Motosikletin elcikleri ne ölçüde bir kuvvetle sıkılmalıdır?
Evet buyrun beni biraz aydınlatır mısınız?
Motosikletin elcikleri ne ölçüde bir kuvvetle sıkılmalıdır?
Evet buyrun beni biraz aydınlatır mısınız?
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
alfamotosiklet.blogspot.com
Avcumun içinde düşürmemen gereken birşey varmış gibi. Sadece düşmemesini sağlayacak kadar sıkarmışcasına. (ben öyle yapıyorum diyim : ) Düz yolda standart sakin kullanımda diye de ekleyelim.
Konuda herşeyi bitirdik gözü elcik tutmaya diktik kıvanımda olmuş
Ucuz motor olmaz , Sorunlu motor olur.
Yolun ve virajın durumuna göre elciği yakalama kuvveti değişir.
Bozuk taşlık ve mıcırlı zeminde daha sert, ortalama düz yolda orta,virajda sert,otoyolda rahat tutarım.
hızını göre değişir.düşük hızda sıkı tutmak yorgunluğa,yüksek hızda gevşek tutmak tehlikeye yol açar.
Drift Religion
Bozuk yollarda daha sert seni üstünden atmayacak şekilde ve kendi kendine sağa sola gitmeyecek şekilde ama zorlamadan yolunu bulmasına olanak vererek normal yollarda ise hafif.. Elinde bişey var ama narin sıkıp zarar vermemelisin ama bırakıp kaçırmamalısın. Kollar dimdik kasılmış değil rahat.Motorun üstünde elciklere tutunarak değil, Depoya bacaklarınla tutunarak duracaksın..
33 KDC 64
Mustafa YERLİKAYA B rh+ /İTÜ Uçak Mühendisliği-2009
Bozuk zeminler hariç...
Düz yolda gidiyorsunuz diyelim, ölçü nedir? Hiç. Hafif bir dönüştesiniz hızınız 60 km. Ne kadar sıkalım? Yine hiç. Peki, dönüşe başlama noktasında kontra basarken? Yine hiç. Elcikler sıkılmamalıdır. İnanmayanlar denesin. Bir kere motoru dönemece oturttunuzmu o artık kendi yolunu bulur. Bu sırada sürücü motordan bir şekilde kayıp düşse bile motosikleti bir engele rast gelinceye kadar yatış açısını koruyacaktır. Bu sebeple dönüşte yapmanız gereken tek şey usulünce gazı açık tutmaya, motoru boşta gezer duruma düşürmemeye çalışmaktır.
Bu durumda elcikleri tutmanız gerekli midir? Hayır, tutmanız bile gerekmez. Sadece avuç içinizi elciğin üzerine koyun ve kontra basarkende tek elinizi devreye sokun. Ben şahsen sadece bacaklarımla benim eski ZZR1400ü tutarak ellerimi bırakmış vaziyette slalom yapardım. Burada önemli olan süspansiyon, lastik ve balans ayarlarının ve şasenin hizalanmasının doğru olmasıdır.
Öyleyse niye elcikleri sıkı tutarız? Büyük ihtimalle bacaklarınızı çalıştırmıyorsunuz. Elciklere abanarak kendinizi motor üzerinde dengede tutuyorsunuz. Trafikde bazen sert frenleme yapmak ya da sert gaz verip makas atmamız gerekebilir. Bu durumlarda farkında olmadan kasılırız. Bu durumda sürüşe zarar veririz. Yani sürüşümüzün zorlaşmasına sebep oluruz. Gidon ağırlaşır, kafa açar ve hızlı yönlendirmemiz zorlaşır.
Şunlara dikkat edin:
1. Sürüşte kollarınız geriliyor mu?
2. Elleriniz, kollarınız ve bilekleriniz bir müddet sürüş yaptıktan sonra ağrıyor mu?
3. Dönüşlerde zorlanıyor musunuz hatta kafa isteminiz dışı açıyor mu?
4. Alt süratlerde veya dururken denge problemi yaşıyor musunuz?
5. Durduğunuzda ayağınızı yere koyarken bu biraz sert bir şekilde mi oluyor?
Bu sorulardan herhangi birine cevabınız ‘’evet’’ ise elcikleri gereksiz sıkıyorsunuz demektir. Elcikleri fazla sıktığınızda sizin beden geometrinizin yönlendirme yetisi de kayboluyor.
Elcikleri fazla sıkmak demek yüksek süratlerde kafa salınımına sebep olmak da demektir. Özellikle gazı tam çekmelerde çok tehlikeli olan kafanın hafifleyrek ileri geri salınımı başlayabilir. Bu sebeple gevşek, kasılmadan gerilmeden ama barları elden kaçırmayacak tarzda tutuş öğrenilmelidir. Bunun için ilk adım bedeninizi o şekilde tutun ki kollarınızın ön kısımları yere paralel olsun. Dirsekleriniz bileklerden biraz daha aşağıda olsun ve elcikleri yere paralel doğrultuda itebilesiniz. İkinci adım bedeninizi ayaklıklar üzerinde tam simetrik dengelemektir. Oturduğunuz pozisyondan ayağa kalktığınızda öne veya arkaya kaykılma olmasın. Bu şekilde kollarınız elciklere doğru dozda ivmeleri rahat bir tarzda verecektir.
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
alfamotosiklet.blogspot.com
Yanıtım hayır, gerektiğinde mıcırda sert,virajda tek elciği sıkı tutuyorum, yüksek süratte zeminden endişelenirsem yine sıkı tutuyorum.
Yanlış yapıyorsun aslında. Bir de serbest bırakarak yapmayı dene. Daha kolay olduğunu göreceksin.
Normal kullanımda elcik tutmanın tek amacı fren, gaz, sinyal, korna gibi kumandalara erişim içindir. Motorun hakimiyetinde ve yönlendirmesinde (kontra tekniği hariç) gidona ve elciklere hiç bir kuvvet uygulanmaz. Süratin yürüyüş mesafesinin biraz üstündeyse ister taş çakıl olsun, ister 200km/s hızın olsun, ister tümsek geçerken, ister viraj alırken elcikteki ve gidondaki baskı minimum olmalıdır. Hassas gaz ve fren hakimiyeti ancak böyle mümkündür. Tabii "ben zaten hassas gaz ayarlayabiliyorum" diyebilirsiniz. Bir de serbest bırakarak deneyin o zaman. Daha da hassas olacaksınız.
Peki motora nasıl tutunucaz, motoru nasıl yönlendiricez?.... Dizler ve kalçayla tabii. Dizlerle depoyu sıkmadan ellerinizi yeterince serbest bırakamazsınız. Önce alt vücutla motora iyi tutunun ki eller,kollar rahat kalabilsin.
Bu, işin kitapta yazan evrensel tekniğidir. Uygulayıp uygulamamanız size kalmıştır.
@kench, yanlış yaptığım neymiş, gereken yerde sert tutuyorum ,çukur tümsek dolu her yol,ne yapalım alıp başını gitsin mi motor,heralde tehlike yoksa gevşek tutuyoruz.
Virajda da kontra denilen,dış taraftaki elciğe baskı uygulanır yada sıkı tutulur.
Yolda gidiyoruz işte yoldan çıkmıyoruz.
Ayrıca bozuk yolda daha sıkı tuttuğunuzu yazmışsınız. Aslında elciklerin bozuk zemin geçişlerinde özellikle daha da rahat bırakılması gerekir. Motosiklet denen icat eğer doğru şekilde kullanılıyorsa ve bir miktar hızı varsa (15-20 km/s ve üstü) kendi kendine düşmeden düz gidebilen, bozuk zeminde dengesini kaybetmeyen bir makinadır. Yani bozuk zeminde daha fazla sıkmanız gereken şey elcikler değil benzin deposudur. Elcikleri sıkmanız onun gidişine olumsuz (ya da en iyi ihtimalle 'gereksiz') müdahale etmeniz anlamına gelir.
Ayrıca bozuk zeminde elcikleri sıkı tutmanız, süspansiyondan gelen baskıları tümüyle bileklerinizde hissetmeniz demektir. Hem sıkılmış bilek, hemde süspansiyondaki yaylanmaların baskısıyla gaz ve fren kolu üzerinde risk almanız demektir. CBF150 gibi bir makinanın bu hataya toleransı geniştir ama litrelik bir 2 silindir makina şanssız bir gününüzde bu kötü alışkanlığın cezasını sizden kesebilir.
Bozuk mıcırda gevşek olacak ters söylemişim, sert tutulduğunda çakıllardan veya dağınık-toplu mıcırı aşırıp geçemezsiniz.
Şöyle desem; bir kanaryayı tutar gibi. Ne sıkıp bunaltın nede elinizden kaçırın. İyi sabahlar.
Karanlığa küfür edeceğinize kalkıp bir mum yakın. Konfiçyüs.
alfamotosiklet.blogspot.com
Ben ekleme yazarken senden cevap gelmiş.. şimdi gördüm.
Konu şu aslında. Motosiklet, mimarisi gereği düz bir hatta yol alma yetisine sahip bir araçtır. Fizik kanunlarına göre durum böyle. Yol mıcır da olsa motor düz gitmek ister. Elciği sıkmanın, seni daha güvende hissettirmesi dışında hiçbir faydası yoktur. Hiçbir ama hiçbir koşulda elciklerin sıkılması gerekmez. Ama istisnai durumlarda gidona yön verilebilir. Ki bu elciklerin sıkılmasıyla değil, gidonun itilip yünlendirilmesiyle olur. Yani gene elcikler sıkılmaz ama gidon itilir. Örnek, kontra ile viraj alırken, kaçınma manevrası yaparken. Ya da yürüyüş mesafesinin de altında olan süratlerde motoru ayakta tutabilmek için (motorun devrilme eğilimi gösterdiği yöne doğru gidonu çevirmek sureti ile).
Emin ol.. elcikler serbestken motor kullanmak çok daha kolay ve çok daha keyiflidir. Bunu denemen, kullanma alışlanlığı edinmen lazım ki nasıl bir şey olduğunu anlayabilesin. Ben burada sabaha kadar teori anlatsam boş. Ayrıca gene söyleyeyim, bu alışkanlığı edinmenin tek yolu dizlerle motora sıkı tutunmaktır. Aksi halde ellerinizi ve kollarınızı rahat bırakamazsınız. Çünkü bir şekilde motora tutunmanız gerekir. O işi yapması gereken organınız ise bacaklarınızdır, eller ve kollar değil.
Kanaryayı avlayan bir yırtıcı kuş (Şahin-Doğan-Kartal ) varsa sıkı tutalım de mi Abi.İyi sabahlar size de.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 02:52 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 02:50 ----------
Düzeltmeyi yukarıda yaptım, biraz rahat yazmıştım mıcır olayını da Alparslan Hocam nasıl olsa doğrusunu belirtir diye.
Elcikleri ne kadar çok sıkarsanız motorun yoldan almış olduğu tepkileri o kadar çok hisseder ve motor sürmenin keyfine varamazsınız. Diğer arkadaşlarında dediği gibi elçikleri mümkün olan en az düzeyde sıkmanız gerekir. Hatta boş bir alanda iki parmağınızla bu olayı denediğinizde aslında o kadar sıkmanın gereksiz olduğunu anlayacaksınız.
Bekliyorum; öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın
Kazasız Sürüşler Dilekle Olmaz Eğitimle Olur
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)