Büyük soru: 2 teker mi, 4 teker mi?

Super Moderator
Katılım
23 Mar 2006
Mesajlar
3,849
Trafiğe ilk kez 2 teker üzerinde çıkan ve uzunca bir süre de yaz- kış, kar kıyamet demeden motosiklet dışında başka hiç bir araca binmeyen biri olarak bu soruya kendimce cevaplar vermeye çalışacağım ama aslına bakarsanız pek çok motor sevdalısı için bu sorunun cevabının net bir şekilde “2 TEKER” olduğunu da yine kendimden biliyorum.

OTOMOBİLE MAHKUM OLMAK

Motosikletsiz geçen bir dönemin ardından tekrar binmeye başladığınızda aklınızdan mutlaka geçen bir soru bu. Pek çoğunuzun bildiği üzere, Rüzgarın Kızı’nın kızı sebebi ile bir süre ben de motosikletimle mecburen yollarımı ayırdım. Onu öpüp koklamak,” geri döneceğim sık dişini, bekle..” demek dışında bir şey yapamadım. Kocaman bir karınla, ya da minicik bir bebekle binmeye pek elverişli olmayan motosiklerimle bir süre imkansız aşk yaşadık. Ve verdiğim sonuç, Allah kimseyi 4 tekere MAHKUM etmesin.

Otomobilciler hiç darılmasın, alınmasın, valla öyle kolay değil 4 teker mahkumiyetine dayanmak. Bu demek değil ki 4 teker, yani otomobiller “tüüü, kaka”. Ama yıllardır motosiklete binmeye alışmış, otomobil kullanma hissinden uzak bir bünye için motosikletsiz, mecburi otomobilli geçen aylar bir süre sonra ızdıraba dönüşmeye başlıyor. Bu otomobillerin rahatsız araçlar olmasından değil bilakis motosiklet sevdalılarının yani mesela benim rahatsız bir insan olmamdan kaynaklanıyor olmalı. Yoksa pek çok kişi için inanılmaz lüksler var otomobillerin içinde.

MOTOSİKLETİMLE İMKANSIZ AŞK YAŞIYORUZ

Belki de şuradan başlamam gerekiyor anlatmaya? Bundan yaklaşık bir yıl önce dünyaya gelen minik kızım sebebi ile şehir trafiğinde yoğun bir şekilde otomobil kullanmaya başladım. Öncesini zaten hepiniz biliyorsunuz. Daha önce yaz- kış kullanmaya hiç ihtiyaç duymadığım otomobiller kızımla beraber hayatımın tam da ortasına oturdu. Yılın nerdeyse 365 gününü beraber geçirdiğim zavallı motosikletim ise, kapının önünde ben kızımla her eve girip çıktığımda özlemle karışık gözyaşları döktü. Hayat mı dersiniz, kader mi dersiniz bazen en önüne geçilmez sevdaların, sevdalıların arasına bile ket vurabiliyor.

Tabi bir süreliğine, motosikletten otomobile geçme dönemimde kendime ve ihtiyaçlarıma uygun bir otomobil bulana kadar da eper zorlandım. Motosikletimin yerine gelen ilk otomobil, hani motorumu da çok aratmasın diye, oldukça seri, spor bir otomobildi. Aman Allah’ım o neydi öyle, dev gibi 4 tekerle (motosiklete göre en küçüğü bile dev gibi) trafikteki diğer otomobillerin aralarına girmeye çalışıyorum. Motosikletten geçme bir alışkanlık. Sonra yere o kadar yakın oturuyorum ki sanki otomobilin tavanı tepeme tepeme geliyor..Ve Allah Allah, içerde sanki nefes alamıyor gibi hissediyorum kendimi. Biraz vizörümü pardon yan camları açıyorum ama yok nedense sanki kendimi hapis gibi hissediyorum?

KAFES İÇİNDE YOLCULUK

Otomobildeki bu hapis kalma hissini hala atamadım? Bu spor otomobilin ihtiyaçlarımı karşılamadığını düşündüğüm için kendisini biraz daha yüksek mini bir jip ile değiştirdim. Evet daha yüksek olması beni bir nebze rahatlattı. Ama içerdeki klostrafobik durum neredeyse panikatak olmama sebep olacaktı ki bu otomobilden de kurtuldum. Velhasıl çok da uzatmak istemiyorum ama hayatıma giren türlü türlü 4 tekerin hiçbiri motosikletimin verdiği özgürlük hissini, rüzgar tüm vücuduma vurduğunda hissettiğim duyguyu, park ederken yer bulma konusundaki lüksümü, cebimden çıkan benzin parası miktarını, havayı, çevreyi, yolları daha az kirletiyor olduğum için duyduğum mutluluğu uzaktan bile hissettirmedi. Hissettirmiyor? Amaaaaa?..

Otomobİlİn avantajları yok mu?

Olmaz olur mu canım onun da kendine özgü bambaşka avantajları var. Mesela?

1) Her ne kadar kendini hapise, bir kafese kısılmış gibi hissediyor olsan da, bu kafeste yalnız kalmayabiliyor, sevdiğiniz insanları, torunu torbayı, eşi dostu da bu kafese yanınıza kilitleyebiliyorsunuz. (Tabi motosiklette, “Aaaa valla benim motora sığmayız deyip tek başınıza takıldığınız, kafayı dinlediğiniz zamanları özletmiyor mu? Bazen özletiyor!)

2) Motorla gittiğiniz alışveriş merkezlerinden, ancak motora sığacak miktarda ekonomik harcamalar yaparken, otomobille gittiğinizde, dev bagaj hacmi ile dünyaları sığdırabiliyorsunuz. (Şimdi paylaşınca bu iyi bir özellik mi kötü bir özellik mi emin olamadım?)

3) Yağmur-Çamur olduğunda yanınızda donunuza kadar yedek kıyafet taşımak zorunda kalmıyorsunuz.

4) Kırmızı ışıkta en önde durmuş beklerken, arkadan gelenler sizi çoğunlukla görüyor. Hasbelkader görmez ise de en fazla içerde küçük bir sarsıntı geçiriyorsunuz. (Motorda çoğunlukla uçuyoruz. Şanslıysak da sağ olarak yere konuyoruz.)

5) Diğer otomobillerden atılan sigaralar sizi yakmıyor. Sert cisimler canınızı yakmıyor.

6) Şeridinizde giderken arkadan gelen araçlar selektör yapıp, kornaya basıp, el işareti ile “çıksana önümden” demiyor?

7) Pencereniz açık bile olsa, sinekler, böcekler, ağzınıza gözünüze girmiyor.

8) Kullanmak için saatlerce giyinmeniz gerekmiyor?İsterseniz bikini-mayo ile bile kullanabiliyorsunuz.

9) Trafikte bir araç tam siz yanından geçecekken kapısını açtığında olan size değil kapıya oluyor?

10) Yaptığınız meslek konusunda türlü varsayımda bulunabiliyor insanlar. (Motora binerken özellikle de kışın, herkes sizi kurye sanabiliyor da?)


Ayşe Şule BİLGİÇ
[email protected]
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır
 

Ekli dosyalar

  • asbarabamoto.jpg
    asbarabamoto.jpg
    23.9 KB · Görüntüleme: 3,644
Moderatör tarafında düzenlendi:

COQ

Motosiklet Eğitmeni
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
11,744
Arkadasim, çok uzun yazmissin.
Okumadim ama +1

:p
 
Katılım
16 Tem 2008
Mesajlar
9,098
özetle;
araba beni bunaltıyor. "çok hakiki bir motorcuyum ben" mesajı vermiş.

bende yukarda özetle demişimki;
niye bilmiyom, sevmem bu kadını :p
 
Katılım
28 Ara 2009
Mesajlar
1,329
Rüzgarın kızı, artıları ve eksileriyle güzel bir kıyaslama yapmış !..


2 çocuğu olan , anne veya babaya '' hangi çocuğunu daha çok

seviyorsun ? ''

Ya da çocuğa, annenimi babanımı daha çok seviyorsun? sorusuna

verilecek cevabın zorluğunu yaşıyor insan..


Bana göre; her ikisinin yeride ayrıdır..
 
Son düzenleme:
Katılım
17 Kas 2009
Mesajlar
1,715
Eger secim yapmak zorunda kalmis olsam..
Tek kelimeyle araba derim...
Motor benim icin sadece üzerine binilip zewk almak icindir...
Sadece zewk isi motor...
Benim icin..
 
Katılım
9 Kas 2008
Mesajlar
3,117
Eger secim yapmak zorunda kalmis olsam..
Tek kelimeyle araba derim...
Motor benim icin sadece üzerine binilip zewk almak icindir...
Sadece zewk isi motor...
Benim icin..

Olmadı üstad yakışmadı sana bu.::123434::::miiz::
(Şaka yapıyorum lütfen kızma abi. :))
 
Katılım
17 Kas 2009
Mesajlar
1,715
Olmadı üstad yakışmadı sana bu.::123434::::miiz::
(Şaka yapıyorum lütfen kızma abi. :))

Yahu neden kizayimki...
Sizde yasiniz ilerleyince bunu anliyacaksiniz...
Motor zewk isi...
üzerine bineceksin zewk alacaksin...
Eziyet olmiyacak..
Eziyete dönüstümü hicbirsey zewk vermiyor...

---------- Mesaj ekleme zamanı: 01:20 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:18 ----------

vay be remzide tırt* motorcuymuş!

(*:unwahrhaftig)

Yahu ben sicak su motorcusuyum...
Öyle diyordunuz degilmi? :cherry:
 
Katılım
23 Ağu 2008
Mesajlar
234
kadrinin goturdugu yere gidin arkadaslar

9a4d66a0fe73b946b714065dr.jpg


:p
 
Son düzenleme:
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
5,134
Yahu sen beni anladin...
Ben onlardanim iste..
Tatli su motorcusu... :cherry:
remzi_39=tatli su motorcusu

ben biliyorum o tatlı suyu almanyadan istanbula kadar getirdin o tatlı suları tepende (=

seçim yapmak zorunda kalsam motosiklet derdim...
tabi seçimler zamanla değişebilir
 
Katılım
26 Ağu 2010
Mesajlar
3
Her ikiside güzel...
önemli olan, teker sayısını doğru seçebilmek..
''özgür olmak'' tekerden geçmiyor..
 
Katılım
8 Ağu 2008
Mesajlar
1,890
İlerleyen senelerde,kendime bir dört teker almak istersem,''işte ozaman bir motosiklet daha alırım''
 
Katılım
8 Ağu 2008
Mesajlar
78
abı allaha sukur hamd olsun ıkısınıde kullandım ıkısıde buyuk nımet bence !!!
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Yeni mesajlar

Çok Beğenilen Mesajlar

Üst