PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'de nasıl yarışçı olabilirim?



boy
15 Şubat 2010, 10:37
Merhaba arkadaşlar,

Birçok arkadaştan "nasıl yarışçı olabilirim?" şeklinde soru geldiğinden bu konu hakkında artık detaylı şekilde bilgilendirme yapma gereği duydum...

Gerçekten yarışçı olmak istiyor muyum?

Öncelikle bu işi gerçekten yapmak isteyip istemediğiniz konusunu netleştirmek için şunları söyleyeyim. Ülkemizde motosiklet yarışçılığı ne yazık ki çok profesyonel şekilde yapılmıyor. Bir işi profesyonel anlamda yapmak, aynı zamanda o işten para kazanmak anlamına geliyor. Ülkemizde bu spordan para kazanan tek bir kişi bile yok. O yüzden para kazanma gibi bir niyetiniz varsa, hemen bu işten vazgeçin. Bu iş hobi ve kişisel tatmin amaçlı yapılmakta ve genelde motosiklet işinde olanlar bu işe tanınmak için giriyor. Sponsor bulabilecek kadar iyiler zaten bu işe çok zamanını harcayıp bu işte isim yapıyorlar. Bu işe yeni girmek isteyen arkadaşlar için şunu söyleyeyim, sponsor bulmak gerçekten çok zor çünkü firmalar bu işe para harcamak istemiyorlar. Dolayısıyla sadece özel ilişkiler ile bu işler ayarlanıyor. Para kazanamadığınız gibi bir takım lastiğin 600-650 euro civarında olduğunu ve bir takım lastiği ancak bir yarışta kullanabildiğinizi düşünürsek çok da fazla para harcamanız gerekiyor.

Bu işin ne gibi sıkıntıları var?

Yarışçıların profesyonel olamaması dışında bu işi organize eden TMF (Türkiye Motosiklet Federasyonu) adındaki kurumun da profesyonel olmaması bir başka problem aslında. Bence bu kurumun tek amacı "ülkemize motosiklet yarışçısı kazandırmak ve bu yarışçıların dünya seviyesinde yarışmaları için onlara her türlü olanağı sağlamak" olmalı. Ancak bu kurumun bu amaçla uzaktan yakından alakası yok. Dünyanın hiçbir yerinde yarış gününde yarışçıdan piste giriş parası alındığını duymadım. Antreman için pisti kiralayabilirsiniz elbette ama yarış için para vermek tamamen saçmalık. Üstelik son seneye kadar alınan paralar için makbuz bile verilmiyordu. Avrupa ülkelerinde onlarca yarış pisti varken, ülkemizde sadece üç tane pistimiz var. Şu anda da bunlardan sadece birini kullanabiliyoruz. İstanbul Park zaten bizim için hayal. İzmit Körfez pisti şu anda etraftaki evlerde yaşayan insanların sesten rahatsız olmaları yüzünden kapalı, ne zaman açılacağı da bilinmez. Dolayısıyla eğer yarışmak istiyorsanız, şu anda tek bir pist var, o da İzmir Pınarbaşı pisti..

Pistlerin şartları ve güvenliği ne durumda?

İstanbul Park dünya standardında bir pist ama giremiyoruz. İzmit Körfez pistinin durumunu bilmeyen yok. Pist zaten dizayn olarak tamamen yanlış tasarlanmış, piste giriş çıkışlar pist üzerinden yapılıyor, giriş çıkış ancak yarışa ara verdildiğinde gerçekleşebiliyor. Pistin ortasında bataklık kıvamında göl var, antremanlarda kurbağa, kaplumbağa, yılan gibi hayvanlar önünüze çıkabiliyor. Özellikle yaz aylarında pistin yakınında kalmak söz konusu değil, sivrisinek ordusu saldırıyor. Pistte herhangi bir yeme içme mekanı yok, tek bir yer var o da Pazar günü açık, 2-3 çeşit şey var. Tuvaletler zaten allahlık, su, sabun, tuvalet kağıdına bu güne kadar rastlamadım. Güvenlik konusunda zaten onlarca başlık açıldı. Her viraj içerisinde özellikle de her apexi üzerinde yaması olan herhalde dünya üzerinde tektir. Sinan Sofuoğlu gibi neredeyse bu pistte yatıp kalkan, bu pisti herkesten fazla tanıyan, belki yüzbinlerce defa bu pistte dönmüş deneyimli bir yarışçı yine bu pistte hayatını kaybetti. Güvenlik konusunda daha fazla detay vermeme gerek yok sanırım. İzmir Pınarbaşı pisti, bir adım önde ama orası da çok farklı değil. Motosikleti yüksek süratlerde pistten çıkması durumunda çok kısa mesafede durduran güvenlik havuzu adındaki mıcır alanlar bile yok bu pistlerde.

Hala yarışçı olmak istiyor musunuz?

Eğer bütün bu anlatılanlara rağmen ben yarışçı olacağım diyorsanız sizi kutlarım, gerçekten bu işin adamısınız! Yazının devamını okuyabilirsiniz.. Bu işin prosedürel kısmı var bir de hazırlık aşaması. Prosedürel kısım, TMF'nin sitesinde de yazan adımları uygulamak. TMF'ye üye olan herhangi bir spor klübüne gidip başvuruyorsunuz, resimdi, sağlık raporuydu, v.s.. Bir de senelik lisans için 180 TL bayılıyorsunuz. Bunlar işin basit kısımları. Esas iş kendinizi ve motorunuzu hazırlamak..

Nasıl başlamalıyım?

Türkiye'de birkaç sınıf yarış var.. Honda CBR125R Cup, Superstock600, Superstock1000, SuperMoto. Bence yaşı küçük ve çok deneyimli olmayan herkes Honda Cup ile başlamalı. Cup yarışları boyunca bazı eğitimler de veriliyor. Pist işi trafikte motor sürmekten gerçekten çok farklıdır. Trafikte çok iyi motor kullanabilen biri illa ki pistte de başarılı olacak diye birşey yok. İkisi çok farklı deneyimlerdir, senelerdir SS kullanan biri piste ilk girdiğinde acemiliğini hemen hisseder çünkü pistin kendine has bir havası vardır. Pit alanından yarış pistine ilk çıkışınızda bu havayı solursunuz. Yanınızdan cayır cayır geçen yarışçıları gördükçe ve deli gibi bağıran egsoz sesinin yanınızdan uzayıp gidişini duyup korktukça ilk başta "yok yaa ben bu işin adamı değilmişim" düşüncesini mutlaka yaşarsınız. Önemli olan bu havayı solumak ve bir an önce o şartlara uyum sağlamaktır. Zaman geçtikçe alışırsınız.. Siz de hızlanırsınız ve piste yeni giren birinin yanından siz de bu şekilde geçersiniz.

Kendimi yarışa nasıl hazırlarım?

Sonuç olarak bu yarış işi bir spordur. Yani fiziksel dayanıklılık ön plandadır. Kesinlikle spor yapmanız gerekiyor çünkü yarış esnasında yüksek süratten kaynaklanan stres ve adrenalin kalbinizi ve kan akışınızı çok fazla hızlandırıyor. Çok yüksek performansta 20-25 tur atmak gerçekten çok yorucu oluyor. Genelde koşu ve kardiyonun büyük faydası var. Kilo bu işte çok büyük dezavantaj.

Motorumu yarışa nasıl hazırlarım?

Öncelikle bu işin detaylı bir şekilde maliyet analizini yapmanız gerekiyor. Ancak ne tür giderler olduğunu çok bilmediğinizden bu analizi detaylı bir şekilde ancak bir sene yarıştıktan sonra yapabiliyorsunuz. Hiç düşünmediğiniz giderler söz konusu. Neyi nereden kaç paraya aldığınız bile bu işin maliyetini çok etkiliyor. Bende bu işin en ince detayına kadar çıkarılmış bir maliyet analizi mevcut. Bu konuda isteyene yardımcı olabilirim. Motoru hazırlamak için bence en uygun süre en az 3 ay. Yani sene başında motoru hazırlamaya başlamak gerekiyor. İnanın yüzlerce konu var. Tabi bu işe başlarken motora ne çeşit modifikasyonlar yapacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Her sınıfın kendine özgü modifikasyon kısıtları var. Genelde ülkemizde modifikasyon konusunda da cahiliz, kulaktan duyma şeyler ile sonuç alınmak isteniyor, hiçbir katkı sağlamayacak şeylere tonla para harcanıyor. O yüzden bu işten gerçekten anlayan kişilerden destek almanızı öneririm.


Alelacele birşeyler yazdım, birçok detayı atlamış olabilirim. Birşeyler sormak isteyen artık ÖM atmasın, öğrenmek istediklerini bu başlık altına yazsın, cevaplar başkalarına da fayda sağlasın. Sonuç olarak; Türkiye şartlarında yarışmak çok büyük bir eziyet olsa da çok da keyifli birşey. Şunu unutmayın, "en güvensiz en tehlikeli pist bile otobanlarda gazlamaktan kat kat daha güvenlidir." Hayatını kaybeden arkadaşların ölüm haberlerini duydukça bu dediğimi hatırlayın. Pistteki ölümler ile trafikteki ölümleri kıyaslayın. Yarışmak şart değil, bence piste girip birkaç kez tur atmak bile insana çok büyük deneyim kazandırıyor. Keşke diğer ülkelerdeki gibi bizde de Track Day'ler yapılsa, insanlar pistlere girip kendilerini geliştirseler...



http://www.sokmen.net/photos/race2008/DSC_0544.jpg

Gökhan
15 Şubat 2010, 10:52
Tebrikler boy."Nasıl yarışçı olabilirim" sorusuna güzel bir cevap olmuş.:cat:
Konuyu "motosiklet yarışları" bölümünde üst konu yapıyorum. Umarım yarışcı olma düşüncesinde olan arkadaşlara yardımcı olur.

kingcüneyt
15 Şubat 2010, 10:53
cok tsk boy abi düsünüyordum yarışcı olmak için kendımede guvenıyordum:cat: ama en ıyyısı ben üniversitemi bitirim:P imkanlar kısıtlı oldugundan:pale:

tombo
15 Şubat 2010, 11:05
emeğine sağlık,tecrübe bilgilerini bu şekilde paylaşıp insanları aydınlatman bilinçlendirmek çok iyi.
zaten ülkemizde maalesef bu işlerde yetenekli olmak istekli olmak yetmiyor,bende vaktinde biraz kurcalamıştım araba yarışlarını ralli ve pist için baktımki ciddi paralar ve başka durumlar geçerli...

KUVVETMİRA
15 Şubat 2010, 11:12
münasip başlama yaşı ve antreman yoğunluğu hakkındada bilgi verirseniz.
değerli paylaşım :cat:

askon
15 Şubat 2010, 11:27
güzel bır başlık ve güzel bır özet olmuş ama daha coook detaylar var tabii zaten belırtmişsiniz birde biri cıkıp motocross dalında neler var yok anlatsa durumumuz gercekten içler acısı nasıl bu ülkede motosporları ile uğraşan genc arkadaşlarımız yetişecek ama her türlüğü zorluğa rahmen yılmayın arkadaşlar yınede işin maddi boyutları buyuk ALLAH kolaylık versın

zeda3000
15 Şubat 2010, 11:36
Kucuk bir hatirlatma , pist yarislari haric Drag yarislarida bulunmaktadir. Drag yarisida resmi yaris statusunde.

mach1
15 Şubat 2010, 12:05
Eline sağlık gerçekten cok yararlı:)

jonturq
15 Şubat 2010, 12:32
Mukemmel paylasim , klavyene saglik boy.

Emrah.ark
15 Şubat 2010, 12:38
Abi Çok saol..Daha önce Sana hatırlarsan sormuştum ne olur nasıl olur ve bunları hiç sıkılmadan bazılarını bana anlatmıştın tekrardan Allah senden razı olsun:)
Gerçekten Türkiyede bu işi başarabilmek için ya çok paran olucak yada çok yetenekli olucaksın:)

zeda3000
15 Şubat 2010, 13:21
Bu islere sponsor yok, niye cunku Turkiyede bilinen tek spor dali futbol. Digerleri eglencelik. Yelken , atletizim , judo, motor sporlarindan ki tum gencler kan kaybediyor. Yani devlet ucretsiz pist ve danisman bile vermiyor. Insanlar sponsor ariyor, adam dusunuyor yahu kac kisi gidip izleyecek bu yarisida benim markami motorun ustunde gorecek diyor salliyor. Ne egitim vermeyi biliyoruz nede egitim almayi. Federasyona cok is dusuyor bu konuda ama ben daha bugune kadar onlardan hatiri sayilir bir hareket gormedim. Siteye uye bir iki arkadasimiz var bunlardan biride BOY ciddi olarak yarislarda boy gosteren. Ama aci bir gercek var ben Boy ile veya motoru ile ilgili bir haberi bu site disinda baska hic bir yerde gormedim.

COQ
15 Şubat 2010, 14:30
Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, 2010 Dünya Supersport Şampiyonası'nın ilk yarışı öncesinde Türkiye Motosiklet Federasyonu'nun maddi sıkıntı nedeniyle lisansını çıkartamadığını belirterek, "Lisansımı kendi imkanımla son anda çıkardım. Lisansım olmadan şampiyonanın ilk yarışına çıkamayacaktım" dedi.

Şampiyonanın 28 Şubat'ta Avustralya'da yapılacak ilk yarışı için Hollanda'ya giden Sofuoğlu, dünya şampiyonluğunu yeniden Türkiye'ye getirmek istediğini söyledi.

Memleketi Sakarya'da antrenman sırasında sol ayak bileğini kırarak sezona şanssız bir şekilde başlayan Sofuoğlu, ilk yarışa az bir zaman kala sağlığına tamamen kavuştu. Şampiyona öncesi İstanbul'da antremanlarını yapan Sofuoğlu, ilk yarış için bugün Hollanda'ya gitti.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda babası tarafından uğurlanan Sofuoğlu, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, ilk yarışa tamamen hazır olduğunu ifade etti. Özellikle son bir haftada çok iyi antremanlar yaptığını kaydeden Sofuoğlu, şunları söyledi;

"Ayağımın iyileşmesi açısından çok iyi bir hafta geçirdim. 20 Şubat'ta test yarışlarım, 28 Şubat'ta ise ilk yarışım var .Elimden gelen her şeyi yaptım. Yağmur çamur demeden antremanlarımı tamamladım. Sakatlığımı atlattım çok şükür. İnşallah güzel bir sezon başlıyor."

Hollanda'dan takımıyla birlikte Avustralya'ya geçeceğini belirten Sofuoğlu, bu sezonun kendisi için diğer sezonlardan çok daha önemli olduğunu vurguladı. Sezonun büyük bir bölümünü yurt dışında geçireceğini dile getiren Sofuoğlu, "İnşallah 2010 yılında Türkiye'ye dünya şampiyonu olarak dönmek istiyorum. Belli zamanlarda Türkiye'ye gelecem, ama daha çok yurt dışında kalacam. Daha iyi adapte olmak istiyorum. Bu sezon benim için her sezondan çok daha önemli" diye konuştu.

LİSANS SORUNUMU SON ANDA AŞTIM

Şampiyonanın başlamasına az bir zaman kala lisansıyla ilgili sıkıntı yaşadığını anlatan Sofuoğlu, federasyondan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı lisansını son anda çıkarttığını ifade etti.

Federasyonun maddi sıkıntılar nedeniyle lisansını çıkartamadığını ifade eden Sofuoğlu, şöyle konuştu;

"Federasyondan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı lisansım son anda geldi. Böyle bir sıkıntı yaşadık, ama çözdük. Uzun bir dönemde Türkiye'ye geldiğimde federasyonla bu konuyu görüşeceğim. Federasyonun tek sporcusuyum. Böyle hatalar yapılması çok doğru değil. Lisansım son anda yetişti. Lisansım olmadan da ilk yarışıma çıkamıyordum. Bana daha önce söylemeleri gerekiyordu. Dünya şampiyonluğu için yarışan bir sporcunun lisansının son anda çıkması doğru değil. Olmaması gereken bir problemdi."

KENAN'DAN 800 EURO BORÇ ALIP LİSANSINI ÇIKARDIK

Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Süleyman Memnun da, Sofuoğlu'nun lisansını kendisinden 800 Euro borç alarak çıkarttıklarını söyledi.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alacakları 2 milyon TL civarındaki parayı tahsil edemedikleri için maddi sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Memnun, "GSGM'den spor toto geliri olarak 470 bin lira alacağımız var. Geçen yıl Dünya Motokros Şampiyonası'nın 3. ayağını ilk kez Türkiye'de yaptık. Organizasyonda 1,5 milyon lira masraf yaptık. Bu organizasyonda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 1 milyon 600 bin lira alacağımız var. Alacaklarımız verilmediği için maddi sıkıntı yaşıyoruz. Bağlı bulunduğumuz Uluslararası Motosiklet Federasyonu'na (FİM) üyelik aidatımızı yatıramadık. Kenan'dan 800 Euro borç alarak lisansını çıkardık.'' ifadesini kullandı.

Motosikletteki özel tüketim vergisinin 2006 yılında yüzde 8'den yüzde 37'ye çıkartılmasıyla birlikte motosiklet sektörünün öldüğünü kaydeden Memnun, sözlerini şöyle sürdürdü;

"ÖTV artınca motosiklet satışı 400 bin adetten 70 bin adete düştü. Bir çok firma iflas etti, çoğuda sektörü bıraktı. ÖTV kararıyla iflaslar oldu. koç holding motosiklet sektörünü bıraktı. İflas eden firmalar kimseye sponsor olmuyorar. Kenan dünya şampiyonası için yarışıyor. Yarışlar yurt dışında olduğu için yerel firmalar ilgilenmiyorlar."

boy
15 Şubat 2010, 14:50
@ELINT

Tebrikler boy."Nasıl yarışçı olabilirim" sorusuna güzel bir cevap olmuş.
Konuyu "motosiklet yarışları" bölümünde üst konu yapıyorum. Umarım yarışcı olma düşüncesinde olan arkadaşlara yardımcı olur.
Sağolasın, böylece konuya ulaşım daha kolay olur..

@KUVVETMİRA

münasip başlama yaşı ve antreman yoğunluğu hakkındada bilgi verirseniz.
Bu tip yarışlara girmenin kurallara koyulmuş yaş olarak bir alt sınırı yok, üst sınırı da yok. Ancak bence ideal başlama yaşı 15-16 çünkü bu yaşlarda insanın kafasını kurcalayan hiçbir problem, geçim sıkıntısı, sorumluk olmuyor. Dolayısıyla yarışa odaklanmak adına ve cesaret anlamında çok büyük avantaj sağlanmış oluyor. Ancak bu yaşlardaki birinin yanında da ona destek olacak, yola gösterecek deneyimli birinin olması şart. Yarış olayının çok büyük bir kısmı psikolojiktir. Yarışa mental olarak hazırlanmanın bile belli yolu yordamı vardır. Kafanızda en ufak birşey olsa hiçbir şey yapamazsınız. O yüzden motorunuzun da eksiksiz olması gerekiyor. Yarış anı çok farklı, inanılmaz bir heyecan oluyor. Bu ortamda elinizin ayağınızın birbirine dolaşmaması gerekiyor. Sakin ve soğuk kanlı olmanız gerekiyor. Bu da zaman içerisinde deneyim kazandıkça oturuyor. Antreman konusunda şunu söyleyeyim; pistte ne kadar çok dönerseniz o kadar iyi. Her bir turun faydası büyük. O yüzden mümkün olduğunca çok antreman yapmak gerekiyor. Tabi bu antremanlarda boş boş dönmüyorsunuz. Hızlanmanız ve süreyi aşağıya çekmeniz gerekiyor. Bu da sizi yönlendirecek deneyimli kişiler sayesinde olacaktır. Unutmayın; kişisel sporlarda bile dünya üzerindeki hiçbir yarış tek kişiyle yapılmaz, antrenör ve takım elemanları olması gerekiyor. İşte bizim ülkemizdeki en büyük eksik de bu, herkes bu işi kişisel olarak yapmaya çalışıyor. Başarı takım çalışmasıyla gelir. Bir MotoGP pilotunun arkasında 20-30 kişilik ekipler vardır, oysa televizyonda sadece pilotu izleriz, pilot kazandığında onu kutlarız, halbuki işin arka planı çok farklıdır, başarı tek kişinin değil tüm ekibin başarısıdır.

@zeda3000

Siteye uye bir iki arkadasimiz var bunlardan biride BOY ciddi olarak yarislarda boy gosteren. Ama aci bir gercek var ben Boy ile veya motoru ile ilgili bir haberi bu site disinda baska hic bir yerde gormedim.
Zaten bu yüzden firmalar sponsor olmuyor, sponsor olmanın kendileri için nasıl bir fayda sağlayacağını bilmiyor. Bayağı zamandır her sene birilerine sponsor olan Aroma markasının da reklamları, bu spora destek olduğu birkaç forum dışında biryerlerde gözükmüyor. Aslına bakarsanız orta ölçekli bir firma için bile sponsor olmanın çok büyük bir zararı yok, reklam masrafı olarak gösterebilirler. Aksi taktirde ülkemizden hiç motosiklet yarışçısı çıkmaz. 2008 yılında Sinbo ve Minton markaları adına yarıştım, bu yüzden Halis abiye tekrar teşekkürlerimi sunarım. Sinan'ın ölümüyle kötü bir sezon olmuş olsa da, tüm planlar bozulmuş olsa da yine de sponsor sahibi olmanın zevkini yaşamış oldum.

---------- Mesaj ekleme zamanı: 11:50 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 11:47 ----------

@coq

Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, 2010 Dünya Supersport Şampiyonası'nın ilk yarışı öncesinde Türkiye Motosiklet Federasyonu'nun maddi sıkıntı nedeniyle lisansını çıkartamadığını belirterek, "Lisansımı kendi imkanımla son anda çıkardım. Lisansım olmadan şampiyonanın ilk yarışına çıkamayacaktım" dedi.
Ülkemizde Kenan gibi dünya şampiyonu olmuş birine bile ne kadar destek olunduğu apaçık ortada. Daha geçenlerde Kenan'ın arkasında oldukları ile ilgili söylemler dolanmıyor muydu ortada? TMF kadrosu bence tamamen yenilenmeli ve ülkemiz için faydalı şeyler yapacak insanlarla yeni bir kadro kurulmalı. Bakın o zaman bazı şeyler nasıl değişiyor.. Bence motosiklet sporunun en büyük engeli TMF'dir !!!

zeda3000
15 Şubat 2010, 15:21
[/COLOR]

. Bence motosiklet sporunun en büyük engeli TMF'dir !!![/QUOTE]

Bu malesefki benimde sahsi dusuncem. Ama orda secilen kadrolar isimler hepsi dayanikli dovus misali. Turkiye ye her gun yuzlerce Race motor giriyor gumruklerden ama kullanmasini ogretecek , bir sosyal yada Federasyon kurumu yok. Paraniz var ise egitim alabiliyorsunuz. Eh adam kit kanaat motor almis, tek hayali pistlerde yarismak , destekleyen yok oda hirisini otobanda aliyor, taaki bir arabaya arkadan patlayana kadar. Yazik bence.

boy
15 Şubat 2010, 15:32
@zeda3000

Eh adam kit kanaat motor almis, tek hayali pistlerde yarismak , destekleyen yok oda hirisini otobanda aliyor, taaki bir arabaya arkadan patlayana kadar. Yazik bence.
Eh ben de bu mantıkla otobanda gazlayanlar biryerlere patlayıp hayatlarını kaybedince pek üzülemiyorum çünkü bu tür kazaların çoğunu SS makineleri kullananlar yapıyor. Çoğu da kendi hatalarından kaza yapıyorlar. Bence devletin bu işe el atması şart. Bu tür konuları hangi kurum denetler takip eder bilmiyorum ama bu iş baştan kokuşmuş. Nasıl ehliyet alındığını çok iyi biliyorum, önce ehliyet alma sisteminin değişmesi gerekiyor. Ayağı ile motoru itip yürütene ehliyet verdiklerini gördüm sınavda. Piyasada ne kadar araba, motosiklet ehliyeti olan insan varsa hepsini yeniden sıkı bir sınav ve denetleme sisteminden geçirsen sizce kaçı geçer? Bence %70 elenir...

aSuBaYaH
15 Şubat 2010, 15:46
boy, mehmet kardeşim, yazıların ve anlatımından dolayı seni kutlarım özellikle [B]PİSTLERİN ŞARTLARI VE GÜVENLİĞİ NE DURUMDA konunun bu bölümdeki şeffaf bakışından dolayı seni tebrik ederim:rendeer:

Shrieker
15 Şubat 2010, 17:08
Bence motosiklet sporunun en büyük engeli TMF'dir !!!

Balık baştan kokar. Ülkeyi yönetenlere bak, TMF'yi gör. Yazık bize...

---------- Mesaj ekleme zamanı: 16:08 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 15:53 ----------

http://www.motordelisi.com/forum/motordelisi-genel/75948-izmit-korfezde-kaza-olmus-2-vefat.html

Buyur burdan yak.

Ante
15 Şubat 2010, 17:24
Boy, öncelikle yazı için ellerine sağlık. Uzun zamandır forumlarda okuduğum en samimi ve bilgilendirici yazıydı. Sorulara verdiğin cevapların da en baştaki yazıya eklenmesi, kaynak olması açısından iyi olacaktır.

Üniversite yıllarında ve sonraki bir kaç yıl lisanslı bir satranç oyuncusuydum. Hala tüm oyuncuları derecelendirmek için kullanınlan ulusal kuvvet derecesine(UKD) sahibim. Bunları şu nedenle söylüyorum TSF (satranç federasyonu) içinde aynen TMF için yazdıkların yıllardır söylenir yazılır. Kavgalar sanırım sadece bunlarda değil tüm federasyonlarda var.

İnsan düşünmeden edemiyor bu federasyonlar gerçekten bu sporların ülkemizde gelişip, yaygınlaşması, uluslararası başarılara imza atılması için mi, yoksa bazı insanların ego tatminleri için mi var diye. Bunca federasyon yıllardır çalışıyorsa ve siz bir kaç kişisel başarının ötesine geçemeyen uluslararası sonuçlar alıyorsanız bu hakikatten üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.

2007'deki federasyon sponsorluk gelirlerini yine bu forumlarda bir arkadaş yazmıştı. Motosiklet federasyonu gelir zengini diye bir başlıkla. 2007'de gelir zengini olan (6 milyon tl gibi bir şeydi sanırım) bir federasyonun 2010'da Sofuoğlunun lisansı için 800 euro bulamaması ve bu parayı borç alması, gerçekten incelenmesi gereken bir durumdur.

Bu sporun yaygınlaşmasını amaç edinmiş bir federasyonun ÖTV artışı konusunda tepkisiz kalmasını da anlayabilmiş değilimdir.

"Benim olsun, küçük olsun"

Söylenecek yazılacak çok şey var aslında daha ama konu başlığı dışına yeterince çıktım.

Tekrar teşekkürler.

boy
16 Şubat 2010, 01:13
@Ante

Söylenecek yazılacak çok şey var aslında daha ama konu başlığı dışına yeterince çıktım.
Aslında konu başlığı dışına çıkmadın arkadaşım çünkü bunlar hayatın gerçekleri ve ülkemizdeki motosiklet sporu hakkındaki gerçekler. Senelerdir bu yozlaşmış insanların bu kurumun başında olmaları ve buradan ekmek yemeleri de aynı konu aslında. İşin komiği yarış camiası o kadar bilinçsiz, eğitimsiz ve vurdumduymaz insanlardan oluşuyor ki millet sadece sözel olarak tepki vermekten öteye gitmiyor. Bakın bunca zamandır insanlardan yarışa katılım ücreti adı altında bir sürü para toplandı ve geçen seneye kadar makbuz verilmedi. Sinan'ın ölümünden sonra bazı şeyler değişti ama bunlar devede kulak. Bu paralar nereye gidiyor? sorusunu soran, sorgulayan, denetleyen yok. TMF denen kurumun bence çok büyük sorumlulukları var ve bunların hiçbirini yapmıyor. Dediğin gibi 2006 yılında motosiklet fuarının ilk gününde uygulanan %30 luk ÖTV'ye ilk tepki vermesi gereken kişi TMF olmalıydı. O sene resmen motosiklet sektörüne çok büyük bir balta vuruldu. Ülkemizde motosiklete binen az insan yok, bunların haklarını savunan, ülkeye genç motosiklet yarışçısı kazandıran, bu işe bütçe ayıran, bu kişilerin eğitilmesini ve dünya çapında yarışmasına olanak sağlayan bir kurum olması gerekiyor. Kurumun adı var ama içi boş! Ben gerçekten bu konuda umudumu yitirdim...

Unique693
16 Şubat 2010, 01:59
Bir yarışcıyada boyle bir anlatım yakışır teşekkürler.

kerem999
16 Şubat 2010, 02:49
Sesinizi duyurmak istiyosanız her televızyon kanalına çıkmak eylem yapın ses getiricek şekilde (trafige yığılın yada federasyon un önünde 5 10 bin kişi toplanın 2 gün cıkamsınlar vb.) :) ve programları arıyıp bu konuya yer ayırmaları için gün alın :cat:
Sesinizi duyurmuş olursunuz ama bu günki türkiyede bu işe yararmı bilemem adamlar yok da sayabilirler :pale:

remzi_39
16 Şubat 2010, 04:10
boy emegin icin tesekkürler..Ellerine saglik..
Benim bu yazidan cikarttiklarim su..
Türkiyede yarisci olamassin normal sartlar altinda..
Ya cok cok zengin olucaksin yada cok ama cok yetenekli..
Millet benzin parasindan sikayet ederken sen bir yaris lastigi 600-650 euro diyorsun..
Onuda birkere kullanabiliyorsun.. :pale:
Ben yarisci olmaktan vazgeciyorum... :cherry:
Nedenide lastiklerimi birkereden fazla kullanabilmek icin.. :P

dreamdark
16 Şubat 2010, 04:44
Mehmet eline sağlık, oldukça faydalı bir yazı olmuş.

Ben gerek senin yazdıklarından, gerekse İlkay'ın yaptığı alıntıdan bir kez daha şu sonucu çıkartıyorum :

Türkiye'de yarışçı olunmaz!

Acı ama maalesef durum böyle bence; görünen köy kılavuz istemez..

yildiz_27
16 Şubat 2010, 10:49
yarıscı olabımek ıcın 3 sey lazım

1 . zaman sorununun olmaması

2. kabılıyetlı olman sart

3. ne kadar paran oldugundan senın dahı haberın olmayacak

bu 3 şık sen de mevcutsa evt sen artık 1 adet yarıscısın

boy
16 Şubat 2010, 11:00
@kerem999

Sesinizi duyurmak istiyosanız her televızyon kanalına çıkmak eylem yapın ses getiricek şekilde
Sen Türkiye Şampiyonası kapsamında yapılan yarışların hiçbir kanalda yayınlandığını gördün mü? İnsanlar dünya kadar para harcıyorlar, riski bile bile hayatlarını tehlikeye atıyorlar, ülkenin diğer bir ucundan kalkıp başarılı olsalar da hiçbir getirisi olmayan bir yarış için zamanlarını harcıyorlar ve bu kadar emeğe rağmen yarışlar hiçbir kanalda yayınlanmıyor. Bu da TMF'nin ana görevlerinden biridir bence. Bir konu hakkında reklam yapmazsan ülkendeki insanları bu konu hakkında bilgilendirmezsen bu iş olmaz. Bizim insanımızın sporla ve özellikle de motor sporlarıyla hiç alakası yok. Varsa yoksa evlilik programları, yarışma programları ve futbol.. Hal böyle olunca da bu bozuk düzeni hiçbir medya ortamında dile getiremezsin, kimse seni dinlemez. Dediğim gibi tek çözüm TMF kadrosunun yenilenmesi, ülke için yararlı işler yapacak canavar bir kadro oluşturulması. Önce dişteki çürüğü temizleyeceksin, sonra dolgu yapacaksın!

@remzi_39

Benim bu yazidan cikarttiklarim su..
Türkiyede yarisci olamassin normal sartlar altinda..
Ya cok cok zengin olucaksin yada cok ama cok yetenekli..
Millet benzin parasindan sikayet ederken sen bir yaris lastigi 600-650 euro diyorsun..
Ülkemizde yarışmaya çalışan insanlar imkanları dahilinde yapıyorlar bu işi. Sonuçta bu iş gönül işi, bir tutku. Hal böyle olunca da insanlar zengin olmasalar da bu işi yapmak için çok fazla çaba sarfediyorlar. Normalde bir yarış sezonunda hakkıyla yarışabilmen için 100.000 TL civarında para gerekiyor. Yedek motordan tutun, onlarca takım lastik, git gel masrafı, yarış parası, antreman parası, yeme içme, v.s. çok fazla gider var. Çok yetenekli olmak da bir yere kadar, ancak orta halli bir sponsor bulmanızı sağlıyor. İşte görüyorsunuz Kenan Türkiye'de birşey yapamayacağını anlayınca yurtdışına açıldı. Adını duyurmuş bazı yarışçılar artık balkan ve doğu avrupa şampiyonalarına katılıyorlar.

hayalets
06 Mart 2010, 20:25
Toplam olarak;

30.000-35,000 TL motoru modifiyeli bir motorsiklet,
300 TL ambulans ve doktor ücreti,
180 TL lisans,
500 TL kask,
pistte çalışma ücreti alıyorlarmı bilemiyorum,
ve katılım ücreti.
yarış eğitmeni
tekerlek setleri,
takım arkadaşları,

ortalama 40bin TL ye falan profesyonel yarışçı olunabiliyor.
En önemlisi cesaret,serilik ve hafif kilo :)

Emrah81
18 Mart 2010, 19:43
Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, 2010 Dünya Supersport Şampiyonası'nın ilk yarışı öncesinde Türkiye Motosiklet Federasyonu'nun maddi sıkıntı nedeniyle lisansını çıkartamadığını belirterek, "Lisansımı kendi imkanımla son anda çıkardım. Lisansım olmadan şampiyonanın ilk yarışına çıkamayacaktım" dedi.

Şampiyonanın 28 Şubat'ta Avustralya'da yapılacak ilk yarışı için Hollanda'ya giden Sofuoğlu, dünya şampiyonluğunu yeniden Türkiye'ye getirmek istediğini söyledi.

Memleketi Sakarya'da antrenman sırasında sol ayak bileğini kırarak sezona şanssız bir şekilde başlayan Sofuoğlu, ilk yarışa az bir zaman kala sağlığına tamamen kavuştu. Şampiyona öncesi İstanbul'da antremanlarını yapan Sofuoğlu, ilk yarış için bugün Hollanda'ya gitti.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda babası tarafından uğurlanan Sofuoğlu, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, ilk yarışa tamamen hazır olduğunu ifade etti. Özellikle son bir haftada çok iyi antremanlar yaptığını kaydeden Sofuoğlu, şunları söyledi;

"Ayağımın iyileşmesi açısından çok iyi bir hafta geçirdim. 20 Şubat'ta test yarışlarım, 28 Şubat'ta ise ilk yarışım var .Elimden gelen her şeyi yaptım. Yağmur çamur demeden antremanlarımı tamamladım. Sakatlığımı atlattım çok şükür. İnşallah güzel bir sezon başlıyor."

Hollanda'dan takımıyla birlikte Avustralya'ya geçeceğini belirten Sofuoğlu, bu sezonun kendisi için diğer sezonlardan çok daha önemli olduğunu vurguladı. Sezonun büyük bir bölümünü yurt dışında geçireceğini dile getiren Sofuoğlu, "İnşallah 2010 yılında Türkiye'ye dünya şampiyonu olarak dönmek istiyorum. Belli zamanlarda Türkiye'ye gelecem, ama daha çok yurt dışında kalacam. Daha iyi adapte olmak istiyorum. Bu sezon benim için her sezondan çok daha önemli" diye konuştu.

LİSANS SORUNUMU SON ANDA AŞTIM

Şampiyonanın başlamasına az bir zaman kala lisansıyla ilgili sıkıntı yaşadığını anlatan Sofuoğlu, federasyondan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı lisansını son anda çıkarttığını ifade etti.

Federasyonun maddi sıkıntılar nedeniyle lisansını çıkartamadığını ifade eden Sofuoğlu, şöyle konuştu;

"Federasyondan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı lisansım son anda geldi. Böyle bir sıkıntı yaşadık, ama çözdük. Uzun bir dönemde Türkiye'ye geldiğimde federasyonla bu konuyu görüşeceğim. Federasyonun tek sporcusuyum. Böyle hatalar yapılması çok doğru değil. Lisansım son anda yetişti. Lisansım olmadan da ilk yarışıma çıkamıyordum. Bana daha önce söylemeleri gerekiyordu. Dünya şampiyonluğu için yarışan bir sporcunun lisansının son anda çıkması doğru değil. Olmaması gereken bir problemdi."

KENAN'DAN 800 EURO BORÇ ALIP LİSANSINI ÇIKARDIK

Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Süleyman Memnun da, Sofuoğlu'nun lisansını kendisinden 800 Euro borç alarak çıkarttıklarını söyledi.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alacakları 2 milyon TL civarındaki parayı tahsil edemedikleri için maddi sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Memnun, "GSGM'den spor toto geliri olarak 470 bin lira alacağımız var. Geçen yıl Dünya Motokros Şampiyonası'nın 3. ayağını ilk kez Türkiye'de yaptık. Organizasyonda 1,5 milyon lira masraf yaptık. Bu organizasyonda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden 1 milyon 600 bin lira alacağımız var. Alacaklarımız verilmediği için maddi sıkıntı yaşıyoruz. Bağlı bulunduğumuz Uluslararası Motosiklet Federasyonu'na (FİM) üyelik aidatımızı yatıramadık. Kenan'dan 800 Euro borç alarak lisansını çıkardık.'' ifadesini kullandı.

Motosikletteki özel tüketim vergisinin 2006 yılında yüzde 8'den yüzde 37'ye çıkartılmasıyla birlikte motosiklet sektörünün öldüğünü kaydeden Memnun, sözlerini şöyle sürdürdü;

"ÖTV artınca motosiklet satışı 400 bin adetten 70 bin adete düştü. Bir çok firma iflas etti, çoğuda sektörü bıraktı. ÖTV kararıyla iflaslar oldu. koç holding motosiklet sektörünü bıraktı. İflas eden firmalar kimseye sponsor olmuyorar. Kenan dünya şampiyonası için yarışıyor. Yarışlar yurt dışında olduğu için yerel firmalar ilgilenmiyorlar."


Federasyonun çaycısından isteselermiş 800 euro borç, ya da karşıda sandalyesinde oturan esnaftan.

125tci
31 Mart 2010, 11:02
walla sookakda geçe 11 de basılıyoruz 4 de bitiyo xD zaRBo geziYo

Votkalı24
13 Aralık 2010, 18:46
İşte Hayallerimi süsleyen tek şey .( Bir motor yarışçıcı olmak... Ama ne yazıkki imkan yetersizliği yüzünden başlamadan biticek bir hayal gibi gözüküyor ne kadar çabalasamda...

Deathghost
26 Haziran 2012, 10:56
Bende çabalıyorum ama işimin de bir o kadar zor olduğunubiliyorum inşallah başarabiliriz .

GTR
13 Eylül 2012, 03:49
Pist meselesine kafam takıldı :S İstanbul gibi bir şehirde fazla sayıda pist olmalı bence

serkanADH13
08 Mart 2013, 13:09
Pist meselesine kafam takıldı :S İstanbul gibi bir şehirde fazla sayıda pist olmalı bence

Tayyip Yakında TOKİ 'ye satacaktır orayıda :)

Türkiyede YEŞİL ALAN kalmadı malesef,
ormanları dahi yakıyorlar sonra satıyorlar...

İşte Böyle bir yer TÜRKİYE...

TATLIHIZ
08 Mart 2013, 22:47
Bu ülkede yarıscı olmak istiyorsan..

Alıcan bi sahin sehirde makasa giricen ..Honda,Pejoya makas atıcan..ibreyi 200 e dayıcan..Yanlıcan.pati cekicen..

Tvlere cıkıcan..Adamlarda düşünücek..Bu aracla bunları yapıyorsa yarıscı olabilir. diyee baska sansın yok !!!

boy
01 Eylül 2013, 10:37
Neredeyse 4 sene önce yazmış olduğum yazıyı birkaç foto koyarak hortlatayım :)
Vee sorunun cevabını seneler sonra yenileyeyim... Türkiye'de yarışçı olunmaz!


http://imageshack.com/a/img41/7863/po4l.jpg

http://imageshack.com/a/img836/2229/j2j2.jpg

http://imageshack.com/a/img17/820/yrlk.jpg

hellboys
01 Eylül 2013, 15:00
abi bizde senin yanına amerikaya gelip orada deneyelim şansımızı :)

Tsubasa
01 Eylül 2013, 15:04
kaska bittim =)
cok iyiymiş. utanmasam ver dicem:cherry:

boy
06 Eylül 2013, 11:40
kaska bittim =)
cok iyiymiş. utanmasam ver dicem:cherry:

Çoktan satıldı geç kaldın :)

Tsubasa
06 Eylül 2013, 12:18
Çoktan satıldı geç kaldın :)
cok rica edicem bi dahakine ben alabilirim?

seybu
07 Mayıs 2015, 18:46
Peki ya enduro yarışları ?

boy
04 Kasım 2016, 07:09
Arkadaşlar, zamanında forumdaki ilk ve tek yarışan kişi olduğumdan birçok arkadaştan yarışlarla ilgili bir sürü soru geliyordu. Senelerce foruma girmemiş olsam da bu başlığı okuyan ve ilgilenen birçok arkadaştan özel mesaj aldım. 2007-2012 seneleri arasında Türkiye Pist Şampiyonası'nda Superstock 1000 ve 600 sınıflarında yarıştım. İki kez de Doğu Avrupa Balkan Şampiyonası için Bulgaristan Pleven'deki pistte yarıştım. 2013 senesinde Amerika'ya yerleşme kararı aldım ve Amerika'nın Orlando şehrinde "2 Wheels Heaven" adında motosiklet servisi açtım. Fırsat buldukça pist günlerine (trackday) katılmaktayım. Size kısaca burada yarış ve pist durumları nasıl yürüyor anlatmak istedim.

Öncelikle burada çoğu kişi evde yaşıyor. Yani bizim genelde alışık olduğumuz apartman tarzı değil de, bahçe içinde tek katlı iki arabalık garajı olan kocaman evler. Apartmanda yaşayanlar da var ama genellikle öğrenciler ve kredi geçmişi iyi olmayıp ev alamayanlar. Evde yaşayan insanların genelinin garajında bir araba mekanikerinin ihtiyacı olan her türlü alet edevat var. O yüzden erkek olsun kadın olsun çoğu kişinin elinden araba motor tamir etmek geliyor. Bizim dükkana Honda CBR600F sahibi bir kız geldi, motorun solunda bulunan stator kapağından yağ aktığından internetten yeni kapak ve gasket sipariş edip kendisi tamir etmiş, şaşırdım. Hal böyleyken, bu insanların birçoğu da piste meraklı. Burada bizim ülkemize nazaran oldukça fazla pist var. Hey eyalette 15-20 tane pist var. Pistler hergün açık, genelde her pistin kendine göre bir takvimi var. Bazı tarihlerde belli yarışlar, bazı tarihlerde belli pist organizasyonları yapılmakta. Burada çok fazla motosiklet grupları da mevcut. Bu gruplar pist günleri organize ediyorlar. Motosiklet firmaları da pist günleri organize ediyorlar. Pist günlerinde genelde gruplar Novice (Acemi), Intermediate (Deneyimli) ve Expert (Pro) olmak üzere 3 gruba ayrılıyor. Her grubun pist süreleri (lap times) belli aralıkta. Gruba uymayan kişiden, çok hızlı veya yavaş, duruma göre grubunu değiştirmesi isteniyor. Sabah 9'da başlıyor akşam 6 gibi sonlanıyor. Sormak istediğiniz detaylar varsa, burada paylaşabilirsiniz. Lütfen PM atmayın, herkes takip edip faydalansın.


http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j0.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j1.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j2.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j3.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j4.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j5.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/rsv4-j6.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR1.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR2.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR3.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR4.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR5.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/CBR6.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/TRIUMPH1.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/TRIUMPH2.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/TRIUMPH3.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/TRIUMPH4.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/SUPERHAWK1.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/SUPERHAWK2.jpg

http://www.sokmen.net/photos/shared/track/SUPERHAWK3.jpg