Sevgili dostlar, özellikle motor bilgisi olan dostlar su ve hava soğutmalı motorların birbirlerine karşı olan üstünlük ve dezavantajları nelerdir?Ben genellikle küçük hacimli motorların hava soğutmalı olduğunu bilirdim.Ama geçenlerde Beldeyama sitesini okurken Yamahanın MT O1 1670 cc'lik motorunun bile hava soğutmalı olduğunu görünce şaşırdım.Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Hava soğutma daha hafiftir, daha basittir, dolayısıyla bozulma riski daha azdır. Ancak özellikle sıcak havalarda tasarımı iyi yapılmamışsa yeterli soğutma sağlayamaz. 1998 yılına dek üretilen bütün Porsche 911'ler ve 911'in atası VW Beetle (Vosvos) da hava soğutmalı araçlardı. Yine de iyi taarlandıysa hava soğutmalı araçlar da su soğutmalılar kadar iyi olabilir, mesela 1995 Porsche 911 GT2'nin hava soğutmalı 3600 cc motoru 450 HP güce sahipti.
konu daha önce açılmıştı.
http://www.motosiklet.net/forum/tekn...utmali-mi.html
Küçük hacimli motosikletler hava soğutmalı olmalarına rağmen çok yüksek devirle çalışırlar. MT 01 ise şuan dünyanın en az devirli çalışan makinlerinden bir tanesi. Belki de en az devirli çalışan motosiklet. Bu durum harareti yenme konusunda çok büyük bir artıdır. Bu nedenle sıvı soğutmaya ihtiyaç duymadıklarını düşünüyorum ama sıvı soğutmanın, soğutma konusunda ki önemi tartışılmaz.Yeniçeri adlı üyeden alıntı
bu pek doğru değil. su soğutma neye göre daha iyidir? soğuk bir iklimde hava soğutmalı daha avantajlıdır mesela. hem yamaha mt01 gibi aşmış bir makineye niçin daha iyi olan sistemi koymasın ki? su soğutma ve hava soğutmanın farklı avantajları vardır. devirsiz bir makine için su soğutma sistemi ağırlıktan başka birşey olmayabilir.
Güzel kardeşim ; şimdi ona bakarsan Mondial MCT 250 var bi abimizde.. Yayla lara çıkıyo her yaz hiç bana mısın demiyo.. O da hava soğutmalı
Ama şöyle düşün ; Bende Yuan marka 150 cc hava soğutmalı race motosiklet var.. Aynı kasa Honda cbr 125 ... Hangisi daha dayanıklı dır uzun yolda ???
@cakalaz
Soğuk bir memlekette yaşıyorsan seninki daha dayanıklıdır desem de inanmaBiri Honda biri çakma Hodna sonuçta
Ama senin motorun su soğutmalısı, soğuk iklimlerde hava soğutmalısına kıyasla daha sorunsuz olabilir, çünkü devirdaim pompası, radyatör gibi sorun yaratabilecek parçaları olmayacaktır. Ayrıc sıcaklığın -20 derecenin altına düştüğü yerlerde su soğutmalı motorlar donma sebebiyle çalışama hale gelirken, hava soğutmalı motorlar benzin donmadığı sürece çlışabilir (tabii soğukta çaıştırmak çok çok zor olur, o ayrı mesele).
hocam -20'de kim motora biner ki@cakalaz
Soğuk bir memlekette yaşıyorsan seninki daha dayanıklıdır desem de inanma
teknik olarak bi bilgim yok ama su soğutma hava soğutmalıdan iyi olduğunu biliyorum
GÜÇLÜ YA DA GÜÇSÜZ, TORKLU YA DA TORKSUZ, PEKİ NEDEN BAZILARI SU BAZILARI HAVA SOĞUTMALI?
Tercih, tasarım. Hava soğutma oldukça basittir, su soğutma karmaşık ve pahalı. Karmaşık sorunludur. Ancak su soğutma da, eğer tasarımcıysan parçanı bir çok durumdan kurtarır ve aslında o kadar iyi bir motor bloğu tasarımı yapmasan da o motor soğur. Çünkü nasıl olsa soğutma radyatördendir. Ancak yüksek güçlere çıktığınızda su soğutma kaçınılmazdır. Bir yerden sonra motorun çok kritik bölgelerini, mesela egzoz valfleri çevresini hava ile soğutamazsınız. Bu aralar BMW tasarımcıları 1200'lük hava+yağ soğutmalı boksör motorun güç sınırlarına geldiklerini söylüyorlar. (Bir Motosiklet Dergisinden alıntıdır)
Benim şahsi fikrim. Sıcak havada uzun yol giderken hava soğutmalının dayanıksız olduğunu zannetmiyorum. Çünkü motora sürekli rüzgar temas etmektedir. Ancak sıcak havada yavaş ilerleyen dur-kalk trafikte su soğutmalıdaki gibi kranktan hareket alan soğutma pervanesi olmadığı için motor çok ısınabilir.
Birçok arkadaş orasından burasından değinmiş ama bilgileri bir toplamakta fayda var
Hava soğutmalı makineler ne kadar iyi dizayn edilirlerse edilsinler değişken hava sıcaklığının motoru soğutması durumuna tabiidirler. Hava sıcakken silindir yanma odası farklı miktarda hava soğukken farklı miktarda soğuyacaktır. Bu da performans da değişiklikleri zorunlu kılacaktır. Bu makineler belli atmosfer sıcaklıkları arasında çalışır ve genelde değişken performanslar gösterirler. Buna rağmen, sıvı pompası, radyatör, günümüzde ki uygulamada kullanılan hava fanı, ve elbette silindir ve motor üst kapağını çevreleyen ikinci bir ceket tabakasından kurtulurlar. Böylelikle basit, hafif ve görece ucuz üretilebilirler.
Su soğutmalı makinelerede, hava şartları çok aşırı olmadıktan sonra, yanma odası sıcaklıları neredeyse sabit kalır. Bu da daha değişmez bir performans sunar. Ancak yapıları daha karmaşıklaşır. Dolaşım sıvısı pompası, boru devreleri, radyatör, hava fanı, termostat devresi vs. gibi parçalar kullanılır, ek olarak ağırlık da artar. Burada karmaşıklıktan daha önemli nokta, bu donanımlar için de bir kısım enerjinin sarfedilmesi gerektiğidir.
Tüm bunları toparlarsak; günümüz malzeme ve motor teknolojisi hemen hemen her iki tip motoru birbirine çok yaklaştırmıştır. Kaliteli mühendisliğin ürünü motorlarda aralardaki farklar, avantaj ve dezavantajlar önemsenemeyecek düzeydedir diyebiliriz.
Her ne kadar bunları yazsam da, göreceli düşük kalitede mühendisliğe sahip ya da orjinaline uygun tamir edilmemiş motorlarda hava soğutma gerçekten problemlidir. Bu demek değilki su soğutmalı aynı kalitedeki motorlar sorun çıkarmazlar. Dolaşım pompasını dağıtıp, motoru durdurana kadar krank şaft dişlilerine ağır hasarlar vermiş su soğutmalılara rastlamakta mümkündür.
Sevgiler
Su soğutmalı motosikletin avantajı: Motosikletin harareti hava soğutmalıya göre farklı yol ve iklim şartlarında dahna az değişir bu da motorun aşırı ısınmamasını ve motorun ömrünün daha uzun olmasını performansının düşmemesini sağlar. Hava soğutmalının su soğutmalıya göre avantajları: 1- motor suyu radyatör ve kanallarda dolaştırırken ekstra güç harcar bu da motorun performansını düşürür yakıt sarfiyatını artırır 2- motosiklette ağırlık arttıkça motorun performansı, max hızı düşer yakıt sarfiyatı artar 3-su soğutmalı motorların soğutma sisteminin arzılanma riski vardır hava soğutmalıda böyle bir risk yoktur. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz motosiklette motor hacmine göre yüksek güç elde ediliyorsa veya büyük hacimli motorlarda hava soğutma kanallarıyla birlikte motor çok hantal olacağından ve hava soğutması yeterli gelmediğinden radyatöre ihtiyaç duyulmuştur. mesela cbr125'in diğer 125liklere göre motor gücü yüksektir, yapan mühendis radyatör koymuş, yine KLR 250 250cc tek silindir motor olmasına rağmen 30 Beygir güç üretiyor ve arazi şartlarında dik rampalarda hava soğutması yeterli gelemeyeceği ihtimaline karşı motoru korumak için radyatör konulmuştur.
1,5 sezon kadar virago 750 sahibiydim. Bilindigi gibi kendisi 750 cc hava sogutmali bir v motor. evet kilo olarak sinifinin en hafiflerindendi, anti-friz, radyator kontrolu, calisma oncesi isinma seanslari olmayan bir motordu. lakin en buyuk dezavantaji istanbul trafiginde dur-kalklar basladiginda belli bir sure sonra ruzgarsizliktan soguyamayan ve ciliz ilerleme sonucu on silindirin de isisina magruz kalmaya baslayan arka silindirin kesilmesiydi. ki virago 750 ve 1100 (sinirli uretilen 1000'de ayni) efsanelesmis motorlar olmalarina ragmen tasarimlarindaki bu durum (yani yeterli ruzgar alamadiginda arka silindirin bayilmasi) yogun trafikte keyif kacirici olabiliyor. ama ufak bi dinlenme le yada ruzgara kavusma ile cok cok kisa surede toparliyor..
su an vn800 kullaniyorum.. eskiden motorun bayildigi trafikte simdi sorunsuz geciyorum. evet motor daha agir ve ilk calisista jikle isteyebiliyor ama bayilmak nedir bilmiyor, hava sogutmalinin tikandigi yerlerde ekstradan fan'ini acarak kendini sogutmayi biliyor. rolantisi bile degismiyor.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
