android oyunlara baktımda bi tane türkçe bile yoktu varsa bile dandik bi bo yaramayan bi şeydir neyse içimi döktüm rahatladım
Konuyla pek alakası yok ama ,her yıl gürcistan'a gidiyorum. 15 gün kalıyorum.
gençler çatır çatır ingilizce biliyor.Sohbet ediyoruz otel görevlisiyle ,gençlerle,cafe sahipleriyle adamlara türkiye istanbul diyorum.Aldığım cevap: orası neresi diyorlar.Çoğu vatandaş ülkemizi maalesef bilmiyor bilenlere söylediğimde ise yüzleri asılıyor nedense :-(
Off çok güldüm, ağzına sağlık.uzay gemisi adlı üyeden alıntı
Bu arada evet ithal edilen her ürünün açıklamasında ya da kılavuzunda Türkçe olmak zorunda ama ben de bi çok üründe olmadığının şahidiyim. Hatta çocuğuma aldığım oyuncakların ya da çocuk ürünlerinin bi çocuğunda yok Türkçe açıklama. Aklını alırlar filan bunlar hikaye. Geçiniz. Kimsenin aklını filan alan yok, o akıl alma işini genelde gerçekten aklıyla rahatsız edenlere yapıyorlar bu ülkede, akıllı, zeki, okumuş, cahillikten kurtulmuş adamı pek sevmiyoruz çünkü. Kolay uyutamıyosun ya ondan herhal.
Devamlı tükettiğimiz için türkçe kullanım kılavuzu olmuyor. Ama birşeyler üretsek hem ülke gelişir. Dışarı para kaptırmayız
Türk milletinin kafası zehir gibi çalışıyor. Türk e imkansız de otur izle. Ama gel gelelim, bizim ülkede girişimcinin elinden tutacak, araştırma yapmasına fırsat verecek kişiler yok. Trt nin yapmış olduğu bir programda organik hoşaf ve alzaymır hastaları için çip finale kalıyor. Tabi ki ülkede herşey organik olduğu için hoşaf birinci geliyor. Genç girişimciler tübitak a projesini sunuyor. Adamlar projeyi bile kabul etmiyor. Başka ülkeler ise karşıdan kapıyor.
Tübitak'ın zaten yakın zamana kadar yaptığı tek iş milli projelerimizi yurt dışına kaçırmak.
Hesabınıza 1 tl aktarıldıTürkçe kullanım kılavuzu yasal olarak zorunlu. Şahsen bu konuya dikkat ettiğim halde son 3-4 yıldır Türkçe kullanım kılavuzu olmayan hiç bir ürün görmedim. Belki de ben denk gelmedim
Ayrıca sizin tabirinizle "ti'ye alınma" olayı gayet uzun bir mevzu. Üzerinde uzun uzun yazılır çizilir. Fakat özetin de özeti olarak okumayı sevmeyen toplumumuza şu denebilir;
Siz kendinizi ti'ye almazsanız hiç kimse sizi ti'ye almaz. Motorunuzun Türkçe kullanım kılavuzu yok mu? Aldığınız yere geri götürün para iadesi isteyin. Buna hakkınız var. Yok ruhsatı çıkmış kaydı yapılmış araç ikinci el olmuş vb vs zırvalara boyun eğdiğiniz sürece siz kendinizi ti'ye almıyorsunuz demektir.
Peki ne olacak? muhtemelen firma elemanlarından biri ingilizce kılavuzu googe translate'den Türkçeye çevirip 2-3 dakikada çıktı alıp elinize tutuşturacak. Fakat bu dahi tabirinizle "ti'ye" alındığınızın bir göstergesidir. Her Türk vatandaşı aynı şekilde davranırsa ister istemez o kılavuza Türkçe de girecek.
gürcistan dakilerin türkiye yi bilmeme gibi bir ihtimal söz konusu değil bence.. bende gittim adamlar ingilizceyi bırak direk türkçe öğrenmişler o derece bize muhtaçlar yani.. hafta sonu memleketine gider hafta başı burda çalışmaya dönerler.. gece hayatında türkiye de gürücler çok hareketlidir istanbul ve ankara da.. hatta batum dakiler türklerden bıkmış vaziyette gece hayatını orda yaşıyorlar diye
ama burda anlatmak istediğim türkiye bütün dünyada tanınan bir ülkemi? tabiki de değil.. ben milyoncu yada japon pazarı diye bilinen nerdeyse %80 i çin'den,taiwan'dan yada endonezya'dan gelen malların bulunduğu işletme sahibiyim, türkçe yazan mal yok benim sattıklarımda. demekki türkçe açıklama koymaya gerek duymuyorlar.. ve bu mallardan getiren ithalatçılar bir çok malı konteyner bazında alıyorlar.. ona ragmen türkçe yazan çok çok az..
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:49 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:46 ----------
aldığınız ürünlerin markası Arçelik yada Beko sanırım... ülkeye faydamız nasıl olacak gerçekleri görmezden gelerekmi.. ne diyim yok canım benim bütün ürünlerimde türkçe açıklama var diyip yalanmı söyleyim?
stopajımı bile tam gösteriyorum 3 ayda 6000tl stopaj ödüyorum.. nerdeyse 2 memurun maaşı benden daha nasıl faydam olsun?
Türkçe kullanım klavuzlarının dili de zaten bir tuhaf oluyor, nedense anlayamıyorum.
Kullanım klavuzlarını her türlü üründe ilk başta hemen hepsini okurum, okumadan ürünü kullanmam: Böyle de takıntılıyım bu konuda. Ama hep de ingilizcesinden okuyorum çünkü çeviriler yasak savmak için eksik ve kötü oluyor.
Çevirmenlere hakkını verseler, düzgün teknik çeviri işleri yapanlar geçimlerini bundan yapabilse güzel olacak ama malesef pazar o kadar büyük değil.
Düşüncelerini kelimelere dökemeyecek insanların düşünmesi bile mümkün olamaz, önce dil gelir sonra düşünce. En az 8 sene, her sene eğitim alıp da değil aklından geçenleri anlamlı ve doğru cümlelere dökmek, noktalama bile kullanmayı öğrenmemiş olmak eğitim sisteminin kötülüğüyle açıklanamaz. Türkçe'nin yılmaz savunucularının da hep böyle iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerden çıkması epey manidar. Bence haklılar zahmet edip Türkçe yazmamakta, ne de olsa Türkçe'yi doğru kullananlar birden fazla dil öğrenecek kadar kendilerini geliştiriyorlar. ;)
Hemen hemen hiç bir büyük markanın profesyonel fotoğraf makinasının Türkçe kullanma kılavuzu yok.
Mesele kılavuz da değil. Ederimiz kaç? Ekonomik boyutumuz kaç? Dünyaya kattığımız ürün, bilim, sanat katkısı ne? Yoksa başkalarının akıllarını kullanıp ürettiklerini çok pahalıya satın alarak mı yaşıyoruz?
Japonya gitse dünyadan ne eksilir?
Almanya gitse dünyadan ne eksilir?
Çin gitse dünyadan ne eksilir?
Türkiye gitse dünyadan ne eksilir?
=Motosiklet ve Yapay Zeka çalışmaları ağır bir darbe yer.
=Ağır bir sanayi boşluğu olur araç fiyatları ortalama 3,4 kat artar.
= 50 dolar altı hiçbir ürün alamazsın.
= Toprakları isteyen ülkeler kendi arasında kavga edip birbirlerini yok ederler veya parça parça pay ederler.
Yalnız demin bir video izledim oyunların Türkçe dil desteği olmamasının sebebi ülkelerin Türkiye'de yüksek bir oyuncu oranını olmasına rağmen.Oyun alımının çok düşük olduğunu,çoğunun korsan kullandığını öne sürdükleri söyleniyor.
Say Fatih kardeşim sayabilecek misin ?Limon, fındık, zeytin, çay. Sayayımmı daha? Ama miktarlar konusunda bir şey diyemem
Geçen gün, fındık üretiminde neredeyse tekel olmamıza rağmen üreticinin zarar ile dönemi kapattığına dair bir yazı okudum.
Sen tonlarca fındık,zeytin, çay üretip ihracatını yaparken bunlara karşılık diğer ülkeler sana 1 adet bmw otomobil, 10 adet samsung telefon, 8 adet ıphone telefon satmaktadırlar. (Bu sayılar yaklaşıktır ama araştırılırsa çokta farklı olmadıkları görülecektir.)
Türkiye olarak gerçekten ederimiz kaç ? Kendi topraklarımızda üretip yabancı topraklara sattığımız ürünlerimizin ederi kaç ?
Adamlar bizden almayıp başka bir çok ülkeden bu ürünleri temin edebildikleri için seni 'ti'ye almamaları oldukça normaldir.
Koy ortaya üreticisi olduğun, senden başkasının üretmediği bir ürün vazgeçilmez ol. Kimse de seni ülkeler arenasında 'ti' ye almasın.
Ama ne yazık ki yakın gelecekte bu gibi bir durum gözükmüyor..
Bunlar hafife alinacak urunler degil aslinda. Kayisi, kiraz, antep fistigi ve cam fistigini da ekleyeyim bu arada. Gel gelelim bunlar hep Allah vergisi, bulundugumuz cografyanin getirileri. Arap ulkelerinin petrolunun, Karaip adalarinin dogal guzelliklerinin, Afrikanin elmasinin kendilerine ne kadar faydasi var?Limon, fındık, zeytin, çay. Sayayımmı daha? Ama miktarlar konusunda bir şey diyemem
Ustelik bu urunlerin sinirli pazarina ne kadar sahip olacagimiz da belli degil. Bu genetik caginda ayni kaliteyi bir baska ulke tutturdugu anda bizden cok daha verimli ve ucuza yetistirip bizi pazardan silmesi an meselesi. Avustralya kayisiya bayagi yatirim yapmis ve kalitede bize bayagi yaklasmis mesela.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
