Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
2. sayfa BirinciBirinci 12

Her Racing Alan Kaza Yapar Mi?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #21
    cbrhalil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Haziran 2005
    Şehir
    istanbul/çamlıca/yenibosna
    Motosikleti
    Regal Raptor siyah inci 34 AZ 6983
    Alıntı Kartal23 adlı üyeden alıntı
    bencede mutlaka kontrol elde olmalı ama... bir an şeytan gıdıklıyo..
    mesela ; dün akşam otobanda kadın sürücü sağ şeritte arkadan beni korna ve sellektör yapara bunalttı (sıkıştırdı) de diyebiliriz... o anda scooterimle 100km hızla seyir halindeydim... artık elimle işaret ettim beni sollamasını ama anlamadı... emniyet şeridinden beni solladı ve sıyırma geçti bana...

    o anda ah dedim almak istediğim amkine GT250R olacaktıki altımda senin de arkana ben geçerdim ama... olmadı işte... böylece beni de şeytan dürtmüş oldu...

    anlıyacağınız siz yada bir başkası içinizdeki şeytanı dürtüyo yada dürttürüyor... ve kaçınılmaz son km saatine bir bakıyoırsunu 175km hızdasınız...
    katılıyorum arkadaşım bende hergun aynı şeyleri yaşıyorum ama sanırım yakında bu konuda kaşar olcaz alışacaz
    YOLCULUĞUN ERKENİ MAKBULDUR 0rh+


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22
    Ayhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Temmuz 2004
    Şehir
    istanbuL (anadoLu)
    Motosikleti
    Yamaha YZF-R6
    ben buna katILmIyorum. bence biLinçLi oLan insan , kendine hakim oLan insan kaza yapacak diye bir kaide yoktur. $imdi racing veya scooter La giderken önünüze kIran bir otomobiL oLduğunu dü$ünün yapacak bi$ey var ? bence racing motor daha çok dikkat isteyen ama aynI zamanda nefsine hakim oLmasInI öğreten bir motordur.

  3. #23
    ALPERRR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Mart 2006
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    CBF 500 GRİ
    Alıntı trenox adlı üyeden alıntı
    ne alakası var yaaa ?
    ben bırak racingi kaza yapmayan motorcu görmedim. herkesin bi kaza olayı vardır.ister scooter ister racing. küçük olsun tecrübe olarak kalsın.
    trenox'a katılıyorum bundan bır hafta oncesıne kadar bende kaza yapmayan bir motorcuydum. oyle racing motorumda yok. illaki kaza yapar insan ha yapmayan varsa aramızda valla helal olsun ya çok dikkatli kullanıyorlar yada cok şanslılar.

  4. #24
    NeTMaViSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Mart 2006
    Şehir
    üSKüDaR
    Motosikleti
    3 motosiklet parçaladım şimdi tabanvayım :)
    Alıntı trenox adlı üyeden alıntı
    ne alakası var yaaa ?
    ben bırak racingi kaza yapmayan motorcu görmedim. herkesin bi kaza olayı vardır.ister scooter ister racing. küçük olsun tecrübe olarak kalsın.
    haklısın dostum...
    øØ |[ ߀Nim s€vdคM maviDir , mคvi iSe uMut... รєภ ђ€p yür€ğiNi mคvi Tut... ® ]| Øø
    TR - - A Rh+ ---> MæVi PæNT€RL€R -

  5. #25
    xTraP - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Haziran 2005
    Şehir
    Marmaris
    KineticimLe 4 kez kaza yaptım ( daha dogrusu düştüm ) yani oLay sende bitiyor motosikLette değiL. Ama SS bi makine aLacaksan tecrubenin oLmasına inanıyorum. Eğer tecrübemi motorumun uzerinde yaparım diyosan o kadar ağır bi motosikLete ve vucudunun bütün yerLeriyLe hakim oLmanı gerektiren bi motosikLetLe o tecrube işkenceye donuşebiLir. ÖzeLLikLe şehir içinde bunaLabiLirsin dur-kaLk , dur-kaLk gaz açamama , ve ağırLıyLa seni zorLar. Kaza yapmaktanda öte bi kaç kez düşebiLirsin.

  6. #26
    Mengu16 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Aralık 2004
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Bajaj 200NS, Mondial 210MX
    Ben MONDIAL RACING aldım !
    1 haftada 1000 km yaptım ,
    Ama kaza yapmadım !

  7. #27
    ammsav - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Aralık 2005
    Motosikleti
    Racer 200 cc
    Trafikte diger tasıtların sebebiyet vermedigini ve google daki videoları seyrederek özenmediğini düşünürsek yapmazsın...
    Race icin degil her arac icin bu boyledir. içimizdeki, etraftaki insanların gözünde kocaman bir yetenek gibi gorunmek ve agzından wooaaaww kelimesinin cıkartmak degilse düşüncemiz yapmazsın merak etme

  8. #28
    PcKopatGhostRider - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Ağustos 2005
    Şehir
    Mersin
    Motosikleti
    Honda CBR 600F
    ammsav a katılıyorm ama yüksek ihtimalle yapar..
    CBR 600F Honda,

  9. #29

    Üyelik
    28 Haziran 2006

    Merhaba

    Arkadaşlar Merhaba bende çok yakında aranıza katılacağım ve açıkcası kaza olgusu pek kafamda yok (çünki daha önce yaptım ) sonuc olarak biz elimizden geldiğimiz kadar dikkatli olmalıyız sonrası tamammen çevre etkenlerine bağlı.

    ASIL KONUM SALI GÜNÜ ZX6R ALACAĞIM KONUSTUK PAZARLIĞIMIZI YAPTIK KAPORA GÖNDERDİK 6.750 ytl ve 1998 model makina. Sizce durum nedir makine çok iyi motorda kaza yok diyorlar kaza olmama ihtimali çok zayıf ama nelere dikkat edilmeli. Bu modellerin çok fazla buji yaktığını duydum. Her yoruma sonsuz teşekkürler.. Tarık UĞUZ msn tarikuguz@hotmail.com

  10. #30
    CsaRvoX - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ocak 2006
    Şehir
    sarıyer
    Motosikleti
    Honda CBR600F5
    arkadaşlar race makina bir anlık dikkatsizliği ne yazıkki affetmiyor,benim kazamda bende hatalıydım gerektiği kadar sola saparken dikkat etmedim ve bana çarpan bayan sürücüde diğer çoğu araba sürücüleri gibi motorculara hiç dikkat ve önem göstermediği için beni görmedi ve yandan bana çarptı,tabi ben yola fırladım full korumam olduğu için sadece şişik bir bacakla durumu kurtadım.diyeceğim o ki insan bazen full dikkat gösterse bile dışardan gelen tehlikelere ve bu bilinçsizlikteki araba sürücülerine karşı yapabilecek birşey kalmıyor ne yazıkki,ben dersimi aldım artık eskiden 5 dikkat ediyorsam 10 dikkat edecem ve kesinlikle ve kesinlikle emin olmadan hiç bir zaman şerit değiştirmeyecem,inşallah böyle üzücü bir olay bir daha yaşamam ve kimsede yaşamaz

  11. #31
    feragold - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Aralık 2005
    Alıntı:
    Duyarlı Olmak,
    Tarih: 14.12.2003 Saat: 19:20
    Konu: Her Turlu Duyurular


    Sevgili Arkadaşlar,

    Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.

    Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?

    Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.

    "İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."

    Yada,

    "İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"

    Yada,

    "Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"

    Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,

    - 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.

    Yada,

    - 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.

    Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?

    Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.

    - 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.

    Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.

    600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?

    Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.

    650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.

    Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"

    Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE 'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.

    Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.

    Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.

    Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.

    - Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.

    Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.

    Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)

    Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.

    İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.

    Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.

    KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ HER ZAMAN GÜLDÜRÜR, KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ İSE BİRGÜN ÖLDÜRÜR.

    ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.

    Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.

    Sevgiler

    Zafer Yangın
    Suzuki XF650 Freewind
    İstanbul

    --------------------------------------------------------------------------
    gözünüzden kaçtıysa lütfen okuyun okutun
    çok etkili bir yazı
    mehmet arıkök .r6 vale rossi.gaziantep

  12. #32
    trasher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Ağustos 2005
    Şehir
    GöZtEpE
    Motosikleti
    GT250R
    valla bnde racing kullanıyom patlamam demiştim bana patladılar daha dün oyüzden moralim bozuldu bnde bişey yok ama motorun sol sinyal ve vites ayağı kırıldı :( çok dikkatli olmak lazım olmaz die bişi yok ufakta olsa bişiler geliyo insanın başına bu ülkede tabii
    yellow storm

  13. #33
    FutureShock - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Mart 2006
    Şehir
    Bodrum
    Motosikleti
    XT660Z Ténéré
    Arkadaşlar tv de izledim yanlış hatırlamıyorsam discovery idi.
    Üretilen motosiklet başına bir ölü düşüyormuş.Tüylerim diken diken oldu.Umarım yanlış bi bilgi vermişlerdir.
    Bende race hastasıyım.Vazgeçmeyi de düşünmüyorum...

  14. #34
    egoll - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Temmuz 2006
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha R6
    evet insanlar hatta yapdıkca öğrenir bende zzr 600 le düşmüşdüm ve çok büyük bi ders aldım ve o gün yaptığım hattaya hiöç bidaha düşmedim bence düşmektende pek korkma

  15. #35
    velespit-cbr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Temmuz 2006
    Şehir
    İzmir-Küçükyalı
    Motosikleti
    09` cbr 125
    ister racing ister diğerleri... her motorcu elbet kazanın tadına bakacak. inşallah ufak tefek kazalrın tadına bakarızz... kazasız belasız sürüşler herkese


    REKLAM ALANI
2. sayfa BirinciBirinci 12

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler