Konu başlığı aklınızda merak uyandırmış olabilir ama gerçek şu ki yolda motosikletçileri bekleyen gerçekten büyük bir tehlike var. Öyle bir tehlike ki bunu devletin bir kurumu yapıyor. Hemde Avrupa devletlerinin çoğunda da durum böyle.
Birçok kullanıcının aklına bile gelmiyor ve ancak kaza meydana geldikten sonra ciddiye alınan ve görünen bir tehlike oluyor. Merakınızın daha da arttığını hissediyorum. Bu tehlike Yol Bariyerlerinden başka bir şey değil. Şaşırmış olabilirsiniz ancak bu bariyerlerin sebep olduğu ölümler ve ağır yaralanmalı kazalar hiç de az değil. Nasıl tehlikeli oluyor ki? Diye soran arkadaşlarımıza kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Motosiklet kazalarında genelde ağır yaralanmalar düşmeden değil sürücünün bir yere hızla çarpmasıyla meydana geliyor. Bizzat kendi yaptığım kaza da da yere düşüp sürüklenmeme rağmen ciddi bir yaralanma geçirmemiştim. Birkaç ezik ve sıyrık ile kurtarmıştım. Ama yerde sürünürken gibip bir yol bariyerine çarpsaydım inanıyorum ki çok daha ciddi bir yaralanma (kol bacak kopması ve benzeri organ kayıpları) ile karşı karşıya kalabilirdim. Hâla da bu tehlike beni yolda beklemekte.
Ne güzel bir yol ve viraj. Ancak yol boyu bizi takip eden bir tehlike var: Yol Bariyeri.
Peki bariyerlerin neresi nasıl tehlike yaratıyor?
Daha çok büyük kara taşıtları ve otomobillerin savrulma anında yol üzerinde kalıp çevre şartlarından meydana gelebilecek (örneğin uçurum, viyadük vb. den aşağı uçma durumu) daha büyük hasarları engelleme amacıyla dizayn edilmiş ve yollara konulmuştur. Genelde çelikten veya sertleştirilmiş kalın sactan üretilir. Ancak bu bariyerlerin alt kısmı açıktadır yani bariyer ayakları açıkta kalmaktadır. İşte açıkta kalan bariyer ayakları motosiklet kazası geçirmekte olan bir sürücünün çarpması ile giyotin vazifesi görmeye başlar. Biçilen sürücü şanslı ise sakat kalmadan hayatına devam eder. Ama genelde sonuç çok daha ağır olmaktadır.
İşte kötü bir örnek. Bariyerin ayakları açıkta. Kaza yapmış sürüklenen bir motorcu için tehlike arz ediyor.
Çözümü nedir?
Aşağıdaki fotoğrafta olması gerektiği gibi alt kısmı kapalı çelik/sac bariyerler görmektesiniz.
Bu da plastik bariyer. Aslında en uygun bariyer tipi diyebilirim. Çarpma anındaki basıncı diğerlerine göre daha düşük olacaktır.
Diğer bir seçenekte beton bariyerdir. Genelde otoban orta refüjlerinde görebilirsiniz. Ayrıca içi su dolu plastik olanları da vardır. Kısacası kesip biçme yapmayacak her türlü bariyer kullanımı motorcunun yararınadır.
Bu tarz bariyer dizaynları ile kaza anında çarparak parçalanmanın önüne geçilmiş olur.
Yurt dışında bile motosiklet kulüplerinin, derneklerinin hassasiyet ile üzerinde durduğu bu konuda maalesef ne ülkemizde ne de çoğu yurtdışı ülkesinde ciddi bir çalışma yapılmamaktadır. Yerli motosiklet kulüplerimiz olayın farkında ve üzerinde hassasiyetle durmalarına rağmen hâla bir ilerleme kaydedilebilmiş değil. Hatta geçtiğimiz aylarda motorcu bir kardeşimiz otobanda geçirdiği kazada bu sebeple kaybettik. Daha bilmediğimiz kaç tane böyle kazalar var. Yetkililerin yeni yol inşaatlarında dahi eski tip giyotin bariyerleri kullanmaya devam etmesini anlamak mümkün değil. Yetkililerin bir an önce bu duruma dur demesini diliyorum.
Bu önemli konuda yazı yazarak bir nebze olsun birşeyler duyurmaya, tehlikeye dikkat çekmeye çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. İnşallah bu önemli sorun çözülür ve çok daha rahat ve güvenli motosiklet keyfimizi yaşarız.
Yolunuz açık olsun.
Hasan Alp İNAN
Not:2007 Haberidir
Moto Aktüel
Online Motosiklet Bilgi Kaynagı
Makine adlı üyeden alıntı
