Herkese merhaba. Uzun süredir motor kullanıcısıyım(ilk motorumu alalı 10 yıldan fazla oldu) ama profesyonel bir motorcu olduğum halen şüphelidir.
Her şey %75 şehir içi kullanıma ve %25 şehir dışı ve uzun yol kullanımına uygun bir motor almaya karar vermemle başladı. Komple nötr olarak, sanki ilk defa motor alacakmış gibi bir araştırma yapıp seçim yapmaya karar verdim. Şimdiye kadar Hyosung GT250 Naked – Honda Dylan – Deer 152 gibi motorlarım oldu. Şehir içi kullanımda otomatik vitesli motorlarla daha rahat ettiğim için 1. Kriterim bu yöndeydi. Yani otomatik vites.
Ardından az sayılamayacak bir oranda şehir dışı yolculuğu düşündüğüm için uzun yoldaki rahatlığı, benzin tüketimi ve kullanışlığı 2. Sırayı aldı.
Hız tutkunu biri olmadığım için motorun ne son hızı, ne hızlanışı yada seriliği bir kriter değildi. 85km/s açıkçası yeterli benim için. Bu yüzden yol tutuşu ve kullanım kolaylığı 3. Sırayı aldı.
Bu kriterler doğrultusunda bir Maxi-Scooter almaya karar verdim. Uzun yol kullanımı az sayılamayacak bir oranda olacağı için ve 2.kişilik sürüşün önemli olması bu kararı vermemde etkili oldu.
Yakıt tüketimi de uygun olmalıydı, bu sebeple 250 ile 300cc arası bir Maxi-Scooter almaya karar verdim.
Bütçe olarak 5000 – 6500TL arası bir bütçe ayırdım. Bu bütçe ile alabileceğim markalar şunlardı. İkinci el yada sıfır olarak ayırmadan listeliyorum.
Piaggio
Malaguti
Vespa
Aprilia
SYM
Kymco
Suzuki
Yamaha
Honda
St Kanuni
Mondial
Asya Motor
gibi marka seçenekleri karşıma çıktı. ST Kanuni – Mondial – Asya Motor gibi markaları, kaliteli olmalarına rağmen rakiplerine oranla nispeten daha geride kaldıkları için en başta eledim.
İtalyan motorlarını da son derece kaliteli olmalarına rağmen yedek parça ve servis ücretlerinin yüksekliğinden dolayı eledim.
Geriye;
SYM
Kymco
Suzuki
Yamaha
Honda
markaları kaldı sadece. Bu markaların modellerine odaklandım. Piyasada genel olarak tercih edilen 250cc Maxi-Scooter modellerini incelemeye başladım.
Suzuki’de Burgman UH-200 vardı istediğim kriterlere uyan. Ama ikinci el piyasası son derece yüksek ve çok tercih edilen bir motor olmadığı için Suzuki’yi de listeden çıkarttım.
Honda’nın istediğim kriterlere uyan FES250 Foresight modeli vardı. Tekerlekleri küçük olduğu ve açıkçası tasarımından da fazla hoşlanmadığım için eledim.
SYM –Kymco ve Yamaha arasında kaldım.
SYM ve Kymco için internette ve sitede yaptığım araştırmalar doğrultusunda beklediğimden çok daha fazla olumlu yorum gördüm. Fazlasıyla memnun kullanıcı kitlesine sahip ve kaliteli 2 marka.
Bütçem doğrultusunda alabileceğim modeller şunlardı;
SYM GTS250
SYM HD 200 EVO
SYM JOYRIDE 200i EVO
Kymco Agility City 200
Kymco Grand Dink 250
Kymco People 250
Kymco People S 200
Kymco Xciting 250
Yamaha X-Max 250
Kymco Grand Dink’in tasarımı bana hiç hitap etmediği için direk olarak eledim.
SYM HD200 EVO – Kymco Agility City 200 – Kymco People 250 ve Kymco People S 200’ü, rakiplerine nazaran genel olarak 2 kişilik yolculuğa daha uygunsuz olduğu için eledim.
SYM GTS250 – SYM Joyride 200i EVO – Kymco Xciting 250 ve Yamaha X-Max 250 kaldı geriye sadece.
Ardından, çevremde bu modellere sahip arkadaşlarımı buldum ve hepsini denemeye karar verdim.
SYM GTS250, kullanım olarak fazlasıyla rahattı, yakıt tüketimi fazla değildi ve yol tutuşu gerçekten güzeldi. (Yakıt tüketimlerini uzun süre kullanmadığım için bizzat test edemedim, kullanıcılarında aldığım bilgilerle yola çıkıyorum)
SYM Joyride 200i EVO, Tasarımı gerçekten güzeldi, 200cc olmasına rağmen 250cc kadar yakıt sarfiyatı vardı ama bariz bir fark yoktu açıkçası. Kullanımı başta GTS250’den daha rahat gelmişti ama yarım saatlik kullanımdan sonra nispeten GTS250’nin daha rahatolduğuna karar vermiştim.
Kymco Xciting 250, Kullanımı son derece rahat ve yol tutuşu gerçekten iyiydi. Yakıt tüketimi olarak SYM GTS250’den birazcık daha fazlaydı.
Yamaha X-Max, tasarımı gerçekten güzel ve Yamaha markaydı. Yamaha rakiplerinden birkaç adım önde olan bir markaydı. İlk kullanışımda rakiplerine oranla daha rahatsız geldi, uzun süre kullanımdan sonra ise (100km) en rahat ettiğim motor olduğuna karar verdim. Yol tutuşu ise gerçekten muhteşemdi. Yakıt tasarrufu olarak en cimrilerinden biriydi ve dediğim gibi Yamaha’ydı, servis ağı – aksesuar – yedek parça olarak erişimi kolaydı ama yedek parça olarak rakiplerinden nispeten daha yüksek fiyatlıydı.
Kullandığım modeller ağırlıklı olarak 2006 ile 2009 modeller arasıydı ve bütçem doğrultusunda alabilecek olduğum yıl aralığı da buydu. 2010 – 2012 modelleri hakkında bilgim yok, muhtemelen son derece farklı sonuçlar çıkardı.
Sonuç olarak tüm kriterlere uyan ve son derece beğendiğim motor Yamaha X-Max 250 oldu.
Yaptığım araştırmada 2006 – 2008 modellerinde kronik bir problem olduğunu öğrendim. Ateşlemede sıkıntılar yaşanıyordu. 2007 yılından beri X-Max kullanan, gördüğüm en profesyonel motorculardan biri olan ve tanıdığım en titiz ve kıllatan adam olan bir abime danışma kararı aldım. Motorunu 2007 yılında almıştı 2000km’de ikinci el olarak ve 28000km’dir kendi kullanıyordu. Arayıp bilgi istedim, nasıl yaparız, İzmir’de satılık olan X-Max’lerden hangisi daha iyidir diye. Kendisi de geçenlerde X-MAX’in 2012 modelini fuar da görmüş ve açıkçası dibi düşmüştü. Yoğun ikna faaliyetlerinden sonra X-MAX’ini satmaya ikna ettim ve ona da bir tane 2012 X-MAX almaya karar verdik. Salı günü gerçekleşecek satış.
Olayın gelişimi aynen böyle oldu
Sizce motor seçimini doğru mu yapmışım,
genel olarak almayı kararlaştırdığım motorla doğru bir karar almış mıyım?
Önemli Olan Varmak Değil Yolda Olmaktır...
Alper Kaya adlı üyeden alıntı
Sonunu okurken başını unuttum 
Hayırlı olsun diyeyim 
