braveguy
08 Mayıs 2014, 10:25
geçen hafta sonu hava güzeldi cumartesi günü gezmek istedim.
evim de iş yerim de avrupa yakasında gezerken de genelde avrupa yakasını tercih ediyorum.(sahil yolu, belgrad ormanı, karadeniz kıyısı vs.)
şimdiye kadar hiç bir sorun yaşamadım.
geçen hafta sonu değişiklik yapayım dedim kadıköy sahil yolundan gidebildiğim kadar gideyim diye niyetlendim. bostancıyı geçince yanlış bir karar verdiğimi anladım zira 4 şerit sahil yolunun bir şeridi park, bu tamam ama genelde 2.şeride kadar park edilmiş her tarafta mangal dumanı yollarda çoluk çocuk arabaların önüne atlıyor, bir acayip düzensiz trafik vardı. neyse bol bol da kırmızı ışık var.
kırmızı ışıklarda genelde solda kalıp öne doğru ilerlemeye çalışıyorum. sağdan geçmeme sebebime gelince, gözlediğim -ve tabii ki öğretildiği kadarıyla- genelde parktan çıkan arabaların dikkatsizliği ve durup inmek isteyen, her taraftan kapı açan insanlar.
neyse başımdan geçen hikayeye döneyim; 3 kırmızı ışıkta da denk geldiğim en sol şeritte duran bir polo ile yanyana kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklerken en öne doğru hareket ettiğimde sol arka kapıyı açtı öküzün biri. bu arada kırmızı ışık yaklaşık 60sn uzunluktaydı, yeşile dönmesine 10sn kalmıştı, yani 50 saniye duran öküz, ışık yeşile dönerken inmeye karar verdi. ben arabaları geçerken aynnalarına ve içerideki hareketlenmeye de dikkat ederim ki beklenmeyen birşeyle karşılaşmayayım. bu öküz vedalaşır gibi bir hareket de yapmadı işin garibi.
iç baldırım öküzün kapısıyla benim sele arasına sıkıştı, motosiklet ~3 4 km hızla ilerlediği için de iyice sıkıştı.
dikkat kıllı erkek bacağı içerir;
http://i.imgur.com/syMk3Xj.jpg
korna çaldım, hop, çüş dedim ama adamın idrak etmesi 2saniye aldı. bu arada ışık yeşile döndü. ama olan oldu. herifi dövsem bir türlü dövmesem bir türlü. sunturlu uzuuun bir küfür savurup devam ettim. bu öküzlere ne yapmak lazım sizce?
bu arada bu olay başıma geldiğinde kartal cevizli sapağından u döndüm, önümde 4 5 motordan oluşan hayabusalı bir ekip vardı.
adamlar son derece düzgün kurallara uygun hız yapmadan keyifle sürüyorlardı.
onlardan biri de kırmızı bir polonun zınk diye durması sonucu arkadan çarptı. son gördüğümde motoru çarpan arkadaş yerde kaskını tekmeliyordu. pololardan uzak durmak lazım sanıyorum.
onu görünce kendime mi üzüleyim adama mı üzüleyim şaşırdım. bir daha da keyif gezmelerimde kadıköy sahil yolunda bostancıdan öteye geçmemeye karar verdim.
evim de iş yerim de avrupa yakasında gezerken de genelde avrupa yakasını tercih ediyorum.(sahil yolu, belgrad ormanı, karadeniz kıyısı vs.)
şimdiye kadar hiç bir sorun yaşamadım.
geçen hafta sonu değişiklik yapayım dedim kadıköy sahil yolundan gidebildiğim kadar gideyim diye niyetlendim. bostancıyı geçince yanlış bir karar verdiğimi anladım zira 4 şerit sahil yolunun bir şeridi park, bu tamam ama genelde 2.şeride kadar park edilmiş her tarafta mangal dumanı yollarda çoluk çocuk arabaların önüne atlıyor, bir acayip düzensiz trafik vardı. neyse bol bol da kırmızı ışık var.
kırmızı ışıklarda genelde solda kalıp öne doğru ilerlemeye çalışıyorum. sağdan geçmeme sebebime gelince, gözlediğim -ve tabii ki öğretildiği kadarıyla- genelde parktan çıkan arabaların dikkatsizliği ve durup inmek isteyen, her taraftan kapı açan insanlar.
neyse başımdan geçen hikayeye döneyim; 3 kırmızı ışıkta da denk geldiğim en sol şeritte duran bir polo ile yanyana kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklerken en öne doğru hareket ettiğimde sol arka kapıyı açtı öküzün biri. bu arada kırmızı ışık yaklaşık 60sn uzunluktaydı, yeşile dönmesine 10sn kalmıştı, yani 50 saniye duran öküz, ışık yeşile dönerken inmeye karar verdi. ben arabaları geçerken aynnalarına ve içerideki hareketlenmeye de dikkat ederim ki beklenmeyen birşeyle karşılaşmayayım. bu öküz vedalaşır gibi bir hareket de yapmadı işin garibi.
iç baldırım öküzün kapısıyla benim sele arasına sıkıştı, motosiklet ~3 4 km hızla ilerlediği için de iyice sıkıştı.
dikkat kıllı erkek bacağı içerir;
http://i.imgur.com/syMk3Xj.jpg
korna çaldım, hop, çüş dedim ama adamın idrak etmesi 2saniye aldı. bu arada ışık yeşile döndü. ama olan oldu. herifi dövsem bir türlü dövmesem bir türlü. sunturlu uzuuun bir küfür savurup devam ettim. bu öküzlere ne yapmak lazım sizce?
bu arada bu olay başıma geldiğinde kartal cevizli sapağından u döndüm, önümde 4 5 motordan oluşan hayabusalı bir ekip vardı.
adamlar son derece düzgün kurallara uygun hız yapmadan keyifle sürüyorlardı.
onlardan biri de kırmızı bir polonun zınk diye durması sonucu arkadan çarptı. son gördüğümde motoru çarpan arkadaş yerde kaskını tekmeliyordu. pololardan uzak durmak lazım sanıyorum.
onu görünce kendime mi üzüleyim adama mı üzüleyim şaşırdım. bir daha da keyif gezmelerimde kadıköy sahil yolunda bostancıdan öteye geçmemeye karar verdim.