Tek bir gün, sadece tek bir gün o hayvanların dili olsada konuşabilseler. Biz aynı dili konuşuyoruz yinede anlaşamıyoruz. Belki onlar anlatırlardı dertlerini.
görüyomusun eftelya benim hayatım boyunca ölmek üzereyken kurtardığım hayvanları bilmedne konuşan mal insanlar laflarını yalıyorlar birde, su vermeyelim bilemmne diyen şimde avrupadan ordan budan örnek veriyo, o imkanlar burda olsa zaten sokaktaki hayvanlar sefil olmazdı, nato kafa nato mermer ya kalbi mühürlenmiş dedikleri bunun gibiler olsa gerek.eftelya adlı üyeden alıntı
Bizim mahalle ün yapmıştır bu husustaHer köşe başında bir iki kap su ve apartmanların bahçelerinde de yemek kapları vardır ben de dahil herkes yemek ve su verir sokak hayvanlarına.. Açıkçası bu mahalleye taşınmadan önce de yapardım bu işi ama bu kadar sık değil, burada alışkanlık oldu. Tüm artan yemeklerimi çöpe değil hatta bazen torpil yapıp bizimkilerden de ekleyip veriyorum hayvanlara. Alt komşumuz ki motosiklet düşkünü bir ailedir onlar da evlerinde bir felçli kedi bir de yeni bebişi olan başka bir kedi daha ve bir de köpek besliyorlar sokaktakiler dışında evlerinde.
Tabi ki insanlara da yardım ediyoruz elimizden geldiğince ama hayvanlar başlı başına vicdan azabı çünki çaresizler , muhtaçlar. Pikniğe gidildiğinde biz o köpekleri taşlamıyoruz korksak ta yemeğimizi paylaşıyoruz eminim hayvanlar bizim yerimizde olsalardı bizden daha hoşgörülü davranırlardı insanlara
Hastalık bütün canlılar için bunu unutmayalım. Ayrıca avrupa'daki hayat standartları ülkemizde yok diye hayvanları ölüme terk etmek ne kadar akılcı bir davranıştır çözemedim. Tabi ki gönül ister hepsi düzgün barınaklarda yaşasın karınları tok sağlıklı olsunlar ama malesef :( O zaman sokaktaki hasta olmayan hayvanların günahı ne bu hayvanların hepsine potansiyel kuduz gözüyle bakarsak zaten sokağa çıkamayız Türkiye'de.
Burada amaç sadece insan olarak muhtaç bir canlıya yardımdır. Türkiye şartları ya da vs. konu dışıdır bence.
Kimse kimseyi de yargılayamaz bu konuda içinden gelen yardım eder içinden gelmeyen etmez bu kadar basit. Yalnız gerçekten şu söze katıldığımı da belirtmeden geçemeyeceğim: Hayvanları sevmeyen insanları hiç sevemez..
Bizim mahalle ün yapmıştır bu hususta
Tabi ki insanlara da yardım ediyoruz elimizden geldiğince ama hayvanlar başlı başına vicdan azabı çünki çaresizler , muhtaçlar. Pikniğe gidildiğinde biz o köpekleri taşlamıyoruz korksak ta yemeğimizi paylaşıyoruz eminim hayvanlar bizim yerimizde olsalardı bizden daha hoşgörülü davranırlardı insanlara
Hastalık bütün canlılar için bunu unutmayalım. Ayrıca avrupa'daki hayat standartları ülkemizde yok diye hayvanları ölüme terk etmek ne kadar akılcı bir davranıştır çözemedim. Tabi ki gönül ister hepsi düzgün barınaklarda yaşasın karınları tok sağlıklı olsunlar ama malesef :( O zaman sokaktaki hasta olmayan hayvanların günahı ne bu hayvanların hepsine potansiyel kuduz gözüyle bakarsak zaten sokağa çıkamayız Türkiye'de.
Burada amaç sadece insan olarak muhtaç bir canlıya yardımdır. Türkiye şartları ya da vs. konu dışıdır bence.
Kimse kimseyi de yargılayamaz bu konuda içinden gelen yardım eder içinden gelmeyen etmez bu kadar basit. Yalnız gerçekten şu söze katıldığımı da belirtmeden geçemeyeceğim: Hayvanları sevmeyen insanları hiç sevemez..
bu sözün altına imzamı atarım mermer beyinlilere ithaf olunur
Boşu boşuna kırmayın birbirinizi.
Merhamet duyguları olanlar, insana da güzel gözle bakar, hayvana da, bitkiye de.
Yaşam alanlarını işgal ederken hiç düşünmediğimiz, dereleri, sazlıkları kurutup, üzerine binalar yaparak susuz bıraktığımız, hazırladığımız imar planlarından haberdar olmayan ve bu sıcak yaz günlerinde susuzluklarını dile getiremeyen bu günahsız hayvancıklara bir kap su koymak zor bir iş değil.
Yaparsınız, ya da yapmazsınız.
Başlık açarak, mail atarak, bu hususu gözden kaçırmış olanlara hatırlatırsınız, isteyen gerekeni yapar.
Sağol Emincan
eline koluna sağlık abi, şu evsiz kalmış bebe kedilere köpeklere şırıngayla süt içirmek, anası kayıp yumurtadan yeni çıkmış kuşu büyütüp uçana kadar evde misafir etmek, onları büyütmek ne kadar güzel bir duygudur ki bende bilirim, anne baba olmak nasıldır Allah bilir
ağzına yüreğine sağlık abi duygularıma tercüman oldunBoşu boşuna kırmayın birbirinizi.
Merhamet duyguları olanlar, insana da güzel gözle bakar, hayvana da, bitkiye de.
Yaşam alanlarını işgal ederken hiç düşünmediğimiz, dereleri, sazlıkları kurutup, üzerine binalar yaparak susuz bıraktığımız, hazırladığımız imar planlarından haberdar olmayan ve bu sıcak yaz günlerinde susuzluklarını dile getiremeyen bu günahsız hayvancıklara bir kap su koymak zor bir iş değil.
Yaparsınız, ya da yapmazsınız.
Başlık açarak, mail atarak, bu hususu gözden kaçırmış olanlara hatırlatırsınız, isteyen gerekeni yapar.
Sağol Emincan
bir keresinde bana da olmuştu üniversiteye giderken bende son anda farkettim durup hemen yolun ortasına geçtim beni gören sürücüler manyak olduğumu düşündü ama o kaplumbağayı alıp kenaa çekince anladılar ne için ortaya geçtiğimi.lütfen daha duyarlı olalım.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
