ShowDown
03 Ocak 2012, 23:34
Malumunuz, motosiklet sürmeye başlamadan önce yaklaşık 2 yıl kadar forumlarda gezip bilgi edinmeye çalıştığımdan,
okunacak yazı bulamadığımdan, 1 yıl 6 günlük motosiklet deneyimlerimi, duygularımı ve izlenimlerimi henüz başlamamış
arkadaşlarla paylaşmak istedim.
BÖLÜM 1 İlk motosiklet
İlk motosiklet bambaşkadır.Platonik aşık olduğun kişinin karşısına çıkarsın da böyle kalbin pıt pıt pıt atar ya.İşte onun iki
katını düşün(tabi eğer uzun zamandır hayal kuruyorsan).Yüzünde anlamsız bir sırıtış,her vites değiştirdiğinde kaşlar
biraz havaya kalkar tabi.
Neyse lafı uzatmayayım, ilk motosikletimi İstanbul'dan gidip almıştım, aslen Ankara'dayım.Param ucu ucuna yettiği ve
canıma tak ettiği için kimseciklere söylemeden akşam 10 da otobüse atlayıp çıktım gittim.
Kask ceket ekipman vs. zaten aylar öncesinden uzun araştırmalar sonucu ikinci el alınmıştı.Benim de ailem sizinki gibi
olumsuz sözler sarf ettiler ama bu sadece beni aşık olduğum şeye karşı hırslandırmıştı.
Hepsini kucakladım koyuldum yola.Saat sabah 4 gibi İstanbul'da yanlış hatırlamıyorsam pendikte bir köprünün altında indim.
-Hay aksi telefon çalışmıyor...
Etraf karanlık,neyse bir abimizden rica edip motosiklet sahibini aradık.Teşekkürümüzü ettik.Bankta birlikte oturduğumuz
hanımkız da benden telefonu istememi rica etti,o da aynı duruma düşmüş.Tabi bana bi ton nazla telefonu veren abimiz
uçarak getirdi telefonu :) İsmini unuttum da Zonguldak'ta biyoloji bölümünde okuyormuş,ufak bir sohbet ettik.
Ve Ramazan abim sağolsun beni saat 4 de gelip aldı ordan.Onunla da bu siteden tanışmıştık.İlk motosikletimi ondan
almasaydım,büyük ihtimalle şuan motosiklete binmiyor olurdum.
Motosiklet şirin bir Gt 250R.Turuncu renkte,hatta fotoğrafını da ekleyeyim;
Tabi hiç bu kadar yakından böyle bir motor görmemiş, anlamayan ben, kendimi çok da fazla tanımadığım bir satıcının
kollarına bırakmış bulunmaktaydım.Motosikletin brandasını kaldırdık,
aman yarabbi! nasıl büyük birşey bu?
İlk görüşte bana tamamen canavarı anımsatmıştı.
Kast ettiğim gibi iyi bir insana denk gelmezseniz,direk soğursunuz bu motosiklet işinden.Ramazan abim benim için tam
anlamıyla bir motorcudur.Tutup bütün eksiği gidiği,hatta nerelerine bakmam gerektiğine kadar anlattı.
Bir de şunu ekleyeyim,motosikleti bana satabileceğinin en az 500 TL üstüne bir sonraki gün satabilecek durumdaydı.Yani
çok çok uygun fiyata aldım ilk motosikletimi.
Satış işlerini vs hallettik.Otobana kadar Ramazan abi bana eşlik etti ve motosikleti getirdi.Vedalaştık hazırlandık vee..
http://img835.imageshack.us/img835/930/27122010675.jpg
O kısa an full hd görüntü kalitesinde hala aklımda,dün gibi :)
En yakın 3 ay öncesinde ilk kez ehliyet kursunda motora binmiş olan ben,bu soğuk havada,daha vites aşağı mı artıyordu
yukarı mı karıştırırken bu motoru ankaraya götüreceğim?Bu aşamada forumlarda okuduğunuz şeyler çok etkili gerçekten
kontra nasıl yapılır, şeritler nasıl kontrol edilir, vites nasıl değiştirilir, viraj hattı nasıl belirlenir...
Ama tabi bunlar şuan düşündüklerim, ordayken,sadece gaz kolunu çevirip uzun süren bir kahkaha bana eşlik etmişti.
Tabi düşündüğümden çok daha üşüdüğüm için her mola yerinde durup 2-3 bardak çay içiyordum.Bir de mola yerindeki
insanların grup halinde kafalarını çevirip bana bakması, kaskı çıkarana kadar hafif hafif göz ucuyla kesmesi,(yok canım o
kadar da tipsiz değilim de daha çok üç tekerli plastik bisikletlere binecek gibi bir tipim olduğundan tamamen) bende bir
özgüven patlaması yaratmıştı.
http://img31.imageshack.us/img31/513/grnt0024r.jpg
Yol boyunca çok yoruldum,ama hiç umutsuzluğa kapılmadım.Yol kenarında karlar varken bile,hava karardığında bile.Çünkü
bu benim hayat amacımdı,hani ölsem de gam yemem durumundaydım.Ama yine de tedbiri elden bırakmadan ankaraya
kadar geldim.
Yolda bir kez U dönüşü yapmaya çalışırken motoru devirdim,kaldırma tekniğini bilmediğimden belimi ağrıttım tabi.
Ve eve geldiik!
Elimde kırık bir ayna, dondurma çubuğu gibi tutuyorum.Babam işten geldi, suratında bi gülümseme vardı neden bilmem.
Elime bakıp "O ne lan?" diye sırıtarak sordu.Ben de "Motosiklet aynasııı.." diye cevapladım tabi."Nerden buldun" diyince
hemen o efsane cevabı verdim."E kendim kırdım baba..."
Tabi babamın gülümsemesi yavaş yavaş sarktı, sonunda "iyi b*k yedin" x 100 değerinde küfürler duydum.Babam
konuşurken ben koltukta uyuya kalmışım.Cidden,yani yorgunluktan her tarafım ağrıyor.Hayatımda ilk ve tek defa orda
uyuya kalmıştım.
İlk günler okulda filan çok havalı oluyorsunuz...Fotoğraf çekinmeler, kankalık talepleri filan.Hiç tanımadıklarınız gelip sorular sorar espriler yapmaya çalışır gider.
Sonraları bu özgüven, birkaç kaza atlatmanıza sebep olur, o yüzden fazla abartmayın :)
http://img545.imageshack.us/img545/1314/75983411.jpg
İlk tehlikeyi düzgün vites atmaya çalışırken devir saatine baktığımdan, sol şeritte "DURAN" kamyonu fark edince frenleme
yapıp,tabi ocak ayında yerler buz tuttuğu için iki lastiğinde kayması üzerine bayağı bir gondol gibi sallanıp kıl payı
kurtararak atlattım.Kamyonla aramızda 2 metre bile yoktu motosiklet durduğunda.Yol açılmasına rağmen bir 5 dk
beklemişimdir orda.Tabi sonrasında yaklaşık bir 15 günlük zihinsel istirahat.
Bir sonraki bölümde motosiklet ustamdan, arkadaşlardan, taşıma ve park etme hatalarımdan bahsederim,belki...
okunacak yazı bulamadığımdan, 1 yıl 6 günlük motosiklet deneyimlerimi, duygularımı ve izlenimlerimi henüz başlamamış
arkadaşlarla paylaşmak istedim.
BÖLÜM 1 İlk motosiklet
İlk motosiklet bambaşkadır.Platonik aşık olduğun kişinin karşısına çıkarsın da böyle kalbin pıt pıt pıt atar ya.İşte onun iki
katını düşün(tabi eğer uzun zamandır hayal kuruyorsan).Yüzünde anlamsız bir sırıtış,her vites değiştirdiğinde kaşlar
biraz havaya kalkar tabi.
Neyse lafı uzatmayayım, ilk motosikletimi İstanbul'dan gidip almıştım, aslen Ankara'dayım.Param ucu ucuna yettiği ve
canıma tak ettiği için kimseciklere söylemeden akşam 10 da otobüse atlayıp çıktım gittim.
Kask ceket ekipman vs. zaten aylar öncesinden uzun araştırmalar sonucu ikinci el alınmıştı.Benim de ailem sizinki gibi
olumsuz sözler sarf ettiler ama bu sadece beni aşık olduğum şeye karşı hırslandırmıştı.
Hepsini kucakladım koyuldum yola.Saat sabah 4 gibi İstanbul'da yanlış hatırlamıyorsam pendikte bir köprünün altında indim.
-Hay aksi telefon çalışmıyor...
Etraf karanlık,neyse bir abimizden rica edip motosiklet sahibini aradık.Teşekkürümüzü ettik.Bankta birlikte oturduğumuz
hanımkız da benden telefonu istememi rica etti,o da aynı duruma düşmüş.Tabi bana bi ton nazla telefonu veren abimiz
uçarak getirdi telefonu :) İsmini unuttum da Zonguldak'ta biyoloji bölümünde okuyormuş,ufak bir sohbet ettik.
Ve Ramazan abim sağolsun beni saat 4 de gelip aldı ordan.Onunla da bu siteden tanışmıştık.İlk motosikletimi ondan
almasaydım,büyük ihtimalle şuan motosiklete binmiyor olurdum.
Motosiklet şirin bir Gt 250R.Turuncu renkte,hatta fotoğrafını da ekleyeyim;
Tabi hiç bu kadar yakından böyle bir motor görmemiş, anlamayan ben, kendimi çok da fazla tanımadığım bir satıcının
kollarına bırakmış bulunmaktaydım.Motosikletin brandasını kaldırdık,
aman yarabbi! nasıl büyük birşey bu?
İlk görüşte bana tamamen canavarı anımsatmıştı.
Kast ettiğim gibi iyi bir insana denk gelmezseniz,direk soğursunuz bu motosiklet işinden.Ramazan abim benim için tam
anlamıyla bir motorcudur.Tutup bütün eksiği gidiği,hatta nerelerine bakmam gerektiğine kadar anlattı.
Bir de şunu ekleyeyim,motosikleti bana satabileceğinin en az 500 TL üstüne bir sonraki gün satabilecek durumdaydı.Yani
çok çok uygun fiyata aldım ilk motosikletimi.
Satış işlerini vs hallettik.Otobana kadar Ramazan abi bana eşlik etti ve motosikleti getirdi.Vedalaştık hazırlandık vee..
http://img835.imageshack.us/img835/930/27122010675.jpg
O kısa an full hd görüntü kalitesinde hala aklımda,dün gibi :)
En yakın 3 ay öncesinde ilk kez ehliyet kursunda motora binmiş olan ben,bu soğuk havada,daha vites aşağı mı artıyordu
yukarı mı karıştırırken bu motoru ankaraya götüreceğim?Bu aşamada forumlarda okuduğunuz şeyler çok etkili gerçekten
kontra nasıl yapılır, şeritler nasıl kontrol edilir, vites nasıl değiştirilir, viraj hattı nasıl belirlenir...
Ama tabi bunlar şuan düşündüklerim, ordayken,sadece gaz kolunu çevirip uzun süren bir kahkaha bana eşlik etmişti.
Tabi düşündüğümden çok daha üşüdüğüm için her mola yerinde durup 2-3 bardak çay içiyordum.Bir de mola yerindeki
insanların grup halinde kafalarını çevirip bana bakması, kaskı çıkarana kadar hafif hafif göz ucuyla kesmesi,(yok canım o
kadar da tipsiz değilim de daha çok üç tekerli plastik bisikletlere binecek gibi bir tipim olduğundan tamamen) bende bir
özgüven patlaması yaratmıştı.
http://img31.imageshack.us/img31/513/grnt0024r.jpg
Yol boyunca çok yoruldum,ama hiç umutsuzluğa kapılmadım.Yol kenarında karlar varken bile,hava karardığında bile.Çünkü
bu benim hayat amacımdı,hani ölsem de gam yemem durumundaydım.Ama yine de tedbiri elden bırakmadan ankaraya
kadar geldim.
Yolda bir kez U dönüşü yapmaya çalışırken motoru devirdim,kaldırma tekniğini bilmediğimden belimi ağrıttım tabi.
Ve eve geldiik!
Elimde kırık bir ayna, dondurma çubuğu gibi tutuyorum.Babam işten geldi, suratında bi gülümseme vardı neden bilmem.
Elime bakıp "O ne lan?" diye sırıtarak sordu.Ben de "Motosiklet aynasııı.." diye cevapladım tabi."Nerden buldun" diyince
hemen o efsane cevabı verdim."E kendim kırdım baba..."
Tabi babamın gülümsemesi yavaş yavaş sarktı, sonunda "iyi b*k yedin" x 100 değerinde küfürler duydum.Babam
konuşurken ben koltukta uyuya kalmışım.Cidden,yani yorgunluktan her tarafım ağrıyor.Hayatımda ilk ve tek defa orda
uyuya kalmıştım.
İlk günler okulda filan çok havalı oluyorsunuz...Fotoğraf çekinmeler, kankalık talepleri filan.Hiç tanımadıklarınız gelip sorular sorar espriler yapmaya çalışır gider.
Sonraları bu özgüven, birkaç kaza atlatmanıza sebep olur, o yüzden fazla abartmayın :)
http://img545.imageshack.us/img545/1314/75983411.jpg
İlk tehlikeyi düzgün vites atmaya çalışırken devir saatine baktığımdan, sol şeritte "DURAN" kamyonu fark edince frenleme
yapıp,tabi ocak ayında yerler buz tuttuğu için iki lastiğinde kayması üzerine bayağı bir gondol gibi sallanıp kıl payı
kurtararak atlattım.Kamyonla aramızda 2 metre bile yoktu motosiklet durduğunda.Yol açılmasına rağmen bir 5 dk
beklemişimdir orda.Tabi sonrasında yaklaşık bir 15 günlük zihinsel istirahat.
Bir sonraki bölümde motosiklet ustamdan, arkadaşlardan, taşıma ve park etme hatalarımdan bahsederim,belki...