Orijinalini görmek için tıklayınız : Artçı, fren mesafemizi etkiler mi?
Carrera
04 Temmuz 2007, 04:25
http://www.motosiklet.net/images/carrera02.jpg
Bu sefer ki yazım motosiklet kullanımının belkide en zorlu ve hayati kısmı olan frenleme hakında genelde yanlış bilinin bir ayrıntıyla ilgili. Kafa karışıklıklarına engel olmak ve işin püf noktasını başka yerde aramamak için önce konunun tüm değişkenleri ve ortamı ayırntılı şekilde izah edeyim.
http://www.motosiklet.net/images/spacer.gifhttp://www.motosiklet.net/images/spacer.gif
http://www.motosiklet.net/images/spacer.gifhttp://www.motosiklet.net/images/spacer.gifhttp://www.motosiklet.net/images/spacer.gif
Motor: Herhangi bir motosiklet
http://img452.imageshack.us/img452/7955/2006mt03studio0002nbm5fus9.jpg
Mekan: Herhangi bir yol
http://img452.imageshack.us/img452/2874/img2046jpgthumblu4.jpg
Hız: Herhangi bir sürat
http://img452.imageshack.us/img452/885/2007mt03detail05prvtcm3wf3.jpg
Motosikleti durdurma amaçlı fren yapıyoruz.
Soru: Motosikleti, üstünde sadece biz varken X m mesafede durdurabiliyorsak, arkamıza bir artçı aldığımızda aynı şartlarda motoru hangi mesafede durdurabiliriz?
1) X m den fazla ( > X )
2) X m den az ( < X )
3) X m ( = X )
Motosikleti, üstünde sadece biz varken X m mesafede durdurabiliyorsak, arkamıza bir artçı aldığımızda aynı şartlarda motoru yine X mesafede durdurabiliriz. Duruş mesafesi DEĞİŞMEZ.
Gelelim cevabın teknik izahatına.
Önce kenara yazmamız ve aklımızda tutmamız gereken bir bilgiyi tekrar hatırlayalım. Motosikletin ilerleyebilmesi veya durabilmesi için sahip olması gereken şey nedir? Tutuş. Yola tutunmayan lastiklerle ne motoru ileri götürmek mümkün olur (patinaj) nede durdurmak (kızaklama). Şimdi devam edelim.
Araçlarda ki fren sistemleri temelde nasıl çalışmaktadır? Enerjinin asla yok olmadığı sadece şekil değiştirdiği fizik kanununu göz önünde bulunduracak olursak, fren sistemleri kinetik enerjiyi ısı enerjisine (termal enerji) dönüştürerek araçları yavaşlatıyorlar. Yani dönmeyen bir cismin (balatalar) dönen bir cisme (diskker) sürtünerek hareket enerjisini ısıya dönüştürmesi. İki cisimin birbirlerine sürtünmesi arttırıldıkça (fren manetine veya pedalına basıldıkça) açığa çıkan ısı enerjisi yani emilen kinetik enerji o denli artıyor.
Fren sistematiğini anladığımıza göre devam edelim. Motorumuzda bir artçı varken bile, tekerleklerimizi kilitleyecek şekilde fren yapabiliyor muyuz? Evet. Demek ki motoru durdurabilme mesafemizi etkileyen şey frenleri ne kadar sıkabildiğimiz yada frenlerin dönen tekere onu durdurabilecek kadar baskı uygulayıp uygulayamaması DEĞİL. Peki işin püf noktası nedir?
TUTUŞ
Daha önce bahsettiğimiz üzere, motoru durdurabilmek için ihtiyacımız olan şey tutuştur. Yere tutunmayan lastik motoru ne durdurur nede hareket ettirir. Peki biz en hızlı ve sağlıklı şekilde nasıl fren yapıyorduk? Giderek artan bir güçle maneti sıkarak. Ama neden? Neden hemen tüm gücümüzle frenlere asılmak yerine limon sıkar gibi sıkıyorduk? Çünkü tekerleğin kilitlenmeyip tutuşa sahip olması için önce ağırlık transferini gerçekleştirip ön tekerleğe ağırlık bindiriyorduk. İşte kilit kelime.
AĞIRLIK
Lastiğin kızaklamayıp yere tutunmasını sağlayan şey ağırlık. Peki ağırlık artarsa fren mesafesi kısalır mı? Hem evet hem hayır. Evet, çünkü artan ağırlık bize ilave bir tutuş vereceğinden, daha yüksek bir sürtünme katsayısı ile durma gücümüz artıyor. Yani lastik kızaklamaya başlamadan önce daha büyük bir güçle fren yapma imkanımız oluyor. Hayır, çünkü artan ağırlıktan dolayı durdurma işlemi için kinetik enerjiden termal enerjiye dönüştürülmesi gereken toplam enerji miktarı artıyor. Sonuç nedir? İkisi birbirini götürerek denklemi yine aynı tutuyorlar. Yani motorun (veya herhangi bir tekerlekli aracın) durma mesafesi ağırlıkla orantılı olarak değişmiyor.
Hemen itrazları duyar gibi oluyorum. "O zaman bir motora 500 kg yük yüklesek de aynı mesafede mi durabiliyoruz"? Elbette hayır.
İşin asıl açıklığa kavuştuğu nokta tam burası. Nereye kadar "ilave ağırlık" fren mesafesine etki etmiyor?
Her fren sisteminin ısı enerjisine dönüştürebileceği kinetik enerji miktarının bir üst sınır vardır. Eğer motoru (aracı) yolcu veya yük ile aşırı yüklerseniz, yani istiap haddini geçerseniz, fren sisteminin durdurabilme kapasitesini aşacağınızdan en nihayetinde, ilave kinetik enerjinin miktarı ilave yol tutuşun miktarını aşacağından denklem bozulacak ve fren mesafesi uzayacaktır. Uç bir durumda aşırı ısınma sebebiyle fren sistemi tamamen devre dışı bile kalabilecektir (fren şişmesi denen hadise).
Kısaca
- Artan ağırlıkla beraber, artan yol tutuştan dolayı tekerleği kilitlemeden önce uygulanabilecek azami frenleme gücü de artar.
- Artan frenleme gücü ilave ağırlığın ortaya çıkarttığı ilave kinetik enerjiyi etkisiz hale getirebilecek seviyededir.
- Bu kural, aracın üretici-tasarımcı tarafından belirlenen istiap haddi aşılmadığı, yani aracın fren sisteminin toplam kinetik
enerjiyi termal enerjiye dönüştürebilme kapasitesi aşılmadığı sürece geçerlidir.
Yani arkanıza bir artçı aldığınızda veya aracınızın ağırlığı arttığında tek yapmanız gereken ilave frenleme gücü kullanmak olacaktır. Elbette motorun (aracın) ağırlık sınırını aşmadığınız müddetçe.
Eğer artan ağırlık fren mesafesini uzatsaydı, iki yolculu bir Honda Goldwing ile benzer fren sistemini kullanan ama neredeyse yarı ağırlıkta olan Honda CBF 1000 in durma mesafeleri arasında ciddi farklar olurdu. Veya sadece 950 kg olan minik bir otomobile 5 yetişkin bindiğinde aracın durma mesafesinin katlanması gerekirdi. Ayrıca unutulmamalı ki araçların fren mesafeleri test edilirken, aralarında 200 kg ye varan ağırlık farkları olsa bile ağırlıkları dikkate alınmaz.
O zaman neden araçların hafifletilmesi için ciddi para ve emek harcanıyor?
Hafif aracın ivmelenmesi daha iyi olur, çünkü motor tarafından üretilen gücün ileriye doğru hareket ettirmek zorunda kaldığı toplam ağırlık azaldıkça, birim ağırlık (kg) başına düşen güç artar. Çabuk hızlanmak istiyorsanız ya motor gücünü arttırırsınız yada ağırlığı azaltırsınız. Düşük ağırlığın diğer bir etkisi ise motorun verimliliğini arttırmasıdır. Düşük ağırlık sayesinde benzin tüketimi azalır.
İlave ağırlık fren kullanımında hiç mi olumsuz etki etmiyor?
Elbette edebilir. Aşırı ısınma. Fren sistemlerinin tasarımları, kullanımdan hemen sonra azami soğumayı sağlayacak şekilde yapılır. Çünkü işlevsel çalışabilme ısısını aşan bir fren sistemi, gücünü yitirecek hatta tamamen devre dışı kalacaktır.
Formula 1 otomobilleri gibi frenlere aşırı ve sürekli yük bindiren araçlarda özel malzemeler kullanılır. Mesela ancak 650 dereceden sonra düzgün çalışmaya başlayan ve 1200 dereceye kadar işlevsel kalabilen karbon-karbon diskler gibi.
Yoğun fren kullanımında kızan F1 diskleri...
http://img420.imageshack.us/img420/1517/d04ger610ng8.jpg
Seri üretim motosikletlerin fren sistemleri ise çok daha düşük sıcaklıklarda verimli çalışabilmektedirler. Ancak yoğun ve kısa aralıklı kullanım bu sıcaklığı yükselttiğinden bazı sorunlar çıkabilmekte. Yokuş aşağıya ve bol virajlı bir dağ yolundan iniş yapıldığını varsayalım.
İtalya, Doğu Alpler Stelvio Geçidi (Passo dello Stelvio (http://en.wikipedia.org/wiki/Passo_dello_Stelvio)). İşte burada sağlam frenlere ihtiyacınız var. (Rüya rotamın en güzel parçalarından biri.)
http://img184.imageshack.us/img184/4926/passodellostelvio3zz1.jpg
Eğer frenin, kullanım aralıkları arasında gerektiğince soğuması için yeterli zaman olmazsa fren sistemi ısındıkça durdurma gücünü kaybedecek hatta tamamen devre dışı kalabilecektir.
Frenin kullanılmaya başlamasıyla disk yüzeyindeki ısınmanın termal resmi
http://img340.imageshack.us/img340/2573/102lwq9.jpg
Aşırı ısıma, hidrolik sistemi de etkileyerek hortumların genleşmesine ve frenin hassasiyetinin kaybolmasına sebep olabilir. Özellikle yüksek performanslı motosikletlerde "Çelik Fren Hortumu" kullanılmasının sebebi de bu etkiyi ortadan kaldırmaktır (Japon SS lerde standart olmaması tamamen fiyat politikasıyla ilintili bir konu bkz:KTM,Ducati).
Çelik Örgülü Fren Hortumu
http://img184.imageshack.us/img184/8475/bremsleitung21ki4.jpg
Fren sisteminin etkin şekilde soğutulabilmesi için farklı alaşımlardan ve havayı daha iyi kullanan ayrodinamik yapılardan yararlanılırken disklerin tasarımıda soğuma konusunda rol oynuyor.
http://img184.imageshack.us/img184/3848/wave1jm1.jpghttp://img184.imageshack.us/img184/4313/12bicyclediscbrakerotorsr9.jpghttp://img184.imageshack.us/img184/7165/f8ed522214674164bc80ed5dv4.jpg
http://img184.imageshack.us/img184/5213/ebcrotorpx8.jpghttp://img184.imageshack.us/img184/2430/it7801hwebphotosgalferwml9.jpghttp://img184.imageshack.us/img184/6316/pg4003311uj9.jpg
Bu yazının konusu fren sistemleri olmadığından daha ayrıntılı anlatımı başka bir başlığa erteleyelim. İşin açıklamasını herkesin anladığını zannediyorum. Son olarak bu sorudan çıkartmamız gereken dersin ne olduğuna değinelim.
Motosikletimize bir artçı veya ilave yük aldığımızda, sürüş stilimizide buna uydurmamız gerekir. Motorun virajlarda gidone verdiği tepki değişeceği gibi hızşanması da yavaşlayacaktır. Frenleme mesafesi ise aynı kalmakla beraber kullanmamız gereken fren gücü artacağından daha güçlü fren yapmaya hazırlıklı olmalıyız. Ayrıca, bilhassa uzun inişlerde ve tekrar eden firkete virajlarda (hairpin) düşük vites ve yüksek devir ile frenlemenin bir kısmı motor freni ile yapılmalıdır ki fren sistemi acil durumlar veya gerçekten gerekli anlar için korunabilsin.
Motosiklet, iki kişi binmesi ve gezmesi zevkli olduğu kadar, tehlikesi ve sorumluluğuda aynı oranda artan bir makine. Lütfen sürüşümüzün her saniyesinde bunun farkındalığı ile hareket edelim.
ttopchu
04 Temmuz 2007, 21:20
bilgi paylaşımı için teşekkür ederim. Yanlız aklıma bir soru takıldı normalde 4 tekerli araçlarda fren mesafesinde ağırlığıda işin içine katarlar. En büyüğünden örnek vermek gerekirse dolu bir kamyonun fren mesafesi ile boş bir kamyonunki bildiğim kadarıyla farklı.
Motosikletlerde düşündüğümüzde artçının ağırlığının düşük olması sebebiyle mi etkilemediğini söylüyoruz? Yani artçının ağırlığı frenlerimizin daha geç kızaklamasına sebep oluyor böylece daha etkili fren yapıyoruz ama artçının kütlesinden dolayı motorumuz daha geç duruyor (benim yazıdan anladığım bu).
BU olay kamyon v.s. gibi çok yüklü araçlarda da geçerlimi?
Barış Şuşut
04 Temmuz 2007, 21:28
bu yazıyı yazanın motor kullandığından şüpheliyim yada bir araç..fiziksel kurallarla gayet mantıklı gibi görünen bu açıklama .. yol şartlarına (ıslak ,kuru, asfalt , toprak ) ve ağırlıkla yola olan tutunuşa göre çok büyük değişiklikler gösterir .. şimdi artçı varken ıslak bir zeminde 90 km/ h ile giderken durmakla artçı yokken durmak aynı diyen bu mantığı acele motor kullanmaya davet ediyorum bence kesinlikle yanlış..
Marlboro Man
04 Temmuz 2007, 21:40
Heheheheh.Herşey matematikle açıklansaydı;pratiğe gerek olmazdı.Çok güzel açıklanmış.Elinize sağlık.Hadi buyrun nereye isterseniz gidelim bende varım.Nasıl oluyor bu aynı fren mesafesi bir görelim.
fren konusu açılmışken bende önceden yazdığım bir kaç bilgiyi ekleyim
BALATALAR
Balatalar 4 gruba ayrılıyor
1- Organic
2- Semi-metallic
3- Metallic
4- carbon
organic
yeni çıkan modellerden sonra pek tutulmayan bir balatatır. Düşük sıcaklıkta iyi ve sessiz çalışır. Yüksek performansa uygun değildir.
Yüksek performanslı kullanılmaya başlandığında çabuk oksitlenir ve ufalanır. Renkleri genellikle bronz veya açık kahve rengi olur.
Semi-matallic
bu modelde, yüksek ısılarda sürtünme katsayısını dengelemek için içine metal karıştırılmıştır. Genellikle içinde pirinç, demir, bronz kullanılır. bu balatalar çok kullanışlıdır. her türlü amaca hitap eder . İçindeki demir oranının artması daha yüksek ısılarda daha iyi performans, daha fazla gürültü, düşük ısılarda daha düşük performans demektir. demir oranı yüksek olan modelleri genellikle yüksek performans araçlarda tercih edilir.
Full-metallic
Bu balatalar sinterlenmiş metallerden yapılır. Sinterlenmiş metal ;
Kalıba dökülen metali homojen hale gelene kadar yüksek ısıda ısıtılmasına denir. Bu modellerinde değişik karışımlı olanları vardır. Pirinç ve bronzla olan karışımı, bakırla olan bir karışımı, demirle olan karışımı ve daha yüksek bir performans için birde seramik karışımı olanları var.
Carbon
carbon çok kullanılan bir model değil. Genellikle F-1 arabalarında , yüksek performans jetlerde kullanılıyor. İsmine aldanıp carbon sanmayın carbon değiller semi-metallic balataların içine biraz carbon serpilmiş bunun nedeni yüksek ve düşük ısılarda çok iyi performans vermesi. Yüksek performans piyasasını ele geçirmiş durumdalar. Dezavantajı yokmu? var.
1. çok pahalı
2. sıklıkla temizlenmesi gerek , çok toz bırakıyor.
3. diskleri çabuk bitiriyor.
Fren diski
Fren diskleri genellikle seramikten veya dökme demirden yapılır. Dönen bir tekerleği , balatalar diskleri sıkarak durdur. Bu işlem mekanik, hidrolik veya elektromanyetik güç olarak diskin her iki yönüne iletilir.
Disklerle ilk deneyler 1890 yıllarında İngiltere’de başlamıştır. İlk otomobil disk frenin patentini Frederik William Lanchester almıştır(1902). Fakat bu buluşun dünya yayılması yarım asır almıştır. Modern stil disk frenleri ilk olarak crosley Hotshot’da 1949’da kullanıldı. Fakat 1950 yıllarında dizayn problemleri nedeninden üretimi durduruldu. İlk kullanışlı disk freni İngiltere’de dunlop tarafından üretildi. Dunlop’un ürettiği İlk disk fren Jaguar C-Type’da kullanıldı(1953). Amerika’da ilk olarak 1963 yıllında 1963 model studebaker’da kullanıldı. Ve ondan sonra 1966 Chevrolet corvette’de kullanıldı.
İlk yıllarda diferansiyelin yanindaki şaftlarda kullanıldı . sonraki yıllar tekerleğin iç kısmında yer almaya başladı. İlk kullanılmaya başlandığında sadece spor arabalarda kullanılıyorlardı. Günümüzde artık bisikletlerde bile kullanılıyor.
Carbon diskler
Carbon disklerin ilk olarak formula1 ile tanışması dunlop tarafından 1976 yıllında olmuştur. Carbon-carbon fren sistemi gününüzde bir çok yarışlarda kullanılıyor. Carbon diskleri cadde’de ilk kullanan araba French Venturi spor arabası olmuştur 1990 yıllında . fakat carbon disk frenleri etkisini yüksek ısılarda gösteriyordu bu yüzden cadde kullanımı için uygun değildi. Ventuni firması 1 sene sonra carbon diskleri üretimden kaldırdı. şu anda caddelerdeki spor arabalarda seramik olan diskler kullanılıyor.
İHTİYAR
04 Temmuz 2007, 21:52
Fizik kuralları net,fakat arkadaşımızın atladığı noktayı sabaha açıklayabilirim-bulabilirim.
Nedeni evimde yemekteyim ve keyfim yerinde.:wiinkk:
Ben böyle bir açıklamanın hiç bir dayanağı olmadan yazılmış olduğunu düşünmüyorum. Mantıklı yanları var. Konunun bilimsel yönünü bilmemekle birlikte açıklama kabul edilebilir. Ancak eksikleri olduğunu düşünüyorum. Sürtünme katsayısının artması sadece üzerindeki yükten değil, motosikletine göre kullanılan amortisöre ve amortisörün sertlik ayarlarına göre değişmesi gerekir. Çünkü bu ağırlık transferini etkiler, dolayısı ile lastiklerin kızaklamadan hemen önceki sürtünme katsayısını etkiler. Birde artçının ağırlığı daha çok arka tekerlek üzerinde olduğundan, frenlemede arka frenin, artçısız duruma göre daha etkin olacağı açık. Yani çok faktörlü, kısaca izahının zor olduğunu düşünmekteyim. Carrera ya teşekkürler.
İHTİYAR
04 Temmuz 2007, 23:25
Ben her şeye rağmen böyle beyin jimnastiği yaptıracak tartışmaların,geyik diye adlandırdığımız,insanlığı bir adım öteye götürmeyen konular yerine açılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum.
Hala düşünebildiğime göre promilim çok yüksek değil.:cherry:
Sinan Er
04 Temmuz 2007, 23:44
matematik matematik olalı boyle bir bilgi transferi görmemiştir eminim
kardeş kulağını öyle dolanbaçlı bir şekilde tutmuşsun yazının tamamını okumak bir işkenceye oldu bende birkısmından sonra okumaktan vazgeçtim göz gezdirdim ama başındna anladığım kadarı ıle ızahatın formulunu bilmiyorsun ve biliyormuş modundasın :pr::pr::pr::pr::pr::pr::pr::pr:
bir diğer arkadaş da demişki dolu kamyon boş kamyon :queen: senın koca sayfa yazının anlatmak istediğini o kısa cumle ıle anlatmış onu tebrik ediyorum
sanada hıç üşendemden bu yazsıyı yazdığın için teşekkur edıyorum :farao:
Barış Şuşut
04 Temmuz 2007, 23:51
bizim türke bi şeyi bilimsel ve matematik terimlerle anlatırsan her şeye inanır.. bence burada bunu yerlermi denenmiş :cherry:.. ama yurdum insanı yememiş ..
kafamı karıştırmayın şu an ıslak zemin ve kuru zemin fren mesafeleri aynıdır. yazısını bilimsel ve teknik detaylarla süsleyip sizin anlayamayacağınız bir hale getirmekle meşgulüm dağılın dağılın :cherry:
ylmzzz
04 Temmuz 2007, 23:56
Fiziksel açıklama güzel olmuş. Fakat benim tek bildiğim artçıyla daha zor durabildiğim.
Diğer açıklamalar benim için kağıt üzerindeki bilgilerden başka birşey değil. Kendi motoruma göre değerlendirme yaptığımda x mesefesi uzuyor. Defalarca denedim.
Barış Şuşut
05 Temmuz 2007, 00:00
hayır bide bu durumu test etmişmi arkadaş ..test ettiyse eğim neymiş bu test sırasında .. ağırlık ve eğim çok etkili etmenlerdir .. artçılı bir motor eğim çıkarken ağırlığın pozitif etkisi ile daha kolay durur ..eğim inerken ise tam tersi artçılı çok daha zor durur..
birde fren hidrolik hortumu ile diskleri neden koymuş konu ile alakası nedir... :pale:
ylmzzz
05 Temmuz 2007, 00:09
hayır bide bu durumu test etmişmi arkadaş ..test ettiyse eğim neymiş bu test sırasında .. ağırlık ve eğim çok etkili etmenlerdir .. artçılı bir motor eğim çıkarken ağırlığın pozitif etkisi ile daha kolay durur ..eğim inerken ise tam tersi artçılı çok daha zor durur..
birde fren hidrolik hortumu ile diskleri neden koymuş konu ile alakası nedir... :pale:
Evet barış abi bahsettiğin konu özellikle kamyonların rampa aşağı inişinde çok sorun olur. Hatta defalarca freni boşalan kamyonlar kaza yaptılar.
Çoğumuz fizik bilgisine sahipbiz o yüzden impuls filan girip kafa şişirmek istemem. Bir deneyin bakalım artçı olarak 100 kg birisini oturtun frenleyin, bi de tek başınıza frenleme yapın. Sonuç neyse doğru da odur. Unutmayın ki fizikte deneyler teorilerden daha önemlidir.
intercom
05 Temmuz 2007, 00:54
ellerine sağlık güzel anlatmaya calışmısın!!! :rendeer:
yazının başındaki Xm=ne? gibi formüller, zaten ÖSS ve OKS ve, ve.. . bilmem hangi sınınavdan gecmek zorunda kalan, formül ezberlekmek den sıkılmış bizler icin fazla çekici gelmedi, galiba.
Zemin, tekerler, tekerlerın basıncı, frenler, fernin sıcaklıkları, toplam yük vs vs gibi 50 deyişik etkenleride gözardı edmemişsin.
iyi calişma sağol!
ozrace
05 Temmuz 2007, 01:29
bende sıkça artçı ile dolaşan bir motorcu olarak fark var gibi geliyor
barrokas
05 Temmuz 2007, 01:37
tabi farkeder ya denemesi beleş,2.kişi olduğu sürece fren mesafesi uzar
mithrelios
05 Temmuz 2007, 01:51
çok güzel ve sistematik bir yazı olmuş. tebrik ederim gerçekten.
unutulan veya benim gözden kaçirdiğim birşey var sanirim artçı arka tekere binen yükü arttirdiğindan normalde üzerlerine pek yük binmeyen dolayisiyla dururken ön frene göre çok daha az etkisi olan arka frenlerin daha etkin çalişmasina yol açacaktir. bu sebepten ötürü fren mesafesi kısalır diye düşünüyorum.
ayrıca, varsayimsal olarak ek ağirliğin lastiklere kazandirdiği tutunma gücü ile motora eklediği ağirliktan kaynaklanan durma zorluğunun eşit olacağı söylenmiş. bunun da sadece bir çikarim olduğunu gerçekte böyle olmayabileceğini de belirtmekte fayda var.
epoke
05 Temmuz 2007, 01:55
::sos::
Arkadaşlar geçenlerde bu meseleyi düşündüm,
teorik bilgiden pratiği değil de, pratikten teoriye vardım...
Öncelikle kendimi tanıtayım, lisede fizik dersini seven ve şu anda makina mühendisliği okuyan bir gencim.
Vereceğim/açıklayacağım bilgiler için okumaya da gerek yok, o yüzden herkesin anlayabileceği dilden yazmaya çalışacağım.
Şöyle ki, bildiğiniz üzere, doğadaki tüm olaylar gibi, araçlarımızda da bir çok olay, kuvvetler sayesinde işler. Örneğin frenlerin disklere tutunması, lastiklerin yol tutuşu vs. bunlar sürtünme kuvettinden doğan olaylardır.
Tabi bunların ölçülmesi söz konusu olduğunda belli hesaplar, formüller devreye girer.
Basitçe; İtme(P)=kütle(m)*hız(v) şeklindedir.
Fren balatalarımızın, disklere kampanalara yapıştığı zaman, ne kadar kuvvet uyguladıklarını ele alalım:
Motorsiklet: 100-150 kg
Ortalama 1 kişi: 75 kg
Hız: 80 km/h
kabul edelim...
Bunların çarpımı, balataların ve balatalara hareket veren ellerimizin/ayaklarımızın uygulayacağı ve etki etmesi gereken değeri sağlayan 1. faktördür. Diğer faktörler, malzeme, sıcaklık, yüzey kalitesi gibi etmenlerdir.
Eğer artçı ile binersek, ağırlık ve bu ağırlığın yarattığı itmeye karşı çıkması gereken kuvvet yaklaşık 1,5 katına çıkmaktadır. Yine aynı hızda fren yaptığımızda, frenlere vermemiz gereken kuvvet de 1,5 -ve hatta bana göre aşırı ısı artışının meydana getireceği fren performansının düşmesinden dolayı 1,5'dan da fazla- katına çıkar. Bunu o anki refleksimizle hissedemeyebiliriz, çünkü elimiz her defasında bindiğimizde yaptığımız frene alışır. Tek binin, hemen ardından da aynı koşullarda iki kişi binin, farkı göreceksiniz.
Bu işin pratik kısmı, teorik olarak bir şeyler söylemek gerekirse, ağırlık arttığı zaman lastiklerin sürtünmesi artar, bu da frenleme için iyi bir durumdur. Fakat pratikteki durumun çürütülmesi için, lastiklerin yere tutunma katsayısının da en az 1,5 katına çıktığını rakamlarla ispatlamak gerekir.
Fren koluna daha da fazla sarılarak, elbet aynı mesafede durulabilir. Ama tartışmamız gereken bu değil, itme ve lastik sürtünmesi arasındaki diyagramdır.
Okuduğunuz ve öğrenmeye niyetli olduğunuz için teşekkür ederim.
::thanks:
ttopchu
05 Temmuz 2007, 02:02
@Carrera arkadaşımız bu saate kadar cevap verir diye bekledim ama henüz foruma geldi galiba ben aklıma ilk gelen fren mesafesi kıstaslarını sayayım
fren mesafesini etkileyen faktörler
hız
lastikleriniz (tipi yaşı markası)
yol durumu (asfaltın karışımı, eğimi, pürüzü, sıcaklığı)
hava durumu (sıcaktan erimiş asfalt, yeni yağan yağmur, yağmur, soğuktan donan, kar, rüzgar, toz, çamur)
aracınız (otomobil, motosiklet v.s.)
fren sisteminiz (disk, kampana, tambur v.s.)
fren sisteminin bakımı (hidrolik, pabuç, disk v.s.)
Aracınızın yürüyen aksamı (süspansiyon, amortisör v.s.)
Yük dağılımı
Ağırlık (aracınızın kendi ağırlığı ve üzerine binenlerin ağırlığı)
Aracınızın ağırlık merkezinin yerden yüksekliği
v.s.
yıben150t2mesut
05 Temmuz 2007, 02:33
abi bune ya matematik profesörümü olacağız bu yaştan sonra 3 bilinmeyenli denklem gibi bence yol ve hava şartları önemli gerisi senin becerin
st_erdogan
05 Temmuz 2007, 04:24
Bence çok güzel ve düşündürücü bir yazı, bazı ek bilgiler de var, emeklerin için teşekkür ederim.
Amaa....
Frenleme sırasında ağırlıktan kaynaklanan kinetik enerji artışının sürtünmede kaybedilen enerjiyle eşit olacağı temelsiz bir kabul. Farklı yüklenmeler altında disk ve balataların etkileşimini incelemek gerekir ki ileri bir araştırma labı lazım bu iş için (eski bir Fizik olimpiyatçısı olarak yorumum budur)
Bi de lütfen fizik profesörü mü olacağız gibi gereksiz yorumlar yapmayalım arkadaşlar, ciddi bişeyler tartışılıyor, katkıda bulunmayacak olanlar okumakla yetinsinler lütfen.
Tecrübe tecrübe diye bağırmaya da gerek yok, motor üzerinde yürüyen herşey fizik kurallarının sonucudur, sadece doğru yaklaşımlarla incelemek gerekir. Anlamayan ben binlerce yıldır motor kullanıyorum diye başlamasın lütfen. İşi uzmanlarına bırakmayı öğrenin. :wiinkk:
(Klasik "Türk" mantığı ya, her konuda uzmanız malum)
tubis
05 Temmuz 2007, 10:05
Valla düşünmeye gerek yok, arkada birisi varken, motosiklette yapılan her hareket zorlaşıyor.. Tek başımayken motoru altımda rahatça oynatabiliyorum, ama arkamda birisi varken hareketlerim kısıtlanıyor.. Buna fren mesafesi de dahildir :) carrera kardeş sizi diğer topiklere de bekleriz :P Fazer lı birisi olarak, derrriiiiiiin bilgilerinizi bizden esirgemeyin :) :wiinkk:
Cloud
05 Temmuz 2007, 15:23
Bence çok güzel ve düşündürücü bir yazı, bazı ek bilgiler de var, emeklerin için teşekkür ederim.
Amaa....
Frenleme sırasında ağırlıktan kaynaklanan kinetik enerji artışının sürtünmede kaybedilen enerjiyle eşit olacağı temelsiz bir kabul. Farklı yüklenmeler altında disk ve balataların etkileşimini incelemek gerekir ki ileri bir araştırma labı lazım bu iş için (eski bir Fizik olimpiyatçısı olarak yorumum budur)
Bi de lütfen fizik profesörü mü olacağız gibi gereksiz yorumlar yapmayalım arkadaşlar, ciddi bişeyler tartışılıyor, katkıda bulunmayacak olanlar okumakla yetinsinler lütfen.
Tecrübe tecrübe diye bağırmaya da gerek yok, motor üzerinde yürüyen herşey fizik kurallarının sonucudur, sadece doğru yaklaşımlarla incelemek gerekir. Anlamayan ben binlerce yıldır motor kullanıyorum diye başlamasın lütfen. İşi uzmanlarına bırakmayı öğrenin. :wiinkk:
(Klasik "Türk" mantığı ya, her konuda uzmanız malum)
Tüm başlıkta buraya kadar okuduğum en eli yüzü düzgün yorumdu.:cat: Teşekkürler. Son cümlene de katılıyorum.:cat:
Carrera'ya da en azından harcadığı emek için teşekkürler.
Ghost Smoker
05 Temmuz 2007, 16:09
Geçtiğimiz ay Honda'nın yolculu sürüş eğitimine katıldım. Frenleme konusunda verilen temel mesaj, arkanızda yolcu varken frenleri daha kuvvetli sıkmamız gerektiği idi. Bu çok basit bir mantık aslında, motoru durdurmak için ağırlık arttıkça daha kuvvetli fren yapılmalı. Ancak tek başımıza kullanırken alıştığımız frenleme gücüyle arkada yolcu varken de çoğunlukla aynı güçle fren yapma eğiliminde olduğumuzdan, daha geç duruyor olduğumuz da bir gerçek. Arkada yolcu varken, arka lastiğe binen ek yükün yol tutuşu arttırması nedeniyle, arka fren kesinlikle daha etkin kullanılabiliyor. Daha geç kilitlenme eğilimine girdiğinden, öne ağırlık transferi daha kolay gerçekleşiyor ve ön freni de çok daha etkin sıkabiliyorsunuz. Ancak ısrarla unutulmaması gereken nokta, her iki freni de daha sert sıkmamız gerektiği. Belki bu şekilde yolcunuz yokken durduğunuz mesafede durabilirsiniz ancak pratikte bunu uygulayabilmek için ciddi bir şekilde çalışmak gerekiyor.
Carrera
05 Temmuz 2007, 22:30
Bu kadar güzel bir beyin fırtınası yapıldığı ve körü körüne kabul yerine herkes elinden geldiğince bir yorum yapıp tezini kanıtlamaya çalıştığı için çok mutlu oldum.
Şimdi gelelim kafadaki soru işaretlerini aydınlatmaya. Sıradan gidelim.
ttopchu,
BU olay kamyon v.s. gibi çok yüklü araçlarda da geçerlimi?
Evet tüm araçlar için kural aynıdır.
Belkide en iyisi yazının uzunluğundan dolayı tam anlaşılmayan bir iki anahtar noktaya değinmek. Şu parargraflar işin kilit noktası:
Lastiğin kızaklamayıp yere tutunmasını sağlayan şey ağırlık. Peki ağırlık artarsa fren mesafesi kısalır mı? Hem evet hem hayır. Evet, çünkü artan ağırlık bize ilave bir tutuş vereceğinden, daha yüksek bir sürtünme katsayısı ile durma gücümüz artıyor. Yani lastik kızaklamaya başlamadan önce daha büyük bir güçle fren yapma imkanımız oluyor. Hayır, çünkü artan ağırlıktan dolayı durdurma işlemi için kinetik enerjiden termal enerjiye dönüştürülmesi gereken toplam enerji miktarı artıyor. Sonuç nedir? İkisi birbirini götürerek denklemi yine aynı tutuyorlar. Yani motorun (veya herhangi bir tekerlekli aracın) durma mesafesi ağırlıkla orantılı olarak değişmiyor.
Hemen itrazları duyar gibi oluyorum. "O zaman bir motora 500 kg yük yüklesek de aynı mesafede mi durabiliyoruz"? Elbette hayır.
İşin asıl açıklığa kavuştuğu nokta tam burası. Nereye kadar "ilave ağırlık" fren mesafesine etki etmiyor?
Her fren sisteminin ısı enerjisine dönüştürebileceği kinetik enerji miktarının bir üst sınır vardır. Eğer motoru (aracı) yolcu veya yük ile aşırı yüklerseniz, yani istiap haddini geçerseniz, fren sisteminin durdurabilme kapasitesini aşacağınızdan en nihayetinde, ilave kinetik enerjinin miktarı ilave yol tutuşun miktarını aşacağından denklem bozulacak ve fren mesafesi uzayacaktır. Uç bir durumda aşırı ısınma sebebiyle fren sistemi tamamen devre dışı bile kalabilecektir (fren şişmesi denen hadise).
Kısaca
- Artan ağırlıkla beraber, artan yol tutuştan dolayı tekerleği kilitlemeden önce uygulanabilecek azami frenleme gücü de artar.
- Artan frenleme gücü ilave ağırlığın ortaya çıkarttığı ilave kinetik enerjiyi etkisiz hale getirebilecek seviyededir.
- Bu kural, aracın üretici-tasarımcı tarafından belirlenen istiap haddi aşılmadığı, yani aracın fren sisteminin toplam kinetik
enerjiyi termal enerjiye dönüştürebilme kapasitesi aşılmadığı sürece geçerlidir.
Yani yorumlarda yer alan "kamyonların yokuş inerken frenlerinin boşalması" olayı fren sisteminin aşırı yüklemeden doğan ısı yüzünden işlemez duruma gelmesindendir. Bakımı yapılmış ve muayneden geçer not almış (gerçek bir muayneden) bir aracın istiap haddi aşılmadığı sürece fren mesafesi ağırlığıyla orantılı olarak DEĞİŞMEZ.
Bazı arkadaşların lastik sıcaklığı, kuru veya ıslak zemin, pozitif veya negatif yol eğimi, balata cinsi, vs.. gibi etkenleri hesaba katmaya çalışmışlar. Gözden kaçırdıkları bir nokta var. Hangi şartlar altında olursa olsun aynı şartlarda yapılan iki frenlemeden bahsediyoruz. Artçılı ve artçısız. Çok absit iki cümleyle tekrar edeyim
1- Daha yüksek bir ağırlığı durdurmak için daha çok güç (frenleme) gerekir
2- Daha yüksek ağırlık, tekerlekler kızaklamaya başlamadan evvel daha fazla güç (frenleme) ugulayabilmemizi sağlar.
Bu ikiside birbirini eşitler (istiap haddi aşılmamışsa).
Her aracın üretimi sırasında tasarım ve testlerle belirlenmiş bir istiap haddi vardır. Fren sistemi bu istiap haddi sınırları dahilindeki ağırlıkları aynı mesafede durdurabilecek şekilde tasarlanmıştır. Aynı motoru kullanan 50 kg'lık bir pilot ile 100 kg'llıık bir pilot aynı mesafee durabilirler (motorun istiap haddi aşılmıyorsa). Tek fark 100 kg'lık pilotun frenleme sırasında daha yüksek bir frenleme gücü kullanmak zorunda olmasıdır.
Hatta şöyle de bir örnek verebilirim. 2006 yılında MotoGP'de çaylak sezonunu geçiren Pedrosa sadece 51 kg ağırlığında (MotoGp pilotlarının ortalama ağırlığı 65 kg civarında). Bu hafiflik ise avantaj sağladığından diğer takımların itirazlarıyla karşılaştı FIM. Honda Repsol'ün Pedrosa'nın motoruna ilave ağırlık koymasını istediler. Peki itiraz sebebi neydi dersiniz? Pedrosa'nın daha iyi fren yapabiliyor olamsı değil viraj çıkışlarında daha iyi hızlanabiliyor olması. :cherry:
Bazı arkadaşlar artçılarıyla frenleme yaparken fren mesafelerinin uzadığını düşünebilirler. Bu artçı yüzünden motorun durmayışından değil onların fren yaparken yol tutuşunu doğru kestirip yeterince frenleme gücü kullanmamalarından kaynaklanıyor. Antrenman ve tecrübeyle giderilebilicek bir sorun.
st_erdogan,
Frenleme sırasında ağırlıktan kaynaklanan kinetik enerji artışının sürtünmede kaybedilen enerjiyle eşit olacağı temelsiz bir kabul. Farklı yüklenmeler altında disk ve balataların etkileşimini incelemek gerekir ki ileri bir araştırma labı lazım bu iş için (eski bir Fizik olimpiyatçısı olarak yorumum budur)
Farklı kuvvetler altında malzemelerin nasıl tepki verdiğini incelememize gerek yok. Fren sistemlerinin tasarım sırasında belirlenen bir azami durdurma gücü vardır. Diğer bir değişle ne kadar kinetik (hareket) enerjisini termal (ısı) enerjisine çevirebilecekeleri bellidir. Eğer bu enerji değişimi limitler dahilinde yapılıyorsa bu enerjinin ne kadar sürede şekil değiştireceği (yani frenleme mesafemiz) bizim fren manetine ne kadar güç uyguladığımıza bağlı. Formüllerin içinde boğulmaktansa kilit noktayı anlayıp düz mantıkla bakmak gerekiyor.
Ghost Smoker'ın bahsettiği Honda Güvenli Sürüş eğitiminden Alman ADAC'nin eğitimine kadar, ABD'li MSF'ın eğitim içeriğinden İngiliz İAM kitaplarına kadar her eğitim kurumunun programında bunun aynen dediğim gibi öğretildiğini göreceksiniz.
Hala ikna olmayan arkadaşların işinin ehli bir makine mühendisine danışmalarını tavsiye ederim. :cat: Şaka bir yana, bu işe yine aklı yatmayanlara uygun bir zaman ve mekanda olayı pratikte göstermekten memnuniyet duyarım. :bounce:
Not:
BBRR,
bu yazıyı yazanın motor kullandığından şüpheliyim yada bir araç..fiziksel kurallarla gayet mantıklı gibi görünen bu açıklama .. yol şartlarına (ıslak ,kuru, asfalt , toprak ) ve ağırlıkla yola olan tutunuşa göre çok büyük değişiklikler gösterir .. şimdi artçı varken ıslak bir zeminde 90 km/ h ile giderken durmakla artçı yokken durmak aynı diyen bu mantığı acele motor kullanmaya davet ediyorum bence kesinlikle yanlış..
bizim türke bi şeyi bilimsel ve matematik terimlerle anlatırsan her şeye inanır.. bence burada bunu yerlermi denenmiş .. ama yurdum insanı yememiş ..
kafamı karıştırmayın şu an ıslak zemin ve kuru zemin fren mesafeleri aynıdır. yazısını bilimsel ve teknik detaylarla süsleyip sizin anlayamayacağınız bir hale getirmekle meşgulüm dağılın dağılın
Bu ve bu tarz cevapların yazılmasını pek hoş karşılamıyorum. Amaç üzümü yemek olmalı bağcıyı dövmek değil. Hele hele yönetici vasfına sahip birinin yazısını yazıdıktan sonra "Gönder" tuşuna basmadan önce bilhassa üslubunu ve yazısının içeriğini iki kere kontrol etmesinde fayda olduğunu düşünüyorum. :farao:
Elinden geldiğince teknik açıklamalarla kendi fikirlerini savunan arkadaşların hepsine teşekkürler.:rendeer:
muammerakbulut
05 Temmuz 2007, 22:43
şu an karşınızda türkiyenin en BABA ARTÇISI DURUYOR VE YAZIYOR:)ÖYLE AZ UZ DEĞİL...BU EGZOZ BORUSU DA DEĞİL. :mrgreen:BENİM ARTÇILIK YOLCULUĞUM ÖYLE UFAKTEFEK MAKİNADA BAŞLAMADI...DİREKT YAMAHAR1.İLK ZAMANLAR TABİİ AĞZIM KURUYORDU KORKUDAN.AMA ARTIK 200....240KMH GİDİYORUZ...ÇOK ŞÜKÜR GAYET TE İYİ DURUYORUZ....:mrgreen:TABİİ MÜSAİT OLAN YOLLARDA VE UYGUN ŞARTLARDA BU HIZLARDA YIZ.
Sinan Er
05 Temmuz 2007, 23:15
çogunuzun farketmedığı bir durumu ben burda sıze farkettıreyım de dudağınız ucuklasın :queen:
bütün motorsıkletlerde ( scoterlar mobiletler vs. hariç - yani cok kucuk hacımli motorları kastedıyorum )
ÖN TEKERLEK ARKA TEKERLEKTEN DAHA İNCEDİR
İZAHATI İSE : frenlemeyi güçlendirmek ( yani lastik tutunma yüzeyini küçülterek kızaklamayı azaltmak ) ben bunu birkaç mühendis arkadaşa bir turlu anlatamadım arkadaş yaa ( ama adamlar motorcu değil ki bildiğin mühendis işde ) olay motorcu olunca fizik kanunları da sonuna kadar zorlanıyor tabı
burdan butun motorcular esaslı bırer fizikçidir sonucuna varılmasın sadece birçok fizik kanununun sonuna kadar zorlandığı bir araç kullanıyoruz o kadar
yamahajet
06 Temmuz 2007, 00:21
çok ağır ve de çok hızlı gelen bir taş gülleyi, kale duvarları bile zor durdurur...
ağırlık ve hızın yarattığı birikmiş enerjiyi, lastik sürtünmesi, disk ısınması vs ve hatta kayarak sıfırlamanız (başka bir enerjiye dönüştürmeniz) lazım..çok hızlı ve çok ağır yükü, son çare olarak, bir bariyere toslayarak durdurabilirsiniz..
motora çok yük bindirmeyin ve yavaş (hızlı ama aşırı kontrollu) sürün..hız arttıkça, tıbbın sizler için yapabilecekleri, geometrik (belki de logaritmik) olarak azalıyor (iki teker , dört teker farketmez)..bir de artçının, tüm sorumluluğunu da sırtınızda hissedin ki, hatalardan kaçının (bu da felsefi) ...riski seviyorsanız , sadece kendiniz girin, başkalarını ortak etmeyin..
bunlar ,uzun yılların ve yolların aklıma getirdikleri..herkese, kazasız, belasız sürüşler dilerim..
Khutuck
06 Temmuz 2007, 01:02
@Carrera
Açıklamalar güzel, ancak önemli olan testlerde elde edilen sonuçlar. Bence artçısız ve artçılı yapılacak bir testte atçısız fren mesafesi daha kısa çıkacaktır. Bu testi koyana kadar konu üzerinde tartışmak yararsız olacaktır.
Bir aracın kinetik enerjisinin denklemi
E=m.V^2 (eenrji=kütle*hızın karesi)
Fren gücü:
F=m.k (sürtünme kuvveti=kütle*sürtünme katsayısı)
Bunlara göre kütleden bağımsız olarak aynı mesafede durulabilir gibi gözüküyor, ama işin içine ağırlık transferi gibi etmenler girerse hesaplar değişebilir.
st_erdogan
06 Temmuz 2007, 02:50
Farklı kuvvetler altında malzemelerin nasıl tepki verdiğini incelememize gerek yok. Fren sistemlerinin tasarım sırasında belirlenen bir azami durdurma gücü vardır. Diğer bir değişle ne kadar kinetik (hareket) enerjisini termal (ısı) enerjisine çevirebilecekeleri bellidir. Eğer bu enerji değişimi limitler dahilinde yapılıyorsa bu enerjinin ne kadar sürede şekil değiştireceği (yani frenleme mesafemiz) bizim fren manetine ne kadar güç uyguladığımıza bağlı. Formüllerin içinde boğulmaktansa kilit noktayı anlayıp düz mantıkla bakmak gerekiyor.
"Farklı kuvvetler altında malzemelerin nasıl tepki verdiğini incelemezsek" sizin tezinizin de bir geçerliliği kalmıyor. Düz mantıkla bakarsak herşeyi ispat edebiliriz. İspat edemeyeceğimiz birşey yok. Bilimsel açıdan bakacaksak detay konuşmakta yarar var. Detayları atlıyorsak bilimsel konuşmuyoruz. Karar verelim, ona göre devam edelim. :bounce:
Barış Şuşut
06 Temmuz 2007, 03:03
arkadaşlar siz artçılı motor kullanmadınızmı hiç .. frene basınca ne oldu aynı mesafedemi durdunuz.. biri çıkıp hayır aynıdır dediğinde neden deneyimlerinizi hatırlamıyosunuz.. şimdi biri çıkıp yok öle değil dedi diye ona inanacak değilim .. Bırakın allahaşkına yaa.. kağıt kalemle olmuyo o fren hesabı neymiş yükün itme kuvveti ağırlığın tekeri kilitlemeyi azaltması ile dengeleniyomuş..bunun birebir sıfırladığını kimneye göre test etmişde sölemiş..
peki abs olan yani tekeri kitlemeyen sistemlerde ne oluyo .. acil durman lazım abs açık durumda çıktın pedalın üstüne asıldın frene . teker abs den dolayı kitlenmiyo artçılımı daha kısa durur artçısızmı..yap ince bi formül bunada hadi..
Pizza
06 Temmuz 2007, 13:38
Carrera Verdigin bilgiler icin tesekkurler. Basta senin tezinin aksi dusunceye sahiptim, ancak verdigin bilgiler oldukca mantikli:cat:
bkadri
06 Temmuz 2007, 15:08
teşekürler süper bir yazı olmuş
slope
06 Temmuz 2007, 19:13
"Bu ve bu tarz cevapların yazılmasını pek hoş karşılamıyorum. Amaç üzümü yemek olmalı bağcıyı dövmek değil. Hele hele yönetici vasfına sahip birinin yazısını yazıdıktan sonra "Gönder" tuşuna basmadan önce bilhassa üslubunu ve yazısının içeriğini iki kere kontrol etmesinde fayda olduğunu düşünüyorum."
İnanılır gibi değil. Arkadaş bilimsel olarak birşey açıklıyor ve birileri, maalesef yönetici görünen birileri ben tecrübemle daha iyi bilirim diyor. O zaman okula gitmenin, öğrenmenin ne yararı vardı. Girerdik bir ustanın yanına, izlerdik onu, öğrenirdik. Tabii son on yılda gerçekleşen bilgi paylaşımı ve birikimi elli yılı bulurdu.
Tecrübeyle bilime katkıda bulunmak yerine, deneylerle formüllere katkıda bulunmak yerine böyle düşünce geliştirme çabalarının önünün alınması, beyin fırtınalarının kesilmesi, bu sitedeki arkadaşlarıma olan güvenimi azaltıyor.
Herkese kazasız sürüşler dilerim.
Barış Şuşut
06 Temmuz 2007, 22:20
slope bilimsel olarak açıklanmış olması doğru olduğunumu kanıtlar sana .. Sen motora binmiyomusun .. madem arkadaşa katılıyosun deki bana evet bende bir motor binicisi olarak yukarıda ki iddaayı denedim ve doğruluğunu gördüm .. o zaman tartışalım ..ben diyorumki genelde artçılı eşi ile motor kullanan biri olarak artçı varken fren mesafesi artar bu mesafe yolun durumuna göre artar ..özellikle kampana arka frenler ıslandığında çok çabuk kitlenir yani ufak bir sıkma hareketi bile arka frenin kitlenmesine neden olur..oysa balata kuru iken bu kilitleme olmaz .. yani bu yazıyıa inanıp arkası kampana olan bir motoru yağışlı havada kullanırken biraz fazla asılırsanız direk arka freni kitler ve kontrolü kaybedersiniz.
kağıt kalemle motora binilseydi matematik profösörleri gp şampiyonu olurdu ..teorikle pratik çok nadir örtüşür. nedeni teoride sizin aklınıza dahi gelmeyecek kadar küçük etmenlerin toplamının büyük bir fark yaratmasıdır.
bu bir teori değilmi..bende bu teoriye karşı çıkıyorum ve referans olarakta deneyimlerimi alıyorum ..
bak bi dünya yazı var orada ama test edilmiş ve bu kanıtlanmıştır diye bişi yok..yani bu yazı sadece bir iddaa .
sizin her yazdığınızı koyun gibi kabulmu edelim iki resim iki teknik yazı koydunuz diye ..
bir kişide evet ben denedim doğru bilgi diyomu ..demiyo .. ben yanlış bilgi diyom çünki artçı ve artçısız kullanımda frenleme deneyimim bana bunu dedirtiyo..
hala cevap gelmemiş madem fren mesafesi eşit .. abs sistemli bir motor içinde bu denilen geçerlimi..evet formülü bekliyorum ..:bounce:
alfawings
07 Temmuz 2007, 23:10
Kesin her durumda eşit olur demek doğru olmaz. Ancak traksiyonun ekstra ağırlık altında artacağı kesin bir olgudur. Buna paralel olarakta kilitlenme toleransı fazlalaşacaktır. Sürücünün yeteneği bu avantajı ne kadar kullanabileceğini belirler. ABSli sistemlerde bu avantaj yoktur.
joybell
08 Temmuz 2007, 00:23
mademki yolun ,motosikletin ve hızın önemi yok bende şöyle bi yorum getireyim aynı şartlarda bir artçılı birde tek kişi ile bir rampa aşağı iniş denemesi yapılıp çıkan hızın durumuna göre değerlendirilmelidir
Khutuck
09 Temmuz 2007, 02:39
Barış abi, önceki gün ararken deneme sonucunda aynı mesafede durulduğunu söyleyen bir teste rastladım. Bulursam eklerim. Aynı mesafede durulması bana da mantıklı gelmedi aslında, ama açık kapı bırakmak lazım.
THE_LANCET
09 Temmuz 2007, 05:50
gerçekten güzel bilgi bende birşey eklemek istiyorum: sadece yuk ve artçıda değil yüksek hızlarda eğer kısa bir mesafede durman gerekiyorsada frene vermiş olduğun kuvvet artacaktır yani normal hızdayken durduğun fren mesafesinde durman gerekiyor var sayarsak fren gücü aynı artçı ve yükteki gibi etkiliyor yaşadım ve biliyorum paylaşmak istedim:)
slope
09 Temmuz 2007, 12:30
Bilimsel çalışmada, bilmiyorum herhangi bir noktasında yer alma imkanın oldu mu sevgili süper yöneticim, önce hipotez geliştirilir. Bu kanıtlanarak teze dönüştürülür. Sonra başkalarınca buna karşı anti-tez geliştirilir. Sonrasındaysa sentezle aksayan noktalar elenip doğruya varılır. Deney bu aşamaların her birinde yer alabilir ve almalıdır. Denenmemiş iddialar havada kalır.
Ama birisi çıkıp da "Ben denediğimi bilirim, senin söylediğinin hiçbir kıymeti yok" derse, onunla tartışacak birşey kalmaz. "Tamam kardeşim. Sende yılların deneyimi var. Sen bu deneyimi sıfırdan, teorisiz elde edene kadar hayatta kaldıysan, ya çok şanslısın ya da mübarek adamsın" denir, kenara çekilinir. Ben de öyle yapıyorum.
Saygılarımla.
Not: Ben de motora biniyorum. Hem de genelde arkamda eşimle biniyorum. Yukarıdaki iddiayı denemedim. Ama deneyin tek ölçüt olmaması gerektiğini biliyorum. Çünkü deneylerdeki hata paylarının bile çok değişken olabildiğini biliyorum
genieril
09 Temmuz 2007, 15:51
ben başıma gelen bir olayı anlatıyım,
50-55 km ile giderken yanımdan geçem shadowu inceliyordum kafamı çevirdiğimde onumde bembeyaz bir duvar gibi ford transite benzer bir arabayı gördüm ve asıldım frenlere yaklaşık 2 mt vardı aramızda ve 1-1.5 mt mesafede durabildim, artçı arkadaşım 100kg dı, motosiklet YBR125 ve sanırım o arkamda olmasa arkadan dokunduracaktım, son 20-30 cm de iki tekerimde kızaklıyodu...
sonuç olarak motorun modeline ve motordaki ek ağırlık miktarına göre deişiklik gösterebileceğine inanıyorum
saygılar
________
10 Temmuz 2007, 00:48
bu yazıyı yazanın motor kullandığından şüpheliyim yada bir araç..fiziksel kurallarla gayet mantıklı gibi görünen bu açıklama .. yol şartlarına (ıslak ,kuru, asfalt , toprak ) ve ağırlıkla yola olan tutunuşa göre çok büyük değişiklikler gösterir .. şimdi artçı varken ıslak bir zeminde 90 km/ h ile giderken durmakla artçı yokken durmak aynı diyen bu mantığı acele motor kullanmaya davet ediyorum bence kesinlikle yanlış..
Avatardan anladığım kadarı ile tahmin ediyorsam, yazı Vedat arkadaşımızın yazısı. Kendisi hem motosiklet eğitmeni hemde bir motosiklet dergisinin editörü. Teknik bilgisi ve motosiklet kullanımı mükemmeldir. Yazı yazarken açıklamaya çalıştığı şey Türkiye yolların diil, labratuar ortamında artçının fren mesafesini arttırmayacağının teknik izahı.
Her nekadar kendi sürüş becelerilerimizi olduğundan daha iyi görme eğiliminde olsak da, bu evrende fizik kuralları ile bağlıyız.
Barış Şuşut
10 Temmuz 2007, 01:05
Herhangi bir motor
herhangi bir yol
herhangi bir hız
bu yazıyı okuyunca benim anladığım her motor ve her fren sisteminde ve her zeminde aynı sonucun alınabileceği oldu ..zaten fren mesafesinin deişen şartlara göre farklı olacağını hepimiz biliyoruz.. Bu yazıyı yazanın eğitmen olması benim iddaa mı değiştirmez.. ben bi yerden okuyup veya alıp türkçeye çevirip bi iddaa ortaya atmıyomki .. ben deneyimlerime göre artçılı ve artçısız fren mesafesinin aynı olmayacağını söylüyorum ..yani bu yazıyı yazan kişi motosikleti keşfeden ve tüm kurallarını koyan kişide olsa değişen hiç bişey olmaz..
bakın tam 3. kez soruyorum yazıda fren sistemi hakkındada bilgi yok .. ABS sistemli bir motorda ABS açıkkken (isteğe göre manuel kapatılabiliyo) bu iddaa geçerlimidir
ikinci sorum yağışlı bir havada arka frenin kampana olan bir motorda bu geçerlimidir..
Labaratuar ortamında olduğu sizin iddaanız yazıyı kaleme alan böle bişi dememiş.. sanki her zaman her şartta böledir gibi yazmış ..madem dergi yazarı madem eğitmen iddaasını ispatlaması çok zor olmasa gerek ..
ferrari_gani
10 Temmuz 2007, 19:44
teori de mantıklı pratikte uyumsuzluk olduğunu anlamak için profesör olmaya gerek yok sanırım defalarca sölenmiş
ama unutulan nokta şu işte tüm olayın püf noktası şu
her ne kadar kimyacı olsamda fiziğim iyidir. söylediği şey doğru ağırlık artması frenlere + yönde katkı sağlar
ama sağladığı - etki + etkiden fazla tüm olay bu aslında + yönü yok diil ama - yönü daha fazla olduu için bize daha uzun gelir
Artan frenleme gücü ilave ağırlığın ortaya çıkarttığı ilave kinetik enerjiyi etkisiz hale getirebilecek seviyededir
demiş işte burası yanlış
son bişi daha aklıma takıldı sölemeden edemiycem
patinaj yada kızaklama da yani lastikler tutunma güçlerinin %90 kayba uğrar yani götürmek yada durdurmak mümkün diildir die bişi yok bi ayrıntı ama aklıma takıldı
reklamci2003
16 Temmuz 2007, 20:51
Yaklaşık 25 seneden beri araç kullanıyorum ve uzun zamandan beri araçların teknik konularınla yakından ilgiliyim, Burada yazılan yazıları şöyle bir açmadan edemeyeceğim. Şimdiye kadar yapılan tüm araçların testleri tek kişi ile yapılmıştır, bunlara hızlanma, frenleme, viraj, dayanıklılık vs gibi şeyler dahildir. Bana 5 kişi ile yapılan bir araç frenleme testinin örneğini verebilir misin? Veya bana 2 kişi ile yapılan motosiklet hızlanma testinin örneğini verebilir misin? Veya iki kişi ile yapılan motosiklet frenleme testi! Malesef böyle testler yapılmadı şimdiye kadar. çünkü bu testler yapıldığı zaman insanları yanıltır. Fizikçi veya kimyacı değilim ama soruyorum. Kaygan bir zemin üzerinde ağırlığı farklı yere basan zeminleri aynı olan iki kütleyi yokuş aşağı bıraktığınız zaman hangisi önce durur. Eğer buna ikiside aynı yerde durur diye bir cevap geliyorsa bu topic'i açan arkadaşın söylediklerine bende katılacağım. Birde burda atlanan bir şey tam kilitleme ve normal frenlemede yapılan fren mesafeleridir. Tam kilitlemede yapılan yolculu sürüşte araç tek kişi ile yapılan sürüşe göre daha çabuk durur, aksini iddaa eden varsa eline iki tane kibrit kutusu alıp bir tanesinin içine taş doldursun birini boş bıraksın ve kaygan bir yokuştan aşağı bıraksın. Eğer freni kilitlemeyeceğim diye bir faktör varsa ki bunda olay tamamen tersine döner ağır olan daha geç durur. Ben yüklü ve yüksüz olarak çok kamyon kullandım Hangisinin daha önce duracağınıda çok iyi bilirim. Lutfen Testlerden bahsedin insanların kafalarını karıştırmayın.
eczaci101
26 Temmuz 2007, 22:31
Yer çekimi etkisi ağırlık üzerine tesirlidir...
Bir kütlenin ağır olması ona uygulanan yerçekimi ile doğru orantılıdır...
Dolayısıyla mutlak suretle söyluyorum ki artçı fren mesafesini kısaltacaktır...
Ayrıca artçı sürtünme ile ayrı bir direnç gösterecektir...
bahadinli
26 Temmuz 2007, 23:00
valla ben onu bunu bılmem....
benım motorda artcı yokken ön frenı sıkarım hemen kıtler....
artcı oldugunda ne kadarda bassam fren tutuyor ama kıtlemıyor...hemde durma mesafesıde artıyor...
barrokas
31 Temmuz 2007, 23:22
Yer çekimi etkisi ağırlık üzerine tesirlidir...
Bir kütlenin ağır olması ona uygulanan yerçekimi ile doğru orantılıdır...
Dolayısıyla mutlak suretle söyluyorum ki artçı fren mesafesini kısaltacaktır...
Ayrıca artçı sürtünme ile ayrı bir direnç gösterecektir...
bence dene ve öyle yaz zor değil denemek,adanadan ne bekliyosun yardımcı oliiim
crazy_dragger
30 Ağustos 2007, 18:55
Kısa ve öz söylüyorum, fren mesafesi agırlıkla kesinlikle dogru orantılıdır.Tecrubeliler bilir.
hem oyle olmasa motosiklet ureticileri neden daha agır motosikletlerine daha buyuk capta ve daha islevsel diskler taksınlarki?
barrokas
24 Haziran 2008, 20:19
BBRR Barış abi sana katılıyorum motosiklet ayrımı yapmaksızın artçı fren mesafesini etkiler,ve daha uzun bir mesafede durabiliriz
vBulletin v4.2.2, Copyright ©2000-2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by
vBSEO