Ah canım abim, biliyorum, sen iyi demagogsun ama bana yapma lütfen...
Sen işverensin de biz hiç mi olmadık canım abim? İşveren ihtiyaç duyduğu iş için belli bir ücret ödemeyi öneren kişidir. Diyelim bu 10TL olsun. İşveren asla bu iş için 11TL ödemez. Öngördüğü 10TL'nin 2TL'sini vergiye, 3TL'sini sigortaya öder, kalan 5TL'yi de işçiye verir (rakamlar atmasyon elbette). Lütfen bir çalışanın için muhasebecine maaş bordrosu düzenlettir de bir bak abi, vergiyi kim ödüyor. Orada açıkça brüt gelirin ne olduğu, ne kadarının hangi namlar altında kesildiği, net gelirin ne olduğu yazıyor...
Haklarına tecavüz edilirse bu konuda hiçbir şey yapmaz mısın abi? Yoksa, tecavüz eden devlet ise mi hiçbir şey yapmazsın? Yani kanunun söylediği haksızlık dahi olsa uygular mısın? Direnmez misin?
Haksız olduğunu düşündüğün kanuna uymamak (şiddet içermediği sürece) son derece demokratik bir tepkidir. Adı da sivil itaatsizliktir.
Ha, bunu tartışabiliriz... Ama konuya senin mantığınla yaklaşacak olursak, yani "sen kanunu uygula, istiyorsan ayrıca tepki göster" şeklinde özetlenebilecek bir mantık ile yaklaşırsak şunu yapamayız abi, "kanunen" bir "kabahat" olarak ele alınan bir eylemi hırsızlık olarak tanımlayamayız. Çünkü "kanunen hırsız olmayan" bir kişiye "hırsız" demek, "kanunen iftira ve hakarettir"... Köprü geçiş ücreti ödememek "kanunen kabahat" iken hakaret ve iftira "kanunen suçtur". Yani, "kanunen" senin yaptığın, köprü geçiş ücreti ödememekten çok daha ayıplı bir durumdur.
Kısaca "doğru bulmasan da kanunları uygulayacaksın" diyorsan lütfen bu söylediğini önce kendin yap ve insanlara iftira ve hakaret etme. Yok "kanun yanlış söylüyorsa, doğru bildiğin şekilde davran" diyorsan, aynen senin söylediğini yapan bu insanlara durduk yerde hakaret ve iftira etme...
Ahanda abi, demagoji de budur...
Sevgiler...
Not: Demagog ve demagoji kelimeleri Fransızca kökenden geliyormuş... Kullanamasa mıydık acaba