Kazalar küçük ayrıntıları sever!!!
-
23 Haziran 2009, 01:56
#1
Örnek 1 :
Mayıs ayıydı, sabah evden avcılara gitmek için çıktım. Garaj kapısını açtım. Gt 250 r’ın sağını solunu kontrol ettikten sonra marşa bastım. Sırtlığım, kışlık montum, dizliklerim, eldivenlerim, motosiklet botlarım, kaskım. Ya ne çok teferruat vardı motora binmekte, ne kadar çok ayrıntı. Yola çıktım, motosiklet kullanmaktan aldığım keyifle birlikte yüzüm gülüyordu. Havalar ısınsa da yazlık montu çıkarsak diyordum, rahat binsek motora. Avcılara geldim. İşyerimin önünde durdum. Hemen yukarı çıkıp bir şeyler alacak yola devam edecektim. Üstümdekileri çıkarmadım, yoksa iki saat giyinme faslı. Eldivenlerimi çıkardım ve sigaramı almak için çantamı açtım. Bu arada eldivenlerimi de tıkıştırdım çantanın içine. Dışarı çıktım motora oturduğumda deniz köşklerdeki arkadaşa uğrayayım dedim. Bir çay içer yoluma devam ederim. Mesafe 1 ya da 2 km. Sırt çantamdaki eldivenler birden çok uzak geldi bana. Çantayı çıkar, eldivenleri al ooo. Uzun iş şimdi. 1, 2 km eldiven takmamak küçük ayrıntı bir şey olmaz. Yan yolda ilerliyordum. İleride trafik ışıkları. Kırmızı yandı, yavaşladım. Yeşille beraber ufaktan debriyajı bırakıp gaz verdim. 10-20-25-30 ikinci vites 35- 40-45 max 50. Migrosun önüne gelmek üzereyim. Karşıdan Bekonun kamyonu geliyor. Şoför her zamanki motosikletleri iplemeyen bir eleman. Sola dönesi gelmiş, döndü de. Hem de gözlerimin içine bakarak. Gözlerimizi, bakışlarımızı görecek kadar yakındık çünkü birbirimize. Kaçmasaydı söyleyeceği şeyi biliyordum ben. “Abi valla görmedim!” Artık önümde paralel duran beko kamyonunun kasasına bakıyordum. Frenlere asıldım. Gözüm kamyonun arkasındaydı. İçimden “geçerim, geçerim, geçmeliyim…” diyordum. Motoru yatırdım ama geçemedim. Motorun sağ kolu kamyona çarptı ve kırıldı. Motor sola uzanıverdi. Ben o sırada dizlerimin üzerine düştüm. Yuvarlanmadım ama hızlı değildim çünkü. Hemen ayağa kalktım. Kaskımı çıkardım, tam gaz kaçan kamyonun arkasından birkaç adım attım. Allahtan tüm korumalarım vardı diye geçiriyordum içimden. Tam o sırada sağ elimin serçe parmağına takıldı gözüm, daha doğrusu serçe parmağıma benzeyen şeye. Bir an donakaldım. Eldiven, çanta, giymedim mi, ama ama 1 2 km… Tabi eldivenler çantada durunca elini koruyamıyormuş bunu öğrendim. Sonuç mu, kopan bir serçe parmak…
Örnek 2 :
Haziran başları. Güzel bir Pazar günü. Hasan sabah kahvaltısını yapıyor. Ardından başlıyor hazırlanmaya. Eldivenler, mont, kask tamam. Hazırlanmış, motosiklet ile turlamak için güzel bir gün. Öyle uzun bir sürüş değil bu. Pazar keyfi işte. Dizlik mi? Onunda ufak ayrıntısı oluyor dizlik. Oturuyor 1000 rr’ın üzerine. Çeviriyor kontağı başlıyor motor homurdanmaya. Yakıt alıyor yoldan. Sonra ambarlı yoluna dönüyor. Önünde uzanan uzun boş yol. Ee hava güzel, yol güzel, motor güzel. Hafiften asılıyor gaza. 1 vites, 2 vites, 3 vites. Yarışçı zaten, tecrübeli. İlerde dönüş yapacak kamyon fark edemiyor motoru. Yola çıkıyor. Ufak bir temas. Motor sola doğru yalpalayıveriyor. Karşısında kaldırım. Hasan hatırlamıyor o an ne düşündüğünü ne hissettiğini. Öleceğim galiba diyor sadece. Çarpıyor kaldırıma. Mudo outletin çitleri var. İşte o çitlerin direği ile buluşuyor hasanın dizleri. Ama çit onu ve motoru durdurmaya yetmiyor. Mudonun parkında parketmiş iki araba. Birinin camından hasanı birinin camından motoru çıkarıyorlar. Aradan 2 saat geçiyor. Telefonum çalıyor. Bir adam ” Arkadaşınız kaza geçirdi Bakırköy devlet hastanesinde” diyor. Hemen gidiyorum hastaneye. Hasan sedyede yatıyor. Bacağı alçıya alınmış ama bir gariplik var. Alçıdan kan akıyor. Acil bölümünde bir sürü hastanın arasında koşturuyoruz. Ultrason, mr falan. Doktor geliyor. Filmlere bakıyor. Ameliyat edeceğiz, dizkapağında 3 tane kırık var. Platin takılacak diyor. Bir yandan da alçıyı kesiyor. Hasanın bacağını görüyorum. Dizkapağını. İnanın gerçekten görüyorum. Ne et ne de deri kalmış, kırık dizkapağı öylece duruyor ortada. Doktor dikiş atarken şunu düşünüyorum. Bu kazadaki küçük ayrıntı neydi. Pazar günü atılacak birkaç tur. Dizlik takmasak ta olur ama. Sonuç kırık ve platinli bir dizkapağı.
Şimdi diyeceksiniz sıcak başına mı vurdu niye böyle uzun uzun yazdın. Evet sıcak başıma vurdu. Bugün motor kullanırken dizliklerim,sırtlığım,eldivenlerim!!! botum, montum, kaskım terletti beni. Bunaldım sıcaktan. Eee insan bu kadar kazayı arka arkaya yaşayınca 70-80 km sürat yeterli oluyor. İstemiyor daha fazlasını. Sağımdan solumdan geçen motorlara baktım sıcakta kıyafetimin içinde pişerken. En donanımlısı kask takmış ama belli ilerde çıkarıp koluna takacak onu. Scootera binende aynı,ss kullananda, chop chop gezende. Motorun üzerinde giderken rüzgârın okşamasından keyif alarak gidiyorlar serin serin. Kafama ayrıntılar takıldı yine. Motorumu düşündüm. Oda bir sürü küçük ayrıntıdan oluşuyor. Ama atlamıyoruz hiçbir ayrıntısını. Atlayamıyoruz zaten izin vermiyor ki. “Ya markete kadar gideceğim benzin koymasam da olur” veya “Yapacağım yol taş çatlasa 10 km yağsız gideyim bugün” dediğiniz oldu mu hiç? Hayır imkanı olsa da diyemeyiz zaten. Seviyoruz çünkü motorlarımızı, kıyamayız onlara. Ya kendimizi ne kadar seviyoruz? Bu arada hatırlatayım kaza yapan motorlar için yedek parça ararken parçacılara sordum “yedek diz ve serçe parmak var mı?” diye. Yokmuş….
Motosiklete ekipmansız binen yada 600 ve 1000 cc motorlara özenen tecrübesiz arkadaşlara. Bana bir şey olmaz motora ekipmansız binerim tecrübem olmasa da iki gaz çekerim 1000 cc i dize getiririm diyen cengaverlere. Yazılanları bir daha okumanızı tavsiye ederim.
Kazasız sürüşler.
ONUR SUAL... SENİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ KARDEŞİM!!!
"ONUR"umuzu KAYBETMEYELİM..
Reklamlar
-
23 Haziran 2009, 02:02
#2
keşkesiz bir hayat için....
Herkez öLür lakİn herkez gerçekten yaşayamaz...
-
23 Haziran 2009, 02:06
#3
cok geçmiş olsun yaa yazıların sonlarını okuyunca icim parçalandı
-
23 Haziran 2009, 02:08
#4
Kelimesi Kelimesine Okudum Yazını Sonuna KAdarda Hak Veriyorum. Herkes Bizim Kadar Bilinçli Değil. ( Ben Ne Kadar Bilinçliyim ki Sadece Kask ve Eldiven Kullanıyorum)Umarım Herkes Bu Yazdıklarından Bir Ders Çıkartır. Çıkartmayanlara Söylenecek Şu Kelimeden Başka Bişeyim Yok.
Bi Musubet Bin Nasihattan İyidir..
-
23 Haziran 2009, 02:19
#5
bi ayrıntıda bu kazma şoförler tabiki. onlarada beyin varmıydı acaba yedek parçacıda
-
23 Haziran 2009, 02:25
#6
üşenmeyip yazmışsınız; inşallah herkes üşenmeyip okur.
-
23 Haziran 2009, 02:38
#7
biraz moralimiz bozuldu ama doğru söylemişsin. teşekkürler.
[B][COLOR="Red"]LIVE TO RIDE, RIDE TO LIVE![/COLOR][/B]
-
23 Haziran 2009, 02:45
#8
Motosiklet Eğitmeni
Oncelikle geçmis olsun.
Insallah tekrari yasanmaz.
Fakat yazilan iki ornekte de sorun kuçuk ayrintilarda degil.
Eldiven takilmamis.
Dizlik kullanilmamis.
Evet ama bunlar kaza nedeni degil.
Sorun diger suruculer.
Boyle olmamali.
Turkiye de motosiklet surucusu robokop gibi olmak zorunda.
Halbuki motosiklet ozgurluktur.
Motosiklet,
ya kaza yaparsam?
diye dusunulerek kullanildigi surece, zevk vermez.
Sadece aci verir.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
23 Haziran 2009, 03:17
#9
slm
HopeStyle adlı üyeden alıntı
Kelimesi Kelimesine Okudum Yazını Sonuna KAdarda Hak Veriyorum. Herkes Bizim Kadar Bilinçli Değil. ( Ben Ne Kadar Bilinçliyim ki Sadece Kask ve Eldiven Kullanıyorum)Umarım Herkes Bu Yazdıklarından Bir Ders Çıkartır. Çıkartmayanlara Söylenecek Şu Kelimeden Başka Bişeyim Yok.
Bi Musubet Bin Nasihattan İyidir..
Sonuna kadar haklısın Ama ulkemızde alınan vergıler en az %50
İyi bir paylasım için tsk ederım umarım herkeze bır nasıhat olur ıyı geceler
-
23 Haziran 2009, 03:21
#10
hasana abiyle geçen msn'de konuştum banada kaza yaptığnı söyledi çok üzüldüm bi an neye uğradığımı şaşırdım
1 sene boyunca motosiklet yasaklanmış seneye kadar yarışlara katılamayaca....
çok ama çok kötü bir durum üzülüyorum trafiğimiz bir yandan diğer yandan arkadaşlarımız...
kelimelerle anlatamıyorum ..
Hayat çok küçük bir olasılık ile gerçektir...
Bunu size kanıtlayabilirim !
-
23 Haziran 2009, 03:32
#11
Moderatör
Geçmiş olsun, korumalarımız gerçekten çok önemli, çünki coq usta'nında dediği gibi Türkiye'de kullanıyoruz motorlarımızı.
Legends may sLeep.. But they never diE..!
-
23 Haziran 2009, 03:57
#12
Sizin acınızı başkaları yaşamasın diye yazdığınız bu yazı çok güzel. Ama şunu demeden de geçemeyeceğim. "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az". Bu konuya el attığınız için kendi adıma teşekkür ederim.
coq adlı üyeden alıntı
Oncelikle geçmis olsun.
Insallah tekrari yasanmaz.
Fakat yazilan iki ornekte de sorun kuçuk ayrintilarda degil.
Eldiven takilmamis.
Dizlik kullanilmamis.
Evet ama bunlar kaza nedeni degil.
Sorun diger suruculer.
Boyle olmamali.
Turkiye de motosiklet surucusu robokop gibi olmak zorunda.
Halbuki motosiklet ozgurluktur.
Motosiklet,
ya kaza yaparsam?
diye dusunulerek kullanildigi surece, zevk vermez.
Sadece aci verir.
Tam olarak katılımıyorum. Belki de oradaki gibi bir özgürlüğü asla tadamadığımdandır. Bazen coştuğumu hissedersem "Bak, bariyerler bekliyor seni" diye geçiyor aklımdan. Veya "Şu beyaz minibüse dikkat et, ticari araca dikkat et, eski bariyerler söküldükten sonra yolun ortasında asfaltın içinde 2 parmak çıkmış kesik bariyer ayağının üstünden geçme" vb. şeyler. Ama yine de ben çok zevk alıyorum motora binmekten. Motosikletim olduğu için de çok şanslı hissediyorum kendimi. Uzun süre bekledim, sabrettim bunun için. Ama çok daha fazla bekleyip muradına eremeyenler de var. Hayatta ve tek parça olarak hayatta kalmak için de elimden gelen herşeyi yapıyorum. Bu sıcakta dahi kask, mont, eldiven, dizlik, bellik ve botlarımdan asla taviz vermiyorum. " Ne yaptın sen hacı Yanmıyor musun öyle" diyenlere de "Asfalt yanığı olmaktan iyidir" cevabını yapıştırıveriyorum.
Beni en çok üzen şey ise en yakınımdaki arkadaşlarıma bile telkinde bulunduğum zaman beni asla kaale almamaları. Onlara komik geliyor ve zaman zaman gülüyorlar da. Ama her seferinde benim içimden bir parça kopuyor.
"Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana
-
23 Haziran 2009, 04:03
#13
Shrieker adlı üyeden alıntı
Beni en çok üzen şey ise en yakınımdaki arkadaşlarıma bile telkinde bulunduğum zaman beni asla kaale almamaları. Onlara komik geliyor ve zaman zaman gülüyorlar da. Ama her seferinde benim içimden bir parça kopuyor.
eminim hepimiz aynı şehleri hissediyoruz....
Hayat çok küçük bir olasılık ile gerçektir...
Bunu size kanıtlayabilirim !
-
23 Haziran 2009, 04:11
#14
plur 10 numara yazı olmuş..bu arada serçe parmağını diktilermi çok geçmiş olsun.. umraım okuyan herkez önemser bu yazdıklarını.
Dağda motor kullanan asfaltta yan yatmaz...
-
23 Haziran 2009, 04:25
#15
Güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık...
Hasan abiyi duyduğumda ben de çok üzüldüm , çok da geç duydum haberini.
Umarım eski sağlığına kavuşur.
-
23 Haziran 2009, 07:47
#16
Güzel bir paylaşım .Teşekkürler.
Bir damla özür nice yangınları söndürür.Gurur yapmayın yoksa o yangın tüm sevdiklerinizide götürür.
-
23 Haziran 2009, 13:16
#17
Okuyan ve yorum yazan herkese teşekkürler.
Unutmamak lazım sadece kendi yaptıklarımza mudahale etme şansımız var. Keşke o kamyonun direksiyonuna müdahale edebilseydim. Ama olmadı işte, olamıyor. Onun için kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamalıyız. Keşke dememek için. Türkiyede yaşıyoruz burada olan iyi yada kötü şeylerle yaşamaya mecburuz. Kötü sürücüler,sıkıştıran arabalar, motosikletin üzerindeki şahsında nefes alıp veren biri olduğunu anlayamayacak dangalakların arasında motor kullanıyoruz. Onları değiştirebilecekmiyiz? Hayır. Motosiklet kullanacak mıyız? Evet... O zaman dikkat, dikkat, emniyet,emniyet. Yapacak birşey yok!!!
ONUR SUAL... SENİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ KARDEŞİM!!!
"ONUR"umuzu KAYBETMEYELİM..
-
23 Haziran 2009, 13:32
#18
ne deseniz boş gereksiz şeyler bunlar insanlar kendilerini düsünmedikten sonra onları düsünmenizin manası bir hiçten ibaret..robot gibi geziyorum kimseyide umursamıyorum her durdugumda her seyi cıkar tak zamanda alsa onlarsız motora binmek ölümle dans etmek gibi herkes kendine çok güveniyor herkes cengaver bu ülkede herkes bana bişe olmaz dıyerek motor kullanıyor o nedenle kime niye tavsiye veriyorsunuzki...
Instagram: gezgin_endurocu
https://www.facebook.com/gezginendurocu?pnref=story
https://www.youtube.com/c/GezginEndurocu52?gvnc=1
-
23 Haziran 2009, 13:39
#19
gecmıs olsun ıstanbulun yarısı motosıklet kullanmasına ragmen saygısızca ve bencılce araba kullanıyolar pazar gunu ıst gezımız vardı 12 motor ve bır arac ınanırmısınız en az 3 kısıyle bırbırımıze gırdık helede bayan soferlerın uzerıne dıreksıyon kırıp kornaya asılanlar delırttı bızı tabıkı bırını kırmızıda yakaladık heralde bır haftası kaportacıda gececek bursada okadar sorun yasanmıyor ama ıstanbul felaket hepınıze sabır dılıyorum ve unutmamak gerekkı herseyın yedek parcası var ama suruculerın yok herkes bunu anlasa ne serce parmak ne de dız kapagı nede kol kırıgı sorunu olur sadece dıkkat ve saygı motor kullananlar ıcınde gecerlı hepımızde kurallara uymuyoruz bu gercek
-
23 Haziran 2009, 14:00
#20
yazdıklarına aynen katılıyorum plur.
malesef küçük ayrıntılar bizden büyük şeyler götürebiliyo... motosikletin üzerindeyken herşey sizi yok etme çalışıyo karşılıklı bir savaş içerisindesiniz ve tek başınasınız... herşeye karşı tek başına.... bide bu savaşa zırhsız çıkmanın ne gereği var....
hasana geçmiş olsun dileklerimi iletirsen sevinirim.
[B]durmak yok... yola devam.....
[/B]
[COLOR="Red"][B][I]selam dünyalı ben dostum......::sapka::::151::[/I][/B][/COLOR]
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler