Denize yolculuk (Akyatan Lagünü, Karataş, yumurtalık)

**endorphine** · 27 Kasım 2008, 16:46

Uzun süredir Denize olabildiğince yakın mesafeden Karataş ve Yumurtalık kıyılarını olabildiğince asfalttan uzak gezmeyi planlıyordum. Bu arada birçok dergide yer alan Akyatan Lagünü ve varlığı çok bilinmeyen tarihi Akdeğirmen köprüsü de hedeflerim arasında, geziyi tek gün planlamıştım ama 2 gün sürdü...

Kabaca güzergahım bu şekilde...

Akyatan gölünün (lagünü) kenarından yaptığım yol...

Akdeğirmene varış...

Karataş çevresi....

Yumurtalığa doğru yol alma....

Tuzla istikametine dönüyorum...

Bu bölge Çukurova'nın en verimli arzileri, yılda 3 defa hasat yapılıyor...

Tarlada çalışan işçiler, çoğu doğu kökenli...

Vee Akyatan Gölü....

Türkiyenin en büyük lagünü olan Akyatan Lagünü, küresel ısınma ve yanlış su kullanımından etkilenip, sulu alanları yüzde 50'ye varan oranda azalmasına rağmen, İç Anadolu'daki kuraklık nedeniyle kuş akınına uğruyor.Arupa ile Asya arasında göç eden milyonlarca kuşun geçiş güzergâhında bulunan 75 bin dönümlük Akyatan Lagünü'nün yaklaşık 40 bin dönümlük alanı aşırı kuraklık nedeniyle çöle döndü. 270 türde milyonlarca kuşa yuva olan ve çölleşmeye devam eden Akyatan, bu yıl yaz döneminde alışık olmadığı kadar kuşu misafir ediyor.

Yılın belli dönemlerinde Akyatan Lagünü kuşlar için dinlenme alanı görevi yapardı. Ancak bu yıl özellikle yurt genelindeki sazlık ve lagünlerin işlevini yitirmesi nedeniyle kuşlar, Akyatan'ı mesken tuttu.

Burası BM kalknıma projesi kapasmında koruma altında...

Deniz kaplumbağalarının önemli bir konaklama alanı olan, 332 kuş türünün yanında 6’sı endemik, 38’i de kırmızı listede olan önemli bitki türlerini barındıran delta...

Buda gugıl örtteki bilgi:
The project aims to monitor Akyatan beach for the conservation of the endangered
green turtle (Chelonia mydas) and the most important nesting beach in the mediterranean. The project also plans to increase the capacity of local
government authorities, mainly the local representatives of the Ministry of Environment and Forestry (MoEF) and Ministry of Agriculture on marine turtle
conservation.

Zoom lu foto makinası şart oldu...

Burası güneydoğudan gelen işçilerin barındığı sazlıktan yapılma evler...

Burdan itibaren yollar bozuluyor, yol almak hayli güç...

Teker zaman zaman boşta dönüyor ve gidon kendiliğinden sağa-sola kayıyor...

Yeşil alanda durup kahve ve hazır çorba içiyorum....

Su kenarlarında bu şekilde bitkiler var...

Minicik bir kuşun ayak izi... O kadar çok kuş varki... Rengarenk ama birtürlü
fotosunu çekemedim... Mesafe çok uzak, yaklaştığımda uçtular...

Sonunda motoru kuma saplıyorum. Yan ayağın açık olduğuna aldanmayın aslında motor
desteksiz ayakta durabiliyor. Burdan motoru çok zor çıkarttım... İlerde deniz
kenarında çıkartamayacağım ama....

Gugıl örtte orman yoktu sanki, doğru yoldamıyım acaba diye düşünürken...

Kırk yılda bir araç geçen yer...

Heralde doğru yolu buldum, bu arada önümden bir tilki hızlıca geçti...

Sonunda denize ulaştım ama Karataş'a geçecek yol yok...

Yorgunlukta biraz dinlenip manzaranın keyfini çıkartayım...

Gugıl ört te burdan yol gidiyor gibi görünyordu ama hiçbir yerden Karataş tarafına geçiş yok arada gölün suyu akıyor (bayağı yürüdüm araştırmak için)

Yolu soracak kimse yok ortada, çaresiz deniz kenarından geri dönüyorum, karanlıkla ormanda yönü bulmam çok güç....
Derken motor kuma saplanıyor, ne yaptıysam yerinden oynatmadım... Motor desteksiz yarıya kadar kumun içinde... Geceyi burada geçireceğim çaresiz, sabah yola
çıkarım derken, çok uzakta balıkçılar gördüm...

Koşa koşa onlara yetiştim yardım istedim, sağolsunlar yardım ettiler ve motoru olduğu yerden 3 kişi çıkarttık...

Ben biranönce medeniyete çıkmak istiyordum ama illaki yemek yemeden bırakmayız

dediler....

Yemeği pişirdikleri mantız (teneke içerisine kendileri yapmışlar)...

Ekmeklerini benimle payşlatılar. Birgün önce Türkoğlu'nda tavşan vurmuşlar, uzun
süredir tavşan eti yememiştim, acayip lezzetli olmuş salatayla beraber... Bu rkadaşlarda profesyonel balıkçı değil, ağ almışlar zevkine avlanıyorlar. Akşam
ağları atıyorlar, sabah topluyorlar. Bu arada çayda demlendi... Kendileri rakı da
getirmişler ama ben biran önce yola düşmek istiyorum. Burada telefon tam çekmiyor
arada bir gelip gidiyor... Yolu bana detaylı tarif ettiler... Ormandan gideceğim, ilk köye vardığında ara ya da mesaj at yoksa biz 1 saat sonra senin ardından
geliriz dediler... İlk defa tanışıyorum bu insanlarla, insanlık ölmemiş

demekki...

İkinci gün ilk yerimiz Akdeğirmen köprüsü...

Ceyha Irmağı çukurovadan kıvrıla kıvrıla buraya geliyor ve sonra denize

dökülüyor...

Yapayalnız, doğanın koynuna terkedilmiş ve harap haline rağmen yıllara meydan
okuyan o azametli duruşu... Değirmen kısmı 2 katlı ve altında bulunan köprünün yalnızca nehrin karşı (Kızıltahta) tarafında ayakta kalabilmiş 5 kadar gözü
ayakta kalabilmiş...

Yaklaşık 1.700 yıllık olup, Roma dönemine ait olan, değirmenin 1960’lı yıllara
dek kullanılmış olup, sonradan terk edilmiş ve maalesef çevre köylerden gelenler
tarafından tahtaları ve demirleri için yağma edilip, ardından da yakılmış yangının izleri halen belli idi).

Buraya aynı zamanda dişhekimi olan fotoğrafçı arkadaşımdan öğrendim ve merak ettim.
Birkaç ay öncede ÇÜ Mimarlık fakültesi öğrencileri gelmiş, ardından vali, buranın restore edilmesi için çalışma başlanmış...

Üst ve alt kat...(Üst kat tahtaları kırılmış)

Değirmenin dişlileri....

Ceyhan ırmağı manzarası....

Tahtaların yağmalandığı 2. kat....

Buradan Karataş'ın en batı noktasına, aradaki su sebebi ile karşıya geçemediğim
yere ulaşmaya çalışacağım...

İlerdeki en uç nokta önceki günkü geçemediğim son yer...

Daha önce kale varmış yıkılmış...

Buradan son nktaya kadar gidip geri dönüyorum....

Balık tutan amatörler...

Deniz kenarından ilerleyerek Karataş'a ulaşıyorum...

Motorumda oradaydı pozu...

Büyük balıkçı gemileri...

Uzaktan Karataş şehir manzarası...

Buradan Yumuratlık istikametine ara yollardan gidiyorum... Nefis bir çiçek
kokusu...

3. üründe ekilmiş....

Yollar sık sık ikiye ayrılıyor, bazen yanlış gidip köylüye sorduktan sonra geri
dönüyorum...

Ceyhan Irmağı, artık son yolculuğu, ilerde denize kavuşacak....

Kaldırım köyü, yer fıstığı hasadı yapmışlar...

Burada iftçi bana "Hayırdır ne çekiyorsun?" diye soruyor... Uzun süren konuşmanın
sonunda mevzu anlaşılıyor... Daha öncede benim gibi gelip fotoğraf çekenler
başlarına iş açmış...

Bu köyün arkasındaki Yapı iç gölü kuş cenneti ve bu köyle ilgili olarak bir
sıkıntı oluşmuş. Köylülerle belediye başkanı kavga etmişler... "Az kalsın köy
elden gidiyordu..." dediler. Sonra çay ikram ettiler, ama yolum uzun diye devam
ettim...

Karşısı Yapı Gölü ve Dalyan...

Deveciuşağı Köyünden içeri sahile giryiorum... Mnazara çok güzel,, dalga sesi...

Tarlada çalışan işçiler...

Yumurtalık sahili...

Bu manzara ile kahve çok iyi gitti...

Yumurtalık kalesi ve liman....

Veeeeeee son foto...

Zaman zaman macera, zaman zaman dinginlik, kuş sesleri, dalga sesleri, kayıklar,
tarih, off-road... Bir geziden daha ne isteyebilirim ki...

**oğuz-antalya** · 27 Kasım 2008, 16:56

abi mükemmel bi gezi yapmışsın hayran kaldım HARİKA

**AYBERK** · 27 Kasım 2008, 17:35

çok güzel ve bir o kadarda yorucu bir gezi olmuş...

sayfa hazırlarkende bayağı bir uğraşmışsınız...

elinize,emeğinize,tekerinize sağlık...

yolunuz açık olsun...

**~~iptaluyelik02~~** · 27 Kasım 2008, 17:56

Arkadaşım tebrikler,
Motosiklet.net okuduğum en iyi gezi raporlarından birini yazmışsın.
Advrider.com da okuduklarım kalitesinde,ruhu olan bir gezi.
gezi güzel,motor güzel,anlatım güzel,
daha ne yapılabilir ki?
daha nice geziler yapman dileğiyle.

**adanalı** · 27 Kasım 2008, 17:57

yine national geographic tadında bir gezi.emeğine sağlık kardeş.

**demirgursel** · 27 Kasım 2008, 19:37

emeğine sağlık hocam, çok güzel bir gezi yapmışsın, gidip olta salladığım yerleri boydan geçmişsin

**VaScO1925** · 27 Kasım 2008, 21:02

süper ötesi tşkler paylaşım için

**AnqeLa** · 27 Kasım 2008, 21:46

geziniz harika olmuş resimlere ßakarken anlatımlarınızı okurken kendim yapmışım gibi hissettim paylaşımınız için çok sağolun harika bi gezi olmuş nice gezilere ...

**azgurbuz** · 27 Kasım 2008, 21:51

Her gezi yazını okuduktan sonra kalkıp gezmek geliyor içimden

demirgursel adlı üyeden alıntı

emeğine sağlık hocam, çok güzel bir gezi yapmışsın, gidip olta salladığım yerleri boydan geçmişsin

Kardeşim olta sallayacağına fotoğraf çekseydin, orayı ben önce gördüm diye iç geçirmek nafile

**demirgursel** · 28 Kasım 2008, 16:29

azgurbuz adlı üyeden alıntı

Her gezi yazını okuduktan sonra kalkıp gezmek geliyor içimden

Kardeşim olta sallayacağına fotoğraf çekseydin, orayı ben önce gördüm diye iç geçirmek nafile

balık tutamayınca resim çekmiyorum

**Naci63** · 28 Kasım 2008, 17:48

Elinize sağlık arkadaşım. Süper bir gezi olmuş. Selamlar.

**CBF150** · 28 Kasım 2008, 18:43

Cesaretinden dolayı tebrik ederim.Yalnız başına o kocaman aletle yollara düşmek her yiğidin harcı değildir.Tebrikler.Ama sana tavsiyem en az iki kişi çık gezilere.

**extreme1925** · 28 Kasım 2008, 19:07

yollar yolların cezbediciğiyle kaybolmuş bir endurocu ruhunu yansıtıyor,fotolar şahane acıklamaların fotoların daha da bir aanlam kazanmasını saglamış...
tek kelimeyle harika yüregine cesaretine ve BMW ne saglık

**Sadık1453** · 28 Kasım 2008, 19:08

Yine süper bir gezi yapmışsın.

**regal** · 28 Kasım 2008, 19:29

harika bi gezi imiş emeğine sağlık paylaşımın içinde teşekür ederim san a
çektiğin resimlerle gitmesekte keyiflendim sayende sağol

**emrahkrm** · 28 Kasım 2008, 20:13

harika bir gezi olmuş tekerinize sağlık....

**Ömercik** · 29 Kasım 2008, 13:32

Yollarıyla, fotolarıyla, anlatımıyla gerçekten çok güzel bir gezi olmuş.Emeğinize, motosikletinize sağlık.Saygılarımla.

**merichhh** · 29 Kasım 2008, 14:56

gezinin yolların manzaranın ve motorun güzelliği bi kenara balıkcılarla gecen diyalog ve olay övgüsü ayrı bi renk katmıs,gercekten harika

**cakalaz** · 29 Kasım 2008, 23:30

Gercekten cok güzel bir gezi oLmuş

Cok fazla resim olması ayrı bir güzeLLik

**endorphine** · 01 Aralık 2008, 10:21

CBF150 adlı üyeden alıntı

Cesaretinden dolayı tebrik ederim.Yalnız başına o kocaman aletle yollara düşmek her yiğidin harcı değildir.Tebrikler.Ama sana tavsiyem en az iki kişi çık gezilere.

Evet haklısın, tek kişi ile gitme yanlıştı ama beni birazda google earth yaktı...

Selamlr.