arkadaşımla mobilet topluyoduk bende heveslendim yaş 15 ama tutku başladı bi kere biter mi..........
arkadaşımla mobilet topluyoduk bende heveslendim yaş 15 ama tutku başladı bi kere biter mi..........
Benim çocukluktan beri racing motolara hayranlığım vardı.Görünce büyüdüğümde bende bunlardan alıcam diyodum müthiş bir hayranlık duyuyodum.B.z.m buraya siyah bir honda geliyodu bende yanına bisikletimle yanına gidip sarhoş sarhoş bakıyodum içim gidiyodu.Sonra eve internet alinca daha yakından takip etme imkanım oldu o gün bugündür bi racing görsem niye benim yok diye outup ağlamak istiyorum.Böle bi topiği açmayı ben planlıyodum ama joybell e nasip oldu:d
[ ELAZIĞ-MT ]
nebiliyim abicim ilk gördüğümde başladı bigün benimde olacak demiştim küçücük çocukken ozaman peugeot puff mopetler vardı birde cava derlerdi uzaman javalara hemde sepetlileri vardı
LAZKOPAT /'Asla bir Türk'ü kılıcını çekecek noktaya değin kızdırmayın' Napolyon
"Az kaşardan Tost, Çok Kaşardan Dost olmaz"
Küçükken motora binicek bir ortamım olmadığı için bisikletle telafi ederdim.Gerçi ortaokul zamanlarında sürdüğüm bisiklet bile adeta bir harley motoru andırıyordu.Önde ince büyük teker arkada kalın teker,sele arka tekerin üstünde,öndeki direksiyon custom modellerdeki gibi bükülerek geliyor filan.Sonra büyüdük filan,birgün simsiyah giyimli bir sürücüyü touring bir motorda giderken gördüğümde daha fazla dayanamıycağımı anladım ve motor maceram başladı.Tabiki devamı gelicek,beni izlemeye devam edin ;)
GÜCÜN BİLGİ OLMADAN HİÇBİR DEĞERİ YOKTUR.
okulda millet motorla gelmiş yazın püfür püfür.Otobüsle giderken biz sıkılırken onlar eğleniyordu şimdi neyseki motor varda diğer insanlar için durum lehime değişti
lezzet gider,mesuliyet kalır...
İki ayak üzerine dikildim önce, sonra üç teker. Üç tekerliye olan aşkım dört tekerli BMXi kuma getirmemle devam etti. Sonra BMX gençleşti, güzelleşti, fırlattı attı desteklerini. Evet, işte o büyük an gelmişti. İki tekerle aşk başlamıştı.
Sonra Beldesan New Age ile geçen ortaokul çağları. Hiç unutmam, sabah çıkardım kahvaltıdan sonra, öğle yemeğimi bile dürümcüden alırdım, dükkanın önünde iki teker üzerinde bekler, orada yiyiverirdim. Akşam ezanı okunana kadar dolaşırdım, belediye otobüsleriyle yarışır, ön kaldırma, arkayı kaydırma, iki lastiği birden kaldırma gibi eğlenceler bulurdum kendime. Akşam yemeğinden sonra aynen devam, gecenin o loşluğunda, sokak lambalarının aydınlığı ve boş yolların ıssızlığında daha başka bir zevk verirdi o iki teker.
Derken yatılı lise yılları, üniversite yılları çıkıverdi geldi... Mutsuzdum... Bişeyler eksikti hayatımda... Rüzgarın tadını unutmuştum. Sabah kalkıp okuluma gitmek işkence halini almıştı. Yaşamak zevk vermez olmuştu... Bişeyler eksikti hayatımda, bişeyler yarım kalmıştı... Ama neydi...
Birgün uyandım... Nerden geldiğini bilmediğim bir rüzgar doldu odama, çarptı yüzüme serin serin. Zıpladım yatağımdan, koşarak bilgisayarımı açtım, motosiklet modellerine, fiyatlarına, özelliklerine bakmaya başladım. Aradan 6 ay geçmeden ilk motorum evimin önüne gelmişti. Otoparktaki o acemice ilk binişimi hala hatırlıyorum. Ocak soğuğunda ne de güzel gelmişti o rüzgarın dilimde bıraktığı tadı. Giden senelerde neleri kaçırdığımı anladım o an. Gelecek senelerde ise hayattan ne kadar çok zevk alacağımı...
Oğlumu çok seviyorum. Umarım bir ömür boyu birlikte mutluluk içinde yaşarız. İyi ki varsın oğlum Kara Fırtına. İyi ki girdin hayatıma. Seni çok ama çok seviyorum.
[CENTER]Vuuuu diye aşarım dağları, enginlere sığmam taşarım :P[/CENTER]
benim aşkım polis olma hevesi ile başladı.
abimin de motosikletçi olması ile arttı.
şimdi ise çığ gibi büyüyor.
çünkü artık kullanıcıyım.
çünkü mt deyim.
çünkü siz varsınız
Ortaokul birinci sınıftayım. Okuldan çıktım eve doğru yürürken gözüm bir şeye takıldı. Öyle güçlü, öyle keskin, öyle estetik bir tarzı vadı ki yaklaştıkça gözlerimi ondan alamaz oluyordum. Yanına gidip siyahın en siyahı tenine baktım, parlak grenajlarına, soluğunu gösteren deposuna.. Sağını solunu okşamak geliyordu içimden ama başkasına ait olduğu fikri yüzünden izlemekle yetiniyordum bi karış mesafeden. Race tipi birşeydi, hatırlıyorum insan bununla istediği kadar uzaklara gidebilir diye düşünmüştüm. sonra eve doğru yürümeye devam ettim ama bir gün mutlaka alacağımı bilerek
When ı was a child da diyerek işi uzatabiliriz ama bundan daha önce de motosiklette beni çeken bir şeyler olduğunu biliyorum. Üniversite seçimimde bile etkisi oldu. Neyi seviyorum hayatta dedim kendime; öğrenmek öğretmek ve motosikletler.. O zaman motor öğretmeni olmak gerekir demiştim Hah tabi şimdiki aklım olsa daha çok para kazanabileceğim ve hayallerimi süsleyen motosikletleri alabileceğim bir meslek seçerdim orası da ayrı
ya o zamanki duyguları veolayları anlatmak çok uzun sürer kısaca. . .
bikaç mobilete binmiştim. .. sonra babamda benim gibi otelci yamaha babamların otelde konaklamaya basladı katalogları getirmişler bende gordum bunları delı oldum. . .. Sonra bi türlü ikna edemedım bızımkılerı motor almaya. ...en sonunda yeter lem dedim girdim öss yi kazandım bide çalışırım dedim başladım otelci oldum işe başlar başlamaz aldım motorumu
şimdi terfi gelio bi tanede hyosung alcam uzun yolda yawas kalmamak için
daha 12 yaşımdayım lojmanın garajına sonradan suzuki hayabusa olduğunu öğrendiğim bi canavar gelmiş...tabi ben hergün etrafında 4 dönüyorum üstüne çıkıyorum filan sahibi astsubay bi abi gençten bi gün gel dedi çarşıya inelim...senmisin onu diyen 1.fites motorun kafa havada 2.fites bi daha 3.fiteste ön teker yere değdi...gerisi malum
Galiba bu; güce, estetiğe, özgürlüğe, güzelliğe duyulan sevginin bir alette toplandığı farkedilince ortaya çıkan bir hissiyat, yani aşk mı? değil mi? orasını bilmem ama her adamın gönlünde bir makina yatar otomobil olur bu bazen uçak, kah denizaltı, sailingyatch, katamaran kah motosiklet, rahmetli James Brown'un dediği gibi "erkekler makineler yapar kullanmak için..." ama hepsinin içinde motosiklet bambaşka ben uçak helikopter delisiydim küçükken büyüdük pilot olamadık turizmci olduk şimdi hangi makina bana ona yaklaşıp kaskımı takarken bir pilot gibiymişim gibi hissettirecek tabi ki motosiklet, onu çok seviyorum çocukluk hayalime ucundan dokunabiliyorum çünkü...
amcamın bi javası vardı arkadaşlar babalarından arabayı kaçırmaya çalışırdı ben de amcamın 250 lik java yı ona aragaz vererek başladık halimden de hiç şikayetim yok
:bounce: [COLOR="Blue"][B][U]HIZIMA KAPILMA[/U][/B][/COLOR]
Üniversite yıllarında adapazarında okurken kaldığım yurdun yakınlarında bir motosiklet dükkanı vardı. Okula ulaşmada minibüslere binmek için katettiğimiz yolun üzrindeydi. İnanın her geçişimde ayran aptalı gibi supersport motorlara bakardım. Öyleki ağzımsan salyalar yere akacak... Çeşit çeşit motor. Kawalar, Hondalar Suzukiler. Her yanımdan bir ss geçtiğinde içim giderdi. Kendi kendime derdim ki Allahım benim de bir SS'im olsun. Ama ne etrafımda motorcu var ne de bana öğretebilecek biri. Öğrenciyken maddi durumum da o kadar iyi olmadığı için almam pek mümkün görünmüyordu. Derken okul bitti işe girdim ama hala hayal kuruyorum. 2 sene çalıştıktan sonra uzun dönem askerlik çıktı. Hemde Ankara'ya. Dedim ki kendi kendime "İşte bu tam zamanıdır ehliyet almak için." Ve aldım. Askerden sonra da Honda'nın güvenli sürüş 1-2 kurslarına katıldım. Ardındanetrafımdaki insanları motor alma konusunda ikna ettim.
Aslında pek de ikna ettim denemez. Ölürsün , üzersin bizleri diye baya bi karşı çıktılar. Ama kafaya koymuştum bi kere... 2006 mart ayında 600 F'i aldım...öyle açmışım ki bir sezonda 12.500 km yol yaptım.
Şunu da belirtmem gerek. İş dolayısıyla sadece hafta sonları bindim. İşte böyle başladı umarım kazasız belasız devam eder...
https://www.youtube.com/watch?v=tjYwTfIGjik
çalıştığım şirkette işe başlayan motoru olan bir arkadaşım sayesinde keşfettim bu aşkımı.
benimki deli bi arkadaşımın r6 sı ile 230 a kadar bi anda çıkması ile başladı iyikide başlamış
baha
Gözümü dünyaya açtığım zamanlarda, babamın siyah bir MZ motosikleti vardı. Beni depo üstüne oturtur götürürdü.
Sonra, ortaokula başladığım yıllarda, kardeşimle heveslenmeyelim bu işe diye bir şekilde sattı motorunu.Bize bir bisiklet bile almadı çocukluğumuzda, tehlikeye maruz kalmayalım diye.
Hiç motosikletim olmamakla beraber sürmesini öğrendim. Elazığ Sürücü Kursu'ndan A2+E ehliyetimi de aldım, üniversiteyi bitirince.Geçen temmuz ayında 42 yaşında, bizim sürücü kursuna ait motosiklete binip gezmeye başlayınca, bir hafta sonra iyi bir motosiklet almaya karar verdim artık. Sağolsun babamın da desteğiyle Kanuni Tiger'imi aldım.
Anlayacağınız bizim motosiklet aşkı doğuştan.Çok sevdiğim bu fotoğrafı buraya koyarak sizlerle paylaşmak istiyorum.(Depo üstünde patiği görünen zat-ı muhterem ben oluyorum.)
Gönül ne gezi ister, ne dernek şahane;
Gönül iki kalıcı dost ister, motosiklet bahane.
bisikletten daha hızlı gittigini gördügüm anda başladı sıfır enerji ayakların yorulmuo ee daha ne olsun nerde benim cincenkim
[B]All this pain is an illusion[/B]
benim çok sık kullandığım yola bir mondial bayisi açıldı...rengarenk motorlar ilgimi çekmeye başladı...ama zerre anladığım yoktu...ne beygirinden anlarım ne binmesinden...tek anladığım fiyatlarıydı ilgilenmeye başladıktan sonra çin malı alıcağıma bir burgman alıym dedim...ve bir 400 lüğüm oldu...eski bi şeydi... beni çok yolda bıraktı...neyse ki ondan kurtuldum...şimdi tüm motorlara binmek istiyorum bir ay içinde yeni motor alıcam...sonra onu satıp daha farklı bir motor..sonra...
HIZ'SIZ VE ÖFKE'SİZ
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)