arkadaşlar merhaba
bundan yaklaşık 1-1buçuk hafta önce harbiyede yakın arkadaşım çok ciddi bir kaza yaptı.
Görgü tanıkları karşı tarafın ticari taksinin suçlu olduğunu söylüyorlar.
Arkadaşımın durumu hala çok kritik yoğun bakımda.
Ailesi onu merak etmekten ve üzüntüden yasal işlemlerle uğraşamıyor.
Ben bu konuda onlara yardımcı olmak istiyorum.
Bana bu konuda bilgi verirmisiniz..Yasal işlemler nasıl başlar?
Ayrıca motorun sigortasından yararlanmak için ne yapmalıyız?..
Öncelikle geçmiş olsun acil şifalar.Ben sadece genel prosedürü bilirim o da kaza tutanağı tutulur kim haklıysa karşı tarafın trafik sigortasından zararı karşılanır.Burda yapmanız gereken karşı tarafın sigorta eksperiyle irtibata geçmeniz ama tabiki siz üçüncü şahıssınız bu durumda arkadaşınızın ailesinden birisinin bu işlemleri takip etmesi gerekir kanaatindeyim.
Kazazedelerin hastahaneye 112 acil servisi aracılığı ile sevk olmaları gerekiyor, aksi taktirde sorun çıkabiliyor.
Hastahane girişinde trafik kazası diye kayıt altına alınmış ise haklı haksız farketmez. Türkiye reasürans şirketleri birliğinin zorunlu mali sorumluluk sigortası havuzundan tıbbi müdahale masrafları karşılanır.
Geçmiş olsun.
Yaralanmalı trafik kazalarında kazaya karışan taraflar tutanak tutamaz, trafik polisi gelip "yaralanmalı trafik kazası tutanağı" tutar. Yani arkadaşın kaza yaptığında tutanak zaten tutulmuştur. Kaza yerine en yakın karakoldadır. Tutanakta kimin ne kadar suçlu olduğu da yazılmıştır. Eğer taksici suçlu olduğunu kabul etmemişse ya da arkadaşının ehliyet, ruhsatına ulaşılamamışsa tutanak tutulmamış olabilir. Yine hastaneden çıktığında olayla ilgilenen karakola gittiğinde tutanak tutulacaktır.
Eğer hastane masraflarını düşünüyorsan İHTİYAR'ın dediği gibi, trafik kazazedesi olarak hastaneye gelenlerden para alınmaz. Tek şartı kaza tutanağının bir kopyasını hastaneye vermektir.
arkadaşlar öğrendiğim kadarı ile tutanak tutulmuş (polis tarafından) . Kopyaları bizde var.
Şimdi bu çarpan arkadaşı savcılığa şikayet etmekmi gerek, avukat mı tutmak gerek, yada devlet tarafından otomatik olarak bir dava açılıyormu?
Sigorta konusuna gelince hastane masrafları konusu tamam anlaşıldı..
Şimdi önemli sorun , kardeşimiz uzun bi süre tedavi görücek (beyin kanaması geçirdi), çalışamıcak eve para girişi olmayacak.
Sigorta poliçesinin arkasında bazı durumlar için ödenecek tutarlar yazılı. Sakat kalma, ölüm vs... bu konuda bilgisi olan varmı?
Dava kısmından tam emin değilim yanlış bilgi olmasın. Ama sigorta manevi tazminat ödemez. Sadece sürekli sakatlık ve ölüm teminatı var. Arkadaşının tedavi süreci de sürekli sakatlık sayılmaz sanıyorum. Yani sigorta eğer suçsuzsanız motorun hasar tazminatı haricinde ödeme yapmaz. Kusurlu olan şahısa manevi tazminat davası açmanız gerekir diye düşünüyorum.murpesist adlı üyeden alıntı
Ama bu noktadan sonra en iyisi bir avukata danışmanızdır. Burada benim bilmem kimim şöyle oldu diye 3. ağızdan verilecek tavsiyeler sizi yanlış yönlendirip daha çok zaman kaybetmenize yol açabilir.
Yaranmalı trafik kazası (allah korusun ölümlü) durumunda sizin dava açmanız gerekmez. Kamu davası açılır. Yalnız durumu takip edin. Trafik sigortası hastahane masraflarını öder. Onu hastanede hallederler. Yine de sigortacınız ile görüşün. Raporda karşı tarafa verilen asli kusur ise siz de tazminat davası açabilirsiniz. Kanunlarımız dava bedeli hasardan fazla olamaz der bunu göz önüne alın. Ve lanet olası yeni kanunlara göre dava harcını peşin yatırmak zorundasınız 600-800 arası bir bedel minumum bunu da düşünün.
Yaklaşık 2-3 saattir hırsla kaza sonrası tedavi massrafları vb. diye bir başlıkla açılan 4-5 senelik bir konu vardı ve bu konu faydalı bilgiler diye sabitlenmişti.
Forumdaki değişiklikler neticesinde ne konuya ne de konuyu açan üye bilgilerine ulaşamıyorum.
Hatırladığım kadarı ile Turuncu or Cezerye isimli üyelerimizden biri olabilir, açtığı konu BBRR Yani Barış ŞUŞUT moderatörümüzün sabitlediği bir konu idi ancak bu ihtiyar kafam konuyu bulamadı Allah rızası için birisi konuyu bulursa linkini eklesin .
AYRICA ARAMA KRİTERLERİNE NE OLDUYSA OLMUŞ ,
ÜYE LİSTESİ YOOOOOK,
BİR KONUNUN VARLIĞI HAKKINDA BİLGİNİZ OLSADA KONU ORTADA YOK,
LÜTFEN YA KULLANICILARADA SİHİRLİ BİR DEĞNEK VERİN, OLMUYORSA BANA AKIL VERİN.
GÖZLERİNİZDEN, YANAKLARINIZDAN ÖPERİM.
İYİ BAYRAMLAR.
BEST REGARDS.
İHTİYAR.
bir hukuk öğrencisi olarak vereceğim cevabın ancak yarım yamalak olacağını öncelikle belirteyim...
arkadaşınıza sorulacak memur tarafından şikayetçi misiniz? diye o da evet dediği taktir de zaten bir dava açılacak.. eğer taksici suçlu bulunursa ondan tazminatta talep edilebilecek tazminat maddi ve manevi gibi bilinsede aslında bir çok çeşidi var burada maddi tazminat söz konusu olacak ve arkadaşınızın çalışamadıgı sürede mahrum kalınan gelir adı altında da bir miktar alacak.. ancak bunu sigortadan değil direk taksiciden tazminat yoluyla alacak..
bizim gördüğümüz teorik bu şekilde ancak halen öğrenci oldugumu ve hukukun pratikte teorikten çok farklı bir şekilde hayat bulabileceğini unutmamak gerekir.. bu sebeple en iyisi bir avukata danışmaktır.. bu tarz davalarda alınacak tazminat avukatın bilgi beceri ve yeteneği ile TAMAMEN doğru orantılıdır..
Türkiye'de özellikle yaz aylarının gelmesi ile birlikte motosiklet kazalarında ciddi bir artış meydana geldi. Çoğunlukla ölümle sonuçlanan kazalarda gözler, yoğun trafik nedeniyle İstanbul'a çevrildi. Bayram arifesinde İstanbul Kuruçeşme'de 24 yaşındaki motosiklet sürücüsü Can Zarb'ın can vermesi hafızalara kazındı. Peki bu kazalar neden meydana geliyor? Motosiklet kullanmayı mı bilmiyoruz yoksa alınan önlemler yetersiz mi kalıyor? Uzmanlara sorduk. İşte cevaplar;
'15-16 yaşlarındaki çocuklar kullanıyor'
Milli Motosiklet Sporcusu Şakir Şenkalaycı:
Bu konuda alınan önemler yetersiz kalıyor. Dikkat edilirse, kazaların yüzde 80'i İstanbul'da gerçekleşiyor. Bunun nedeni de İstanbul'daki trafik yoğunluğu ve bilinçsizce araç kullanımından kaynaklanıyor. Ancak sırf bu yüzden suçluları belirleyemeyiz. Motosiklet kullanıcıları da gereken önlemleri almıyor. Ülkemizde bu konuda özenti de var. Bu problemin çözülmesi için, yalnızca bu işin eğitimini veren okulların yapılması gerekiyor. Bu konuda eğitim veren özel kuruluşlar yalnızca ehliyet vermeye yönelik olduğu için yetersiz kalıyor. Ailelelerin de bilinçli olması gerek. Ehliyetleri olmayan ve kullanmayı bilmeyen 15-16 yaşlarında çocuklara motor alınıyor. Bunlar da dikkat edilmesi gereken noktalar.
'Kural tanımamazlık kazalara neden oluyor'
Milli Motosiklet Sporcusu Kutlu Torunlar:
Bence asıl problem genel olarak kimsenin kurallara uymaması. Hem trafikte seyir halindeyken uyulmuyor, hem de araç ve kişi emniyetine uyulmuyor. Genel olarak hiç dikkat edilmiyor ve kural tanımamazlık da var. Trafik işaretlerine, levhalara hiç uyulmuyor. Üstelik sürücüler gereken tedbirleri de almıyor. Mesela kask takması gerekirken, kask kullanmıyorlar. Emniyetli araç sürmek çok önemli. Aracınızın bakımdan geçmesi gerekiyor. Sürücü araç şoförüne göre, yol ile ve araçla bire bir temas içinde. Bu nedenle daha da ilgi çekici oluyor. Özellikle bayramda yapılan kazalar tamamıyla insan hatasından kaynaklanıyor. Bizim ulus olarak böyle bir problemimiz var. Benim başıma gelmez diyerek hiçbir kurala uymuyoruz. Bunlara dikkatsizlik, yorgunluk, uykusuzluk gibi etkenler de girince kazalar kaçınılmaz oluyor.
'Genç kuşak kendine aşırı güven duyuyor'
Türkiye Otomobilciler ve Şoförler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın:
Yaz gelince özellikle sömestır tatilinden sonra trafik yoğunluğu fazla oluyor. Dolayısıyla araç ve motor trafiği de 3-4 kat birden artış gösteriyor. Motosiklet kullanımı da yazın çok fazla oluyor. Motosiklet kullanmak için özel ehliyet gerekiyor ancak ben otomobil kullanıyorum, motoru hayli hayli kullanırım diyenler olduğu için özellikle yazın kazalar artıyor. Buna çok dikkat etmek gerek, çünkü trafik kuralları farklı işliyor. Bizim amacımız bu kazaları asgariye indirmek. Ancak kullanıcıların dikkat etmesi gerek. Gereken aparatları da kullanmaları gerekiyor. Şoförün de arkasındaki kişinin de kask kullanması gerekiyor. Kask belki kaza oluşumunu engellemez ancak hayat kurtarır. En önemli tavsiyemiz de araçların arasından zigzak yaparak geçmemeleri. Motosiklet kullanıcıları genelde genç kuşak olduğu için kendilerine aşırı güven duyuyorlar kazalar da kaçınılmaz oluyor.
'Motosikletlerin durumu çok kötü'
Türkiye Motokros eski Şampiyonu - Sinema Yönetmeni Korhan Yurtsever:
Motosiklet kullanmak riskli bir meseledir. İki tekerlek üzerinde gitmek inanılmaz keyif verici bir şeydir ancak bir süre sonra dengesiz ve kontrolsüz olmaya başlar. Temel amacı da kuralların dışına çıkmamaktır. Gerçek motosiklet yarışçıları, trafikte asla hızlı araç kullanmaz. Bugün ülkemizde şunu görüyorum; kullanılamayacak denli kötü motorlar ülkemize getiriliyor. Bu motorlar, ehliyeti olmayan ya da ehli olmayan kişiler tarafından kullanılıyor. Bu bireyler kurallara da hiçbir zaman uymuyorlar. İnsanlara saygılı değiller ve motorları hor kullanıyorlar. Hal böyle olunca bu kişilere karşı, araç şoförlerinde antipati oluşuyor. Araç yoldan kaçabilecekken kaçmıyor. Genelde çoğu da ters yöne giriyor. Kazaların temel nedenleri kurallara aykırı davranmak ve motoların kalitesiz olmasıdır diyebilirim.
'Motor sürücülerine saygı gösterilmiyor'
Türkiye Motosiklet Platformu Başkanı Zafer Fatih Özsoy:
Biz bu konuda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Çünkü oldukça hassas ve önemli bir konu. Motosiklet sürücüleri gerekli saygıyı görmüyor. Motosiklet kullanmayan insanlar kullananlar ile empati kursalar olay çözülecek; ancak onlar bunu bilmiyorlar. Motosiklet sürücüsü ne hisseder bilmiyorlar, mesela hafif direksiyonu onların üzerine kırsanız onlar için çok büyük bir tedirginlik doğar. En küçük kaza hayatlarından edebilir. Bir diğer konu da ehliyet konusu. Maalesef ülkemizde ehliyet almak oldukça basit. Yurtdışında ehliyetlerin dereceleri var. Mesela 125 cc motor kullanmak için ehliyet ayrı oluyor. Yükseltmek için farklı sınavlara girmeniz gerekiyor. Ancak ülkemizde 2 kutu arasında 8 dairesi çizebilen herkese verildiği için kazaları da tetikliyor. Kesinlikle temel nokta eğitim.
'Trafikte diğer araçların tacizine uğruyorlar'
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği İstanbul İl Başkanı Selçuk Dedeoğlu:
Motosiklet kullanmayı bilmeyen bir ülkeyiz, Türkiye'de sürücülerin çoğu nasıl kullanılacağını bilmiyor. Bununla ilgili eğitim almıyoruz, üstelik bilmiyoruz ve bilmediğimizin farkında da değiliz. Yaz aylarında da, kış aylarında da çok fazla görülüyor. Her ikisi de farklı nedenlerden kaynaklanıyor. Otomobil sürücüleri de motosiklet sürücülerini trafikte yok sayıyorlar. Motosiklet kullananlara karşı bir saygı yok. Trafikte yok sayılıp taciz ediliyorlar. Eğitim eksikliği çok önemli. Aynı zamanda ehliyetler yetersiz kişilere veriliyor. Bunların hepsi bir araya gelince kaza da kaçınılmaz oluyor. Güvenlik açısından da bilinçsizlik var. Çin'den ithal edilen 20-25 liralık kaskları kullanıyorlar. Bunlar çok tehlikeli ve hayat kurtarmaz. Aynı şekilde şort ve tişört ile motosiklet kullanmak da çok yanlış.
'Japonlar 6 yaşında eğitimini alıyorlar'
Türkiye Motosikletliler Kulüpler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nizamettin Kelo:
Motosiklet kullanmayı bilmiyoruz, hem de ülkemizde ehliyet gerektiği şekilde verilmiyor. Bu konuda yeni adımlar atıldı ancak yeterli değil. Japonya'da 6 yaşında motosiklet eğitimi verilmeye başlanıyor. Bizde henüz yetişkinlere yönelik bile yok. Bazı insanlar yurt dışında eğitim alıp geliyor ve sertifikalı olarak eğitim veriyor. Fakat bunlar oldukça pahalı ve herkesin ulaşması da mümkün değil. Kaza geçirenler genelde kuryeler oluyor. Bariyerlere çarpıp kafaları kopanlar var. Çünkü yollarımız müsait değil. Ülkemizdeki asfaltlar mermer gibi ve oldukça kaygan bunlar da kazaya davetiye çıkarıyor. Başka ülkelerde bu konular araştırılmış ve motorlar için özel asfalt dökülüyor. Motosiklet küçük bir vasıta olduğu için, araç sürücleri de önemsemiyor. Halbuki motorun üzerindeki sürücü, motorun kaportası gibidir. Sürücü bunu hesaplamıyor. Umarım bu konuda yeterli duyarlılığı gösteririz.
Olayın daha en basit kısmında ve en başında ne yapacağınızı bilmiyor vaziyette bu işle uğraşmanız faydadan çok zarar getirebilir.
En güzeli bu işlerle uğraşan bir avukat ile devam etmektir. Buradan doğruluğundan kimsenin emin olmadığı bilgilerle bu gibi ciddi durumlar bir yere varmaz maalesef.
Arkadaşınıza ve ailesin çok geçmiş olsun.
Üzerinden daha fazla zaman geçmeden olayla ilgili video kayıtları olup olmadığını arşatırın.
Konunun üzerinden uzun bir süre geçmiş ama arkadaşlar şu bilgiyi paylaşmak isterim:
Bazı aracı kurumların takip ettiği bir durumdur, trafik kazsı sonrası sakatlanma, iş görmezlik vs tazminatı. Şu kadarını bilmenizde fayda var:
Kaza, tek taraflı olsa bile, kusurlu sürücü hariç, kazadan zarar gören herkes(aynı araçtaki yolcular bile) zorunlu trafik sigortasından tazminat alabilir. Hem de ciddi miktarlarda ödeme yapılıyor ve sırf bu işle uğraşan takipçiler var.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
