Bu topikte en çok firçayi yiyen ben oldugum için bir açiklama yapmak geregi duydum.
Bir çogunuzun iddia ettigi gibi ben Turkiye gerçeklerinden habersiz, avrupada el bebek gul bebek buyumus sazanin biri degilim.
Ben Turkiye'de dogdum ve orada buyudum.
Motosiklet kullanmayi da orada ogrendim.
Ilk-orta-lise ve universite hayatim da yine Turkiye'de geçti.
Bahsettiginiz butun problemleri birebir olmasa da benzerlerini yasamis,biriyim.
Babamin memuriyeti dolayisiyla Turkiye'nin çesitli bolgelerinde yasamis, bir çok yerin yasam tarzini ve goreneklerini bilen biriyim.
Goruslerimi okurken, içinizden sazana bak! diye geçirdiginizi de biliyorum.
Yani zannettiginiz kadar, Turkiye'den bihaber, dunyayi yasadigi yerin çemberinde algilayan, bu algisini ulkesiyle ortusturmeye çalisan bir adam degilim.
Ama, Atatürk'ün "muhasir medeniyetler seviyesi " derken ne demek istedigini, muhasir medeniyetleri gorunce anlayabilen, ve benim ulkem de buna layik diye dusunen biriyim.
Tabii ki buraya agresif yazi yazan adamlari degistirebilecegini zannedecek kadar ahmak degilim.
Butun çabam,
bu agresifligi normal kabul edebilecek, ama kafasi çalisan bireylere baska pencereler oldugunu da gosterebilmektir.
Yazdiklarim bu çerçevede algilanirsa sevinirim.