Tekir
08 Temmuz 2012, 21:50
Merhaba,
Bugün 17:00 sularında ailemle Gelibolu'dan İstanbul istikametine doğru hareket ettik. Mola, trafik derken; şu anda Selimpaşa yakınlarındayız. 20 yıldır yaz mevsimlerinde defalarca geçmişizdir. Fakat trafikte gördüğüm olaylar 20 yıl gerilemişiz gibi hissettirdi bugün. Hissettirmeye de devam ediyor. (Mesela şu anda yanımızdan kapalı kaskını yarım takan bir Bandit'li geçti.) Tekirdağ'ı geçtikten sonra, 17-22-59'lu plakalar bitti, rahatsız edici bir şekilde 34'lüler başladı.
Ne kadar cahil, görgüsüz varsa racing tipi motora biniyor; akıllı adam izlenimi veren, arkasına eşini almış endurocular, 40 senelik sürücü olan babamı saçma sapan geçişlerle endişelendiriyorlar... En masumları ise yıllardır kötülediğimiz, cahil dediğimiz, yolun kenarından kendi halinde giden düşük cc'li kasksızlar. En azından zararları kendilerine.
Tam motorum ile uzun yol yapacağım dönemin arefesinde böyle bir tabloyla karşılaşmak, ailemden önce beni soğuttu camiadan. Kaldı ki ilk motorumu araştıran, bulan, alan babamdır. Fakat o bile beni artık, yolda gördüklerimizle aynı kefeye koyuyor. Motosikletleri fark edin sloganını kendi davranışlarımızla yoksaydığımızı düşünüyoruz. İnce yapılı araçlarımız, seyir kurallarına uymamız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Hatta o kadar saçma bir şey gördüm ki az önce, emniyet şeridinden hızlı giden bir motorcu yavaşlayıp, sağ şeritte cam suyu geriye kaçan küçük sınıflı bir aracı saygısız bir şekilde uyarıyor. Bu ne görgüsüzlük, ne işgüzarlıktır.
Nedense yolda sağımızdan solumuzdan geçmeye çalışan bir tane bile scooter göremedim. Sitemizde de son zamanlarda bilinçsiz-acemi commuter ağırlıklı, racing özentisi bir ortam var ve ben artık burada, eski hevesimle daha fazla paylaşımda bulunamayacağımı düşünüyorum. İhtiyacım oldukça teknik olarak yardımlaşacağım sadece. Dilerim ki marka tartışmalarımızdan ve yollardaki kavgalarda araçlara karşı önyargılı bir birlik olmamızdan öteye gideriz ve gerçekten birbirimiz için somut adımlar atarız.
Bugün 17:00 sularında ailemle Gelibolu'dan İstanbul istikametine doğru hareket ettik. Mola, trafik derken; şu anda Selimpaşa yakınlarındayız. 20 yıldır yaz mevsimlerinde defalarca geçmişizdir. Fakat trafikte gördüğüm olaylar 20 yıl gerilemişiz gibi hissettirdi bugün. Hissettirmeye de devam ediyor. (Mesela şu anda yanımızdan kapalı kaskını yarım takan bir Bandit'li geçti.) Tekirdağ'ı geçtikten sonra, 17-22-59'lu plakalar bitti, rahatsız edici bir şekilde 34'lüler başladı.
Ne kadar cahil, görgüsüz varsa racing tipi motora biniyor; akıllı adam izlenimi veren, arkasına eşini almış endurocular, 40 senelik sürücü olan babamı saçma sapan geçişlerle endişelendiriyorlar... En masumları ise yıllardır kötülediğimiz, cahil dediğimiz, yolun kenarından kendi halinde giden düşük cc'li kasksızlar. En azından zararları kendilerine.
Tam motorum ile uzun yol yapacağım dönemin arefesinde böyle bir tabloyla karşılaşmak, ailemden önce beni soğuttu camiadan. Kaldı ki ilk motorumu araştıran, bulan, alan babamdır. Fakat o bile beni artık, yolda gördüklerimizle aynı kefeye koyuyor. Motosikletleri fark edin sloganını kendi davranışlarımızla yoksaydığımızı düşünüyoruz. İnce yapılı araçlarımız, seyir kurallarına uymamız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Hatta o kadar saçma bir şey gördüm ki az önce, emniyet şeridinden hızlı giden bir motorcu yavaşlayıp, sağ şeritte cam suyu geriye kaçan küçük sınıflı bir aracı saygısız bir şekilde uyarıyor. Bu ne görgüsüzlük, ne işgüzarlıktır.
Nedense yolda sağımızdan solumuzdan geçmeye çalışan bir tane bile scooter göremedim. Sitemizde de son zamanlarda bilinçsiz-acemi commuter ağırlıklı, racing özentisi bir ortam var ve ben artık burada, eski hevesimle daha fazla paylaşımda bulunamayacağımı düşünüyorum. İhtiyacım oldukça teknik olarak yardımlaşacağım sadece. Dilerim ki marka tartışmalarımızdan ve yollardaki kavgalarda araçlara karşı önyargılı bir birlik olmamızdan öteye gideriz ve gerçekten birbirimiz için somut adımlar atarız.