağ yakmadan ortaya çıkmaz tabii. Bölgesel yağ yakmak da zor iş. Bütüncül yağ yakacağım derken, kas kaybı yaşamak da olası. Özellikle acemiler için.

    Neyse, zaten bunlar az biraz sporla ilgilenen adam için bilindik şeyler. Çok uzatmamak lazım. Ama yine söylüyorum, deadlift sıkıntılı hareket. Bilmeyen adam için tabii. Ya yanlış yapar işe yaramaz, ya yanlış yapar sakatlanır...tabii ki bir eğitmen ile çalışır ve belli bir kas kütlesi, postür dengesine ulaşırsa bence de çok iyi hareket. Ama doğru yapılırsa.

    Neyse sanırım burada insanlar için en son dert deadlift Önce bir kilo vermeyi çözelim, onu hallederiz...
    fakebitchess bunu beğendi.

  13. #33

    Üyelik
    21 Kasım 2016
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    RS 660, Tuareg 660
    Ben neredeyse 18 yaşına kadar six-pack sahibi bir insan iken artık montumun içine six-pack bira saklamış gibi gezen biriyim. =) Benim konumun sebebinin temeli psikiyatrik koşullar mesela.

    Konunun genetik ve psikiyatrik tarafı hemen hemen hiç ele alınmaz ama bir çok sebep buralarla ilintilidir. En temelinde kişinin yaşam rutininde ne yaptığı nasıl yaşadığı, nasıl bir işte çalıştığı, duygu durumu vs onlarca değişken var. Türkiye özelinde konuşacak olursak zaten insanların yaşam kaliteleri özen gösterebildikleri konular arasında son sıralarda. Ama onu da tetikleyen başka sebepler olsa da en temel sebep tabii ki yaşam şekli.

    En nihayetinde sağlıklı ya da sağlıksız da olsa aldığınız kalori yaktığınız kalorinin üzerindeyse vücut bunu en verimli depolama şekli olan yağa çeviriyor ve fazla kilolar oluşmaya başlıyor. Temelde sanayi devrimi sonrasında değişen yaşam şekli insanı kolaylıkla kilolu olmaya itecek yapıda, başka bir çok sağlıksızlığın yanı sıra. Esasen başlangıcı sanayi devriminden ziyade tarım toplumuna geçişte, binlerce yıl öncesinde, ama büyük değişim sanayi devriminden sonra. Ne tarım devriminin 7-8bin yıllık etkisi ne de sanayi devriminin esamesi okunmayacak 200-300 yıllık geçmişi, 100bin yıla yaklaşan insan evriminin doğası ile pek uyumlu değil. Hem tarım toplumuna geçtikten sonra ama aslında sanayi devriminden sonra türümüzün evrimine çok ters şeyleri ortaya çıkardığımızdan bu artık çok olağan bir risk olmuş durumda.
    espresso bunu beğendi.

  14. #34
    tommygun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2015
    Şehir
    İzmir, Pornova
    Motosikleti
    Ülkedeki en yüksek km.li Kawasaki Er6F (2008)
    Ben bu kiloya çıkabilmek için çok para döktüm, çok emek harcadım. Şimdi zayıflarsam tüm geçmiş yatırımım çöp olur.

  15. #35
    espresso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Kasım 2016
    Şehir
    Trakya
    Motosikleti
    Suzuki Vstrom DL650 XT
    Alıntı tommygun adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ben bu kiloya çıkabilmek için çok para döktüm, çok emek harcadım. Şimdi zayıflarsam tüm geçmiş yatırımım çöp olur.
    Seninle köftec turlarında en az birer buçuk porsiyon köte, yanında piyaz, üzerine tatlı falan boşuna mı yiyoruz? Eve dönünce de o tatlı yorgunlukla keyif biramızı da içemeyecek miyiz? Tıp bilimi uyumasın, buna bi çare bulsun.

    Ben aslında nomral rutin günlerde yemek yemeyi sevmiyorum, yani zaman kaybı geliyor ama acıkınca mecburen hayvan gibi yiyorum. Lezzetli yemek bulursam da affetmem yerim üstüne de tatlı yerim, akşamına da biramı içerim.


    Hareket lazım, ama bu da zor. Pandemi öncesi ofise gidip gelirken toplu taşıma ile gidiyordum, metrobüsten inince 1km kadar yürüyordum, metrobüs durağından önce de yaklaşık o kadar yürüme yolum vardı, yani bol bol yürüyordum ama 85 kiloydum, pandemide 89'a çıktım bu böyle olmaz dedim az yemeye başladım, en azından akşam bira içeceksem gün içinde daha az yiyorum, ekmek zaten çok nadiren yerim. Ama hareketsizlik çok. Sabah erken kalkıp yürümek falan bana göre değil, ancak askeriye zoru ile sabah erken kalkabilen bir insanım, akşamüzeri mesai bitince yürüyeyim diyorum ama bir dolaşıp gelince en fazla 5bin adım yürümüş oluyorum, eh bu da hiç yoktan iyidir. Spor için o sporun keyif vermesi lazım, gençken yatılı okullarda okudum, spor imkanlarının her türlüsü vardı, her türlü spor salonu, yüzme havuzu, futbol sahası vb her tür spor tesisinin en iyilerinin olduğu yerdeydim ama hiç biri keyifli gelmedi, zorunluluktan yapılan sporlardan da olabildiğince kaytardım haliyle. Daha önce de yazmıştım, kayıkta oturup bira içince spor yaptım sayıyorlar diye yelken takımına girmiştim, antreman diye küçük tekne ile denize açılıp şehir kıyısına yanaşıp bira alıp denizde bira keyfi yapıyorduk, belki o da bir anlamda spordu çünkü denizde özellikle kışın hem soğuk hem de küçükcük teknede yelkeni ve tekneyi dengede tutmak kalori harcatıyordu ama işte yaparken keyif aldığım tek spor o olmuştu.

    50 yaşını geçmişken sınıf arkadaşlarım içinde hala maraton koşanlar var. Her gün en az 5km, 10km koşup yılda bir 42km maraton koşan arkadaşlarım var, onları anlamıyorum, bir insan zorunlu olmadığı halde koşmaktan ne zevk alır anlayamadım, bünye meselesi herhalde.

    20li yaşlardayken bir 10 yıl kadar bisiklet sürdüm, o da keyifliysi ama spor olsun diye değil gezmek olsun diye sürdüm. akşam işten döner Beşiktaş'dan Sarıyer'e gider gelirdim, bazen sarıyerde börek yerdim, bazen yemezdim paramı akşam kemancı'da bira içmeye saklardım, o zamanlar 55-60 kilo arasındaydım, ama istanbul trafiği çok fena kötüleşince, bu trafikte bisiklet sürülmez deyip bırakmıştım.

    Neyse, tekar yazmış olayım, tıp bilimi uyumasın, yıl olmuş 2023, bulsunlar çaresini, evrime müdahale etsinler bir şey yapsınlar hem hedonizmden vazgeçmeyelim hem de uzun yaşayalım.
    fakebitchess, tommygun, Cyan ve 1 diğerleri bunu beğendiler..

  16. #36
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    06 Ağustos 2023
    Alıntı espresso adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Neyse, tekar yazmış olayım, tıp bilimi uyumasın, yıl olmuş 2023, bulsunlar çaresini, evrime müdahale etsinler bir şey yapsınlar hem hedonizmden vazgeçmeyelim hem de uzun yaşayalım.
    Espresso hocam, tıp biliminin alimlerini (doktorlarını) bilmem ama, kalp (ruh) biliminin alimleri bu işin sırrını vermiş aslında bizlere...

    Az yemek, az uyku, az konuşmak... Nefsini yenip de bu üçünü uygulayabilenlere ne mutlu...
    espresso bunu beğendi.

  17. #37
    espresso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Kasım 2016
    Şehir
    Trakya
    Motosikleti
    Suzuki Vstrom DL650 XT
    Alıntı RamazanBural adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Espresso hocam, tıp biliminin alimlerini (doktorlarını) bilmem ama, kalp (ruh) biliminin alimleri bu işin sırrını vermiş aslında bizlere...

    Az yemek, az uyku, az konuşmak... Nefsini yenip de bu üçünü uygulayabilenlere ne mutlu...
    Bu dediğin askeriyede miyiz dedirten bir hayat gibi gelyor bana, dehşete düşüyorum.

    çok yemek, çok konuşmak, bol uyku, bol bira.

    Hobbitler gibi yaşayabilmek lazım
    DickName bunu beğendi.

  18. #38
    tommygun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2015
    Şehir
    İzmir, Pornova
    Motosikleti
    Ülkedeki en yüksek km.li Kawasaki Er6F (2008)
    Geçenlerde rüyamda bira dolu havuza atlıyor, laps laps laps kulaç atıyordum. Uykumda bile 1-2 kg aldım.
    espresso bunu beğendi.

  19. #39
    TIGERSHARK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Temmuz 2007
    Şehir
    İstanbul
    Kısaca yanlış beslenme. Çok fazla şeker tüketiyoruz bu yüzden kilo alıyoruz. Yalnız şeker deyince aklımıza sadece toz şeker ve tatlılar geliyor ama asıl şekeri beyaz ekmekten alıyoruz sonrasında pirinç pilavı.

  20. #40
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    06 Ağustos 2023
    Alıntı espresso adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu dediğin askeriyede miyiz dedirten bir hayat gibi gelyor bana, dehşete düşüyorum.

    çok yemek, çok konuşmak, bol uyku, bol bira.

    Hobbitler gibi yaşayabilmek lazım

    Aslında konu başlığı olan Neden kiloluyuz? un cevabi da burda bence. Hepimiz malesef doymak bilmeyen nefslere sahibiz.

    Ben hatırlıyorum, çocukken, kahvaltı sofrasında 2-3 çeşit olurdu. 1 zeytin, 2 deri peyniri, 3 ekmek... Şimdi kahvaltıda 50 çeşit yiyecek var. Çocuklarımız bilmem ne kızartması yoksa yemem, bu sofrada ne var ki yiyecek diyorlar... Aynı şekilde bizler de öyle.. Misal ben çocukken annem babam ilçeye alışverişe gidince ki ayda bir belki, balığı bir kışta 1 yada 2 defa yiyebilirdik. Bu kadar bol çeşit yiyecek, bu kadar bol bakkaliye malzemesi vs yoktu hayatlarımızda... Şimdi ne yiyeceğimizi şaşırıyoruz çeşitten.

    Ben de çok seviyorum güzel yemekler yemeyi. Hatta geçen yıl kasım ayında hastaneden 4 arkadaş kalkıp, Adana, Urfa, Antep Mardin'i dolaşıp bi güzel yiyip içip dönüp gelmiştik. Sırf yemek yemek için gittik. İşte bu nefse karşı gelemediğimiz için. Halbuki dünyanın en güzel yemeğini de yesen, en güzel içeceğini de içsen bir kaç saat sonra onun ne hale geleceğini ve nereye gideceğini biliyoruz aslında. Onun için yemek yemek amaç olmamalı. Yemek araç olmalı hayatımızda.
    Neyse başınızı fazla ağrıtmayayım ben Az yiyebilmek, az uyuyabilmek ve az konuşabilmek nasip olur inşallah bigün bizlere de... Vesselam.


    REKLAM ALANI
2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)