PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : artık umursamıyor muyuz?



Sayfa : 1 [2] 3

kwsk-boy
18 Ekim 2011, 11:23
Bayılıyorum şu benzin zammı topiclerine yazılan yorumlara. Elimde çay fincanı keyifle okuyorum.


iyi fikri aslında ya hiç aklıma gelmedi :) ne uğraşıyosun yok şöyle yok böyle diye. ne yazarsan yaz ne söylersen söyle aynı. dur bende çay aliim geliim. nasılsa ben alıp gelene kadar birileri döktürür yine :))))

BBelt
18 Ekim 2011, 11:33
Arkadaşlar bazıları eleştirir, bazıları savunur... Bazılarının eleştirisi, bazılarının ise savunması cibilliyetsizdir. Bazıları ise derli toplu, doğru düzgün yapar eleştirisini ya da savunmasını. Takılmayın böyle şeylere...

Neyse ben eleştiren tayfasına katılacağım izninizle:
http://a1.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/299593_247512725296607_127983267249554_679508_1806 684354_n.jpg

The Dude
18 Ekim 2011, 11:33
sinirlenmeyin la ,
ustalık dönemi başladı işte hadi hayırlısı.

kuvvetim mırram niye sinirlendin sen yine ?
yıpratma kendini bu kadar.


çoks evdiğim bir laf vardır ;

"eskiden her hafta zam gelirdi benzine"

hadi hayırlı traşlar ....

yiyin birbirinizi,
elin oğlu han hamam peşinde koşarken.

ramizan83
18 Ekim 2011, 12:00
benzine zam gelmesi gayet sevindirici olsa gerek herkez eleştirirken begenenlerde var nede olsa alıştık havasında herkez, biz kimizki benzin zammını tartışacağız. bu ülkeyi bizmi yönetiyoz dimi
yetkililerin elinde sihirli deynek yokki kasayı doldursunlar, kasalar ancak böyle dolar vatandaşın üzerine yıkacaksın alacaksın verğini sonra son model mercedes lerle yapacaksın fiyakanı....

yürekçe
18 Ekim 2011, 12:04
yetmeeez, daha da çok istiyorum... n'olluurr :P

Ramazan Can
18 Ekim 2011, 12:08
bu işin sonu yok......

İHTİYAR
18 Ekim 2011, 12:43
Alıştık mı alıştık. Çünkü 24 Ocak 1980 tarihinden beri uygulanan ekonomik politikanın amacı,
kazanandan vergi almak değil kullanandan vergi almak üzerine kurulu.
Bunun adı ise globalizm denilen ise vahşi kapitalist sistemin makyajlanmış halidir.
Kapitalist ekonomiyi savunanlar dahi bu vahşileşme karşısında utanıp adını değiştirdiler 70 lerin sonunda.
Çünkü kapitalizmin (((daha da çok ve herşey mübah))) kuralı insalık vicdanını yaralamakta.
Eminim kapitalist ekonomiyi savunan arkadaşlarımızda bu vahşilikten müzdariptirler.
Fakat kapitalizm doğası gereği evcilleştirilemeyecek vahşi bir kaplan gibidir.
O yüzeden insanlar ona bir tasma takıp bir kafese koyma ihtiyacı hissediyorlar.
Kapitalizm tasmayı, yani kanunu kuralı yasayı sendikayı vergiyi gümrüğü kendinden güçlüyü seeeeevvvvmmeeeeezzzz.
Kapitalizmin savunuculuğunu ise sağ politikalar ve politikacılar yapar.
Söylemlerine dikkat edin insaf içerir, duyguları okşar, aklı değil.
Uygulamaları ise farklıdır, demokratlıktan bahseden kapitalist kendine ticarette rakip istemez diktatörlüğü oynar.
O yüzden iki yüzlüdür politikaları uygulamaları söylemleri tutarsızlık arzeder.

Bakın yukarıda bir tane parti adı filan yok bu dünyadan örnekler bunlar.

Gelin bu noktada konuşalım ne dersiniz HIII ?

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 13:29
Alıştık mı alıştık. Çünkü 24 Ocak 1980 tarihinden beri uygulanan ekonomik politikanın amacı,
kazanandan vergi almak değil kullanandan vergi almak üzerine kurulu.
Bunun adı ise globalizm denilen ise vahşi kapitalist sistemin makyajlanmış halidir.
Kapitalist ekonomiyi savunanlar dahi bu vahşileşme karşısında utanıp adını değiştirdiler 70 lerin sonunda.
Çünkü kapitalizmin (((daha da çok ve herşey mübah))) kuralı insalık vicdanını yaralamakta.
Eminim kapitalist ekonomiyi savunan arkadaşlarımızda bu vahşilikten müzdariptirler.
Fakat kapitalizm doğası gereği evcilleştirilemeyecek vahşi bir kaplan gibidir.
O yüzeden insanlar ona bir tasma takıp bir kafese koyma ihtiyacı hissediyorlar.
Kapitalizm tasmayı, yani kanunu kuralı yasayı sendikayı vergiyi gümrüğü kendinden güçlüyü seeeeevvvvmmeeeeezzzz.
Kapitalizmin savunuculuğunu ise sağ politikalar ve politikacılar yapar.
Söylemlerine dikkat edin insaf içerir, duyguları okşar, aklı değil.
Uygulamaları ise farklıdır, demokratlıktan bahseden kapitalist kendine ticarette rakip istemez diktatörlüğü oynar.
O yüzden iki yüzlüdür politikaları uygulamaları söylemleri tutarsızlık arzeder.

Bakın yukarıda bir tane parti adı filan yok bu dünyadan örnekler bunlar.

Gelin bu noktada konuşalım ne dersiniz HIII ?

sağdan bahsetmişsiniz de;
türkiye'de sol mu var allahaşkına?
zaten aksayan herşey bu yüzden değil mi?
halkçılık bu parlementonun DNA'sına aykırı.
türkiye'nin ikliminde politika böyle yapılıyor.
bu topraklarda sol meyvesi yetişmiyor.
küçük amerika olma yolunda hızla ilerliyoruz.

mehmet tufan
18 Ekim 2011, 13:36
banane canım ben hep 20 liralık alıyorum.

BBelt
18 Ekim 2011, 13:42
Kapitalizm üzerinden tartışma fikri hoşuma gitti. Bir katkı yapayım. Geçen gün okuduğum ve çok hoşuma giden, beni çok güldüren bir yazıyı paylaşayım:

- Az önce o adama ne dedin ?
- Daha hızlı çalışmasını söyledim !

- Ona ne kadar ücret veriyorsun ?
- Günde 15 dolar !
...
- Ona vereceğin parayı nereden buluyorsun ?
- Malları satıyorum !

- Bu malları kim üretiyor ?
- O yapıyor !

- Bir günde kaç tane mal üretiyor ?
- 50 dolarlık .

- O halde, bırak ona ödeme yapmayı, kendisine daha hızlı çalış demen için sana günde 35 dolar ödüyor !
- Ha?

- Ama ... Makineler bana ait !

- Peki bu makineleri nasıl elde ettin ?
- Malları satıp aldım !

- İyi de o malları kim yaptı ?

- Kapa çeneni ... Seni duyabilir !

bur-k@
18 Ekim 2011, 14:10
sağdan bahsetmişsiniz de;
türkiye'de sol mu var allahaşkına?
zaten aksayan herşey bu yüzden değil mi?
halkçılık bu parlementonun DNA'sına aykırı.
türkiye'nin ikliminde politika böyle yapılıyor.
bu topraklarda sol meyvesi yetişmiyor.
küçük amerika olma yolunda hızla ilerliyoruz.
fatih abi türkiyede sol var da gerçek manada sol yok . yetişen sol meyvecikler de başka ellerin marifeti ile başka şekilde yetişiyor zaten küçük amerika olalı cok oldu biraz da küçük avrupa olalım diyip o yolda ilerliyoruz sanki :)
zamma gelince sigara ile birlikte biraz yara açtı sanki sigarayı bıraktım zaten içmiyorum pek umrumda değil benzine gelince motoru 13 gündür kullanmıyorum depoyu fulleyip hazirana kadar yatırcam benzin zammı da umrumda değil ama
bu kadar güncellemeden sonra memur işçi maaşlarına da bi güncelleme yapılır diye bekliyorum ...

tigermbz
18 Ekim 2011, 14:14
sağcılığı çıkaran solculuğu da çıkarmış ehtiyar

sistemi eleştirirken, sitemin bize dayattığı şeyleri kullanıp, bunların pahalı olmasından yakınmamız enteresandır :)

acayüp
18 Ekim 2011, 14:17
bu millete deoluasyon bile islememis. Suncacik zamciklarmi zorumuza gidicek. Bu ancak bir ufak gidiklanti hissinden ote gitmez. Zamaninda yiyip yiyip gikimizi bile cikarmadigimiz kaziklarin neden oldugu nasirlar simdi hissizlik yapti.

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 14:21
fatih abi türkiyede sol var da gerçek manada sol yok . yetişen sol meyvecikler de başka ellerin marifeti ile başka şekilde yetişiyor zaten küçük amerika olalı cok oldu biraz da küçük avrupa olalım diyip o yolda ilerliyoruz sanki :)


aha adımı verdin deşifre olduk :)
memlekette saptırılmış ifadeler çokça.
hakiki halkçılık halkın değil de küçük marjinal grupların farkettiği bi gerçek olmaktan öteye geçemedi.
diğer büyük kitleler kendi kapitalistlerinin savaşını verdiler birgün voleyi vurma umuduyla.
halk taraftarlığı ve sosyal adalet meselesini aynı oy pusulasında basılı partiler seviyesinde çözme umudu gaflettir.
bu tamamen sistem, zihniyet ve halkın ta kendisinin meselesidir. ve çözecek olanda yine o'dur.

---------- Mesajlar birleştirildi - 13:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:17 ----------


sağcılığı çıkaran solculuğu da çıkarmış ehtiyar

sistemi eleştirirken, sitemin bize dayattığı şeyleri kullanıp, bunların pahalı olmasından yakınmamız enteresandır :)

al bak işte panda'ya.
dokanmatik bir telefon için 1 yıl daha kıvranacak kapitalizmin kucağında.
onun taksidi bitincede süpersonik bi leptop alır, dizüstüne sahip olacam deyü kendi dizüstü oldu habarı yok :)

acayüp
18 Ekim 2011, 14:27
sigarayi biraktim,tutun sariyorum..arabayi zaten birakmistim,motoruda kaldirdik kenara binmiyorum. Otobus metroda cok ucuz degil artik yuruyorum.yorucu oluyor gerci bir at almayi dusundum cok pahali belki esekle idare ederim. Sinema tiyatroyuda butce kaldirmaz oldu artik kahveye takiliyorum...eve sobayida kurucam dogalgaz cok zorluyor. Neti kapattim ama ceptende nereye kadar.belki bunuda kapattirip jeton alip kulubeden takilirim. Bunlar asilabilir sorunlar yeterki memleket ilerlesin. Muhasir medeniyet olsun. Cok gelisiyoruz coook

tigermbz
18 Ekim 2011, 14:31
al bak işte panda'ya.
dokanmatik bir telefon için 1 yıl daha kıvranacak kapitalizmin kucağında.
onun taksidi bitincede süpersonik bi leptop alır, dizüstüne sahip olacam deyü kendi dizüstü oldu habarı yok :)

meraklıdır elletmeye dokandırmaya, kırma hevesini
laptopun da dokandırmalı olanı çıktı (tablet pc) ondan alacaz ayu pandasına :P

BBelt
18 Ekim 2011, 14:38
sigarayi biraktim,tutun sariyorum..arabayi zaten birakmistim,motoruda kaldirdik kenara binmiyorum. Otobus metroda cok ucuz degil artik yuruyorum.yorucu oluyor gerci bir at almayi dusundum cok pahali belki esekle idare ederim. Sinema tiyatroyuda butce kaldirmaz oldu artik kahveye takiliyorum...eve sobayida kurucam dogalgaz cok zorluyor. Neti kapattim ama ceptende nereye kadar.belki bunuda kapattirip jeton alip kulubeden takilirim. Bunlar asilabilir sorunlar yeterki memleket ilerlesin. Muhasir medeniyet olsun. Cok gelisiyoruz coook

Bir büyük düşünürümüz demiş ki demokrasilerde çare tükenmez. Aha sen de bunun yaşayan kanıtısın işte. Bırak bu yürüyorum filan acındırmalarını artık, yemeyiz. Neden mi? Çünkü aynı büyük düşünürümüz der ki yollar yürümekle aşınmaz...

tigermbz
18 Ekim 2011, 14:38
sigarayi biraktim,tutun sariyorum..arabayi zaten birakmistim,motoruda kaldirdik kenara binmiyorum. Otobus metroda cok ucuz degil artik yuruyorum.yorucu oluyor gerci bir at almayi dusundum cok pahali belki esekle idare ederim. Sinema tiyatroyuda butce kaldirmaz oldu artik kahveye takiliyorum...eve sobayida kurucam dogalgaz cok zorluyor. Neti kapattim ama ceptende nereye kadar.belki bunuda kapattirip jeton alip kulubeden takilirim. Bunlar asilabilir sorunlar yeterki memleket ilerlesin. Muhasir medeniyet olsun. Cok gelisiyoruz coook

üniversitede hocayla tartışıyoruz, diyorum ki teknoloji bize faydadan fazla zarar sağladı
hoca da lafı yapıştırdı tabi, otobüs olmasa nasıl gelecektin ta buralara, çekilir miydi at eşek
ben de otobus olmasa buralara gelme zahmetine hiç girmeyecektim zaten dedim cevaben
tartışma oraya kadar sürdü

yani ihtiyaç deyi dayatılanların ihtiyaç olmadığını anladığımızda alternatif çözüm üretmek gibi bir zahmete katlanmayacağız

BBelt
18 Ekim 2011, 14:42
Hani biz kapitalizm üzerinden konuşacaktık yahu? Üretim - tüketen çelişkisinden dem vuracaktık acık mesela... Kısıtlı kaynakların israfı, doğanın katledilmesi, üretimde insanın payının azalması, tembellik hakkı filan... İki çift akıllı laf edesim vardı kaldık yiğne sığ sularda... Bıcı bıcı yapıyos :)

Chronix
18 Ekim 2011, 15:38
Taraflarıda yakında konuşamayacak hale gelecek ..bize de layık olan budur.

---------- Mesajlar birleştirildi - 14:38 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:01 ----------


Taraflarıda yakında konuşamayacak hale gelecek ..bize de layık olan budur.


koy koy suyundan

http://finanshaber.mynet.com/detay/ekonomi/dogalgazda-zam-ustune-zam/7578

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 16:00
Hani biz kapitalizm üzerinden konuşacaktık yahu? Üretim - tüketen çelişkisinden dem vuracaktık acık mesela... Kısıtlı kaynakların israfı, doğanın katledilmesi, üretimde insanın payının azalması, tembellik hakkı filan... İki çift akıllı laf edesim vardı kaldık yiğne sığ sularda... Bıcı bıcı yapıyos :)

ayıpsın yoldaş, dur sana bir pas açayım madem :)

tiger iyi bir noktaya temas etti.
ortadaki üretim ve tüketimi mi konuşacaz yoksa bu üretim-tüketim çarkının neden ve kim için oluşturulduğunu mu?
önümüzde idealler var.
bizden tayyip erdoğan, ibrahim tatlıses ya da acun olmamız bekleniyor.
ancak böyle saygı duyulacağımıza inandırılıyoruz.
sahip olduklarımızla varız duygusuna sürükleniyoruz.
araba ile kiminle nereye gittiğimiz değil, mühim olan arabanın kendisi ve fiyatı artık.

ben ibo olmak istemiyorum.

Sinan Aksu
18 Ekim 2011, 16:03
Insanlar siyasi vekilini seçerken, o kişinin geçmişte yapmış oldugu icraatlarını göz önünde bulundurarak seçmiyor.

Herkez kendi dünya görüşüne, dini inancına ve inandığı ilkeler doğrultusunda seçiyor.

A partisindeki lider, aynı icraatları B partisinde yapmış olsaydı ve farklı bir dünya görüşüne sahip olmuş olsaydı, bugün çevremdeki bir çok arkadaşımın bu konuda tutumu çok farklı olurdu.

BBelt
18 Ekim 2011, 16:55
ayıpsın yoldaş, dur sana bir pas açayım madem :)

tiger iyi bir noktaya temas etti.
ortadaki üretim ve tüketimi mi konuşacaz yoksa bu üretim-tüketim çarkının neden ve kim için oluşturulduğunu mu?
önümüzde idealler var.
bizden tayyip erdoğan, ibrahim tatlıses ya da acun olmamız bekleniyor.
ancak böyle saygı duyulacağımıza inandırılıyoruz.
sahip olduklarımızla varız duygusuna sürükleniyoruz.
araba ile kiminle nereye gittiğimiz değil, mühim olan arabanın kendisi ve fiyatı artık.

ben ibo olmak istemiyorum.

E, ben bu pasa vole vurmazsam olmaz elbet :)

Önce İbo olmayı reddetmekten başlayalım bence. Bize sunulan hayat anlayışı tek değil elbet ama ya hiçbiri üzerimize oturmuyorsa bu elbiselerin... İşte o zaman herkesin nefret ettiği insan olmak işten değil. Başka bir deyişle (burası sırf seni iğnelemek için :)) taraf olmayan bertaraf oluyor günümüzde. Kısacası ben de İbo olmak istemiyorum ya da Orhan Gencebay ya da Müslüm... Ama mümkünse ben Fazıl Say da olmak istemiyorum. Hakan kalsam kime ne zararım var yahu?

Gelelim tüketim kısmına... İstek ve ihtiyaçları birbirine karıştırmak konusunda bire biriz. Örneğin günümüzde ulaşım bir ihtiyaç, tartışması bile yapılmaz ama bu ihtiyacı gidermek için illa ki lüks otomobil kullanılmalı mı? Ben misal, 2001 model bir motosiklet kullanıyorum, yürüdüğü sürece de kullanırım bu mereti. Ekonomik ömrünü doldurmamış o kadar çok şeyi yok ediyoruz ki, geri dönüşüm kaygısı bile duymaksızın... Sanıyoruz ki bu dünyanın kaynakları sınırsızdır. Gerçek tokat gibi çarptığında geç kalınmış olacak.

Gelelim üretim kısmına... Offf bitmeyecek, ona da sonra geliriz. Daha bu işin mülkiyet kısmı filan var :)

Grhn
18 Ekim 2011, 17:24
Sabır, sabır, sabır.
Ama nereye kadar?
Toplum tepkisiz kaldığı sürece bu zamlar, vergi arttırımları velhasılı kelam kazıklar son bulmaz.
Bir araya gelip özellikle akaryakıta olan zamları protesto edelim...

The Dude
18 Ekim 2011, 17:55
fight club bakış açısı ne yazık ki bu memlekette sökmez.

bahsedilen temel tüketim ürünlerinin ulaşılabilirliğinin azaltılması.
ve de kapitalizmin feslefesi tüketim ve tükettirme özgürlüğüdür.
sistem bu şekilde işler.
arz ve talep dengeleri,
eğriler,
çarklar,
rotatifler,
cari açıklar.

tartışılması gereken nokta insanların hayatlarının zorlaştırılması karşılığında rahat koltuklarından kalkmadan birşeyler yazmanın eleştirel bir karşı duruş olduğunu sanması. karşı görüşün de bu duruma bile müdahale etmeye çalışması.
çok merak eden baksın amerikan rüyasının son perdesi olan wall street olaylarına ve bu olayların arkasında ne gibi itici güçlerin olduğuna.

mesele sağcı ya da solcu olmak değil,
mesele kendin kadar karşındakini de düşünebilmek.

sürekli aynı şeyleri konuşmaktan,
yazmaktan,
dinlemekten
BIKTIM.

sürekli ilkokulun birinci sınıfında olan ve bir türlü üst sınıfa geçemeyen bir halkın bireyi gibi hissediyorum.

hasan hüseyinin güzel bir şiiri var ahmet kaya çok güzel yorumlar YİNE
sözleri biraz irdeleyin ne olduğunu biraz daha net anlarız.

hayat ihtiyaçlar sonucunda şekillenir,
benim apple ın bilmem kaçıncı nesil bir teknolojik oyuncağına ne ihtiyacım var ne de ayırabilecek bütçem.
kendinizi toparlayın.
winter is coming.

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 18:23
tartışılması gereken nokta insanların hayatlarının zorlaştırılması karşılığında rahat koltuklarından kalkmadan birşeyler yazmanın eleştirel bir karşı duruş olduğunu sanması. karşı görüşün de bu duruma bile müdahale etmeye çalışması.
çok merak eden baksın amerikan rüyasının son perdesi olan wall street olaylarına ve bu olayların arkasında ne gibi itici güçlerin olduğuna.
hasan hüseyinin güzel bir şiiri var ahmet kaya çok güzel yorumlar YİNE
sözleri biraz irdeleyin ne olduğunu biraz daha net anlarız.


şiirin hangisi olduğunu yazmamışsın be düdüt! haramiler mi?

---------- Mesajlar birleştirildi - 17:23 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:06 ----------


E, ben bu pasa vole vurmazsam olmaz elbet :)

Önce İbo olmayı reddetmekten başlayalım bence. Bize sunulan hayat anlayışı tek değil elbet ama ya hiçbiri üzerimize oturmuyorsa bu elbiselerin... İşte o zaman herkesin nefret ettiği insan olmak işten değil. Başka bir deyişle (burası sırf seni iğnelemek için :)) taraf olmayan bertaraf oluyor günümüzde. Kısacası ben de İbo olmak istemiyorum ya da Orhan Gencebay ya da Müslüm... Ama mümkünse ben Fazıl Say da olmak istemiyorum. Hakan kalsam kime ne zararım var yahu?


fazıl say güzel örnek oldu.
ibolar ve fazıllar diyarına çevirmek istiyolar memleketi arkadaş.
ibo ve fazılın kıyasıya çatışması ve birbirine olur olmaz yüklenmesini izliyoruz.
eğlencelik.
hükümete yöneltilen yavan eleştirilerden de hiç hazzetmiyorum şahsen.
çok ezberden geliyor bana.
benzin kaç para vallahi unuttum. 4 küsürlu birşeydi ama.
çok param olduğundan değil, pek aklımda tutamam böyle şeyleri.
eleştirilerde bu minvalde. sanki benzin kaç para unutulmuş da ulan vardır eleştirenlerin bir bildikleri diye hikayeden 2 kelime edilmiş :)
hedefinden uzak kopya kopya mesajlar.

-yeter artık tepki verelim!
-biz sustukça daha çook zamlar gelir.
-hep bu %50'nin işi bu işler.
-yeter gayri, buramıza kadar geldi.

gibi.

pek tatsız, hedefinden çok uzak, eleştirel değilde ağlamaklı sızlamaklı.

Lucas
18 Ekim 2011, 18:23
Efeler, neyi tartisiyorsunuz sicacik koltuklarinizda, bilgisayarin basinda nescafelerinizi yudumlayip, sigaralarinizi tüttürürken?

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 18:25
Efeler, neyi tartisiyorsunuz sicacik koltuklarinizda, bilgisayarin basinda nescafelerinizi yudumlayip, sigaralarinizi tüttürürken?

tükkan buz gibi hoca. odun yok, kömür yok, ufo yok şerefsizim.
iş yok bilgisayar başındayız.
sigarayı bıraktık.
efelik var biraz serde, bak onu bildin yiğidim :)

Lucas
18 Ekim 2011, 18:36
Belediye kömür dagitmiyor mu derim, ona da efelenirsin sen :)

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 18:40
Belediye kömür dagitmiyor mu derim, ona da efelenirsin sen :)

yok arkadaş ne efelenecem :)
işin garibi okkaddarda yandaşız amma bi paket makarnalarını bile görmedik.
tayyip başkan şu verdiğim mücadeleyi bilseydi müşteşar yapardı beni :cherry:

Lucas
18 Ekim 2011, 18:54
Ne ibo kurtarir beni ne fazil say, dertlerim bitmez say say...

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 19:03
Ne ibo kurtarir beni ne fazil say, dertlerim bitmez say say...
http://www.youtube.com/watch?v=iBFva481m0A

noldu moruk hayırdır?

kurubuz
18 Ekim 2011, 19:09
Topic süper olmuş. BBelt, kuvvetmira ve dude gereken katkıyı yapmışlar. Bir de üzerine Coq yazsa dadından yinmez....

Lucas
18 Ekim 2011, 19:14
http://www.youtube.com/watch?v=iBFva481m0A

noldu moruk hayırdır?

Türk'üm, dogruyum, caliskanim, dert sahibiyim :)

---------- Mesajlar birleştirildi - 18:14 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:11 ----------


Topic süper olmuş. BBelt, kuvvetmira ve dude gereken katkıyı yapmışlar. Bir de üzerine Coq yazsa dadından yinmez....

Kamera arkasindakileri de unutmamak lazim. Her noktanin katkisi var. Hem evlilik programi basladi rahatsiz etmeyin beni :p

BBelt
18 Ekim 2011, 19:15
şiirin hangisi olduğunu yazmamışsın be düdüt! haramiler mi?

---------- Mesajlar birleştirildi - 17:23 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:06 ----------



fazıl say güzel örnek oldu.
ibolar ve fazıllar diyarına çevirmek istiyolar memleketi arkadaş.
ibo ve fazılın kıyasıya çatışması ve birbirine olur olmaz yüklenmesini izliyoruz.
eğlencelik.
hükümete yöneltilen yavan eleştirilerden de hiç hazzetmiyorum şahsen.
çok ezberden geliyor bana.
benzin kaç para vallahi unuttum. 4 küsürlu birşeydi ama.
çok param olduğundan değil, pek aklımda tutamam böyle şeyleri.
eleştirilerde bu minvalde. sanki benzin kaç para unutulmuş da ulan vardır eleştirenlerin bir bildikleri diye hikayeden 2 kelime edilmiş :)
hedefinden uzak kopya kopya mesajlar.

-yeter artık tepki verelim!
-biz sustukça daha çook zamlar gelir.
-hep bu %50'nin işi bu işler.
-yeter gayri, buramıza kadar geldi.

gibi.

pek tatsız, hedefinden çok uzak, eleştirel değilde ağlamaklı sızlamaklı.

Yazmış ya kanka... "Yine"

-0Pvz-uuayM

Bitti temmuz, yine bitti
Kırlangıçlar çekip gitti, yine gitti
Kaldık yine kaygularla başbaşa yine kaldık

Yarın yine yapraklar, yarın yine yağmurlar
Ardından yine soğuk, ardından yine tipi
Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür
Yine sövgü karakışa, yine bahara selam

Ederler yine tombul, gelirler yine cılız
Kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz
Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdıvıdı
Yine hep televizyon, yine hep ortadoğu

Uykularda beter yine, uykularda kara kuru
Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar
Yine hep dalavera, yine hep o kuruntu
Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu

Ama belki kış da güzel
Ama belki kar da güzel
Ama insan olana


Fazıl Say örneğini özellikle verdim. Buram buram elitizm. Beni çok rahatsız ediyor, hem elitizm hem de sıradanlaşmaya tapınma durumu. Her ikisi de vıcık vıcık. Öte yandan ben bu güne kadar tek bir fikir eliti görmedim, duymadım ya da okumadım ki böyle jakoben bir tavır sergiliyor olsun... Bu durum, elitistlerin aslen ne kadar sıradan olduğunu gösteriyor bana. Ne dedim ben şimdi? Anlayan beri gelsin :)

Eleştirilerin mızmızlanma düzeyinde kalması ise bence sorun değil. Yeter ki kendi gibi olmayana hakaret etme, aşağılama tutumu içermesin.

KUVVETMİRA
18 Ekim 2011, 19:29
Ama belki kış da güzel
Ama belki kar da güzel
Ama insan olana


Fazıl Say örneğini özellikle verdim. Buram buram elitizm. Beni çok rahatsız ediyor, hem elitizm hem de sıradanlaşmaya tapınma durumu. Her ikisi de vıcık vıcık. Öte yandan ben bu güne kadar tek bir fikir eliti görmedim, duymadım ya da okumadım ki böyle jakoben bir tavır sergiliyor olsun... Bu durum, elitistlerin aslen ne kadar sıradan olduğunu gösteriyor bana. Ne dedim ben şimdi? Anlayan beri gelsin :)

Eleştirilerin mızmızlanma düzeyinde kalması ise bence sorun değil. Yeter ki kendi gibi olmayana hakaret etme, aşağılama tutumu içermesin.

mızmız eleştirinin eleştirisi konusunda haklısın.
ama aynı mantıkla gidersek benimkide hakaret içermiyo.
yok vazgeçtim, benim gibi eleştirmeyenleri eleştirmek de şık hareket olmuyor, doğrusun.

fazıl'ın 5n1k videosunu izledim az önce.
iş yok elimde.
batıyorum galiba :)
herneyse;
fazıl gibi kalburüstü bir adam bile ezberden konuşuyor.
bale konusunda geçen farklılıkları kabul etmek sorusunda resmen çuvalladı.
belliki hiç ordan bakmamıştı olaya.

neyse, mevzudan uzaklaşmayalım.
hükümet üzerinde ciddi bir baskı arzuladığımı taa eski zam haberlerinde yazmıştım.
ama nafile.
sağlıklı icraatler için toplumsal baskı kurmakla yeminli muhaliflik arasında etki ve mana bakımından epey fark var.
ben farkındaysam bunun hükümet elbette farkında.
sağlıklı, akılcı ve çözüm odaklı muhalefete hasretiz.

-unnamed-
18 Ekim 2011, 19:33
son iki sayfayı hiç sıkılmadan okudum...
hakikaten b.belt ve kuvvetmira üstatlar konuyu çok güzel yerlere getirmişler..
eyvallah....

BBelt
18 Ekim 2011, 20:07
son iki sayfayı hiç sıkılmadan okudum...
hakikaten b.belt ve kuvvetmira üstatlar konuyu çok güzel yerlere getirmişler..
eyvallah....

Sağol dostum.


sağlıklı icraatler için toplumsal baskı kurmakla yeminli muhaliflik arasında etki ve mana bakımından epey fark var.
ben farkındaysam bunun hükümet elbette farkında.
sağlıklı, akılcı ve çözüm odaklı muhalefete hasretiz.

Bak burada yeminli bir sistem karşıtı olarak (ve bunun doğal sonucu olarak yeminli bir AKP karşıtı da oluyorum ister istemez çünkü bence AKP klasik bir sistem partisidir) şunu söylemeden geçemeyeceğim. Bence AKP'ye karşı muhalefet etmeye çalışanların genel sorunu bir direniş sergilemeleridir. AKP'ye karşı direnmek anlamsızdır. Birşey mi yapılacak; alternatif yaratın beyler, alternatif. Alternatifi olan parti de böyle kafasına göre at koşturamaz...

Ben kendimce bunu yapmaya çalışıyorum, benim gibi düşünen insanlar ile birlikte bir sol alternatif yaratma çabasına kendi meşrebimce destek veriyor, yardım ediyorum. Ulusalcılar da bir alternatif yaratsın. Milliyetçiler de kendilerince bir alternatif koysun. Bak o zaman "koyun" ve "bulgur" açıklamasına sarılanların söylediği kadar kolay olabiliyor mu işler AKP için...

---------- Mesajlar birleştirildi - 19:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:05 ----------

Ha bir de, AKP'nin hasretini duyacağı son şey sağlıklı bir muhalefettir kanka... Abartmayalım :)

KUVVETMİRA
19 Ekim 2011, 15:26
Ha bir de, AKP'nin hasretini duyacağı son şey sağlıklı bir muhalefettir kanka... Abartmayalım :)

yok lafımın o kısmı yanlış anlaşılmış bbelt, sağlıklı muhalefete hasret kalan tabiki akp değil. memleket menfaati için buna ihtiyacımız var demek istedim.

BBelt
19 Ekim 2011, 20:35
yok lafımın o kısmı yanlış anlaşılmış bbelt, sağlıklı muhalefete hasret kalan tabiki akp değil. memleket menfaati için buna ihtiyacımız var demek istedim.

Aslında bence AKP'ye muhalefet edilecekse bunu AKP'liler yapmalı. Daha önce de yazmıştım bunu yanılmıyorsam. Mesela en son başörtüsü konusunda verilen öneriyi AKP geri çekti, sırf Sırrı Süreyya verdi diye. Bunu bence AKP'liler olarak sizler eleştirmelisiniz. Tayyip Erdoğan kalkıp ta "dini zerdüştlük olanın böyle derdi olmaz" dediğinde kime kimin dinini öğretiyor, bu sizin inancınıza uygun düşer mi? Bilemem, bunu sizler değerlendirmelisiniz. Ya da diğer bir taraftan bakılınca, dini islam olduğuna göre, misal benim gibi bir ateistin veya bir hristiyanın zulüm görmesi durumunda "benim derdim değil" mi diyecek? Bence bunu düşünmeli ve eğer böyle bir duruma tepki duyuyorsanız eleştirinizi partinize iletmelisiniz. Kendi tabanından gelecek eleştiriyi dinlemeyen parti zaten uzun yaşamaz, sizi dinlemeye mecburlar...

Yuh, benzin fiyatından nerelere geldik...

KUVVETMİRA
20 Ekim 2011, 10:44
Aslında bence AKP'ye muhalefet edilecekse bunu AKP'liler yapmalı. Daha önce de yazmıştım bunu yanılmıyorsam. Mesela en son başörtüsü konusunda verilen öneriyi AKP geri çekti, sırf Sırrı Süreyya verdi diye. Bunu bence AKP'liler olarak sizler eleştirmelisiniz. Tayyip Erdoğan kalkıp ta "dini zerdüştlük olanın böyle derdi olmaz" dediğinde kime kimin dinini öğretiyor, bu sizin inancınıza uygun düşer mi? Bilemem, bunu sizler değerlendirmelisiniz. Ya da diğer bir taraftan bakılınca, dini islam olduğuna göre, misal benim gibi bir ateistin veya bir hristiyanın zulüm görmesi durumunda "benim derdim değil" mi diyecek? Bence bunu düşünmeli ve eğer böyle bir duruma tepki duyuyorsanız eleştirinizi partinize iletmelisiniz. Kendi tabanından gelecek eleştiriyi dinlemeyen parti zaten uzun yaşamaz, sizi dinlemeye mecburlar...

dini zerdüştlük açıklaması tam bir fiyasko.
tıpkı "kadın mıdır kız mıdır bilemem" yorumu gibi.
"ananı da al git" çıkışı gibi.
esas eleştirinin kendi tabanından ve vekillerinden gelmesi muazzam bir etki yapar, katılıyorum.
ama kemalistlerin tabana yaptığı muamele bu kapıları açılmamak üzere kapatıyor ve kısır döngü devam ediyor.
-o kadar hakaret ettik yine gidip akp'ye oy verdiler, anlayamıyorum bu cahilleri kuzum! :)
yağdanlık yakıştırmasıyla dahil olmuştum konuya.
ordan biliyorum.

ha sırrı süreyya önder'ide severim bu arada :)

anaconda84
20 Ekim 2011, 11:45
şemsiye hikayesi ..te giren şemsiye açılmaz halk alıştı ben alıştım artık kime ne benim mali durumum iyi ben bu benzine zam getircek kişileri seçmedim seçenler düşünsün


sanırım artık o şemsiye açılıyor artık yavaş yavaş :pr: :pr: :pr: :pr:

BBelt
20 Ekim 2011, 12:37
dini zerdüştlük açıklaması tam bir fiyasko.
tıpkı "kadın mıdır kız mıdır bilemem" yorumu gibi.
"ananı da al git" çıkışı gibi.
esas eleştirinin kendi tabanından ve vekillerinden gelmesi muazzam bir etki yapar, katılıyorum.
ama kemalistlerin tabana yaptığı muamele bu kapıları açılmamak üzere kapatıyor ve kısır döngü devam ediyor.
-o kadar hakaret ettik yine gidip akp'ye oy verdiler, anlayamıyorum bu cahilleri kuzum! :)
yağdanlık yakıştırmasıyla dahil olmuştum konuya.
ordan biliyorum.

ha sırrı süreyya önder'ide severim bu arada :)

Kemalistlerin aslında kendilerine çok ciddi zarar veren bu tavırları karşılığını da aynı nobran dilde buluyor. İster istemez kamplaşma oluşuyor. İktidar sahiplerinin tamamı bu kamplaşmadan memnun çünkü kendilerini garanti altına alıyorlar bu sayede. Üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir konudur bu. Konu ne kadar karmaşık görünse de çözümü bir o kadar basittir, birbirimize, tercihlerimize saygı duymayı öğreneceğiz. Çok basit formülize edilebilen ve uygulaması çok zor olan bir çözüm elbette çünkü iş bireylerde bitiyor ve bireyin bilinçlenmesinin önünde büyük engeller var. Uzun hikaye vesselam...

Gelelim cahil, yağdanlık meselesine... Ben işim gereği çok dağıtım yaptırırdım ve bu işi çok iyi ve dürüstçe yapan bir abim vardı. Aslen postacıydı zaten. Zor iştir hakikaten. Kime versen işi, dağıttık derler, broşürlerini çöpten toplarsın. Kamil abi öyle değildi. Tek tek dağıtırdı. Çok dürüsttü. Neyse bir gün yine dağıtımdan dönmüştü, yorgundu adamcağız. Birer çay koyduk, oturduk uzun uzun sohbet ettik. Yahu o kadar güzel, hayatın içinden tespitleri var ki adamın, hayran kalıyorsun. Üniversitelerdeki başörtüsü sorununu konuşuyorduk, dedi ki "Benim eşim başörtüsü takar abi, kızım ise hiç takmaz. Eşimin başından o örtüyü çıkartmaya çalışacak olan ile kızımı zorla örtmeye çalışana aynı derecede sert tepki gösteririm". Evet bu adam AKP'li. Ve bu adama cahil diyenin kültürü batsın...

Uzun lafın kısası, iki çift laf etmediği, oturup karşılıklı bir çay kahve içmediği, tanımadığı insanı sırf hayat görüşü ile kategorize eden herkes, her zaman yanılır.

The Dude
20 Ekim 2011, 21:18
Kemalistlerin aslında kendilerine çok ciddi zarar veren bu tavırları karşılığını da aynı nobran dilde buluyor. İster istemez kamplaşma oluşuyor. İktidar sahiplerinin tamamı bu kamplaşmadan memnun çünkü kendilerini garanti altına alıyorlar bu sayede. Üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir konudur bu. Konu ne kadar karmaşık görünse de çözümü bir o kadar basittir, birbirimize, tercihlerimize saygı duymayı öğreneceğiz. Çok basit formülize edilebilen ve uygulaması çok zor olan bir çözüm elbette çünkü iş bireylerde bitiyor ve bireyin bilinçlenmesinin önünde büyük engeller var. Uzun hikaye vesselam...

Gelelim cahil, yağdanlık meselesine... Ben işim gereği çok dağıtım yaptırırdım ve bu işi çok iyi ve dürüstçe yapan bir abim vardı. Aslen postacıydı zaten. Zor iştir hakikaten. Kime versen işi, dağıttık derler, broşürlerini çöpten toplarsın. Kamil abi öyle değildi. Tek tek dağıtırdı. Çok dürüsttü. Neyse bir gün yine dağıtımdan dönmüştü, yorgundu adamcağız. Birer çay koyduk, oturduk uzun uzun sohbet ettik. Yahu o kadar güzel, hayatın içinden tespitleri var ki adamın, hayran kalıyorsun. Üniversitelerdeki başörtüsü sorununu konuşuyorduk, dedi ki "Benim eşim başörtüsü takar abi, kızım ise hiç takmaz. Eşimin başından o örtüyü çıkartmaya çalışacak olan ile kızımı zorla örtmeye çalışana aynı derecede sert tepki gösteririm". Evet bu adam AKP'li. Ve bu adama cahil diyenin kültürü batsın...

Uzun lafın kısası, iki çift laf etmediği, oturup karşılıklı bir çay kahve içmediği, tanımadığı insanı sırf hayat görüşü ile kategorize eden herkes, her zaman yanılır.


kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
sen işine ben işime,
yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
ama bana öyle değil.
ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
bunun ismi zorbalıktır.

sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
her zaman vardı ve hep var olacak.
bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

şahsen kimsenin ne düşündüğü,
dini,
siyasi,
cinsel tercihleri,

hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
anlamanızı da beklemiyorum.
yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

o kamilden bu memlekette çok yok.
zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
tırnaktan tepeye ....

COQ
21 Ekim 2011, 00:44
kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
sen işine ben işime,
yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
ama bana öyle değil.
ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
bunun ismi zorbalıktır.

sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
her zaman vardı ve hep var olacak.
bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

şahsen kimsenin ne düşündüğü,
dini,
siyasi,
cinsel tercihleri,

hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
anlamanızı da beklemiyorum.
yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

o kamilden bu memlekette çok yok.
zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
tırnaktan tepeye ....

Dude.:cat::rendeer:

Yalniz yazinin giris kisminda eksik bir sey var.
Hani su Kemalistlerin tavirlari hakkinda.
Bir kaç arkadas bayadir diline doladi su Kemalistleri.
Yok Kemalistler, söyle,yok böyle.
Yok sunu yapiyorlar, yok bunu.
Yahu kim bu Kemalistler?
Isim verseler de ögrensek.


Burada saçmalayan arkadaslarin tarifine uyan, söylediklerini iddia ettiklerini söyleyen,yaptiklarini iddia ettiklerini yapan, bir Kemalist isim istiyorum.
Gerçekten merak ettim.:)
Hani güzel güzel yaziyosunuz,klavyeniz laf yapiyor anladikta,
bi de bos bos atip tutmadiginizi anlasak.:)

BBelt
21 Ekim 2011, 16:40
kamil tespiti gayet yerinde ve doğru. peki ne kadar kamil var bu toplumda. bakalım.
seçim zamanı a.k.p. nin mitinglerine baktığımda benim gözüme çarpan muhalefet liderinin mezhebini diline dolayıp aşağılamaya çalışmak.
evvelinde de bu tür açıklamaları gayet seri ve sık gördük. -kimin adına bilinir de söylenmez- suriyeye saldırmaya başladığında da mezhepsel ayrılıklar üzerinden demagoji yapıldı.
kısacası mevcut siyasi iktidarın bu memlekette tutunabilmesinin tek sebebi dini ve ırkçı fikirler arkasına saklanması ve siyasi düsturunu bu şekilde icra etmesidir.

misal sen diyorsun ki birlikte kahve içmediği,
kahve (türk kahvesi) kültürel ve keyif içeren bir içecektir, bir adabı vardır.
lakin ben insanlar ile hukukumu kahveden ziyade alkol üzerine kurarım,
içmediğim adamla da çok muhabbetim olmaz,
sen işine ben işime,
yoksa içmiyor diye kimseye lafım da olmaz.
ama bana öyle değil.
ekonomik olarak alkolün ulaşılabilirliğini azaltıp üstüne de "az için" diye fetva çıkartamaz kimse.
bunun ismi zorbalıktır.

sen sermayeyi arkana alıp kendi görüşünü bana dayatamazsın.
faşizme pabuç bırakmam arkadaş kimden gelir ise gelsin.

bunlar işin politik ve kültürel duruşları.

burada dem vurulan ekonomik dengelere bakalım.

memlekette toplanan vergilerin sadece %40 lık kısmı doğrudan toplanıyor. yani vergi herkesten alınıyor kazanca göre değil.
asgari ücret üzerinden %40 a yakın vergi alınıyor ve kaynağında kesiliyor.

çalışanın her türlü hakkını budamakta asla taviz vermeyen devlet (hükümet değil) milleti kendi varlığı şerefine yaratılmış besin kaynağı sanıyor.
bu memlekette saltanat vardır arkadaş.
her zaman vardı ve hep var olacak.
bu milletin kafası bu kadar iken hep olacak.
koyun demiyorum çünkü biliyorum koyunlar bile bu kadar sualsiz çobanın arkasından gitmezler.

a.k. partisinin kendinden önceki düzen partilerinden hiçbir farkı yoktur ki bunun içine en başta chp yi koyarım.
yeni bir şeymiş ya da kurtarıcıymış gibi görenler biraz ileri gitsin,
benim lafım neyin ne olduğunu bilene.
ikibinlerde memleketimiz ciddi bir mali kriz yaşadı,
devlet özel bankalara el koydu borçlarını temizledi yok pahasına yabancı yatırımcılara peşkeş çekti.
sonra bankalar tarihlerinde görülmemiş karlar yaptılar. büyüdüler, kazandıkları paraları ne yaptılar sorun öğrenin.
yabancı patronlar geldi memleketimize adına küreselleşme dediler,
bir koydular 3 aldılar biz ne aldık ?
80 den beri çalışanın hakları, hayatı budandı.
öyle bir bölünmüşlük yerleşti ki kemiklerimize otoriteye karşı duyduğumuz öfkeyi hep birbirimize yönelttik.

şahsen kimsenin ne düşündüğü,
dini,
siyasi,
cinsel tercihleri,

hiçbir şeyi zerre kadar umurumda değildir,
ta ki benim hayatıma burnunu sokana kadar.

işte beni muhalefet etmeye başladığım yer burasıdır.

cümlenin başına koyduğun Kemalistler den birisi olduğumu gururla belirteyim.
esas itibari ile kemalizmi de anladığınızı sanmıyorum.
anlamanızı da beklemiyorum.
yıllardır bu memlekette hüküm süren sağcı, baskıcı, maddi çıkar minvalli yönetim biçimleri kemalizm değildir.
onlar olsa olsa kemalizm arkasına saklanmaya çalışan zavallılardır.

o kamilden bu memlekette çok yok.
zira "bertaraf demokrasisi" ni idame ettiren recep tayyip ve saz arkadaşları değil bu halkın kendisidir.
kokuşmuşluk, rezillik, ahlaksızlık, cahillik, umursamazlık, şakşakçılık bu halkla başlıyor.
tırnaktan tepeye ....

Seninle hemen hemen hiçbir noktada çelişmiyoruz. Kemalistlere gıcık kaptığım filan da yok, emin olabilirsin. Benim tek söylediğim şu, Kemalizm bence siyasi bir tercihtir ve uzlaşamayacağım yönleri vardır. Yeri geldikçe de uzlaşamadığım yönlerini eleştiriyorum. Olay bundan ibaret. Zaten kimse ile her konuda anlaşabilmek gibi bir ütopik beklentim de yok. Emin ol AKP seçmeni için yapılan koyun yakıştırması ya da bir benzeri CHP seçmeni için yapıldığında aynı tepkiyi veriyorum ben.

AKP ile ilgili yaptığın tüm eleştirilere de katılıyorum. Tam bir sistem partisi, CHP ile aralarında hiçbir fark göremiyorum desem yeridir. Ona "zerdüşt", buna "ananı da al git", öbürüne "kelle"... Bir söylediği diğerini tutmayan bir parti. Yeşile tapınıyorlar ama dolar yeşiline. Bin oyum olsa birini vermem. Ancak sırf AKP'ye oy verdi diye kimseye de hakaret etmem, edilmesinden de rahatsız olurum. Söylemeye çalıştığım budur.

Şiddet içermeyen her fikrin savunulabilmesinden yanayım. Hepsi bu.

Sevgiler.

Lucas
21 Ekim 2011, 17:06
Atatürk'ün önderliginde kurulan bu ülkede, kemalizm diye birseyi de tartisiyorsunuz ya, memleketin ne hale geldiginin en acik örnegidir bu.
Atatürk ilkelerine bagli bir ulkede, kemalist diye bir tabaka oluşturmaya calisiyorsunuz. Ulan hepinizin damarlarinda dolasan kan, önce yaradandan, sonra Atatürk'ün cesareti ve inancindan dolayi dolaşmakta. Kemal dediginiz adam olmasa, hangi kan dolasacakti, adınız can mi olacakti john mu?
Kemalist mis, kemalizm mis. Yeni statü yaratmayin kardesim, Atatürk o dünyanin kabullendigi kumandan.

n61l
29 Ekim 2011, 12:35
topigi bastan sona okudum, ama anlayabildim mi, bilmiyorum :)

da guzel seyler yazilmis zaman zaman "vay bea helal olsouuun" diyerek okudum :)

burada tr hakkinda bir tartisma yapimis ama ben genel konusacagim. Cunku tr de bu pastanin bir parcasidir.

"modern" devletler oyle yada boyle imparatorluklarin ve onlari yoneten hanedanlarin tasviye edilmesiyle kurulmuslardir.

bunu iteleyen kuvvet endustrilesmeyle birlikte iktidarin kullanilmasinda hukumranliklarinin mesruiyeti aile baglarinda yatan soylulara ortak olan yeni bir kesimin ortaya cikmasiydi: sermaye sahipleri.

cunku onlar her anlamda almaya ve satmaya muktedir olanlardi. ve bunu yaptikca daha fazla iktidar sahibi oluyorlardi.

dolayisiyla "soylularin hukumranligi" tamamiyla akil ve "insanlik" disi hale "geldi".

netice de imparatorluklar ve kralliklar birer birer yikildi ve yerlerine yeni sistemler kuruldu.

her sistem yerini aldigi sistemi yadsiyarak kendisini insaeder.

yeni sistemler de bu baglamda geriye donerek, eski yunandan krallarin yada sultanlarin degil "insanlarin-yonetimi"ni tekrar kesfetti.

artik teba olunmayacak insanlar kendi ozgur iradeleriyle iktidarin yurutulmesine katilacaklardi.

bu ilk "yeni" toplumlara "pazar toplumlari" diyelim.

gelgelim, sermayenin dunyada merkezilesmesi arka planda devam etti. bu da daha fazla iktidar sahibi olma olanagi demekti. Gelgelelim, paranin yarattigi bu iktidar –satin alma gucu- siradan ekonominin sinirlari icinde kalindi mi bir sure sonar anlamsizlasir. Cunku onunla alabileceginiz seylerin her halukar da bir “siniri” vardir. Bir ev on ev 100 ev aldin diyelim araba vs vs, eee sonra? Marjinal fayda kanunu . Susadin ve 1 bardak su ictin ohhh dedin, sonra bir bardak bir bardak daha ee sonra? Kusarsin devam edersen mazallah.

dolayisiyla bu imkanlarin sahipleri'nin artan iktidar sahibi olma durumlara uyum saglayacak yeni araclar yaratilmaktan geri durulmadi. Cunku tasan ekonomik guc ekonomik olmayan alanlara da akmak ister. Hem boylece diger alanlarda da egemen olunarak, ekonomik iktidar da olumsuzlestirilir.

Boylece guc kendini yonettigini sanan, insanlarin yonetilmesine, akar.

pazar toplumunun bu haline de "pazarlanan toplumlar" deyelim.

artik bu asamada her anlamda her sey satilik ve aliniktir. yiyecek icecek, muhtelif mallar, kol bacak, organlar, ruyalar, idealler, fikirler, kabuslar ve insan komple.

Artik bu noktadan sonra pazarlanmis toplumlar ve dunyanin yeni duzeni, geri donussuzlesir. Cunku artik, insan da tum unsurlariyla iktisadi bir mal olmustur.
Tabi modern toplumlar ilk hareketi alip-satmadan dogan iktidardan aldiklari icin –dogal olanlari- sonucun bu yonde olmasi pek de sasirtici degildir belki.

Insanlar kendilerini “yonettiklerini” zannederken nasil yonetilirler? Bunun herhalde envai cest yontemi vardir.

Iki ornek verelim: “pavlov’un kopegi”. Ne zaman hosnutluk duyacaginiz yada ne zaman karninizin agriyacagi bile “ogretilebilir”. Neyi begeneceginiz ve nelerden nefret edeceginiz. Yeterki kosullanmalar pekistirilebilsin.

siddet ve korku. Korku, insanlarin hayatta kalma gudulerini tetikler, bu durum insanin karar verme yetisinde, ilkel beynin, daha fazla soz sahibi olmasi demektir. Buna yonetilmis akut akil gerilemesi diyelim. Boylece akli ve olumlu duygulari gerilemis, bir hayvancik elde edilir. Sonra da bunu istekleri gibi yonlendirirler cunku hareket etmeye hazirdir ve akilini da yitirmistir.

Iskembeden salliyor olabilir miyim? O zaman bu iki yontemin de basariyla uygulandigi, guncel mevcut orta doguya karsi gelistirilen islam&terorizm uygulamasi/algilamasina bakabilirsiniz. Soguk savas biter bitmez yeni dusman/sopa filmlerde belirmisti. Daha Taliban neyi de “yoktu” ortalikta.


Isin komik tarafi modern toplumlarin kurucu fikirleri arasinda akil en cok yucelenenken. Sonun da o da gucun tarafina gecmistir. Yine supriz degil galiba. Siradan insanlar icin de “akilsizlik” bir erdem kilinmistir.

Boylece krallari yikan ozgurluk savascilari, ellerinin ustunde yeni krallarini tasidilar “tanri-krallar”. Tabi yeni krallar eskileri gibi dogrudan ve acikca degil, para ve bilimin kotuye kullanilmasiyla hukmeder oldular.

Dolayisiyla her turlu politik mucadele, -bana kalirsa- tanri krallarin “lezzet cemberinde” olumluler icin helal kildiklarindan ibarettir.

Dunyaysa artik geridonussuzdur.


Neden derseniz, bu dunya, ozellikle de kilit noktalarinda, normal insanlar icin, bir sahte-hakikatten ibarettir artik. Insanlarin ic dunyalarinin ikametgahi bu sahte-hakikat-yadir Bunun disinda kalan kisimlardaysa ozguruz :) ama gel gelelim bu ozgurluk de teoriktir. Cunku “on teker nereye giderse arkada onu takip eder”. Ruhunuz onun suyunu icip, ekmegini yedigi surece, onun buyrugunda olmaya da devam edecektir.

ve eger oz-ruh ic dunya her neyse, eger kendinde ikamet etmiyorsa, ne kendine iliskin bir deneyim gelistirebilecek ne de bunu yani “kendisini” one surme imkanina sahip olamayacaktir. Ve bu durum “esasa”-oz’e bakarsak yok-luktur bir olmama halidir. Bu da “ayip” bir seydir. Varmis gibi gorunup aslinda olmamak. Bunu “satanlarin” yaptigiysa insan, ister biyolojik bir tesadufun ister goksel bir tanrinin lutfu olsun, Onun yeryuzundeki yurusunde, onu –yer- ve onda kendini isitip hissedebilmesine, bu yuruyusun ozune, yapilmis en buyuk hakarettir.



Bir de yukarida adim gecmis :P can. Bu kisim ilgili mesaja cevaben yazilmamistir. Sadece can mi john mu tartismasina kendi verdigim cevaptir. Cunku icinde bulundugum yolculukta cano diyen de oldu, john da, can da ayrica puskin ve kuros da–ne sairligimizden ne kralligimizdan, fiziksel animsaticilarimizdan dolayi :)-, veya jan. secimi bana biraksalardi ben jan’I tercih ederdim. Cunku –bana kalirsa- adinizi degerli kilan neredeyse yegane sey kimin tarafindan seslendigidir. Onun disinda adin kendinde bir kerameti yoktur. Elmaya armut armuta elma deseydik tadlari degisir miydi?

saygilaRR

Not: elbet en yukarilarda yazdiklarim, daha detayli yazilmasi ve aciklanmasi gereken hadisler olmakla birlikte bukadarini yazacak kadar motiveyim, kusura bakmazsiniz insallah.

GaCCaLL
29 Ekim 2011, 13:37
mevzuyla alakasız ama abi nerelerdesin sen ya Chirismısa geliyormusun bu tarafa :) döktürmüşssün zaten yine..

KUVVETMİRA
29 Ekim 2011, 14:21
Dolayisiyla her turlu politik mucadele, -bana kalirsa- tanri krallarin “lezzet cemberinde” olumluler icin helal kildiklarindan ibarettir.

Dunyaysa artik geridonussuzdur.

bırak hikayeyi hoca, hangi partidensin onu de bakayım! :)