1. Yazın ortasında dahi otobüse/minibüse/metrobüse binsem bir haftaya kalmadan hastalanıyorum. Ama kışın ortasında millet kat kat giyinip yolda titrerken ben +100km/h ile motosiklet üzerinde üşüsem dahi eve gelince burnum akmıyor.
2. Siz hiç sarhoş minibüs şoförünün minibüsüne, eroin sarılı kağıdı ağzında tüttüren taksicinin aracın içini o dumanla doldurduğu taksiye binmek durumunda kaldınız mı? Peki ya eşiniz, çocuğunuz bunu farketmediği halde bu durumda kaldıysa? Ben bunu yaşadığım için söylüyorum ki motosiklet genellikle şahsi otomobilinizden sonraki en güvenli taşıttır. Hatta bazı durumlarda otomobilden çok daha güvenli olduğu hissini yaşıyorum. Özellikle de olmadık bir araç sıkıştırdığında bir otomobilin geçemeyeceği yerden kaçtığımda.
3. Otobüste biri aksırıp tıksırsa (ki insanlık halidir olur, hatta bir elinde çanta poşet varsa diğer eliyle de tutunuyordur ağzını da kapatmayı bilemez...) otobüsteki herkes hasta. Sonra eve gittiğinde evdekiler, oradan iş yerindekiler ve okuldakiler ve onları aileleri ve onların iş yerleri ile çevresi diye gider salgın yolu. Farkında değiliz ama farkında olmadan bundan da kurtuluyoruz. Bunca insanın ilaç masrafı ve sisteme bindireceği maddi yükten de (gerçi yurdumda kim bunun bilincinde bilinmez)
4. "-Hani var ya o motosikleti ve sürücüsünü sevmeyen, trafikte "ben duruyorsam sen de duracaksın" mantığı ile yol dahi vermeyen bazı otomobil şoförleri var ya hani. Bre hıyar(salatalık olan, hani ot, sebze olanı diyorum, badem de derler ama irisinden). O motosikletle sıyrılmasam aradan, ben de senin gibi arabayla trafikteydim ki o trafikte daha çok zaman harcamana neden olurdum. Kafanda beyin yerine ot yoksa, yol vermesen de saygı duy biraz." diye bağırmak geliyor içimden.
Sanırım yeterli cevaptır