PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Çanakkale şehitlerimiz;ruhları şad olsun



motoseyyah
18 Mart 2011, 01:15
Bugün 18 mart Çanakkale zaferinin 96. yıldönümü.Bütün şehitlerimize Allah(CC)rahmet eylesin.2 dedem(babaannemin kardeşleri biri 18 diğeri 19 yaşında) çanakkale'ye gitmiş bir daha geri dönememişler.

HİÇ BİR ZAMAN DÖNMEYİ DÜŞÜNMEDİLER BUGÜNKÜLER GİBİ BÖLMEYİ HELE HİÇ DÜŞÜNMEDİLER.ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE MİNNETTARIZ...

mezit
18 Mart 2011, 01:19
aminn...ençok görmek stediğim yer şehitlik bi nasip olmadı gitmek..

GT250rAlanya
18 Mart 2011, 01:20
Çanakkale için yapılmış bu belgeseli bence herkes izlemeli...
Ne kadar şanslı,
Ne kadar zeki,
Ne kadar kudretli,
Ne kadar vatan sevgisi ile dolu Atalarımızı anlatan çok güzel bir belgesel..

http://www.sinemadafilmizle.com/canakkale-gecilemedi-sinema-film-izle.html

Arjantinli69
18 Mart 2011, 01:22
Çanakkale Şehitlerimizin ruhları şad olsun,Allah c.c mekanlarını cennet eylesin.geçen sene ziyarete gitmiştik.oraya gidip o duyguları hissetmeli.kısmetse bu sene tekrar gitmeyi düşünüyoruz arkadaşlarla.

gökhans16cbr
18 Mart 2011, 01:22
aminn...ençok görmek stediğim yer şehitlik bi nasip olmadı gitmek..

s.a. kardeş ben ve bir kaç arkadaş bursa'dan yola çıkacağız havalar düzelir düzelmez çanakkale gezisi için sende gemek istersen cep telim imzamda yazıyor bekleriz.
motoseyyah: dualarını allah (CC) kabul etsin aminn...

yürekçe
18 Mart 2011, 01:22
NE GÜZEL BİR BAŞLIK AÇMIŞSIN...
ne yaparsak yapalım, ne edersek edelim, asla haklarını ödeyemeyiz...

bu gün şu ayeti okumuştum :

169,170. Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.

( ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ )

Unique693
18 Mart 2011, 01:29
Ruhları şad olsun.Çanakkaleye gittim oranın büyüsüne kapıldım.Bence her türk evladının gidip görmesi lazım.

ZPeyzyiyUmE


Türkiye'ye Japonya'dan bir eğitim heyeti gelir. Temas ve incelemeler yapacak, neticeyi yetkililere aktaracaklar. Gerektiği kadar da ikili işbirliği gerçeklestirecek. Işler buraya kadar çok iyi... Japon heyeti yurdumuzun bazı bölgelerinde gerekli incelemelerini yapar. Sonra Bakanlıkta toplanırlar. Heyetin hakkımızdaki tespiti ilginçtir: "Sizin çocuklarınızda milli şuur yok". Bizimkiler şaşırır! "Bizim çocukların damarlarındaki kan milli duygumuzun kaynağıdır." Yine de fazla ses çıkarmazlar! Ne de olsa misafirdir! Bizimkiler sorar, "Peki, Sizin gençlerinizde milli şuur var mıdır? Japon uzmanları anlatmaya başlar: Biz gençlerimize ilkokula başlamadan şok testler" uygularız. Mesela uçak gibi hızlı giden trenlerimize bindirir, bir tur yaptırırız. Çok katlı yollardan da geçen tren, onları şöyle bir sarsar. Mini mini çocuklarımız teknolojinin bu baş döndürücü neticesini görerek bir şok olurlar.
Sonra...
Bu şoktan sonra Hiroşima'ya götürürüz. Bölgeyi aynen koruyoruz. Bombalanmış bu bölge hakkında bilgilendirir; değil hayvan, bitkinin bile yeşermediğini gösteririz. Ve deriz ki "Eger sizler çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz vatanınız, işte böyle düşmanlar tarafından bombalanır. Hiçbir canlı yaşayamayacak biçimde size bırakıp giderler. Çalışırsanız, bindiğiniz hızlı trenleri bile geçecek yeni vasıtalar yaparsınız. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Çocuklarımız bununla ikinci bir şok daha yaşarlar. Sizlere şunu hatırlatalım ki, Türkiye'de birçok teknik elemanımız bulunmaktadır. Bunların herhangi birine bu konuyu sorabilirsiniz." Bizimkiler şaşkınlık içinde sorarlar : "-Peki ya Türkiye için tespitiniz var mi? Varsa gözlemleriniz nedir?" Japonlar; "elbette var" derler.
"Bizimkinden çok daha önemli. Bir tanesi Çanakkale Savaşları'nın olduğu bölge. Bu bölge gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile. Bir metre kareye altı bin merminin düştüğü savaşta, Türk'ler her şeye rağmen galip çıkıyor, olamayacağı olur hale getiriyorlar. En son teknolojiye ve donanıma meydan okuyarak, inancın galip geldiğinin ispatını yapıyorlar. Üstelik karşılarında tek bir düşman değil, müttefik güçler; sizin tabirinizle yetmiş iki millet var.

innovacı
18 Mart 2011, 01:41
Bugün 18 mart Çanakkale zaferinin 96. yıldönümü.Bütün şehitlerimize Allah(CC)rahmet eylesin.2 dedem(babaannemin kardeşleri biri 18 diğeri 19 yaşında) çanakkale'ye gitmiş bir daha geri dönememişler.

HİÇ BİR ZAMAN DÖNMEYİ DÜŞÜNMEDİLER BUGÜNKÜLER GİBİ BÖLMEYİ HELE HİÇ DÜŞÜNMEDİLER.ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE MİNNETTARIZ...

ne yazsak ne söylesek az şehitlerimizin ruhları şad olsun bu mübarek gecede dualarımızı esirgemeyelim

Alp34.5
18 Mart 2011, 01:42
Ruhları Şâd Olsun Atalarımızın. Yazdıkları Tarihi Gelecek Nesillere Aktarmak Bizim Vazifemizdir...

kizilkurt
18 Mart 2011, 01:43
Şehitlerimizin ruhları o kadar yüce ki, 96 yıl geçmesine rağmen Çanakkale Boğazı'nda hala bizleri korumak için sonsuz nöbette bekliyorlar. O yüce şehitlerimiz sayesinde bugün bu topraklarda nefes alıyoruz. Ey şerefli tarihimizin sahipleri, Allah hepinize rahmet eylesin...

mezit
18 Mart 2011, 01:48
s.a. kardeş ben ve bir kaç arkadaş bursa'dan yola çıkacağız havalar düzelir düzelmez çanakkale gezisi için sende gemek istersen cep telim imzamda yazıyor bekleriz.
motoseyyah: dualarını allah (CC) kabul etsin aminn...

kısmet arkadaşım nasip olursa neden olmasın hatta bir başlık açarsanız gidiyoruz die daha fazla katılım olabilir...

COQ
18 Mart 2011, 01:53
Minnet ve Rahmetle aniyoruz.

VIA
18 Mart 2011, 01:53
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.


Mehmet Akif Ersoy

Aziz Şehitlerimizin Ruhları Şad Olsun Malazgirtten Çanakkaleye

yürekçe
18 Mart 2011, 01:56
benden de harika bir hikaye:

anzakların her sene çanakkalede ölen ataları için yaptıkları bir törene M. Kemal ATATÜRK'de katılmış. ancak sürekli ve dik bakan genç bir anzak subayı dikkatini çekmiş. yaverini çağırıp -sor bakalım. demiş. niye bana böyle bakıyor.
az sonra yaveri gelip bilgi veriyor; "siz burada babasını öldürmüşsünüz paşam"
Mustafa Kemal'den yine harika bir cevap gelir,
-o halde sor bakalım, babasının burada ne işi varmış.

zafer cephede ve masadadır ve kesindir!

bir de dönemin yunanistan genelkurmayı ile geçen diyaloğu anlatayım size;

dönemin yunanistan genelkurmayı Mustafa Kemal'i cumhurbaşkanlığı döneminde ziyaret eder ama sürekli askeri konuları dile getirip egedeki ve çanakkale civarındaki adaları istemekte ve konunun uzaması yönünde diretmektedir.
Mustafa Kemal, her soruya veya görüşe " ben cumhurbaşkanıyım, siz genelkurmay başkanı İsmet inönü ile görüşmelisiniz dese de sürekli ısrar eden yunanlı genelkurmay başkanına kendisini bir kaç dakika beklemesini söyler ve odadan çıkar.
kısa bir süre sonra genelkurmay kıyafetlerini kusanmış bir halde odasına girer ve karşısına oturur. -Şimdi konuşabiliriz der.
Yunanlı komutan az biarz sessiz kalıp düşündükten sonra hiç konuşmadan odadan çıkar gider ve o dönemde bu konu bir daha Türkiye'ye açılmaz.

Liderlik, sorumluluk ve özgüven ( ordusu ve halkıyla bir bütün )

Şeyh Şamil
18 Mart 2011, 02:48
Vatan toprakları için şehit olan ecdadımızı minnet ve şükranla anıyorum..


Bir Yolcuya

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.


Necmettin Halil ONAN

nere.f
18 Mart 2011, 06:39
Yüce önderimizi ve şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

‎43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;

15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.

26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.

18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.

8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek Yok

BU VATANIN NASIL KAZANILDIGINI BİLMEYENLERE...

Samet Ağır
18 Mart 2011, 07:19
“Bir kahraman takım ve bir Yahya Çavuş’tular.

Ogün sabahtan akşama kadar vuruştular.

Düşman alay sanırdı bu kahraman erleri,

Allah’ı arzuladılar, akşama kavuştular.”


Rabbim hepsinin mekanını cennet eylesin...

adanalı
18 Mart 2011, 08:28
Ruhları Şâd Olsun Atalarımızın. Yazdıkları Tarihi Gelecek Nesillere Aktarmak Bizim Vazifemizdir...


Çanakkale Şehitlerimizin ruhları şad olsun,Allah c.c mekanlarını cennet eylesin.geçen sene ziyarete gitmiştik.oraya gidip o duyguları hissetmeli.


Minnet ve Rahmetle aniyoruz.

evet,bu yaz bizde,motorlarla ve eşlerle gidip,şehitlerimizi ziyaret ettmiştik. ve 49 yaşındayım,''neden bu zamana kadar gelip burayı görmedin ''diye kendime kızmıştım.oraya gidip o duyguları hissetmeli.saygı,minnet ve rahmetle anıyoruz.ruhları şad olsun.

halis
18 Mart 2011, 08:40
allah rahmet eylesin hepsine onlar orda sehit olmasaydı biz yoktuk kurtuluş savaşı yoktu diriliş orda onlarla başladı.ALLAH hepsinden razı olsun..

ozturkkaan
18 Mart 2011, 08:59
aminn...ençok görmek stediğim yer şehitlik bi nasip olmadı gitmek..

Muhakkak gidip görmelisin çok ta uzak değilsin.

siyahatmaca
18 Mart 2011, 09:45
Ruhları şad olsun...

gv650i
18 Mart 2011, 09:49
Dedelerımızın sayesınde burda hur olarak yasıyoruz ne desek haklarını odeyemeyız

ruhlarına fatıha

eroldayı
18 Mart 2011, 10:11
Cenabı Allah Taksiratlarını Af Etsin Bu Vatan Uğruna Banada Şahadet Şerbeti İçirmeyi Nasip etsin. Amin

cesur509
18 Mart 2011, 10:47
Ruhları şad olsun Şehitlerimizin, onlar olmasaydı biz başka ülkelerin boyunduruğu altına girecektik ve belkide şanlı bayrağımızın dalgalanmasına izin verilmeyecekti. Ben şimdi rahat rahat geziyorsam bunu Çanakkalede Şehit olan Atalarıma borçluyum ...

Ramazan Can
18 Mart 2011, 10:48
rabbim hepsinin mekanını cennet eylesin..

mondiko
18 Mart 2011, 11:21
Güzel Türkiyeme imansız askerleri sokmadılar. Savaşmaya değil ölmeye gittiler. Ama onlar ölmez ölemez. Onlar hala ÇANAKKALE'de, anafartalarda, arıburnunda. Çanakkalenin heryerinde yaşıyorlar.

RUHLARI ŞAD OLSUN ...

enes_007
18 Mart 2011, 11:27
batının o zamanki teknolojisine rağmen.bizim atalarımızın İman gücü,vatan sevgisi herşeye yetti.Ruhları Şad olsun.Allah hepsinin mekanını cennet eder inşallah.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar

myagdi
18 Mart 2011, 11:32
benim iki büyük dedem, çanakkale'de şehit olmuşlar. babaannemin babası ve dedemin babası. anne tarafından bir büyük amcamız, istanbul'da gittiği okulu bırakıp savaşa katılmış, daha sonra kurtuluş savaşı'nda da bulunmuş ve gazi olarak dönmüş.

aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. ben çanakkale'yi geçen yıl gördüm ve kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar etkilendim. bildiğimiz, hep söylenegelen şeylerden biraz farklı noktalara dikkatinizi çekmek ve düşündürmek istiyorum sizleri...

1. çanakkale şehitleri anıtı'nı beğeniyor, çanakkale'de yazılan kahramanlık destanına yakıştırabiliyor musunuz? burasını geçelim, o anıtın yapımına ne zaman başlanmış? kaç yılda tamamlanabilmiş? yoksa hâlâ eksik, tamamlanamamış mı? cevaplarını vermeyeyim, internette kısa bir araştırma sonucu bulabilirsiniz.
2. çanakkale'de zaferi kazandık; fakat ödediğimiz bedeli bir düşünün. bunları tarih dersinde bize öğretmezler, tarih kitaplarımızda yazmaz. zaferi kazandık ama bir nesli kaybettik. bilimde, sanatta, tarımda, sanayide, ne kadar geri kaldığımızı; kaç binlerce dul ve yetim kaldığını; savaşa akıtılan paraları toplamak için kaç milyonun açlıktan, hastalıktan perişan olduğunu lütfen bir düşünün.
3. tüm bu olayların başlangıcını objektif olarak bir düşünün. osmanlı'yı birinci dünya savaşı'na sokan iş bilmez ittihat ve terakki'nin, kişisel hırsına mağlup enver paşa'nın yaşanan insanlık dramındaki sorumluluğu nedir?

motoseyyah
18 Mart 2011, 21:41
benim iki büyük dedem, çanakkale'de şehit olmuşlar. babaannemin babası ve dedemin babası. anne tarafından bir büyük amcamız, istanbul'da gittiği okulu bırakıp savaşa katılmış, daha sonra kurtuluş savaşı'nda da bulunmuş ve gazi olarak dönmüş.

aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. ben çanakkale'yi geçen yıl gördüm ve kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar etkilendim. bildiğimiz, hep söylenegelen şeylerden biraz farklı noktalara dikkatinizi çekmek ve düşündürmek istiyorum sizleri...

1. çanakkale şehitleri anıtı'nı beğeniyor, çanakkale'de yazılan kahramanlık destanına yakıştırabiliyor musunuz? burasını geçelim, o anıtın yapımına ne zaman başlanmış? kaç yılda tamamlanabilmiş? yoksa hâlâ eksik, tamamlanamamış mı? cevaplarını vermeyeyim, internette kısa bir araştırma sonucu bulabilirsiniz.
2. çanakkale'de zaferi kazandık; fakat ödediğimiz bedeli bir düşünün. bunları tarih dersinde bize öğretmezler, tarih kitaplarımızda yazmaz. zaferi kazandık ama bir nesli kaybettik. bilimde, sanatta, tarımda, sanayide, ne kadar geri kaldığımızı; kaç binlerce dul ve yetim kaldığını; savaşa akıtılan paraları toplamak için kaç milyonun açlıktan, hastalıktan perişan olduğunu lütfen bir düşünün.
3. tüm bu olayların başlangıcını objektif olarak bir düşünün. osmanlı'yı birinci dünya savaşı'na sokan iş bilmez ittihat ve terakki'nin, kişisel hırsına mağlup enver paşa'nın yaşanan insanlık dramındaki sorumluluğu nedir?

Aslında ödenen bedel o kadar yüksektir ki hiçbir şeyle mukayese edilemez.Bir neslin neredeyse tamamının yok olduğu da doğrudur.Ama öyle bir kazancımız varki ;bu kazanç da dünya durdukça Türk milletinin birlik ve beraberliğinin savaşlarla asla yıkılamayacağını,emsali görülmemiş ulusal birlik bilinci ve vatan aşkının her daim yeni nesillere aktarılması olmuştur.
Bu aşkın yeni nesillere aktarılması için mutlaka çocuklarımız ve gençlerimize Çanakkale ruhunun aşılanması gerekmektedir.Mutlaka çocuklarımız ve gençlerimize Çanakkale savaşlarının yapıldığı yerleri ziyaret etmeleri ve o havayı solumalarını sağlamalıyız.

Gökhan
18 Mart 2011, 21:51
Ruhları şad olsun.

Yıllardır beynimin bir köşesinde Çanakkale'ye gidip oraları görme düşüncesi var.Umarım bu düşünce birgün gerçekleşir.

fusuy364
18 Mart 2011, 23:01
Yüce önderimizi ve şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

‎43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 yılı yemek listesi;

15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.

26 Haziran Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.

18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.

8 Ağustos Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek Yok

BU VATANIN NASIL KAZANILDIGINI BİLMEYENLERE...

Bu tablo herşeyi anlatıyor. ben bu menünün bir benzerini Edirnedeki şehitlikte görmüştüm. çok şaşırarak duygulanmıştım. bütün ecdadımızdan Allah razı olsun ve bizi de gafletten kurtarsın

dreamdark
18 Mart 2011, 23:09
Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın şehitlerimiz.

İnsanlık tarihinin en kanlı çarpışmalarından biri yaşanmış ve genç; pırıl pırıl bir nesil yok olmuş bu topraklarda. Bir anlamda parlak geleceğimizin büyük beyinlerinden birçoğunu kaybetmişiz bu cephede. Bu savaşın bir adı da asteğmen muharebesidir zaten..

overcloud
19 Mart 2011, 00:58
Çanakkale deniz savaşlarını bizim tarihimizi etkilediği kadar dünya tarihinde de çok büyük bir etkisi olmuştur.

İtilaf devletlerinin Çanakkale savaşını kaybetmesinin neticesinde Rus İmparatorluğunda devrim engellenememiş ve sonucunda kurtuluş savaşında Rusya el altından bizi desteklemiştir.

Taksim anıtındaki heykelleri incelediyseniz eğer, heykelde Ulu Önder Atatürk'ün arkasında duranların Rus generalleri olduğunu görebilirsiniz. Heykellerin orda yer almasının nedeni Rusya'nın bizi kurtuluş savaşımızda desteklemiş olmasıdır. Ayrıca Rusya'nın 90'lı yılların başında dağılmadan önce Dünya tarihindeki etkisini düşünecek olursak Çanakkale savaşının sonucunun Dünya tarihinde ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkacaktır.

Ulu öndermiz Atatürk'ü ve şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum.

QM50
19 Mart 2011, 01:09
Ruhları sad olsun. Allah mekanlarını cennet eylesin Allah hepsinden razı olsun bugün onlar ölmeseydi bizde olmıcaktık herkez yaşamını onlara borçlu hepsini sonsuz minnetle anıyorum

dreamdark
19 Mart 2011, 01:23
Aslında bu muharebenin trajik bir yanı da, malesef cephede kazanmış olduklarımızı masada kaybetmiş olmamızdır..
İtilaf devletlerinin donanmasının boğazlardan geçmemesi uğruna binlerce can verilmiş ve sonrasında Almanya'nın yenilgisini ilan etmesinin ardından 1. Dünya Savaşı'nı kaybetmiş sayılmamızla Mondros imzalanarak, bu donanma boğazlardan salına salına geçerek, Yenikapı açıklarına demir atmıştır.
Sonrasında Ulu önder Atatürk Kurtuluş Savaşı'nı başlatıp kazanmasaydı, şu anda boğazlar bizim olmayacak ve binlerce vatan evladı boşa ölmüş olacaktı..

hız delisii
19 Mart 2011, 01:33
Nur içinde yatsınlar . .

erdemhilmi
19 Mart 2011, 01:56
mekanları cennet olsun inş...

osmanba
19 Mart 2011, 02:08
Şüphesiz ki vatanı milleti uğruna canını, gençliğini feda etmiş Çanakkale şehitlerimiz Allahın huzurunda en değerli mertebededir.
Fakat bizler henüz bu insanlara layık oldukları değeri verememiş durumdayız. Bende bu güne kadar bir kaç kez gidebildim. Büyük anıtın olduğu yerde çevre güller le kuşatılmış. Çanakkale savaşına gidip geri dönemeyenlerin isimleri buradaki mermer sütünler üzerine yazılmış. Şiddetli çatışmaların yapıldığı diğer tepelere gittiğinizde Örnek; 9.piyade alayının ingiliz askerleri ile çatıştığı nokta deniliyor. 50-100 tane kadar da mezar taşını simgeleyen taşlar ve komutanların ismi yazılı. Hemen bunun yanında bir ok işareti ve dikene bürünmüş ormanlık alanı gösteren tabelada " Gerçek şehitlik " yazısı. Be kardeşim; Görüntü olsun diye oluşturulan mermer anıtların çevresi tertemizken neden gerçek şehitlik olan yerleri dikenler sarmış. Büyük anıtın çevresinde budanan güllerin dalları bu ormanlara saplanıp dikilse 5-10 sene içinde oralar da gül cennetine döner. Hiç olmazsa şehitlerimizin üzerinde dikenler değil güller açardı diye düşünüyorum.
Nasıl ki Müslümanlığın temel şartlarından biri hacca gidip o kutsal toprakları görmek se; Her Türk gencinin de Çanakkale'ye gidip bu topraklara ve bu bayrağa nasıl sahip olunmuş onu görmeleri gerektiğine inanıyorum.
Nur içinde yatın. Bu vatanın gerçek evlatları...

extrem_015
19 Mart 2011, 02:14
amin......