Kapuzbaşı Kampı (28-29-30 Temmuz 2017)
-
06 Ağustos 2017, 21:34
#1
Sıcak yaz günlerinde serin yerlerde kamp yapmak lazım dedik ve, Temmuz Kampı'nı Kapuzbaşı'nda yapmaya karar verdik. Tarihimiz Temmuz sonuydu. Koyduğumuz tarih gelince eşim ve kızımla birlikte atladık arabamıza ve yola koyulduk.
Yaptığımız programa göre yoldan ekibe katılacak arkadaşlarımızla Antakya'ya 105 km.mesafedeki Erzin'de buluşacağız.
Biraz erken geldik galiba.
Beklerken...
Bize araç değişikliği şart gibi görünüyor. Ailecek gittiğimiz kamplarda sıkıntılı oluyor. Bakacağız artk.
Ve arkadaşlarımız peşpeşe gelmeye başladılar.
Ekip tamamlandı.
Hareket saati.
Pozantı'ya doğru yol alıyoruz.
Pozantı Damlama.
Çaylar Serhan'dan.
Yolcu yolunda gerek.
Pozantı'nın serin ve güzel manzarası eşliğinde yol alıyoruz.
Pozantı Merkez'den geçip,
Niğde Çamardı yoluna döndük.
Ara yollara girdiğimiz için ara ara yol çalışmalarına denk geldik.
Niğde topraklarındayız. Demirkazık göründü.
Kısa bir kayısı molası.
Şu dağların ihtişamı beni benden alıyor.
Demirkazık gölgesinde kaşarlı alabalık yiyeceğiz. Dokuzgöz tesislerini geçen yıl da ziyaret etmiştik.
Ben de olaymışım...
Toprak testiden böyle su doldurulur.
Herkesin keyifi yerinde.
İşletme sahibinden ikram. Gerçek petekli bal.
Ve kaşarlı alabalıklarımız geldi.
Yemek sonrası çaylarımızı içip,
Yola koyulduk.
6 yıldır her yıl ziyaret ettiğimiz Kayseri'nin Yahyalı İlçesi'ndeyiz. Yakıt ikmali için durduk.
Bu istasyon, son Aladağlar Kış Kampı'na giderken, akşam saati buz gibi havada bize çay ikram etmişti.
Veee...Aladağlar Kampları'nda çıkışa başladığımız noktadayız. Durup selamladım istemsizce.
Devam ediyoruz.
Kapuzbaşı'nın o büyüleyici, muhteşem vadisindeyiz.
Yolumuz bitti sayılır. Durup etrafı izlemek istedik.
Ercüment'in ifadesiyle ''dağ ve keçi'' Yani Dağ Keçisi.
Son km.leri katederek,
Hedefe ulaşıyoruz.
İstanbul'dan kampımıza katılan Rıza Kaptan'lar, Adil Berk ve Ömer, Hatay'dan, Adana'dan, Mersin'den arkadaşlarımız bizlerden önce mekana gelmişler.
Çadır alanında motosikletler var.
Akan dere insanı büyülüyor.
Motosikletleri çadır alanından iç taraflara çekiyoruz.
Ve çadırlarımızı kurmaya girişiyoruz.
Rıza Kaptan, tavlasını beraberinde getirmiş.
Sıkı maçlar dönüyor.
Adana'dan sevgili Fatih ve oğlu Emir ile hatıra fotografımız olsun istiyoruz.
Su o kadar güçlü ve gürültülü ki, konuşurken bağırmanız gerekiyor. (Bazıları suyun sesinden uyuyamamış. Ama ben ninnisiz uyudum valla. Çok severim)
Haydi akşam yemeğine.
Keyifler yerinde.
Yemek sonrası çekirdek faslı.
Güzel muhabbetler eşliğinde geceye nokta koyuyoruz.
Ertesi sabah (Cumartesi)
Alıştık bu görüntüye. Seraç ve Fuat, gece yola çıkıp sabaha karşı kamp alanımıza ulaşmışlar. Genelde kamplarımızda Cumartesi sabahları uyandığımızda Sertaç'ı görüyoruz kaşımızda.
Kahvaltı hazırlığı
Ali çayı demlemiş bile.
Muzırlık olsun maksat. Fuat'ı uyarmaya çalışıyorlar.
Kaçarı olmadığını anlayınca uyanıyor Fuat.
Börtü böcek çekimi.
Adil Berk'le Ömer, yarın sabahki İstanbul dönüş rotalarını oluşturuyor.
Sabah sürprizi yapan arkadaşlarımızdan biri de Özer. Ailesiyle birlikte gelmiş.
Dışarıda kahvaltı hazır.
Menemen de eklenince, enfes bir kahvaltı masası olacak.
Ercü niyeti bozmuş.
Tahmin ettiğim gibi. Suya girecek.
Babayı izliyoruz.
Sertaç geri kalır mı ! O da hazırlandı.
Hoşgeldin Akın.
Girdiler.
Su çok sağlam. İp kaçarsa fena.
Korkutucu. Çıkmalarını istedik. Gerçi istemesek te çıkacaklardı. Zira iki dakika içinde bacaklarını hissetmez oldular.
Kaptan milleti sıraya dizmeye devam ediyor.
Etraftan...
Ayıboğan Yücel, dağları didikleyerek geldiği için, (belki ayı falan bulurum ümidiyle) öğle saatlerinde kamp alanına ulaştı.
İstanbul'lu arkadaşlarımız birbirini kamplarımızda görüp hasret giderir.
Hepbirliklte köyün üst tarafında yer alan Güney Şelalesi'ni ziyarete gidiyoruz.
Reklamlar
-
06 Ağustos 2017, 21:37
#2
-
06 Ağustos 2017, 21:45
#3
Sohbet muhabbet saati.
Herkes akranınca muhabbette.
İki gün önce İstanbul'dan yola çıkan Nuri, akşamüstü nihayet kamp alanına intikal etti. Gezerek gelmiş.
Keyifler daim olsun.
Özer'in minyatürü. (Allah bağışlasın)
Kampımızın son katılımcısı, Mersin'den Bülent Ay ve eşi oldu. Cumartesi akşamüstü geldiler.
Sevgili Çulcu'ları yolcu ediyoruz.
Acıktık yahu. (Bu havada ve bu suyla zaten iki saatte bir acıkıyor insan)
Yemekten sonra sevgili Bülent, bizlere tatlı ikram etti.
Teşekkürler Bülent.
Akşam muhabbetleri.
O kim o ?
Kırılan pol tamiri.
Ve kamp ateşimizi tutuşturuyoruz.
Bu iyi oldu. Hava serinlemeye başlamıştı zaten. (Gece fena soğuk oluyor)
Kaptan hâlâ geleni geçeni tokatlamaya devam ediyor.
Ateşin etrafını doldurduk.
Karpuz için Yücel'in çakısını kullandık.
Daha önce anlattığım, yöremize has bir kuru pasta türü olan Kömbe'yi nihayet Nuri'ye tattırdım.
Kamp ateşi yanında sohbet muhabbet tam gaz.
Milletin ufak ufak kanı kaynamaya başlamış.
Ve ilk Serdar, kendini daha fazla tutamayıp ortaya atladı.
Bir telefon, bir bluetooth hoparlör işi bitiriyor.
Ve hatta Nuri'yi bile oynattık.
Ateşin güzelliği göz alıcı.
Ve hatta Serhan'ın kamerasından bir de kamp ateşi videosu koyalım.
Bol kahkahalı, neşeli saatler.
Ve geç saatlerin olmazsa olmazlarından nargile keyifi.
Gece bitiyor. Üzülmemek elde değil.
Ertesi sabah (Pazar)
Berk ve Ömer, erkenden kalkıp hazırlanmaya başlamışlar. İstanbul'a dönecekler.
''Yolumuz uzun''demekteler.
Bilin bakalım, Ömer topladığı uyku tulumunu neden geri açtı ? Motosikletin anahtarını yarım saat aradıktan sonra bulamayınca ''acaba'' diyerek açtı tabii ki.
Vee bingo...Uyku tulumuna düşmüş.
Tesis sahiplerinden Hamza, kahvalı çayını hazırlamak için erkenden kalkmış.
Serdar'la Orhan da erkenci.
Güle güle gidin.
Sizler de güle güle gidin.
Yolun açık olsun Yücel
Kahvaltı saati.
-
06 Ağustos 2017, 21:49
#4
Tüm kamp toplanma moduna girdi.
Nuri'yle vedalaşıyoruz. O da İstanbul yolcusu.
Güle güle git Nuri'm.
Adana'dan arkadaşımız Fatih te oğluyla birlikte yola koyulanlardan.
-Ağustos Kampı'na da (25 Ağustos Çamlıyayla) bekleriz Fatih.
Baştürk Dinlenme Tesisi sorumlularından ;Hamza-Ali Baştürk Kardeşler'e verdikleri hizmetten dolayı Hamok adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu tesis bir aile işletmesi. Mutfakta anneleri ve eşleri var. Baba da başlarında. Sıcak, samimi bir tesis.
Gitmek isteyen arkadaşlar olursa diye, Hamza Baştürk Telefon : 0 533 394 75 77
Giderayak hala bırakamadılar.
Haydaaa...Bahis mi o ? İpekçi'ye bir lera (Şaka tabii ki)
Fıstık.
Ve nihayet karşılaşmalar bitti.
Birinci Kapuzbaşı Tavla Festivali sonucu, namağlup Rıza Kaptan'ı şampiyon ilan ettik.
Hanımlardan kamp hatırası.
Herzamanki gibi Sertaç en sona kaldı. Neredeyse hareket edeceğiz.
Miniklerin, minik dostlarıyla vedalaşması görülmeye değerdi.
Ve bir İstabul yolcusu Rıza Kaptan ile Güler Hanım da bizlerle vedalaşıyor.
Güle güle, keyifle gidin.
Mersin'li dostlarımız da hazır.
Kamp yerini terketmek üzereyiz. Herkes birbiriyle vedalaşıyor.
En yakın zamanda tekrar görüşmek üzere dostlar...
7 otomobil ve iki motosikletten oluşan konvoyumuz Kapuzbaşı'nın içinden gidilen ve Adana Aladağ İlçesi'nden geçen orman yolunu tercih etti. Yolumuz 200 km. kısalıyor ama, yaklaşık 30 km. bozuk yoldan seyr-ü sefer eyleyeceğiz.
Fazla bozukmuş. Hızımız 20-30 km/h
Ama manzara mükemmel.
Yaklaşık 15 km. yol aldıktan sonra bir çeşme başında soluklanmak istedik.
Burada bir Küp Şelalesi mevzuu döndü. (Hayırlısı dedik)
Suyumuzu içtikten sonra,
Tekrar yola koyulduk.
Ve çeşme başında bize Küp Şelalesi'nin yolunu tarif eden zat-ı muhteremlerin dediği yoldan içerilere doğru saptık.
Yol gitgide bozuldu. Grupta iki otomobil var. Diğer araçlar dörtteker çekişli Subaru. Burada durmak zorunda kaldık.
Yaklaşık 8 km. kadar girdiğimiz ultra bozuk yolu gerisingeri inip, tekrar stabilize yola döndük.
Benim araba Siyah'tı,
Ama şimdi Gri.
Bir bitmedi şu 30 km.
Neyse, nihayet Aladağ İlçesi'ndeyiz.
Biraz yüzleri gözleri açılsın di mi...
Tekrar yoldayız.
Neyse ki arkadaşlarla birlikteyiz. Tam burada benim arka sağ lastik su koyverdi. Küp Şelalesi yolunda yara almış. pat diye yere oturdu. Servis lastiğini taktık ve devam ettik. Lakin daha 200 km. yol var. 80 km. ile bitmez. Lastikçi arayarak gideceğiz.
Ceyhan Park Mıstık'ta lastikçi var. Hemen yaklaşıyorum.
Bu durumu fırsat gören lastikçi, benim lastiğin onarılamayacağını, (fazla yırtılmışmış. Haklı da) bana bir çıkma lastik satabileceğini söyledi.
Ahı gitmiş, vahı kalmış çıkma lastiğe neredeyse sıfır lastik parası isteyince, kendi lastiğimi bağaja atıp, oradan uzuyorum. (Zaten 135 km. kalmış. Servis lastiğiyle, otoyolda 80 km. hızla, kamyonlarla birlikte kardeş kardeş giderim, yine de bu açıkgöz lastikçiye eyvallah etmem. Hoş, kamyoncular da 80'le gitmiyor ama, neyse)
Bir iki çayladıktan sonra,
Erzin'e kapağı atıyoruz.
Fuat'lar da yetişti burada bize.
Fuat'tan dondurma servisi.
Antakya'ya 105 km. mesafe var. Erzin Opet, arkadaşlarımızla her seferinde vedalaşma noktamız.
Herzamanki gibi vedalaşıyoruz.
İki araba kaldık. İskenderun'dan sonra tek devam edeceğim.
Dağlar bulut toplamış ama yağış yok. Serin bir coğrafyada yer alan Kapuzbaşı'ndan sonra Akdeniz'in bunaltıcı ve nemli havası hiç çekilmiyor doğrusu
Fuat ta ayrıldı. Tek kaldık. Aynı tempoda Antakya'ya doğru sürüyorum.
Ve hatta güneşi, İskenderun semalarında batırıyoruz.
Bir güzel kampımız daha burada sona erdi. Katılan, renk katan tüm arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bir sonraki kampımız, Ağustos 25-26-27'de Çamlıyayla'da. Duyanlar duymayanlara...(Bekleriz)
Sevgiyle...
-
08 Ağustos 2017, 01:43
#5
vay be hayalimdeki gezilip görülecek yerlerden birisi KAPUZ BAŞI ŞELALESİ,işte HAYAT GEZİNCE GÜZEL bu oluyor demekki,selam olsun GÜVEN ABİME ve diğer katılımcı dostlara,sizlere eskişehirden yazıyorum,her şey gölünüzce olsun,hep böyle huzurlu ve mutlu yaşayın,yolunu her daim açık olsum,tüm dostlara selamlar...
-
08 Ağustos 2017, 07:29
#6
mesut hoca adlı üyeden alıntı
vay be hayalimdeki gezilip görülecek yerlerden birisi KAPUZ BAŞI ŞELALESİ,işte HAYAT GEZİNCE GÜZEL bu oluyor demekki,selam olsun GÜVEN ABİME ve diğer katılımcı dostlara,sizlere eskişehirden yazıyorum,her şey gölünüzce olsun,hep böyle huzurlu ve mutlu yaşayın,yolunu her daim açık olsum,tüm dostlara selamlar...
Bizden de sizlere selam olsun Mesut Hocam. Çok teşekkürler.
Kapuzbaşı Şelaleleri, mutlak görülmesi gereken yerlerden biri bana göre. Daha önce iki kez gitmeme rağmen, yine isteyerek, severek gittim.
Kesinlikle tavsiye ederim.
EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.
-
08 Ağustos 2017, 13:43
#7
Benim de çok görmek istediğim bir yer Kapuzbaşı Şelaleleri. Fakat arabayla değil, motosiklet ile gitmeyi düşünüyorum. Motosiklet tecrübemi de yeterli görmediğimden ileri bir tarihe erteliyorum hep. İnşallah nasip olur da ilerde motosikletle giderim
-
08 Ağustos 2017, 23:35
#8
EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.
-
12 Ağustos 2017, 09:39
#9
Her yıl hayranlıkla takip ederim gezilerinizi çok güzel bir organizasyon olmuş yine. Buarada kısmet olursa Çamlıyayla kampınıza Kayseri'den katılmak istiyoruz inşallah. 😀
-
18 Ağustos 2017, 08:50
#10
TURAN.RTR adlı üyeden alıntı
Her yıl hayranlıkla takip ederim gezilerinizi çok güzel bir organizasyon olmuş yine. Buarada kısmet olursa Çamlıyayla kampınıza Kayseri'den katılmak istiyoruz inşallah.
Çok teşekkürler Turan.
Kampımıza katılımınız bizi sevimdirir.
EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.
-
19 Ağustos 2017, 13:59
#11
Adana İl Temsilcisi
sıtkı abim ve ekibi yine güzel bir kampa imza atmışlar.kapuzbaşı gerçekten bir doğa harikası.görmeyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer.çamlıyayla kampınıza kısmet olursa katılmak isterim.paylaşım için teşekkürler.
DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN.
BORA KARAKAŞ (BEN)
KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE
-
20 Ağustos 2017, 17:03
#12
adanalı adlı üyeden alıntı
sıtkı abim ve ekibi yine güzel bir kampa imza atmışlar.kapuzbaşı gerçekten bir doğa harikası.görmeyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer.çamlıyayla kampınıza kısmet olursa katılmak isterim.paylaşım için teşekkürler.
Çok teşekkürler Bora'cım. Kapuzbaşı için ben de aynı fikirdeyim. Görmeyenlerin görmesi gereken bir yer.
Çamlıyayla Kampı'na katılımın bizi memnun eder. Bekleriz.
EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)