BatuhanK
12 Mayıs 2015, 16:49
Merhabalar!
Biraz can sıkıntısı, biraz boşta kalmışlık ile motosikletim olan xt660x ile ilgili fikirlerimi kendi kendime söylemektense burada paylaşayım ki motorun piyasası yükselsin, canlansın dedim :P Şaka bir yana merak eden, almayı düşünen, sadece okumayı sevenler için umarım aradıklarını bulabilecekleri bir yazı olur.
Motosikleti yaklaşık 1 buçuk aydır kullanıyorum ve yaklaşık 2 bin km tecrübem oldu kendisiyle
http://i59.tinypic.com/908rah.jpg
2004 model gri renk, yazana ve inandığıma göre 27 binlerde bir motosiklet.
Motosikleti aldığım ilk gün yerler çok ıslak değildi fakat aldıktan bir kaç sonra yağmurlara denk gelince beni konfor yönünden iki sürpriz bekliyordu. Bunlardan ilki su birikintilerine foşş diye dalınca dizime bacaklarıma kadar sıçramayan su oldu. Peglerin yukarıda ve motosikletin yüksek olmasından kaynaklı olarak sıçrayan su ''en fazla'' botun bileklerine kadar geliyor. Evet, bu seviye ıslak çorap etkisine neden olabilse de en azından diğer bölgelerin kuru kalmasını sağlıyor.
İkinci ve en sevdiğim sürpriz ise, o kocaman, kafa atacak gibi duran çamurluğun neredeyse hiç bir işe yaramaması. Yani çamurluk öyle bir işlev yerine getiriyor ki, hiç yoktan iyidir diyebiliyorum sadece.
Ön lastikten gelen suların far camını ıslattığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Şaşırtıcı olarak gövdeye kadar suyu atmasa da ve hızlandıkça sıçratma etkisi azalsa da dönüşlerde özellikle artçının bacaklarına su atabiliyor.
Artçı demişken artçı konforu biraz dudak büktüren cinsten. Tamam berbat değil fakat sürücü konforuna kıyasla çok daha aşağılarda bir seviyede. Gerek selenin arkalara doğru sertleşmesi gerekse arka peglerdeki yüksek devirlerde ortaya çıkan titreşim ( bir çin malı titremesi değil ama var ) artçıyı rahatsız edebiliyor. Belki seleye biraz daha dolgu malzemesi eklenerek, peg bağlantı yerlerine ve üstüne kauçuk malzeme ile takviye yapılırsa bu kötü etkiler biraz azaltılabilir.
Hikayeyi biraz bırakırsak sürücü konforundan sonra esas kısımlara gelebiliriz.
XT660X için her zaman bir tartışma vardır, supermotodur supermoto değildir diye. Elbette ben bunun supermotodur kısmına katılsam da esas olarak xt660x her işin motorudur.
Sürücü ve artçı xt660x de supermoto selesinden çok daha fazlasını bulabileceklerine emin olabilirler. (Drz400 ün selesini gördüm de... daha geniş bisiklet selesi görmüşlüğüm var) Yaklaşık 5 saatlik sürüşümün sonunda motosikletten kaynaklı hiç bir yorgunluğum, uyuşma, omuzlarda ağrıma yoktu. Değiştirilen gidonu benim için neredeyse kusursuz bir seviyede olmasından, selenin beklenenden daha geniş ve yumuşak olmasından dolayı sürüşüm oldukça konforluydu. Belirtmek gerek ki artçı peglerinde hissedilen titreşim sürücü peglerinde çok az bir seviyede ve hangi devirde olursa olsun rahatsızlık vermiyor.
-Tek silindir o motor titremiyor mu kardeşim?
-Titriyor evet, ama bu titreşim yalnızca yüksek devirlerde elcikte ortaya çıkıyor ve rahatsızlık verecek bir seviyede değil. Eldiven kullanma alışkanlığınız varsa titreşimi çok daha az hissediyorsunuz.
http://i58.tinypic.com/1607zv7.jpg
Demiştik ya her işin motoru diye, aklınıza gelecek her motosikletten bir parça var bu motosiklette. Yüksek ön cam ekle touring olsun, dişli lastik tak arazide gitsin, asfalt lastiği tak viraja girsin, ister sakin sakin dolaş istersen vitesleri ardı ardına, hunharca bitir.
Motosikleti sokak, arazi ve spor kullanım olarak 3 başlıkta değerlendirmek istiyorum
İlk etapta arazideki performansından bahsetmek isterim. Motosikletin bildiğiniz üzere bir de R versiyonu var. Bu versiyonda dişli lastikler ve yüksek bir ön teker, geniş rake açısı ve daha yumuşak amortisörlerle arazide işler daha rahat olsa da xt660x de elinden geleni ardına koymuyor.
http://i61.tinypic.com/292l1lg.jpg
http://i62.tinypic.com/25g48lx.jpg
Motosiklet dişli lastiğe sahip olmayışı nedeniyle çamurda, çimende, yumuşak kumlu zeminlerde birazcık yorabiliyor. Engebeli, sert zeminlerde, çakıllı yollarda rahatlıkla gidiyor. E kardeşim benim 125 lik motorum da aynısını yapıyor fark nerede derseniz, fark şurada; motosikletin yerden yüksekliği, uzun amortisör çalışma aralığı sayesinde, hızı alarak çıkmanız gereken sert tümsekleri motosikletin bir yerini kırmadan, altını vurmadan aşabiliyorsunuz. Yokuş yukarı çıkışlarda en dik yerlerde dahi gazı kolayca dozajlayabiliyor ve yüksek tork sayesinde rahatlıkla çıkabiliyorsunuz.
Birazcık kum içinde debelendikten sonra çektiğim bir fotoğraf
http://i57.tinypic.com/11twfh2.jpg
http://i61.tinypic.com/219uqu9.jpg
Tozlu, çamurlu yollardan biraz zorlanarak geçtikten sonra şehirin kaygan asfaltına indiğimde Supersport kasalı motosiklete alışık birisi olarak ilk dikkatimi çeken şey gidon genişliği oluyor. Gidon turu sayesinde trafik içinde alışık olmadığım aralardan, ''yok artık buraya da mı girebildi bu yahu'' diye şaşırırken bazen de geniş gidon yüzünden ''ah ulan ben buradan başımı eğer yine geçerdim'' diye iç geçirmeden de edemiyorum. Fakat geniş gidonun dezavantajı, motosikletin sunduğu avantajların yanında kayboluyor. Trafik kilitlendiğinde arabalar arasında sıkışıp sıcak bastığında daha önce bakmaya tenezzül etmediğiniz yüksek kaldırımları görüyor ve taş toprak demeden motosikletin geçebileceği yeni yollar keşfediyorsunuz. Bir yere çıktığınızda biliyorsunuz ki ilk boşluktan inebilecek, gözleriniz kara kara bir rampa veya alçak alan aramayacak. (Yayaların bulunmadığı kaldırımlar kullanılmıştır :) )
Gelelim en sevdiğim spor kullanıma :pl:
Motosikletin amortisörlerinden bodoslama bir giriş yapıyor ve motosikleti ilk aldığım günlerde ön süspansiyonun fazla yumuşak olduğunu düşünüyordum. Bu şekilde ciddi yatış açılarına ulaşsam da çok acaba dedirtiyordu. Amortisör yağlarını değiştirmeye karar verip keçelerle birlikte değişime gittiğimde çok güvendiğim bir usta, yayların yumuşamış olduğundan bahsetti. Kendisi sağolsun ilgilenerek yayları saniyede bir yere götürdü ve motosiklet geldiğinde zamanla yayın da alışmasıya ön süspansiyonlar olması gerektiği gibi olmuştu.
Bunun sonucunda artık ön takım frenlerde aşırı dalma yapmıyor, daha etkili bir frenleme sunabiliyor ve sert manevralara daha güvenli cevap veriyordu.
Arka süspansiyonun nasıl geri bildirimler yaptığını bilmesem de sürüşte tümseklerde vs bir anormallikle karşılaşmadım. (5 kademeden 4. ön yükleme ayarında)
Xt660X fabrika çıkışı çelik fren hortumuna ve brembo fren kaliperlerine sahip. Frenleri oldukça tatminkar ve dozajlaması çok kolay.
Belki freni sonuna kadar sıktığınızda bir yerden sonra uyguladığınız kuvvet kadar motosikletin fren yapmadığına şahit olmuşsunuzdur. Çelik fren hortumundan mıdır kaliperden midir bilinmez freni ezdikçe motosiklet o ölçüde fren yapıyor ve fren gücünde herhangi bir dalgalanma yaşanmıyor. Güzel bir zeminde fren çalışırken çok sert hamlelerde kolaylıkla motosikletin arkası kalkık bir halde, ön teker üstünde yol aldığına şahit olduk. Nam-ı diğer stoppie yapmak bu motosiklette iş bile değil. Kolay dozajlanan ön fren viraja fren ile dalarken motosiklette kararsızlığı, sallamaya neden olmuyor.
Motor her devirde güzel bir tork veriyor ve tek silindir oluşu nedeniyle yol tutuşu oldukça iyi. Viraj çıkışları tam gaza yüklenirken arka teker anlık olarak tutuşu kaybetse bile hemen geri tutunuyor ve motosikleti virajdan ok gibi fırlatmaya devam ediyor. Bu motosiklette en çok neyi sevdin derseniz sanırım yol tutuş diyebilirim. Düz yolda bile lastik sarmaya başlasa dahi her zaman motosiklet ilerlemeye devam ediyor ve her şey oldukça kontrollü. Yola tutunan lastik yüksek tork ile birleşince birinci viteste sert gaz açışlarda ön teker yerden havalanıyor.
2. vites? kilo ve gidonu çekmeye bağlı olarak sadece gazla kaldırabilse de benim gibi 90+ kilonuz varsa debriyaj ile kaldırmak yine mümkün. Ne bu ktm 690 mı, sadece gazla 1-2-3- tekeri kaldıracak:farao:
dikkat sağ ayak fren üstünde
http://i59.tinypic.com/2nuhwnb.jpg
Buradan sonra biraz kısa tutacağım, farketmeden az yazdığımı düşünerek uzunca yazmışım.
Motosikleti yönlendirmek, yatırmak kaldırmak geniş gidon sayesinde çok kolay. Az çaba sarf ederek motosikleti hızlı bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. Viraj giriş ve çıkışlarında her türlü hayvanlığıma rağmen, motosiklet telafi edilebilir ve çok tehlikeli olmayan tepkiler verdi. Bir kaç fotoğrafla devam edeyim;
http://i59.tinypic.com/11qlgmc.jpg
http://i58.tinypic.com/2s12gb6.jpg
http://i57.tinypic.com/v4qgk0.jpg
Başta da dediğim gibi her işin, her yolun motosikleti. Eğer aklınızda yüksek hızlar, o hızlarda uzun süreli gitmek varsa bu motosikletten uzak durun. Hem motora hem size yazık olmasın. Son sürat olarak 180-185 görse de bu motosikletin en keyifli aralığı bana göre 120-130 a kadar olan aralık. BU aralıkta bir çok spor motosikleti, spor arabayı yol tutuş avantajıyla şaşırtabilirsiniz.
Az yakan bir motosiklet değil, fakat çok yakan bir motosiklet de değil. Maksimum ve minimum yakıt tüketimi arasındaki fark bir sıra 4 motosiklete göre daha az. Bu sebeple sakin sürüşlerde sıra 4ler aynı, belki yüksek süratlerde daha az yaksalar da şehir içi ve hareketli sürüşlerde sıralı 4 silindir bir motosikletin tükettiği benzinden daha az bir tüketimi olacaktır.
Kolay kontrol edilebilen, rahat, viraj ve fren yapabilip aynı zamanda orta halli arazide ilerleyebilen, bakım masrafı az ve ömürlü bir motosiklet arıyorsanız ve bütçeniz de 20 ve üstü değilse xt660x sizin için biçilmiş kaftan.
Başka bir sorunuz olursa elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım...
Okuduğunuz için teşekkürler :)
Biraz can sıkıntısı, biraz boşta kalmışlık ile motosikletim olan xt660x ile ilgili fikirlerimi kendi kendime söylemektense burada paylaşayım ki motorun piyasası yükselsin, canlansın dedim :P Şaka bir yana merak eden, almayı düşünen, sadece okumayı sevenler için umarım aradıklarını bulabilecekleri bir yazı olur.
Motosikleti yaklaşık 1 buçuk aydır kullanıyorum ve yaklaşık 2 bin km tecrübem oldu kendisiyle
http://i59.tinypic.com/908rah.jpg
2004 model gri renk, yazana ve inandığıma göre 27 binlerde bir motosiklet.
Motosikleti aldığım ilk gün yerler çok ıslak değildi fakat aldıktan bir kaç sonra yağmurlara denk gelince beni konfor yönünden iki sürpriz bekliyordu. Bunlardan ilki su birikintilerine foşş diye dalınca dizime bacaklarıma kadar sıçramayan su oldu. Peglerin yukarıda ve motosikletin yüksek olmasından kaynaklı olarak sıçrayan su ''en fazla'' botun bileklerine kadar geliyor. Evet, bu seviye ıslak çorap etkisine neden olabilse de en azından diğer bölgelerin kuru kalmasını sağlıyor.
İkinci ve en sevdiğim sürpriz ise, o kocaman, kafa atacak gibi duran çamurluğun neredeyse hiç bir işe yaramaması. Yani çamurluk öyle bir işlev yerine getiriyor ki, hiç yoktan iyidir diyebiliyorum sadece.
Ön lastikten gelen suların far camını ıslattığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Şaşırtıcı olarak gövdeye kadar suyu atmasa da ve hızlandıkça sıçratma etkisi azalsa da dönüşlerde özellikle artçının bacaklarına su atabiliyor.
Artçı demişken artçı konforu biraz dudak büktüren cinsten. Tamam berbat değil fakat sürücü konforuna kıyasla çok daha aşağılarda bir seviyede. Gerek selenin arkalara doğru sertleşmesi gerekse arka peglerdeki yüksek devirlerde ortaya çıkan titreşim ( bir çin malı titremesi değil ama var ) artçıyı rahatsız edebiliyor. Belki seleye biraz daha dolgu malzemesi eklenerek, peg bağlantı yerlerine ve üstüne kauçuk malzeme ile takviye yapılırsa bu kötü etkiler biraz azaltılabilir.
Hikayeyi biraz bırakırsak sürücü konforundan sonra esas kısımlara gelebiliriz.
XT660X için her zaman bir tartışma vardır, supermotodur supermoto değildir diye. Elbette ben bunun supermotodur kısmına katılsam da esas olarak xt660x her işin motorudur.
Sürücü ve artçı xt660x de supermoto selesinden çok daha fazlasını bulabileceklerine emin olabilirler. (Drz400 ün selesini gördüm de... daha geniş bisiklet selesi görmüşlüğüm var) Yaklaşık 5 saatlik sürüşümün sonunda motosikletten kaynaklı hiç bir yorgunluğum, uyuşma, omuzlarda ağrıma yoktu. Değiştirilen gidonu benim için neredeyse kusursuz bir seviyede olmasından, selenin beklenenden daha geniş ve yumuşak olmasından dolayı sürüşüm oldukça konforluydu. Belirtmek gerek ki artçı peglerinde hissedilen titreşim sürücü peglerinde çok az bir seviyede ve hangi devirde olursa olsun rahatsızlık vermiyor.
-Tek silindir o motor titremiyor mu kardeşim?
-Titriyor evet, ama bu titreşim yalnızca yüksek devirlerde elcikte ortaya çıkıyor ve rahatsızlık verecek bir seviyede değil. Eldiven kullanma alışkanlığınız varsa titreşimi çok daha az hissediyorsunuz.
http://i58.tinypic.com/1607zv7.jpg
Demiştik ya her işin motoru diye, aklınıza gelecek her motosikletten bir parça var bu motosiklette. Yüksek ön cam ekle touring olsun, dişli lastik tak arazide gitsin, asfalt lastiği tak viraja girsin, ister sakin sakin dolaş istersen vitesleri ardı ardına, hunharca bitir.
Motosikleti sokak, arazi ve spor kullanım olarak 3 başlıkta değerlendirmek istiyorum
İlk etapta arazideki performansından bahsetmek isterim. Motosikletin bildiğiniz üzere bir de R versiyonu var. Bu versiyonda dişli lastikler ve yüksek bir ön teker, geniş rake açısı ve daha yumuşak amortisörlerle arazide işler daha rahat olsa da xt660x de elinden geleni ardına koymuyor.
http://i61.tinypic.com/292l1lg.jpg
http://i62.tinypic.com/25g48lx.jpg
Motosiklet dişli lastiğe sahip olmayışı nedeniyle çamurda, çimende, yumuşak kumlu zeminlerde birazcık yorabiliyor. Engebeli, sert zeminlerde, çakıllı yollarda rahatlıkla gidiyor. E kardeşim benim 125 lik motorum da aynısını yapıyor fark nerede derseniz, fark şurada; motosikletin yerden yüksekliği, uzun amortisör çalışma aralığı sayesinde, hızı alarak çıkmanız gereken sert tümsekleri motosikletin bir yerini kırmadan, altını vurmadan aşabiliyorsunuz. Yokuş yukarı çıkışlarda en dik yerlerde dahi gazı kolayca dozajlayabiliyor ve yüksek tork sayesinde rahatlıkla çıkabiliyorsunuz.
Birazcık kum içinde debelendikten sonra çektiğim bir fotoğraf
http://i57.tinypic.com/11twfh2.jpg
http://i61.tinypic.com/219uqu9.jpg
Tozlu, çamurlu yollardan biraz zorlanarak geçtikten sonra şehirin kaygan asfaltına indiğimde Supersport kasalı motosiklete alışık birisi olarak ilk dikkatimi çeken şey gidon genişliği oluyor. Gidon turu sayesinde trafik içinde alışık olmadığım aralardan, ''yok artık buraya da mı girebildi bu yahu'' diye şaşırırken bazen de geniş gidon yüzünden ''ah ulan ben buradan başımı eğer yine geçerdim'' diye iç geçirmeden de edemiyorum. Fakat geniş gidonun dezavantajı, motosikletin sunduğu avantajların yanında kayboluyor. Trafik kilitlendiğinde arabalar arasında sıkışıp sıcak bastığında daha önce bakmaya tenezzül etmediğiniz yüksek kaldırımları görüyor ve taş toprak demeden motosikletin geçebileceği yeni yollar keşfediyorsunuz. Bir yere çıktığınızda biliyorsunuz ki ilk boşluktan inebilecek, gözleriniz kara kara bir rampa veya alçak alan aramayacak. (Yayaların bulunmadığı kaldırımlar kullanılmıştır :) )
Gelelim en sevdiğim spor kullanıma :pl:
Motosikletin amortisörlerinden bodoslama bir giriş yapıyor ve motosikleti ilk aldığım günlerde ön süspansiyonun fazla yumuşak olduğunu düşünüyordum. Bu şekilde ciddi yatış açılarına ulaşsam da çok acaba dedirtiyordu. Amortisör yağlarını değiştirmeye karar verip keçelerle birlikte değişime gittiğimde çok güvendiğim bir usta, yayların yumuşamış olduğundan bahsetti. Kendisi sağolsun ilgilenerek yayları saniyede bir yere götürdü ve motosiklet geldiğinde zamanla yayın da alışmasıya ön süspansiyonlar olması gerektiği gibi olmuştu.
Bunun sonucunda artık ön takım frenlerde aşırı dalma yapmıyor, daha etkili bir frenleme sunabiliyor ve sert manevralara daha güvenli cevap veriyordu.
Arka süspansiyonun nasıl geri bildirimler yaptığını bilmesem de sürüşte tümseklerde vs bir anormallikle karşılaşmadım. (5 kademeden 4. ön yükleme ayarında)
Xt660X fabrika çıkışı çelik fren hortumuna ve brembo fren kaliperlerine sahip. Frenleri oldukça tatminkar ve dozajlaması çok kolay.
Belki freni sonuna kadar sıktığınızda bir yerden sonra uyguladığınız kuvvet kadar motosikletin fren yapmadığına şahit olmuşsunuzdur. Çelik fren hortumundan mıdır kaliperden midir bilinmez freni ezdikçe motosiklet o ölçüde fren yapıyor ve fren gücünde herhangi bir dalgalanma yaşanmıyor. Güzel bir zeminde fren çalışırken çok sert hamlelerde kolaylıkla motosikletin arkası kalkık bir halde, ön teker üstünde yol aldığına şahit olduk. Nam-ı diğer stoppie yapmak bu motosiklette iş bile değil. Kolay dozajlanan ön fren viraja fren ile dalarken motosiklette kararsızlığı, sallamaya neden olmuyor.
Motor her devirde güzel bir tork veriyor ve tek silindir oluşu nedeniyle yol tutuşu oldukça iyi. Viraj çıkışları tam gaza yüklenirken arka teker anlık olarak tutuşu kaybetse bile hemen geri tutunuyor ve motosikleti virajdan ok gibi fırlatmaya devam ediyor. Bu motosiklette en çok neyi sevdin derseniz sanırım yol tutuş diyebilirim. Düz yolda bile lastik sarmaya başlasa dahi her zaman motosiklet ilerlemeye devam ediyor ve her şey oldukça kontrollü. Yola tutunan lastik yüksek tork ile birleşince birinci viteste sert gaz açışlarda ön teker yerden havalanıyor.
2. vites? kilo ve gidonu çekmeye bağlı olarak sadece gazla kaldırabilse de benim gibi 90+ kilonuz varsa debriyaj ile kaldırmak yine mümkün. Ne bu ktm 690 mı, sadece gazla 1-2-3- tekeri kaldıracak:farao:
dikkat sağ ayak fren üstünde
http://i59.tinypic.com/2nuhwnb.jpg
Buradan sonra biraz kısa tutacağım, farketmeden az yazdığımı düşünerek uzunca yazmışım.
Motosikleti yönlendirmek, yatırmak kaldırmak geniş gidon sayesinde çok kolay. Az çaba sarf ederek motosikleti hızlı bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. Viraj giriş ve çıkışlarında her türlü hayvanlığıma rağmen, motosiklet telafi edilebilir ve çok tehlikeli olmayan tepkiler verdi. Bir kaç fotoğrafla devam edeyim;
http://i59.tinypic.com/11qlgmc.jpg
http://i58.tinypic.com/2s12gb6.jpg
http://i57.tinypic.com/v4qgk0.jpg
Başta da dediğim gibi her işin, her yolun motosikleti. Eğer aklınızda yüksek hızlar, o hızlarda uzun süreli gitmek varsa bu motosikletten uzak durun. Hem motora hem size yazık olmasın. Son sürat olarak 180-185 görse de bu motosikletin en keyifli aralığı bana göre 120-130 a kadar olan aralık. BU aralıkta bir çok spor motosikleti, spor arabayı yol tutuş avantajıyla şaşırtabilirsiniz.
Az yakan bir motosiklet değil, fakat çok yakan bir motosiklet de değil. Maksimum ve minimum yakıt tüketimi arasındaki fark bir sıra 4 motosiklete göre daha az. Bu sebeple sakin sürüşlerde sıra 4ler aynı, belki yüksek süratlerde daha az yaksalar da şehir içi ve hareketli sürüşlerde sıralı 4 silindir bir motosikletin tükettiği benzinden daha az bir tüketimi olacaktır.
Kolay kontrol edilebilen, rahat, viraj ve fren yapabilip aynı zamanda orta halli arazide ilerleyebilen, bakım masrafı az ve ömürlü bir motosiklet arıyorsanız ve bütçeniz de 20 ve üstü değilse xt660x sizin için biçilmiş kaftan.
Başka bir sorunuz olursa elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım...
Okuduğunuz için teşekkürler :)