[/COLOR]
Kardeş bu motorda kesici filan yok emin olabilirsin, boşta tam gaz vermemeye vites aralarında uzun süreli red line girmemeye çalışın son hız denemelerinden uzak durun 120 ile giderken devir 9500lerde geziyor ,krankta problem çıkabilir her zaman dediğim gibi yanlış bir uygulamaya imza atmış honda.....[/QUOTE]
Teşekkür ederim arkadaşım beni bilgilendirdiğin için.
60-63 km arası.jackonbir adlı üyeden alıntı
---------- Mesaj ekleme zamanı: 22:44 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:40 ----------
dostum bu işte bir tuhaflık var bahsetmiş olduğun değer çok yüksek.ben 4 senedir her gün cbf e biniyorum eski kasa bile sıkıştırmalı kullanımda 100 km de 3 litrenin üzerine çıkmıyordu.ki yenileri karbüratörden sebep daha az yakıyor.sen bence karbüratörünün hava ayarına bir baktır.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 22:50 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:44 ----------
ewet motorumun çantasına bir şaşal benzin koyarak ful deponun kaç km de bittiğinide hesapladım.13 lt ful depo=670 km.
S.a
Arkadaşlar biliyorum yeri belki burası değildir ama kullanmış veya kullanan arkadaşlarınız vardır diye soruyorum. Kusuruma bakmazsanız sevinirim.
Bu 2011 Model Tvs Apache Rtr 150'ler bu motor nasıldır sizce? Aranızda kullanan veya kullanmış olan varmıdır? Vibrasyon manyağı olduğu söyleniyor. Lütfen yardımlarınıza ihtiyacım var. Size zahmet bir yardım edermisiniz? Bilginiz doğrultusunda yada kullanıp bilgi sahibi olan arkadaşlar sizlerden yardım bekliyorum. Hepinize hayırlı forumlar diler, şimdiden teşekkür ederim.
ohoooo CBF çilerin hepsi gezmede falan herhalde kimse nete bişeyler yazmaz olmuş iyi iyi gezin gari
Bu arada 400 km lik Tekirdağ turumda toplam aldığım benzin 45 tl. (Son fullememde adam 15 tl yi tutturacak diye depoyu taşırıyodu o şekil yani) Sonuç olarak ben hesap kitabım hiç iyi olmadı bugüne kadar evde de para işleriyle hanım ilgilenir uğraşmam tek bildiğim var Ünsal bey sizin makine de bi problem var o kadar yakması bence normal değil.
Not: Bu verileri uzun yolda yol ve hava şartları elverdiğince 7000 devirde 90 km hızla elde ettim. Daha da az yakabilirdim yani saygılar.
Çok güzel bir değer.
70-80 arası olur diye düşünüyorum, yani aklımda öyle kalmış.
Tamamen zevk meselesi ama ybr daha sağlam gibi duruyor.
Yok, olmamasının zararlarını açıklamaya gerek var mı? Motorun bozulma ihtimalinin artacağı(hatta bozulacağı) aşikar.
Olay tamamen karbüratör ile ilgili. Kesici olayı, karbüratörle ilgiliydi, o gitti, kesici olayı bitti.
İşin aslı en serte alınmalı diye biliyorum ama geri alırken sorun yaşama probleminiz var, aklınızda olsun.herkese iyi geceler,
yine yeni yeniden sorularım olacakpazar günü eşimle beraber birkaç motosikletli yakınlarımızla Kefken e gideceğiz. Normal arka lastik havam 30. Çanta var ve sabahları tek ama akşamları bazen eşimde oluyor ama şehiriçi diye bu havayı seçiyorum. Ve amortisörüm en yumuşakta,pazar günü yolun uzun olduğunu ve eşimle 115-120kg ağırlığımız olacağına göre arka lastiği 32 yapıp,amortisörü orta sertliğe alsam nasıl olur? buarada Duro dışında lastik seçenler ne kullanıyor? Genelde michelin sanırım ama pirelli vs. Kullanan var mı?
ohoooo CBF çilerin hepsi gezmede falan herhalde kimse nete bişeyler yazmaz olmuş iyi iyi gezin gari
Bu arada 400 km lik Tekirdağ turumda toplam aldığım benzin 45 tl. (Son fullememde adam 15 tl yi tutturacak diye depoyu taşırıyodu o şekil yani) Sonuç olarak ben hesap kitabım hiç iyi olmadı bugüne kadar evde de para işleriyle hanım ilgilenir uğraşmam tek bildiğim var Ünsal bey sizin makine de bi problem var o kadar yakması bence normal değil.
Not: Bu verileri uzun yolda yol ve hava şartları elverdiğince 7000 devirde 90 km hızla elde ettim. Daha da az yakabilirdim yani saygılar.
Değer pek normal değil gibi görünüyor evet
Evet fazla zorluyorum öyleki rampada 5'inci vites 7000 devirde 100km hızla çıkarken hız yavaş yavaş düşmeye başlayınca 4 atıyorum , devir 8500'e fırlıyor , sürat artmasa bile , süratin düşmesi duruyor taaki devir redline'ı aşana , hız yavaş yavaş artmaya başlayana kadar 4'le devam edip sonra yükseltiyorum vitesi , yükseltincede 7500 devir 100km hızdan hızlanmaya başlamış oluyor yavaş yavaş.
Forumlardan takip ettiğim kadarıyle cbf150'de ne kadar zorlarsan zorla 3-3.2 den fazla tüketim pek görülmüş şey değil. Motor şu anda 3200km de 4000 olsun , 4000 bakımında karbüratör ve sübab ayarlarına baktırırım diyorum. Bu şekilde bile kullanımda yağ eksiltmesi yok ama egzantirik gergisinin kapağında hafif terleme var.
Anlaşılan Euro 3 emisyon seviyesi yakıt miktarını yeni modelde arttırmış... Euro 4-5'e gittikçe daha da artacak, 3 lt'nin üzerine çıkmak şuanki mevsim şartlarında CBF için çok yüksek bir değer kanımca...
Haftasonu balatalarımı değiştirdim.
Daha önce bir kaç kez rialliden aldığım çin malı olan balataları kullanmıştım. Sırf fiyatı uygun diye, sanırım 4-5 TL civarı birşeydi
Balatalarım daha bitmemesine rağmen, fren performansından memnun olmadığım için EBC marka balataları denemeye karar verdim.
Sonuç : "Daha önce niye takmamışım bu EBC balataları" dedim.
Motosikletin orijinal Honda balatalarından daha kaliteli bir balata olduğuna kanaat getirdim.
Fren manetinin hassasiyeti çok iyileşti ve neredeyse "stoppie" yapabilecek kadar keskin bir tutuşu var.
Bilmeyenler için Honda orijinal balataları için servis parça kodu : 06455-KRF-H60 : fiyarı en son sorduğumda 85 TL civarındaydı.
EBC markasının CBF150'ye uyan balata kodu : FA197
Fiyatı : 35 TL.
Fiyat performans oranı olarak kullandığım en iyi balata olan EBC'yi tavsiye edebilirim. (Made in U.K. (İngiltere))
Bakalım balataların ömrü ne kadar gidecek
Taktığım balataların fotoğrafları:
merhaba arkadaşlar.. yeni üye oldum.. cbf 150 kullanıcısıyım..
malum yaz geldi.. motorumu genelde uzun yolda kullanıyorum.. her hafta sonu Burhaniye Balıkesir arası gidip geliyorum.. hafta sonu 200 km yol gitmiş oluyorum.. Motor yağı konusunda tavsiyenizi almak isterim.. hangi motor yağını kullanmalıyım?
Mobil 15w 50 tam sentetik tavsiye ediyorum.
Motorun 2011 model ise ve dewamlı uzun yol yapıyorsan arka dişliyide 40 diş yaparsan hızın artar ve benzinin düşer.
Not:tek kişilik uzun yol kullanımı için geçerlidir)
---------- Mesaj ekleme zamanı: 11:45 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 11:43 ----------
ebc balatayı nerden temin etiniz acaba?haftasonu balatalarımı değiştirdim.
Daha önce bir kaç kez rialliden aldığım çin malı olan balataları kullanmıştım. Sırf fiyatı uygun diye, sanırım 4-5 tl civarı birşeydi
Balatalarım daha bitmemesine rağmen, fren performansından memnun olmadığım için ebc marka balataları denemeye karar verdim.
Sonuç : "daha önce niye takmamışım bu ebc balataları" dedim.
motosikletin orijinal honda balatalarından daha kaliteli bir balata olduğuna kanaat getirdim.
Fren manetinin hassasiyeti çok iyileşti ve neredeyse "stoppie" yapabilecek kadar keskin bir tutuşu var.
Bilmeyenler için honda orijinal balataları için servis parça kodu : 06455-krf-h60 : Fiyarı en son sorduğumda 85 tl civarındaydı.
Ebc markasının cbf150'ye uyan balata kodu : fa197
fiyatı : 35 tl.
Fiyat performans oranı olarak kullandığım en iyi balata olan ebc'yi tavsiye edebilirim. (made in u.k. (ingiltere))
bakalım balataların ömrü ne kadar gidecek
taktığım balataların fotoğrafları:
[ımg]http://i591.photobucket.com/albums/ss360/aydoganx/atolye/17062011107.jpg[/ımg]
[ımg]http://i591.photobucket.com/albums/ss360/aydoganx/atolye/17062011109.jpg[/ımg]
[ımg]http://i591.photobucket.com/albums/ss360/aydoganx/atolye/17062011110_2.jpg[/ımg]
Motomarketim Fatih Kılıçlı'da mevcut. Bende buradan aldım.
http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...150317/detay/?
Bazı konularda EBC'nin organik balatalarıın kısa ömürlü, yumuşak olduğundan bahsedilmiş.
Ne kadar doğrudur emin değilim. Doğru olup olmadığını test edeceğiz artık
mmucit : cevap için teşekkür ederim. orta sertliğe aldım. yükümüzle beraber 120-122kg falandık. en serti denemedim ama orta sertlik iyi gibiydi.
330km yaptık. popomuz fena ağrıdı gün sonunda
kefken gezimiz saat 8.45 te istanbul dan otoban üzerinden izmit e gittik 4 motor. 1 dl650, 1 deauville, 1 piaggio skipper ve cbf150. hepimiz artçılıydık. ilk 2 motor bizim için sürekli 80-90 gitti. skipper için yavaşladık ara sıra.
izmit ten kandıra yolunda giderken kahvaltı yaptık saat 10-10.30 gibi. oradan kefken e devam.
herkes getirdiklerini çıkardı, mangalı hazırlarken denize girdik, ayıptır söylmesi harikaydı
neyse kömür ateşinde çayımızı bitip ,toplanıp yola çıktığımızda saat 6 yı geçmişti sanırım, karanlığa kalacağımız belli oldu çünkü dönüşte ağva-şile üzerinden istanbul a göndecektik. ağva ya kadar gittik, bir tanıdığımız otele ayak üstü selam verip devam ettik yola, şile merkezden önceki PO da bir mola verdiğimizde saat 8.30 olmuştu. orman yolunda genelde 40-50km ile ancak ilerleyebildiğimizden saat baya ilerlemiş oldu, hava kararırken artık şile den ümraniyeye inerken yol çalışması başlayınca ayrıldık çünkü 4 lü konvoy olarak trafikte yol almak doğru olmayacağı için her koyun kendi bacağından asılmaya başladı
lakin şile yolunda tamirat olduğundan anlamsız bir trafik vardı yinede 2 tekerin canını seveyim 4 teker ve üzeri tekerlek sahipleri mahsur kalmıştı resmen.
eve gelmemiz saat 10 oldu ve günü yorgun argın bitrdik
güzel ve keyifli bir gündü.
genel olarak cbf150 ile gördüğüm bir yerden sonra insanın bizim gibi "kuru" poposu olunca fena ağrıyor ( ben 70kg eşim 46kg)
aslında genelde motorun gidebildiği 80-90 hızları yolculuk için ideal. yolda adam gibi gidip taciz edebilecek olanlara erkenden çaktırmadan destur çekince pek problem olmuyor (şeridin ortasından gitmeden şeridin gereken tarafına yanaşarak benim şeridimi taciz etmesini engelleyerek).
Ancak gerçekten biraz daha rahat edeyim yada sıkıştırmaya kalkanın önüne atlayıp kendini kurtarmak adına büyük hacim gerçekten güzel birşey. bakınız = suzuki dl650 , çevre yolunda 1-2 akıllı gireceği kavşağın dibine kadar gidip "ben bu motorun önünden geçerim" düşüncesiyle tam taciz edeceği sırada her seferinde hüsrana uğradılar ..
depo full dü 330km oldu kırmızı çizgiye gelmedi daha ama az kaldı. özellikle geri dönüş yolunda sıklıkla 2-3-4 . viteslerde hızlanma gerektiğinden dönüşte daha fazla yaktığımızı düşünüyorum.
cbf im 2010 model, geçen salı yağı bujisi değişip subap ayarı yapılmıştı..
O fotoğrafları Şile deki PO ya vardığımızda hatırladık ancak ağva-şile arasındaki virajlı orman yolunuda düşününce poponun kaymayacağı birşey olması gerek, yada o yastık sele den kaymamalı, tehlike yaratabilir.
ama birşey yapmak lazım , yada popomuz bine bine nasırlaşacak
Değerli kardeşim öncelikle güzergah boyunca çektiğin güzel kareler varsa seçtiklerini paylaşman hoş olurdu...Kefkene gitmeyeli bayağı oldu...
Sonrasında şundan bahsedeyim...sen TR karayollarında hız limitine uyulmadığını biliyorsun...o hızlarda yapacağın sabit yolculuk hayatını riske atar ve diğer araçları da çileden çıkarır...bu bir risktir...neden risk alasın...4-5 motor 80-90 la gitmek ve arkada aracların hızını düşürmek bana abes geliyor...
şeridin ortasından gitmiyorum diyorsun ama bence yeteri kadar sağa da yanaşmıyorsun...seni suç.lamak istemiyorum ama 5 motor senin kadar bilinçlimiydi...
aslında araclar seni sıkıştırmıyor...sen yol düzenine uygun değilsin...tek motor olsan seni anında sollar ama grup iseniz ve bir nevi konvoy oluştuysa ve düzenin dışında bir hızınız varsa buna hakkınız olduğunu sanmıyorum...en az 100 le gitmen gerekiyor...100+ hızlara ulaşamadığın için sen suçlu değilsin...sabit düşük hızla grup oluşturduğunuz için hatalısın...özellikle gidiş geliş bölgelerinde kamyonların yüklüyken bile ulaştığı hızlar düşünülürse bence 4 tekerlere bu zulümü yaşatmanın anlamı yok...ne mi yapılmalı...yüksek cc motorlarla asla aynı anda yola çıkılmamalı...onlardan senin hızına uyum sağlaman asla beklenmemeli...yapılacak şey buluşma yerinde saat verilerek buluşma...her cc kendi segmentinde ki motorlarla gitmeli...
yılda bir kez yapılan Yuvacık tarzı organizasyonları kastedmiyorum...bu tarz uzun soluklu kişisel gezilerde büyük cclere ve tek arzusu 100 den fazla hızla gitmek olanlara zulüm etmenin bir anlamı yok...inan hayatın içinde bu yok...yani sen ve grubun 80-90 la gidecek rampada motor bayıldığında 60-65-70 e düşecek ve diğer araçlara yol verilmeyecek...sence kabus olan kim...ne hikmettir beni genelde kimse sıkıştırmıyor...neden...çünkü araçlar ile uyum içindeyim...
yol hakkının ne olduğunu biliyorum...üçkaatcı olan genelde benim...ama kornayla gönül alarak kafa selamıyla tatlı dille bir şekilde araya girip uyuyorum...uzun yolda ise en sağda 80-90 la gidebiliyorum...ne kamyon ne tır ne arac kimsenin huzurunu bozmadan..bugüne kadar arkama sıfır yanaşıp datt datt diye kimseleri çıldırtmadım...şehir içinde bana bazen riskli yaklaşmalar olmuştur ama yol verme olayında değil...diğer aracların beni arac statüsüne sokup sıfır yaklaşma psikolojisi yüzünden oldu...
hatanın genelde motosiklet de olduğunu biliyorum...trafik de nerede duracağını nerede hangi şeritte olacağını bilmeyen o kadar fazla ki...o yüzden sinek muamelesi görüyoruz...adam çekil diyor...kadın şoferler bir iş bilmeyen motosikletler iki beni çileden çıkarıyor...adam aynaya hayatta bakmııyor...motorcu aynaya bakmazsa ölür...
bu arada 70.000 km yi bugün devirmiş bulunmaktayım...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 22:27 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:24 ----------
Uşak gezimde 10 dk kesintili 8 saat yolculuk yaptım minderin çok faydasını gördüm tavsiye ederim...O fotoğrafları Şile deki PO ya vardığımızda hatırladık ancak ağva-şile arasındaki virajlı orman yolunuda düşününce poponun kaymayacağı birşey olması gerek, yada o yastık sele den kaymamalı, tehlike yaratabilir.
ama birşey yapmak lazım , yada popomuz bine bine nasırlaşacak
ve ARTÇILI yolculuk kesinlikle bizim motorlar için IZDIRAP...kimi taşırsan taşı gerçek bu...ama aldığın keyif ve huzur bu ızdıraba değiyor...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 22:36 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:27 ----------
DOstum ben bu balataların İngiliz malı olduğuna pek inanamadım...ürünün ambalajı standart vakumlama stilinde...ortalık çin malı olduğundan Keewayı macar malı diye zamanında kaktıran bir zihniyetin izleri var piyasada halen...o bağlamda İngiliz Sterlinide çok pahalı...bu ürün ithal olmayabilir...ithal ürün ambiansı biraz farklı oluyor abicim yav...bu benim kişisel kanaatim...güvenemiyorum abi mevzu bu aslında...
Sonuç : "Daha önce niye takmamışım bu EBC balataları" dedim.
Motosikletin orijinal Honda balatalarından daha kaliteli bir balata olduğuna kanaat getirdim.
]
---------- Mesaj ekleme zamanı: 22:55 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:36 ----------
yiğidim sen napıyon ...bi yalan foto atmadın havalar düzeldi artık...motorumu kurtaracan kendini mi sen düşün gari...
Ebay'in ingiliz iştiraki olan "www.ebay.co.uk" sitesinde de bu balata aynı ambalaj ile satılıyor
http://cgi.ebay.co.uk/EBC-Disc-Brake...#ht_1161wt_905
şimdi oldu ganga...
Ebay'in ingiliz iştiraki olan "www.ebay.co.uk" sitesinde de bu balata aynı ambalaj ile satılıyor
http://cgi.ebay.co.uk/EBC-Disc-Brake...#ht_1161wt_905
http://www.beser.com.tr/
Bu BEŞER marka balatalar herkes övüyor buralarda aga...Dünya markası olmuş bilmediğimiz bir yıldız diyebilirim...cbf 150 için üretimi de olduğunu duydum...
üstat mete han şu yolda seyir olayına diyeceğim var yaklaşık 9 aydır motor kullanıyorum ben işgal ettiğim şeridin ortasından gidiyorum olabildiğince ve kesinlikle diğer araçların hızına uyum sağlamak önemli arkadan gelen aracın önünde bir engel gibi seyir etmemek gerek hız konusuna katılıyorum bir senkron olmalı muhakkak
buarada haziran da dediler tır geliyor yolda dediler ses yok ne oldu acep benim makina
Şu an bu konu içerisinde 6 kullanıcı var. (0 üye ve 6 misafir)
