Gizli Kacamaklar ..

Katılım
1 Mar 2007
Mesajlar
6
GİZLİ KAÇAMAKLAR
Birçoğumuzun yaptığı şu gizli kaçamaklar yok mu? Belki bilinmeyen, belki yasak oluşu, belki de sadece kendimizi tatmin etme isteği. Bence en çok kalbini dinlemektir sebebi.
Gündüzleri çalıştığım, akşamüzeri çocuklarımın okuldan gelmesi sebebiyle, günün aydınlık zamanı motosikletimden uzak geçerdi. Sessizlik sarıp ta kalbimin sesi yükseldiğinde günün karanlık zamanı çağırırdı hep içine. Öyle gecelerden birinde evde yorgun oturmuşken, sanki biri bana seslendi gibi. Kapıyı açıp baktığım gayri ihtiyari. Kimsecikler yoktu sadece ayın ışığıyla gözüme parlayan motosikletim kapının önünde. Ne kadar ihmal ettiğimi fark ettim bir an. Kaç gündür öylece duruyordu oracıkta. Saat gece 11’e gelmek üzereydi ve yarın erkenden çocukların okulu ve iş…
Evdekilerden habersiz yavaşça üzerimi giyindim. Sorsalar sanırım markete derdim. Aylardan mart, kış daha bitmemiş hava buz gibi. Kışlık ne varsa üzerimde, kaskımıda aldım hazırım. Usulca kapadım kapıyı, çıktım dışarı. Dikkat çekmeden vitesi boşa alıp, sürükledim evden uzağa. Neden bu kadar beklettin der gibiydi motosikletim. Benden önce hazırdı yollara.
İstanbul’un Avrupa yakasından çıktık yola geziyoruz bir oraya, bir buraya. Gece; yollar boş, uzun ve bizim. Fakat fazla vakit yok 1 saat gezip eve geri dönmeliyiz. Kaç 1 saat? O beni, ben onu tetikliyoruz daha uzağa diye. Otobana girip Anadolu gişelerine gelene dek nereye gittiğimden haberim yoktu. Buraya kadar gelip de aynı yoldan geri dönmek pek sıcak gelmedi. En azından İzmit’e kadar gidip oradan dönmeliydim ki yola çıktığımıza değsin.

Sanırım evdekiler hala beni televizyon izliyorum sanıyor.
Fark edilirse yine olay çıkacak diye düşünürken İzmit sapağına geldim. Hay aksi gaz kesmeyi unutmuşum, sapağı kaçırdım. Biraz daha ileride yine İzmit sapağı var. Hayda… yine kaçırdım. Kimi kandırıyorum ki? Benden başka kimse yok!
Ankara yazıyor levhada. Şöyle ucundan bakıp dönerim eve diyorum ve yola devam. Ne kadar da keyifli, zincirleri kırıp kaçmış gibiyim. Ankara istikametinde yol alırken Bursa levhası sağa işaret ediyor. Bursa’yı Ankara’dan daha iyi biliyorum en iyisi oraya gidip dönmek!
Hava git gide daha da soğuyor. Kim demiş kışın motora binilmez? Ellerim, ayaklarım donmaya başladı ama delikanlıya bir şey olmaz! Daha sık mola vermeye başladım ve molalarda içtiğim çay sayısı 1’den 3’e çıktı. Eve dönsem mi artık? Diye yan çizmeye başladım. Bu kadar gelmişim buradan geri dönmek mi olur şimdi? Olmaz tabi. O zaman yola devam (sanki mevsimlerden yaz, sanki yarın iş yok, sanki ben superman’im de soğuk geçirmem!). Orhangazi de verdiğim bu düşünceli moladan sonra çok aklı başında bir karar almış gibi İzmir’e gitmeye karar veriyorum.
Neden İzmir? Sanırım İzmir’i bilinçaltında hep sıcak bir yer olarak hatırladığım için. Aslında sebep ve bahanelere hiç gerek yok. Soğuk bile yıldıramadı. Karar en başta evde alınmıştı ve biz yol yapacaktık. Peki, o zaman hadi İzmir’e.

Bir gecelik macera soğuğa yenik düştü
Susurluk’ta mola vermek için durduğumda delikanlılığın bittiğini fark ettim. Soğuktan donan parmaklarımın acısından ağlamak üzereydim. Yasa tesislerinde ısınmak için oturduğumda saatin sabah 05:30 olduğunu fark ettim. Artık eve dönmemim imkanı yok. Hele İzmir mümkün değil. 10 metre ilerisi bile imkansız!
Keşke evde televizyonu kapatıp çıksaydım. En iyisi ben eve bir süre dönmeyeyim de merak edip kızmasınlar bana. Konuşmalar kafamda canlanıyor; “Serseri misin sen? Ne işin var gece bu soğukta dışarıda?!”, “Bu ne sorumsuzluk!”, “Anne olduğunu unutma, sen erkek değilsin!”
Tamam kaçamak yapmak güzeldi ama bir de bunun yakalandıktan sonra ki kısmı var. Benim halimden en iyi kim anlar? Tabi ki babam anlar. Hemen cep telefonuna bir mesaj: “Baba, ben Susurluk’tayım, şu an saat sabah 06:00. eve yetişmeme imkan yok, çocukları okula sen bırakır mısın? Annemi idare et lütfen. Bir de ben işe gelemeyeceğim, sorry. Mucux” (kısa ve öz ayrıca masum ve açıklayıcı)
Susurluk’ta bir otelde kalıyorum ve ertesi sabah Bandırma feribotuna binip eve geçiyorum. Ev halkı işe gitmiş bana söylenecek kimse kalmamış. Bir güzel uyku çekiyorum. Uyandığımda yaptığım kaçamağın mahcubiyeti ile başım önümde ama kalbimin sesine gitmemin mutluluğundayım.​
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Katılım
22 Mar 2005
Mesajlar
1,096
Herkese böyle kaçamaklar lazım arada (yine de ilginç olmuş bi saatliğine diye çıkıp da kendini Susurlukta bulmak :))
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Katılım
30 Ara 2005
Mesajlar
4,358
Bence süper olmuş. Arada böyle sıradışı şeyler yapmak güzel. :)
 
Katılım
4 Ağu 2005
Mesajlar
3,759
biraz önce bunu yapabılırdım(k)
kız arkadasım ve bı kac arkadasımla beraber bu kadarı degıl ama ızmıte kadar gıtme dusuncemız vardı..
son anda yattı:)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Katılım
12 Eyl 2006
Mesajlar
1,676
Özgür akla düştümü yapmak lazım :)

Çok sıcak bir yazı... :) İnsan içinden geçenleri buluyor okurken...
 
Katılım
29 Nis 2006
Mesajlar
743
Ahhhh ahhhh tek başıma yaşıyor olsaydım, en azından sabah kalkıp beni bulamadığında üzülecek birisi olmasaydı, ( ayıptır soylemesi babamdan da tırsmasaydım:) ) bende en azından motorla geziyo olurdum. Güzel yazıydı :)
 
Katılım
12 Mar 2007
Mesajlar
1,166
öncelikle yazının sonunda içimi çekmemi sağladığınız için teşekkür etmeliyim :rendeer:
tam da motosikletçiye yakışır bir kaçamak :thumleft:
aradaki hayal edilen konuşmalar şuna benziyor : kız kısmı motosiklet mi kullanırmış :silent:
ne tuhaf ve sinir bir cümle :pr: neden kullanmasın alla alla :farao: genç yetişkin anne evlat hiç fark etmez ...
bana ayrıca geçen akşamki muhabbetimizi hatırlattınız :cyclopsan
saat 12 ye doğru volkan ile beraber iki eylül kampüsünden çıkıp otogara arkadaşlarımızı götürecektik.
ayak üstü arkadaşları otogara götürmek yerine kütahyaya kadar bırakmayı düşündük.
kütahyada da arkadaşların evinde kalıp sabah volkanla beraber eskişehire dönecektik.
ama bunun için benim babamdan ve annemden izin almam gerekiyordu.
ve bir anda bu bana imkansız gelmişti ve biz soluğu otogarda almıştık :pale:
şimdi düşünüyorum da keşke biraz daha büyük olsaydım da iki motosiklet
birinde volkan birinde ben arkamızda arkadaşlar dört kişi
böyle bir kaçamak yapsaydık :)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Katılım
21 Eyl 2006
Mesajlar
1,799
bukadar uçuk kaçıklık şaşırdım valla pes diyorum ..
 
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
290
GÜZEL BİR YAZIYMIŞ DENEMEK LAZIM HAYAT OT GİBİ GEÇMEZ ARADA BİR UFAKTA OLSA BUNA BENZER YADA DAHA MAKUL BİŞELER YAPMAK LAZIM :mrgreen:
 
Katılım
24 Ocak 2006
Mesajlar
4,008
Herşey makinanın kapasitesine bağlı.Altımda yolu yiyen bişey olursa benimde yakın mesafeden dönmek gibi bişeyim olmaz.Ama bizimki kendini yiyip bitiriyo_O yüzden şimdilik biraz uzak bişey ama bende yapıcam yakında bunlardan:mrgreen:
 
Gaziantep İl Temsilcisi
Katılım
10 Mar 2006
Mesajlar
1,529
ilginç bir yazı , macera güzel ,motosiklet aşki bu işte ya.......:cat::cat::cat::rendeer::rendeer:
 
Katılım
1 Haz 2005
Mesajlar
8,608
Bayıldım bayıldım :) Daha sık siteye giremez misin ? ::blushani
 
Katılım
26 Mar 2005
Mesajlar
1,699
sitede bu başlığı sabitlesek aslında hakikaten çok güzel motor aşkı bu olsa gerek........
 

R3N

Forumdan Uzaklaştırıldı
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
1,773
genç motorcuların zihinsel fiziki ahlaki gelişimini olumsuz etkileyebilecek bu yazınız için teşekkür ederiz :p

"müdürüm ben balıkesir - izmir yapıcam ankara dan , işe gelemiyorum mucux"
yazabilmeyi ne çok isterim :mrgreen:
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
640
Müthiş bir yazı Name.Bir solukta okudum ve kendim kullanıyor kadar hissettim o anları.O kadar uzaklara gitmesemde benimde yaptığım gece kaçamaklarını anımsattı.Herkese tavsiye ederim :)
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Yeni mesajlar

Çok Beğenilen Mesajlar

Üst