PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Vazgeçtim bu sevdadan



efendy06
09 Aralık 2015, 16:04
Motosiklete hobi olarak zevk için başlamıştım. 150 cc bir motor alıp 15 bin km farklı koşullarda deneyim kazanınca sattım. Aklımda fuardan sonra 250 cc veya daha üzeri bir motor almaktı. Yaşım 30 sürat konusunda kendime hakimim.
Son zamanlarda gazetede televizyonda ve forum vb. İnteraktif ortamlarda o kadar çok kaza ve ölüm haberi okudum ki bu sevdadan vazgeçtim. Pi.in birinun sırf ondan daha hızlı gidebiliyorum diye sıkıştırması sonucu, öküzün biri hatalı dönüş veya sollama yaptı diye ölmekten korkar oldum.
Kocaman bir araba alıp kendimi güvende hissetme kararı aldım.

Yine de baharı bekleyeceğim o zaman ne karar veririm bilmiyorum ama bu lanet ülkenin trafiğinde motor kullanmak bana rus ruleti gibi gelmeye başladı.

kyagmur
09 Aralık 2015, 16:07
15.000 km yaptım diyorsun çoktan hastalık bütün vücuduna bulaşmış kardeş artık çok geç üzgünüz

ZümeR
09 Aralık 2015, 16:10
Olacak olduktan sonra en güvenli kocaman arabanın içinde de bulur seni.. ::uzgunum:

metinkilic
09 Aralık 2015, 16:11
Evet söylediklerinizde haklısınız. Motorsiklet bu ülkede riskli. Ama sadece motorsikletmi?, trafiğimiz, iş ve çalışma hayatımız, sokaklarımız, yiyeceklerimiz, evlerimiz vb.her yer riskli. Bizim ülkemiz maalesef her açıdan riskli. Bizler de riski en aza indirecek şekilde sürekli dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız. Ülkemiz maalesef bence gelişmiyor. Gelişmişlikten kastım, toplumun bilgi, görgü, kültür ve ahlak seviyesinin yükselmesi anlamında söylüyorum. Ne ara böyle bir toplum olduk ben anlam veremiyorum. İşin en kötü tarafı da ne benim, ne de çevremdeki insanların bu konuda bir umudu kalmadı.
Siz hobilerinizden vazgeçmeyin. Daha dikkatli, daha tedbirli olursunuz, trafiğin yoğun olmadığı zamanlarda kullanırsınız, veya hafta sonları binersiniz. Zaten ülkemizde her şeyden vaz geçtik. Bari bir tanecik olsun hobimizden vazgeçmeyelim.

Mamba09
09 Aralık 2015, 16:13
hocam yolda giderken kafasına taş düşüp ölenler var. bana motosiklet riskli demeyin, olacağı varsa olur.

emreyil34
09 Aralık 2015, 16:13
motor üzerinde düşüp kalkıp bu işi seven insanlar yetişiyor motor üstünde (bende dahil :)),seni sıkıştıran adamın aynasını kır olmuyorsa plakasını ver polise,bu kadar yumuşak karınlı olursak bizi sıkıştıran p.çler daha da çoğalacak şahsen.. bugune dek full ekipmanlı olarak dayak yiyen motor sürücüsü görmedim :cherry: şaka bir yana ne kadar sinirlensekte etsekde öyle böyle gidiyor hayat ,sen önlemini aldıktan sonra,gerisi şans kader işi ,şuda var arabada daha çok insan ölüyor,motordan da çok .. yukarda arkadaşın dediği zehir yayılmış sendede :))

josepth_o6
09 Aralık 2015, 16:16
Bence de en mantikli karari vermissiniz. Tamam olum her kosulda bizi bulabilir ama isin ucunda bu hastalikli şoförler yuzunden aylarca hastanede yatmak, allah korusun sakat kalmak var. Deger mi iki teker icin bu riski almaya ? Bence degmez. Sakin fikrinizi degistirmeyin.

Laminon
09 Aralık 2015, 16:24
Hocam simdi olayın aslı söyle o kadar haber duymamızın sebebide budur

Motosiklet araba gibi çok kullanıcısı olmadığından dolayı bi olay gerçeklestiginde direk haber niteligi tasıyor ama arabada öyle bir durum söz konusu degil çünkü araba ile kaza biri ünlü degilse toplu kaza degilse kimsenin umrunda olmuyor herseyın bası reyting haklısınız ölenler var doğru bende korkuyorum ama ben kendime güvenmedigim için hayatta ideallerinizi geri plana atmayın

gurkanerkan
09 Aralık 2015, 16:27
Otobüs durağında beklerken otobüs, kaldırımda yürürken otomobil biçebilir. Er ya da geç, ölümden kaçamazsınız. Yine de ben rahat değilim, gideceğim yere 3 saatte giderim ama rahat rahat giderim derseniz bu da bir tercih meselesidir.

movibiker
09 Aralık 2015, 16:30
aynı korkuları yaşıyoruz.bu ülkedeki trafik terörü yüzünden yüksek cc düşünemiyorum bile ama motosiklet sürmek eğlenceli be abi.onun için sizde benim gibi yapın araba yanında küçük motor iyidir.

zaferce
09 Aralık 2015, 16:31
Bahar bir gelsin bakalım. Ankara'da haftada birer ikişer günübirlik sürüşler keyiflenmeye başlasın. O zaman bir daha düşünürsünüz.

Bu kadar süre tecrübe yapılmış. Ayrılık kararı bile motosiklet forumuna yazılmış. Sonra da gelen cevaplar okunmaya başlamış. O işin kalıcı bir ayrılık olmayacağı ilk günden belli.

Genel anlamıyla ilk bakışta risk daha yüksek belki ama arabanın yarattığı o sanal güvenlik algısı da çok gerçekçi değil. Örneğin yanal darbelerde arabaların çoğunun savunmasız olması, emniyet kemeri takılmadığı zaman araba sağlamken bile kafayı cama gömmenin kalıcı hasarlara yol açması gibi garip örnekler verilebilir. Üstelik arabayla kıyaslanmaksızın motosiklet sürüşünün riskleri de belirli önlemlerle kabul edilebilir düzeylere indirilebilir. Yaralanmalı ve ölümlü kazalara karışma olasılığı bir hayli düşürülebilir.

Başkasının yapacağı hatayı öngörmeyi ve buna karşı hazırlıklı olmayı öğreten yol eğitimleri denen şeyler var. Yani motosikleti iyi sürmekten anladığımız otoparkta yatırıp kaldırmak olursa, evet olay kötü. Ama daha farklı bir algıyla sürüş yapmaya başlayınca iş daha keyifli ve güvenli bir hal alabiliyor.

Eksiksiz ekipman, eğitim, doğru mentalite, güvenli sürmek gibi bir kaygısı olan insanlarla beraber sürmek, trafikle boğuşmak yerine virajlı dağ yollarında sürüşün tadını çıkarmak, trafikte sürülse bile ilkelere bağlı kalmak, her zaman eğitimde öğrenilenleri daha iyi uygulamaya çalışarak sürüp gelişim sağlamaya çalışmak, birlikte sürdüğün insanların sürüşleri üzerine geri bildirim vermek, sürüş hakkında geri bildirim almak, sürüş üzerine okuma yapmak, araba sürerken de yol sanatı ilkelerini uygulamak... Bütün bunlar derde derman olacaktır.

seta34
09 Aralık 2015, 16:32
Her turlu scooter falan alirsin sen yanina yaz ayinda 1 hafta trafikte bekle bi arabayla sonra konusuruz :)

pulsar_42
09 Aralık 2015, 16:53
"bu lanet ülkenin trafiği" değil de "bu ülkenin lanet trafiği" dersek daha doğru olur. Ben, bu konuda otomobil ya da motosiklet sürücülerinden ziyade devleti ve ilgili kurumları suçlu buluyorum. Arabaya bindiğim zaman emniyet kemerimi takarım ve her zaman dönüşlerimde sinyalimi veririm ve sinyal vermeyenlere de acayip deli olurum. Ha yeri geliyor bende hız limitlerini aşmıyor değilim neticede insanız ve insanoğlunu gevşek bırakmaya gelmiyor hemen bildiklerimizi okuyoruz.

Devlet olarak vatandaş hız sınırını aştı mı yaz kardeşim cezasını, ışıkta mı geçti motosiklet ya da otomobil kesinlikle affetme, sinyal mi vermedi kaldırıma mı parketmiş (buna da çok daha deli oluyorum) yaz bakalım bir daha yapabiliyor mu? Bazı alışkanlıklar devlet tarafından zorlanmadımı o kültür yerleşmiyor. Zaten yerleşti mi birkere bu kadar yaptırıma da gerek bile kalmaz. Allahın k*rosu yurt dışından gelmiş orda her kurala uyuyor (ki uymak zorunda olduğunu biliyor!) buraya geldi mi maganda kesiliyor.
Adam trafik polisinin onunde sinyal vermeden donus yapıyor, ne soran var ne durduran neden? Çünkü kim inipte uğraşacak mantığı var boşuna memur zihniyeti denmiyor. Neyse yaş biraz kemale erdimi fahri müfettişliğe başvurmayı düşünüyorum zaten :)

Sözü çok ta fazla uzatmaya gerek yok onu bunu eleştirmekten ziyade sistemi sorgulamak lazım. Çoğu kurala uymaya çalışşsamda sistemdeki gevşeklikten dolayı trafikte uyanıklık yapmıyorum desem yalan olur ve bir başkasınıda eleştirmeyi doğru bulmuyorum. Acaba siz her kurala her zaman uymaya çalışıyor musunuz???

kurubuz
09 Aralık 2015, 17:09
İstanbul da istemesem de motor kullanmaya mecburum. Yoksa bir yerden bir yere gitmek için ya otomobilde 3 saat geçireceğim ya da 1,5 saat aksıran tıksıran kokan adamlarla beraber ağız ağıza metrobüste yolculuk edeceğim. Bazen benim de motora binesim gelmiyor, sonra travma geçiyor. Hele yaz gelsin sonra karar verirsin.

occv
09 Aralık 2015, 17:13
Bu sitenin adı tabanvay.net olsaydı ve hergün bir yerlerde ölen yayları burada tartışsaydık. İşte durakta beklerken çimento kamyonu 4 tabanvaycıyı ezdi. Yok efendim metroya binerken patlama oldu 130 tabanvay arkadaşımız hayatını kaybetti. Kaldırımda yürürken bizim mahmut abiyi minibüs ezdi. Gibi tartışma konularını burda yazıp dursaydık eminim ki birileride "İşte ben 15 yıldır tabanvaycılık yapıyorum bundan sonra bu işleri bırakıyorum kendime bir motor almayı düşünüyorum çünkü trafikte ne kadar az süre geçirirsem o kadar güvende olurum" diye başlıklar görecektik.

SuleymanE
09 Aralık 2015, 17:42
Bu sitenin adı tabanvay.net olsaydı ve hergün bir yerlerde ölen yayları burada tartışsaydık. İşte durakta beklerken çimento kamyonu 4 tabanvaycıyı ezdi. Yok efendim metroya binerken patlama oldu 130 tabanvay arkadaşımız hayatını kaybetti. Kaldırımda yürürken bizim mahmut abiyi minibüs ezdi. Gibi tartışma konularını burda yazıp dursaydık eminim ki birileride "İşte ben 15 yıldır tabanvaycılık yapıyorum bundan sonra bu işleri bırakıyorum kendime bir motor almayı düşünüyorum çünkü trafikte ne kadar az süre geçirirsem o kadar güvende olurum" diye başlıklar görecektik.

İşte felsefe budur, farklı bakış açısı budur. Valla çok ilginç ve güzel bir yorum olmuş hocam.
Doğrudur yanlıştır demem ama olaya farklı açıdan bakmanızı tebrik ederim :) :cat:

Serakcora
09 Aralık 2015, 18:54
80 yaşında geçmişinde yapamadıklarınla pişman olup ölmek mi tercih.
Araba ile kaza yapıp ölme ihtimalide var. Motosiklet ile risk daha fazla, bu risk farkını kapatmak için daha temkinli, daha güvenli, daha kontrollü olmayı dene. Risk her zaman var.

-ZERO-
09 Aralık 2015, 19:01
kadere inancın varsa motosiklet tehlikeli demek biraz garip kaçıyor.

taiga
09 Aralık 2015, 19:05
İçinize o korku hakikaten girip sizi esir aldıysa, bırakın...

biyeybaraküs
09 Aralık 2015, 19:24
bu sevdadan vazgeçene ısrarcı olmamak lazım kararın doğru bence bknz imzam

Cavalry
09 Aralık 2015, 19:41
Bence anlık kızgınlıklar sonucu alınan bir karar.. Bahar gelince hatırlatırım bak.. :)

efendy06
09 Aralık 2015, 22:28
2003 yılından beri aktif olarak otomobil kullanıyorum. 2006 yılında sıfır aldığımız araç 260 bin km'yi buldu, bu arada bir dönem evde çift araç vardı. Diğerinin km'sini bilmiyorum. Her neyse, birkaç tane irili ufaklı kazam oldu, otomobil alırken yakıta falan bakmam, hatta baktığım araç mondeo. Bilenler ebatını, güvenlik durumunu falan bilir. Kemer takarım. Hızlı da kullanırım. Şimdi mevzu şu, otomobil, hele de böyle büyük bir otomobil trafikte neredeyse hiç sıkıştırılmaz, ancak motosiklet kullanırken kimse beni vasıtadan saymıyordu. Kadere inanmakta sıkıntı yok ama tedbir almak elimizde.
Tanıyanlar bilir, motoru satana kadar yaz kış demeden işe, gezmeye her yere motorla gittim. 1 ay kadar geçen kış garaja çektim, onda da bakım ve gerekli tamiratlar için. Şimdi hem otomobil hem motosiklet alacak bütçede değilim. İlk mesajda yazdıklarımı düşündükçe işe motorla gidip gelmek saçma geliyor. Benim işe gidip gelirken kullandığım rotada motorun vakitten kazancı olmaz çünkü öyle trafik sıkışması falan yok. Çubuk'tan Pursaklar'a gidip geliyorum. Motor kullanırken aldığım zevkti mesele, düşünüyorum da çok riskli. İlerleyen zamanlarda, maddi durumu biraz daha iyi hale getirince garaja bir motosiklet koyup sadece keyfi biner miyim? Evet. Ama işe motosikletle gitmek bana artık korkutucu geliyor. Her yer kamyon, otobüs, TIR, şahin, doğan dolu. İki ihtimal var, ya araba alıp ilerde keyfi olarak motor kullanacağım, ya da evi iş yerimin arka sokağına taşıyıp, işe yürüyerek gidip gelip, motoru keyfi olarak kullanacağım. Ancak bir şekilde motosikleti "ulaşım aracım" konumundan alıp "hobi taşıtım" konumuna çekeceğim.

Darkcity2000
09 Aralık 2015, 23:45
Sen hiç "Son Durak" serisinden birini seyrettinmi hacım :)

efendy06
09 Aralık 2015, 23:52
Sen hiç "Son Durak" serisinden birini seyrettinmi hacım :)

Hemde hepsini :)

SuleymanE
10 Aralık 2015, 00:48
Çok ilginç bir durum motosiklet kullanmak. Ölümün yeri ve zamanı bilinmez elbette ama motosikletin taşıdığı riski yok saymak olmaz.
Yani 2 tekerlek üzerinde en iyi ihtimalle anayolda 80-90km/s hıza çıkıyoruz. Gelin Hangi riskten bahsettiğimi izah edeyim:

Hemen fizikten hatırlayalım;
X =V.t
1km=1000mt
1saat = 60dk =3600sn

Gelelim hesabımıza:
Ortamala 80km/s hızla giden bir kişinin hızını metre/saniye cinsine çevirirsek: V= 80000/3600 = 22,2 m/sn

80km/s hızla giderken saniyede 22,2 metre yol katediyoruz. Bu hızla düşerseniz (saniyede 22mt yol alırken) asfalta sürtünmeye başlayacağınızı düşününce tehlikesi daha belirgin oluyor. Yada önünüzde belirecek bir engeli görüpte eliniz 1sn de frene uzanana kadar 22,2 metre mesafe geçmiş oluyor. Fren manetini sıkana kadar geçen mesafe bu!!!

Peki neden bunlardan bahsettim? korkalım ve motosiklete hiç binmeyelim diye mi? Elbette hayır. Sadece risklerin farkında olup full ekipman ile motosiklete binmemiz gerektiğini hatırlatmak için. Ayrıca evde çocukları ve eşi bekleyen kişilerin kaybedecek çok daha fazla şeyleri olduğunu düşünüyorum ve çok daha dikkatli kullanmaları gerekmekte.

Kabul edelim motosiklet gerçekten (özellikle bizim ülkemiz şartlarında) çok tehlikeli bir hobi. "Benim evde bekleyenlerim var, artık bu risk bana fazla geliyor, motosikleti bırakıyorum" diyen kişilere saygı duymak gerek.


Hakkınızda hayırlısı olsun hocam, motosikletsiz de yaşanır, sıkmayın canınızı

weirdo1
10 Aralık 2015, 01:20
Korku bendede var son yaptığım ufak çaplı kazadan dolayi ve kıl payı kurtuldugum durumlardan ötürü, 20.000 km oldu ve iş gereği günlük 80-100km istanbulun hergün farklı biryerini geziyorum birakabilecegimi sanmiyorum 20-30 yillik motorculari düşünüp iyimser olmaya çalışıyorum.

emrb
10 Aralık 2015, 01:25
Ölümden ecel korurmuş insanı.Bir kere öleceğiz onunda yeri ve zamanı belli,bilemeyiz.İyi ki de bilmiyoruz.Belki motor üstünde feci bir kazada belki de gece yarısı yataktan kalkıp su içerken.Takdir-i ilahi.Benim korkum ölüm değil.Sakat kalmak.O da kaderimizde varsa karşıdan karşıya geçerken de olur.Yazıldıysa kaçış yok.

Benim tavsiyem eğer üzülerek bırakacaksanız,yerinizde olsam iyi bir eğitim ve full ekipmanla yaratana sığınarak bu işe devam etmek olurdu.Vesselam.

berkay3212
10 Aralık 2015, 02:42
Normaldeki risklerden en az 20 kat daha fazla risk alıyoruz motora binmekle. Kazaya çok açık bir yapısı var ve bu kazanın sonuçları her açıdan ağır olur. Zevki riskine değmez. Şehir içi için konuşmuyorum.

gokberk6426
10 Aralık 2015, 03:04
bence haklisiniz yatmadan izliyorum bende ama gercekten bazi yerlerde motor ustunde olsam keske diyebilirsiniz . eger emniyet kemeriniz takili degilse 50 kmile duvara caparsaniz kafanizi vurup olebilirsiniz . eger 100 km bi hizlanarabayla kafa kafa carpisirsaniz buyuk ihtimalle aracin icinde sıkısip olebilirsiniz hava yastigi felan kurtarmaz .yani bende arabadan korkuyorum birine carparsam olmesine sebep olursam asil ben olurum . arabalar hic sempatik gelmiyor oyuzden . trafikte arabalar olmasa bisiklet ve motorlar olsa keske . bende yatmadan kaza videolari izliyorum ama hepimiz elbet birgun olucez bu motor ustunde veya 90 yasinda hastane odasinda . ama kaderde yaziliysa yapicak hicbirsey yok . hayattan keyif almak kaliteli yasayip vakit gecirmek kisa olsada mantikli geliyor . ama ilkemizde 1.000 kisi motordan oluyorsa 10.000 kiside araba kazalarindan oluyor bunuda dikkate alin derim . tek cozum iron manin zirhindan almak :))))

beko12345
10 Aralık 2015, 05:22
Olacağı varsa olur mantığı bana en saçma mantık geliyor.

Ozaman kask niye takıyoruz ? Olacağı varsa olur.

Niye kendimizi bıçaklamıyoruz. Olacağı yoksa ölmeyiz zaten dimi ?


Ben sizi haklı görüyorum. Motosiklet sizi korkutmaya ve tedirgin etmeye başladıysa arabaya geçin mutlu olun.

Motosiklet forumu diyede zorla motosiklet kullan demenin anlamı yok.

Herkesin kendine göre düşünceleri var.

something123
10 Aralık 2015, 08:18
Kazamdan sonra 3. Vitesi her geçtiğimde içimde bir korku olusuo, gecicek mi? Hem tutku hem korku iç içe geçti... ama soranlara çift silindir olsun ow 4 silindirin tadi baska be haci diyorum.. artik napiorum bende bilmiyorum..

occv
10 Aralık 2015, 08:52
http://i67.tinypic.com/hwa6u8.jpg
http://i66.tinypic.com/fd7wjs.jpg
http://i68.tinypic.com/210wx2d.jpg
http://i64.tinypic.com/2vtek3n.jpg

Kaynak: trafik.gov.tr

Buradaki istatistiki bilgiler ışığında şöyle bir sonuç çıkarmak mümkün.
Toplam otomobil sayısı: 9,857,915 adet
Toplam motosiklet sayısı: 2,828,466 adet

Toplam otomobil kaza sayısı: 117,047 kaza
Toplam motosiklet kaza sayısı: 35,727 kaza

Sonuçları oranlarsak:
Otomobillerin kaza oranı: 117,047 kaza / 9,857,915 adet = 0,011 * 100 = Yüzde 1,1
Motosikletlerin kaza oranı: 35,727 kaza / 2,828,466 adet = 0,12 * 100 = Yüzde 1,2

Sonuç:
Eğer Türkiye de otomobil kullanıyorsanız ölümlü veya yaralanmalı bir kazaya karışma şansınız yüzde 1,1
Motosiklet kullanıyorsanız ölümlü veya yaralanmalı bir kazaya karışma olasılığınız yüzde 1,2
Kaldı ki trafiğe kayıtlı olmayan motosiklet sayısınıda eklersek olasılık daha da düşer.
Görüldüğü gibi aslında arasında çok da büyütülecek kadar bi fark yok.
Karar sizin;

kurubuz
10 Aralık 2015, 09:58
oocv nin istatistik yorumuna bir düzeltme yapayım. kazada ölme oranı yüzde 1 (392/35152) . Ama karışılan kazada yaralanma oranı %43 (15140/35152). yani haklısın. motor sakat iş. Ama biniyoz işte :)

GP500-1st
10 Aralık 2015, 10:02
motosiklete zorunluluktan binmeye basladigin zaman yasadigin huzursuzluk dikkatini dagitiyor. Bazen kendini ben ne yapiyorum bu aletin ustunde durumunda buluyorsan arac alip biraz kafayi dinlendirmek ve motoru sadece hobiye cekmek dogru karar.

Bu tarz durumlarda ara vermek iyi gelir

fedos
10 Aralık 2015, 10:06
bu sevdadan ben kaç kere ayrıldım , kaç kere geri döndüm :)
Şarkı gibi oldu. Unuttuğunu sanıyorsun bitti diyorsun , sonra yine motorun üstünde uyanıyosun ...

LynXMaSTeR
10 Aralık 2015, 10:15
daha 2 gün önce bi çekici kamyon aracın devrilmesi sonucu sürücü kabininde sıkışarak vefat eden bi vatandaşın otopsisine gittik.
büyük araç alınca güvenli olmuyor...

Evrenalpar
10 Aralık 2015, 10:34
Bence motosiklet kullanmanın en can sıkıcı noktalarından biri de, ölmek ya da sakat kalmak dışında, en basit kazada bile el - ayak bileğinin, omuzun, kaburga kemiklerinin, kalçanın kırılması ve işten güçten bir süre mecburi uzak kalmak, hatta belki de işsiz kalmak.

TAYFUNBORA
10 Aralık 2015, 11:05
Motor kullanmayı bırakmak veya bırakmamak ikiside doğru karar ölmemek adına.
Birinci seçeneği seçersek kesinlikle motor kullanırken ölmeyeceğiz.Yani başarı oranı % 100.
İkinci seçenekte kullanmaya devam etmeyi seçtik motoru.Bu sefer yine ölümden uzaklaşacağız.Çünkü tehlikeli olduğu bilincinin farkındayız ve bu korku bizi tehlikelerden bir nebze de olsa uzaklaştıracak.Yani her karar da doğru konunun özü olan "motorsiklet tehlikelidir" ifadesi için.

MUHAMMED82
10 Aralık 2015, 12:04
valla bende yeni başlayan biri olarak kaza haberlerini gördükçe duydukça tırsıyorum araba desen hem az yakan var hem çok kaçan var ama bayılıyorum şu kıytırık motoruma binmeye. bana diyolar sen akıllı adamsın ne işin var motorla falan diye diyorum motor başkaymış. hem korkarak hem tedbiri elden bırakmayarak bineceğim inşallah...
cümlenin tekerine taş değmesin kazasız belasız inşallah.

svsmrl
10 Aralık 2015, 12:38
Abi pazartesi kaza yaptım bana çarptılar kaza diyemezsin direk en sağda giden bana sağına bakmadan şerit değiştiren dallama çarptı %100 suçlu ama derdi beni aldı ona hiç birşey olmadı arabası bile çizilmedi benim motorum pert oldu 7 gün rapor aldım işimden maddi kazancındam oldum çektiğim acılar ve ızdıraplar cabası motorumu servise götürdüm hala daha kaza raporu çıkmadı sanki suçlu benim artık bende iyice soğudum üstelik birde şikayetçi olmamam konusunda tehtit edildim herif canıma kast edip beni öldürmeye çalışıyor sonrada daşşak geçer gibi ben şikayetçi olmadım diyor neden şikayetçi olacaksa rüzgarıma değdi pis fakir arabamı kirlettimi diyecek ne diyecek

hasmet
10 Aralık 2015, 12:57
Gayet isabetli karar. Benzer durumu ben de yaşadım. 5 sene kullanmadım. Sonra bir şekilde esti aldım yine.

Ama trafikte motorsiklet kullanmak kesinlikle tehlikeli bir şey. Ölümlü yahut sakat bırakacak kazaya bulaşma riskinizi en az yirmiye kalıyorsunuz arabaya göre.

E peki ben niye kullanıyorum? Yurt dışında yüz elli bin nüfuslu bir kasabada yaşıyorum. İnsanlar eğitimli, trafik yok, yollar düzenli ve kaliteli. Türkiye'de, hele hele buyuk şehirde, araba kullanmayı bile sevmiyorum, ki acaip severim normalde...

Bu arada motorsikleti bırakırken yerini tutsun diye Honda S2000 edindiydim. İlk başta çok yavaş ve zevksiz geldi, ama alışınca o da çok hoşuma gitti. Hatta birçok motorsikletten daha zevkli kullanması diyebilirim. O derece.

occv
10 Aralık 2015, 13:06
Ali İmran surasi 145. Ayet

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız."

Ölmekten korkmayın ama bir gün öleceğinizide aklınızdan çıkarmayın.

Bana soruyorlar "Neden motora biniyorsun?" diye, bende onlara "Bana birgün öleceğimi hatırlattığı için biniyorum" diyorum.

Sti
10 Aralık 2015, 15:31
Kader kader diye diye resmen köreldik,bi bosvermis olduk,abi bi onceki sayfada gayette dogru yazilmis ozaman niye kask takip niye ekipman takiyoruz? Nasi olsa ölmiyceksin e daha ne? Taman herkesin inanci kendinede,inancin iyi yanlarini almak lazim,temizligini,duzenini,guzelliklerini alin,eger kader diye bi kelime olmasaydi,ben inaniyorumki insanlar kavsaklarda bir kere daha sagina bakacaklardi,bi kaza oluyo konusuyoruz hatalarini soyluyorum,kaderde varmis diyip geciyo,yav hatani gorsene,bidahakine dikkat ederim desene,kader de kader,sacma sapan bi hata yapip öldügündede ben arkasindan diycem 'kader yav napalim'

Edit:Hic kimsenin inancina laf soylemiyorum,simdi birisi cikar sacma sapan yorum yapar,benim sahsi gorusum,sahsi yorumumdur,katilip katilmamakta sizin sahsiniza aittir,katilmiyosaniz,'mantik' cercevesi icinde konusulup tartisilabilir,saygilar

hasmet
10 Aralık 2015, 19:02
Arkadaşlar, kader diye bir sürü yanlış şeyler yazan olmuş. Bu tür düşünceler malesef kader meselesini suistimal ederek kendi iradenizi sorumluluktan kurtarmaya çalışan nefsinizin isteğinize dini bir kılıf uydurmasından başka bir şey değil.

Kader meselesini bu şekilde kullanmak itikaden de yanlış, çünkü iradenize ters. Unutmayın, İslam'a göre yaptığınız herşeyden siz sorumlusunuz. Allah onun için yıldızlar ve melekler dahil yarattığı hiç bir şeye değil de insana vermiş cüzi iradeyi. "kader böyleymiş" sorumluluktan kaçış için değil, sizin kontrolünüz dışında gerçekleşen şeylere tevekkül düşünceli söylenebilir belki. Ama tehlikesi belli bir şeyi bilerek yaptıktan sonra denmez. Biraz sert olacak ama, dense dense, zarara bilerek girene merhamet edilmez denilir.

Kader ince bir mesele, okuyalım, öğrenelim, Cebriye ve Mutezile'nin düştüğü hataya düşmeyelim :)

A.Türker
10 Aralık 2015, 20:05
İyi yapmışsınız yerinde bir karar.

acemi60
10 Aralık 2015, 21:37
Şimdi bırakırsınız. Sonra bir bahane ile yeniden başlarsınız. Ben evlendikten sonra 15 sene bıraktım. Tekrar başladım (Laf aramızda kadın dırdırına da iyi gelir :) İnsan bazen olumsuz düşüncelere kapılıyor. Bu akşam ben de bayağı içerledim. Kilit trafikte 10km/h ile araçların yanından ilerlerken üst üste iki araç üzerime sürdü. elbiseme değercesine. İnsan düşünüyor. "Tamam senin seridine 50cm. girmişiz. Fakat yol geniş. Bu kadar da mı hoşgörü yok." Bu olumsuz düşünceler bir müddet sonra unutuluyor. Hayırlısı...

BlackGhost
10 Aralık 2015, 21:52
ben konuya farklı yaklaşıyorum zira korkularımız bizi yönlendirdiği anda kaybettğimiz şeylerde fazla oluyor.15bin km yol yapmışsınız ama içinizde hala korku var ise benim görüşüm sizin motor hakimiyeti ve trafikde yol okuma konusunda sıkıntılarınız var ve buda size olumsuz etki ediyor.Ülkemizde eğitimin önemli odluğu gerçeği herkes tarafından bilinsede şu koskoca forumda kaç kişi adam akıllı kurumlardan eğitim almış hiç düşündünüzmü? motoru alacaz yada yükseltecez diye para kasmaya imkan var ama eğitim almaya imkanlar elverişsiz diyorsak işte "kaza yaparım ölür yada sakat kalırım" korkusu yaşarsınız.

Elbette kişinin kendisini bilmesi ve güvenmesi lazım.Ama kendini motor konusunda tam bilmiyor yada güvenmiyorsa korkular ön plana çıkacaktır hiç kuşkusuz dolayısı ile etrafdan duyulan haberler şahit olunan olaylardan etkilenmemek mümkün olmasada motor kullanan bir sürücü kendini biliyor ve yolda her türlü riske karşı bilinçi sürüş yapıyor ise tehlike şartlarını minimuma indirip daha güvenli sürüş yapabilir.

Birde ben bu bahar ayı kış ayı sendromunada karşıyım.Motor yazda kışda kullanılır neyi ertiliyoruzki? insna kendini iyi hissetiği her koşulda motor kullanabilir,buda ayrı bir korku durumu söz konusu yani kış ayı şartları ,yağış ,soğuk,rüzgar etkileride motor kullanma konusudna insnaları geri adım attırıyor.Bunların hepsi çözülebilecek şeyler.

Benim tavsiyem kendinize güveniniz yoksa motor zaten kullanmayın,bunun yazıda kışıda aynı olacaktır sizin için ama kendi içinizde hissetiğiniz eksiklikler varsa onları giderin bu kış sezonunda,emin olun korkularınızı ve kaygılarınızı yeneceksiniz.Eğitimde öğrenmenin sonuda yaşıda yok ama genelde kış sezonunda eğitim süreçleri hızlanır bilinçli sürücüler için çünkü bahar sezonuna daha bilinçli daha özgür ve korkularından arınmış şekilde yola çıkarlar.Benim tavsiyemde bu yöndedir.

efendy06
10 Aralık 2015, 23:34
ben konuya farklı yaklaşıyorum zira korkularımız bizi yönlendirdiği anda kaybettğimiz şeylerde fazla oluyor.15bin km yol yapmışsınız ama içinizde hala korku var ise benim görüşüm sizin motor hakimiyeti ve trafikde yol okuma konusunda sıkıntılarınız var ve buda size olumsuz etki ediyor.Ülkemizde eğitimin önemli odluğu gerçeği herkes tarafından bilinsede şu koskoca forumda kaç kişi adam akıllı kurumlardan eğitim almış hiç düşündünüzmü? motoru alacaz yada yükseltecez diye para kasmaya imkan var ama eğitim almaya imkanlar elverişsiz diyorsak işte "kaza yaparım ölür yada sakat kalırım" korkusu yaşarsınız.

Elbette kişinin kendisini bilmesi ve güvenmesi lazım.Ama kendini motor konusunda tam bilmiyor yada güvenmiyorsa korkular ön plana çıkacaktır hiç kuşkusuz dolayısı ile etrafdan duyulan haberler şahit olunan olaylardan etkilenmemek mümkün olmasada motor kullanan bir sürücü kendini biliyor ve yolda her türlü riske karşı bilinçi sürüş yapıyor ise tehlike şartlarını minimuma indirip daha güvenli sürüş yapabilir.

Birde ben bu bahar ayı kış ayı sendromunada karşıyım.Motor yazda kışda kullanılır neyi ertiliyoruzki? insna kendini iyi hissetiği her koşulda motor kullanabilir,buda ayrı bir korku durumu söz konusu yani kış ayı şartları ,yağış ,soğuk,rüzgar etkileride motor kullanma konusudna insnaları geri adım attırıyor.Bunların hepsi çözülebilecek şeyler.

Benim tavsiyem kendinize güveniniz yoksa motor zaten kullanmayın,bunun yazıda kışıda aynı olacaktır sizin için ama kendi içinizde hissetiğiniz eksiklikler varsa onları giderin bu kış sezonunda,emin olun korkularınızı ve kaygılarınızı yeneceksiniz.Eğitimde öğrenmenin sonuda yaşıda yok ama genelde kış sezonunda eğitim süreçleri hızlanır bilinçli sürücüler için çünkü bahar sezonuna daha bilinçli daha özgür ve korkularından arınmış şekilde yola çıkarlar.Benim tavsiyemde bu yöndedir.

Usta şimdi o iş öyle değil. Ben motordan kendi hatam ile bir kez düştüm, yavaştım aslında, vites büyüttüm, motor patinaj çekti, toplayamadım yan yattım. Hiç de aklımdan geçmedi "bu motor tehlikeliymiş be yaa" diye. Kendime dedim ki; "araba değil bu motosiklet, araba alışkanlıklarını bırak"
Solladığım araçla bir noktada birbirimize yaslandığımızda ise kendime dedim ki "aynasından göz temasını kurmadan, farkedildiğinden emin olmadan,araba sollarsan öyle sinyalsiz falan dönüverir üstüne".

Ama arkadaş haberlere bakıyorum, adam yasak yerden u çekerken motoru ezmiş, sağındaki arabanın sıkıştırması sonucu sola kaçan araç ordaki motoru devirmiş, daha geçen gördüm Ankara'da kurye motoru olduğu belli honda spacy, adamı kaldırımla araba arasında sıkıştırmışlar, elemanın bir şeyi yoktu Allahtan. Benim bahsettiğim bu. Ben zaten %95 oranında şeridin birini kendime tahsis eder öyle kullanırım motoru. Çok çok mecbur kalmadıkça aralara girmem, Ankara trafiği de bunu çok gerektirmiyor. (Ama mesela ilerleyemeyen trafikte sağımda solumda apaçi kılıklı otomobil falan varsa hemen bir boşluktan kaçar, bakınca kültür seviyesi daha iyi görünen sücülerin arabalarının yanına dururum ki ezmesinler. Bunun dışında aralara girmem, yanımda ağır vasıta ile viraja girmem, dikiz aynasından şöförle göz göze gelmeden sollama yapmam. Kornayı sık ve kısa kullanarak "buradayım" derim. Ancak trafikte vasıtadan sayılmadığımızı, azcık zorda kalan araç sürücüsünün göz göre göre üstümüze geleceğini, bazılarının ise sebepsiz yere sıkıştırıp kaza yaptırmaya çalıştığını inkar etmek hata olur.
R1100RT kullanırken, 3 şeritli yolda bulunan tek aracı sollarken sıkıştırıldığımı biliyorum. Boş yolda adam aynadan geldiğimi görüp tam zorda kalacağım noktada sola kırmıştı direksiyonu. Gaz açarak sıyrıldım, az ilerde durdum, adam durmadı. Dursa sonuç iyi olmazdı. Plakasını polise bildirdim, Ankara olanlar bilir, Ülker fabrikasının karşısında her daim polis noktası olur, aracı tekrar sollayıp oraya daha önce varıp polise şikayetimi bildirdim, tehlikeli araç kullanmaktan ve trafiği tehlikeye sokmaktan ceza uygulandı. Başka bir numara yok. Sizce o araç bunu kendisini sollayan bir otomobile yapabilir miydi?

c4gin
14 Aralık 2015, 00:59
Bence motosiklet kullanmanın en can sıkıcı noktalarından biri de, ölmek ya da sakat kalmak dışında, en basit kazada bile el - ayak bileğinin, omuzun, kaburga kemiklerinin, kalçanın kırılması ve işten güçten bir süre mecburi uzak kalmak, hatta belki de işsiz kalmak.

Kesinlikle malesef en can sıkıcı durum bu yoksa, cidden büyük bir şanssızlık(biz aşağıdan yoldan geçerken üst geçitten üstümüze kamyon düşmesi gibi) veya büyük bir hata(dar ve kontrollü olmayan yolda süratli gitmek) yoksa motorda ölüm otomobilde olduğu gibi kolay olabilicek birşey değill gibi geliyor ama işte en ufak birşeyde yaralanmak ve sakatlanmak kolay, birde kalıcı hasar kalırsa o daha kötü bence motor bu yüzden tehlikeli...