merhaba arkadaşlar uzun zamandır motosiklet almak istiyorum nihayet kararımı verdim ve bir yamaha ybr almak için karar verdim
ancak çevreden aldığım tepkiler ve ailemin baskısı yüzünden nerede ise vazgeçmek üzereyim
artık ben bile bu alete nerdeyse cenaze eracı gibi bakmaya başladım.
sizlerden ricam kaza geçiren ve motosiklet kullanan arkadaşların tavsiyelerini dinlemek bana yardımcı olursanız çok sevinirim mesajlarınızı bekliyorum bir erzurumlu olarakta bu camianın içinde bulunmak istiyorum
arkadaşım motor işi gönül işidir.çevre eş iş tepkisiyle motorcuda olunmaz motordanda vaz geçilmez..yazılarından anladığıma göre sen tam kararını verememşsin..önce ne yapmak istediğine iyice bir karar ver..tepki hemen hemen her aileden gelir.ama unutmamak gerekirki herkes kaderini alın yazısını yaşar..ecel geldimi elbet bir şey sebeb olacak bu trafik kazası deprem hastalık veya motor kazası olabilir..sana tavsiyem önce iyi bir eğitim ve üstüne giyecek donanım al..bilmiyorum ehliyetin varmı..yoksa ehliyetini al..dikkatlice kurallara uyarak motorunu kullan..gerisini ALLAH,a bırak..takdir neyse o olur..hoşca kalın
yaşamak la ölmek arasındaki yüzde nedir sence ?
dur ben söylim %50 yani ya yaşarsın ya da ölür, kısacası peşinden gelen ölüm
seni yolda, uykuda, tatilde, zıplarken, hoplarken yani birgün mutlaka bulacak
burda yıllardır motor kullanan abilerimiz var işi adabıyla yaparsan ve tedbir alıp
kask, mont v.s. gibi ekip manlarını da takarsan pek bi sorun kalmaz ama dediğim gibi hayatı yaşıyosak ölme ihtimalide %50
evet ehliyetim var zaten ehliyetsiz binmeye niyetim de yok motosiklet almaya karar verdim ama alacağım sahibi bile vazgezmem için tavsiyede bulunuyor ama vazgeçmek istemiyorum adam demesine göre erzurumda motorculara trafikte saygı olmadığını söylüyor.bu hafta sonu motoru görmeye gidicem yani karar verdim ama babam eskiden motosiklet kazası geçirmiş tam ben doğduğum gün ve çok tepki gösteriyo bende sanki onun rızası olmasa başıma bişe gelecekmiş gibi geliyo ama kadere inancım sonsuz sadece demek istediğim kullanan arkadaşlara soruyorum gerçekten her kullananın başına bir kaza geliyor mu yoksa sadece bunlar küçük ön yargılar mı
birde sitede şu son zamanlarda yayınlanan kaza haberlerinin etkisi var üzerimde ama vazgeçecegimi sanmıyorum
Sana vazgeç bu sevdadan diyenlerin haklı olduğu bazı noktalar olmasına rağmen,herşey insan unsurunda bunu unutma.Çevremiz her tehlikeli şeye şeytan işi- şeytan icadı-şeytan doldurur-şeytan dürter demiyor mu...
Aslında burada bahsi geçen ve her kabahati şeytana yıkmaya çalışarak herkes EGOLARINI gizlemeye çalışıyor.Hele de oturmamış kişilik ve yetişme tarzıyla
birleşince en sinsi tehlike ego oluyor.
Görevden dönen F-16 pilotunun köyünün üzerinden geçerken dalıp meydandakilere selam vermesini başka nasıl izah edebiliriz ki..Bunlara
ilaveten motosikletin kaporta yüzeyi olmaması,ülkemiz yollarının sinsi tuzaklar
ve tehlikelrle dolu olması ve en önemlisi ise trafikte cüsseye ve tonaja dayalı ilkel bir anlayış nedeniyle 2 tekerin adam yerine bile konmaması gibi amele zihniyetin egemen olduğu coğrafyamızda hepimiz % 101 risk ile ve sürekli defansif ve paranoyak modda kalarak sürüyooruz.
Bunlara razıysan hoşgeldin yoksa posterini asıp,keyifle izle ama şeytan işi
tam bir palavra unutma....
Kim ne derse desin motosiklet sürmenin kendine has tehlikleri vardır. Bunların en azından bir kısmından kaçınmak mümkündür. Tam korumalı giyinmek (korumalı mont, dizlik, eldiven, kask ve bot) hafif kazalarda seni yaralanmaktan veya sakat kalmaktan büyük ölçüde korur. Trafikte yol hakkı seninde olsa yol vermek gerekir. Aşırı süratten uzak durmak gerekir. Kötü hava koşullarında gerekirse motoru bırakıp taksiyle eve dönmek gerekir. Ben bu işi öğrendim artık motosiklete hakimim dediğin gün kaza yapmaya en yakın olduğun gündür bunu unutma. Alkollü motosiklete binmek intihar arasında pek fazla bir fark yok bunu da unutma. Yıllarca motosiklete güvenle binmek mümkündür ama bunu sağlamak için her zaman ilk günkü gibi tedbirli ve özenli davranmak gerekir. Aile baskısını bütün motosiklet sürücüleri yaşar. 5-10 yıl kaza yapmadan motosiklete binersen bu baskı nispeten hafifliyor. Eğlence amaçlı değil de iş amaçlı kullananlar yada günlük ulaşım için motosiklet kullananlar daha fazla kaza riski alıyorlar. Sadece hafta sonları eğlence amaçlı binmek kaza riskin azaltıyor. Hafta sonu tarfik yoğunluğu da daha az oluyor. Motosiklet sürmaya düşük cc motosikletten başlayıp zaman içinde hacmi büyütmek gerekiyor. Motosikletin türüne göre 125 ile 250 cc bir motosikletle başlayıp en az 4-5 sene bu hacimde devam etmek gerekir. Motosikletin türü ne olursa olsun 500-600 cc üzerindeki motosikletler bence gereksiz. Ancak bu iş devam edersen 1400 cc touring yada Süpersport motosikletlere kadar gidiyor. Böyle motosikletler var anacak normal kullanıcılar bu motosikletlerin %10-20 civarında performansını kullanabiliyorlar. Yani belli bir seviyenin üstüne çıkınca olay sadce görüntü için oluyor. Türkiye'de ve dünyada uygulanan hız tahtitleri bellidir. Büyük motosikletler daha birinci viteste bu sınıra geliyorlar zaten. Bunları alanlar mutlaka hız sınırlarını aşıyorlar ve kaza riskini arttırıyorlar. Herkesin motosikleti kullanım amacı farklıdır. Ancak gençliğinde motocross yapmış kişilerle 30 lu yaşlarında olup curiser motosiklet kullanan kişilerin kaza istatistikleri oldukça düşük rakamlara sahiptir. Demekki kullanım tarzı ve motosikletin tarzı riski azaltıcı bir etken oynuyor.
Artık motosiklet kullanmak ve ne şekilde süreceğin sana kalıyor.
Motosiklet tehlikeli bir aractir, dikkat, ozen, sevgi ve en onemlisi sakin kafa gerektirir. Sinirli isen, ozen gostermeden kullanacaksan, koruma ekipmlarini kullanmayacaksan (yanlizca kasktan bahsetmiyorum) kaza yapma ihtimalin ve o kazadan az hasarla kurtulma ihtimalin duser.
Motoru ne kadar sakin kullanirsan, o kadar az kaza yapma riskin vardir. Ne kadar fazla koruyucu ekipman ile kullanirsan da, herhangi bir kazadan da o kadar daha az hasarla ayrililirsin.
Kendine sorman gereken soru, motoru alacagin ve nasil kullanacagin ile ilgili.
Motor kullanirken, yalnizca kendinin degil, baskalarinin da hatalarini da bertaraf edebilecek bir tecrubeye ve egitime sahip olmak da ayri bir onem.
bende motor alırken yoğun bir aile ve kızarkadaş baskısı yaşadım ama herşeye rağmen aldım, istanbul trafiğinde kullanıyorum ve allaha şükür henüz kazam yok, motorsiklet üzerinde trafikde max dikkat gösterirsen, önündeki trafik kadar arkandaki trafiğide görürsen yani aynalarını çok iyi kullanırsan ve kontrolsüz hızlara çıkmazsan kaza ihtimalin düşer
sonuçta motosiklet virüsü sana da bulaşmışsa alıcaksın zaten bu motoru ama eğitime dikkat et, hiçbirşey yapamazsan bu sitede birkaç eğitim videosu var onları izle, kaza haberlerinden ders çıkart ve aynı hataları yapma sonrada keyfine bak
başlanğıçta benimde tereddüttlerim yok değildi...verilen cevapların hepside bence doğru ancak motoru egonu tatmin etmek... çevrene hava atmak amacı ile kullanmayacaksan...motoru kenin için kullanacaksan ve gerekli donanımı alırsan...seyir halinde mantığını kullanabilirsen ve yollu iyi okuyabilirsen...tehlikeyi minumuma indirebilirsin...sakin ol...tekniğini geliştir donanıma para harcamaktan kaçınma ve kaskını tak(kask aksesuar değildir...bazı sürücüler görüyorum kask var ama olması gereken yerde değil ?!)
tehlikeli bir hobi ama tehlikeli olmasa dikkatlide olamayız...bu nedenle amacın tehlikeyi minumuma indirmek olmalı...bunların dışında olacak olan olurzaten değil mi?
Motosiklet garip bir deneyim. Garip olduğu kadar da heyecanlı ve bir o kadar da zevkli. Üzerindeyken kendini kanatlanmışçasına uçarken hissediyorsun. Avantajlarını say say bitmez; ekonomiktir, keyiflidir, çevreye saygılıdır vs... Ama öyle bir dezavantajı vardır ki, bütün avantajlarını alır götürür. Güvenliksiz bir kara taşıtıdır. Bunu motosiklet kullanan herkes bilir. Biz her ne kadar korumalarımızı kullansakta bir kaza anında ölüm veya sakatlanma/sakat kalma riski diğer araçlara göre daha yüksektir.
Ailenin motosiklete karşı olması çok normal bir durum. Ciddi bir kaza geçirmiş, defalarca ameliyat olmuş ve artık motosikletten belki de şimdilik soğumuş bir insan olarak kendimi ailemin yerine koyduğumda onlara hak vermeden edemiyorum. Benim çektiğim stresin, sıkıntının ve acıların belki de daha fazlasını onlar da benimle birlikte yaşadılar. Motosikletten nefret etmiyorum, aksine halen çok seviyor ve binmek için can atıyorum. Ama bir daha aynı şeyleri yaşama korkusu yüzünden binemiyorum. Sana tavsiyem; bu işe gönül koymuşsun artık. Vazgeçmen zor. İyi bir eğitim aldıktan sonra yavaş yavaş trafiğe çık. Korumaların kesinlikle tam olsun. Sakın kısa mesafe gidicem, kaskı takmasam da olur diye düşünme. Bakkala giderken bile kaskın başında olsun. Zamanla ailen motosiklete alışacaktır zaten. Motosiklet üstündeyken dikkatini asla başka bişeye vermemelisin, insanların (diğer araçların) yapabileceği muhtemel diğer hataları da bertaraf edebilecek şekilde kullanmalısın. Hepsini hesap etmelisin. Zamanla tecrübe kazanırsın zaten. Şimdiden kazasız belasız km ler diliyorum sana. Senin için hayırlısı neyse o olsun.
Peki Türkiye'deki motosiklet sayısının otomobil sayısına göre oranı kaç?khazid-hea adlı üyeden alıntı
atlantic yanlış anladın motorsikletlerin kaza sayısı değil kaza yüzdesi daha az, yani örneğin 100 arabanın 20 si kaza yaparken 100 motorsikletin 10 u kaza yapıyor dersem daha net anlaşılır sanırım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
