PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Üçüz sevincine canavar gölgesi



Tolga Can
16 Ağustos 2010, 10:44
Karaman'ın ilk üçüz bebeklerinin sahibi olan Eren çiftinin hayatı, hastaneden dönen baba kaza geçirip sakat kalınca bir anda altüst oldu

http://img809.imageshack.us/img809/6360/68604501084.jpg (http://img809.imageshack.us/i/68604501084.jpg/)

Dile kolay, tam 12 yıllık evlat hasretinin ardından üçüz bebeklere sahip olmuştu İbrahim ve Medine Eren çifti. Yıllarca uğraşıp çocuk sevinci yaşayamayınca tüp bebek yöntemini denemiş ve olumlu sonuç almışlardı. 9 Temmuz'da doğum yaptı Medine Hanım... Ve üçüzlere "Eda Nur, Emine Nur, Miraç Gamze" adını verdiler. Üstelik onlar Karaman'ın ilk üçüzleriydi. Ama bu mutlulukları çok kısa sürdü maalesef.


KAMYONUN ALTINDA KALDI
Doğumdan 4 gün sonra baba İbrahim Eren, eşi ve 3 kızını ziyarete gitti hastaneye. Sonra da ayrıldı yanlarından, birkaç dakika sonra başına geleceklerden habersiz... Yolda motosikletiyle bir kamyonun altında kaldı genç baba. Anne ve çocuklar, 30 Temmuz'a kadar Karamanoğlu Mehmet Bey Doğumevi'nde kalırken, Baba İbrahim Eren ise aynı tarihe kadar Karaman Devlet Hastanesi'nde "Travmatik Serebral Ödem-Beyinde İç Kanama" teşhisi ile yoğun bakımda tutuldu. Bir şirkette şoför olarak çalışan baba hafıza problemi yaşamaya başladı. Üstelik sol bacağındaki yara sadece dikiş atılarak bırakılan talihsiz adam taburcu edildikten sonra Konya'da plastik cerrahiye götürüldü ancak yaranın kangrene dönüşmesinin deri naklini zorunlu kıldığı söylendi.

HAFIZA KAYBI DA YAŞIYOR
Ölümün eşiğinden dönen ancak hem hafıza kaybı yaşayan hem de ayağını kullanamaz hale gelen İbrahim Eren iş kaybına uğrayınca aile geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. Kocasıyla çocukları aynı gün taburcu olan Mediha Eren ise hem eşinin tedavisi hem de üçüzlerinin mama ve diğer masraflarıyla baş başa kaldı. Yaşadığı sevinç kâbusa dönen talihsiz anne, şimdi kara kara bu yükün altından kalkmanın bir yolunu arıyor.

Sabah gazetesinden alıntıdır.

Sinan Er
16 Ağustos 2010, 10:50
Bir anda insanların hayatının neçabuk değişebileceğine bir örnek. Allah bu aileden ve hepimizden rahmetini esirgemeyecek inşallah.

Doru
16 Ağustos 2010, 10:52
Çok üzücü. Allah yardımcıları olsun. Kanunlar yetersiz, önemli bir mevkidekinin , önemli bir yakını ; temenni etmemekle beraber , motorla kamyon altın da kalacak ki; artık cezalar ağırlaştırılsın. Kamyon ve tonajlı araç kullanıcılarına özel cezalar uygulanmalı ve onlar da buna göre hareket etmeli bence.

Tolga Can
16 Ağustos 2010, 11:34
1992 senesinde Annem, Babam ve kardeşim karasudan adapazarına geliyordu.
Bir kamyon sollamak için çıkmış, belli bir müddet gittikten sonra aniden sağa dönmüş.
Bizimkileri almış altına, Annem son anda tekerden kurtulduğunu anlatır.

Babamın 2 kaburgası kırılmış, Anne de yüz göz kalmamış, parmaklar ezilmişti.
Kardeşim 2 gün komada yattı. Şöför kamyonu bırakıp kaçmış. Polis 2 gün adamı bulamadı.
Bizim sülale biraz kalabalıktır. Adamın evine gidip 24 saat tanımışlar. Adam 2 saat sonra hastaneye gelip özür dilemiş. Sonrasındaki gelişmeyi bilmiyorum. Annem biraz yufka yüreklidir. Şikayetçi olmadılar herhalde. Gerçi kadına motor diyince aklı gidiyor.
Yeni aldığım motora bile keşke araba alsaydın dedi. Gel bir tur atalım dedim.
Yok artık tövbe bir daha binmem diyor. Bu arada annem 15-20 yıldır motora binen biridir.

Aileye geçmiş olsun. Umarım yardım sever biri çıkarda destek olur.