OMBUDSMAN | Belma Akçura
okur@milliyet.com.tr
Tüm Yazıları »
Bir muhabir bir olayın takibini nereye kadar yapar?
O halde soralım: Güneydoğu turuna motosikletleriyle çıkan Abdullah Türk ve Engin Öksüz’ün Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde, metruk bir evde cesetlerinin bulunması ve katil zanlısı olarak gözaltına alınan Hasan Y’nin suçunu itiraf etmesi bir muhabirin artık haberin peşini bırakması demek midir?
Kendisi de motosiklet tutkunu olan okurumuz Ahmet Fırat haberin peşinin bırakılmasından rahatsız olduğunu belirterek soruyor: Peki, bunca zaman kamuoyunun kafasını karıştıran bu cinayetle ilgili haberlerdeki çelişkiler ne olacak?
Bir haber kendi içinde yığınla soruyu da beraber de getiriyorsa aslında o haber değildir.
Yazı işleri müdürümüz Menderes Özel motosiklet dünyasını iyi bilenlerden.Söz konusu olayın aydınlatılmış olduğu açıklanmasına ve operasyona ilişkin kapsamlı bir polis dosyasının medyaya servis edilmesine rağmen hâlâ birçok sorunun yanıtsız kaldığını belirterek okurumuza hak vermekle kalmıyor, söz konusu cinayetlere ilişkin çelişkileri de alt alta sıralıyor:
Dolayısıyla haberi yapan muhabirlerin şu sorulara da yanıt bulması ve haberi devam ettirmesi gerekmez mi?
Cevapsız kalan sorular
İki motosikletçinin cesetlerinin bulunduğu olay yerinde yapılan incelemede, yanlarındaki para, cüzdan, cep telefonu ve özel eşyasına dokunulmadığı belirtildi. Katil yakalandığında ise üzerinde motosikletçilere ait “yamaha” logolu tişört ve saatin bulunduğu açıklandı. Cinayetleri gerekçelendirme ve delil açısından son derece önemli olan bu durumun, bu iki farklı bilginin kaynağı nedir?
Türkiye’yi ayağa kaldıran cinayetlerle ilgili emniyetin bölgede geniş çaplı arama yaptığı bilgisi bu kadar yayılmışken, ‘katilin’ üzerinde saat ve tişörtün olması dikkatsizlikle açıklanacak bir şey midir?
Katil zanlısı ortaya çıkmadan önce Engin Öksüz’ün kaskında bir kamera olduğu ve bu kameranın da kayıp olduğu yazıldı. O halde cinayeti işlediğini söyleyen zanlıda bu kameranın bulunup bulunmadığı niçin sorgulanmadı?
Mobese ve görgü tanıklarının ifadeleri üzerine cinayetin işlendiği bölgeye doğru 3 motosikletle 4 kişinin gittiğini saptayan polis, gece saatlerinde ise aynı bölgeden daha sonra üzerinde 2 kişinin bulunduğu bir motosikletin döndüğünü saptamış ve iki kişinin robot resmini çizmemiş miydi? Peki, ne oldu da ikinci kişi birden yok oldu? Kimliği neden saptanmadı? Polisin robot resimleri nerede? Yakalanan şahıs bu robot resimlerdeki şahıs ise ikinci şahıs kimdir?
Katilin motosikletçileri öldürmeden bir gün önce ağabeyini vurarak yaraladığını, işlediği bu cinayetlerden sonra gidip jandarmaya “Abimi vurdum diyerek” teslim olduğu bilgisi ne kadar gerçektir ve hangi gerekçeyle tutuklanmamıştır? Ağabeyinin gerek bu olayla ilgili gerekse yaralanmasıyla ilgili ifadesi alınmış mıdır? Ağabeyi ile niçin hiç konuşulmamıştır?
İddialar iyi araştırılmalı
Olay yerinde yapılan inceleme sonrası Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside, Türk’ün başından ve göğsünden, Öksüz’ün ise ensesinden bir kurşunla vurularak öldürüldüğü belirlendi diye yazıldı. Cinayetleri işlediğini söyleyen Hasan Y.’nin ifadesine göre ise Türk’ü başından vurduğunu, kaçmaya çalışan Öksüz’ü de arkasından ateş edip öldürdüğünü, emin olmak için Öksüz’ün yanına giderek bir el daha ateş ettiğini söylüyor. Hangisi doğru buruda isimler mi karıştırılıyor?
Bir muhabirin soruları çoğaltması mümkündür. Mesela motosikletçilerin kasklarında TR Enduro işareti ve Türk bayrağı vardı. Bu bayrakla gezmeleri bulundukları çevrede rahatsızlık ve tepkiye neden olmuş olabilir mi? diye de sorulmalıydı.
Polis, adliye muhabirlerinin, “zaman” sorunu nedeniyle çoğu kez sadece emniyet bilgileriyle hareket ettiği bir gerçek. Haliyle resmi ve tek kaynaktan yapılan haberler sonuçları itibariyle bu mesleğin her zaman en riskli alanını oluşturuyor. Dolayısıyla gazetecilerin iddiaları kamuoyu ile paylaşırken bilgiyi çeşitli kaynaklardan araştırması gerekir.
Bir muhabirin gerçek başarısı; güncel bir haberi, özel bir habere dönüştürecek derinlikte bilgiye ulaştığında ortaya çıkıyor.
Kısacası söz konusu cinayetlere ilişkin habere devam...
azizsele adlı üyeden alıntı
