5 günlük Ufak Batı Karadeniz Gezisi Diyebiliriz (Çorum, Kastamonu, Bartın, Ulus)
Reklamlar
-
Selam arkadaşlar,
Geçen hafta ufak bir 4 gece 5 günlük 2439 kmlik Batı Karadeniz turu yaptım. Detaylarına aşağıdan bakabilirsiniz. İyi seyirler ve okumalar
Öncelikle rotayı ekleyelim:
Akşamdan motoru ve malzemeleri hazırlamıştım cuma sabahı yola çıkıyoruz. Sabah 05:49 ve teker döner
Trip-1i kısmını her depoyu doldurduktan sonra sıfırlıyorum. Trip-2 ise bu gezide yaptığım tüm kmleri sayacak.
Saat tam 06:00 da Gebzeden otobana giriyorum ve daha hava tam aydınlanmadı.
Akyazı sapağından çıktım otobandan ve Mudurnu, Nallıhan, Beypazarı rotasını takip edeceğim.
Mudurnu yolunda orman manzaralı virajlı yollardan ilerliyorum.
Mudurnu ve Nallıhanı geçtik Beypazarına doğru devam ediyoruz ve saat daha sabah 9
Yolun yanlarında yükselen duvarlar katman katman çok farklı hava katıyor yola
Nallıhan kuş cenneti gölünden bir manzara, uzakta gözüken dağların renkleri çok acayip.
Yol boyunda havayı kirleten termik santral. Resmin tonu bile farklı çıkmış.
Şöyle bir Beypazarını motorla turladım fakat pek durmadım daha yolumuz var tee çoruma kadar.
Çorum Boğazkale yolu. 2 gün Boğazkale de konaklayacağım. Boğazkale Çorumun ufak bir ilçesi ve Hattuşa Antik kenti ile ünlü.
Hotele girip ufak bir soluklanmadan sonra hemen Antik kenti gezmeye koyuluyoruz, otele vardığımda saat 15:30 falandı hava kararmadan halletmek lazım yakınlardaki gezilecek yerleri.
Yan çantaları otelde bıraktım. Ve Antik kenti gezmeye başlıyoruz ama bu antik kentin diğerlerinden bir farkı var taşıt ile gezebiliyorsunuz. Bir 6-7 kmlik dairesel bir yol var görülecek şeylerin etrafında.
Motorla antik kent keyfi başlıyor
Surların ufak bir kısmını 65m kadarını yapmışlar. Zamanında 6,5 km surlarla çevriliymiş bu şehir. Dile kolay kaç insan kaç yıl çalışmıştır siz hesaplayın o günkü şartlara göre.
1. tapınağın olduğu kısımdayız ve uzakta motorda beni bekliyor devam edelim diye gezmeye
Ve kocaman bir serpantin taşı
Devam ediyoruz yola dolana dolana, dura dura
Aslanlı Kapı
Yer Kapı
Sfenksli Kapı
Bu da Kral Kapısı. Kapılar bitti sonunda Görülecek şeyler yol boyunda olduğundan motor var hep kadrajda
Uzaktan gördüğümüz bizimkilerin yaptığı 65 metre uzunluğundaki duvar. Bayağı heybetli gözüküyor.
Hemen 2km yakınlarda Yazılıkayayı görmeye gidiyoruz.
Böyle bir yer YazılıKaya;
Biraz hayalgücünü kullanmak lazım figürleri aklınızda tamamlayabilmek için. Fakat şu ilk resimde görünen (şapka takan sanki) 2. adamı ben Atatürke benzettim bayağı
Figürleri hayalinde canlandıramayanlar için ismail abi sizin için taşa oymuş.
Ve adaşım ismail abi anlatıyor bu işin inceliklerini ve zorluklarını.
Yazılıkayadan dönüp, motoru hotelin önünde bıraktıktan sonra (tabi motor kıyafetlerinden de kurtulup rahat birşeyler giydim) 400 metre uzaklıktaki Boğazkale müzesine yürüyerek gidiyoruz ve müzeyi geziyoruz şimdi de.
Sfenksli kapıdaki Sfenksin orjinali;
Boğa başlı testi. Bayağı ihtişamlı.
Çömlek üzerindeki çok güzel bir kabartma örneği.
Bulunan ilk madeni tablet. Tablet hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen wiki linkine tıklasın.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kurunta
Bu da tanrı başı. Ama bana birini hatırlatıyor hala çıkaramadım görünce gülesim geliyor hep
Ve ilk günü bitirdik. Akşam yemeğini müzenin arkasındaki alabalıkçı da yaptım. 1 alabalık 1 maden suyu ve salata 11,5 lira tuttu. Telefonumun şarjı bittiğinden çekemedim alabalık tesisini malesef ama gayet lezzetliydi ve
ucuzdu tabi yemek.
2.gün
Sabah erkenden yola koyuluyoruz. Alacahöyükü ve Amasyayı gezeceğiz bugün. Kaldığım otelin önünden bir fotoğraf.
Alacahöyüğe gidiyoruz
Alacahöyükteki stres giderici su. Ben de stres yok (çünkü motorla geziyorum ) ama susuzluğumu giderdi bayağı
Ve tarih kitaplarında falan hep ismini okuduğum, derslerde duyduğum Alacahöyük
Sfenskli kapı burada da var.
Tunç çağı mezarları
Bu halkalara güneş kursu deniyormuş.
Continental lastikten önce daktilo üretiyormuş herhalde
"Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum, dönüşünüzde birer meşale olacaksınız."
Bu yazıyı lütfen okuyun. Ne kadar da öngörülü ve ilerici bir lidermiş Atatürk insan daha iyi anlıyor bugünlerde.
Alacahöyükten ayrılıyoruz. Hedefimiz Şehzadeler şehri Amasya;
Yol üzerinde Ferhat ile Şirini ziyaret etmeden olmaz. Hikayeyi tam olarak bilmiyormuşum ben öğrenmiş oldum aşağıdaki yazıdan. Çok hüzünlü maalesef.
Ferhatın kazdığı su yolu.
Güzel bir şiir.
Ve dağın tepesindeki Ferhat ile Şirin heykelleri.
İlk durağımız Amasya da Amasya müzesi.
Şanlı sancaklar, (Yazıyı okurken sancak marşını dinlemek isteyenler videoya baksın.)
Silahlar
Çıkrıkcılar, Eyerciler, Dokumacılar, Semaverciler Amasyanın kaybolmaya yüz tutmuş ya da kaybolmuş zanaatları.
Çok güzel işlenmiş bir tahta sanduka
Müzedeki mumyalar 8 tane idi hepsinin fotoğrafını çekmedim biraz ürkütücüler. Mumyaların tarihini ve kimlere ait olduğunu aşağıdaki yazıdan okuyabilirsiniz.
Seçeresini mi tuttun lan derler ya işte seçere bu yani soy ağacı.
Zengin bir zat Kafatasın yanındaki madeni para da nehirden karşıya geçerken kayıkçıya vermek üzere koyulmuş.
Amasya Saat kulesi.
Yeşilırmak Amasyayı 2ye bölüyor direk ve ırmağın üzerinde bir sürü köprü var onlardan biri Hükümet Köprüsü.
Kral Kaya mezarlarına tırmanıyoruz. Amasyaya yukarıdan bakacağız
Kral Kayanın üzerinden Amasya manzaraları;
Treni yakaladım tünele girmeden
Aşağı indik tekrardan Kral Kaya mezarlarından ve karşı tarafa geçtik. Nehirdeki su çarkı;
Şimdi de 2. beyazıt cami ve küllüyesini geziyoruz. Osmanlının sembolü Çınar tabi ki külliyenin ortasında ve cami ile aynı yaşta. 600 küsür senelik ulu çınar, yıldırım düşmüş ortasına.
Şadırvanın tavanı.
Sultan II. Beyazıd cami ve külliye bilgileri ve VAV harfinin hikmeti. Çünkü caminin duvarlarında içinde VAV harfi var hep nedir hikmeti diyenler aşağıdaki yazıları okumaya çalışın.
Kısaca VAV harfi Allahın birliğini, 6 rakamının yani islamın imanın 6 şartını, insanın anne rahmindeki haline benzetilir ve böylelikle merhamet, tevazu, secde halini simgelermiş.
Amasya kalesine de çıkacaktım fakat vazgeçtim. Baksana dış sıcaklığı 45 derece gösteriyor motor hem bana hem de motora yazık bu sıcakta. Karnım da acıkmıştı ve 1 saat uzaklıkta olan Tokata Tokat kebabı yemeye gitmeye karar verdim.
Planlarımda yoktu bu biraz spontane oldu
Artık tabelalarda Erzurum bile yazmaya başladı
Vedat Milörün gittiği Pirhan lokantasını buldum merkezde. Lokantanın içinden fotolar çektim fakat dışarıda yiyeceğim yemeğimi.
İlk önce mezeler geldi.
Ve ünlü Tokat Kebabı. Sarımsağı ve patlıcanı soymadan pişirmişler farklı geldi bayağı. Sarımsak çok kolay ayrılıyordu kabuğundan ve tadı ayrı güzeldi. Etler kuzu eti ve lezzetli ve büyük büyük Bir tek patlıcanları beğenmedim
sanırım acısını alsın diye tuzlu suda falan bekletmişler ve aşırı tuzluydu patlıcanlar. Bu arada tokat kebabı 30 lira. Değdi mi derseniz değdi bence
Hatıra fotomuzu da çektikten sonra devam ediyoruz yola ve Tokat arkada kaldı.
Yol üzerindeki Zile kalesine de uğramadan geçmek olmaz. Zile kalesindeki 2. fotoğraf bu gezideki en çok hoşuma giden fotoğraf oldu. Güneşin kaleyi asil bir sarıya boyaması, bayrağımızın vakur bir şekilde dalgalanması ve benim motorun da resmin bütünlüğüne çok güzel uyum sağlaması.
Dönüş yolunda güneş batmak üzereydi ve 1 saat boyunca falan batan güneşe doğru yol aldım. Çok zor oluyor güneşe karşı motor sürmek yolun yarısını seçemiyorum. Allahtan güneş vizörü var yoksa tehlikeli bile olur bu durumda sürmek.
Baksana tabelayı denk getirdim de güneşin önüne anca fotoğraf çekebildim. Bu arada uzun yol yapanlar için bence güneş vizörlü kask olmazsa olmaz.
Sonunda Çekerek ırmağının içinde geçtiği vadiye girdim ve güneşin tacizinden kurtuldum.
Saat 7yi geçti ve daha 1 saatten fazla yolum var ve hava kararmak üzere.
Bundan sonraki son 1 saatlik kısmı karanlıkta gittim. Telefonumun şarjı da bitti yine Ama yine de yolu kestirebildim birkaç kişiye sorarak tabi. Geceleyin gerçekten virajlar tehlikeli hal alıyor motorla. Yolun yarısından çoğunu bir arabayı
önüme alarak gittim. Öndeki arabanın hızına ve fren lambasına dikkat edince biraz daha güvenli hal alıyor virajlar ama gündüz gözüyle gibi olmuyor malesef. Neyse sağ salim vardık otele akşam 8:30 civarı.
3. gün
Sabah 8:30 Hattuşadan ayrılıp Kastamonuya geçeceğiz. Güzergahımız çok güzel bir motor güzergahı olan Vezirköprü, Boyabat üzerinden Kastamonuya. Bir daha görüşmek üzere Hattuşa...
Yol üzerinde Çorumda Gülşen'de duruyoruz. En ünlü kuruyemişçilerden biri Çorumda.
Genç arkadaş ihtiyacım olacak takviyeleri tartıyor Ve onlarca leblebi çeşiti. Çikolatalılar arka tarafta öndekiler türlü türlü soslu.
Amasyaya uğramadan Merzifon üzerinden devam ediyoruz oradan Havzayı da geçiyoruz.
Vezirköprü ve Boyabat arasındaki mükemmel manzaralı yollardan fotoğraflar fazla söze gerek yok.
Kastamonuya yaklaşıyoruz.
Kastamonuya varmadan yol üstündeki durağımız sarımsağı ile ünlü Kastamonun ilçesi Taşköprü tabi sadece sarımsak değil ünlü olan burası da bir antik kent adı da Pompeiopolis.
Hala çok yeni kazı çalışmaları.
Oradaki görevli abi bana müzenin deposunu gezdirdi
Ve Kastomonuya geldik. O kadar şehzadeler şehrini gezmişik Kastomununda da kalacağım yer gezimize uygun olsun diye Osmanlı Sarayında kalacağım
Bu saray Atatürkünde ziyaret ettiği çok güzel bir bina.
4 yataklı kocaman bir oda verdiler bana geceliği de 100 lira idi
Sarayın içi de saray
Motoru kilitledim sarayın arkasındaki bahçeye artık bundan sonra hava kararana kadar Kastamonuyu tabanvay gezeceğiz.
İlk durağımız Yakup Ağa külliyesi
Caminin girişi, girişin üzerindeki yazı ve meali.
Helva Evindeki masanın üzerindeki helvanın ham maddesi yani erimiş şeker
Kastamonu kalesine tırmanıyoruz.
Kalenin tepesindeki toplar;
Kastomonunun yukarıdan görünüm;
40 ahşap direğin taşıdığı tahta tavanın olması yüzünden halk arasında Kırk Direkli cami diye geçiyormuş. Kastamonunun en eski camisi imiş ve yazıya göre camiyi yaptıran bey cuma hutbesine kılıçlarını kuşanarak çıkmış ve gelenek hala günümüzde de devam ediyormuş.
Bediüzzaman Said Nursinin ömrünü Kastamonuda geçirdiği zamanlarda kaldığı ev.
Aşıklı Sultan Türbesi halk arasında ayağı yanık türbe diye geçiyormuş. Eskiden ayak kısmı gözüküyormuş eskiden Aşıklı Sultanın fakat kapatmışlar sonradan. Hikayesi de ilginç.
Sokak arasında bir düğüne denk geldim ya da denk gelmedim de bu davullar beni kendine çekti davulun sesi uzaktan hoş gelir ya
Yöresel kıyafetleri ile davulcu abilerimiz.
Cam filmi kaplamalı düğün arabası. Abi o ne öyle insan traş olur arabaya bakarak ayna gibi.
Valilik konağının önündeki mükemmel tasvirler içeren heykeller topluluğu.
Kastamonunun saat kulesi.
Nasrullah Kadı Cami. Zamanında Mehmet Akif Ersoy İstiklal savaşı sırasında vaaz vermiş bu camide. Tadilat vardı camide o yüzden içine giremedim.
Kurşunlu Han. Gerçekten de han herşeyiyle.
Akşam yemeğini yediğim Cem Sultan Bedesteni. Mekan çok hoşuma gitti.
Ve yediğim şehzade kebabı yemeği.
Kastamonu geceleyin ayrı bir güzel köprüleri ile. Işık şöleni gerçekten.
4.gün
Sarayımızı terkedip ilk önce ineboluya oradan sahil boyundan Cide, Amasra yapıp oradan Bartının ilçesi Ulusa geçeceğiz.
Yol üzerindeki Kastamonuya bağlı Küre ilçesindeki Bakır madenlerinin uzaktan görünümü. Gerçekten de bakır rengini almış kazdıkları dağlar.
Ortam iyice yeşillenmeye başladı ve rakım artıyor.
Efsane bir yol olan İnebolu Cide arasına geldik. Yol kalitesi arada kötüleşse de genelde güzel ama manzara her zaman süper. Durup manzaraya bakmaktan fotoğraf çekmekten dolayı uzun sürdü bayağı bu kısım.
Ara sıra yol dolana dolana içeri giriyor denizden uzaklaşıyor ormana doğru, ama genelde kıvrıla kıvrıla denize paralel devam ediyor. Neyse manzaralara geçelim hemen
Virajlar hafif yordu hem biraz da yolun devamı için enerjiye ihtiyacım var. Gölgelik bir yer buldum oturdum yere Gülşen'den aldığım kuruyemişler şimdi işe yarayacak
Yine o güzel manzaralar devam ediyor.
Tam viraj yaparken bir virajda motorcu bir arkadaş gördüm durmuş fotoğraf falan çekiyordu. Alman çıktı eleman bir 5 dakika sohbet ettik. Cideye 20-30 km kala karşılastık ereğliden çıkmış yola buraya kadar gelmiş.
Karadeniz üzerinden ilk önce Gürcistana, oradan Ermenistana oradan da İrana geçecekmiş. Normalde Doğubeyazıt üzerinden falan gidecekmiş ama oradan gitme diye uyarmışlar arkadaşı ben de uyardım karadeniz sahilinden ayrılma diye Allah korusun.
Niye iran diye de sordum, merak ediyormuş oraları İran halkı çok misafirpervermiş duyduğuna göre. Kaç günlük rota yaptığını da sordum valla pek belli değil dedi 1 ay içinde eve dönmeyi planlıyormuş. Vay dedim ne güzel yav ben 5 gün çıktım
her gün nereye gideceğimi nerede kalacağımı hesapladım 5 günlük zamanı en etkili şekilde geçirebilmek için, almana özenmedim değil.
Ve Cidenin yukarıdan görünüşü.
Bartına doğru devam ediyoruz.
Amasra ve Bartını transit geçip Ulusa doğru devam ediyorum. Kalacağım yer Ulusta Küre Dağları Milli Parkı içinde bir dağ evi.
Ve otele vardık. Oteli çok beğendim yeri çok güzel tam dağ oteli gerçekten. Adı da Küre Dağ evi. Benim motora doğru çok güzel bir ışık hüzmesi iniyor melek sanki mubarek
Otel eskiden alabalık tesisi imiş. Erhan abi, eşi ve erhan abinin kayınvalidesi işletiyor evi. Erhan abi ile bayağı sohbet etme şansım oldu çok sakin ve güleryüzlü bir otel sahibi. Kayınpederi alabalık yetiştirirken bundan 4-5 sene önce
bir gün derenin önüne taş düşmüş ve havuzlara gelen suyun yönü değişmiş tüm balıklar telef olmuşlar. O zamandan beri atıl durumdaymış. Erhan abinin de böyle bir otel yapma planı varmış hep bir dünya tatlısı 1 yaşında kızları olduğunda
kızlarını istanbulda büyütmemek için bu işe soyunmuşlar ve bence alınlarının akı ile çıkmışlar.
Bir duş aldıktan sonra etrafı gezdim otelin, direk orman başlıyor zaten otelin dört bir yanından. Hararet de bastırdı biraz yürüdükten sonra ben de otelin bahçesinden geçen bu dereye girdim su belime kadar geldi ama olsun gene de boylu
boyunca yattım suya, kafamı falan yıkadım akan su ile Su bayağı soğuktu ama tüm yorgunluğumu aldı götürdü.
Akşam yemeğinde dağdan mantar toplamışlar. Mantar yedim bende zaten otelin etrafı mantar kokuyordu hep yemek pişerken canım da çekmişti mantarı da severim
Bayağı sohbet ettik Erhan abi ile hava kararana kadar. Nişantaşında elektronik dükkanı varmış çocuk doğunca çocuğu istanbulda büyütmek istemediklerinden temelli taşınmışlar artık bu dağ evine. Tabi bayağı zorluklar yaşamışlar oteli açana kadar.
En büyük zorluğu devlet çıkarmış. 220 bin liralık bir proje hazırlanmış otel için ve 110 bini devlet hibe olarak vermiş. Fakat Erhan abinin dediğine göre 300bin liradan fazlaya mal olmuş bayağı zarara ve borca girmiş malesef. Devlet
tüm proje miktarı üzerinden KDV ve bir kaç başka vergi için para almış. Daha sonra içerideki malzemeleri, mobilyaları falan almak için devletin seçtiği 2 tedarikçiden birinden almak zorunda kalıyormuşun hibe aldığın için. Onlarda 3 liralık malı
5 liraya sattıkları için oradan da bayağı zarar etmiş. En az 10 kişi çalıştırma zorunluluğu varmış, yoldan geçenlere sigorta yaptırmış. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de mutlular.
Zaten böyle fırsat çıkınca değerlendirmek lazım emekliliği falan beklemek çok saçma oluyor. Erhan abinin dediği şu söz çok hoşuma gitti. İnsanlar bir çark onun içinde dönüp diyorlar diyor. Mesela 1000 lira kazanıyorsan 1000 liralık bir çark var
5000 lira kazanıyorsun 5000 liralık, 10000 lira kazanıyorsan 10000 liralık çark var İstanbulda. Yani her bütçeye göre hayat standartı var. Böyle olunca insanlar kazandıklarını yiyor, kimse para biriktirmiyor. Böyle olunca da modern
köle oluyorsun her şeyi ertelemek zorunda kalıyorsun bu hayatta ve vakit çok hızlı geçiyor.
5. gün
Sabah uyandım ve dağlardaki sisler iyice aşağı inmişti. Yağmurda çisiyordu gerçi neredeyse dönüş yolunun hepsini çiseyen yağmurda geldim.
Motoru yükledim kahvaltımı ettim dere kenarında ve ayrıldım dağ evinden memnuniyetle;
Tertemiz bir hava, yerler ıslak ve yağmur çisiyor ama olsun etraf yemyeşil.
Bartın Safrabolu arası Cennet Yolu diye geçen bir güzergah. Mükemmel manzaralar eşliğinde devam ediyoruz yola. Ağaçların yolu 2 taraftan da kapattığı en sevdiğim yollardan.
Hava çok bozmaz inşallah, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete
Dönüşü Gerededen otobana girmek yerine deniz kenarından yapmaya karar verdim. Yenice, Zonguldak, Ereğli üzerinden Karasuya kadar gidip oradan Adapazarına inip sonra otobandan da gebzeye varacağım.
Yenice tünelleri, 15 km boyunca kesik kesik devam ediyor bu tüneller uzunlu kısalı.
Daha güneş yüzü görmedim sabahtan beri ve Ereğliye yaklaştık. Yağmur hep çisemeye devam ediyor ama sorun değil yağmurluklarım tam.
Akçakoca civarlarında hava biraz açıldı güneş çıkmadı ama yağmur çisemesi durdu ve bende tüm yağmurlukları çıkardım.
Sonunda güneş gözüktü ama motor çok çamur olmuş Bundan sonrası Adapazarından otobana girip gebzeye varma.
16:30 gibi çok şükür sağ salim kazasız belasız eve vardık. Haftasonu temizlik bizi bekliyor
Motoru 9bin kmyi geçirmişik. Toplam bu gezide evden eve 2439.7 km olmuş dolu dolu 5 günde.
Dinlenmesi için otoparka bırakıyorum motorumu o da park lambalarını yakmış selamlıyor beni ve arkadaki arkadaşına yol boyunca gittiği gördüğü yerleri anlatmaya koyuluyor...
Başka bir gezide buluşmak dileğiyle. Herkese teşekkür ederim şimdiden.
Başka gezilerimi okuma isteyenler aşağıdaki linklere bakabilir.
5 günlük Ihlara, Ürgüp, Hacı Bektaş, Ilgaz ve Daday Gezim
http://www.motosiklet.net/forum/etkinlik-gezi-fotograflari/151127-5-gunluk-ihlara-urgup-haci-bektas-ilgaz-ve-daday-gezim.html
16-21 Mayıs Göller Bölgesi Gezim
http://www.motosiklet.net/forum/etkinlik-gezi-fotograflari/147024-16-21-mayis-goller-bolgesi-gezim.html
Hadi bu da bonus olsun. 1 tane video yaptım google amcanın yardımı ile
Reklamlar
-
Harika bir gezi olmuş. Ereğli'deydim keşke haberlemiş olsaydık tekrar düşünürseniz mutlaka haber verin. Çay çorba içeriz , tekerin düz bassın
-
çok güzel olmuş eline sağlık gezilerinin devamını bekliyoruz tekerin düz bassın
-
bir solukta okudum valla
-
Süper gezi, süper fotoğraflar, on numara anlatım. Elinize ayağınıza motorunuza sağlık
-
Süper gezi olmuş tekerine sağlık
-
Bir gezi Bu kadarmı mükemmel olur,mükemmel anlatılır.Harika bir üslup ile muhteşem fotolar birleşince adeta bizi oralara götürdünüz.
Amasyayı görmüştüm ama sayenizde her tarafını gezmiş olduk.Emeğinize sağlık.Harikasınız.
Bu arada forumda idolüm oldunuz.
-
Harika bir gezi olmus devamlarini gormek okumak umidi ile tekerin duz bassin
-
Tebrikler hocam. nasıl gezeceğinizi gerçekten iyi biliyorsunuz.
sizinki ile kıyaslayınca benim karadeniz gezim biraz traş olmuş
-
Çok güzel bir gezi olmuş gitmiş görmüş kadar oldum gerçekten.Kastamonu çok güzeldir,böyle fotoğrafları görünce insan özlüyor.Nasip olursa ben de bu sene bir gidip görmeyi istiyorum orayı.
-
Süper oldu keyifle okudum.Teşekkürler.
Şu an tatildeyim Palamutbükün de motorla rota plan/hayalleri yaparken ilaç gibi geldi.Ben de Cide'liyim.Gideros'a uğrayıp bir balık yeseymiş keşke dedim kendi kendime
-
-
on numara gezi olmuş yarısına falan bakabildim anca geniş bir zaman tamamını ayrıntılı inceleyeceğim bedavadan bize o kadar yer gezdirdiğin için sağ olasın benzer rotayı kullanmak isteyen arkadaşlara güzel bir kaynak olacaktır kazasız belasız
www.youtube.com/c/biyeybaraküs "Motora binmeye karar verecek kadar cesur ve aptal, üzerinde ölmeyecek kadar korkak ve akıllı olacaksın" alıntıdır AttilaXtreme den
-
Merhaba , çok güzel bir gezi yapmışsınız ama merak ettiğim bir durum var affınıza sığınarak, bu her resmin altına yazıyı nasıl yaptınız ?? ben bi türlü beceremedim
-
Valla bravo çok güzel bir gezi yapmışsınız elleriniz kollarınız dert görmesin.
-
HARIKA BİR GEZİ OLMUŞ MEMLEKETİ ÖZLETTIN BANA BENDE ZİLE LİYİM
-
tommymccayne adlı üyeden alıntı
Merhaba , çok güzel bir gezi yapmışsınız ama merak ettiğim bir durum var affınıza sığınarak, bu her resmin altına yazıyı nasıl yaptınız ?? ben bi türlü beceremedim
Teşekkür ederim.
Normal yazıyı yazıyorsunuz ondan sonra fotografı ekliyorsunuz. Yazılar normal yazdığımız yazılar sadece fontu biraz büyük.
[IMG]fotografın linki buraya[/IMG]
-
Çok güzel kareler, yazı tasvirini de beğendim. Keyifle okudum. Bir sürü işim vardı. Yaklaşık 1 saatimi çaldın. O da helal olsun
-
cok ozendim hee seneye bizde yapariz insallah
-
harika bi gezi olmuş ya, ne güzel yerlere gitmişsin. helal olsun, sunum da güzel, emeğine sağlık
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)