Abicim gezdirdiğin iyi olmuş
Abicim gezdirdiğin iyi olmuş
0 Rh (+)
06 - 09
reisim klavyene, parmaklarına, gönlüne saglık. nereden buluyorsun bu manevviyat yüküsatırları nasıl baglıyorsun bırbırıne. Saygılarımla
Dört duvar arası kapanmazki sendeki özgür ruh. Ölünce parçalanmazki bendeki özgür ruh. Sevişe sevişe azalmazki tendeki özgür ruh. Kopyalayarak çoğalmazki gendeki özgür ruh... BABAZULA
ağzına sağlık tamer reis!
[U][COLOR="Red"][B]NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE![/B][/COLOR][/U]
abi bu saatde ağlattın beni ya
Yazıyı şu an okudum ve buğazımdaki düğümü hissettim sanki orada çayı içen sen değilde bendim Şaka bir yana ailemin motordan olan korkuları ben her geçe gün daha iyi anlıyorum. Çocuğa da gerçek bir üzüntü duydum fakat gezdirerekde en güzel görevi yapmışsın. Bütün MT seninle gurur duyuyordur umarım
Kaza Anında Sizi Korur...
bızım sevda delılık mıdır tutku mudur nedır. zaten mtora bınerken olacakları kabul edebılmek ve tedbır almak lazım. ama yınede ben motora bınerken ölüm dedıgın nedırkı ben yasamayı göze almısım dıyorum.
Saat 03:55...
Derinlerde bir fırtına kopar gibi...
Son iki satır... Bir yazı insanın yüreğine ve göz pınarlarına bu kadar mı hızlı dokunur... O tuzlu boncuk taneleri kendilerini bu kadar mı hızla dışarı atar...
Yüreğine, eline, ruhuna sağlık Tamer abi...
[SIZE="2"][B][I][FONT="Verdana"][LEFT]MEEEEAAAAAAAUV
[/LEFT][/FONT][/I][/B][/SIZE]
"akalteke",bu kısa hikayelerini kitaplaştırmanı tavsiye ederim.İfadeler kısa ve öz,insanı yüreğinden yakalıyor.Devamını dilerim.
gönlüne eline diline sağlık , okurken gözümde birikenleri tutmadım , serbest bıraktım , sayende.
akalteke senin kadar iyi yazı yazamam bağışla , kalbinin derinliklerindeki güzelliği yazılarında çok güzel dışa vuruyorsun , birgün inş. tanışırız. sağlıklı ve sevgi ile kal.
"____Çoban Ömer___"
Pazar günüydü. Büyük şehrin pazar sabah larını çok severim. Haftanın şehr'e nefes aldırdığı nadir zaman dilimlerinden biridir. Kalkar erkenden, hanımla beraber kah motorla, kah motorsuz; şehrin tadına vakıf olmak isteriz.
Bu kaçışlar bazen şehrin en güzel sesli müezzinlerinin okuduğu, vede birinin bırakıp birinin başladığı sabah ezanı dinlemek olur. Sultanahmet'te
bazende kaçış olur şehir'den hemen yanı başındaki istanbul'un ormanlarına.
Nasibimize orman düşmüştü o pazar. Nevalemizi ve termosada çayı koyduk; Atladık motora. Yolda Habipler'den odun ateşinde pişmiş ekmeğimizide aldık. Gerçi ekmeğin lezzetimi yoksa fırındaki taze ekmek kokusumuydu? bizi cezbeden onuda anladık saymam.
Pirinç`çi köyüne doğru gidonu çevirdim. Hanım ALLAH razı olsun bana hiç sormaz nereye gideceğimizi. Köyü az geçtikten sonra. Taze toprak ve gübre kokuları genzimizde yerini alırken bizde derenın kenarında bir ağacın gölgesinde durduk.
Motoru birkaç metre ilerdeki erik ağacının şefkatli dallarının altına çektikten sonra bizde ıhlamur ağacının altına yerleştik. Yarabbim o ne güzel bir koku insanı sarhoş edercesine. Motrun bırandasını yere güzelce serip kahvaltı malzemesini dizmeye başladık.
Bu arada yirmi otuz metre ilerde, üç keçinin başındaki, on veya oniki yaşlarında bir yavrucak bizi dikkatle süzüyordu! "Aslında motoru".
Yavaş,yavaş ufaklık ve keçiler bize doğru yaklaşmaya başladı. Bende yemeyi bırakmış sadece çayımı yudumlarken, küçük çobanı izliyordum. Ama çobanın ilgi alanındaki biz değildik.
Motora iki üç metre mesafede çömelmiş, dirsekleri dizlerinde, çenesi avuçlarında seyrediyordu motoru. O kadar çok istedimki aklında geçenleri öğrenmeyi ....bağırdım..
_şşşşşşt delikanlı baksana
-gel, gel
koşarak geldi, yanımızda ayakta duruyordu. bana fırsat kalmadan hanım sordu?
-adın ne senin..?
-Ömer
- gel ömer dedim. çay içelim
çocuğun konuşmasında bir şey vardı sanki buraya ait değildi
Ömer hemen söze girdi
-benim babam'dada vardı motor
-.............????
-Hadi yahu dedim
peşinden
-eee noldu
-kamyon çarptı
-baban diyebildim
-"...öldü..." dedi
Ne uzun saliselerdi, bir yudum çay düğümlendi gırtlağıma, ateş bastı heryanı hanıma baktım onunda gözleri buğuluydu.
gene Ömer kendimize getirdi bizi
-amca beni gezdirsene dedi
Hayatımda ilk defa ağlarken motor kullanıyordum. artçım ise o kadar mutluyduki.
Tamer DURSUN.
(akalteke)
Yeniden burada görmek gûzel seni.
Hosgeldin.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
abi hoşgeldin
zengin veya fakir farketmez, apaçilik ya da ezik alt kültürün, motosiklet üzerinde hiç bir izahı ve bahanesi olamaz... ) (3 litre benzin koyuyorum bir hafta geziyorum diyen adamlardan ve motorlarından uzak durun)
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)