Çorum’daki fabrikasında Türk ordusuna ve polisine kıyafetler üreten Orta Anadolu Tekstil’in ikinci kuşak yöneticisi Murat Boynueğri, motosiklet sürücüleri için ‘airbag’li (hava yastığı) yelek üretimine yakında başlayacaklarını, benzer ithal yeleklere göre yarı fiyatına satılacak ürün için TÜBİTAK ile de işbirliği yaptıklarını söylüyor.
ÇORUM’da yıllardan beri Türk ordusuna ve polisine kıyafetler diken Orta Anadolu Tekstil ve Konfeksiyon Ltd., 2 yıldır sürdürdüğü araştırma geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları sonucu motosiklet sürücüleri için ‘airbag’li yelek üretmeyi başardı. Motosiklet kazalarında sürücünün hayatını kurtaran ve yurt dışında yaklaşık 600-700 Euro arası fiyatlarla satılan yeleklerin seri üretimine başlayacaklarını söyleyen şirketin ikinci kuşak yöneticisi Murat Boynueğri, “550-600 TL’ye satabileceğiz. Yeleklerimizin tüm çalışmalarını tamamladık. TÜBİTAK ile de işbirliğimiz sürüyor. Hedefimiz elbette para kazanmak ancak asıl önemlisi insanımızın, polisimizin, askerimizin motosiklet kazalarında ölmesini elimizden geldiğince önlemek istiyoruz” diyor.
Terzi babadan sanayiciye
Babası Yılmaz Boynueğri’nin 1965’te Ankara’da terzilik yapmaya başladığını ve askerlere kıyafet diktiğini anlatan Murat Boynueğri şöyle başlıyor girişimcilik öyküsünü anlatmaya: “Babam Ankara’da terzilik yaparken askere gitmiş ve askerliğini de mesleğine uygun yapmış, uzmanlaşmış. Daha sonraki yıllarda Milli Savunma Bakanlığı’nın askeri kıyafetleri özel sektöre ihale etmeye başlamasıyla bu ihalelere girdik. Kimi zaman biz aldık kimi zaman da alan firmalara alt üretici olduk. Tek partide 110 bin adet yaptığımız oldu. 2000’li yıllardan sonra da teknik kumaşlarla ilgilenmeye başladık. Nefes alan, su geçrimeyen kumaşlarla ilgili çalışmalara başladık.”
Japonlarla başladık
2001 yılı sonrasında polisin Yunus ve Şahin ekiplerine de kıyafetler diktiklerini belirten Murat Boynueğri, Airbag’li ceket konusuna da bu nedenle ilgi duyduklarını ifade ediyor. Boynueğir şöyle konuşuyor: “Bu ceketler yurt dışından ithal edildiğinde pahalı oluyor. Bu yüzden de yüklü maliyetler çıkıyor. Biz Japonlarla beraber üretmek için yola çıktık. Ancak onlarla yürümedi. Çünkü fiyat yine yüksek kalıyordu. ve kendimiz yola devam ettik. TÜBİTAK’a da müracaat ettik. Türkiye’de imalatı olmayan bir konuyu çözmek istiyorduk. 30 ülkede yaygın kullanılan bir ürün Türkiye’de de üretilebilmeliydi. Projeyi tamamladık, üretime başladık. Seri üretim de yakında başlayacak.”
İlk kez savunma sanayi fuarında tanıtım yaptıklarını belirten Murat Boynueğri, Çorum Organize Sanayi Bölgesi’nde 2 yıl önce kurdukları fabrikada üretimi planladıklarını söylüyor. Boynueğri, “3 bin metrekare kapalı alana sahip, 130 makineli bir tesisimiz var. Bunların yarısı çok özel makinelerdir. Yaklaşık 120 kişilik de istihdamımız var. Altyapımız üretim çok müsait. Diğer üretimlerimiz de devam ediyor. Ciromuz yaklaşık 1.5 milyon TL. Yeni ürünümüzle hem iç pazarda hem de ihracatla hızlı bir büyüme hedefliyoruz” diyor.
Hayat kurtaran yeleğin airbag’i nasıl çalışıyor
AIRBAG’li yelekte rüzgar ve yağmur geçirmeyen kumaş kullanılıyor. Arka kısımda ‘nefes alan kaplama’ denilen ve su buharını dışarı atan özel bir kumaş uygulanmış. Elbisenin üzerinde özel bir mekanizma var. Motorcu bu mekanizmayı 1 kere ayarlıyor ve motor üzerinde ayakta durma mesafesi kadar motora bağlıyor. 30 kilogramlık bir darbe alındığında yeleğin içindeki mekanizma harekete geçiyor, tüp içindeki karbondioksit gazı, önde göğüs kafesi, arkada sırt bölgesi, omirilik ve boyun kısmındaki yastıkları hızla şişiriyor. Böylece gögüs kafesi, belin her iki yanı, sırt, boyun ve omirilik bölgeleri darbeden korunuyor. Airbag’in şişme süresi sadece 50 salise. Airbag’li yelekteki tüp yenilenince yine çalışıyor. Yıkamak istenince de elbise, airbag mekanizmasından kolayca ayrılabiliyor ve yıkama sonrası tekrar takılabiliyor.
Askerde terzihanede çalıştım
MURAT Boynueğri’nin 67 yaşındaki babası Yılmaz Boynueğri de şöyle konuşuyor: “10 yaşından beri terziliğin içindeyim. 1960’larda Ankara’da resmi elbiseler dikiyordum. Askere gidince terzihanede görevlendirildim. Çok askeri elbise diktim komutanlara. Ankara’da terzilik sonra konfeksiyona geçişimiz oldu. Piyasaya toptan pantolon dikiyorduk. Sonra askeri ihalelere daldık. 1996’da Yılmaz Tekstil olarak 2 No’lu Dikimevi’nden er elbiseleri ihalesi aldık ve seri imalatlara başladık. Gömlek imalatı da yapıyoruz. Kriz nedeniyle biraz rolantideyiz. Bu nedenle yeni ürünlere yöneldik. TÜBİTAK’tan hocalar geldi raporlar tuttular. Neticeyi bilmiyoruz ama bir destek görmesek de üretimi yapacağız. Testler yapıldı ve başarılı sonuçlar alındı. Yakında Türkiye çapında bayilikler vereceğiz. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne de gittik ve ürünü anlattık.”
