buzdagi83
02 Mayıs 2015, 15:05
Merhaba arkadaşlar. Belki çocukluktan beri hepimiz yüksek hızlara çok kısa sürelerde çıkan yarış motosikletlerinin hayalini kuruyoruz. Fırlatılmaya hazır ok gibi duran 600 cc ve üzeri yarış motosikletlerini görünce veya egzoz seslerini duyunca kendimizden geçiyoruz. Bazılarımız hayallerine kavuşuyor, bazılarımız halen hayalini kurmaya devam ediyor.
Varmak istediğim nokta şu ki; biz bu motosikletlerin hayalini kuruyoruz veya eninde sonunda alıyoruz ancak, son bir yılda yediğim radar cezaları yüzünden motosikletten soğudum cidden. Birinci viteste 120 km/s hıza çıkan bu motosikletletlerin boşuna hayalini kurmuşuz. Konya ovasında yaşamıyorsanız binecek yol zaten yok. Düzlüğe çıkınca "azıcık gaza dokunayım" diyorsun, hooop radar. Bu ne abi? Biz bu makineleri neden alıyoruz? Neden hayalini kuruyoruz? Yok 0'dan 100'e 3.5 saniyede çıkıyormuş falan. Üçbuçuğuncu saniyede cezayı yiyorsun zaten. Meğerse 250 cc bile bize çokmuş. Motosikletlerin hız limitleri tek şerit yolda 80 km/s, bölünmüş yolda 90 km/s, otobanda 100 km/s. 125 cc yeter de artarmış oysa. Veya bir araba alıp tın tın gitmek lazımmış. Zira zaten hız yapacak yol yok, yol olsa da radar var.
Bu arada "Sen de piste çık kardeşim" diyebilirsiniz ama demeyin. Çünkü birincisi Türkiye'de kaç pist var? Hemen cevabını vereyim; altı üstü üç adet pist var. Onlar da sürekli faal değil. İstanbul Park, Kocaeli Körfez Pisti ve İzmir Pisti. İkincisi sürekli faal olsalar da fark etmiyor çünkü, pist ücretlerini gördüyseniz 25 dakikalık bir seans 300 küsür lira. Üçüncüsü herkes İstanbul ve İzmir'de yaşamıyor. Kısacası pist demeyin kalbinizi kırarım.
Gençlere baştan söyleyeyim; yüksek cc motosiklet hayali kurmayın boşuna. Çünkü aldığınızda binecek yol bulamıyorsunuz, yol bulduğunuzda da ceza manyağı oluyorsunuz. Benim midem bulandı açıkçası. Türkiye yüksek cc motosiklet için hiç uygun bir ülke değil.
Varmak istediğim nokta şu ki; biz bu motosikletlerin hayalini kuruyoruz veya eninde sonunda alıyoruz ancak, son bir yılda yediğim radar cezaları yüzünden motosikletten soğudum cidden. Birinci viteste 120 km/s hıza çıkan bu motosikletletlerin boşuna hayalini kurmuşuz. Konya ovasında yaşamıyorsanız binecek yol zaten yok. Düzlüğe çıkınca "azıcık gaza dokunayım" diyorsun, hooop radar. Bu ne abi? Biz bu makineleri neden alıyoruz? Neden hayalini kuruyoruz? Yok 0'dan 100'e 3.5 saniyede çıkıyormuş falan. Üçbuçuğuncu saniyede cezayı yiyorsun zaten. Meğerse 250 cc bile bize çokmuş. Motosikletlerin hız limitleri tek şerit yolda 80 km/s, bölünmüş yolda 90 km/s, otobanda 100 km/s. 125 cc yeter de artarmış oysa. Veya bir araba alıp tın tın gitmek lazımmış. Zira zaten hız yapacak yol yok, yol olsa da radar var.
Bu arada "Sen de piste çık kardeşim" diyebilirsiniz ama demeyin. Çünkü birincisi Türkiye'de kaç pist var? Hemen cevabını vereyim; altı üstü üç adet pist var. Onlar da sürekli faal değil. İstanbul Park, Kocaeli Körfez Pisti ve İzmir Pisti. İkincisi sürekli faal olsalar da fark etmiyor çünkü, pist ücretlerini gördüyseniz 25 dakikalık bir seans 300 küsür lira. Üçüncüsü herkes İstanbul ve İzmir'de yaşamıyor. Kısacası pist demeyin kalbinizi kırarım.
Gençlere baştan söyleyeyim; yüksek cc motosiklet hayali kurmayın boşuna. Çünkü aldığınızda binecek yol bulamıyorsunuz, yol bulduğunuzda da ceza manyağı oluyorsunuz. Benim midem bulandı açıkçası. Türkiye yüksek cc motosiklet için hiç uygun bir ülke değil.