Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
5. sayfa BirinciBirinci ... 34567 ... SonuncuSonuncu

2009 yılı planlanan KIRGIZİSTAN gezisi

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #81

    Üyelik
    12 Aralık 2005
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    FYM 250 cooper
    hay allah, ne ddemeli bilmiyorum arkadaşlar (hasan,ertürk) bu yazıları okursunuz ve düşüncelerinizi yazarsınız tabii..merakla bekliyor olacağım. hoşça kalın.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #82

    Üyelik
    17 Eylül 2008

    muhterem Selka ,

    yazınızda belırttıgınız ; " Yuzucu arkadaşıma katılmakla beraber bazı uslubuna katılmıyorum. Biraz daha yumuşak yazabilirdi. Sonuçta gezisi için Hasan beyin yuzucu arkadaşımızın kafasına silah dayayıp fikirlerini yazmasını istediğini sanmıyorum. O sebeble yuzucu arkadaşımızın yaptığı hataya ben düşmeyeceğim. " tumcelerınızı uzulerek okudum.

    sızden rıcam, uslubumda gordugunuzu belırttıgınız hatalarımı soylemenız kı, bu fakir de sızden ve uslubunuzdan şevk alsa ve kendısıne çekidüzen verse. ne de olsa bılmemek ayıp degıl, ogrenmemek ayıp.

    bendenız ne yazık kı muhendıslık egıtımı almadım. hesap-hendese konularında bır muhendıs kadar bılgılı degılım ama öte yandan forumda baslıgı acan hasan bey'ın talebı uzerıne yazılmıs, naciz deneyimlerim ve izlenimlerim idi bu yazılar. motorlar, motorculuk, makınaların dayanıklılıgı vs gıbı konularda bılgım ve gorgum tabıı kı hasan bey'le aşık atamaz. haddım olmayan konuda da konusmayı / yazmayı zul sayarım. ancak kendilerinin yazılarını bir kez daha okuma zahmetıne gırersenız sanırım sız de bu ayrıntıyı fark edeceksınız.

    uslubum hakkında benı duzeltecek, dogruyu bulmama sebep olacak uyarılarınızı can-ı gonulden beklıyorum.

    hörmetlerimle.

  3. #83
    Arvasi3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    Sakarya
    Motosikleti
    KLR 250[Kırmızı gülden ayrıldık]
    Alıntı ysrgnys adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    hay allah, ne ddemeli bilmiyorum arkadaşlar (hasan,ertürk) bu yazıları okursunuz ve düşüncelerinizi yazarsınız tabii..merakla bekliyor olacağım. hoşça kalın.
    sevgili yusuf abi ben bu yazılanlara arkadaşların samimi düşünceleri diyorum sadece başka bir şey söylemeye gerek duymuyorum.ya aklım almıyor bu kadar fanatik önyargılı düşüncelere ve saplantılara inan bana aklım almıyor.şimdi size samimi olarak bu rotayı gidip gelen iki arkadaşımın gezi raporlarının linkini vereceğim imceleyin ve ondan sonra konuşun lütfen.sizi kesinlikle temin ederimki benim kızım amerikada coloradoda okuyor onun ağzından size aktarayım dünyanın en güvensiz ülkesi amerika desem bana inan mazsınız.geceleri sokakta gezmek afedersiniz zenci çetelerden döt ister adamda .lütfen kulaktan dolma bilgilerle ülke insanlarının tamamını karalamayalım.Yusuf abi ve hande kardeşim siz ister gelin ister gelmeyin ben kendimde olsa gideceğim.ama yusuf abi altmış yaşından sonra bir daha bu şansı asla yakalayamazsın ve benim gibi bir yol arkadaşı asla bulamazsın bunuda unutma.

    http://www.endurocu.com/modules.php?...ight=spartakus

    Bu eşkiya nicli Nuri AKPINAR Abimizin gezi raporu.

    buda mersin üniversitesinde öğretim görevlisi olan bir arkadaşımızın gezi raporu

    http://www.endurocu.com/modules.php?...ight=spartakus

    buda üç ve dördüncü bölüm gezi raporu
    http://www.endurocu.com/modules.php?...ight=spartakus

    eşkiya09 nuri abinin gezi ikinci bölümü

    http://www.endurocu.com/modules.php?...light=e%FEkiya
    Lütfen eşi ile birlikte orta asyaya gidip gelen arkadaşımızıda arayıp sorabilirsiniz gezinin nasıl mükemmel geçtiğini size anlatabilirler.Ben tüm yazılanlardan şunu sezer gibi oluyorum.hafif bir kıskançlık nasıl olur ya çin malı bir motorla ufacık motorlarla orta asyaya gidip gelinir.Bir sürü 30-40 bin dolarlık motor sahibi insan gidemiyorsa bizim gibilerinde gidememesi lazım.olurmu hiç elit tabakanın baba motorlarının yanında bizim orta asyaya kıçı kırık çin malı motorlarla gidip gelmemiz onların karizmasını çizer.onun için hep olmaz hiç olmaz.ya inanın bana Allah nasip ederse kendi başımada olsa oralara gidip geleceğim belgeselini çekeceğim,aslanlar gibi sizlerede buradan izleteceğim.Yapılan herşeyi olumsuzluk üzerine yazılan edebiyat yazılarına karşın herkesi buradan mahçup edeceğim.belki bir çoğunuz yeni motor kullanıcısı olabilirsiniz ama çok ama çok eski motor kullanıcısı ver beni tanıyan arkadaşlar bilirlerne imkansızlıklar içerisinde neleri başarabildiğimi hepinize göstereceğim.daha fazla söze gerek yok Allaha emanet kalın.hoşçakalın.herşey gönlünüzce olsun.Allaha hepinizin kalbine göre versin.ama beni çok kırdınız bunu unutmayın
    Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular

  4. #84
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Hasan bey yazdıklarınız ile benim birçok düşüncem paralel. Çin malı motorlar dediniz ben gidersiniz dedim. Sorun olmaz dedim. Maddiyat dediniz rakam makul bulunur dedim. Sadece yaşanılmış olumsuz birşeyi belki de istisnai bir durum olsa da anlatmak istemiştim, kırdıysam özür dilerim.
    Benim yukarıda bazen ağdalı bir lisan kullanmamın amacı sözlerimin kulaklara küpe olması idi. Yani gitmemeniz amacı ile yazılmış bir yazı değil o! Sadece giderken anlatılanlar doğrultusunda hazırlıklı olmanız. Anlattıklarınıza göre muhterem bir aile babasınız amacım size zarar gelmektense bozkır eşkiyalarının zarar görmesidir. Bu kadar açık anlatıyorum. Amacım sizin ne şevkinizi kırmak nede caydırmak. Asla niyetim bu değildi, hatta böyle bir şeyi bende yapabilirim diyorum ve size yaşadığınızı hissettirmek istiyorum. Ancak forumun başından beri okuduğum sanki lay lay lom Sakarya-Ankara karayolunu gidecekmişşiniz gibi bir intibaa oluşturdu. Tedbirsizlik en kötü şey. Belkide hiçbirşey olmayacak. Ama ya olursa! Örneklerini yazdım. Hatta belgesel kanallarda bile var. Demem o ki; bi'şekilde , şeklini bilemem ama ihtiyatlı olmanız yönünde..
    Yüzücü ağabeyim yada kardeşim niyetim seni kırmak değil; farklı dil ile Hasan beye seninde bahs ettiğin aynı şeyi ifade etmekti. Uslübündaki yanlışlık onları caydırmak yönünde olması idi. O an Hasan beyde size zaten tepkisini verdi. Sizlere kimse zorla fikirlerinizi sormuyor ki böyle bir caydırma uslubu ile yazıyorsunuz. Siz fikirlerinizi elbette; yazınız ancak bırakın vazgeçme kararını verecekse Hasan bey versin siz değil! Keza dediklerinizede harfiyen katılıyorum. Ancak kıssadan hisse; Fikirlerinizi arz ediniz; ısrar etmeyiniz..
    Kalın sağlıcakla..
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  5. #85
    Arvasi3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    Sakarya
    Motosikleti
    KLR 250[Kırmızı gülden ayrıldık]
    Alıntı Selka adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Hasan bey yazdıklarınız ile benim birçok düşüncem paralel. Çin malı motorlar dediniz ben gidersiniz dedim. Sorun olmaz dedim. Maddiyat dediniz rakam makul bulunur dedim. Sadece yaşanılmış olumsuz birşeyi belki de istisnai bir durum olsa da anlatmak istemiştim, kırdıysam özür dilerim.
    Benim yukarıda bazen ağdalı bir lisan kullanmamın amacı sözlerimin kulaklara küpe olması idi. Yani gitmemeniz amacı ile yazılmış bir yazı değil o! Sadece giderken anlatılanlar doğrultusunda hazırlıklı olmanız. Anlattıklarınıza göre muhterem bir aile babasınız amacım size zarar gelmektense bozkır eşkiyalarının zarar görmesidir. Bu kadar açık anlatıyorum. Amacım sizin ne şevkinizi kırmak nede caydırmak. Asla niyetim bu değildi, hatta böyle bir şeyi bende yapabilirim diyorum ve size yaşadığınızı hissettirmek istiyorum. Ancak forumun başından beri okuduğum sanki lay lay lom Sakarya-Ankara karayolunu gidecekmişşiniz gibi bir intibaa oluşturdu. Tedbirsizlik en kötü şey. Belkide hiçbirşey olmayacak. Ama ya olursa! Örneklerini yazdım. Hatta belgesel kanallarda bile var. Demem o ki; bi'şekilde , şeklini bilemem ama ihtiyatlı olmanız yönünde..
    Yüzücü ağabeyim yada kardeşim niyetim seni kırmak değil; farklı dil ile Hasan beye seninde bahs ettiğin aynı şeyi ifade etmekti. Uslübündaki yanlışlık onları caydırmak yönünde olması idi. O an Hasan beyde size zaten tepkisini verdi. Sizlere kimse zorla fikirlerinizi sormuyor ki böyle bir caydırma uslubu ile yazıyorsunuz. Siz fikirlerinizi elbette; yazınız ancak bırakın vazgeçme kararını verecekse Hasan bey versin siz değil! Keza dediklerinizede harfiyen katılıyorum. Ancak kıssadan hisse; Fikirlerinizi arz ediniz; ısrar etmeyiniz..
    Kalın sağlıcakla..
    ya ben sizi kast etmedim arkadaşım.şu anda moderatörler mesajı silmişler herhalde o kastettiğiniz kişiye yazdım.yanlış anlamayın beni lütfen.
    Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular

  6. #86
    vedatarpacı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Mart 2006
    Şehir
    koşuyolu
    Motosikleti
    suzuki burgman an400
    her siteye girdiğimde bu topic i açıp takip ediyorum. inşallah sağlıkla gidip gelirsiniz.

    ve sizi çook kıskanıyorum. siz çin malı sukuturlarla elin orta asyasına gidin. bizde ağvaya gidersek yağmur yağarmı diye düşüneduralım.r1200gs MÜ müzle

    en çok ta hoşuma giden laf selka arkadaşımızın 2009 temmuzunda biz ne yaptığımızı unutacağız ama siz ölene dek hatırlayacaksınız lafıydı..

    ben gitmeyeceğim ama inanın heyecanlanıyorum.ooooooooooooooof of.

  7. #87
    KALDERA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2005
    Şehir
    TÜRKİYE
    Motosikleti
    visal 125 DOMİNAR 400 UG-HERO XPLUS 200 4V
    evet silinmiş..kalmalıydı aslında bence..mesajın kalması herkezin sürekli görmesi başlı başına bir örnekti..

    hasan kardeşim böyle olursa seni vazgeçirecekler galiba..

    bende bir şeyler ekleyeyim. bu ülkelerden bazılarına gitmiş biri olarak.
    gezi rutunda azerbaycan sana ters kalıcak. bu ülkeye girmiş olman sana hem vakit kaybı hemde giriş ve çıkışlarda ek maliyet getirmiş olacak..ve girdikten sonra en uzak noktasına gitmiş bile olsan yine geri gelmen gerekecek..

    ikinci nokta ise kazakistan..burasıda yol alma bakımından seni çok yıpratacak.çok büyük bir ülke.ve uçsuz bucaksız bozkır.ülke 3 milyon metrakare nüfüs ise istanbul kadar..
    benim asıl endişem eğer kazakistana giderseniz burayı çok sevecek ve yerleşmeyi, burada iş kurmayı yada emekli olduktan sonra bu ülkeye göç edeceğin yönünde..

    ayrıca kazakistanda türk yatırımcılar,firmalar çok..kısa bir araştırmadan sonra bu firmaları bulabilir ziyaret edebilir yardım alabilirsin..


    diğer taraftan türkmenistan ve özbekistan arasında geçmişte sorunlar vardı ve sınırlar kapalıydı..son durumunu bilmiyorum.buda bir dezavantaj olabilir.

    ama bu asya ülkelerinde karayolundan çok demiryolu daha iyi durumda. 2005 yılında çin e gitmiştim iki kez. oradada durum böyleydi..

    gerekli noktalarda demiryolu alternatifini düşünmen yararına olacaktır... ben eğer gelecek olsaydım..

    1- azerbaycanı rut dışına çıkarırdım bu plan çerçevesinde
    2-kazakistanı dönüş rutuna alırdım.(bu ülkede zamanın daha bol olsun.)

    yoldaki karşılaşılacak tehlikeler konusu ise bence istanbulda motor kullanmak daha tehlikeli diyebilirim..

    nasılki bir kamp yerinde cep telefonunu ve cüzdanını çaldırmıştın unutmamışsındır..riskinde bu kadardır işte..

    bence daha önemlileri eğer dört kişi olursanız dördünüzün birden vize işlemlerinde olsun transit geçişlerde olsun sorun çıkarılma oranı %70.. bunada hazırlıklı olun..

    hiç aklınıza gelmeyen yada sebepsiz bir nedenden ötürü atıyorum iranda bile 2 kişi kalabilirsiniz ve bu ihtimal hep ileriki ülkelerde bile aklınıza takılacak..çünkü buralarda shengen vizesi uygulanmıyor.

    bu gibi sorunlarla karşılaşırsanız hep bir b planınız olmalı..

    ayrıca yazının başında motor farketmez demişsinya ..sen daha iyi bilirsin ama enduro tipi olması bu rutta en idaeali..motorlara yapacağınız küçük modifiyeleri ve eklentileri choopere pek uygulayamazsınız gibime geliyor.

  8. #88
    Arvasi3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    Sakarya
    Motosikleti
    KLR 250[Kırmızı gülden ayrıldık]
    Alıntı kaldera adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    evet silinmiş..kalmalıydı aslında bence..mesajın kalması herkezin sürekli görmesi başlı başına bir örnekti..

    hasan kardeşim böyle olursa seni vazgeçirecekler galiba..
    abi ben tükürdümmü haytta yalamam.bende geri vites yok.Bana inanmayanlar çok mahcup olacak.
    Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular

  9. #89
    vedatarpacı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Mart 2006
    Şehir
    koşuyolu
    Motosikleti
    suzuki burgman an400
    Alıntı Arvasi3 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    abi ben tükürdümmü haytta yalamam.bende geri vites yok.Bana inanmayanlar çok mahcup olacak.
    biz burada olur mu olmaz mı diye duralım. inşallah siz gidip geleceksiniz.

    düşünsenize atalarımız nasıl gelmişler orta asyadan garanti onlarda motosiklette yoktu.

    biraz neşe katmak için söyledim sakın kızmayın.

    vallahi tek kelimeyle kıskanıyorum. çoğu gidemeyecek olupta okuyan arkadaşlar gibi

    macera ruhu bu işte.

  10. #90
    Arvasi3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    Sakarya
    Motosikleti
    KLR 250[Kırmızı gülden ayrıldık]
    Alıntı kaldera adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    evet silinmiş..kalmalıydı aslında bence..mesajın kalması herkezin sürekli görmesi başlı başına bir örnekti..

    hasan kardeşim böyle olursa seni vazgeçirecekler galiba..

    bende bir şeyler ekleyeyim. bu ülkelerden bazılarına gitmiş biri olarak.
    gezi rutunda azerbaycan sana ters kalıcak. bu ülkeye girmiş olman sana hem vakit kaybı hemde giriş ve çıkışlarda ek maliyet getirmiş olacak..ve girdikten sonra en uzak noktasına gitmiş bile olsan yine geri gelmen gerekecek..
    ikinci nokta ise kazakistan..burasıda yol alma bakımından seni çok yıpratacak.çok büyük bir ülke.ve uçsuz bucaksız bozkır.

    diğer taraftan türkmenistan ve özbekistan arasında geçmişte sorunlar vardı ve sınırlar kapalıydı..son durumunu bilmiyorum.buda bir dezavantaj olabilir.

    ama bu asya ülkelerinde karayolundan çok demiryolu daha iyi durumda. 2005 yılında çin e gitmiştim iki kez. oradada durum böyleydi..

    gerekli noktalarda demiryolu alternatifini düşünmen yararına olacaktır... ben eğer gelecek olsaydım..

    1- azerbaycanı rut dışına çıkarırdım bu plan çerçevesinde
    2-kazakistanı dönüş rutuna alırdım.

    yoldaki karşılaşılacak tehlikeler konusu ise bence istanbulda motor kullanmak daha tehlikeli diyebilirim..

    nasılki bir kamp yerinde cep telefonunu ve cüzdanını çaldırmıştın unutmamışsındır..riskinde bu kadardır işte..
    sevgili uğur hocam eğer sana zor olmazsa dediğin fikir doğrultusunda bana bir rota çizermisin.ama haritada işaretli olarak yaparsan çok memnun olurum.gelmeyi düşünürsen şirkete senide katarız ne demek
    + tüm vize işlemlerini Türkiyeden halledip öyle yola çıkacağız.yoksa kazakistan özbekistan ve türkmenistanda kapıda vize vermiyorlarmış.hatta iran vizesini bile istanbuldan alacağız.

    Alıntı vedatarpacı adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    biz burada olur mu olmaz mı diye duralım. inşallah siz gidip geleceksiniz.

    düşünsenize atalarımız nasıl gelmişler orta asyadan garanti onlarda motosiklette yoktu.

    biraz neşe katmak için söyledim sakın kızmayın.

    vallahi tek kelimeyle kıskanıyorum. çoğu gidemeyecek olupta okuyan arkadaşlar gibi

    macera ruhu bu işte.
    öyle deme be daha yaşın gençtir.bzizim gibi sonbaharı yaşamıyorusundur.ileride önüne çok fırsatlar geçer.azmettikten sonra her şey olur.yeterki içindeki aşk ölmesin
    Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular

  11. #91
    KALDERA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2005
    Şehir
    TÜRKİYE
    Motosikleti
    visal 125 DOMİNAR 400 UG-HERO XPLUS 200 4V
    Alıntı Arvasi3 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    sevgili uğur hocam eğer sana zor olmazsa dediğin fikir doğrultusunda bana bir rota çizermisin.ama haritada işaretli olarak yaparsan çok memnun olurum.gelmeyi düşünürsen şirkete senide katarız ne demek
    amanın çok sakınırım hasan kardeşime rota belirlemek ne haddime ..

    sadece naçizane tavsiyem olur o kadar..
    en uygununu sen bilirsinde bulursunda...bu geziyi en iyi şekilde sen başarır dönersin..sorunsuz hiç bir yol olmaz..mutlaka olacaktır sen üstesinden gelirsin rahat rahat ben biliyorum.

    bazı arkadaşlar bu ülkelerde türkleri sevmiyorlar diye belirtmişler ksımen doğru olabilir. ama sebebi ise şudur.

    bu ülkelerden tahsil için çok öğrenci geldi muhtelif üniversitelere. bu öğrencilerin çoğu çeşitli suçlara alet edildi. mağdur oldular.. sen olsan ne düşünürdün..?

    neyse geçmişte kazakistandaki ahmet yasevi üniversitesi için bazı işlerim vardı ..o konuya girmeden bu ülke ile edindiğim topladığım çeşitli bilgileri buradan aktarayım. senin içinde bu ülke çok özel olacak. yalnız bu ülkede en çok et yeniliyor ve seviliyor. en makbulü ise at eti.. buna dikkat..
    birde kımız denilen at sütü...çok kötü kokan berbat ötesi bir şey

    KAZAKİSTAN

    Kazakistan, Rusya ile sınırı en uzun, yüzölçümü ile en büyük bağımsız Türk Cumhuriyeti. “Kartal”ın simgelediği ufuklar ülkesi…

    Rusya ile sınırdaş… Çarlık döneminden itibaren Rusya’nın Türkistan’ı işgal planları hep Kazakistan üzerine kurulmuş; Kazakistan, Türkistan’ın kapısı sayılmıştır.

    Kazakistan; Kafkasya ve Ortaasya Türk devletleri ile Rusya arasında yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik coğrafyası ile bugün de bir şemsiye, bir paratoner gibidir.

    “Kazak” adı, bozkır atlısı; hür/serbest; yiğit, mert, cesur anlamlarında bir isim.. “Kazakistan” ise o hür; yiğit, mert insanların ülkesi.. Kanatları ile yücelikleri, hür ve serbest olmayı; pençeleri ile güç-kuvvet ve kahramanlığı; daima açık, ferli gözleri ile geniş görüş, ileri görüş ve ufukluluğu ifade eden Kartal Kazakistan’a bayrak, alem ve simge olarak seçilmiş…

    “Kazak” ve “Kartal” bu anlamları ile birbirine yakışan iki sembol.. Kazakistan’ı tarihi, insanı ve coğrafyası ile bu “güç”; “cesaret” ve “mücadele” esprisinden ayıramazsınız. Kazak toplumu, bu hırçın iklim ve coğrafyanın yüzyıllarca süren beraberliğinde hür olmayı; mücadeleci ve cesur olmayı, bir huy, bir karakter olarak edinmiş ve öğrenmiştir. Bir de “Koruyucu” olmayı.. Düşmana karşı güçlü; dostlarına ve kendine sığınana karşı şefkatli; kol-kanat gerici.. Tam da “Türk” karakteri; Türklüğün ontolojik misyonu…

    Kazakistan işte bu misyondur…

    “YÜKSELEN BAYRAK İNMEZ!.”

    Kazakistan tarihi, bir mücadeleler tarihi...

    Bu mücadele sadece sert iklim; çetin coğrafyadan gelmiyor.

    Kaderin Rusya ile sınır yaptığı bu ülke/ve insanı, sadece kendileri ve ülkelerinin değil, Rusya’nın bütünüyle Hazar ve ötesi Türk yurtlarına hâkim olma arzularına karşı durmanın da bedelini ödedi..

    1552’de Türk yurtlarının en batıdaki önemli merkezi Kazan’ı; 1556’da ise Astrahan’ı topraklarına katan Rusya, Orta Asya’ya bütünüyle hâkim olabilmek için önünde ilk, tek ve zor engel olarak sadece kahraman Kazakları ve Kazakistan’ı gördü.

    ..Ve Kazakistan’ın 400 yıl sürecek inişli-çıkışlı en çetin dönemi başladı. Rusya, Orta Asya’ya sadece savaşlarla ve ordularla değil; hile, desise, casus ağları ile ve Kazakistan’ı çiğneyerek hakim olabildi.

    Ama Kazak Kartalı, uçmaya alışık olduğu yüceliklerden; konduğu yüksekliklerden aşağıya düşmeyi hiçbir zaman kabullenmedi. Kırımlar, kıyımlar; kardeşi-kardeşe; soydaşı-soydaşa düşüren hile ve desiseler onun pes etmesine yetmedi. Ölenler öldü; kalanlar genlerine işlemiş hürriyet tutkusunun yolunca yürüdü.

    “Yükselen Bayrak inmedi”: 16 Aralık 1991’deki bağımsızlık ilânı, Kartalın simgelediği özgürlük tutkusunun, Kazakistan Bayrağı ile birlikte bir daha inmemek üzere göndere çekildiği tarih oldu: Kazakistan tekrar bağımsız oldu.

    Bağımsızlığın ilanından 15 gün önce, halkın büyük ekseriyetle Cumhurbaşkanı olarak seçtiği bilge-kağan Nursultan Nazarbayev, Kazak törelerine göre beyaz keçe üzerinde yürüyerek oturduğu makamında bu ölmezliği dile getirdi:

    “Ben, öz-halkımın, dayanılmaz acılara dayanan; katlanılmaz çilelere katlanan engin sabrına hayranım. Sonsuz ve insafsız istila sellerinin kemirip-öğüterek sürüklediği zamanlarda ve kanlı kıyımlı günlerde o, çok çile çekse de, sağlam kalabilmeyi başarmıştır.”

    Halkına; onun değerlerine inanan ve halkını kendine inandıran lider bu olmalı; böyle olmalı.. Kazakistan’ın tarihî birikimine yakışan da..
    NELER GÖRECEKSİNİZ?

    Kazakistan’a gidenler sadece
    Dünyanın 9’uncu büyük coğrafyası,

    İklimi ve tabiatı ile çetin bu vasi coğrafyada bağımsız yaşamaya alışmış,

    hürriyetini koruma tarihî içgüdüsü ile gerginleşmiş insanlar ile karşılaşacaklarını düşünmemelidirler.

    Zira;

    Milletleşme bilincinin; eğitim ve kültür birikiminin, insanı ve toplumu iklim ve doğa şartlarına nasıl egemen kıldığını; hürriyeti için “savaşma” içgüdüsü ile insana ve tabiata esirgeyerek yaklaşma inanç ve kültürünün nasıl birarada -aynı insanda, aynı çehrede- yaşatıldığını; ekonomik imkansızlıklar ile sosyal insan/sosyal toplum olma arasındaki birbirinden uzak farklılığın

    Kazak insanında /ve toplumunda nasıl bir yüksek sosyal seviyeye ulaştığını görecekler;

    Kazak-Türk kültürü ile niçin daha önce buluşmadıklarını kendi kendilerine soracaklardır.

    Kazakistan farklı bir tarihtir, farklı bir coğrafyadır ama bildik/tanıdık bir kültür ve coğrafya… Bu kültür, bugün 10 milyon kilometrekareye yayılmış tarihi zenginliklerin bozulmamış; saf, özgün, arı köklü mirasıdır.

    O güleryüzdür; bir sıcak yaklaşımdır. Gönül cömertliği, eli-açıklıktır.

    O, konukseverliktir; açılan kucak, kurulan sofradır. O sofrada sadece yemeğin her çeşidi, çok çeşidi değil, binlerce yılık hasretin buluşma içgüdüsü; buluşma sevinci vardır.

    Bu bir kavuşmadır ki; uzaktan bilinmez…
    Bu bir oluşumdur ki; bakmadan görülmez...
    Bu bir güzelliktir ki; tatmadan duyulmaz…
    Bu Kazakistan’dır; Kazakistan farkı ve farklılığıdır.


    ALMATI BAŞKENTLİKTEN ÇIKSA DA

    Almatı Sovyetler döneminde Kazakistan Sovyet Cumhuriyeti’nin başkenti.. Bağımsızlığın 5’inci yılında başkent Astana’ya taşındı..

    Almatı -resmi başkent olmasa da- Kazakistan’ın bir önemli kültür merkezi olmaya devam ediyor..

    Bölgenin Kazakistan ve öncesine ait tarih ve kültür mirası Almatı’da bulunan zengin müzelerde sergileniyor.

    Kazakistan Ortalık Müzesi ulusal müze...
    Sadece Kazakistan döneminin değil; önceki dönemlerin de işlenmiş madeni eşyaları; eski yaşamın maket görüntüleri; yurt/ve çadırları Kazakistan Ortalık Müzesi’nde sergileniyor.

    Milli Müzik Aletleri Müzesi, bir yaşayan müzik, sanat, folklor merkezi...

    Eski-yeni ortak müzik aletleri burada sergileniyor. Müzik resitalleri ve şölenleri burada yapılıyor.

    Ülke içinden ve dışından Almatı’ya gelenlere Kazak müziği, Kazak folkloru, ve Kazakistan’ın yaşanan sanat hayatı Ulusal Müzik Aletleri Müzesi’nin renkli salonlarında, bahçe ve fuayelerinde gösteriliyor.

    Göktepe Televizyon Kulesi, İstanbul’un Çamlıcası;

    Bursa’nın Uludağı..

    Yolu Almatı’ya düşenler, Göktepe’den Almatı’yı, gece ve gündüz seyretmeliler...

    Almatı’nın pırıl-pırıl ışıklı gece manzarası da, bir yeşil atlası andıran gündüz görüntüsü de, Göktepe’ye çıkmaya değer...

    Medeo Dinlenme Yeri, doğal parkları, şelaleleri, kayak merkezi, motel ve gazinoları ile bir dünya cenneti..

    Almarasan Mesiresi, Medeo benzeri bir dinlenme yeri; bağ-bahçe ile zenginleştirilmiş sulak, tabii güzellikler… İnsan doğasının suyu ve yeşili niçin sevdiği bu güzelliklerle daha iyi anlaşılıyor.

    Almatı Merkez Camii ve Külliyesi, Kazak halkının bağımsızlıktan sonra-çoğu- kendi imkanlarıyla inşa ettikleri bir kompleks... Kazakistan dini yönetim merkezi bu külliyede...

    Camii, dinî tören ve toplantıların yapıldığı salonları ile Almatı’nın dinî merkezi...

    “Tolgar”, “Miçurin”, ve “Nikolayevka”, Almatı çevresinde, Türkiye tarafından, Türk camii mimarisi uygulanarak kubbeli-minareli camilere kavuşturulmuş yerleşme yerleri...

    Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile Türk halkının hayır ve himmet, eli oralara kadar uzanmış.

    GÜNEY KAZAKİSTAN: “EVLİYALAR DİYARI”

    Güney Kazakistan, maneviyat ulularına ait türbelerin, hatıraların, eserlerin yaşatıldığı ve yaşandığı; “Evliyalar Diyarı” diye anılan tarih-yoğun bereketli bölge...

    Türkistan, Sayram, Kazıkut, Sazak, Otrar, Tanaz (Jambıl) ve Güney Kazakistan’ın idare, sanayi, kültür, turizm merkezi Çimkent bu bölgede..


    1500 YILLIK KENT: TÜRKİSTAN

    Türkistan şehri; Türk dünyasının ortasında bir kutlu kent..

    Oğuz Han’a, Kazak Hanlıklarına başkentlik etti. Samaniler ve Harzemşahlar döneminde siyasi merkez oldu. 16 yy.’da bütün Türkistan’ın manevi başkenti olma onuruna ulaştı.

    1500 yıllık tarihi boyunca -birden çok dönemde- en canlı kültür, ticaret ve medeniyet merkezi oldu.

    Oğuz Han’dan itibaren bütün dönemlerde, dinî düşünce ve çalışmalarda merkez olma özelliğini koruyan Türkistan, 2000 yılında tarihinin 1500’üncü yılını kutladı.

    Ahmet Yesevi, adını ondan aldı; O’na adını verdi.
    Bu şehirde büyüdü, Türklüğü bu şehirde büyüttü.
    Türkçeyi ve Türklerin Müslümanlığını bu şehirde pekiştirdi, güçlendirdi.



    Emir Timur, dünya saltanatını, O manevi başbuğdan aldığı himmete bağladı.

    Müslüman-Hristiyan-Musevi-Budist; bütün inananlar O’ndan himmet aldı, himmet istedi.



    Türkistan bugün bir bilim başkenti...

    Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Kutlu Türkistan’a, bilimin kutsallığını da kattı.



    Türkistan, Ahmet Yesevi ile “kutluluk” kazanmıştı. O’nun adına kurulan üniversite ile çağın bilimlerinin aydınlığını da sıfatlarına kattı.



    Türkistan’ın tarihi 1500 yıl öncelerden başlar.

    Ondan yanan ışık, nice yüzyılları aydınlatacak.

    Türkistan bu kutlulukla ebediyen yaşayacak..



    AHMET YESEVİ GERÇEĞİ

    “Kazakistan” deyince akla gelecek bir önemli misyon Ahmet Yesevi gerçeği...

    Pir-i Türkistan yani Uluğ Türkistan’ın ulusu/büyüğü “Hoca Ahmet Yesevi”nin doğduğu “Sayram” ve görkemli türbesinin bulunduğu “Yesi” -bugünkü adıyla Türkistan- Kazakistan’ı bereketlendiren bir “yüm” olarak; bu ülkede bulunuyor.



    Ahmet Yesevi, Ortaasya’dan-Balkanlara Türklüğümüzü-Müslümanlığımızı borçlu olduğumuz bir büyük veli…

    “Türkçe”nin gelişmesini , zenginleşmesini;

    “İslamiyet”in doğru yorumunu;

    “Milli Kültür”ümüzün inançlarımıza bağlı oluşumunu O’na borçluyuz.


    PEYGAMBER ELÇİSİ "ARSLAN BABA"


    Halk müfekkiresinde, Hz. Peygamberin sohbetinde bulunduğuna ve O’ndan “Yesi”li Ahmet”e bir emanet getirdiğine inanılan ARSLAN BABA türbesi Türkistan’a 27 km mesafede…



    Türk halk inançlarına göre “Sahabi” olduğu; Hz. Peygamberden aldığı bir “özel” emaneti küçük Ahmet’e teslim ederek O’na bir “misyon” yüklediği kabul edilen Ahmet Yesevi’nin Hocası Aslan Baba Türbesi, “Yesevi Külliyesi/ve türbesi”ni ziyaret edenlerin aynı inanç ve saygı ile koştukları bir ziyaret yeri... Bozkırın ortasında bir ribat ( küçük kale ) görünümündeki yapı, içerisinde mescit ve sandukaların bulunduğu bölümleri ihtiva ediyor.



    Geniş bir bozkırın kendi halinde biteviyeliği içerisinde kendisi de bir “emanet” ve paha biçilmez “Miras” olan türbenin, içinde muhafaza edilenin hatırına daha bakımlı hale getirilmesi; gönüllü bir himmet ile yakın çevrenin yeşillendirilmesi; bir manevi koşu ile oraya gelenlere hizmet verecek eklentilerin inşası; hep söylenilen, dile getirilen bir istek…



    GEVHER ANA, küçük Ahmet ana-babadan öksüz kaldıktan sonra O’nu büyüten; Aslan Baba’nın bıraktığı kabul edilen “Emanet”i O’na teslim eden ablası... O’nun türbesi de müze-kent Türkistan’da...




    FARABİ’NİN ŞEHRİ "OTRAR"



    Otrar, büyük İslam bilgini Farabi’nin doğduğu şehir.

    Farabi adına dikilen abide ve adına kurulan müze bu şehirde, eski Yunan felsefesini kendine mahsus özgün yorumlarıyla geliştiren ve Batı Rönesans’ının önünü açan Farabi’nin hatıraları ile buluşmak isteyenler; Otrar’a uğramalıdırlar.



    Otrar, Türkistan’a 70 km mesafede bir bakımlı, sevimli kent. Bozkırın biteviyeliğine mola verdiren bir yeşil vaha…




    GÜNEY KAZAKİSTAN’IN MERKEZİ: ÇİMKENT



    Çimkent, Güney Kazakistan’ın Eyalet merkezi. Havaalanı, birden çok üniversite, fabrika ve tesisler Çimkent’i hem resmî /idarî merkez, hem de bir kültür merkezi hâline getirmiş.



    Aksu Jabağılı Millî Parkı, dinlenme yerleri, şelâleleri ve hayvanat bahçesi ile bu yoğun kendi dinlendiren tabii zenginlikler…



    Sarıağaç Mesire yeri ise kaplıcaları, konukevleri, dinlenme yerleri ile şehrin akciğeri…



    MASLAHAT TEPESİ



    Kültepe ya da Maslahat Tepesi, Orta Kazakistan’da tarihi Orda Başı.. Savaş ve barışa bu tepede kanar verildi. 1193 yılında Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan arasında “Ebedî Dostluk Antlaşması”da tarihi fonksiyonuna uygun olarak bu tarihî Maslahat Tepesi’nde aktedildi.



    Uludağ, Abılay Han Devri’nden başlayarak, Orda’ların savaşa /cenge çıkarken toplandıkları son hareket noktası..



    Üst Yurt, Batı Kazakistan’da “Yesevî Kültürü”nün yoğun olarak yaşandığı ve yaşatıldığı bölge..

    Türkmenistan sınırındaki bu bölgede, Anadolu’daki “Mevlit” geleneği gibi, Ahmet Yesevi’nin şiir ve deyişlerinin topluca okunduğu “Hikmet Günleri” tertibedilir. Sözlü Edebiyat’ın bu geleneksel töre ve törenleri halk inançlarını yaratan gelenekler olmuştur.



    Kızılorda, Dede Korkut Şehri. Korkut Ata Üniversitesi ve zengin maden yatakları, Kızılorda’nın zenginlikleri…

    Doğu Kazakistan, Abay’ın vatanı... Cengiz Dağları bu bölgede…




    KAZAKİSTAN, TABİAT HARİKASI BİR COĞRAFYADIR

    Kazakistan, Volga Nehri’nden –Altay Dağları’na; Ortaasya çöllerinden-Sibirya Bozkırlarına; 2 milyon 717 bin 300 kilometrelik, tabiat harikası bir coğrafyadır. Kazakistan’ın doğu ve güneydoğusunun dışındaki yerlerin büyük bölümü ovalardan ve bozkırlardan oluşur... Aral Gölü ile Hazar Denizi arasında Üstyurt ve Mangışlak Ovaları; Mangışlak Ovalarının kuzeyinde Kara Tav, Ak Tav Dağları; Balkaş Gölü’nden batıya uzanan Kızıl Ray ve Karkaralı Dağları; Kazakistan’ı Sibirya’dan ayıran Gökçe Tav, Ulu Tav ve Bayan Aul Dağları; uçsuz-bucaksız Sibirya Ovalarının Kazakistan içine uzanan bölümünde yeralan çok sayıda göl,; ülke genelinde 7000’den fazla akarsu bu büyük coğrafyanın doğal zenginlikleridir...




    KAZAKİSTAN HAKKINDA İSTATİSTİKİ BİLGİLER



    Resmi Adı : Kazakistan Cumhuriyeti

    Başkenti : Astana Nüfus: 500.000. (2004 tahmini)
    Bağımsızlık Tarihi : 16 Aralık 1991

    Yüzölçümü : 2.717.000 km2

    Nüfusu : 17 milyon (2004 yılı tahmini)

    Dili : Kazakça (Resmi), Rusça (halklararası anlaşma dili)

    Yönetim Biçimi : Cumhuriyet

    Devlet Başkanı : Nursultan Abişilu NAZARBAYEV

    Para Birimi : Tenge. (2008 yılı itibariyle 1$: 120 Tenge)

    Okuma-Yazma Oranı : % 98 (Erkek: % 99, Kadın: 96)

    Önemli Kentleri : Astana, Almatı, Aktöbe, Atırau, Öskomen, Taraz, Jezkazğan, Oral, Karağanda, Kızılorda, Kökşetau, Kostanay, Aktau, Pavlodar, Petropavlovsk, Semey, Çimkent

    İdari Yapı : 14 il ve 2 eyalet statüsünde şehir (Astana, Almatı)

    Doğu Kazakistan : Öskemen, Pavlodar, Semey

    Batı Kazakistan : Aktöbe, Atırau, Aktau, Oral

    Kuzey Kazakistan : Astana, Kökşetau, Kostanay, Torgay, Petropavlovsk

    Güney Kazakistan: : Çimkent, Kızılorda, Taraz, Almatı

    Komşuları : Kuzeyinde Rusya Federasyonu, batısında Hazar Denizi, doğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, güneyinde Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan.

    Gayrisafi Milli Hasıla : 52.9 Milyar $ (2003 tahmini)

    Kişi Başına GSMH : 3.100 $ (2003 tahmini)

    İhracat / İthalat Toplamı : İhracat: 6.5 Milyar $, İthalat: 9.6 Milyar $ (2002)

    Karayolu : 189 000 km

    Demiryolu : 14 460 km

    Boru Hatları : Ham Petrol: 2850 km., İşlenmiş Petrol: 1500 km., Doğalgaz: 3480 km.

    Ülke kodu : KZ

    İklimi : Sert kara iklimi

    Coğrafi Özellikleri : Kazakistan 2 milyon 717 bin km2 'ye ulaşan topraklarıyla coğrafi açıdan pek çok farklı özellikleri içeren bir ülkedir.

    Akarsuları : Ülkede 7.000'den fazla akarsu vardır. Akarsularının en önemlileri ülkeyi baştan başa geçerek Kuzey Buz Denizine dökülen İrtiş, İşim ve Tobol sayılabilir.

    Doğal Kaynaklar : Petrol, Doğalgaz, Kömür, Demir, Krom, Volfram, Çinko, Bakır, Altın, Kurşun, Uranyum, Titanyum, Manganez, Fosfat, Kobalt, Boksit, Molibden, Nikel, Alüminyum, Asbest, Fosfor.


    COĞRAFİ KONUMU

    Kuzeyde ve batıda Rusya Federasyonu, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti (Doğu Türkistan), güneyde Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ile çevrilidir. 45°-87° doğu boylamları ile 41°-57° kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Kazakistan geniş bozkırlarla kaplı olup geriye kalan tüm arazinin yarısı çöldür.

    Kazakistan dışında Doğu Türkistan'da 650.000, Moğolistan Halk Cumhuriyeti'nde 40.000, Afganistan’da 3.000 Kazak nüfusun yaşadığı bilinmektedir.


    TARİHÇE

    Geleneksel olarak göçebe olan Kazakların tarih sahnesinde etkili olmaları, Özbek Hanları devrine rastlar. Bu dönemde Kasım Han, bütün Kazakları kendi egemenliği altında toplar (1520). 17. yüzyılda ise Tavke Han, Kazak Türklerini yasal kurallara bağlar. Ancak 17. ve 18. yüzyıllarda Ruslar Türkistan'ı işgal ederler. Bu işgale en büyük tepki Kazaklardan gelir. 1783'te Sırım Batur önderliğinde Kazaklar bir ayaklanma başlatırlar fakat Çarlık Rusyasının boyunduruğundan kurtulamazlar.

    Kazak önderler 1906’da halkta ulusal bilincin uyanmasını sağladılar.. 1916'da harekete geçen Kazaklar, 1917’de Umumi Kazak Kongresini toplayarak Orenburg'u başkent ilan ettiler. 1924 de otonom olarak başkentlerini Ak-Mescit'e taşıdılar. 1936'da ise Sovyetlerin bir üyesi statüsüne girdiler.

    Kazakistan 1990'da egemenliğini, 1991 tarihinde ise bağımsızlığını ilan etti.


    DEMOGRAFİK DURUMU

    Kazakistan, Türk Cumhuriyetleri içinde etnik açıdan çok farklı bir yapıya sahiptir.



    Nüfusun Etnik Yapısı (2004)

    Grup Nüfus içindeki yüzdesi

    Kazak Türkleri % 53.4

    Ruslar % 30.0

    Ukrayn % 3.7

    Alman % 2.9

    Özbek Türkleri % 2.5

    Tatar Türkleri % 1.7

    Diğer % 5.8




    EKONOMİK DURUM

    Kazakistan işlenebilir geniş topraklara sahip bir ülkedir. Önemli ölçüde tarım ürünü ihraç etmekte ve üretmektedir. Ayrıca bölgenin en zengin maden kaynaklarını elinde tutmaktadır. Geniş ölçüde maden çıkarma ve bunları işleme durumundadır. Ülkede; metalürji, makine, petro kimya, tekstil, tarımsal ürünleri işleme sanayii gelişmiştir.

    Ülkenin ekonomik yaşamında devlet sektörü % 90 ile ağırlığını korumakta, özel sektör ise % 10 civarında bulunmaktadır. Ancak bu oranlar hergün özel girişim yönünde değişmektedir. 1991 ve 1992 de Kazak Hükümeti özelleştirmeye, mülkiyet ve serbest pazar ekonomisine girmeye başlamış ve kısa zamanda önemli mesafe katetmiştir. Bağımsızlığın ilk beş yılında, ülkenin ekonomik yaşamında devlet sektörünün yeri ancak %90 seviyesine indirilebilmiş iken, 1997 yılından sonra hızlanan özelleştirme uygulamaları sonrasında bu oran 2004 yılı başı itibariyle %25 seviyesine inmiştir.

    Ülkenin zengin petrol ve gaz rezervleri bulunmaktadır. Kazakistan ekonomisi, son yıllarda hızla canlanmaya başlamıştır.

    Türk Cumhuriyetleri içerisinde en zengin yeraltı kaynakları Kazakistan'da bulunmaktadır. Başlıca yeraltı kaynakları; bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum, astbest, barut, bizmut, krom, fosfat, titanyum, kömür, petrol ve bordur. Bunların yanında demir-çelik gibi ağır sanayi işletmeleri de bulunmaktadır.

    Yirminin üzerinde termik santral günde 300 bin ton kömür tüketerek Urallar, Batı Sibirya ve Orta Asya'ya elektrik enerjisi sağlamaktadır.

    Kazakistan'ın 160 bölgesinde 30 milyar varil petrol rezervi kesin olarak bilinmekte, ama bu miktarın 80 milyar varile kadar çıkabileceği tahmin edilmektedir.

    Kazakistan'da Hazar Gaz yataklarıyla birlikte toplam rezervin 6 trilyon m3’e ulaşacağı hesap edilmektedir.

    Kazakistan’da geniş ve ekilebilir tarım alanları bulunmakta; başta buğday, tütün, şekerpancarı, pirinç, arpa ve diğer tarım ürünleri yetiştirilmektedir.

    Geleneksel olarak göçebe olan Kazaklar, hayvancılığa her zaman büyük önem vermiş ve onları hayatlarının bir parçası saymışlardır. Ayrıca geniş Kazakistan topraklarının çayır-mera, otlak ve yaylaklarla kaplı olması hayvancılığı özendirmiştir.

    Kazakistan Sanayii incelendiğinde, bu sanayiinin Sovyet ekonomisinin ihtiyacına göre ve onları karşılamak üzere planlandığı görülür. Özellikle imalat, madencilik, enerji, metalürji, kimya, petro kimya ve inşaat malzemeleri önemli yer tutmaktadır.

    Kazakistan’da biri batıda, ikisi doğuda olmak üzere üç petrol rafinerisi, dokuma endüstrisi, makine sanayii (traktörler, ziraat makineleri) ve gelişmiş kimya sanayii yeralmaktadır.

    Çok geniş toprakları bulunan Kazakistan’da ulaştırma ağının en büyük temelini demiryolları oluşturmaktadır. Bu demiryolları Kazakistan ekonomisi için büyük önem taşımakta ve yük taşımacılığının % 50’sini karşılamaktadır. Yolcu taşımanın % 50’si karayolu, % 30’u demiryolu, % 2’si ise havayoluyla yapılmaktadır. Demiryolları ağı 14,460 km uzunluktadır.


    TARIM VE HAYVANCILIK

    Tarım sektörünün GSMH içerisindeki payının % 36 olduğu Kazakistan’da 220 milyon hektar tarım alanının yaklaşık % 82’si çayır-mera alanı olarak, geri kalan 3,5 milyon hektarı ise ürün üretimi için her yıl işletilmektedir. Toplam tarımsal üretimin % 40’ını bitkisel üretim ve % 60’ını hayvansal üretim oluşturmaktadır. Kazakistan’da ekilen toprakların % 6,5’ine tekabül eden 2,4 milyon hektar arazi sulanmaktadır.


    BANKACILIK VE SİGORTACILIK

    Bankacılık sektörüne yabancıların girişine de sınırlandırmalar getirilmiştir. Buna göre yabancı bankaların toplam sermayesi, Kazak bankalarının toplam sermayesinin 1/ 4’ünü aşamaz. Ayrıca yabancı banka temsilciliklerinin, tam işlevli şubeler haline gelmesi için 1 yıllık süre öngörülmüştür. Bunun yanı sıra, hükümetin, yabancı banka faaliyetlerini sınırlandırma konusunda geniş yetkileri bulunmaktadır.


    TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER



    Kazakistan’da Yabancı Sermaye Kanunu ile kurulmuş olan 500’den fazla Türk ve Kazak-Türk ortak şirketleri vardır. Türk firmalarının Kazakistan’da başlıca ilgi alanları şöylece sıralanabilir:



    · İnşaat ve müteahhitlik hizmetleri, sınai tesis yapımı, hafif sanayi, gıda, madencilik, ticaret, metalürji, tekstil, telekomünikasyon, elektrik santralleri yapımı, otel ve iş merkezleri yapımı.



    · Türkiye ile Kazakistan arasında ticari ilişkiler sürekli olarak gelişme göstermektedir. Türkiye’nin Kazakistan’a başlıca ihracatı; çeşitli gıda maddeleri, giyim eşyaları, otomatik telefon santralleri, deri işleme cihazları, sentetik halı ve kilim, zirai mücadele ilaç ve bitkileri, makarna imalat cihazları, seramik eşyalar, demir-çelik ve alüminyum ürünleri, elektrikli ev aletleri gibi kalemlerden oluşmaktadır. İthalatı ise; hayvansal ürünler, buğday, deri, alüminyum alaşımları, kalaylı demir-çelik gibi malları kapsamaktadır.

    RESMİ VE DİNİ TATİL GÜNLERİ

    1-2 OCAK YILBAŞI

    8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

    22 MART NEVRUZ GÜNÜ

    1 MAYIS KAZAKİSTAN HALKININ BİRLİĞİ BAYRAMI

    30 AĞUSTOS ANAYASA GÜNÜ

    25 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
    16 ARALIK BAĞIMSIZLIK BAYRAMI



    KAZAKİSTAN’A ULAŞIM

    Türkiye’den gideceklerin Türkistan’a ulaşımı Türk Hava Yolları ve Astana Hava yolları ile Almatı üzerinden yapılmaktadır. İstanbul-Almatı arası yaklaşık 5 saattir.

    Almatı’dan Türkistan’a ulaşım, karayolu ve demiryolu ile yapılabildiği gibi, Çimkent’e kadar uçakla, Çimkent’ten sonra karayoluyla da olabilmektedir. Almatı’dan havayolunu tercih edenler 1,5 saatlik bir yolculuktan sonra Çimkent’e ulaşmaktadır. Almatı-Çimkent arası uçak bileti yaklaşık 160 ABD Dolarıdır.

    Almatı-Türkistan arasında her biri yaklaşık 1000 km. olan demiryolu ve karayolu ulaşım imkânı mevcuttur. Almatı-Türkistan arası otobüs ve tren bilet ücretleri yaklaşık 30–40 ABD Dolarıdır. Otobüsle 12–14, trenle 18–20 saatte varılabilmektedir.

    Türkiye ile Türkistan arasında yaz saati uygulandığı zamanlarda- 3 saatlik bir saat farkı vardır. Uçak bilet (THY) ücretleri Ankara-İstanbul-Almatı yaklaşık 525 euro (gidiş-dönüş), İstanbul-Almatı (gidiş-dönüş) yaklaşık 475 eurodur

    Ayrıca, vize almak koşuluyla, Özbekistan üzerinden de gelinebilmektedir. Bu güzergâhla gelinmesi halinde Türkiye-Özbekistan arası uçakla 4 saattir. Taşkent- Çimkent arası karayoluyla yaklaşık 280 km.dir.
    VİZE
    Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 1 aydan az seyahatleri için vize almasına gerek yoktur. Bu sürenin aşılması durumunda vize alınması gerekmektedir. Öğrenciler ise eğitim vizesi almaktadırlar.


    YERLEŞKELERİMİZDE YAŞAM

    TÜRKİSTAN
    merkez yerleşkesinin bulunduğu Türkistan, Güney Kazakistan Eyaletine bağlıdır. Ünlü Türk düşünürü ve Türk Dünyasının ortak atası olarak kabul edilen Ahmet Yesevi’nin yaşadığı ve Türbesinin bulunduğu şehirdir. Ahmet Yesevi Türbesi, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 2000 yılında yeniden restore edilmiştir. Türkistan şehri, Ahmet Yesevi Üniversitesi kurulmadan önce 30 bin nüfuslu küçük kasaba görümünde iken, bugün 150 bine yaklaşan nüfusuyla hızla gelişen ve büyüyen bir şehir haline gelmiştir.



    Alışverişler genelde pazarlardan yapılmaktadır. Bunun yanında her türlü yiyecek ve içeceğin bulunduğu marketler ve mağazalar da mevcuttur. Türkistan şehrine 165 km uzaklıkta bulunan Çimkent şehrinde Türk Ramstor (Türkiye’deki adıyla Migros) süpermarketi bulunmaktadır.

    HABERLEŞME
    Dünyanın hemen her yeriyle gerek telefon gerekse internet vasıtasıyla haberleşme imkânı bulunmaktadır. Ülkenin her yerinde cep telefonu kullanımı da yaygındır.

    BANKA İŞLEMLERİ
    Türkiye’den alınan bankamatik kartlarıyla Türkistan’daki ATM makinalarından para çekme imkânı vardır. Alınan banka kartını Türkistan’da kullanabilmek için Türkiye’deki bankamatiklerden en az bir kere kullanması gerekmektedir.

    HAVA DURUMU
    Genel olarak karasal bir iklimin hakim olduğu bölgede yazlar sıcak, kışlar ise soğuk geçmektedir. Yaz aylarında hava sıcaklığı 40 dereceye kadar yükselmekte, kışın ise –15/-20 dereceyi bulan soğuklarla karşılaşılmaktadır.


    KENTAV
    Türkistan’a 30 km mesafede kuzeyde bulunan ve modern bir görünüme sahip Kentav, yaklaşık 30 bin nüfuslu bir şehirdir.

    Türkistan-Kentav arası taksi ve dolmuşlar hizmet vermektedir. Türkistan-Kentav arası araç yolculuğu yaklaşık 30 dakikadır.

    Şehirde Türkiyeliler tarafından işletilen lokantalar mevcuttur.



    Kentav şehri, sürekli büyüyen ve gelişen bir şehir konumundadır.

    ALMATI
    Kazakistan’ın bağımsızlıktan sonraki ilk başkentidir. Almatı sürekli göç alan, büyüyen ve gelişen bir şehirdir. Almatı’da uluslararası havaalanı vardır.

    İstanbul-Almatı arası uçak yolculuğu yaklaşık 6 saat sürmektedir.
    ALINTILARDIR..
    yamyamaha bunu beğendi.

  12. #92
    Yeniçeri - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Haziran 2006
    Şehir
    Edirne
    Motosikleti
    Honda CBX 250 Twister
    Alıntı osmanba adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    selka nın anlattıklarına tamamen katılıyorum. Çünkü o olayları bahsedilen ülkede çok yakın akrabam yaşadı ve anlatmıştı..
    Arkdaşlar hepinizi medeni cesaretinizden dolayı kutlarım. Ben Artvin Arhavi, liyim.İkametim İstanbul. Seyahat edilmesi düşünülen ülkelere tır sahibi olan ve sürekli olarak bu ülkelere 15 yıldır Türkiye bağlantılı yük taşiyan kardeşim var. Sizlerin fikirlerine benzer düşünceler benimde aklımdan geçti ve ilk danıştığım kişi oraları avuç içi gibi bilen kardeşim oldu. Bazi arkadaşlarımızın beyanları gibi kardeşimde kesinlikle önermedi. Kaçınılmaz bir bela her an bizi bulabileceğini söyledi. Çünkü oralarda devlet otoritesi olmadiği için yol mafyaları sürekli av peşinde olurmuş. Yinede görüşlerinize saygı duyar, Allah yolunuzu açık etsin derim.

    2009 Temmuz ayı içerisinde İstanbul-Artvin ( sarp Gürcistan sınır kapısına kadar) seyahat yapmayı düşündüğümüz yollarda çadırlarda kamp yapmak kaydı ile Karadeniz bölgesinde benim rehberliğimde (Arhavi, de köy evimizde misafirim olunacak) Şehir,deniz,dağ ve yayla gezileri için mt. ile geziye katılmak istiyen bay - bayan arkadaşlardan kısıtlı gurup oluşturulacaktır. böylece ilgilenenlere de düyürülür.
    Sevgili dostum ben de Hopa'a uzun yıllar çalıştım.Arhavi'de pek çok arkadaşım da var.Kendimi yarı sizin oralı sayarım.Halen Arhavi Anadolu Lisesinde çalışan arkadaşlarım mevcut.Şartlar uyarsa dediğin geziye katılmayı isterim.Edirne'ye gelirsen de mutlaka beklerim.
    Mevkiler insanlara değil, insanlar mevkilere şeref verirle[COLOR="Red"][/COLOR]r.Defterdar Sarı Mehmet Paşa.Ferhat DEMİR. 0 535 621 54 08- 0 505 691 71 86

  13. #93
    mslck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Haziran 2007
    Şehir
    sivas, istanbul,
    Motosikleti
    F650 GS
    Forumda hiç bu kadar zevkli yazılara denk gelmemiştim. Gezi başlamadan havası sarıverdi bile o toprakların, şimdiden güzellikler dökülüyor.

    Geziyi yapıp da dönen abilerimin/kardeşlerimin gezi atmosferi ile şiir gibi daha neler yazacaklarını biliyorum..

    İnşallah hayırlısı ile, sağ salim, güzel bir gezi olur.
    kısmetindir gezdiren yer yer seni...

  14. #94
    Arvasi3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    Sakarya
    Motosikleti
    KLR 250[Kırmızı gülden ayrıldık]
    uğur abi birazda türkmenistan hakkında görüş ve önerilerini almak istiyorum
    Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular

  15. #95
    KALDERA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2005
    Şehir
    TÜRKİYE
    Motosikleti
    visal 125 DOMİNAR 400 UG-HERO XPLUS 200 4V
    Alıntı Arvasi3 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    uğur abi birazda türkmenistan hakkında görüş ve önerilerini almak istiyorum
    .

    hasan kardeşim bu ülkede bulunmadım.ama buranın hiç özel yanının olmadığını biliyorum. nakliye firmalarının bu ülkeye karayolunun çok bozuk olduğu için gitmek istemediklerini biliyorum. zaten bu ülkede her şehirde havalimanı olduğu için kendi halkı dahi hava ulaşımını kullanıyormuş. demiryolu ise diğer alternatifin olacaktır... bence bu ülkedeki en uzak noktaya kadar (muhtemelen özbekistan olacaktır) demiryolunu tercih etmen..

    rutundaki ülkelerin vize durumları:



    vize işlemleriniz için her türlü bilgiyi alabileceğiniz tel no: 0212 232 27 32.

    not: kırgızistan vizesi için
    LACİVERT (Normal) YEŞİL (Hususi) GRİ (Hizmet) ve KIRMIZI (Diplomatik) tüm
    Türkiye Cumhuriyeti pasaportlarına 15 güne kadar vize istenmemektedir.
    Vize İstenilen durumlarda Tüm başvurular Ankara’daki Büyükelçilikten yapılmaktadır.

    not :özbekistan vizesi için

    1- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vize almak zorundadırlar.
    2- KIRMIZI (Diplomatik) pasaportlara vize uygulanmamaktadır.!! (Bkz:Vize Rejimi Tablosu)
    3-LACİVERT (Normal) YEŞİL (Hususi) ve GRİ (Hizmet) pasaportlardan vize istenmektedir.
    4- Lütfen Pasaportunuzun 2. sayfasındaki hamilinin imzası bölümünün imzalı ve pasaport temdit süresinin seyahatin bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay olmasına dikkat ediniz. Başkonsolosluk başvuru esnasında tüm evrakların orijinal’lerini görmek isteyebileceği gibi mevcut evrakların dışında da ek evrak talep edebilir yada şahsi görüşmeye çağırabilir.
    5-Vize başvuru formları Özbekçe-Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış olupeksiksiz olarak—okunaklı ve büyük harflerle doldurulmalı; mutlaka pasaport sahibi tarafından imzalanmalıdır
    6-Özbekistan Başkonsolosluğu tüm vize müracaatlarını hafta içi pazartesi - Çarşamba ve Cuma günleri 10.00—12.00 saatleri kabul etmekte ve başvurular 2 iş gününde sonuçlanmaktadır. Expres vize uygulaması yoktur.

    not:türkmenistan vizesi için
    1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vize almak zorundadırlar.

    2. YEŞİL (Hususi) pasaportlardan vize istenmektedir.!!

    3. GRİ (Hizmet) ve KIRMIZI (Diplomatik) pasaportlara vize uygulanmamaktadır.!! (Bkz:Vize Rejimi Tablosu)

    4. Lütfen Pasaportunuzun 2. sayfasındaki hamilinin imzası bölümünün imzalı ve pasaport temdit süresinin en az 6 ay olmasına dikkat ediniz. Başkonsolosluk başvuru esnasında tüm evrakların orijinal’lerini görmek isteyebileceği gibi mevcut evrakların dışında da ek evrak talep edebilir yada şahsi görüşmeye çağırabilir.

    5. Vize başvuru formları Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış olupeksiksiz olarak - okunaklı ve büyük harflerle doldurulmalı; mutlaka pasaport sahibi tarafından imzalanmalıdır

    6. Türkmenistan Başkonsolosluğu tüm vize müracaatlarını Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri 09.00 - 12.00 saatleri kabul etmekte ve başvurular maksimum 15 günde sonuçlanmaktadır. Türkmenistan Başkonsolosluğunda Expres vize uygulaması olup belli bir ücret farkı ödenmesi durumunda vizeler 1 işgününde verilmektedir.

    not:azerbaycan vizesi için

    1- LACİVERT (Normal) Pasaportlardan vize istenmektedir. (Bkz:Vize Rejimi Tablosu)
    2- YEŞİL (Hususi) GRİ (Hizmet) ve KIRMIZI (Diplomatik) pasaportlara
    vize uygulanmamaktadır. (Bkz:Vize Rejimi Tablosu)
    3- Konsolosluk Pasaportunuzun 2. sayfasındaki hamilinin imzası bölümünün pasaport
    sahibi tarafından imzalı olmasını-- temdit süresinin seyahatin bitiş tarihinden itibaren
    en az 6 AY ve Pasaportta kayıtlı seyehat edecek kişi kadar boş vize sayfasının
    bulunmasını istemektedir.
    4- Vize başvuru formları Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış olup eksiksiz olarak
    okunaklı ve büyük harflerle doldurulmalı; mutlaka pasaport sahibi tarafından
    imzalanmalıdır.
    5- Azerbaycan Başkonsolosluğu vize müracaatlarını pazartesi—Salı—Çarşamba-
    Perşembe ve Cuma günleri 09.00—11.00 saatleri kabul etmekte ve başvurular 3-4 iş
    gününde sonuçlanmaktadır. Azerbaycan Başkonsolosluğunda Expres vize uygulaması
    olup belli bir ücret farkı ödenmesi durumunda vize 1 iş gününde sonuçlanmaktadır.
    6- Değerli yolcularımız başvurularınızın Konsoloslukların randevu sistemi ile çalışması ve
    bayram - yılbaşı- sömestr - fuar - paskalya - dil okulu vb gibi yoğun başvuruların
    olduğu günlere rastlaması durumunda konsolosluklarında çok yoğun olabileceğini
    dikkate alarak seyahat planınızı en az 30 gün önceden yapmanızı ve müracaatınızın
    sonuçlanması durumunda almış olduğunuz vizenin üzerindeki yazılı olan bilgilerin
    doğruluğunu mutlaka kontrol etmenizi önemle hatırlatırız.


    pasaport işlemleri için ise
    Umuma Mahsus (Lacivert)
    Bu pasaport İl Emniyet Müdürlüklerince ve dış temsilciliklerimizce verilmektedir. Bu türden pasaport almak veya temdit (süresini uzatmak) ettirmek için İstanbul'da en yakın İlçe Emniyet Müdürlüğü Pasaport Büro Amirliğine, yurt dışında bulunan vatandaşlarımızsa dış temsilciliklerimize (Elçilik veya Konsolosluk) başvurmaları mümkündür. Nüfusa kayıtlı olunan il fark etmeksizin pasaport müracaatları bir (1) iş günü (Bir (1) iş gününden kasıt bir sonraki gün aynı saatler demektir) içerisinde neticelendirilmektedir. Ancak her hangi bir aksaklık olması ihtimaline karşı pasaport ( Maliye veznelerinde olabilecek aksama, gerekli tahkikatın yapılması aşamasında yaşanacak bilgisayar ve sistem arızaları vb.) müracaatınıza üç(3) dört(4) gün öncesinden başlamanız tavsiye edilmektedir.

    İLK DEFA UMUMA MAHSUS( LACİVERT ) PASAPORT ALACAK VEYA VAR OLAN PASAPORTUNU UZATMAK İSTEYEN VEYA GEÇERLİ BİR NEDENLE PASAPORTLARINI DEĞİŞTİRMEK İSTEYEN ŞAHISLAR İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

    a- Nüfus cüzdanınınaslı ve fotokopisi,
    b- Yeni alacaklar için 4, var olan pasaportunu geçerli bir nedenden dolayı ( vize reddi alınması, sınır dışı kaşesi vurulması, eşkal değişikliği vb ) değiştirmek isteyenler 3 fotoğraf, pasaportunu uzatmak (temdit ) isteyenler 3 adet fotoğraf,
    c- İstenen süreye göre maliye veznelerine yatırılacak para karşılığı alınan harç makbuzu,
    d- Pasaport bürolarından alınacak form doldurularak yeni alacaklar, pasaportunun süresini uzatacak veya değiştirecek olanlar ilk üç maddede belirtilen evraklarla en yakın ilçenin pasaport bürolarına müracaat edeceklerdir.

    PASAPORT HARÇ BEDELLERİ: Her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenir ve 2008 yılı için miktarlar aşağıya çıkartılmıştır. Maliye veznelerine yatırılmaktadır ve genelde 15:00 da vezneler kapanmaktadır. Birçok ilçede Vergi Daireleri veznesi İlçe Emniyet Müdürlüğü içinde veya çok yakınında bulunmaktadır. Altı (6) aydan fazla pasaport süresi olup ta, geçerli bir nedenle pasaportunu değiştirenlerden ek süre istemeyecekse sadece cüzdan bedeli alınır ve süresi yeni pasaporta aktarılır.

    6 aya kadar olanlar
    (Bu süreye birçok ülke vize vermemektedir)

    95.60 YTL.
    1 yıl için olanlar

    136.50 YTL.
    2 yıl için olanlar

    230.30 YTL.
    3 yıl için olanlar

    329.30 YTL.
    3 yıldan 5 yıla kadar olanlar ( 5 YIL)

    466.70 YTL.
    Cüzdan bedeli

    75 YTL.

  16. #96

    Üyelik
    12 Aralık 2005
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    FYM 250 cooper
    tüm MT ailesinin ve tüm insanların yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, yaşantılarının gönüllerine göre geçmesini temenni ederim.. Yaşar güneysu.

  17. #97
    Batis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2006
    Şehir
    Datça
    Motosikleti
    Yamaha Tenere XTz 660 ZA - Kuba RX9
    Birkaç Kırgız arkadaşım oldu.İzlenimlerim ve öğrendiklerim şunlardır;

    Kırgızistan kötü bir memleket.Kırgızlar'ın da iyi insanlar oldukları söylenemez.Birbirlerine çok rahat kazık atıyorlar ,hem de her konuda.Ayrıca biz ''Ata Yurt'' olarak görsek de oraları , onlar kendilerini Türk olarak değil Kırgız olarak adlandırıyor.Kırgız Türkü değil , sadece Kırgız.

    Şahsi fikrim ,sınırlarından geçilecek ülkeler göz önüne alındığında o coğrafyaya tek kişi motosiklet ile gitmenin çok ama çok tehlikeli olacağıdır.Bu kişi bayan ise tecavüze uğramadan dönebileceğini düşünmüyorum.

  18. #98
    KALDERA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2005
    Şehir
    TÜRKİYE
    Motosikleti
    visal 125 DOMİNAR 400 UG-HERO XPLUS 200 4V
    Alıntı Batis adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Birkaç Kırgız arkadaşım oldu.İzlenimlerim ve öğrendiklerim şunlardır;

    Kırgızistan kötü bir memleket.Kırgızlar'ın da iyi insanlar oldukları söylenemez.Birbirlerine çok rahat kazık atıyorlar ,hem de her konuda.Ayrıca biz ''Ata Yurt'' olarak görsek de oraları , onlar kendilerini Türk olarak değil Kırgız olarak adlandırıyor.Kırgız Türkü değil , sadece Kırgız.

    Şahsi fikrim ,sınırlarından geçilecek ülkeler göz önüne alındığında o coğrafyaya tek kişi motosiklet ile gitmenin çok ama çok tehlikeli olacağıdır.Bu kişi bayan ise tecavüze uğramadan dönebileceğini düşünmüyorum.
    kırgız arkadaşların
    foseptik yüklü vidanjörler gibi içindeki zehirli atıklarla dolaştıklarını çok belli etmişler..

    bayan arkadaş için düşündüğünüz o olmazsa olmazınız hiç şık olmadı.. yazık

  19. #99
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Hasan bey 12000 km lik tehlikeli Kırgızistan gezisini iptal etmeyiniz. Yerine tehir etmenizi öneririm. Çinli motorlarınızı hemde kendinizi denemek gezinizin daha kaliteli geçmesini hem seyir, hem doyum, hem mesafe kısalması hemde daha güvenli olması nedeni ile aşağıda ki rotayı tavsiye ederim. Değerli ağabeyimiz Rahmi Barutçu bey (Şu an Katmanduda BMW F650GS ile) bu yolu tavsiye etmiş hem konforlu yolları hem nazik ve kibar insanları hemde güvenlik sorunu olmaması ile İran gezisi öne çıkmaktadır. Naçizane ben; bu geziye daha fazla gönüllü çıkacağınıda tahmin etmekteyim. Ayrıca bir ön gezi için harika bir tecrübe olacaktır..
    Gezinin ilk aşaması Türkiye olacak. Ayrıca Marmara, Trakya, Ege, Akdeniz den gelen motorseverler Sivas'ta toplanacak. Herkes ortalama 700 km lik yolu burada yapacaktır. Buradan Erzincan-Erzurum-Ağrı ve Gürbulak sınır kapısına kadar ortalama herkes 1500 km yol yapmış olacaktır. Bence bu kadar mesafe 4 gün diyorum.


    İran gümrüğü mükemmel deniyor, rüşvet asla yok! İnsanlar özellikle Türklere son derece sıcak ve konuksever.. Buradan otobandan ucuz benzin ile direkt Tebriz'e kadar toplamda 1800 km lik yol.. Sonra Tahran 2350 km ve Esfahan şehri 2800 km.. İranın Antalyası olan Şiraz a uğramadan olmaz 3200 km deyiz..
    Buradan sonra 1. aşama Türkiye 2. Aşama İran 3. Aşama İran Dönüş

    Şiraz Basra Denizi ve Hamadan şehri 4200 km deyiz.. Sonra Ağrı Gürbulak..
    Ve son 4.Aşama Türkiye dönüş.. Toplamda 6500 km lik herkese göre ortalama mesafe.. Günde 400 km yol alınsa 16 gün + 4 gün ekstra (tamir,gezme) 20 günlük bir gezi..


    Bu gezi hem sizler hemde motorlarınız hakkında bilgi ve tecrübe verecek önümüzdeki 2010 da iki katı olacak geziye daha iyi hazırlanacaksınız.. Hem 20 günlük İran gezi programına Haziran ayı içinde dahil olma olasılığım %80..

    İyi günler..
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  20. #100
    Batis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Eylül 2006
    Şehir
    Datça
    Motosikleti
    Yamaha Tenere XTz 660 ZA - Kuba RX9
    Alıntı kaldera adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    kırgız arkadaşların
    foseptik yüklü vidanjörler gibi içindeki zehirli atıklarla dolaştıklarını çok belli etmişler..

    bayan arkadaş için düşündüğünüz o olmazsa olmazınız hiç şık olmadı.. yazık

    Tecavüze uğrama ihtimali tabii ki ''şık'' olmayacak.Bu ihtimali göz ününde bulundurması için bir kişiyi uyarmakta hiçbir beis görmüyorum.


    REKLAM ALANI
5. sayfa BirinciBirinci ... 34567 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)

Bu Konudaki Etiketler