Tehlikeyi seviyorum, motosiklet kullanıyorum.
Tehlikeyi seviyorum, motosiklet kullanıyorum.
O istatistiklerde motosiklet kazalarının fazla çıkması bizim gibi az gelişmiş ülkeler yüzündendir. Biz insanımıza ehliyet almayı, kask takmayı, eğitim almayı, kısacası bu işi bilinçli yapmayı öğretemedik. Şu siteye bakıyorum da 2003 ile 2006 yılları arasında hiç ölüm haberi almazdık, ne zaman bilen bilmeyen herkesin altında motosiklet olmaya başladı, işte o andan itibaren ölüm haberlerini çok sık duymaya başladık. Yunanistan, İtalya gibi ülkelerde insanların çok büyük bir bölümü takım elbise ile scooter üzerinde işlerine gidiyorlar, hepsi de kask takıyor. İsterseniz bir de o ülkelere özel istatistikleri araştırın.
Verilen bu istatistikteki uçak kazalarının otobüs kazalarından kat ve kat yüksek olması da bana pek inandırıcı gelmedi. Çünkü uçak ile seyahat dünyanın en güvenli seyahatlerinden biridir, özellikle ülkemizden örnek verirsek kaç uçağın düştüğünü duydunuz? Oysa ki otobüs kazalarını neredeyse her akşam haberlerde görüyoruz.
Kısacası bilinçli ve kuralına göre kullanmadıktan sonra her araç bir ölüm makinesidir! Aracı ölüm makinesine dönüştüren de insanın ta kendisidir!
Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır.
ben bunun farkında değildim bırakalım bari motorculuğu bukadar tehlikeliyse
Varmı benimle gelen
O Wiki sayfasına ben de baktım "yolculuk başına kaza oranı" demiş, yani bir gemi yolculugu cok uzun oldugundan ölüm olasılıgı ondan yuksek. Bir sonraki kolonda ise, "milyar KM için ölüm oranı" demiş, bu daha mantıklı.. İşte rakamlar.. Burada hava yolu en güvenli çıkmış.
Air: 0.05
Bus: 0.4
Rail: 0.6
Van: 1.2
Water: 2.6
Car: 3.1
Bicycle: 44.6
Foot: 54.2
Motorcycle: 108.9
Bir ufak düzelme yapayım. Bu sayılar ölüm oranı değil ölü sayısı. Yani toplamda 1 milyar saat motor kullanmış bütün motorcuların 4840 tanesi ölüyor bu istatistiğe göre.
bu sayılarla sayısal oynanırmı
motosiklet kullanırken diger araçlardan daha fazla refleks önseziye ihtiyaç vardır. kontrolsüz kavşaklarda mümkün oldugu kadar yavaşlamak gerekli. tali-ana yol birleşimlerinde bölünmüş yol ise en sola yanaşmak gerekli. genellikle ölümlü kazalar bu sebeple meydana gelmekte.
ülkemizde motosiklete karşı hep at gözlügüyle bakılmakta. hatta hem otomobil hemde motosiklet kullanıcısı bazıları otomobil kullanırken bile kendiside bir motosiklet kullanıcısı olmasına ragmen motosikleti hesaba almayı nasılsa kendi kafesin içinde ya güvende sonuçta motosiklete karşı saygısı olmamaktadır.
durum böyle olunca elbette tehlikeli olur. hükümet motosiklet kullanmayı desteklemelidir.
bi sonraki seçimlerde parti kurup başbakan olmam için destek verirseniz vallahide billahide resmi aracım motosiklet olacak
ayrıca motosiklet ile araç kaza yaptıysa ve bunun sonucunda motosiklet sürücüsü hayatını kaybettiyse oto sürücüsü hatalıysa kızılay meydanında bütün motorcuları çagırtıp motosikletle ezerek öldürme partisi düzenleyecem. çok mu sadistce oldu. ama bir kez böyle yapılsa bidaha kimse g..ü yemez motorcuyla ugraşmaya.
asıl motosiklet kullanmamak tehlikelidir
motorsiklet kullanmak tabii ki tehlikeli. ama istatistikleri de fazla önemsememek gerek.
araba ile ortalama 100bin km yol yapmak, motorla ortalama 20bin km yola denk geliyor.
dikkat,sabır ve biraz da mantıklı sürücüyseniz motorsiklet diğer araçlar kadar güvenli.
ülkemiz için tek sorunumuz, dışlanmışlık ve önemsenmemek. bunun temel sebebi de otomobil üreticileri.
hayat güzeldir
Motosiklet kullanmasandan trafikte ve tıkabasa otobüslerde geçirdiğin saatler zaten yavaş yavaş öldürüyo seni, ruhen zihnen ve bedenen.
tehlike sürekli var olan bişiy
birde şöyle birşey var ben en çok araba kazası duyuyorum motor kazası yok denecek kadar az geliyor bana
Çok doğru bir noktaya değinmişsin.Bu bahsettiğin nokta çok hassas bir durum.Zaten yapmamamız gereken herşeyi yazmışsın.Sigarayı bırakmak , ..... zaten insan doğası gereği her türlü tehlikeden uzak kalma eğilimindedir.Ee deprem olacak diye çadır kurmamıza gerek yok.Paramız varsa gideriz kayalık zemine oturtulmuş bir siteden ev alırız.Ya da gideriz bir arsa alıp iki katlı ev yaparız kendimize.Aslında paramız elverdiğince hepimiz bunları yapmaya çalışıyoruz.Çoğumuz da yapıyo zaten.İnsanlar 5 katlı binaları değil 2 katlı evleri tercih ediyo.Peki piknik olayına gelelim.Şimdi bakın bakalım o eski meşhur piknik yerlerinde yer bulamazken şimdi ıssız yerler olmuşlar.Zaten o bahsettiğin daha iyi yaşamak için gerekli şertlerı insanlar oluşturmaya başlamış.
Peki ot gibi mi yaşıyacaz dersek.Diyelim ki bir dağa tırmanmak istiyoruz.İki yol var.Biri uzun ve az tehlikeli.Diğer yol da çok dik bir uçurum.Bazen televizyonda dağcıları izliyorum.Kendilerine en dik tırmanışları seçiyolar.Peki maksat doğayla başbaşa olmaksa neden dolaşıp çıkmak yerine dik uçurumlardan tırmanıyosunuz.Şimdi bunlar ot olmayan insanlar oluyo derseniz , bence onlar aptal insanlar.Çünkü hayatlarını sebepsiz yere tehlikeye atan insanlar.Ben o dik yamaçtan değil de daha uzun bir yoldan tırmanınca ot oluyosam , olsun ot olayım.Yani bu ince ayırımı iyi yapmak lazım.Ot olmıyacam diye dangalaklık yapmanın alemi yok.İkisinin ortasını bulmak lazım.
Bu başlığı gördüğümde cinayet işleyesim geliyo artık arkadaşlar
yine mi bu kısır döngü?...
Gerçekler acıdır , acıtır ......
Ne yazık ki forumda her konu sulandırılıyor...Suyu çıkartılıyor...Hiçbirşeyi ciddi ciddi konuşmak mümkün olmuyor...
Buraya tehlikeyi severim, hayatın anlamı nedir ki zaten, yakışıklı giderim vs. vs. uçarım kaçarım diye sallayan arkadaşlarımız...
Yahut mutfaktaki bıçakta tehlikeli salata yaparken ölürsün, uçarken ölürsün karate yaparken ölürsün falan filan diye işi sulandıran arkadaşlarımız...
Merak ediyorum...yumurtadan mı çıktılar anneleri babaları arkadaşları eşleri dostları yok mu ....Varsa nasıl boyle sorumsuzca konuşabiliyorlar..
Merak ediyorum bu arkadaşlarımız,
Hiç en sevdikleri mahalle arkadaşlarının hayata dönmesini beklediler mi acil kapısında..
Ya da her tarafı kan revan eşleri kollarında hareketsiz yatarken delirecek gibi oldular mı ? Motora da hayata da lanetler ettiler mi ?
yaz sıcağında iki ay evde yattılar mı? Artık benim gibi iki platinle koşmaya, top oynamaya yasaklı, ömür boyu bir dağa tepeye gönlünce tırmanamayacak şekilde sakalık yaşadılar mı ?
Önlem miş ne önlemi 4 tane plastik dizlik dirseklik vs. biraz sağlam kumaştan bir mont, kafada bir yarı plastik bir kask, çeliğin sakız gibi ezildiği kazalarda bunlar ile şansınıza ne kalmışsa artık o kadar hayatta kalırsınız...
Ben yukarıda Yazdıklarımın hepsini yaşadım, vitesli vitessiz her türlü motorsiklet kullandım İstanbulda benimle ve önlemlerimle hiç alakası olmayan şekilde 3 defa kaza yaptım ( Vatanda zınk diye duran panelvana yeterli takip mesafesine rağmen o kadar sert durması sebebi ile arka camdan girdim, Esenlerde kamyondan dökülen yağ sebebi ile gece 11 de motoru yatırdım, en son eşimle giderken jipli bir hayvan az daha bizi eziyordu 2 ayda yaramız beremiz ancak iyileşti forumda anlattım.) , ve motosikletle yaşana bir kazada , sakat kalmamanın ya da hayatta kalmanın sadece Allah'ın bir lütfu olduğunu anladım.
O yuzden motorsiklet TEHLİKELİDİR. Motorda kaporta sizsinizdir. Arabanın çizikle atlatacağı kazada motorcu ölebilir, arabanın zıplayıp geçeceği çukur motorcunun mezarı olabilir. vs. vs. O yuzden konuyu sulandırmayan bize bir şey olmaz baba ayaklarına yatmayan, ölen uçakta da ölüyor demeyen sorumluluğunu bilen ve gerekli önlemleri alıp motora binen tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
kendimce şöyle bi istatistik yaptım tahlikesiz olupta zevkli bişey sağlıklı olupta lezzetli yemek yoktur
Bianchi Falcon 125 41 N 3103
Hyosung MS3 250 35 AP 4831
Yeni bir gün, yeni bir savaş . . .
Ömercem geçmiş olsun.İnsanlar başına gelmediği için bazı şeyleri çok hafife almayı marifet sanıyo.Ancak sizin yaşadıklarınızdan ders almak lazım.Oturup bi düşünmek lazım.Hafife almak dediğin gibi hiç hoş değil.Özellikle de istanbul'da motosiklet kullanmak gerçekten çılgınlık.Allah kolaylık versin.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)