Böyle bir başlık yoktu.Uzun yolda başınıza gelen olumsuzları anlatın da bizlerde biraz tecrübe edinelim.
Böyle bir başlık yoktu.Uzun yolda başınıza gelen olumsuzları anlatın da bizlerde biraz tecrübe edinelim.
Uzun yola eksik yağla çıktım, sonra da uzun yolda motoru coşturunca yağı bitiyodu neredeyse Motor güçten düşüp üst kapaktan sesler çıkarmaya başlayınca fark ettim, bişey olmadı neyseki. 2 sene önce nisan ayında olmuştu bu, aynı motoru hâla kullanıyorum.
Egeyi 2 defa dolaştım, başıma birsey gelmedi. 1 defa viraj alamayacak gibi oldum şarköyde ama topladım geri. Zaten bakımları tam yapmadan çıkmıyorum yola.
İstanbul antalya turu esnasinda, aslinda tur degildi kotu ve acil bir durum icin acilen alanyaya gitmem gerekiyordu. Bir telefonla evden firladim yani ucak falan bulmam imkansizdi. Herneyse antalyayi gecip okurcalara geldigimde sehir merkezinde kirmizi isikta beklerken kafa kilometrelerce sonra beni bekleyen senaryoya kitlendiginden yesil yanmis ve farketmemistim. Arkadaki bmwdeki adamin kornalariyla kendime geldim fakat adam ne kadardir korna caliyorsa camdan sarkip anaavrat sovmeye basladi. Ben zaten sinirliydim ve el kol hareketleriyle tabiri caizse artislik yaparak adama cikistim vizoru acip bi kac kufur salladim motoru ayakliga alip indimki aractan 4 tane takim elbiseli keko indi. Motora nasil atladim nasil calistirdim gazladim inanamazsiniz. Motora guvenerekte biraz cesaretlenmistim basar kacarim diye ama adamlar inat edip alanyaya kadar kovaladi. Niye herhangi bi karakola surmedin diye merak eden olursa, inanin karakolun onunde bile saldirirlardi tipleri gormeniz lazim. Alanyada arkadaslarin mekana girip nefes nefese anlattim durumu onlarda disari cikip kendilerini gosterince adamlar basip gitmisti. Daha sonra adamlarla tesadufen karsilasip durumu tatliya baglamistik.
Cross sele 40+ km ve ötesi = Azap
Kapalı pazar günü, eve 30 kilometre kalasıya arka lastik patlaması + yere düşüş + dirkesk hasarı + debriyaj maneti kırımı , bu halde kalan mesafeyi 2 saatte patlak lastik üstünde, kırık debriyaj ve hasarlı sol dirsek ile tamamlamak = Paha biçilemez.
Motosikletinizin bakımları yağı vs tam ise kafanız rahat olsun. Emniyet şeridinde yada emniyet şeridine çok yakın gitmedikden sonra lastiğinizin patlama riskini de en aza indirmiş olursunuz.Her zaman demişimdir, uzun yol şehir içi yollardan çok daha güvenli ve rahattır diye. Yeni araba almış,yada babasının abisinin vsnin arabasıyla hava atmaya çıkmış sığırlar az oluyor, varsa da uzun yol korkusu ile pek size bulaşamıyor.
Uzun yada kısa yola gidin farketmez ama şunu aklınızdan çıkarmayın; bu ülkede motosiklete karşı bi kompleks var arkadaş,trafikde senin onu geçmeni hazmedemeyen sığılıkta, seni çekemeyen, kasıtlı olarak sana bulaşacak bir dünya mal insan mevcut.Ben 29 yaşımda olmama rağmen 35 yaş altı insanların ekseriyetinden tiksinir oldum, çünkü trafikde motosikletle uğraşanların çoğunluğu bu yaş gurubunda.
Uzun yada kısa mesafelerde en büyük sorunum düşük hacim motosikleti sıkıştırmaya çalışan dallamalar oldu sadece, tavsiyem siz onların seviyesine inmeyin, zaten karşınıza çıkan ilk ışıklarda aralaradan sıyrılıp gideceğiniz için yine delirecektir.
Yan sehpa müşiri arızası yüzünden 450km yolu tekleyerek geldim. Arıza önce yakıt, sonra hava ayarı zannedildi. Yolda buji değiştim fayda etmedi tabii. Üstelik her zaman olmadığı için de tespit edemedik. İstanbul'da usta ile turlayınca o keşfetti arızayı.
izmite giderken kocaman bir çivi girmiş arka lastiğe. o halde dinlenme tesislerine kadar gelmişim . güneşin çiviye yansıması sayesinde gördüm çiviyi. lastik patlamamıştı çivi çıksaydı o otoban yolunda hızımda biraz vardı 150 km felan. arkamdada 110 kg artçı vardı. allah korudu.
istanbuldan sakaryaya giderken yine otobanda orta şeritte kocaman kamyon lastiği vardı yolun ortasında.
yine otobanda kangal köpek ölüsü gördüm en sol şeritte şeridin yarısını kaplamıştı yanından güzel bir slalom ile risk almadan kolayca geçtim hızım normaldi.
yine istanbul ankara otobanında ilerlerken otobanın 2 şeride düştüğü yerlerden birinde iki tırdan biri 40 km hız ile diğer sağ şeritteki tırı sollamaya kalktı sinyal verdi , ancak sollamaya çıkar çıkmaz verdi. yani önceden vermedi sinyali. benim hızımda 150 km felandı tam hatırlamıyorum. frenlemem panik frenleme çalışmalarım sayesinde en başta allah korudu ve bu pratikler meyvesini sürekli veriyordu.
sakaryadan istanbula dönüş otobanında mavi renk pejo beni öldürüyordu xj6 yı o zamanlar yeni almıştım. yardırıyordum sol şeritte . mavi pejoda orta şeritte giderken sinyal vermeden aniden benim şeridime girdi. bariyer ile aracın aynası arasında kaldım. hızım çok yüksek olduğu için frenleme yapmadan direk gazı kestim ona rağmen araçla bariyer arasında kılpayı kurtuldum. en ölümcül riskim buydu. yani arabaya deysem gitmiştim kesin öbür tarafa. bu bana en büyük ders oldu. ogün bugündür. çok fazla dikkat ediyorum. özellikle yan şeritteki araçlara bakarak ilerlemekte fayda var. çünkü ne zaman neyapacağını kestiremiyorsunuz. sinyal vermiyor sizi görmüyor o hızlarda. o yüzden pür dikkat. ya yavaş gideceksin. orta şeritte veya en sağda manzarayı izleye izleye. şahsen ben artık öyle yapıyorum.
bir kaç tane daha varda. allah korudu. şükürler olsun. allah hepimizi korusun şu kazalardan ve hırsızlardan.
Hatay sakarya arası seyahatinde boluyu geçerken yolun yabancısı olduğumdan biraz da kafam çok dolu olduğundan yağmurlu havada viraja girmem gereken hızdan epey yüksek hızla girmiş viraz içerisinde orta şeritte otobüs varken frenleme yapmak zorunda kalmıştım. O viraj bitmek bilmedi aha yatırdım motoru aha yatıracam derken anekee3 lastiklerin destegiyle biraz sol çantayı sürterek virajı aldım.
Geçirdiğim kazalar, sıkıştıran aniden önüne kıran, arabayla giderken selam vermek isterken direksiyon hakimiyetini kaybedip önümde arabayla slalom yapan motor tutkunu arkadaşlar da oldu elbet ama beni en çok tırsıtan durum o olmuştu
Ben de izmirden ege kiyi seridinden antalyaya kadar inip ordan sakaryaya gitmistim ybr ile. O gezide bir macera yasadik ki yorgunluktan ölüyordum.
Gezimi yazdigim konudan alintidir.Bir sonraki gün hedefim fethiye.ancak yolda bir problemle karşılaşıyorum ve göcek denen bir beldede kalmam gerekiyor.motosiklet problemi.
karbüratörün dibindeki vida düşüyor.sağ ayağıma akan benzinle durumu farkediyorum.damlama değil resmen akıyor benzin.panik yapıyorum , deponun ne tarafta off olduğunu hatırlayamıyorum. filtreden hortumu çıkarıp yukarı büküyorum anca benzin duruyor.vidayı bulmak imkansız. yoldan geçen motosikletçi arkadaşlar yardım ediyorlar. banta deniyoruz ama bant eriyor. başka bir motorcu arkdaş beni 3 km kadar gerideki göcek e götürüyor. motosiklet tamircisi kapalı. gece bir motelde konaklıyorum. o sırada izmir mt deki arkadaşlara danışıyorum. onlar da sağolsunlar elinden geldiğince fikir veriyorlar. eğer tamircide vidadan yoksa ve izole etmenin yolunu bulamazsam en kötü fethiyeye kadar dolmuşla gideceğim. ancak sabah olunca işler yoluna giriyor. motosiklet tamircisi vidayı bulamıyor ama bir tanıdığının ybr sinden vidayı alıyor.tornacıda vidanın aynından yaptırıyoruz ve cuk diye oturuyor.bu şekilde yola devam ediyorum.
O gun 3 saat yolda kaldim. Gunesin altinda , zaten yoldan gelmistim baya cok kotu oldu.
bir de burda anlatamamisim iyi verememisim duyguyu. Yolda giderken bacagim islandi once allahallah dedim su falan mi vardi cantada da acildi. Bi taraftan da dusundum ki su yoktu cantada.
lan dedim bu baska bisey olmasin , saga nadil yanastim eldiveni nasil cikardim , parmagima surup nasil yalayip benzin oldugunu anlayinca nasil motordan kendimi attim gormeniz lazimdi.
hayir motor zaten gynesin altinda kor gibi çalışıyor kac km dir , bir alev alsa , bacagim benzine bulanmis dusunsenize.
Saril saril akiyor bide namussuz. Aklima hortum geldi o anda hemen buktum hortumu fitreden cikarip. Sonra oyle bi 5 dk tuttum. Mal gibi kaldim yolun ortasinda elim hortumda ) bir motorcu yanasti vanayi kapatdasana dedi ben de guldum kapattim hemen.
O gun ege insaninin ne kadar yardimsever oldugunu gormus oldum.
Motorcu 1 saat yanimda yardim etti cantadindan vida aradi. Olmayinca bir sekilde deligi kapatmaya ugrastik.
Baska bir motorcu ( cg li bir genc ) yolundan donup beni gocege goturdu.
Gocekteki motor tamircisi vidayi bulamayinca arkadasinin ybr den soktu ve tornaciya gonderdi.
Tornaci gemi isleri yapan bir yerdi , adam 1 saat ugrasti.
10 tl tornaci aldi , 10 tl motor tamircisi.
ogrenci oldugum icin tabiki.
orda benim icin yaptıkları is yuzlerce lira degerindeydi benim icin.
Bu da boyle bir animdir.
Motor değil de arabayla olan olan bir anımdan bahsedeyim, motorla olsam neler olurdu bilemiyorum. Bu anımda sizlere yolda başınıza her an her şey gelebileceği konusunda tecrübe olsun, ona göre tedbirli gidin.
Bodrumdan marmarise doğru 120 ile giderken (duble yol, gece karanlık ve yol ışıklandırması yok) hafif sola doğru kıvrılan yolda döner kavşak tabelası gördüm ve herzamaki gibi tedbir olarak gazdan ayağımı kaldırdım frenin üzerine koydum. Yolun ortasında bir döner kavşak varmış, yaklaşırken orada birşey mi var diye ileriye doğru bakınırken yaklaşık 25-30 mt. ileride yolun ortasında yanlamasına duran bir araç olduğunu farkettim. Külüstür bir anadol kamyonet göbekten çıkınca yolun ortasında yanlamasına stop etmiş, hiçbir ışık, reflektör vs. yok. Allahtan ayapım frendeydi ve sert bir slalomla yanından geçebildim o hızla, dikkatsiz ve hızlı olsam kesinlikle altına girmiştim o kamyonetin.
Siz siz olun, her an her yerden birşeyler çıkabilecekmiş gibi tedbirli ve dikkatli olun. Zira burası Türkiye, nerede başınıza ne geleceği belli olmuyor.
karnımı arı sokmuştu bi keresinde. çok sızlamıştı.
antalya afyon arasi 5 saat cookkkk üşümüştüm ve acisi simdi cikiyor.cigerler gidik bogaz gidik sıkı giyinseydim keske...
Tutkudur Motosiklet
genelde uzun yol çok daha güvenli olur her ne kadar sürâtler yüksek olsada.
bir keresinde çanakkale-izmir yolunda kaz dağlarında virajları alırken(o zamanlar virajlarda tecrubeli değilim.) bir viraja hızlı girdim ve viraj git gide içeri doğru daralmaya başladı, bende o zamanki kafamla frenlere basıp yavaşlamak istedim. daha motora başlamadan önce okuduğum DD'nin motosiklet teorisi kitabında yazan bir taktiği uyguladım ve motoru bir an dikleştirip frenlere asıldım ardından tekrar yatırdım, bunu bir kaç kez tekrarladıktan sonra şeridin biraz dışında sağ tarafta durabildim. sonradan aklımı başıma alıp daha dikkatli sürmeye başladım.
ikinci kötü anımsa altınoluktan bursaya doğru giderken debriyaj telimin kopması olmuştur. 3 km sıcakta yürüyüp debriyaj teli almıştım 3 km geri yürümüştüm tabi dolayısıyla, 2 saat kaybettim, ve motor hayatımın ilk debriyaj değişiminide orda yaptım. şimdi kopsa her türlü malzeme yanımda var ancak acemilik zor gerçekten zor
üçüncüsü ise 2 ay önce başıma geldi, bursadan eskişehire gidiyorum ancak domaniç, tavşanlı, kütahya üzerinden 260 km lik bir rota üzerinden gitmeye karar verdim.. yolculuğun 257 km lik kısmı hayatımda yaptığım en keyifli yolları kapsayan oldukça zevkli bir gezi oldu. ancak eskişehire kütahya yolundan girince biraz kayboldum, bir kırmızıda durup "ulan burdan nereye dönecem ben amunaaöhhm" derken yanık kokusu aldım. önce öndeki arabaya baktım ordanmı geliyor diye. hayır ordan gelmiyordu, kokunun benim motorumdan geldiğini anladığım anda dumanlarıda görmeye başlamıştım zaten. hemen stop edip kenarı çektim, aklımdan tesisat gitti geçmiş olsun düşünceleri geçerken koltuğu söktüm ve konjektörün yandığını ve sıcaktan eridiğini dumanın sebebinin bu olduğunu gördüm. sonrasında problemi orda çözemediğim için 3 km motoru eve kadar ittim, ter içinde kaldım. ve 2 gün motor ile uğraştık sonunda konjektörü değiştirdim, aküyü şarj ettirdim ve geçte olsa atan sigortayı fark edip motorun "çalışmama" probleminide çözdüm. itiraf edeyim sigortayı ararken motorun heryerini söktük babamla, aslında gözümüzün önündeymiş internetten kitapçığına bakınca bulabildik..
siz siz olun yanınızda her türlü alet edevat, debriyaj teli, yedek sigorta ve daha ne gerekiyorsa bulundurun. mağdur olmayın
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)