Parasızlık ve Motor Aşkı (1)

**mete_han** · 06 Ekim 2009, 23:09

Her zaman birşeylere zorluklarla ulaştım...1992 de başladığım iş hayatımda ilk maaşımı Lalelide Çetin Çengiz Dans Okuluna bağladığım ve bir kaç rap figürü öğrenmenin verdiği dayanılmaz hafifliği bir sonraki maaş gününe kadar yaşadım...

isteyen olursa o mc hummervari hareketleri şu an bile gösterebilirim...

ilk alınteriyle yapılmış hareketlerdi...bir anlamı vardı...

babasından istediği oyuncağı aldırtan bir çocuğun oyuncağıyla ne yapılacağını şaşırması gibi bende maaşımla ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım...yahu bütün isteklerim sıradaydı ve sabırsızdı...hangi önceliğim en öncelikti...

fındıklı'da Sıemensde muhasebe stajyeriydim...bir stajyer maaşı değilde memur maaşının yarısı para geçiyordu elime o dönem...extralarımızda oluyordu...şirkete taksi masrafları yüklüyorduk...Alman şirketinde bir Türk öğrenci olmanın verdiği gamsızlık ve aymazlıktaydık...

taksi masrafı diye masraf yazıp otobüslerde sürtüyorduk...hatta bir gün masrafları yazarken okulda olduğumuz gün tarihini yazmışım yanlışlıkla...Veznedar Bey beni uyarmıştı...O da Türktü...la olm bu kadar .okunu çıkarmayın bari masraf tarihlerini çalıştığınız günleri yazın derdi..

1 kez gittiğimiz Vergi dairesine aynı gün içinde 3 kez gitmiş gibide yazmak na mimkindi...

2.maaşa kadar sabırsızlıkla bekledim...çünkü ilk defa kendi mobiletimi alacaktım...kendim ustama toplatacaktım...neden ilk maaşta mobilet almamıştım ki...

aptaldım...uyduruk bir dans okuluna verdiğim paraların acısını asla unutamadım...vee 2.maaş dönemi geldi...Mahlenin tek bisikletci Laz Ali ustaya yol gözükmüştü...

bisiklet konusunda uğranacak alternatifsiz kazıkcı ustam Ali Abi...Motordan anlamazdı ama bir bionikle gezerdi...top şişirmeye gelenden 7-8 yaşında bebelerden bile para isterdi ...beni nasıl yolacağını tahmin bile edemezsiniz yani...
ticaretin kapitalizmin mahle arası şubesiydi...hatta Kapitalizm onun teorisiydi...uyruğu dini imanı gelmişi geçmiş paraydı...

fakat bana verdiği pejo star 103 e benim canım param yetmemişti...2 taksite bağladık işi...2.taksitte benim 3.maaş olacaktı...

eee ben bu düldülün benzinini yağını nasıl halledecektim...acil sponsora ihtiyacım vardı...Şirkete yazdığım masraflara dayandım...ama bu sefer 4.maaşla almak istediğim Sega Mester System 2 yalan olacaktı...

çıkmazlar içindeydim...motorum kapıdamı yatacaktı...

permütasyonlar kurdum...Motorum ve ben mi...Sega Master Oyun Cihazım ve Ben mi...Motorum ve Sega Master Systemim mi...bu üçlü permütasyondan birini elemeliydim...

4.veya 5.maaşlara bırakamayacağım Sega Master Systemi Sıemensden abim Serkan Özboyacıya aldırdım taksitlere bölünmüş bir ürün olarak sağolsun Küçükyalından kendini kefil göstererek aldı...

yahu dünyanın en mutlu insanıydım ben...Yani bir META nın insan hayatında nasıl bir duygusal heyecan ve sevinc yaratabileceğinin en büyük karşılığı açıklaması bendim...

ileride bir kızım olabileceğini insan düşünemiyor ki...Baba olmak veya buna benzer duygular sanki asla yaşanmayacaktı...bu detayları başkaları yaşıyordu galiba...

karşı cinlse tek alakam Sıemensin karşısındaki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesindeki hatun kişiler ve okul sonrası kaçamak yaptığımız İstiklal Caddesindeki Levıs özentili kızlardı...

motorumla İstiklalde gezmek ne keyifliydi...Bereket Dönerin o devasa dönerinden yerken motoru göremezdim...yimak yediğim yerimi dğeiştirseydim...

Taksimdi sonucta...hırlısı ırsızı vardı...benim kıçıkırık mopedimi birileri götürürmüydü acaba...buna birileri tenezzül edermiydi...

Mete Han için büyük ırgız için küçük bir değermiydi acaba ...yinede pide dönerimi çabuk yemeliydim...ne yediğimide anlamazdım ya...mideye birşeyler iniyordu sadece...motorun hep yanında olmalıydım...motorla uyumalıydım...

Bütün dünyanın gözü benim motorumun üzerindeydi sanki...nazara gelecekti...

benzin koymak bir dert...benzinle yağı karıştırmak ayrı bir dertti...neden yağlı benzin çeşidi yoktu ki...off erken başladık stres yaşamaya...2 çay bardağı 1 litrelik benzine...ama yağı az fazla kaçırırsan motur ortalığı toza dumana bağlardı...çalıştırmadan önce motörü sallamazsan dipteki yağı çalkalamazsan hayatta ne kadar vurdurursan çalışmazdı...boğulurdu...

karbüratördeki tel kelepçesi halen gözümün önünde...o kadar harika bir mekanizması vardı ki...

yıl 2009...yine aynı çapta bir motora sahibim...44.444 km yol gitmişim yapmadığım masraf kalmadı...aynı heyecanı yaşadığım söylenemez...

toz toprak çamur İstanbul trafiğinde hızla ilerlerken işime geç kaldımmı acaba diye düşünürken yanımdan geçen bir 2 zamanlı makinanın egsoz kokusundan nem alınarak yazılmıştır...

Yazarın Son Sözü...

Zevklerin ve seçimlerin karşılığı...olabildiğin yer...ulaşabildiğin meblağ...

Alabildiğin Motor(yaşın küçükse)...Babandan koparabildiğin para...veya sana verdiği sevgi...veya senin ondan koparabildiğin sevgi...

Alabildiğin motor (kendi ayaklarının üzerinde durabiliyorsan) ..Maaşının 3/1 veya 4/1 ini ödeyebileceğin kredi tutarının karşılığı...

Agalar için küçük bir tebbesüm kaynağıdır bu yazı...emek verilmeden kazanılan edinilen şeyler asla keyif vermez...

Hayattan keyif almayı bilmek lazım...

Mete Handro/09

**guido** · 06 Ekim 2009, 23:27

okumaktan zevk aldım teşekkürler,bu arada bu mahalle arası motorcu ali abinin seyrantepe polis lojmanlarının karşısındaki ali abi olma ihtimali var mı?

**mete_han** · 06 Ekim 2009, 23:31

beğendiğine sevindim...yok kendisi değil...o başka bir Ali...Hepimiz Aliyiz...

**ferhat_se** · 06 Ekim 2009, 23:33

mete_han adlı üyeden alıntı

emek verilmeden kazanılan edinilen şeyler asla keyif vermez...

Bu düşüncenin altını çizmek isterim

Zor kazanılarak alınan şeyler her zaman daha iyi keyif verir,değeri daha iyi bilinir

Paylaşım için teşekkürler abi.

**KUVVETMİRA** · 06 Ekim 2009, 23:49

düşleriyle sınırsız, diretmişliğiyle genç, şaşkınlığıyla çocuk

tutkuların adamı mete handro nobel edebiyat ödülüne tek adayımdır

gülsem mi ağlasam mı gözlerimi mutlak bir inançla tavana mı çaksam bilemedim reis

**mete_han** · 07 Ekim 2009, 00:00

ferhat_se adlı üyeden alıntı

Bu düşüncenin altını çizmek isterim

Zor kazanılarak alınan şeyler her zaman daha iyi keyif verir,değeri daha iyi bilinir

Paylaşım için teşekkürler abi.

Birde 84 lerde babamın aldığı Tenis oyunlu kırmızı beyaz el atarisini unutmam...o zamanlar tetrıs falan yoktu...Gülhanede Şenliklerin olduğu konserlerin olduğu geceler...

onuda hiç unutamam..

KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı

düşleriyle sınırsız, diretmişliğiyle genç, şaşkınlığıyla çocuk

tutkuların adamı mete handro nobel edebiyat ödülüne tek adayımdır

gülsem mi ağlasam mı gözlerimi mutlak bir inançla tavana mı çaksam bilemedim reis

bir kaç samimi cümle desek kanka...Orhan Pamuk'a ihanet etmeyelim şimdi...

**erhan_39** · 07 Ekim 2009, 00:01

Ellerine sağlık Mete_han...

**karasahin** · 07 Ekim 2009, 00:03

@mete_han

Alabildiğin Motor(yaşın küçükse)...Babandan koparabildiğin para...veya sana verdiği sevgi...veya senin ondan koparabildiğin sevgi...

Agalar için küçük bir tebbesüm kaynağıdır bu yazı...emek verilmeden kazanılan edinilen şeyler asla keyif vermez...

Bende tebessüm ettim bu küçük yaşıma rağmen bende AGAyım

Hayattan keyif almayı bilmek lazım...

Eğer o keyifi almayacaksak ne anlamı kalırki yaşamanın be abi....

Çok güzel bir paylaşım olmuş; Umarım devamı gelir...

Sevgilerimle (Harçlıklarını benzine; ehliyet vergisine ayıran veled

)

**Recaİ** · 07 Ekim 2009, 00:08

mete_han adlı üyeden alıntı

ileride bir kızım olabileceğini insan düşünemiyor ki...Baba olmak veya buna benzer duygular sanki asla yaşanmayacaktı...bu detayları başkaları yaşıyordu galiba...
Mete Handro/09

abi En sevdiqim Yer burası..İnşallah İleride Bi kızım Olur çoq qüzel bi duygu

**crayzboyone** · 07 Ekim 2009, 00:10

Heleşükür bitirdim... Ellerine sağlık mete abim.

Mete abiyle aynı semtin çocuğu olduğumuz için Ali denen ustayı çok iyi tanırım dini imanı para o konuda inanın mete abime Hatta o ali benim scotorun servisiydi lanet olsun öyle servise...

**alper_satriani** · 07 Ekim 2009, 00:13

mete ağam harikasın döktürdün yine teşekkür ederiz eline sağlık

**muratboyar** · 07 Ekim 2009, 00:19

metehan ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş tam köşe yazısı tadında.alın teriyle bütün karşı çıkmalara rağmen alınan, yeri geldiğinde sigarayı bile bırakmayı düşünüp arttırdığın parayla sağını solunu düzelttiğin motorunu biyerlerde bırakamaman hattaaa binanın sokak kapısını gösteren kamerasına motorunu denk getirip gecenin bi yarısı kalkıp kalkıp bakmak,evet bunların keyfi başka

**mete_han** · 07 Ekim 2009, 02:08

okuduğunuz için teşekkürler...üzerine tebrik mesajları gaymak gibi oluyor dabi...

**cagatay_hepsen** · 07 Ekim 2009, 02:20

bir çırpıda okudum ama en sevdiğim romanı bitirmiş kadar zevk ve haz aldım eline yüreğine salık mete_han abi...

**Şenonar** · 07 Ekim 2009, 02:20

ahh ahh yine içini dökmüşsün abicim ama içinden yine şu döner çıkmış

bak yine bozarım topiği dönerle hee

**Lucas** · 07 Ekim 2009, 02:28

Eee sonuç?

**yürekçe** · 07 Ekim 2009, 02:34

yüreğimde koşan bir çocuğun ayak bilekleri burkuldu, seke seke girip saklandı o yaşlı ağacın ardına... baktım ki, aşk diyor, sevda diyor umut diyor ve elinde gençliği kalmış da onu veriyor...

Ah ulan ah beeeeeeeeeeeee...

kavuşulası sevdalarca beklenen uzak bir mektup gibi oldum... bekleyeni çok, bekleneni azıcıkmış da yetmeyecekmiş gibi, eksikmiş gibi birşeyler ama tamamlanmaya çalıştıkça da paydası, paydan çok ufak ve gidile gidile ve dönülüp bakıla...
anafikir:
arpaboyu yol devlere az, mikroorganizmalara çok gelebilir....

anlatabilenlerden oldum mu acep?

---------- Mesaj ekleme zamanı: 01:34 AM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 01:32 AM ----------

Lucas adlı üyeden alıntı

Eee sonuç?

ben de onu diyecektim ama yalnız kalmaktan kurtuldum sayende...
evet yaaa, sonuçlar ne zaman açıklanacak internette??

**Gültekin** · 07 Ekim 2009, 02:38

Arkadaşım burası Otobiyografi sitesi değil...

Kendini başka yerde tanıt...hayat hikayenle birlikte Seda Sayanın programında ağla şarkı söyle belki bişeyler tuturursun...sana epmek çıkmaz yavrım burda.