İngiliz Polisinin Trafikteki Tutumu Üzerine 2 Olay

[zileliorhan]

Churchill ve Polis

2. Dünya Savaşı yıllarında başbakanlık yapan Churchill, kabine toplantısına başkanlık etmek için meclise gitmektedir.
Ancak geç kalmıştır. Yolunu kısaltmak için, girilmesi yasak olmasına rağmen, tek yönlü bir yola, ters yönden girmesini şoföre emreder.
Ters yönde ilerlerken, önlerini bir polis keser (İngiltere’de, normal polisten ayrı bir trafik polisi yoktur. Her polis trafik ile ilgili işlemleri yürütür).
Başbakanın makam aracını durdurur. Makam şoföründen ehliyet ve ruhsatını ister. Ceza kesecektir.
Bu arada Churchill, aracın camını açarak;
-“Evladım, acelemiz var. Bıraksan da, devam etsek” der. Polis;
-“Ama tek yönlü yolda, ters yönde ilerliyorsunuz. Cezai işlem yapmam gerekir” der. Churchill;
-“Evladım, beni tanımadın mı? Bakanlar kurulu toplantısına geç kaldık. Bu yüzden, bu ters yola girilmesini şoföre ben emrettim” der. Polis;
-“Sizi tanımaz olur muyum, efendim? Sizi tüm İngiliz halkı tanır. Bu ülkenin başbakanısınız. Ama kanunların uygulanmasından sorumlu bir başbakan olarak, siz basit bir trafik kuralına bile uymazsanız, İngiliz halkının kanun ve kurallara uymasını nasıl beklersiniz?” der.
Polis, gereken cezayı keser. Churchill yola devam eder ve bakanlar kurulu toplantısına katılır. Toplantı biterken, yolda başına gelen bu olayı anlatır ve;
-“Bu örnek polisi ödüllendirelim” der. Neticede polis, başbakan Churchill tarafından ödüllendirilir.
Bu olayın benzerleri Türkiye’de defalarca yaşandı. Bırakın başbakanın arabasını durdurmayı, milletvekilinin aracını durduran polisler hakarete uğradı, tokat yedi.

İngiliz Milletvekili ve Polis

Yüksek lisans yapmak için 24 ay Aberdeen (İskoçya)’de kaldım. Eşim ve 2 çocuğum da yanımda idi. Biz de bazı olaylar yaşadık, şahit olduk ya da dinledik.
Bir arkadaşımdan dinlemiştim. İngiltere’de lisansüstü eğitim yapan bir Türk ile İngiliz parlamentosundan bir milletvekili arkadaşmış. İkisi otomobil ile bir yere gidiyorlarmış.
Aracı kullanan İngiliz milletvekili bir ara bir hata yapmış. Bunu gören bir polis de hemen işaret ederek, durmasını işaret etmiş.
Polis, cezai işlem yapmak için ehliyet ve ruhsatı istemiş. İngiliz milletvekili ses çıkarmadan hemen evraklarını polise uzatmış.
Bu arada bizim “Türk Mantalitesi”ne sahip uyanık Türk, İngiliz milletvekilinin kulağına fısıldayarak;
-“Yahu, milletvekili olduğunu polise söylesene” demiş. Milletvekili hemen telaşlanarak;
-“Sus, susss. Milletvekili olduğumu polis aman duymasın. Hem cezayı büyük bir zevkle keser, hem de akşam karakola gidince
‘Yaaa, ben bugün bir milletvekiline ceza kestim. Hadi bakalım, siz ne yaptınız, bana anlatın?’ diye, karakoldaki polislere hava atar.” demiş.

[haluk23]

Bir başka İngiliz polis ve ünlü (celebrity) olayı da ben anlatayım izninizle.

1992 F1 dünya şampiyonu ingiliz Nigel Mansell, yeni almış olduğu Bentley aracıyla 70 mil hız sınırı olan bir yolda 92 mil hız yaparken yakalanmış ve de para cezasının yanında ehliyetine de 6 aylığına el konulmuştu 1998 yılında.


98 yılında yarışmakta olduğu BTCC yarışlarına kendi şoförlüğünde gidemiyordu ama pistte yarışabiliyordu.


Ben de o dönem İngilterede idim (Bedford). Büyük sansasyon olmuştu.

http://news.bbc.co.uk/2/hi/uk_news/49787.stm