tutulmayan model bence pek doğru bir tanım değil nedenide şu; birşey tutulmuyorsa ya ürün kötüdür ki adamlar 1905 den beri motor yapıyorlar eşşşek olsalar birşeler öğrenmişlerdir şimdiye kadar (ayrıca arabada yaptılar - ve yine 3 silindir) buna ek olarak en son geçtiğimiz cuma 1963 model bir Triumph gördüm çalışırken (sesi ve görüntüsü çok güzeldi bu arada..) ,
ya servisi kötüdür yani satış sonrası ki buda bence doğru değil kızıltoprak ve hasanpaşadaki nerdeyse tüm servisleri gezdim (servis aldım) yinede Küçükyalıdaki Moto Triple daki ustaların bilgisi ilgisi ve güvenine denk birşey görmedim ,
yada ürün kısa sürede ömrünü tamamlıyordur ki bu bizim ilk önermeye geri götürüyor (buna bir örnek daha veriyim piyasada kaçıncı sahibi olduğunu artık tahmin bile eedemediğim speed triple var yeşil renkli sanırım 1998 model 100bin km civarında - okadar çok sahip ve yol gördükü alet ama halen gidiyor)
bence etrafta pek görülmemesinin sebebi distribütör eksikliği - reklam , satış politikası vs. vs. bundan sonra daha çokmu görülür Türkiyede bilmiyorum ama böyle bir iddaları var geçen seneden beri, birlikte görücez.
bence ilk ayrımda iki tür motor sürücüsü var; ticari kulananlar (kurye vs.) , zevk iiçin kullananlar... zevk ikiye ayrılıyor yine, çok motor değiştirip hepsine bindim demek isteyenler (diyenler) ve motor alıp onunla keyifli zaman geçirmek isteyenler.. bu ikinci tür biraz daha motorlarını ellerinde tutmak isteyen kişiler..
şimdi basit bir ekonomi teorisi ile (arz - talep) sizin belirttiğiniz bu durumu ben daha çok motorlarını alanların satmak istememesi ve kolay vazgeçememelerine bağlıyorum. ilanlara bakınca bir sürü ikinci el japon motor var (çin ve korede dahil) ama avrupa az, örneğin bmw ye baktığınızda bmw cilerin bir sonraki motorları %95 bmw oluyor ve kendi içlerinde veya çevrelerinde el değiştiriyor motorlar -- konu yine distribütöre geliyor bmw nin dist. cidden çok güçlü bir grup.. Triumph ın bu noktaya Türkiyede gelmesi için ciddi zaman geçmesi lazım kanımca ama yurtdışında özellikle kıta avrupasında bu noktada. yurtdışı forumlarınıda takip ediyorum Triumph'ın özellikle avusturalya ve (haliyle) ingilterede çok ciddi organizasyonları ve festivalleri oluyor markaya özel. (sizde bakabilirsiniz RAT diye geçiyor ; rides association of triumph)
sorunuza gelince Street Triple R 'ımı sahibinden com a koydum 2 gün sonra şimdiki sahibi telefonla aradı beni ve 4. gün (haftasonu girmişti araya) motorun satışını yaptım.
ondan önceki suzuki GSR 'ım için 1 ay galeride bekledi motor sonra 1 ayda benim garajımda toplamda 2 - 2,5 ayda satıldı.
çok arz varsa talebi yakalamak için fiyat düşersiniz veya başka şeylerle öne çıkmaya çalışırsınız ; GSR ım üstünde 6000 TL lik ek malzeme vardı Triumph'da 1500 TL lik.
açıkçası lütfen yanlış anlamayın ama gerçekten binmek istediğiniz motoru bulunca "vericeğiniz para" / "alıcağınız zevk" hertürlü "vericeğiniz para" / "satıcağınız para" 'dan önemli oluyor hele bu 4-5 sene bindiğinizi düşününce çok daha etkili.
---------- Post added at 15:29 ---------- Previous post was at 15:13 ----------
ek yapmak istedim site izin vermedi bu yüzden alıntı yapıp altına devam ediyorum;
sorunuza gelince Street Triple R 'ımı sahibinden com a koydum 2 gün sonra şimdiki sahibi telefonla aradı beni ve 4. gün (haftasonu girmişti araya) motorun satışını yaptım.
ondan önceki suzuki GSR 'ım için 1 ay galeride bekledi motor sonra 1 ayda benim garajımda toplamda 2 - 2,5 ayda satıldı.
çok arz varsa talebi yakalamak için fiyat düşersiniz veya başka şeylerle öne çıkmaya çalışırsınız ; GSR ım üstünde 6000 TL lik ek malzeme vardı Triumph'da 1500 TL lik.
bu aynı zamanda sıfırın satışındada geçerli, 2012 başında 8 adet tiger 800 geldi gelmeden bittiler fuara girmedi Triumph bu yüzden bu sene martta, daha sonraki sevkiyatta 7 tane daha geldi bunlarda gelmeden hemen hemen bitti sanırım 1 adet var şimdi ellerinde ve geçen yine bir sevkiyatları vardı galba 7-8 motor daha geliyor onlarında yarısı için kapora bırakıldı diye biliyorum. sonuç olarak bu gidişle senede 100 motor ve tek bir satış noktası, bunu yanında suzuki - kawasaki - honda gibi çok farklı şehirlerde ve istanbulda çok farklı firmalarla satış imkanı olan markalar var.. ee haliyle japonlar daha kalabalık bizim piyasamızda ancak gelmeden satılan ürünlerde bu işe başka bir bakış açısı kazandırmıyormu ?