İstanbul Yeni Kapı - Bursa - İzmir Alaçatı - Çeşme - Urla - Kuşadası MilasÖren - Akyaka - Fethiye - Kelebekler Vadisi - Kabak Koyu - İzmir - İstanbul
Yeni kapıdan yolculuk başlar. Aslında bandırmadan gitmeye karar vermiştim. Fakat bir motorcu amca Bursa yolu daha iyi mantıklı dedi Bursadan gittik.
Yol üzerinde dinlenme. Kaskım büyük gelmiş. Uzun yolda anladım acısının kafamın tepesini acıtıyordu. İyi geldi bu iyice sıktım kaskı.
Manisada bir akradaşa uğradık onun cektiği bir fotograf.
Alaçatı Sörf Sahili. Denizi o kadar güzeldiki. Sade ve dümdüz. Geceleri onlarca balık atlıyordu aynı anda.
Alaçatıdaki kampımı toplarken. Kumsala çadır kurmak zor iş
Çeşmede Yazlıkların olduğu bir semt. Cok güzel cok huzur dolu bir semtdi.
Çeşme Sahili. Cok güzel rahat bir plajdı. Bütün yol yorgunlumu aldı götürdü benden. Kocakarı plajıydı sanırım burası tam olarak hatırlamıyorum.
YOlumun üzerindeyken urlanın meşhur katmer ayranını yemeden geçemedim.
Seferihisar yolu , o kadar güzeldiki kartal gibi hissettim kendimi bu yolda.
Kuşadasına kuş bakışı bir bakış. Bu fotografı cektiğim cay bahçesindeki arkadaşla cok güzel muhabbet etmiştik. Bu ege turuda onun bir hayaliymiş.
Kuşadasındaki kaleden bir kare. Cok sıkılmıştım o kuşadası gece hayatından.
Kuşadası önder pansiyon. Sakın sinek ilacı almadan buraya cadır kurmayın. Benim yaptıgım hatayı yapmayın. 10larca sine cadırımın içindeydik. 4 saat anca uyuyabildim.
Bafa gölü. Buralar halen medeniyet gelmemiş. Cok tarihi bir yer halbuki .
Milas Örenden - Akyakaya dogru sapınca bi en az 10 kilometre yol bozuktu. Yol çalışması wardı kamyonlar harfiyat taşıyordu. Tüm kamyonlar bizi görünce şaşırıp selam veriyordu. COk güzeldi.
Akyaka Yolu Şahaneydi. Yol dardı ve virajlıydı. Virajlardan araba cıkabiliyordu. Dikkatlice sürdük . Ama manzara ve burnumuza gelen çam kokusuyla karışık deniz kokusu şahaneydi.
Kampımızı kurdugumuz yer . Cennet gibiydi ne sinek ne gürültü ve cok şeker insanlar karavancılar vardı.
Fethiye
Sanki döne döne cennete ulaşıyorduk .
Ve Hedefe varış.
Motorları kavalyada bir otele bıraktık.Kavalya'dan kelebekler vadisine inişimiz. Dağcılık tecrübesi olmayanlara kesinlikle tavsiye etmem. Ben o gün kazalı yaralı halimle 50 kilo sırt cantamla bu inişi gerçekleştirdim. 90 derece yamaçlardan iplerle iniş gerçekleştirdik. Ölümle dans ettik resmen kimseye tavsiye etmem.
Kelebekler vadisi şelale. Ama pek kelebek yoktu .
Kelebekler vadisi
Dönüşü faralyadan cıkmak yerine denizden gitmeye karar verdik. Ve mantıklı olanı yaptık.
Kabak koyuna gitmek için kabak köyünde bir pansiyona 5 lira verip motorları ve motor eşyalarımızı bıraktık. Ve yamaçdan inmeye kumsala inmeye başladık.
Kabak koyu gün batımı ,
Kabak koyu geceleri,
Dönüş yolu .