PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tarz Meselesi



fullthrottle
03 Ocak 2023, 11:52
Geldik 2023'e! Kutlu oslun! Böylece ben de İki teker üzerinde 18 yılımı tamamlamış oldum.

Pek çok abimden yol yordam, pek çok ustamdan püf noktası öğrenerek gecirdiğim iki teker hayatımda saysısız macera ve deneyim kazandım.


Cross ile başladıpım bu yola naked, racing, maxi vs derken 20 motor sıkıştırdım. Her türü, her tarzı deneyimledim.


Bugün gönlünü motora kaptırmış pek çok arkadaşımızın aklındaki ortak soruya bir değinmek ve kendimce yardımcı olmak istiyorum.


Sık gördüğüm bir soru olan 'hangi tarzı önerirsiniz' e cevap verebilmek adına biraz yazmak istedim.



Samimiyetle söylemeliyim ki, her tarzı öneririm. Keşke hepimizin güzel garajları olsa ve içlerinde tür tür motorlarımız bizi beklese...


Her motor belli bir ruha, amaca ve kullanım sahasına yönelik dizayn edildiği ve doğal olarak da her sürücünün kendi özel ruh hali ve kendisini ifade etme şekli olduğu için bazen ortada karmaşık denklemler olabiliyor.

Burada tek tek şu tarz motor bu işe yarar, bu tarz motor şu amaçladır falan gibi ahkam kesmeyeceğim. keza 125 cc Vespa ile dünya turuna da çıkabilirsini, Africa Twin ile sadece mahallenizde ve asfaltta da gidebilirsiniz.

Ben daha çok kafası karışan belki yolun başında olan ya da hevesini başka tarzlara doğru meyil eden arkadaşlarıma yönelik yazmaktayım.

Çok motor değiştirdim, çok yol yaptım, sırf heves yüzünden kendime eziyetler de çektirdim, paralarımı sokağa da attım. hepsi başıma geldi yani.

Şimdi konuyu toparlarsak;

kendinize bir tarz seçerken düşündüğünüz motosikleti asla tek başına ele almayın. Yani Naked tarz peşindeyseniz, o motorun duruşuna tutulduysanız, onu sürerken gördüğünüz birinin görünüşüne özendiyseniz sadece konuyu bu kadar ile ksııtlı tutmayın.

Motor tarzını ele alırken başlıklar şöyle: motorun bakımı, saklanışı, kullanışı, duruşu, kask-mont-pantolon-eldiven vs gibi tüm ekipmanları, bu ekipmanlar ile günlük yaşamınızın uyumu, bulunduğunuz iklim, planladığınız geziler ve bu gezileri gerçekleştirme ihtimalinizin oranı gib konuları total düşünün.

Sonraki planda motorunuzun ikinci el satışı ve parça durumu vs gelsin. (Şayet bu ikiliyi birinci plana alırsanız yelpazeniz inanılmaz daralacak ve bu engin denizde yüzmeden kıyıda oturup kalacaksınız)

Şimdi yukarıdaki başlıkları açalım:

Motorun Bakımı

Seçeceğiniz tarzın size, bütçenize ve tüm hayallerinize uygunluğunun birinci kriteri o motorun verimli bir şekilde çalışmasına bağlıdır.

Yağ ve filtre değişminden falan bahsetmiyorum. Çevrenizde sürmeyi düşündüğünüz motorun yetkili servisi ya da o motoru çok iyi bilen ustası mutlaka olacak, 'getir ben anlarım' ustasından 'hepsi aynı, hallederiz' servisinden bahsetmiyorum. Usta bunun şurasından ses geliyor dediğin zaman 2 saat sağını solunu sökmeden sana şak diye neden-sonuç düzlemini kuracak adamdan bahsediyorum. Huyunu suyunu bilen erbaptan bahsediyorum.

Ustanıza güvenirseniz motorunuza güvenirsinizç Motorunuza güvenirseniz yapmak istediğiniz her şeyi yapmaya başlarsınız.


Saklanışı

Krom kaplı ışıl ışıl bir chopper'ı karda kışta branda ile saklayacaksanız 3 ayda motorunuz kendiliğinden ratbike'a dönecektir. Bunun olmaması için belki kışın her hafta motorunuzu koruyucu sıvı ve kremler ile ovacak, jantlarınızı diş fırçası ile sileceksiniz. Bunu bir kere yapmadan ne olacak keyifle yaparım ben demek kolay. Bunu 10 günde bir bahanesiz yapmak insanı küstürebilir. Yaz ayı gelmeden, baharı görmeden motorunu satanlar bilirim.


Kullanışı

Bu konuda ahkama gerek yok, her motorun tarzının getirileri var, götürüleri var. Ama bu konuda söyleyeceğim şey o motorun kullanış tarzı sşzşn için gerçekten uygun mu? işinize, çalışma hayatınıza, tatil zevkinize vs uygun mu. Amacınız hava atmak mı, keyif almak mı, salına salına gezmek mi, ara gaz mı bunu iyi tartın ve kendinize dürüst olun. Çünkü kendinizi kandırabilir ama motosikleti kandıramazsınız. 2 günde size ben bu işin motoru değilim der sizi bıktırır.

Duruşu

Motorun duruşu büyüdür. Sihirin kendisidir. Oturur kahvenizi falan alır izleyerek içersiniz. Aşkın kendisidir. Ama bahsettiğim motorun kendi başına duruşu değil, siz üstündeyken ki duruşu. Kabul edelim herkes motor sürerken kendi yansımasını tarar durur. İlk kendimiz beğeniriz kendimizi. bu kendini beğenmişlik ya da narşistlik falan değil, hevese duyulan aşk ile alakalıdır. Sevgiliniz ile birlikte gezerken selfie çekmek gibidir. Ama bir detay var ki aşkın ilk günlerinde görülmez fakat zamanla gözlerinize belirir. Dizleriniz deponun üstüne çıkmaktadır, duruşunuz kamburdur, dikleşirseniz gidon rahatsızdır ve motorunuzun artçı payına yer kalmaz. Bu motor size aslında küçüktür.
Ya da incedir, çelimsizdir, kassızdır vs... Soğursunuz arkadaşlar o aşk bir anda kendini sahibinden'de ilan bakmaya bırakıverir...

Prova yapın, düşündüğünüz motora binin resimlerinizi çektirin inceleyin 2-3 gün bakın. Doğru anlayın.


Kılık - kıyafet

Havalı motor montu, sıkı bir kask, indim naked'ın üstünden Tom Cruise edasıyla yürüyorum mekanın önünden... İyi de hayatım gerçekten böyle mi geçiyor? Her dakika hörgüçlü mont ile mi gezecem deve gibi? Ya da korumasız pantolon ve nispeten iyi bir mont ile ilk düşüşte asfaltta krem peynir mi olacam? Bakın İmaj her şeydir. Buna kesinlikle katılırım ama en önemli şey değildir. İki gün imajınız tavandır üçüncü gün eziyet başlar. Yahu bu montla durulmuyor, kolum kalkmıyor, bu eldivenleri motorda bıraksam çalınır, o öyle bu böyle...

Ya da parayı motora gömüp sonra lahana gibi giyinip yine de terliyip-üşüyerek CBR sürmek falan zor dönemler.

Her şeyi iyi planlayın. Tarz güzel olabilir, size çok yakışabilir. Ama bu, o tarzın sizin için doğru olduğunu göstermez. İyi düşünün.



İyi Seneler!

hasmet
03 Ocak 2023, 16:26
Krom kaplı ışıl ışıl bir chopper'ı karda kışta branda ile saklayacaksanız 3 ayda motorunuz kendiliğinden ratbike'a dönecektir.

Branda tavsiye etmem, nemi hapsedebilir. Delikler falan çok bir işe yaramıyor. Honda cruiser'ı branda içinde dışarıda saklamak zorunda kaldım. Üzerindeki tüm yan sanayi krom paslandı. Orijinal kroma hiç bir şey olmadı. Bir sene sonunda hala ayna gibiydi. Hayır, hiç bir bakım yapmadım.

Brandasız yağış altında kaliteli yan sanayi kroma da bir şey olmuyor. Ama branda bozuyor olayı.

Orijinal kroma hiç bir şey olmuyor.

espresso
03 Ocak 2023, 17:00
Branda tavsiye etmem, nemi hapsedebilir. Delikler falan çok bir işe yaramıyor. Honda cruiser'ı branda içinde dışarıda saklamak zorunda kaldım. Üzerindeki tüm yan sanayi krom paslandı. Orijinal kroma hiç bir şey olmadı. Bir sene sonunda hala ayna gibiydi. Hayır, hiç bir bakım yapmadım.

Brandasız yağış altında kaliteli yan sanayi kroma da bir şey olmuyor. Ama branda bozuyor olayı.

Orijinal kroma hiç bir şey olmuyor.

Krom gibi paslanmayan kaplamalar su altında çalışmıyor. Çelik alaşımındaki krom ile havadaki oksijen reaksiyona girip çok ince görünmeyen bir oksit tabakası oluşturuyor ve içerideki malzemenin havayla teması kesildiği için paslanmıyor çünkü oksitlenme ilerlemiyor. Su içinde kalırsa bu tabaka oluşamıyor ve paslanma devam ediyor gözle görünür hale geliyor. Üzeri örtülü bırakınca da içeri bir şekilde giren su paslandırıyor, oysa üstü açık kalsa ıslanacak ama çabuk da kuruyacak bir şey olmayacak.