HURT raporunda bize şunlar söyleniyor…
Motosiklet kazalarına karışanlar ekseriyetle eğitimsiz sürücülerdir. Bunların %92 si kendi kendine öğrenmiş veya aile veya arkadaş çevresinden öğrenmiş sürücülerdir.
Bu bölüme koyduğumuz bilgiler size fevkalade yardımcı olacaktır. Fakat tecrübeli bir eğitmenin yerini alamayacaktır. Kendi güvenliğiniz için yapacağınız en iyi şey iyi bir temel eğitim almaktır.
Aşağıda sürüş teknikleri ile ilgili bilgilerin yanında yine fevkalade güzel teknikleri açıklayan site bağlantılarını da bulacaksınız.
Hurt raporundan: Motosiklet kazalarının %90 nı sürüşün ilk saatinde olmaktadır; %50 si ilk 6 dakikası içinde. İlaveten Minnesota trafik çalışmaları motosiklet kazalarının çoğunun koşuşturma saatlerinde(işe gidiş ve dönüş saatleri) bilhassa akşam çıkışlarında olduğunu göstermiştir.
Zihinsel durum ve zihinsel yoğunlaşma motosiklet sürerken en üst önemdedirler. İş, mağaza ya da bir arkadaşınızın evinden çıkışınızın hemen 6dakika sonrasında zihinsel yoğunlaşmanızı düşünün. Motora binmeden önce odaklanmak için kendinize zaman tanıyın. Yaşamınızı kurtarabilir.
Şunlar hakkında daha fazla şey öğrenin:
Frenlemek,
Dönüş,
Konumlanmak,
Engeller,
Hava şartlarında sürüş,
Yönlendirmek ve yavaş süratler de sürüş.
Hurt raporuna göre, tek araçlı kazalarda motosiklet sürücüsünün hataları neredeyse vakaların 2/3 ünde neden olan faktördür. Tipik hata da kaymak ve takiben düşmektir. Sebebi de yanlış frenlemek(aşırı fren basıncı uygulamak) ya da dönüşte fazla hız nedeniyle veya yanlış dönüş açısı seçmek neticesi motoru açmak.
Fren yapmak sürücünün icra edeceği en önemli unsurlardan birisidir. Frenlemek bizim yavaşlamamızı ve herhangi bir engele çarpmadan önce durmamızı sağlar.
Sürücülerin çoğu bir motoru tam duruşa getirmek için gereken mesafeyi tam manasıyla anlamazlar. Durma mesafesi hızla birlikte artar ve bu artış ardışık değildir.
50 km hız yapan bir motor 100 metrede durur ama bu demek değildir ki bu hesaba göre 100 km hızla giden bir motosiklet de 200 metrede duracaktır. Gerçekte 280 metrede duracaktır. Duruş mesafesi hızın karesi oranında artar.
Hızdaki her azalma sizin durma mesafenizi de o aranda kısaltacaktır. Ön ve arka frenin doğru kullanımı yaşam ile ölüm arasındaki çizgiyi çekecektir. Normal şartlar altında frenleme çok düz bir işlemdir ama kaygan zeminlerde durmak için veya yavaşlamak için her iki freni kullanınız. Durdurma gücünün %70 i ön frendedir.
İdeal fren yapma:
1. Her iki fren kademeli olarak kullanılır. Frenlemenizin bu ilk adımında her iki frene de aynı miktarda basınç tatbik edilir.
2. Ağırlık ön süspansiyonlar sıkıştıkça öne transfer olacaktır ve kollarınız bükülecektir. Burada ön lastik yolu ısırmaya başlar.
3. Önde şimdi daha fazla ağırlık var.
4. Şimdi arka freni kısmen ya da tamamen bırakın ve ön fren üzerindeki sıkma basıncını artırın çünkü bu noktada yol tutuşunun büyük bölümü öndedir. Frenlemenin bu orta merhalesinde frenleme dağılımı %100 ön ve %0 arkadadır. Eğer bu dağılım %85 ön ve %15 arkadan daha az ise siz o takdirde frenleme kapasitenizin tamamını kullanamıyorsunuz demektir. Motosikletinizin fren yapma kapasitesinin limitlerine(sınırlarına) yaklaşamıyorsunuz demektir.
5. Motosiklet yavaşlar ve sizin frenleriniz ve lastikleriniz vasıtasıyla uyguladığınız güç kaybolur. Motosikletteki enerji hızınızın karesi ile orantılıdır.
6. Ön teker süspansiyonları üzerinde yükselmeğe(kalkmağa) başlar.
7. Ön frenin üzerindeki baskınızı gitgide azaltırsınız. Bu alt hızlara inen motosikletin ön tekerinin kilitlenmemesi içindir.(Daha yüksek hızda tekeri kilitleyemeyen basınç, hız düştükçe fazla gelir ve kilitlenme riski başlar. Ön fren üzerindeki basıncı gitgide azaltırken arka frene de tekrar basınç uygulamaya başlanır.
Yazar: Hoddy Hodson. http://www.msgroup.org/TIP030.html)
Ön fren uygulaması başladığında bazı şeyler olur. Önce ağırlığın öne transferiyle şoklar sıkışır. Bu ön tekere ekstra ağırlık ve yol tutumu kazandırır. Bu noktada normal frenlemedesiniz. Yaptığınız normal frenlemedir. Fren elciğini sıkmağa devem ederseniz ön fren üzerinde ki ağırlık gitgide artar. Sonucunda motosikletin ağırlığının çoğu ön teker üzerinde olacaktır. Bu noktada, frenlemenin eşiğine oldukça yakın sayılısınız. Freni sıkmağa devam ederseniz ön teker şikâyete başlayacaktır.
Bunu hissettiğinizde maksimum frenleme noktasındasınız demektir. Bu noktada yaşanan ise ön tekerin kısa fasılalarla kilitlenip tekrar dönmesi olayı ve tekerin kilitlenme mesafesi belki 2-3 cm sonra tekrar dönüşü ve tekrar kilitlenmenin sebep olduğu takribi 2-3 cm lik kayma. Kaymadan sonra teker tekrar dönmez ve tam kilitlenmeye girerse kötü şeyler olmak üzeredir.
Araba kullanırken de olduğu gibi kaygan zeminlerde fren yapmak daha fazla dikkatle yapılması gereken bir durumdur. Frenlemeye önceden başlayınız çünkü kuru zeminlere kıyasla aynı miktar ağırlığın durması yol tutumunun daha az olduğu kaygan zeminlerde daha fazla zaman alacaktır.
http://www.motorvike.com/BrakingDistance.htm
Dönüş:
Diğer araçların karışmadığı kazaların başlıca sebeplerinden birisi kötü dönüşlerdir. Viraja çok hızlı gir, dönüş ortasında dönüşü tamamlayamayacağınızı anlayınca frenleri kap arkasından hendeği boyla ve sonrada mahalli acil servis bölümünü.
Bir dönemeç, viraj, köşe akıcı bir hatla, doğru hızla(çok hızlı değil), doğru vitesle ve gaz hafif açık olarak alınmalıdır(dönülmelidir). Dönüş boyunca kademeli olarak gazlamaya devam edin ve kontra basarak yatışınızı dönemece alıştırın(uyarlayın). Kontra basma basıncınızı istenilen yatış açısını elde edinceye kadar devam ettirin. Uygun yatış açısında kontra basıncınızı ön tarafın kendini dönüş boyunca gereken hattı takip etmesi sağlayacak şekilde sabitleyebilmesi için ayarlayın(hafifletin).
Gazlamanız(pozitif gazlama-hız kazandırıcı gazlama) sadece dönüşün çıkışını gördüğünüzde başlamalıdır. Bundan önce ise sadece giriş hızınızı muhafaza edin.
Bu bir pratik, talim işidir. Kendinizi rahat hissedene kadar alt süratlerden başlayınız.
Eğer bir dönemece ne kadar hızlı gireceğinizden emin değilseniz yol işaretlerine bakın. Dönüş keskinliği hakkında size fikir verirler. Önünüzdeki araçların davranışları da size fikir verebilir. Dönemece girerken sert fren yapıyorlarsa, bu keskin bir viraj demektir.
Dönüşün anahtar ipuçları:
Dönüşü yaparken gücü hafifçe muhafaza edin. Bu dönüşün etkisine karşı dengeleyici bir etkidir ve motosikletinizin dengesini korur. Başınızı yukarıda tutun ve fiziksel olarak gitmek istediğiniz yöne bakın. Bu size motorunuzu istediğiniz yere yerleştirmeniz konusunda yardım edecektir ve pozisyon daha doğal hissedilecektir. Eğer yolun kenarına bakarsanız büyük ihtimalle orada gidersiniz.
Dönüş esnasında frenleri kullanmaktan kaçının. Bunun yerine motor frenlemesini kullanın, bu yeterli olmazsa o zaman frenleri devreye dikkatle sokun. Lastiklerinizin yol tutuş limitinizi aşmak istemezsiniz.
Kollarınızı serbest bırakın ve ağırlığınız gidona binmesin. Bunu yapmak kontrolünüzü artırır. Ayaklıklar üzerindeki basıncı aşağı doğru bir miktar artırırsanız yönlendirmenin daha hafif ve motorun komutlara daha iyi tepki verir hale geldiğini görürsünüz.
Hedefe kilitlenmek:
Sürüş esnasında(her tür vasıtada) başınızı çevirin ve baktığınız yöne doğru motorunuza yön verdiğinizi fark edeceksinizdir.
Hedefe kilitlenmek(bakışların) basit olarak bu gerçekten avantaj sağlamaktır. Tüm yapmanız gereken şey gitmek istediğiniz yöne bakmaktır(tercihen tehlikeden uzağa)! Bir reaksiyon olarak siz gözünüzü dikerek baktığınız yöne kendinizi yöneltirsiniz.
http://www.motorcycle-training.f2s.com
Hat içinde konumlanmak:
Araba sürücüleri hat içinde pozisyonlarını değiştirmek konusunda sınırlanmışlardır çünkü araç zaten hattın %50-70 ini kaplar. Motosikletler ise hat içinde çok az yer kaplar ve bunu büyük bir avantaj olarak kullanabilirler.
Yoldaki pozisyonunuzu şu sebeplerle değiştirmeyi daima hatırlayın:
İlerdeki durumu görüş kabiliyetinizi artırmak, geliştirmek
Diğer sürücüler tarafından görülme şansınızı artırmak
Yoldaki muhtemel tehlikelerden sakınabilmek veya zemin kavramasını geliştirmek
Viraj ya da köşe dönüş keskinliklerini azaltmak
Öbür sürücüleri etkileyecek bilgileri vermek
Bu bilhassa geceleri çok önemli olabilir. Çoğunlukla motosikletin tek farı karşıdaki araca gelen bir arabanın farının teki olarak görünür. Ancak motosikletin hızlanması bir arabadan daha fazla olması sebebiyle motosiklet ışıkları terk eden bir grup aracın hayli önünde olabilir. Sizin önünüze kırabilecek arabadan uzak hattınızın öbür tarafına geçin. Bu sizin diğer arabaların farlarından farklılaşmanıza neden olacaktır ve hızınız konusunda araç sürücüsüne bir fikir verecektir.
Engeller:
Bir engelle karşılaştığınız zaman durumu değerlendirip ne yapacağınıza karar vermek için yarım saniyeniz(lahza) vardır. Genellikle iki seçiminiz vardır. Durmak için fren yapmak ya da engelin etrafından dolanmak.
Hareket fiziği bize 0 km den 80 km saat hıza kadar fren yapmanın en iyi seçim olduğunu söyler. 80 km saat hızdan sonra duruş mesafesi üssel olarak artar ve engelin etrafından dolanmak(kontra basarak kıvırmak) en iyi çözüm olur.
Sakınacağınız sıradan engeller:
Yapraklar: Sonbaharda çok hoşturlar ama göründüklerin çok daha fazla tehlike arz ederler bilhassa yaş iseler.
Küçük hayvanlar: Bilhassa küçük motosikletlerle küçük bir hayvana çarpmak beklenmedik şekilde tehlikeli olur.
Durgun su: Arabayla yaptığınız gibi su birikintileri öylesine dalmayınız. Lastiklerinize de bağlı olarak kızaklayabilirsiniz ki motosikleti buz üzerinde sürmeyle aynı hissi verir. Bu olay başınıza gelirse gidonu kırmayın, sabit ve düz tutun ve bitene kadar bu durumu muhafaza ediniz.
Buz: Buz oldukça açık bir tehlikedir. Buzlanma zamanlarında yollardan uzak durunuz. Nispeten sıcak bahar sabahlarında bile dikkatli olunuz.
Kar: Sakınılması gereken bir diğeri. Bunu yapmağa mecbursanız yol tutumu gereğini minimumda tutun ve çok yumuşak olunuz.
Hava şartlarına göre sürüş:
Kötü havalarda sadece çatlaklar sürüşe yeltenir. Ama bu hiç yapmayacaksınız demek değildir. Yağmur, buz ve kar her an size sürpriz yapabilir ve siz bu durumları nasıl ele alıp baş edeceğinizi bilmek durumundasınız.
Yağmur iki büyük olguya meydan okur. Yol tutumu ve görüş. Birçok sürücü için yol tutumu daha önemlidir. Metal yüzeyler dikkat edin. Boyalı alanlara ve yağ, mazot döküntülerinin yıkanıp gitmediği noktalara dikkat ediniz. Bu alanlar ıslanınca daha kayganlaşır. Tüm bunlara rağmen temiz bir asfaltta ya da beton da hala yeterince yol tuştu vardır.
Yol tutuşunu arka fren ile test edebilirsiniz. Bunu yapmadan önce lastiklerinizin durumunun iyi olduğundan emin olun. Lastik dişleri yeterince derin olmalıdır.) Bu arka fren kullanarak yapılan testi makul hızlarda ve düz bir yolda yaparsanız ürkütücü bir sürüş deneyimi olmaz. Burada arka tekeri yüksek taçlı bir yolda kilitlemekten sakınınız. Çünkü taçlı (ortası yüksek kenarlara doğru alçalan yollarda) kilitlenme olursa hat dışına ve aşağı doğru kayma olur.
Yol tutuşu için bir hisse sahip olduğunuzda, lastiklerin fren yapınca ve dönüşlerde ne kadar güvenli olarak bunu(yol tutuşunu) size sunabilecekleri hakkında bir fikir sahibi olmanız lazımdır.
Yağmur lastiği kullanabilirsiniz. İlaveten lastik havalarının az bir miktar artırılışı ıslak hava yol tutumuna katkı sağlar.
Sürüş yönünüze paralel uzanan yol yamalarından, boyalı yüzeylerden ve metallerden(ray, mazgal) uzak durunuz.
Islak, kaygan zeminde motoru döndürmek çok yumuşak hareketlerle olmalıdır. Biçimsiz frenleme ya da sert kontra basılması sizi zor durumda bırakır.
Dönüşlerinizi daha kademeli olarak yapın. Vites küçültmeleriniz yumuşak olsun. Debriyaj kavramasını normalden daha yavaş yaptırın, biçimsiz gaz vermelerden sakının. Bir üst vitesi kullanarak arka tekere aktarılan gücün azaltılmasını sağlayın. Frenleri tekerleri fazla yükleyecek tarzda kullanmayın. Takip mesafesini artırın ya da hızınızı keserek frenleme ihtiyacınızı azaltın. Etrafınızdaki sürücülerinin hareketlerinize tepki verebilmesi için yeterli zamanları olduğundan emin olun.
Diğer sürücülerin sizi görmekte zorlukları olduğunu zaten bilirsiniz. Yağmurlu havada bu zorluk daha büyür. Az ışık, engellenmiş ön camlar ve içte buharlanma sürücü görüşünü kötüleştirmekte ilave faktörlerdir. Açık, parlak renklerde yağmurluklar giyiniz. Yansıcı bantlar taşıyınız.
Ayrıca kendi görünüzü ele alın. Başlığınızın camı buharlanacaktır. Motorunuzda ön cam sizin görüş yüksekliğinizden yukarda ise(siz bu camın arkasından görüyorsanız) bu da görüşünüzü kötüleştirecektir.
Yönlendirmek ve alt süratlerde sürüş:
Yönlendirmek:
Yönlendirmek en kolay bölümdür, doğru mu? Her zaman değil.
25-30 km saat dan fazla hızlarda motosikletin tekerleri jiroskop gibi hareket eder. Tekerlerin ve lastiklerin dönen kütleleri jiroskopik bir güç yaratmak için birleşirler. Motorunuzun gitmesi için bunların üstesinden nasıl gelebilmelisiniz? Gelmezsiniz.
Ne zaman dönen bir tekerleği sağa ya da sola itmek istesek, teker ve motosikletin geri kalanı ters tarafa yatacaktır. Bu kontra basmakla yönlendirme tekniğidir. Barı(gidon) sola çevirmeğe çalışın motor sağa yatar ya da tersi. 20 km saat hızın üzerinde motosikleti yönlendirecek tek yol budur.
Bu (kontra basmak) sürüşler esnasında panik anında öğrenilecek bir teknik değildir. Talimlerle öğrenilir. Eğer bu hareketi ikinci bir doğanız haline getirmezseniz acil durumlarda eski alışkanlıklarınıza geri dönersiniz.
Alt süratlerde sürüş:
Hızlı sürmek eğlencelidir. Ama hızlı süreceğimiz yerlere varıncaya kadar trafik içinde boğuşmamız gerekir. Yavaş sürüşün gerekli olduğu şehir içlerinde ve civarında.
Alt (yavaş) süratlerde sürüş ipuçları:
Uygun duruş:
Motosikletinize rahat bir şekilde oturun ve dizlerinizi tanka dayayın. Sağa sola fazla oynamamaya çalışın çünkü bu ağırlık aktarımlarına sebep olur ve motosiklete yönlendirici ivmeler vermiş olursunuz. Ayaklarınız ayak pedallarında basılı olsun.
Görüş:
İleri bakmakta ihmal yavaş sürüşlerde ki en genel hatalardan biridir. Bunun en iyi şekilde talimi kukaları birbirinden 3,5-4 metre uzağa koyup aralarında slalom yapmaktır. Bu uzak motosikletinizin yapamayacağı bir mesafe ise ayarlayabilirsiniz. İki kukanın arasında giderken almak istediğiniz bir sonraki kapının yoluna bakınız. Onun da takribi 1-1,5 metre ilerde olması lazımdır. 1-1,5 metre ilerisine bakan birçok sürücü kendini sallanır gibi hisseder Doğru mesafe ileriye bakmak sizin zihninize bir yol planlamak için yeterli zamanı verir. Böylece siz bir sürü son dakika düzeltmelerinden kurtulursunuz. Kendinizi olabildiğince ileriye bakmaya zorlayınız.
Ön fren:
Normal şartlarda ön fren motorunuzu kontrol altında tutmak için paha biçilmez bir alettir. Ancak çok düşük hızlarda, ön teker dönmüşken(dönüş yönüne doğru, ön fren yumuşak bir duruş için çok fazla gelebilir. Çok düşük hızlardan ben ön freni kullanmamağa çalışırım. Arka fren bu hızlarda sizi durdurmak için gereğinden fazla güce sahiptir. Bu anda arka fren üzerine ayağınızı getirmek için oturuş pozisyonunuzu değiştirip(kımıladanıp)durmayın. Ayağınız zaten fren pedalının üzerinde olmalıdır. Aksi takdirde motosikletinizin dengesini bozarsınız.
Debriyajı kaydırmak(yarım debriyaj):
Yavaş hızlarda sürüşün diğer bir anahtarı da debriyajdır. Birçok motosiklette ıslak debriyaj vardır. Yani kavrama plakalarının serin tutulması için yağ banyosu içinde tutulduğu sistem. Bu tiplerde debriyajın kısa bir müddet kaydırılmasından zarar gelmez. Rölanti de ki hızınızdan daha yavaş süratle de gidiyorsanız, hızınızı, debriyajı kavrama noktasından biraz geriye çekip motoru arka tekerden ayırarak kontrol altında tutabilirsiniz. Kavrama noktası debriyajın kavramaya başladığı ve gücü arka tekere transfer ettiği noktadır. Çok yavaş gittiğiniz için kendinizi dengesiz hissettiğinizde ayağınızı yere basmak mecburiyetinde olduğunuzu hissedersiniz. Bu noktada debriyajı biraz, dengeye gelinceye kadar hızınızı artıracak oranda, bırakın. Bunu debriyaja zarar vermeden epey bir müddet yapabilirsiniz.
Yavaş sürüş teknikleri yazarı: Mark Yaeger.
Açıklamalı çeviri: Alpaslan Kuzucan