PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bu Yıl Olan Ölümlü Kazaların Sebebi



Sayfa : [1] 2

Okan Sinan Ocan
26 Kasım 2017, 21:53
Herhangi bir konuda bilimsel bir araştırma yapılırken ilk başta yapılan , gerçekleşen olaylardaki ortak noktanın bulunmasıdır.

Bu yıl maalesef pek çok ölümlü kaza yaşadık . Bu senenin diğerlerinden farkı , bu kazalarda tanınmış pek çok ismin de yitirilmiş olmasıdır.

Hadi biz de kendi çapımızda bilimsel bir çalışma yapalım ve bu kazaların ortak noktasını bulmaya çalışalım.

1- Sürücüler:

Hemen her kazadan sonra en çok suçlanan faktör dört tekerlek sürücüleridir. Ancak bu seneki ölümlü kazaların bir kısmında sürücü ya da araç yoktu. Başta AEA nın kazası olmak üzere CanR1 ve diğer bir kaç ölümlü kaza içerisinde dört tekerlek yoktu.

2- Deneyimsiz acemi motosikler sürücüleri :

Bu yıl gördük ki deneyim ve bilgili motorcu olmanın hayat kurtarmakta pek etkisi yokmuş.

3- Kötü yol koşulları :

Bu kazaların belki birkaçında yol koşulları etkili olmuş olabilir ancak genelinde yollarda sorun yoktu.


Peki bu kadar deneyimli , iyi motor sürdüğünü iddia eden , motosikleti iyi tanıyan adamlar neden öldüler ?????


Sorunun cevabı aslında çok net ortada duruyor.

Bu sene olan ölümlü kazaların tamamında , araçların hızları trafiğin akış hızının çok çok üzerindeydi.

Ama hocam son kazada ölen arkadaşımıza araç arkadan çarptı dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız ama bu istatistiği değiştirmiyor . Motosiklete arkadan çarpan aracın hızı trafiğin akış hızından çok çok fazlaydı. yani sebep yine aynıydı.

TRAFİK kelimesinin karşılığı , araçların uyum içerisinde hareketi demektir. Uyumu bozan kazaya sebep olur .

Lütfen bulunduğunuz şeridin akış hızına uyum gösterin , bu hızın üzerinde veya altında olmanız akışı bozmanıza ve zarar görmenize sebep olacaktır.

Sevgilerimle

mete_han
26 Kasım 2017, 22:39
Abi birde benim teorime göre kazaya karışması en muhtemel kişiler çok tecrübeli kişilerdir...çünkü tecrübeli kişiler de zaman içinde bana bişey şu güne kadar olmadı artık olmaz hissi daha da netleşip beyni saran bir hastalık haline geliyor..kaza yapmak yada yapmamak tamamen kişinin kendisi ve aldığı risklerle alakalıdır...yine istisnaların kaideyi bozmadığını biliriz...ama bu herşeyi bilen her olası kazadan çoğu şans yardımıyla kurtuluşu daha kontrolsüz hareketler daha ani süratlenmelerde daha gamsız olma gibi yanlış algı sahibi yapıyor...


saçma gelebilir ama bazı kişilerde üzerindeki ekipmanlara fazla güveniyor ve onların kendilerini ölümden kurtaracağını sadece hafif yaralanmayla kurtulabileceğini sanıyor...yutubda çoğu profesyonellerin kazalarında gördüğümüz üzre düşüşleri bile profesyonelce geliyor yani hızlı şekilde sürtünerek küçük hasarlarla atlatırım zannediyorlar...bence vefatların çoğu boyun kırılması ve bariyer kaynaklı alınan darbeler sonrası çoğu motorcu kan kaybından vefat ediyor......bu benim istatistiğim..

enderbilgi
26 Kasım 2017, 22:53
Görüşün kadar sürersin. Görüş kaybı yaşanılan durumlarda hız düşürmek yerine varsayımı koyarsak hatanın ilki yapılmış olur. Çok basit hesap 220km/h hızla seyredebilmek için en az 250 metreyi tarayabilmek lazım. Varsa öyle bi yetenek yollarda heba edilmemeli bence...

aokuyumcu
27 Kasım 2017, 00:15
selam
bunca senelik tecrübe sonucu herkesin yaptığı tespit çok güzel yerine oturmuş ve hepsi doğru ..
teşekürler.

Kasım38
27 Kasım 2017, 00:35
Motosiklet kullanan mümkünse trafik akış hızının bir fırt üzerinde olmalı ki, arkadan sıkıştırma vs. olmasın. Evet bu seneki kayıplarımızın (Allah rahmet eylesin) çoğu motosiklet tecrübesi olan kişiler ama AEA örneğindeki gibi önüne fırlayan biri (köprüde hiç öngörülemeyecek bir şey) için yapılacak pek bir şey kalmıyor.

motorcu48
27 Kasım 2017, 00:49
Bir anlık dikkatsizlikte ,başkasının hatasında ,ihmal edilen,görmezden gelinen vs tüm olgularda motosiklet sürücüsü ölür ya da sakat kalır.unutmayınki motosiklet kullanıcıların çok büyük oranı daha bilgisiz ,genç kitle ve daha hızlı kural tanımaz kullanıcılardır.
çevrede gördüğüm %90 otomobil normal gitmesi gerektiği gibi yol alırken bence motosikler normal akış istikrarını tutturamıyor.

Bir motosiklet sevdalısı olarak motosikleti çok sevdiğim için O ya da şu diyerek gerçeklere gem vurmak yerine bunun çok tehlikeli oldugunu ,insanların %85 nın neden otomobil kullandığını ve geciş yaptıgını eger motosiklet kullanıcaksam herseyın farkında olupta ,bilinciyle sürdüğümü ,onca tecrube bilgi birikimin koruma gibi unsurlarında yatsınamaz faydalarının yanındada işim ne denli tehlikeli oldugunun bilincinde olmak gerek

lütfen motosikletleri fark edın kampanyaları yapıp en baba endurocumuz bile araclara slolom yaparsa bu ıs olmaz.Bu gune kadar hep sucu karşı taraflarda aradık tespitleriniz çok dogru ama malesef şu motora binince insanlar başka biri olup çıkıveriyor.

Bence artık bizim kendimize bir kampanya bulma zamanımız geldi mesela SAKİN OL ŞAMPİYON gibi :P

mfBulut
27 Kasım 2017, 00:56
Ben şu akan trafikte arabaların arasından nasıl geçiyorsunuz cidden anlamıyorum. O kadar fazla ihtimal geliyor ki benim aklıma. Ya o arabalar aniden şerit değiştirmeye karar verse, ya beni görmediyse, ya ben aradan geçmek için birinin arkasından yaklaşırken önümdeki araba fren yapmak zorunda kalırsa ve arkasına yapışırsam, vb. gibi onlarca değişken varken orta düzeyin üstündeki kalabalık trafiklerde araçların arasına girip daha hızlı gitmek bile bile lades gibi hissediyorum.

Elbette daha çok tecrübesiz ve toyum motosiklet konusunda. Ama trafik dediğiniz şeyde değişkenleri de hesap etmeye çalışmak her zaman daha akıllıcadır diye düşünüp bu şekilde hareket etmeye çalışıyorum.

Allah ölenlerin ailelerine sabır versin. Şahsen ailemi 2 yıl motosiklet için ikna etmeye çalışan ben motosiklet üzerinde ölürsem onlara bir evlat acısının yanında büyük bir pişmanlık ve vicdan azabı bırakmaktan çok korkuyorum.

ayzek
27 Kasım 2017, 01:01
Bunuda az önce gördüm hatalar zinciri desek yeri yabanci ulkelerden biri ama ne farkeder ders alinmasi gereken bir kaza

http://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1547752318595690&id=339167272787540

Jemand
27 Kasım 2017, 01:08
vakti dolan gidiyor.
ister yavaş ol, ister hızlı. ister tecrübeli ol, ister acemi. ister arabada ol, ister motorda. ister hata yapmış ol, ister olma.
babam der ki; ölüm birdir değişmez. sen motor sürmeye devam et evlat.

yürekçe
27 Kasım 2017, 01:24
ben, yersiz özgüven; İKARUS SENDROMU diyorum..

bence, bu bir eşiktir.

ya benim gibi çok ciddi bir kazayı "yersiz özgüveni" sayesinde yapıp şansıyla atlatmış ve bundan ibret alarak çook itinalı ve özenli ve ayakları yere basan ve -gaza gelmeyen- şekilde kullanmaya başlar ( şans faktörü her zaman önemli )

ya da, atlatıp ders almaz ve ""APAÇİLİK"" kavramıyla dalga geçip üstüne kabile kurmaya çalışır ( Merhum AEA'dan bahsettiğim aşikardır ama kimse kızmasın, geçen seneki kazası üstüne yine de hız, güvenlik vs konularında gereken özeni vermemeye devam ederek, şansının da etkisi ile aramızdan ayrılmadan önce apaçiliği hakkındaki yorumlarına istinaden söyledim. yoksa sevgi ve saygı duyardım ama bu gerçeği değiştirmiyor )

ya da motosiklet kullanmayı bırakır...

bir de kullanılan motosikletin gücü, tipi, bakımı, lastik ve zemin durumu, grup sürüşü, bireysel gazlama, ayrıca; kaza yapılan yerlerdeki yolun mahiyeti ( otoban, köprü, toprak, duble vs ) ile gece ve gündüz ve yaş aralığı..

Tüm bunlar elbette değişebilirlik gösterebilen kıstaslar ama net olan bir şey var ki, o da HIZ

unutmayın, sıfırdan yüksek olan her hareketin birimi hızdır.
ve jiroskopik olarak harekete göre tasarlanmış tüm araçlar, hız sayesinde, biz olmadan da gidebilir ama kullanmak ve durmak kişisel beceriye ve deneyime bağlıdır.
o halde,

gitmek kadar, durabilmeyi de hesaplamak, bu hesaplamayı gerçek verilere göre ve yetilerimizin dışına çıkmadan yapmak gerekir.

eksiğim ve hadsizliğim olduysa Ustalarımız ve Eğitmen Hocalarımız bağışlasın.
ben tecrübelerimle ve eğitimlerimle, kendimce olanı yazdım.


Saygılarımla

Emre Fırat
27 Kasım 2017, 02:51
Herşeyin başı eğitim.. İstediğin kadar iyi sür. Motosiklet eğitmeni olmak demek kaza yapmaz anlamına gelmez , o zaman doktorlarda ölmemeliydi. Şehir içi 50km hız sınırı olan yerde 3 saniyede 150 km hızları gören makinelerle tapa gaz gidersek malesef bildiğimiz o hız körlüğü mevzusu oluyor ve 30 derecelik açıya odaklanabiliyoruz , sağda solda ne var göremiyoruz. Vade geldimi yapacak birşey yok tabi ki ama tedbir bizden takdir Allahdan. Ölüm alın yazısı öleceksek motorda da ölürüz diye tapagaz gitmeye gerek yok. O zaman motorda ölmemek için tedbirimizi alıp kurallara uyarak gideceğiz. Karşı taraf 1 dikkat ediyorsa biz 2 kere dikkat edeceğiz... Olacağı varsa olur evet ama bunu olacağa bırakmadan kendimizede bakmalıyız bana kalırsa.. şehir içinde 50 km ile gidip olacağı varsa olur demek ile , 150 km ile gidip olacağı varsa olur demek arasında fark var bence..

Seko
27 Kasım 2017, 06:38
Motosiklette cambazlık yapabilmek ve yarış motoru kullanmak kullanan kişinin iyi bir sürücü olduğunu göstermiyor. İsim vermiyorum ama bahsedilen tanınmış kişilerden bana göre biri hariç bu kapsama girmiyordu. Ancak genelde kendileri ve hayranları bunun böyle olduğuna öldüklerinde bile inanmıyorlar. Benim gözümde bu şahıslar ile sokakta ardından küfürler salladığımız yamuk oturuşlu kara kuru apaçiler aynı ayarla güvenli sürüş yapıyorlar.

DKN
27 Kasım 2017, 07:57
iyi sürdüklerini iddia etmemişlerdi

Ekarademir
27 Kasım 2017, 10:57
Dün Aksaray'da kaza oldu. Sol şeritte giden araç aniden sağa kırıp mcdonaldsa girmek istiyor. Sağ şerittede genç bi motorcu varmış. Bugün cenazesi var.

Okan Sinan Ocan
27 Kasım 2017, 11:20
Herşeyin başı eğitim.. İstediğin kadar iyi sür. Motosiklet eğitmeni olmak demek kaza yapmaz anlamına gelmez .

Burada bir düzeltme yapmak gerekiyor. Bu yıl ölenlerin arasında " AEA dahil " motosiklet eğitmeni yok. Rahmetli eğitim konularına önem vermekle beraber kendisinin eğitmenlik konusunda bir eğitimi ya da sertifikasyonu yoktu. Kendi kendisini yetiştirmişti. Aldığı tek eğitim İngilterede gittiği bir okuldan "motosiklet nasıl test edilir" konusundaydı.

Bu yazdıklarım eğitmenler kaza yapmaz anlamına gelmiyor. Aksine ülkemizde her yıl en az bir eğitmenimizi kazalara kurban vermekteyiz.

Sevgilerimle

VS60
27 Kasım 2017, 11:53
vakti dolan gidiyor.
ister yavaş ol, ister hızlı. ister tecrübeli ol, ister acemi. ister arabada ol, ister motorda. ister hata yapmış ol, ister olma.
babam der ki; ölüm birdir değişmez. sen motor sürmeye devam et evlat.

Olaylar birbirine bağlıdır ve ayıramazsınız, afedersiniz ama cümleniz tamamen boş kahve ağzından başka bir şey değildir. Olayların bağlantısını yokmuş gibi gösterip sonuçları sebeplerinden ayırmak tamamen demagojidir.

Ölüm ve kaza vardır ancak bunlar, kuralsızlıkla hızla bağlantısız değildir. Yavaş giderken de kaza yaşabilirsin ama bu başkasının hızı veya hatasından kaynaklanır. Okan Sinan bey bu bağlantıya dikkat çekip bunları azaltmanız için yapmamız gerekeni belirtiyor.

Beni sinirlendiren şu kadercilik yanlışını kendi çıkarınıza kullanmanız. Bi bitmedi bahaneniz kuralsızlık için.

artemis99
27 Kasım 2017, 11:59
Tek bir ortak nokta var. Motosiklet güvenli bir taşıt/ulaşım aracı değildir. Bu gerçeğin farkında olmamız gerekiyor.
Ya da şöyle söyliyeyim. Motosiklet üzerinde iken ölme olasılığımız diğer taşıtlardan (4 tekerlekli, Tren, Uçak ve Gemi) kat kat fazla.

zapalka
27 Kasım 2017, 12:10
bazıları için ; Allah'tır. Vakitleri bu kadardır, kaderleri böyle yazılmıştır. Motor sürmemiş olsalardı kafalarına elektrik direği düşerek veya yolda yürürken saksı düşerek öleceklerdir ; kaçış yoktur.

bazıları için ; hızdır, hatadır, eğitim almamaktır, toplumun eğitimsiz olmasıdır şeklinde uzatabiliriz.

Öz_Musti
27 Kasım 2017, 12:12
Yurt dışına en son İtalya'ya gittim. Sürücü veya varsa artçının kasksız olduğunu şehir içinde veya dışında hatta izbe kölerde bile 1 (bir) sefer bile görmedim. Fulface, çene açılır, açık veya tas şeklinde... Her ne cins olursa olsun herkesin kafada mutlaka kask vardı. Bizde sürücülerin bence %30 takmıyor. Artçı varsa ya sadece artçıda ya da sadece sürücüde kask görüyorum. Her ikisinde de kask olduğunu bu güne kadar 4-5 defa görüp şaşırmışımdır. Bu forumda "ybr ye ful koruma biniyorum, bana tip tip bakıyorlar" diye konu açıldı. Adam açmakta haklı, ful koruma giyinen komedi konusu oluyor. Ben de dahil.

15 Temmuz'dan sonra bir çok görevden alma olduğu için trafikte biraz denetim-otorite boşluğu sezdim. Belki bu sadece benim subjektif görüşüm hatalı da olabilirim bilmiyorum. Hatta eds sistemlerinin bile uzun soluklu aksadığını düşünüyorum. Trafikte isteyen istediğini yapıyor, kimse de "napıyon olum sen" demiyor. Otorite değil de vatandaş olarak sen bunu dersen kavga çıkıyor, birbirini boğazlıyor millet.

Motosikletlilerin de hataları büyük. Sapak varsa sağ şeritte gitmeyecen. Sapağa son anda girmeye çalışan birisi seni öldürür. Katılımlarda da, herkes sola çıkma eğiliminde. Yine sağda konumlanırsan, yine üstüne çıkar. Cumhurbaşkanı koruması gibi trafikte bir adamla aynı hızda gidersen kör noktada kaldığın bir anda adam yine sana vurur. Hava kararıyor, deri montlu, koyu renk pantolonlu siyah kasklı motorcular yollarda. Kimse reflektörlü yelek, ilave çakarlı sis farı, high visibility denen kasklardan kullanmıyor. Hayalet gibi tek far yakmış gidiyor. Yeşil reflektörlü yelek giyince "bu ne çöpçü kıyafeti gibi" diye dalga geçen motorcu arkadaşlar var. Olum sen de giysene dalga geçeceğine.

4 tekerliler aynaya baksa dahi, insan beyni o anda aynada büyük vasıta var mı yok mu ona şartlanıyor. Görüşü içinde olsan da adam motosikletliye odaklanmadığı için baksa da seni "görmüyor" üzerine çıkıyor. Çakarlı far, yeşil-turuncu yelek v.s. çok önemli yine.

Duran trafikte emniyet şeridinden 50-60 ile gidiyorum. Birisi lap diye önüme atlarsa en azından ölümcül darbe almayayım diye. Arkamda motosikletliler birikiyor. Yol veriyorum geçiyorlar. Nereye olum? Emniyet şeridinden 80-100 giderken manyağın biri zınk diye önüne atlasa napıcan? Hesaplayan yok, öngören yok. Sonra patlıyor. Veya durabildi diyelim gidiyor arabacılarla kavga ediyor, küfür ayna kırma v.s. Olum sen ona göre gideceksin. Basma bu kadar!

Ben motorla giderken, virajı dönebilir miyim, motoru dengede tutabilir miyim, bir hata yapıp düşer miyim diye düşünmüyorum ki. "Hangi gerizekalı gelip bana vurabilir acaba, kaçayım ondan" diye düşünüyorum. Sürekli bunun taramasını, muhakemesini, kaçışını yapıyorum.

Sürekli, hangi kavşaktan şuursuzca bir dönüş olabilir, bana yeşil yanarken hangi aptal kırmızıda geçip bana vurabilir, hangi kamyonun tekerinden sıçrayan taş bana zarar verebilir, kim kapıyı açıp aşağı tükürecekken bana çarpabilir ben bunun derdindeyim.

Lütfen ölmeyelim, sürekli diken üstünde trafikte "aptal avlayalım"

xterkan
27 Kasım 2017, 13:19
Sakarya depremi oldu, sonucunda onbinlerce insan hayatını kaybetti, bazıları çıktı dediki, kaderdir ölüme karşı gelinmez, bazıları onlar suç işledi Allah belalarını verdi v.s diye konuşup durdular, evet kaderin önüne geçilmez ,tamam ama sen eşşeği ni sağlam kazığa bağlayacaksın, trafikte de kurallara uygun hareket edeceksin ,sen kurallara uyarsın, sonrası gene kaza geçirirsin ,o zaman kaderdir, kelimesi yerinde olur, aynı şekilde deprem meselesinde de başka ülkelerde depremler yaşanıyor ama bizim ülkemizdeki kadar ölümler yaşanmadı, yaşanmıyor
nedeni gayet basit, adamlar sağlam binalar yapmış, sen kalkıp deprem bölgesinde yer alan bir binayı, sağlam yapmazsan ,elbette çöker, bu kadercilik değil ,bu insanları kandırmaktır, dolandırmak ve kul hakkına girmek demektir, trafik kurallarına uyarsın, dikkatli olursun, sonrası gene kaza geçirirsen ,o zaman şans ,kader der geçersin, bu olayı anlarım ama kurallara uymazsan ve kaza yaparsan, bu senin hatandır, işini sağlam yaptıktan sonra çıkacak sorunlara, kader ,şans, kısmet dersin ama işini sağlam yapmadan ,yaşanan kötü olaylara ,kazalara, kader şans kısmet demek yanlıştır

Sj's
27 Kasım 2017, 13:41
Toplam 15 yildir, 170 bin km kusurdur motosiklet kullaniyorum. Ilk motorumla ikinci dususumdu. Kafamda o zamanlar saffet dedigimiz 50 tllik "safebet" diye bir kask vardi, birkac yunus polisin onunde zbam diye cuval gibi yapismistim nerde kaydigimi hatirlamiyorum. Polisler kaldirip yardim ettiler falan. Acemi misin dediler. He yeniyiz dedim. "Iyisin iyi, onemli olan tecrubelenince dusme."

35ime kadar hayatimda hic bir yerimi kirmamistim. Son 2 senede once sag elimi son olarak da sol ayagimi kirdim. Bu iki senede 3 kaza gecirdim. Toplam yaptigim 9-10 kazanin belki en sakat, en ucuz kurtuldugum 3 tanesi.

Tecrube size kaza yapma ihtimalini dusurme sansi tanimiyor. Aksine daha yuksek sorumluluk gerektiriyor. Su tarz virajlari ben zaten yillardir kaymak gibi donuyorum derken sumuk gibi yapisiverirsin. Kac kere surdan 180le gectim bu sefer de 200 basayim derken bi kamyonun arkasinda dekor oluverirsin. 3 senedir hep emniyet seridinden gidiyorum hic bir sey olmadi derken cakari var diye dalan biriyle bariyer arasinda rende oluverirsin. Frenim cok iyidir derken arkadan carptigin arabanin uzerinde ucuverirsin. Hic belli olmaz o isler.

Egitim ve trafik bilinci onluyor kazayi. Tecrube degil malesef.

The Dude
27 Kasım 2017, 14:00
oocan hocamın tespitine kesinlikle katılmakla beraber irdelenmesi gereken konunun hız merakının kaynağı ve nasıl karşılanacağıdır.

ehliyet alınması için gereken eğitim(?) verilerek trafiğe salınan sürücülerin yeterli araç sürme bilgisine sahip olduğunu söylemek art niyetlilik olur.
senelerce kursa gitmeden ehliyet aldı insanlar,
trafik işaretlerini geçtim yol çizgilerinin anlamlarını dahi bilmiyorlar.

bu ögelerden oluşan sürücü kümesi içerisinden bu kadar az kayıp verilmesini yine de olumlu karşılarım,

neden hızlı gitmek gerekir ?

ZümeR
27 Kasım 2017, 14:12
Lütfen bulunduğunuz şeridin akış hızına uyum gösterin , bu hızın üzerinde veya altında olmanız akışı bozmanıza ve zarar görmenize sebep olacaktır.


Bizim millet zabıtalık yapmaya heveslidir. Sağı boşken yol vermez kendini sollatmaya zorlar arkasından geleni gelen hızlı ise aynayı takar geçer,
ortadan gider, "hız limiti 50km olm" diye el kol hareketi yapar, yol vermez dayağı yer sonrada buralarda ağlar..

Doğal seleksiyona güveniyorum..
Çok güzel ve yerinde ayıklama yapıyor.

Salurbey
27 Kasım 2017, 15:14
Xterkan, +1 benden. Tabi, bu sene yaşanan kazalarda yapılan ortak hataları , eksikleri analiz etmek ve masaya yatırmak ayrıca bizlere fayda sağlayacaktır.

mccxcix
27 Kasım 2017, 17:14
Allah tüm vefat edenlerin mekanlarını cennet etsin inşallah, geride kalanlara sabırlar versin... Bence ölümlü kazaların en büyük sebebi Türkiye'miz yüzünden... Ne araç kullanıcısı bilinçli, ne motosiklet kullanana saygı var ne de eğitim var maalesef. Motosiklet sürücüsü olduğumuz için bizim ekstradan 10 kat daha fazla dikkatli olmamız lazım, özellikle ülkemizde hiç saygı duyulmuyor, normal araç gibi gitmeye kalksan arkadan sıkıştırıyorlar şeride girmeye çalışıyorlar, aralardan geçip gideyim desen adam sinir olduğu için ya önüne kırıyor ya da sinir olduğu için ani frenlemeler yapıyor... Herkese yıllardır gelen trafik tecrübemden söylüyorum arkadaşlar kimse yanlış anlamasın, özellikle Doblo ve Tofaş kuş grubu araba kullananları ya hemen geçip gidin ya da yanına dahi yaklaşmayın.

Shrieker
27 Kasım 2017, 18:33
Duran trafikte emniyet şeridinden 50-60 ile gidiyorum.

Aman hocam naaptınız :cyclopsan Biri zart diye emniyet şeridine girse, bu hızlarda seyrederken asla duramazsınız. 90-100'le gidenler katıksız manyak veya zır cahil onlara diyecek bi şey yok.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

50 x 50 = 2500 birim kinetik enerjiniz var 50'yle giderken.
70 x 70 = 4900 birim kinetik enerjiniz var 70'le giderken.

Peki ya 90'a çıksak ? 90 x 90 = 8100 birim kinetik enerjiniz oldu mu. 50'ye kıyasla hızınız %80 arttı, kinetik enerjiniz ise 3 katından fazla !! İşte durmak kurtulmanız gereken enerji bu.
Astronomik hızlara hiç girmedik daha bak. Nasıl duracaksınız ?

İyi matematik adalettir.

acemi60
27 Kasım 2017, 18:41
Kazaların motosiklet sürüş eğitmenleri tarafından değerlendirilmesi çok faydalı. Sürücüyüm diyenler biraz kulak kabartırsa yazılanlar yerini bulur. Konu edilen kazalardan birinde bir motosiklet sürücüsü arkadan gelen aracın çarpmasıyla vefat etmişti. Sıkça sözü edilen güçlü motosiklet tehlikeli alandan kaçmada daha iyidir tezi aslında bir çok durumda geçersiz. Bir istatistik değer yok. Fakat motosikletin gücü ile kazalardan kurtulma arasındaki doğru orantı yüzde beş bile değildir. Söz konusu kazada ölen sürücünün motoru fotoğraftan çıkarabildiğim kadarıyla 4 silindir seri bir motosiklet. Kazasız belasız sürüşler...

Shrieker
27 Kasım 2017, 18:46
Bu, aynı zamanda sabit bir nesneye çarparsanız alacağınız hasarı da ifade eder.
Yerde 40'la sürüklenirken sabit bir nesneye çarptığınızda (40 x 40 = 1600) alacağınız darbenin şiddeti, 30'a kıyasla neredeyse iki kat (30 x 30 = 900).
Arada sadece 10 km/s'lik mini minnacık bir fark var gibi görünüyor. Ama kazın ayağı öyle değil.

Hız kontrolü en öngörülemeyen etmenin bile sonuçlarını asgariye indirir.
90'la giderken bir martıya çarpıp düşebilirsiniz.
70'le gidiyor olsaydınız, belki de düşmeyecektiniz. Düşseniz de kinetik enerji formülünü biliyorsunuz artık.

mkaptan
27 Kasım 2017, 21:13
içlerinde en talihsiz AEA oldu bence :(
köprünün üzerinde karşıdan karşıya geçen bir dana yüzünden yaşamını yitirdi. Bazen trafikte ne kadarda ön görüsü yüksek olsanda kaderden kaçamıyorsun.
Ama tekteker arif vs gibi kullananlar tamamen ikarus sendromundan gittiler

Okan Sinan Ocan
27 Kasım 2017, 21:24
içlerinde en talihsiz AEA oldu bence :(
köprünün üzerinde karşıdan karşıya geçen bir dana yüzünden yaşamını yitirdi. Bazen trafikte ne kadarda ön görüsü yüksek olsanda kaderden kaçamıyorsun.
Ama tekteker arif vs gibi kullananlar tamamen ikarus sendromundan gittiler

Maalesef teşhisiniz çok doğru değil. Öncelikle ölmüş bir insanın arkasından daha saygılı olmak lazım. Evet kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi kazaya sebebiyet vermiş olabilir ama bu olaydaki iki ölümün sebebi motosikletin olması gerekenin çok daha üzerinde bir hızda seyir halinde olmasıdır.

Sevgilerimle

Sj's
27 Kasım 2017, 21:28
Maalesef teşhisiniz çok doğru değil. Öncelikle ölmüş bir insanın arkasından daha saygılı olmak lazım. Evet kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi kazaya sebebiyet vermiş olabilir ama bu olaydaki iki ölümün sebebi motosikletin olması gerekenin çok daha üzerinde bir hızda seyir halinde olmasıdır.

Sevgilerimle

Baba, egitmensindir saygim sonsuz ama bu kazayi ve binlerce insan icin onemli biri icin, benim nazarimda kolay kolay hata yapmayan biri icin bu meseleyi motorcu olabilecekleri ongoremedi sinifina sokmayi kabul etmiyorum.

Barkin konusu kaderdir, egitim, hiz, motorculukla vs alakasi yok bence. Bu baska bir sey. Yani her gun o koprude karsi seride atlayan yaya gormuyoruz. Lutfen...

mkaptan
27 Kasım 2017, 21:32
Okan hocam diğer arkadaşın öldüğünü unutmuşum çok özür dilerim :( olan iki cana oldu maalesef ancak köprü üstünde hiçbirşekilde beklemediğin bir yerden biri fırlıyor ve o anda hiçbirşey yapamıyorsun biraz kader bence bu. Barkını koruduğumdan değil ancak barkın gerçekten bilinçli bir sürücü idi

Taner YILMAZ
27 Kasım 2017, 21:57
Maalesef teşhisiniz çok doğru değil. Öncelikle ölmüş bir insanın arkasından daha saygılı olmak lazım. Evet kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi kazaya sebebiyet vermiş olabilir ama bu olaydaki iki ölümün sebebi motosikletin olması gerekenin çok daha üzerinde bir hızda seyir halinde olmasıdır.

Sevgilerimle

Her fırsatta Barkın'a çakıyorsun..
O adam kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçtiği için kazaya sebebiyet verdi diyorsunuz ama
o adamın orada durup YOLA ÇIKMASI BİLE YASAK. Bırakın karşıya kontrolsüz geçmesini...

alp010
27 Kasım 2017, 22:51
Bence korkun motor üstünde her an ölmekten korkun. Bu hayatınızın değerini anlamanızı sağlayacak ve paronayak gibi her yol ağzında kontrollü olmanızı yola yakın yürüyen her yayadan korkmanıza neden olacak. Şahsen yola çıkmak için bekleyen bir araç olsa da frene basıyorum yavaş geçiyorum çünkü atlıyolarlar durmuyolar hep öyle. Her an ölecekmiş gibi sürmek gerekli bence. Bir de reflektif yelek giymek işe yarıyor. Sizin polis vs. olacağınızı düşünüp çok sıkıştırmıyorlar. Şehir içinde 4 şeritli yol boş olsa dahi 120 geçmekte her şeyi kabul ediyorum ben demek olsa gerek. Her yerden her şey çıkabilir ve çıkıyor çünkü

CemoKa
27 Kasım 2017, 22:53
Her fırsatta Barkın'a çakıyorsun..
O adam kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçtiği için kazaya sebebiyet verdi diyorsunuz ama
o adamın orada durup YOLA ÇIKMASI BİLE YASAK. Bırakın karşıya kontrolsüz geçmesini...

Umulmayanı ummak diye bir kavram duydunuz mu? Okan hocanın anlatmak istediği hızı daha düşük olsaydı, orada olmaması gereken bir insanı/hayvanı daha önce fark edip, kaçış manevrası veya panik fren yapıp kazadan kurtulabilirdi.

Yaya %100 suçlu ama Barkın artık aramızda değil. Haklı ama ölü tabiri bu durumlar için kullanılıyor.

alp010
27 Kasım 2017, 22:56
Bu arada Barkın abinin kaza yaptığı motor 200cc dibine kadar zorlasan 135 gören bir motor onu suçlamanın çok manası yok. Sıkıntı işte sağ şeritte gitmez o normalde yola bişi çıkar felan diye ama adam köprüde gidiyor. Hanginiz köprüde sağ şeride birinin dalacağını düşünür. Bırakın yayayı yolda araçların durmasının bile yasak olduğu bir yer.

CemoKa
27 Kasım 2017, 22:59
Bu arada Barkın abinin kaza yaptığı motor 200cc dibine kadar zorlasan 135 gören bir motor onu suçlamanın çok manası yok. Sıkıntı işte sağ şeritte gitmez o normalde yola bişi çıkar felan diye ama adam köprüde gidiyor. Hanginiz köprüde sağ şeride birinin dalacağını düşünür. Bırakın yayayı yolda araçların durmasının bile yasak olduğu bir yer.

Kim haklı kim haksızı tartışmıyoruz, bu şeytan icadı 2 tekerin üzerinde nasıl hayatta kalırız penceresinden bakmak lazım.

CrazyBullet
27 Kasım 2017, 23:10
Her fırsatta Barkın'a çakıyorsun..
O adam kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçtiği için kazaya sebebiyet verdi diyorsunuz ama
o adamın orada durup YOLA ÇIKMASI BİLE YASAK. Bırakın karşıya kontrolsüz geçmesini...

At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. AEA son videosunda söyleyeceğini söylemiş, anlayana.

Okan Sinan Ocan
27 Kasım 2017, 23:19
Bu arada Barkın abinin kaza yaptığı motor 200cc dibine kadar zorlasan 135 gören bir motor onu suçlamanın çok manası yok. Sıkıntı işte sağ şeritte gitmez o normalde yola bişi çıkar felan diye ama adam köprüde gidiyor. Hanginiz köprüde sağ şeride birinin dalacağını düşünür. Bırakın yayayı yolda araçların durmasının bile yasak olduğu bir yer.

Yanlış bilgi,

Kaza yapılan motor RC390 ve 170 km leri rahatça geçebilen oldukça hızlı bir motor.

Sevgilerimle

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:15 ----------


Her fırsatta Barkın'a çakıyorsun..
O adam kontrolsüz bir şekilde karşıdan karşıya geçtiği için kazaya sebebiyet verdi diyorsunuz ama
o adamın orada durup YOLA ÇIKMASI BİLE YASAK. Bırakın karşıya kontrolsüz geçmesini...

Yayanın yola çıkması yasak ama motosikletin aşırı hız yapması serbest demek istiyorsunuz sanırım.

Sj's
27 Kasım 2017, 23:25
Yanlış bilgi,

Kaza yapılan motor RC390 ve 170 km leri rahatça geçebilen oldukça hızlı bir motor.

Sevgilerimle

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:15 ----------



Yayanın yola çıkması yasak ama motosikletin aşırı hız yapması serbest demek istiyorsunuz sanırım.

Abi yine hakli cikmak icin sinirlari zorluyorsun. Yapma. O motoru en son ben yikadim tertemiz ettim cekim icin, olumunden de 1 gun once yenikoyde konustuk, sonraki cekimlerde ekipten bizim arkadas neler yapacak diye. Ertesi gun haberini aldik. Ama yok ben surucunun durumu okuyamama sonucuna varamam. Kendi basima gelseydi benim de cenazemi kaldirin cunku oyle bir sey yok. Sadece yolunda giriyordu, evet ktm 390 icin hakki neyse oyle gidiyordu ama sen arabanda edirne otobaninda kacla gidiyorsan oyle gidiyordu.

Hakli cikmak icin egitim ve trafik okuma kismini abartiyorsunuz sadece. Yarin sizin de basiniza gelir. Yapmayin. Barkin olayi mukadderattir, bir ibret hikayesi degil!!!!

COQ
27 Kasım 2017, 23:33
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.

Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.

Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?

Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.

Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.

Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.


Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.

Okan Sinan Ocan
27 Kasım 2017, 23:44
Abi yine hakli cikmak icin sinirlari zorluyorsun. Yapma. O motoru en son ben yikadim tertemiz ettim cekim icin, olumunden de 1 gun once yenikoyde konustuk, sonraki cekimlerde ekipten bizim arkadas neler yapacak diye. Ertesi gun haberini aldik. Ama yok ben surucunun durumu okuyamama sonucuna varamam. Kendi basima gelseydi benim de cenazemi kaldirin cunku oyle bir sey yok. Sadece yolunda giriyordu, evet ktm 390 icin hakki neyse oyle gidiyordu ama sen arabanda edirne otobaninda kacla gidiyorsan oyle gidiyordu.

Hakli cikmak icin egitim ve trafik okuma kismini abartiyorsunuz sadece. Yarin sizin de basiniza gelir. Yapmayin. Barkin olayi mukadderattir, bir ibret hikayesi degil!!!!

Sevgili Kardeşim,

Keşke ben haksız olsaydım da Barkın hayatta olsaydı. Hangi konuda yanlışım var ? Motorun 200 lük olduğu iddia edildi ben de bilgiyi düzelttim. Motorun ve vefat eden iki gencecik insanın vücudundaki travma miktarı hız konusunu şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koyuyor.

Trafikte hakkı ne ise öyle gitmek diye bir kavram yoktur , yazının en başında da yazdığım gibi genel akışa uyum göstermek en güvenlisidir. İster YBR kullan ister Hayabusa motorun yapabildiği değil şeridin aktığı hız önemlidir.

Sevgilerimle

CemoKa
28 Kasım 2017, 00:07
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.

Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.

Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?

Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.

Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.

Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.


Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.

Barkın'ın "öngörü" bilgisine ve yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. Olayı öngörmesini geciktirecek dalgınlığı veya sürati olduğunu düşünüyorum.

sanausbe
28 Kasım 2017, 07:32
Sevgili Kardeşim,

Keşke ben haksız olsaydım da Barkın hayatta olsaydı. Hangi konuda yanlışım var ? Motorun 200 lük olduğu iddia edildi ben de bilgiyi düzelttim. Motorun ve vefat eden iki gencecik insanın vücudundaki travma miktarı hız konusunu şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koyuyor.

Trafikte hakkı ne ise öyle gitmek diye bir kavram yoktur , yazının en başında da yazdığım gibi genel akışa uyum göstermek en güvenlisidir. İster YBR kullan ister Hayabusa motorun yapabildiği değil şeridin aktığı hız önemlidir.

Sevgilerimle

Adam nasıl bir zülf-i yare dokunduysa artık, bir türlü vazgeçilemiyor onun üzerine bahsetmekten... Barkın lise bitiminde ehliyet almıştı(1993 veya 94) ve o yıldan bu yana Honda Kinetic ile başlayan ve giden uzun bir liste sığabilecek kadar farklı motorları aralıksız kullanmıştı.

Bilgili, kültürlü, ahlaklı ve evet biraz deli doluydu ama aptal değildi. Gece kör karanlıkta Boğaz Köprüsü yolunda yaya olabileceğini de tahminen aklına getirememiştir, çünkü o noktada asla akla gelmeyecek bir olasılıktır. Kaza yaptığı nokta da trafiğin normalde açılıp hızlı aktığı bir noktadır ve ister eğitmen, isterseniz AeA, isterseniz süper bilmiş olun kimse o noktada “ya belki burada bir adam karşıdan karşıya geçer, yavaş gideyim” demeyecektir. Aydınlatılmamış bir viyadük üstüdür, karşıdan karşıya geçme olanağı aslında yoktur.

Barkın”la birlikte sayısız CSS eğitimine katıldık. Bu eğitim bir viraj eğitimi gibi görünse de yolda konumlanma, manevra noktaları ve olası tehlike noktalarına dikkat çekilmesi de dahil pek çok Bilgi içerir. Üstelik Barkın 8 senedir bu kursun İngilizce-türkçe çevirmenliğini de yapmıştır.

Benim gözümde değerli bir insanı şanssız bir şekilde kaybettik. Lütfen artık Bilgi sahibi olmadığımız konular üzerine atıp tutmayalım.

Okan Sinan Ocan
28 Kasım 2017, 08:26
Adam nasıl bir zülf-i yare dokunduysa artık, bir türlü vazgeçilemiyor onun üzerine bahsetmekten... Barkın lise bitiminde ehliyet almıştı(1993 veya 94) ve o yıldan bu yana Honda Kinetic ile başlayan ve giden uzun bir liste sığabilecek kadar farklı motorları aralıksız kullanmıştı.

Bilgili, kültürlü, ahlaklı ve evet biraz deli doluydu ama aptal değildi. Gece kör karanlıkta Boğaz Köprüsü yolunda yaya olabileceğini de tahminen aklına getirememiştir, çünkü o noktada asla akla gelmeyecek bir olasılıktır. Kaza yaptığı nokta da trafiğin normalde açılıp hızlı aktığı bir noktadır ve ister eğitmen, isterseniz AeA, isterseniz süper bilmiş olun kimse o noktada “ya belki burada bir adam karşıdan karşıya geçer, yavaş gideyim” demeyecektir. Aydınlatılmamış bir viyadük üstüdür, karşıdan karşıya geçme olanağı aslında yoktur.

Barkın”la birlikte sayısız CSS eğitimine katıldık. Bu eğitim bir viraj eğitimi gibi görünse de yolda konumlanma, manevra noktaları ve olası tehlike noktalarına dikkat çekilmesi de dahil pek çok Bilgi içerir. Üstelik Barkın 8 senedir bu kursun İngilizce-türkçe çevirmenliğini de yapmıştır.

Benim gözümde değerli bir insanı şanssız bir şekilde kaybettik. Lütfen artık Bilgi sahibi olmadığımız konular üzerine atıp tutmayalım.

Olayı kişiselleştiriyor ve sanki rahmetlinin kişiliğine yapılmış bir saldırı olarak algılıyorsunuz. Bizler insanlar ölmesin , sevdikleri üzülmesin ,kabus gibi geçen bir yılın ardından olan bitenden ders çıkartılsın diye uğraşırken, sizler gibi "kaçınılmaz kazaydı , kaderdi , milyonda bir ihtimaldi" türünden savunmalar ile bu ölümleri normalmiş gibi görenler maalesef yangına körükle gidiyorsunuz. Üstüne birde bilmediğimiz konular üzerinde atıp tutmakla suçluyorsunuz. Giden gitti kalanlar için bir şeyler yapmalıyız.

Sevgilerimle

sanausbe
28 Kasım 2017, 08:43
Olayı kişiselleştiriyor ve sanki rahmetlinin kişiliğine yapılmış bir saldırı olarak algılıyorsunuz. Bizler insanlar ölmesin , sevdikleri üzülmesin ,kabus gibi geçen bir yılın ardından olan bitenden ders çıkartılsın diye uğraşırken, sizler gibi "kaçınılmaz kazaydı , kaderdi , milyonda bir ihtimaldi" türünden savunmalar ile bu ölümleri normalmiş gibi görenler maalesef yangına körükle gidiyorsunuz. Üstüne birde bilmediğimiz konular üzerinde atıp tutmakla suçluyorsunuz. Giden gitti kalanlar için bir şeyler yapmalıyız.

Sevgilerimle

Barkın’ın 2 kazasında da konu açtınız. Örnekleriniz bir yerde gelip hep ona dayanıyor. Kendisi çok bilmiş ve aslında pek de bir şey bilmeyen ama “Şile yolunda Rossi gelse beni geçemez” diyen veya yolda gazlayıp “hadi beni takip edin” diyen eğitmenlerden pek hazmetmezdi. Bu sebeple kime söylediği bazen çok net anlaşılmayan söylemleri vardı. Bilemiyorum ki bunlara mı alındınız da hep ana konunuz (halkı bilinçlendirmek adına da olsa) hep bu adam oluyor?

Ben ölümü ile ilgili olarak kader falan demedim.


Öldüğü kazadaki hızını kimse tam olarak bilmiyor. Ama siz yukarıda “yayanın yola çıkması yasak ama aşırı hız serbest” diyerek aslında kaçla olduğunu bilmediğiniz bir Kaza hakkında çok hızlı olduğunu bildirir bir yorum yapıyorsunuz. Buna atıp tutmak denir, bence.

Bilerek mi yoksa bilmeden mi bu tavrı takınıyorsunuz ekran karşısından anlayamıyorum ama bu tavrınızı(Barkın´ı öznel olarak konu etme) itici buluyorum.

MahmutBiner
28 Kasım 2017, 08:51
Herhangi bir konuda bilimsel bir araştırma yapılırken ilk başta yapılan , gerçekleşen olaylardaki ortak noktanın bulunmasıdır.

Bu yıl maalesef pek çok ölümlü kaza yaşadık . Bu senenin diğerlerinden farkı , bu kazalarda tanınmış pek çok ismin de yitirilmiş olmasıdır.

Hadi biz de kendi çapımızda bilimsel bir çalışma yapalım ve bu kazaların ortak noktasını bulmaya çalışalım.

1- Sürücüler:

Hemen her kazadan sonra en çok suçlanan faktör dört tekerlek sürücüleridir. Ancak bu seneki ölümlü kazaların bir kısmında sürücü ya da araç yoktu. Başta AEA nın kazası olmak üzere CanR1 ve diğer bir kaç ölümlü kaza içerisinde dört tekerlek yoktu.

2- Deneyimsiz acemi motosikler sürücüleri :

Bu yıl gördük ki deneyim ve bilgili motorcu olmanın hayat kurtarmakta pek etkisi yokmuş.

3- Kötü yol koşulları :

Bu kazaların belki birkaçında yol koşulları etkili olmuş olabilir ancak genelinde yollarda sorun yoktu.


Peki bu kadar deneyimli , iyi motor sürdüğünü iddia eden , motosikleti iyi tanıyan adamlar neden öldüler ?????


Sorunun cevabı aslında çok net ortada duruyor.

Bu sene olan ölümlü kazaların tamamında , araçların hızları trafiğin akış hızının çok çok üzerindeydi.

Ama hocam son kazada ölen arkadaşımıza araç arkadan çarptı dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız ama bu istatistiği değiştirmiyor . Motosiklete arkadan çarpan aracın hızı trafiğin akış hızından çok çok fazlaydı. yani sebep yine aynıydı.

TRAFİK kelimesinin karşılığı , araçların uyum içerisinde hareketi demektir. Uyumu bozan kazaya sebep olur .

Lütfen bulunduğunuz şeridin akış hızına uyum gösterin , bu hızın üzerinde veya altında olmanız akışı bozmanıza ve zarar görmenize sebep olacaktır.

Sevgilerimle

eskiden istanbulda sojispor motosikletle çıkar keyif alırdım tekerimide yapardım gazda açardım. Artık türkiyede böyle yollar kalmadı. Motosikletlerin teknolojileri geliştikçe güçleri arttıkça trafikteki araç sayısı artarak söylediğiniz gibi trafiğin seyir hızı düştü. Şu an hala yüzlerce teker ve makas videoları çekip instagram sayfalarında paylaşan arkadaşlar var. Kendini motosiklet ile yalnızlaştıran ve minnacık cbr250 ler , mt 07 ler, mt 09 larla teker yapıp bunu giderek ileriye taşımaları çok yanlış. Motosikletiniz vitesli ve birazcık güçlüyse maymunada verseniz kolayca tekere kaldırır ve akrobasi hareketler yapabilir. Zor olan uzun yıllar boyunca tüm yapılanları takip ederek keyifli ve güvenli bir şekilde motosiklete binmek. Evet yaşlandığım için artık korkuyorum otobanda 5 şerit boş bulduğumda hafif kaldırıyorum tekeri açıyorum gazı hala ara ara. Ama etrafta birçok parametre varken araçlar yayalar sokaklar bunların yapanlar zaten şans eseri yaşıyorlar. Lütfen dikkatli olalım arkadaşlar. Bırakın arkadaşınız teker yapsın sizde denemeyin. Teker kalktığı zaman korku ve adrenalin heycanından başka yaşadığınız bir haz yok. Dikkatli olalım.

Okan Sinan Ocan
28 Kasım 2017, 09:08
Barkın’ın 2 kazasında da konu açtınız. Örnekleriniz bir yerde gelip hep ona dayanıyor. Kendisi çok bilmiş ve aslında pek de bir şey bilmeyen ama “Şile yolunda Rossi gelse beni geçemez” diyen veya yolda gazlayıp “hadi beni takip edin” diyen eğitmenlerden pek hazmetmezdi. Bu sebeple kime söylediği bazen çok net anlaşılmayan söylemleri vardı. Bilemiyorum ki bunlara mı alındınız da hep ana konunuz (halkı bilinçlendirmek adına da olsa) hep bu adam oluyor?

Ben ölümü ile ilgili olarak kader falan demedim.


Öldüğü kazadaki hızını kimse tam olarak bilmiyor. Ama siz yukarıda “yayanın yola çıkması yasak ama aşırı hız serbest” diyerek aslında kaçla olduğunu bilmediğiniz bir Kaza hakkında çok hızlı olduğunu bildirir bir yorum yapıyorsunuz. Buna atıp tutmak denir, bence.

Bilerek mi yoksa bilmeden mi bu tavrı takınıyorsunuz ekran karşısından anlayamıyorum ama bu tavrınızı(Barkın´ı öznel olarak konu etme) itici buluyorum.

Rahmetlinin geçen seferki kazası hakkında açtığım konu dışında kendisi ile ilgili açmış olduğum bir konu yoktur. Şu anda yazdığınız konu 2017 de olan tüm ölümlü kazalar hakkındadır ama dönüp dolaşıp konu buraya odaklandı.

Rahmetliyi tabulaştırmanız sizi ilgilendirir kendisi benim için tabu değildir. Kendi kazalarım da yapmış olduğum hatalarımı derslerde dahi anlatan bir eğitici olarak insanları kazalardan uzaklaştırabilmek adına gördüğüm her yanlışlığı irdelemek hakkımdır.

Motorun hızı veya kaza hakkında atıp tutulan herhangi bir şey yoktur. Kaza hakkında yeterli bilgiye sahibim. Kaza sırasında motorun hızı olması gerekenin üzerindedir bundan fazlasını burada anlatmak gereksizdir.

Sevgilerimle

mccxcix
28 Kasım 2017, 09:25
eskiden istanbulda sojispor motosikletle çıkar keyif alırdım tekerimide yapardım gazda açardım. Artık türkiyede böyle yollar kalmadı. Motosikletlerin teknolojileri geliştikçe güçleri arttıkça trafikteki araç sayısı artarak söylediğiniz gibi trafiğin seyir hızı düştü. Şu an hala yüzlerce teker ve makas videoları çekip instagram sayfalarında paylaşan arkadaşlar var. Kendini motosiklet ile yalnızlaştıran ve minnacık cbr250 ler , mt 07 ler, mt 09 larla teker yapıp bunu giderek ileriye taşımaları çok yanlış. Motosikletiniz vitesli ve birazcık güçlüyse maymunada verseniz kolayca tekere kaldırır ve akrobasi hareketler yapabilir. Zor olan uzun yıllar boyunca tüm yapılanları takip ederek keyifli ve güvenli bir şekilde motosiklete binmek. Evet yaşlandığım için artık korkuyorum otobanda 5 şerit boş bulduğumda hafif kaldırıyorum tekeri açıyorum gazı hala ara ara. Ama etrafta birçok parametre varken araçlar yayalar sokaklar bunların yapanlar zaten şans eseri yaşıyorlar. Lütfen dikkatli olalım arkadaşlar. Bırakın arkadaşınız teker yapsın sizde denemeyin. Teker kalktığı zaman korku ve adrenalin heycanından başka yaşadığınız bir haz yok. Dikkatli olalım.
Üstad profil fotoğrafın ile yazdıkların çok ironik olmuş vesselam... :)

zaferce
28 Kasım 2017, 09:51
Konuyu kişisel ya da duygusal çizgiden çıkarıp kendi sürüşüm için ben neye dikkat etmeliyim konusuna odaklanırsak ben bir iki noktayı vurgulamayı önemli buluyorum.

Gece sürüşlerinde limit noktası farın gösterdiği en uzak noktadır. Doğru hız -gece gündüz düz viraj yedi iklim dört mevsim- limit noktasında önümde durmamı gerektirecek bir engel çıktığı zaman o noktaya çarpmadan durabileceğim hızdır. Bunu ihmal ettiğim sürüşler oluyor. Gecenin karanlığının içinde Sivrihisar'dan Ankara'ya gelirken anlamsız hızlarda seyrettiğim oldu. Aslında farımın gösterdiği kadar gitsem bunun çok çok altında olmam lazımdı. Orada ölmemiş olmam sadece şansla açıklanabilir.

Bazı gece sürüşlerinde otoyollar ve çevre yollarındaki aydınlatmaya olması gerektiğinden fazla güvenebiliyoruz. Lambaların verdiği ışık bize sadece yolun nasıl devam ettiği bilgisini belli ölçüde sağlıyor. Ama ben de dahil çoğumuz sanki tüm zemini de görebiliyormuş gibi, gündüz sürüş yapar gibi devam ediyoruz. Yani yol tam karanlıkken farın gösterdiği en uzak noktada gerektiğinde durabilecek hızlarda olsak bile aydınlatılmış bölümlere gelince limit noktasını doğru tayin edemiyoruz.

Bir gece sürüşünde yayaya çarpan bir arkadaşımda NXR'ın siyah vizörü takılıydı. Üşenmiş. Motorda çanta yoksa, sırt çantası taşımak zor geliyorsa bir de gündüz güneşte rahat etmek için renkli vizör taktıysak geceye kalınca bu renkli vizör görüşü inanılmaz engelliyor. Gözün alışıyor sanki aslında görüyormuşsun gibi geliyor ama aslında sadece yolun nereye gittiğini görüyorsun. Oradan buradan fırlayabilecek çevresel görüş içindeki yerleri görmüyoruz. Ben kendi adıma sürüşümde karanlığa kalma planım olmasa, kısacık bir sürüş yapacak olsam bile şeffaf vizörümü mutlaka yanıma almaya özen gösteriyorum.

Sürüşte ileriye bakışın nasıl olması gerektiğini şuradaki videoda (http://www.motosiklet.net/forum/moto-sohbet/184758-otopark%27in-yol-egitimi-videosu.html#post4248490) Boğaç Hoca çok güzel anlatmış. Bakışı en ileriye atıyoruz. Çene hala orayı gösteriyor ama gözlerimizle balık ağı çeker gibi bir sağa bir sola doğru tarayarak geriye doğru geliyor ve (eğer motorun konumunu ve hızını değiştireceksek) ayna kontrolü ile devam ediyoruz. Ardından yine en ileriden başlayıp bu bilgiyi arama sürecine devam ediyoruz. Ağı yine en uzağa atıp sağa sola kaydırarak geriye çekiyoruz. Gündüz sürüşlerinde aklımız sürüşte değilse, biraz yorgunsak, bir süredir dümdüz yolda gitmenin verdiği yolu bitirmek isteğinin verdiği rehavet ile taramayı ihmal edebiliyoruz. Ben de kendimi sadece en uzak noktaya bakarken ve gözlerimde tarama yapmayı bırakmış vaziyette yakaladığım çok oluyor. Şunun gibi eğitsel videolarda (https://www.facebook.com/canzontul12/videos/1358885407530021/?hc_ref=NEWSFEED) hız körlüğü olarak ele alınıyorsa da hız aslında uygun olsa bile tarama yapmayı bıraktığımızda yolun kenarından gelecek tehlikelere daha açık oluyoruz. Gündüz düz yolda biraz uzunca bir sürüş ile bu noktaya gelebilyoruz. Farkında olup kendini uyarmak lazım.

Uzun bir sürüşün son kısmındaki gece sürüşünde veya gün içinde motosiklet sürmek dışında yaptığımız diğer işlerin yorgunluğu ardından yaptığımız kısa bir sürüşte de bu taramayı bırakma riski artıyor. Bir de gece sürüşünde gözlerimiz kenarları iyi tarayamıyor çünkü gözler sadece en aydınlık noktaya ileriye bakmak eğiliminde oluyor. Kenarlarda ışık daha azken oradan bilgi almaya çalışmak daha da zor. Gece sürüşünde lambalarla aydınlatılmış bir yolda da hızımız aşırı fazla olmasa bile taramayı ihmal ediyor, sadece en ileriye bakıyoruz.

Gerçekte bu kazaların oluşlarını tam olarak anlamak için yeterli bilgiye sahip olmak pek mümkün görünmüyor. Kaza yapan sürücünün göz bebekleri tarama yapıyor muydu, doğru hız kavramını o anda uygulamakta mıydı, renkli vizör mü takıyordu, o anda telefonda mı konuşuyordu, aklı sürüşte miydi hiç birini bilemeyiz.

Zaten orada gerçekten ne olduğundan ziyade veya kahramanlarımızı, sürüşünden emin olduğumuz insanları korumaya çalışmaktan ziyade kendi sürüşümüzle ilgili kontrol edebileceğimiz, aslında düzgün yapıyor olduğumuzu zannettiğimiz şeyleri fark etmeye çalışmak lazım. Sadece "dikkatli olmak lazım"dan öte somut noktaları hatırlamak ve sürüşü iyileştirmeye çabalamakta yarar var.

Evet, doğru hız, diğer yol kullanıcılarının hatalarını öngörmek ve sürüşle ilgili diğer bütün noktaları çok iyi uygulasak da çok çok çok düşük bir ihtimalle kaza yapma olasılığımız var. Ama bu gerçekten de çok çok çok düşük bir olasılık. İnsanların videolarını izleyip motosiklet sürücüsünün hatasını görmediğini o kadar çok video var ki. Yani bu insanlara sorarsanız kazaların yarısından fazlası sürücünün zaten kaçınamayacağı kazalar. Benim tahminimce olan kazaların belki milyonda biri filan kaçınılamazdır. Şimdi kazaların yarısından fazlasına kaçınılamaz olarak bakınca hem aslında kaçınılamaz bir kazada ölme olasılığı çok yüksek olduğunu düşündüğün bir şeyi yapmaya devam etmiş oluyorsun. Ki bu mantıklı değil. Hem de sürüşünde hiç bir şeyi değiştirmediğin, geliştirmediğin için o videoda gördüğün veya daha önce senin kendi başına gelmiş veya geleyazmış duruma hala açık oluyorsun. Ki bu da faydasız, zararlı. Onlarca örneği verilen, kaza videosu izlenen kazanın aynısını gidip yine yapıyorsun. Ama lafa gelince motor sürmeyi senden iyi bilen yok. E hocam olmuyor ki bu.

İzlediğin yüz tane videosundan bir ya da iki tanesinde filan "Evet bu kazadan ben de kaçınamaz, aynı yerde aynı tufaya düşerdim" demen lazım. Araba sürücüsüne kızıyor olmak, bizleri fark etmiyorlar diye hayıflanmak, imza toplamaya çalışmak, sticker dağıtmak fayda etmeyecek.

Motorunun üzerinde yalnızsın abicim. Ne videolarını beğenerek izlediğin adamlar, ne eğitmenlerin, ne de etraftaki diğer araç sürücüleri, ne de yayalar hiç kimse seni kurtarmaz. Sadece sürüş becerilerin* yanında olacak. O da o an kullanıyorsan.

* Hem olacak sıkıntıyı önceden öngörebilme (hayali bir tahmin demiyorum bak doğrudan, somut bir şekilde nerede nasıl bir sorun çıkacağını olayın gelişinden, doğru yerden bilgi alarak görmekten bahsediyorum hem de bir sıkıntı olduğunda bundan kaçacak manevrayı yapabilme becerilerinden.